29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMKURİYET 2 TEMMUZ 2004 CUMA EVCELEME • * • SS Herülkekendisine ait "topyekûn kalkınma programı" hazırlamalı. Programda özellikle silahsızlanma programı, hukukun üstünlüğü ve laiklik bağlamında demokratik yapının güçlendirilmesi, terörle mücadele, barışın kalıcı kılınması, yargının işlerliği için alınacak önlemleryer almalı. Bugün terör her insana, her bölgeye, her devlete, her varlığa yönelerek ciddi boyutlara ulaştı SilahlanmayanşınasonERSİN ARIOĞLU Türkıye, Başbakan'ın 25 Ocak Washington ziyaretinde BOP hakkında birincil ağızdan ge- niş bilgı alabilen ılk ülkelerden oldu. Gerek Bush'un gerek Erdoğan'ın açıklamalanndan ve çeşıtli başkentlerde yapılan yorumlarla teyıt edılen, Türkıye'nın İslami değerlerle e\Tensel değerlen başan ıle bağdaştırarak demokratik bır devlet yapısında olabılmesı, BOP'un hayata ge- çırilmesınde hem Turkıye'ye, hem ılımlı tslam gibi Islamda olmayan bir sıfatla nitelendinlen hükümetine, özel gorevler yükleneceği anlaşı- lıyor. G-8'lertoplantısında Sayın Başbakan Er- doğan'ın demokrasi platformu ıçin Italya ile birlikte eşbaşkan seçiîmesi de Bush tarafmdan yönetilen projede, Türkiye'ye verilen önemi işaret ediyor. Yalnız burada açıklığa kavuşturul- ması gereken bırkaç husus var. DiNİ SIYASALLASTIRANLAR... t/ BOP ülkelennın çoğu Müslüman. G-8'ler İslami doğru algılayamadıklanndan, bölgenın terör doğuran bır yuva gibi görülmesınde terör -demokrasi yokluğu- îslam dini arasında bırbı- nnı tetıkleyen bir bağlantı kuruyorlar. Bu algı- lama yanhştır. t/ Bugün bölgede sonu gelmeyen istikrar- sızhklann, buna ılaveten şikâyet konusu de- mokratik olmayan devlet yapılanmalannın si- yasal mımarlan şımdı G-8 masasında oturu- yorlar Bu husus da tarihsel bir dığer gerçektir. Dıru siyasıleştirenler demokrasiyı önlüyorlar. Türk hükümetı bu tarihsel konjonktürde pro- jenin eksıklennı ve yetersizliğini cesaretle tar- hşrnaya açmalıdır. Eğer ABD samimi olarak pro- jeyi sürdürecekse, (BOP geçici bir seçim pro- jesi değilse) BOP'un güvenilirliği için bu ge- reklıdır. BOP, doğrular üzerine kurulmahdır BOP ancak bu sayede daha geniş çerçevede bölge ülkelerinın alaka ve desteğiru kazanabi- lir. îkinci aşama ortaya doğru içerikli bır proje koymaktır. T ü M İNSANUĞIN DESTECİ SART Doğru içenkli projeyi belirlemeden önce ba- zı tespitler yapılmalıdır. 9 Günümüzde Ay'da gezinebilcn, Mars'a gezegenler yollayabılen, saniyede bir trilyon ış- lem yapabilen, 5 cm2' ye yüzbinlerce sayfa sığ- dırabilen, uzayın derinliklerini gözleyebilen, milimetrenin milyonda birinin milyonda birini görebıJen, insan ömrünü uzatan ve yaşam kali- tesini yükseltebılen ınsanlığın, bütün işleri yo- lunda mı sorusuna, yuz akı ıle verilebilecek bir cevap yoktur. 6 milyan aşkın dünya nüfüsunun 2.7 milyan dünya nimetlerinin sadece yüzde 3.5'ıni (yüzde üçbuçuk) ve bır milyarmutluazın- lık ıse yüzde 81 'ıni (yüzde seksen bir) kullan- maktadır. Bu ınsan onuru ile bağdaşmayan bir eşitsizliktir. Bugün insanlığın önünde duran en çetrefil soru, her geçen gün derinleşen gelir far- kı uçurumunun nasıl ve ne zaman durdurula- rak onanlmaya başlanabıleceği sorusudur. Bu konuda bugüne kadar sarf edilen gayretler çok cılız ve yetersizdir. BOP, bu nedenle ve sunu- lan hedefleri ıle bir umut olabilır, ancak proje tek taraflı değıl. bütün insanlığın destekJedığı bir somut proje olmalıdır. Bugün büiyoruz ki; insanlığın gelişmesinin pahasını, gelişmeyi kullananlar değil, mutsuz- luğa mahkûm edilmış çoğunluk ödemektedir. Bu eşitsizliğın tetiklediği birçok nedenden do- layı dünyada "50'yi aşkın sıcak çaaşma" alanı oluşmuştur. Şimdı yoksul ülkeler kadar varlık- lı ülkelerin güvenliği de tehhkeye gırmiştir. So- guk Savaş sonrası sıyasal gerginlikleranıden po- litik istikrarsızlık alanlan yaratmış; bu alanlar terör yuvalanna dönüşmüştür. Bugün terör her insana, her bölgeye, her devlete, her varhğa yö- nelmiş ve ciddi boyutlara ulaşmıştır. SÜREKLI VE EKSİKSİZ İŞBİRLİGİ Türkiye alternatif proje sıuııııah SON SÖZ • Türkiye için, dış politikada birçok sorununu olumlu etkileyebilecek bir girişim yapma firsatı doğmuştur. • Firsatı doğru değetiendirmek için; - BOP un tüm boyutları açıkça ortaya çıkmadan Türkiye hiçbir bağlanîıya ve taahhüde acele ile girmemelidir. - Türkiye; hakiki bir bölge gücü niteliği ile evrensel değerlerle 9 İkinci Dünya Savaşı sonrası hemen he- men tüm ülkelenn silahlanma yanşına girdiği bilindıği halde, bu yanşı önlemek üzere, tutar- lı. uluslararası boyutta geniş kanlımh bır silah- sızlanma gayretı gösterilmemiştir. 9 îkinci Dünya Savaşı sonrası sılahlı çatış- malar göstermiştir ki, silahlar ve ordular ne ka- dar güçlü olurlarsa olsunlar savaşla polıtik so- nuç elde edilememiştir. Kore savaşı, Fransa- Cezayir savaşı, Fransa-Vietnam savaşı, ABD- Vietnam savaşı. Rusya-Afganıstan savaşında büyük güce sahip olanlar arzuladıklan polıtik sonucu alamamışlardır. tsrail-Arap savaşlarının ve son Irak savaşının sonuçlan da gözler önündedir. SAVAŞ VE DIŞ POUTJKA Bu gözlemlerin ortak bir sonucu vardır. Ar- tık, "günümüzde silahlann teknolojik üsrün- lükleri artükça, askeri kuvvetierin kapasitesini büyütmek, politik sonuç almak için yeterli şart değfldn"". Savaşın klasik teorisi olan "savaş,dış poaükanm sonuç almaküzeredevamıdır" teon- sı adeta ıflas etmiş. yenne "savaş, dış politika- nın çaresizligini ve yenilgisini ilan eder" teonsı gecerlı olmaya başlamıştır. 9 Günümüzde sılah üretımi insanı değer ol- maktan çıkmışhr. Silahlanma ekonomiye >aik- tür. Silah ımalatı ve tıcaretı tehlıkelı ölçüde özelleşmış ve özellikle dağıtımı yer altına gir- donatılmış, yalnız bölgeyi gözeten değil; uygun değişimlerle dünyanın diğer sorunlu bölgelerine de uyarlanabilecek ve yapılabilir nitelikte, çok iyi tasarlanmış, kendi özgün tecrübelerini de aktaran, dünyanın kaderini etkileyecek; gelişmiş, gelişmekte olan mazlum tüm ülkelerin etrafında topianabileceği bir projeyi ortaya kovmalıdır. miştir. Bu gercek, ürkütücüdür. 9 Tarih boyunca devletler arasında oluşan ge- leneksel çatışmalara. belki, yakın gelecekte ar- tık rastlanmayacaktır. Küreselleşmenin en gös- terişli göstergelennden olan kamusal işletme- lerin özelleştinlmelen gibi, savaşlar da özelleş- tınlmiştir Diğer kelimelerle çahşmalar devlet- le terönstın özel ordulan ve örgütlen arasında sürmeye başlamıştır. SuRDÜRULEBILİR KALKINMA 9 Son 15 yıl içinde, dünyanın yaşadığı olay- lar göstermıştir ki; nükleer. kimyasal ve biyo- lojik silahlann çağında ve terorizmin sıkça rast- landığı günümüzde hiçbir devlet ülkesini bu si- lahlarla savunamaz. Varacağımız sonuç savaş- larda savunma ilkesınin yok olmaya başladığı- nı kabul etmektir. Geriye kalan ise erken misılleme veya daha ıyisı "hep biıükte uluslararası topyekûn denge- H bir sürdürülebilir kalkınma" e\Tesıne gırebil- mektir. Bınncı stratejı, adeta NasrettinHoca'nın su almaya yolladığı çocuğa teshyı kırmaması ıçin vurduğu tokat misali bir stratejidir ve ba- şansı şüphelıdır. İkinci seçenek doğru düşünen dünyanın özlediği çözümdür. Zahmetlıdir. Öz- veri ve bilgece hükümet davranışlan gerektirir. BİTTİ • Devletkrin kitlesel imha silahlan üzerindekj tekeKn yeniden tesisi konusunda görüş birüğine en kısa sürede vanlmahdır. l/ Tüm dünya devletlen, teronzmı durdurmak üzere teröristler arasında ayınm yapmaksızın kısıtsız, sürekli ve eksiksiz işbırliğı yapmahdır (Tıpkı denız korsanlannı yok etmek üzere 1857 yılında yapılan Londra anlaşması veya 195O'lı yıllarda hava korsanlanna karşı yürütülen ışbirliği ve davranış benzerliği gibi). • Büyük güçler, silah endüstrisi ve patronlan için başka ülkelere askeri yardım yapnıaktan. silah sektörünfi kalkınma aracı gibi kullanmaktan kesinUkle \-azgecmebdir. %/ Devletler. terörle mücadeleyi ulusal ordulan ile değil, dayanışmaya dayanarak uygun ve uzman timlerle yapmalı ve timlerin ülkeler arasında kaydınlması ilke olarak benımsenmelıdir. • Bütün devtetier, silahlannı ve silahh güç personelini; çağdaş insanhk değerleri, düma ve ülke sonınlan ve ülkenin ekonomik gerçekleri ışığında eğitim sevheleri, sahip olmalan gerekti teknolojik güçîeri ve v etenekleri yeniden değeriendirilmelidir. \/ "Uluslararası bir silahsızlanma programı" geliştirilmelı bütün devletkrin bu programa katılması sağlanmalıdır. f/ Silahsızlanma programınuı sağlavacağı fonlar. adil bir ştkilde önceükle kalkınması gerekli ülkelere dağıölarak. özellikle ülkelerin •'uluslararası topyekûn kalkınma programında" kullanılmalıdır. \/ Her ülke kendısıne aıt "topyekûn kalkınma programını" hazırlamahdır. Programda özellikle silahsızlanma programı, hukukun üstünlüğü ve laiklik bağlamında demokratik yapının güçlendirilmesi, terörle mücadele, banşın kalıcı kılınması. iyı hükümet yönetımin sağlanması, yargının işlerliği, medyanın özgürlüğü, çevTenın konınması, sürdürülebilır bır ekonomik kalkınma ve eğitim seviyesının ve kalitesinin yükseltihnesı ıçin alınacak önlemler programlanmalı \e bütçelenmelıdir. Kalkınma programnıın uygulanması için gerekli finansman, uygulamaya paralel olarak silahsızlanma fonlanndan karşılanmalıdır • Böyle bir programın ancak Bûieşmiş Milletier kapsamnıda yeni bir uluslararası kuruluş tarafindan tophıca gözetilmesinin ve yönlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmelidir. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Doruktan Notlar... 27 Haziran'ı izleyen birkaç gün unutulmayacak. NATO'nunbırdoruktoplantısıvesılesiylegörüş- meler, ziyaretler, ziyafetler ve gezintiler; Ankara'da ve Istanbul'da halkın payına düşen de, ezalı gün- leroldu. NATO'daki bu hareketleniş neden? Genç okuıiar için yazacağım: NATO, ABD baş- ta olmak üzere, Avrupa devletlerinin kurduklan bir örgüt idi. 1949'da "Kuzey Atlantik Antlaşması ör- gütü" adıyla doğan bu kuruluşun amacı, "Kuzey Atlantik bölgesinde barış ve-güvenliği korumak, istikran ve huzunı geliştirmek" idi. 1950'lerin baş- lannda bizi de soktuklan bu örgüt, aslında "komü- nizmle mücadele" niyetiyle, Sovyetler Birliği'ne karşı kurulmuştu. Peki Sovyetler Birliği, 90'ların başlannda tarihe kanştığı halde, niye ayakta NATO? Iş aranıyordu o tarihten beri. Son bulunan da şu: ABD, uluslararası ilkelen çiğneyerek Irak'ı işgal etmişti, ancak dediklerinin tersi çıkmıştı. Irak direniyor. ABD de ışin içinden sıyrılmak ıstiyordu; kendi yerine NATO'yu kullan- mak peşindeydi. Irak'ta yeni bır yönetim var, ama ABD'nin kuklası, NATO'dan asker ıstiyor. NATO'nun oraya asker yollaması, ABD'nın pısliğini temizle- mek içindir; Fransa ve Almanya buna karşı idi da- ha baştan beri. Istanbul'daki doruktoplantısında, ABD son da- kikalarda işin ıçınden çıktı; ama doruk. Bush'un eme)lerine alet olmadı; Irak'ta "askeri eğitim" gi- bi birformül bulundu. Son olarak denecek nedir? Teslımiyetçı kımi kalemler, durumu ABD ve NA- TO adına kurtarmak için çırpınırken, ulusun hay- siyetine inananlar gerçekleri ortaya koyuyorlar. Onlardan bıri olan Melih Aşık, 29 Hazıran günlü Milliyet'te, "Açık Pencere "sinden, NATO "Istan- bul Bildınsi"ri\n satır arasını iki cümlede okuriarı- nın dikkatine sunuyordu: 1) Daha önce komünızmle mücadele adı altın- da sürdürülen sömürü düzenı, bundan böyle te- rörle mücadele adı altında devam edecektır; 2) Afganistan ve Irak konulannda alavere dala- vere, Türk Memet nöbete ilkesi hayata geçınlecek- tir. Gerçek bu, uyanık olmalıyız! • 21 Hazıran günlü Cumhurıyet'ten öğreniyoruz. NATO doruğunun yapılacağı tarih yaklaşırken, Istanbul'daki protesto eylemleri de artmaya baş- lamış. 68'lıler Birliği Vakfı'nın öncülüğünde, Vedat Demircioğlu'nun öldürüldüğü Gümüşsuyu'nda- ki İTÜ Kampusu'ndatoplanan göstericiler, "Yan- ke go home", "AKP'nin imamı, kaça sattın vata- m" sloganlarıyla Dolmabahçe'ye yürümüş. "Food not bomb, Bomba değil, yiyecek" hare- keti Istanbul grubu, NATO doruğuna karşı Beşik- taş'taki McDonald's önünde ücretsız yiyecek da- ğıtmış. 50 kadın, Bakırköy özgürlük Meydanı'nda toplanarak NATO karşıtı sloganlar atmış. Galata- saray Meydanı'nda ve Kadıköy Iskele Meyda- nı'nda da gösteriler düzenlenmış. Doruk gününe kadar, -anlaşıldığı kadar sol- genç- ler ayakta olmuş ve başka ülkelerden "küresel di- reniş"\en katılanlar da görülmüş. Bunlar genişleyecektir, öyle de olmalı! • 24 Haziran günlü Cumhunyet'te, Turhan Sel- çuk'un nefis bır karikatürü vardı: AB kapısının önünde, ellerini kavuşturmuş, başı egık bir tür- banlı; sırtında da bır yazı, AKR Ulusal bilinçten deyoksun olmanın gülünçlüğü... 30 Hazıran günlü Milliyet'ln. 'Türbana Avrupa Frenı" başlığıyla -birinci sayfadan verdiği- bir ha- bere göre, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AİHM), Istanbul Üniversitesı Tıp Fakültesi öğrencısi Ley- la Şahin'ın açtığı davayı karara bağlamış. Şahin, türbanla ünıversiteye gırmekte ısrar ettikleri için al- dıklan disiplin cezalarının insan haklan ihlali oldu- ğunu iddia edip AlHM'de dava açmıştı. AİHM, oybirliğiyle aldığı kararda şunlan belırti- yor: "Yasaklama, 'demokratik bir toplumda ge- rekli' olarak algılanabilir. Türban yasağı, Anaya- sa Mahkemesi içtihatlanna uygundur. Üniversite- ye girenlerin, laiklikten kaynaklanan yükümlülük- leri kabullenmiş olduklan varsaytlır." Yerinde bir gerekçe. Çağdaşlık, türbanı kabul etmiyor, belli. Etkisi, yalnız okul ve üniversitelerie sınırlı ol- mayacak, yayılacaktır. Uyanmak da bir erdem değil midir? Zirve gözaltıları devam ediyor • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden verilen bılgilere göre Okmey- danı, Mecidiyeköy ve Taksım'de yapılan NATO karşıtı eylemlerde polısle çatışmaya gırdikleri, otomobillere zarar verdikleri öne sürülen 11 ki- şı, olaylar sırasmda gözaltına almdı. Olaylara kanşan kişilere yönelık sürdürülen operasyon- larda ıse 21 kişi daha yakalandı. Gösteriler sıra- sında yaralanan ve tedavi gören 2 kişi ise tabur- cu olduktan sonra gözaltına alındı. NATO mağdurunun teseisi • Haber Merkezi - NATO zır\ esı sırasında Mecidiyeköy'de protesto gösterisınde gözlerine biber gazı sıkılan öğretmen Ali Güneş, Egitim- Sen 3 No'lu Şube'de yapılan basın toplantısın- da polisin tutumunu eleştirdi. Kendisini yaka- lamasına karşın gözlenne biber gazı sıkmaya devam eden 2 çevik kuvvet polisi hakkında da- va açacağını belirten Güneş, "Tek sevincimiz, bizler banşı sa\oınuyorduk ve en azından Irak'taki 3 emekçiyı kurtardık" diye konuştu. Gazeteciye saldım • ANTALYA. (AA) - Antalya'da yakınlannın duruşmasını izlemek amacıyla adliyeye gelen A.Ç, H.D, M.D, D.Ç, S.Ç. L.A. ve ismi öğrem- lemeyen bır kişi, adliye bahçesinde yürüyen DHA muhabiri Teslime Tosun'u dövdü. Saldır- ganlar olaya müdahale etmek,ısteyen bir komisere de saldırdı. Çeşıtli yerlennden yaralanan Tosun 10, komisere ise 3 günlük raporverildi. Teslime Tosun, saldınnın nedeni konusunda bilgi sahıbı olmadığım söyledı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear