Catalog

Cumhuriyet SPOR ahahahn(â\ahoo com Futbol, Para ve Denizciler CumhurıyetSporEkı'nin 35. sa- yısındakı yat yanşı haberi deği^ik tep- kilere neden oldu geçen haf"ta için- de. 'Bıryatyanşına tam sayfayerayır- mak da neyın nesı"nden tutun da u Son 25 yıldır böylesine katpsamlı yazılan yat dergilerinde bile okuma- cWc"dıyenlerekadaryüzlerce okuru- muz bizi mail ve telefon yağmuruna tuttu. Gerçekten bız niye arka sayfa- mızın tamamını Donanma Kupası Açıkdeniz Yat Yarışı'na ayırmıştık? Niçin Ege'de, Akdeniz'de, Marma- ra'da dolaşmadık su bırakmayan Va- nessa'nın fotoğrafını o kadar büyük kullanmıştık? Evet, bu sorulara sıra- dan yanıtlar verilebilir. Ancak bilin- meli ki Türkiye'de futbolun, b>asket- bolun ve voleybolun dışında d a spor dalları var ve yaşamlannı o branşla- rına adayan kışilerin, kurumlann, is- ter sivıl olsun ıster asker, yeri geldi- ğinde 'taçlandınlması', 'anımsanma- sı' gerekır. Ve Cumhuriyet, SO yılın verdığı usta tarzıyla Donanma Ku- pası'nı arkasafyasınataşıdı. Unutul- mamalıydı Cahit Üren'lerın. Fahir Çelikbaş'lann. Ertan Balinlerin, Sa- mim Arduman'ların denize akıttığı ter; anımsanmalıydı mayın tarama gemılerinin, sahil güvenlik botlarının sağladığı lojıstık destek. Çünkü o su- lar. o tekneler. kaptanlar iki sstır ha- berden çok daha fazlasını hsk edı- yorlar. Evet, Cumhuriyet Spor Eki yaz sezonuyla birlikte tüm yaz sporları- nın tek adresi oldu. Plaj futbolu, vo- leybolu, hentbolunun yanı sıra sörf, kürek, yelkenle ılgili haber ve yorum- lar müthiş bir rüzgâr estıriyor. Elbette spor ekının tum sayfa- larını yaz sporlarına ayırmadık. Önü- müzdekı haftalardan sonra olimpi- yatlaria ilgilı haber ve incelemelerimiz ağııiık kazanacak. Ağustos ayryla bir- likte Kahraman Bapçum, Attart Aya- noğlu, Gökhan Edman ve Murat llem'le birlikte birçok spor adamı olımpıyat sayfalarımızı renklendire- cek. Bu arada futbolu da ihmal et- meyeceğız elbet. Özellikle bu hafta- ki manşetimizı süsleyen futbolun ikı yüzü araştırması, Türk futbolunun nereye koştuğunu sizlere anımsata- cak. Bakmayın bazı isımlerin mılyon dolarlaraimzaattığına...2.ve3. Lig'de kendi lisans ücretlerini ödeyen yıldız adaylarıyla yarı aç, yarı tok yaşayan teknik adamlara rastlamak da olası! Ne acı değıl mı? Bir yanda tril- yonlar, bir yanda ikı yüz üç yüz mil- yon maaş ıçin o deplasman senin bu deplasman benim top peşinde koşan gençler! Acaba federasyon sponsor- lardan aldığı milyar dolarları bir kıs- mını bu sporculara ayıramaz mı? 55 Mercedes makam aracından bir iki- sinı satıp, yardımlaşma fonu oluştu- ramaz mı? Istenirse yapılır, ama vit- rinde dolaşmak varken 3. Lig'in yü- züne kım bakar? Yeniden görüşmek dileğiyle. KÖŞE Cumhuriyet Spor ekine; Dile kolay tam 35 sayıdır sizle- rin sıkı birtakipçinızim. Her hafta biz- leri hem gündemde yer alan taze ha- berlerle ilgili dosyalarınız, hem de kimsenin gündemine almadığı ama sizlenn gözünden kaçmayan konular- la ufkumuzu açtığınız için hepinıze teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızın devamı dileğiyle... Cem Çakır Spor servisinın dikkatine; Bu dergiyi bize kazandıran her- kese teşekkürlerımi sunarken hoş- görünüze sığınarak sizlerı bir kaç ko- nuda eleştirmekten de kendimi alıko- yamıyorum. Öncelıkle uzun bırdönem yayınladığınız posterlere neden ara verdiğinizi merak ediyorum. Bunun dı- şında hentbol, eskrim gibi sporlara sayfalarınızda yer ayıımanızı istediği- mi belirtmek istiyorum. Nesrin Taştan Cumhuriyet Spor ekine; Birbirinden ilgınç konularla her hafta karşımıza çıkan bu dergiyi ha- zırlayan herkese teşekkürlerimi bil- dirmek istiyorum. Özellikle son sayılar- da sıkça yer verdiğiniz yelken ve su sporlarıyla ilgili çalışmalarınızın son derece güzel ve ilgi çekıci olduğunu belirtmek ısterim. Herkese başarılar... Turgay Tüter 21 TEMMUZ 2004 Moğollar Grubu'ndan Cahit Berkay, yaptıkları bestenin amacını açıkladı Süreyya'ya saygı gösterilsinVEYSEL BALKAYA oş koş Süreyya diye bir şarkıyazdı.AmacıAnado- lu'dan yetışen atlete ya- pılan saldırılara kendi dilleriyle destek veımekti. Yani sadece sanatıyla ona destek vermek istiyordu. Ancak bu olayı öyle bir tartışma piatformuna koydular ki o bile şarkıyı söylediğine pişman oldu. Moğollann Cahit Ber- kay'ı içine düştüğü ve tarzı olmayan çirkin tartışmalan aniattı. Amacının sa- dece emeğe saygısızlığa karşı çıkmak olduğunu haykırıyor ve "Koş Koş Sü- reyya" demeye devam ediyor. Cahit Berkay çok sevdiği Fener- bahçe'den de son zamanlara şikayet- çi. Çünkü tribünlerdeki siyası mesaj- lar ve pankartlar onu rahatsız ediyor. O Fenerbahçe tribünlerinin siyasi par- tilere peşkeş çekildiği görüşünde. An- cak her şeye karşın San - Lacivertli ta- kımından vazgeçmiyor. Süreyya'ya sahip çıktık Süreyya Ayhan için yazdığınız şarkının ortaya çıkışından bahse- der misiniz? Melodi benim eski birfilm müzi- ğimdi. Turgut Berkes'e ilham verir diye Süreyya Süreyya diye geçen yer- de Süleyman Süleyman diye yazmış- tım. Türkiye'de bu tür şeyler acayip al- gılanır diye başka bir şey düşündük. Tam o sırada Süreyya'nın ikincilığının tartışmaları ortaya çıktı. Turgut da bu temada çalışacağım dedi. Eleştirilerin dozu ve biçiminden yola çıkararak yazdık. Türkiye'de bu tür sporcular çok çıkmıyor. Emeğe saygısızlık gör- dük yapılan eleştırılen. Bu saygısızlı- ğa tavır olsun diye yaptık. Biz başka türiü destekleyemezdik Süreyya'yı. Bir anlamda sahip çıkmaya çalıştık. Söz- leri Süreyya'ya gönderdik O da mut- lu oldu. Ortaya çıkan tartışmaları na- sıl değerlendiriyorsunuz? Basının bir kısmı polemik yapıp tartışma ortamı yarattı. Amacımız onu kullanarak tıraj edinmek değildi. Tüm parçalanmız yaşamla ilgili. Müziğimiz- ledünyagörüşümüzü belirtiyoruz. Ben atletizmden anlamam. Eleştirilerin bi- çimi bizi rahatsız etti. Sporcunun na- sıl hazırlandığından neleryaptığından ben anlamam. Ben birınci gelse, ikin- ci gelse hatta sonuncu da gelse alkış- Cahit Berkay, bir anlamda Süreyya'ya sahip çıkmaya çalıştklannı söyiedi. dilerınce bir gündem yarattılar. Ticarı amaçlı olsa daha pop havasında ku- rardık. Terlik yumuşaktı lanm. Bir de bu kadın Anadolu'dan çıkıyor. Robert Kolej'den değil. Takmış kafasına atlet olacağım diye alın teri- ni de ortaya koymuş ve başarmış. Özel hayatında bir şeyler olabilir. Ancak Türkiye'de neler olmuyor ki. Onlar da samimi bir şekilde ortaya koydular. Vay niye birinci olamadı da ikincı ol- Zaman geçerken hızla işimız var bu kızla, Becensı dillerde hem evde hem dillerde, Batıverdi gözlere hem iyi hem kötü kız o, Köşesinden kızanlar senin namusunu kollar, Hıncını senden alamazsa ardından kılıcını » yollar, 800, 1000, 1500 senin, İkı yüzde herkesı sollar, Oy, oy, oy kızın var mı derdin var, Dünyayı adama dar ederler kızım dar, Kaç, kaç, kaç, kaç, kaç, kaç, kaç, kaç, Kaç bunlardan Süreyya, Süreyya, Süreyya tur bindirdin Süreyya, Koş koş Süreyya, peştndeler Süreyya. du. Bir sporcuya bu anlamda yüklen- mek çok saçma. Şarkıyı yazarken kim- seyı hedef almadık. Zaten o tarz şey- leri de sevmiyoruz. Bu parçanın bu anlamda yer almasının hiç sindiremi- yorum. Önemli olan o kıza karşı yapı- lan eleştirilerin haksızlığını ortaya koy- maktı. Şarkının farklı boyutlara çekil- mesinden pişman olduk. Helal olsun desinler diye bekliyordum. Ancak ken- Futbolla olan ilginizden bah- seder misiniz? Fanatik bir Fenerbahçelıyim. Kombine bilet alan bir adamdım. Son 10 yıldır 1 -2 kere ancak gittım. Ne za- manki Antafya'da Fenerbahçe'yi "Hü- seyin Kocadağ seni unutmayaca- ğız" diye pankarüa çıkartılar o anda olan oldu. Neyse ki o gün terlik yumuşak- tı televizyon patlamadı. Fanatığim ama bir yere kadar. Bu olaydan beri evden ızlemeye devam ediyorum. Futbol sev- gisi başka bir şey. Tribünlere siyasetin girmesin- den rahatsızlık duyuyor musunuz? Gerçekten üzücü. Örneğin Baş- bakan Tayyip Erdoğan. Tayyip Fe- nerbahçelı olabilir. Bundan gurur du- yuyorum, diyemıyorum. Kalkıptribün- de Erdoğan'ın lehıne öyle bir pankart açtıklan zaman televizyonu kırmak ge- liyor içimden. Sporu siyasetle har- manlamanın alemı yok. Bunlar ayıp şeyler. Fenerbahçe'nin pankartı veta- raftarı vardır. Ben bu tribünleri AKP'nin ilçe örgütü gibi pankartlarla görmek- ten son derece rahatsız oluyorum. Ay- rıca tribünlerdeki küfürlü tezahürtalar da beni çok rahatsız ediyor. Bunlann yerını alacak bir şeyler yazmak istiyo- rum. Ama sanınm bu bir fantazıden öte değil. Moğollar, Süreyya Ayhan için şarkı yaptı. Üç kulüple Avrupa kupalarında başlayan yükseliş ve 5 yılda erişilen son nokta Komşunun başarısı mucize deği • unanistan'ı n elde ettiği başan genelde 'mucize' olarak değerlendiriliy or olsa da işin aslı hiç de öyle değil. Son 10 yılda sessiz ve derinden müthiş bir çıkış trendi yakalayan Yunan futbolunun Avrupa Kupalan'nda kulüpler bazında aldığı sonuçlar irdelendiğinde, bugün erişilen noktaya kimse şaşırmamalı. MEHMET G Ü Ç L C pordadüne kadar adıbas- ketbolla özdeşleşen Yuna- nistan artık futbolda da önemli bir güç. Portekiz'deki 'Euro 2004' öncesi bahislerde 1/80 oranıyla şampiyonluğuna adeta imkansız gö- züyle bakılan Yunanistan'ın elde ettiği başan genelde 'mucize' olarak değer- lendiriliyor olsa da işin aslı hiç de öyle değil. Son 10 yılda sessiz ve derinden müthiş bir çıkış trendi yakalayan Yunan futbolunun Avrupa Kupalan'nda kulüp- ler bazında aldığı sonuçlar irdelendi- ğinde, bugün erişilen noktaya kimse şaşırmamalı. 9O'lı yıllann sonunda önce Gala- tasaray'la, sonra 2002 Dünya Kupa- sı'nda ulusal takımıyla zirve yapan Türk futbolunda olduğu gibi, Yunanistan'ın bu alandaki gelişmesi de kulüp takım- larıyla başladı. Bizdeki yükselişte en önemli katkıyı neredeyse tek başına Galatasaray üstlenirken, Yunanistan'ın benzer hamlesinde üç kulübün, Panat- hinaikos, Olympiakos ve AEK'nın loko- motif görevi yaptığı görülüyor. Kulüp- ler bazındaki gelişmeyi ulusal takımına da yansıtmayı başaran Yunanistan'ın sessiz çıkışı sürecinde Avrupa mışıl mı- şıl uyuyordu. Ve o Avrupa ki şimdi ha- la 'Komşu'nun başarısını 'mucize', 'şans', kişiliksiz futbol' kelimeleriyle küçümseme gafletinde... Basketbolda, 1987 yılında ülkesin- de düzenlediği organizasyonda Avru- pa Şampiyonluğu kürsüsune çıkan Yu- nanistan için futbol o günlerde ikinci planda kalmıştı. Yaklaşık 10 yıl basket Yunanistan, kulüp bazında da atılım içinde. bolla heyecanlanan, gururlanan, ulu- sal ve kulüp takımlannın başanlanyla do- yuma ulaşan Yunan sporseverleri için futbol 1995'den itibaren daha birincil tut- ku haline dönüştü. Yunan futbolu, 1994-95 sezonun- da AEK ile adım attığı Şampiyonlar Ligi serüveninde ilkin umduğunu bulama- dı ama birsonraki yıl Panathinaikos'un yarı finale kadar yükselmesi ateşleyici bir unsur oldu. Panathinaikos o yıl ya- rı finalde Hollanda'nın ünlü ekibi Ajax karşısında ilk maçı deplasmanda 1 -0 ka- zanmasına karşın, rövanşta sahasında 75 bin taraftarı önünde 3-0 yenilmek- ten kurtulamadı. 1998-99 sezonunda bu kez Olym- piakos Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final gördü. Aynı yıl diğer Yunan takımlannın Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası'nda topladıklan puanlar ilgınç bırdönüm nok- tasına ışaret edıyordu. Şampiyonlar ü- gı'nde üç takımı bulunan Türkiye'nın kon- tenjanı 2000-01 sezonundan itibaren ikı- ye ınerken, Yunanistan'ın kontenjanı üçe yükseldi. 1999-2000 sezonunda Olympi- akos, Panathinaikos ve AEK, UEFA Ku- pası'nda birlikte dördüncu tura çıktı. Yu- nanistan'ın ülke puanı artmaya devam ediyordu. 2001-2002 sezonunda Panat- hinaikos Şampiyonlar Ugı'nde çeyrek fi- nale, AEK UEFA Kupası'nda dördüncu tura yürüdü. Bir sonrakı sezon UEFA Ku- pası ikinci turunda Panathinaikos ve Fe- nerbahçe ikincı turda karşı karşıya geldi. Yunan ekibı Fenerbahçe'yi eledikten son- ra çeyrek finale kadar yol aldı. Aynı Ku- pa'da AEK da dördüncu turu buldu. Bu sonuçların ardından, Yunanis- tan takımlarülke klasmanındayedinciliğe kadar yükseldi. 30 Hazıran 2004 itibariy- le son beş yılın kulüpler bazındaki ülke pu- anlanna baktığımızda, Yunanistan 11.467 puana sahip. Türkiye ıse 10.656 puanda ve halen Şampiyonlar Ligi ile UEFA Ku- pası'na ikişer olmak üzere Avrupa Kupa- lan'na sadece dört temsılci gönderebili- yor. Olympiakos, Panathinaikos ve AEK'nın elde ettikleri başanlann zaman içe- nsinde Yunan Ulusal Takımı'na yansıma- sı kaçınılmazdı. Ve öyle de oldu. Geçen yıl doğru bir tercıhle Alman futbolunun en başarılı teknik adamlanndan Rehhagel ı ulusal takımının başına getiren Yunanis- tan, ektiği tohumlann meyvesini Porte- kız'de Avrupa Şampiyonluğu'na ulaşarak aldı. Farklı bir sıstem ve düşünce anlayı- şıyla doğru yerde, doğru zamanda yapı- lan işler Yunan futbolunu bugünkü nok- taya ulaştırdı. SAYI36