23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2O-EMHU22004SAÜ CUMHURİYET SAYFA KULTTJR kuRur@ cumhuriyet.com.tr 15 ZMmtatole France, kitaplann içine «oğdu (1844) denebilir. kncak ağaçlar ornıanı gtrmesnıi engeUememiş. edebhata olan aşkı erken yaşlarda yeşermişti. Bu kitap sev gisi, babasuun bîierek ve isteyerek ona bıraküğı en <nem£ miras olmuşru. Bûyük Fransız yazan hümanist Anatole France'ı doğumımun 160. yılında anıyoruz UygarîığırruznıbüyükeleşurrneniH.NECMİÖZTÜRK EdeMyat tarihçılennin devurmle Rönesans dönem hürnanistlerinden Anatole France. 16 Ni- san 18+4'te Paris'te dünyaya geldı. Gerçek adı Jacque» Anatok François Thibault olan Fran- ce'ın aınesi Antoinette, Auneau'ca çalışan bir değirrrencinın kızıydı. İlk kocasını 1832'de kaybednce. Anatole France'ın babası olan No- el Frarçois Thibault ile evlendi. Antoinette ıle Noel France, ılk çocuklannı büyütemeden kay- bettiler ve 1844'te Anatoleun doğumundan sonra h r daha çocuk yapmadılar. Noel France, yoksul bir ailenin eğitım vere- meden büyüttüğû altı çocuğundan bıriydı. Oku- mayı 1826'da yazıldığı orduda öğrendi. Daha sonra 17 89 Devrimiyle ilgili elyazmalan. ga- zeteler, kitaplar toplamakla göreviendirildi. Bunlar elbette devnm karşıtı belgelerdı. Belki de bu nedenle 1838'de satın alacağı kıtabevin- de devnm yanJısı belgeden çok şey olmaya- caktı. Nîel France'ın kitabevine GoncourtKar- deşler. ^odier, Jules Janin gibı yazar ve düşü- nürler, soylencebilimcıPauldeSaint-Mctorve daha niceleri uğrar, tartışırlardı. İlk önemlt romanı Thats' Anatole France, Idtaplann içine doğdu (1844) denebiür. Ancak ağaçlar ormanı görmesinı en- gellememiş. edebiyata olan aşkı erken yaşlar- da yeşermişti. Bu kıtap sevgisi, babasının bile- rek ve isteyerek ona bıraktığı en önemli miras olmuştu. Fakat baba, daha çok da anne tarafı- nın fazla kültürlü olmayışı ve ekonomik du- rumlannın ortalarda seyretmesi, France'ta ço- cukJuk ve ılkgençlik yıliannda bir eziklik ve çe- kingenlık duygusu yararmıştı. Babasının Fran- ceı Stanislas Lısesı'ne vermesi bu ezikliği iyi- • France 'ınyapıtlarma egemen olan karamsarlık, belki de her şeyiyok edecek olan makineleşme çağının yaklaştığını gö?-mesinden kaynaklanmaktadır. Fakat "karamsar " denilen romanlarından ne Penguenler Adası, ne Thais, ne de Tanrılar Susamışlardı güncelliğiniyitirmiştir. ce artıran bir etken olmuştu. Çünkü bu okul zengin çocuklannm gıttiği bir okuldu. .Ancak yazann. Macar düşünür GeorgLukacs tarafın- dan ~hümanist başkaldınş akunının yazarla- rından biri" olarak nıtelenmesınde bu okulun da payı oiduğu bir gerçektir. Lisede sadece kompozisyon dersinde başa- nlı olmuş, onur defterine dört kompozisyonu alınmıştı. Ne var kı France'ın eziklik duygusu kendinı günlüğünde. örneğin 16 yaşında yaz- dığı şu satırlarda ele veriyordu: "Seviyonım,se- vüîneye de gereksinmem var. Lisenıi düşiinüyo- rum da. oradakiler bazen benim düşüncelerimi anlasaiar da benim gibi düşünmüyorlar*\ L'Or- me du ıMail (Ağaçlıklı Yoldaki Karaağaç) adlı yapıtında Pıedagnel'in ağzından anlattığı, bel- ki de kendı gençliğiydi: "Piedagnel, iri damla- laıia dohı gözleriyie baktığmda boş yolu. yağmu- ru. çabşma ve yoksullukla dolu kapkara bir ya- şanu, zayıfhğına ve çekingenliğine korkunç ge- îen vazgıyı. kayıp çocuğun yazgısını görüyor- du."" Liseden sonra babasına yardım ederek, kü- tüphanecilık. arşivcilik gibi işler yaparak yaşa- mını sürdüren France, 1865 yılında, 17 yaşın- dan beri hayran oiduğu oyuncu EliseDevoyod'a tam anlamıyla \oirulur. Ilk dizelerinı de Bayan Devoyod ıçin yazar. ancak bunlar Verbine' in ve- ya MaDarmenin şiirlerinin düzeyıne enşemez- ler. O da şaır arkadaşlannı aşamadığını görün- ce bir denemeci ruhuyla, değişık türlerde yaz- maya yönelir. 1875'te LeTempsgazetesinde edebiyat eleş- tırileri yazmaya başlar. Ilk bırkaç romanından sonra. 1882'de yaşamöyküsel yapıtı Les Desirs de Jean Servien (Jean Servien'in Arzulan) ya- \ ımlanıp Le Crime de Sylvestre Bonnard (Sylvestre Bonnard'ın Suçu) yeniden bastınlın- ca iyice tanınır. Çok değişik türlerde ürün ve- ren France'ın ilk önemli romanı eleştirmenle- re göre Thais'tir (1890 )r. Antık çağda geçen ve okuru bir düşünce bombardımana tutan bu ro- manı. karamsar bir havada ilerlese de. din ve ın- sanın öz \ arlığı üzerine söylenen düşüncelenn aslında sadece gerçekleri yansırtığını sergıler. 1921de Nobel Ödülü nü aldı I896'da Academie Française'e seçilir ve Dreyfus Davası'na tepki gösteren tek akademı üyesi olur. 13 Ocak 1898'de L'Aurore gazete- si, Zola'nın "Suçluyorum" başlıklı başbakana açık mektubunu basınca, bir subay olan Yahu- dı Dreyfiıs'e haksızlık yapıldığından emın olur. 14 Ocak'ta gazete, haksızlığın ortadan kaldı- nlmasını isteyen aydınlann adlarını yayımlar: 1. Emile Zola, 2. Anatole France... France'ın hümanist başkaldınsı toplumsal olaylann içi- ne girdıkçe kendisinı önce sosyalizmi, daha sonra da komünizmi benımsemeye götürecek- tır. 1908 'de yazann en önemli yapıtlanndan Penguenler Adası yayımlanır. Uygarlığı "ohı- şum-gelişim-yıkıhş-oluşum" kısırdöngüsü olarak nıteleyen bu yergı romanı birçok sal- dınya hedef olsa da yeniden basımlan ara- hksız sürer. Tannlar Susamışlardı, Metekle- rin İsyanı (La Revolte des Anges), LaVleen Fleur (Çıçekler Içinde Bir Yaşam) gibi bir- çok başyapıt veren France. 1921 'de Nobel Ödülü'ne değer göriilür. Bu arada, Sacco- Vanzetti davasıyla da ilgilenir ve günümüz- de suçsuzluğu kanıtlanan bu ıki Italyan göç- menin serbest bırakılması ıçin yazdığı açık mektup Amerikan gazetelerinde yayımlanır. France 80. yaşgününü kutladıktân yakla- şık beş ay sonra, 12 Ekım 1924'te yaşama göz- lerinı yumar. France'ın yapıtlarına egemen olan karam- sarlık, belki de her şeyi yok edecek olan ma- kineleşme çağının yaklaştığını görmesinden kaynaklanmaktadır. Fakat "karamsar" deni- len romanlanndan ne Penguenler Adası, ne Thais. ne de Tannlar Susanuşlardı güncel- hğinı yitirmiştir. Anatole France'ı, doğumu- nun 160. yılında, günümüze ne kadar iyi uy- duğunu acıyla gördüğümüz Thais'ten şu kı- sa ahntıyla. ama umudumuzu yitirmeden analım: "Dünvanın bilisizlik ve barbaruğm uçuru- muna vııv arlanmakta olduğunu gösteren ke- sin belirtiler vardır. Demek uygarhğuı can çe- kiştiğuıe tanık olmak % a/gınu/da \ armış, Lu- sius. Zekânın. bilimin ve erdemin verdiği tüm zevklerden bize kalaa, kendimizi ölürken iz- lenıek sevincinden başka bir şey değü." ERGİ8AĞUSTOS'AIC4DARHALUKELBESANATGALERİSÎ'NDE Denizipişirdik!vûlrür Servisi - 'Denizi Pişirdik'' adlı >ualtı seramik sergismın bu yıl lordüncüsü yapılıyor. Ilk yapıldığı yıldan >u yana, sualtmda açılan ilk sergi olma ın\anını koruyan 'Denizi Pişirdik' için ıazırlık çalışmalan, 17 Temmuz'da >a>ladı. Sergiye katılacak sanatçılar, ^smanlı Tersanesı'nde 24 Temmuz'a dek .ürecek bir atölye çalışması yapacakJar. îanatçılann başka yapıtlan ve atölye ;alışmasında oluşturduklan 'Deniz' ^onulu yapıtlanndan oluşan sergi, !4Temmuz - 8 Ağustos tarihlen tıasında, Karaada' Kaçakçı Koyu'nda taltında görülebilecek. Sergi, daha cnra, 24 Temmuz - 8 Ağustos anhleri arasında SuaJü Arkeoloji kdûzesi/ Haluk Elbe Sanat Galerisi'nde TKİenecek. !0"'l 'de 'Denizi Pişirdik'in birincisini cerçekleştiren dört sanatçı. böylece bir \te imza armışlardı. Sergi, halen Uayada tek örnek olma özelliğini .onjyor. Sanatçılann, sualtında tamamen ^;di olanaldanyla açtıklan sergi büyük j göriince. gelenekselleşti. iüşen ve çeşitli yerleşim birimJennde <ıçılan sergi artık yerleşik bir yere jîuştu; Bodrum. Uluslararası olma \vandaki ilk adımı bu yıl atan tasanda, -ttriçı ve yurtdışmdan katılan 40 Eatçının yapıtlan yer alacak. Denizi •grdık 2004 sergisinin, önümüzdekı i a n başlayarak farklı sanat dallannın jiatılmasıyla bir deniz ve sanat savaline dönüştürülmesi amaçlanıyor. t:32275 9195) Mahler ve Bruckner dinlemek istiyorlar 'Kebabistan' diye birdiyar... ÇETtS YİĞENOĞLL A Celişen ve çeşitli yerleşim birimlerinde de açılan serginin, bclirienen yerleşik mekâna Bodrum. ADANA - Temmuzun başında Senfoni Orkestrası'mn kapatılacağı haberiyle sar- sıldı Adana. Haber üzerine, bazı demok- ratik kitle örgütlerinin öncülüğünde hare- kete geçen Adanalılar o güne dek pek gös- termedikleri birkamuoyu bilinciy- le davrandılar. Sonunda başan- lı oldular ve orkestralannın 0 kapatılmasını engelledıler. Yurdun her yerinden ses getiren bu eylem bazı çev- relerde gülümsemelere de yol açtı. Çünkü Adanalı- lann eylemi, Diyarbakır- lılara atfedilen fıkradaki- ne benzer bir etki yap- mıştı. Kuşkusuz, fıkrayı anımsarsınız... Hani, sen- foni konserinden çıkan Di- yarbalarlı,konserinasılbul- % duğuna ilişkin soru üzerine güya, "Diyarbakır Divarba- kır olalı böylezulüm görmedi" denıişya... 'Kebabistanhlar'ın senfoni orkest- rası için ayağa kalkmalan da bazı kişile- re bu fıkrayı anımsatarak üzerlerinde ben- zer etkiye yol açrruş... Ne de olsa Adana... Şiddete dayalı popüler kültürün egemen oiduğu bir kent; getto örgütlerinin köşe- başlarını tuttuğu. kaotik, anarşik ortamlar- da korkuyla eğitılmiş patolojik kişilikle- rin racon kestiği bir garip diyar.. Öyle ya, adliye kavgalanyla. günü bir- lik şöhret uğruna kameralara karşı bir o>iuıcu gibi rol kesen lümpen efelenme- leriyle sık sık gündeme geldiği için tele- vizyonJann ana haber bültenlerinde artık, "Söze gerek yok, Adana..." diye tanıtılan, arabeskin birçok kralını çıkarmış bir kent- te nasıl olur da tarihte eşi menendi görül- memiş bir zulmü sürekli tatmak için eylem yapılır? Böyle düşünenler büj'ük olası- lıkla Dıyarbakırlının sözünün so- nunu duymamış olmalıdırlar... Diyarbakırlı, "Dij'arbalar Di- vurbakn*olahbövîezulüm gör- medi" dedikten sonra "Çûn- kü" diye eklemiş, "orkestra fa diyezi çok pes çaldL«" Adanalılar da Diyarbakır- lılann ruhunun etkisine mi girdiler büinmez, orkestraya yeniden ka\oıştuktan sonra yok- sul sevincinın şımanklığıyla ol- r. j -, . sa gerek, orkestra kadrosunun azao ugu sayıcaazlığındanyakınmayabaş- anlaşılıyor. ladılar. Bunun nedenine ilişkin so- rumuzu Şef Emin Güven Yaşlıçamya- nıtladı: "Kadromuz eksik oiduğu için Mahler ve Bruckner'in eserlerini seslendirenüyo- ruz." Anlaşılan Adana da postmodern geliş- melerden payını almışa benziyor. Ekran- lardan yansıyanın tersine, çoksesli bir mü- zik vapıtında fa diyez farkını anlayan in- san sayısının samlandan fazla oiduğu an- laşılıvor. nlaşılan Adana da postmodern gelişmelerden payını almışa benziyor. Ekranlardan yansıyanın tersine, çoksesli bir müzik yapıtında fa diyez farkını anlayan insan { sayısının sanılandan Boğaziçi'nde müzik yarışması • Kûltür Servisi -'11. Radyo Boğazıçi Sınırsız Müzik Günleri' (SMG'04) kapsammda yer alan 'Amatör Müzik Topluluklan' yanşması '6. Battle of the Bands' bu sene de yeni toplulukJan gündeme getirecek. Son katılım tarihi 20 Ağustos olan yanşmada geçmış yıllarda oiduğu gibi seçici kurulun belirlediği finalistler 9 Ekim'de Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampus Saatli Bina arkasmda sahneye çıkacak. (0 212 257 34 00/1033) Yeni Hffit kentieri • ADANA (AA) - Adana ve Kayseri 'deki Hitit kentlenni gün ışığına çıkaracak arkeolojik yüzey araştırma çalışmalan eylül aymda başlayacak. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim L T yesi Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, yaklaşık 3 bin 500 yıl önce Orta Anadolu'da Hititler hüküm sürerken Çukurova ve Tufanbeyli platolannda da Kizzuwatna ülkesinın bulunduğunu, ancak bu konuda bugüne kadar yeterli arazi araştırması yapılmadığmı dile getirdı. Girginer, Tufanbeyli'de yaptüdan araştırmalarda IÖ 2'nci binin tüm dönemlerine ilişkin veri banndıran bir Kizzuvvatna kentinin yanı sıra günümüzden 5 bin yıl önce yerleşilmiş 5 tane eski tunç çağı yerleşmesi saptadüdannı belirtti. Che'nin belgeseli yayımlandı • HAVANA (AA)-Küba'da, Arjantinli de\Tİmci Ernesto Çhe Guevara'nın yaşamıyla ilgili daha önce hiç yayımlanmamış bölümlerin yer aldığı bir belgesel 17 Temmuz'da ilk kez gösterildi. Küba Sinema Enstirüsü'nün arşhlerinden daha önce yayımlanmamış belgeler yardunıyla hazırlanan ve Kübalı Manuel Perez'in yönermenlığinı yaptığı 55 dakikalık 'Asla Hayal Edemeyeceğiniz Bir Yerde' (Donde nunca jamas se lo imaginan) adlı belgeselde, Che Guevara'run. 1928'de Arj antin'de doğumundan 196 7 'de Bolhya'da ölümüne kadar geçen yaşamından kesitler veriliyor. Kyzikos kaaları izm befcliyor • ERDEK (AA) - Balıkesir'in Erdek ilçesinde bulunan Kyzikos antik kentinde kazı çalışmalannın başlatılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin bekleniyor. Erdek Kaymakamı Fikret Dayıoğlu, Kyzikos'takı kazı çalışmalanna, belediye bütçesinden aktanlan 56 milyar liralık ödenekle başlanacağmı belirtti. Dayıoğlu, antik kentteki kazı çalışmalanna bugüne kadar yeterli ödenek aynlmadığı için başlanamadığını vurgularken Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gerekli başvurulann yapıldığını dile getirdi. Rock Festivarniı konuğu Pink • Kültür Servisi - 'Tuborg Modern Rock Festivali 3' kapsamında Pink, 24 Temmuz'da SolarBeach'te Türk seyircisiyle buluşuyor. Yaz aylarma damgasıru \nracak fesrivalde Pink'in yanı sıra Teoman, Kurban ve Spitney Beers konser verecek. Müzikseverler konserlerin sonrasında özel bir 'after shovv rock party'ye karılma olanağı bulacak. • Kültür Servisi - Geçen yıl gerçekleştirilen bir reklam kampanyasından dolayı bu yıl düzenJenecek Akademi Oscar kurallannda değişiklik yapıldı. Yeni kurallarla birlikte yanşılan kategorilerde rakip filmlere ya da kişilere yönelik özel ve karalayıcı reklam, e-posta gibi kampanya çalışmalan yasaklandı. 'DreamWorks' adiı yapım şirketi geçen yıl 'en iyi yardımcı kadın oyuncu' dalında oyuncu Shohreh Aghdashioo'yu destekleyen bir reklam yayımlamıştı. Bu reklamda Aghdashloo'nun 'House of Sand and Fog' adlı filmdeki performansı ile aynı kategoride 'Soğuk Dağ' filmiyle Oscar adayı olan Renee Zelhveger karşılaştınlıyor. Reklamm içeriğinde Zellvveger'in 'Oscar'ı kazanacağuu', fakat Aghdashloo'nun ödülü 'kazanması gerektiğini' savunan medya eleştirilerine yer verdi. DÜ2ETME Dün bu sayfada yayımlanan' Çok yönlü bir sanatçıydı' başlıklı yazıda yer alan 'Bebe Film', 'ErenFilm'; 'Aynca Kederli Günlerim', 'Kederli Günlerim'; 'Refik Halit Karat', 'Refik Halit Karay' olacaktır. Düzeltir, dizgi yanlışlan için özür dileriz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear