29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 "TEMMUZ 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 >E Beşir Atalay 'dan Bush'a: "Avuçlanmda hâlâ sıcaJchğm var..." Etektronik posta: denizsoflnecumhuriyetcom.fr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Saddam, Irak yönetimine verilmiş... "Irak vönetimi kime verilmis!" Muayene Kayhan Vardareri: "Kendi cumhurbaşkanını karşılamak için ayağa kalkmayan kimi bakanlar, ABD Başkanı Bush Galatasaray Üniversitesi'ne gelirken önce ayağa kalktılar, sonra da Bush'la el A sıkışmak için • ellerini ABD V ajanlarına uzatıp 1 kontrol ettirdiler. ABD'ye el ve tırnak muayeneleri eksikti onu da tamamladılar!" urttaşlık Hareketi Derneği, küreselleşmenin olumsuz sonuçlarının, insanları büyük ço- ğunlukla bireyselleştirilmiş, herkesle yıkıci bir rekabet içinde olan, yalnız, paylaşmak- tan korkan, mutsuz, ilişkilerinde çıkar gözeten, ma- nevi duygu ve duyarlılıktan uzaklaşmış, maddiyatçı bir kişilığe sahip bireyler haline getirmesinden yola çıkarak ve emperyalizmin insan haklannın gelişimi- nin önünde bir engel olduğunu hatırlatarak "insan Hakları ve Yurttaşlık Bilinci Bildirgesi" hazıriadı... Yurttaşlık bilincine sahip, etkili ve katılımcı yurttaş- lık ilkelerinden bazıları şöyle: "Demokrasiye ve hukuk kurallarına bağlıdır. Huku- kun üstünlüğüne ve hukuk devletine inanmıştır, hak- sız uygulamalara karşı tavır alır. Verılen haklar kadar, hak aramanın da kutsal oldu- ğuna ınanır. özgürlük, adalet, eşitlik ve dürüstlük kav- ramlannı özümsemıştir. İnsan onuruna ve insan hak- lanna duyarlı ve saygılıdır; dünyanın neresinde olur- Yurttaşlık sa olsun, insan onuru ile bağdaşmayan uygulama- lara karşı çıkar. Yurtsever ve çevrecidir. Doğal kaynaklarına, çev- resine, ormanına, yeşiline sahip çıkar. Banşseverdir; yurtta ve dünyada barışı savunur. Sınırlan uluslararası antlaşmalaria belirli yurdunun bütünlüğünden ve aynı ortak geçmiş ve birlikte ya- ratılmış tarihe sahip ulusunun biriiğinden yanadır. Ta- rihine, kültürel kimliğine ve zenginliklerine sahip çı- kar. Laiktir, din ve vicdan özgüıiüğüne saygılıdır. Laik- liğin, demokrasinin ön koşulu olduğunu bilir. Demokrasinin vazgeçilmez unsurianndan, yasa- ma, yürütme ve yargının yanında dördüncü güç olan medyanın tarafsız olması gereğinin ve kendisinin sa- Fuat Özbey: "Fransa Cumhurbaşkanı Istanbul'da yerii ve yabancı basın mensuplan karşısında konuşuyor. Kürsüde metal harflerie 'Istambul' yazıyor. Kentinin adını bile yazamayan bir organizasyon başansı!" Ring Akif Kökçe: "ABD sayesinde dünya savaş alanına döndü. Adamların seferi, haçlı seferi değil ring seferi!" SESSÎZSEDASIZ(i) JL _i hıp olduğu haber alma özgüriüğünün farkındadır. Bilgi edinme hakkı vardır. Temsili demokrasiye ek olarak, katılımcı demokrasinin gereği olan sivil top- lum kuruluşlanna üye olur. Yurttaşlık bilinci ve sorum- luluğu ile eylem gücüne sahiptir. Yurttaş olarak bulunduğu ve yerini aldığı alanla il- gili kararlan alırken, aklı ve ilmi rehber alır. Eleştirel dü- şünmeyi, sorarak, soruşturarak bilgi sahibi olmayı, uyuşmazlıklan anlayışlı yöntemlerle çözmeyi, işbirli- ğı içinde çalışıp örgütlenmeyi, grupla birlikte karar vermeyi, sağlıklı iletişım kurmayı , kendini ifade et- meyı ve dinlemeyi bilir. Çalışarak ve üreterek kazanmaya inanır. Çalışan- lann ekonomik ve sosyat haklarını bilir. Haksız rekabete, her türtü imtiyaza karşıdır ve tü- ketici haklanna sahip çıkar. Yardımseverdir, kendisinden daha az şanslı olan in- sanlara yardım elini uzatır. Bireysel, ulusal ve insan- lık onurunun değerlerine önem verir." Coni'nin teçhizatına karşı Iraklının inancı Sıcağı, soğuğu geçirmeyen ünifor- malan, hafif miğferteri ve botlan ile tam teçhizatlı ABD askerleri karşısında, ayağındaterlik, üzerindegömlekve şalvarı, başında poşusu, elınde tü- feği ile direnen Iraklının ülkesi için ölmeyi göze aldığını anımsatarak şöyle diyor Ayşe Meral, "Bu Iraklı; ya- şatmamak için öldüren ve ölümü gö- ze alamayan tam teçhizatlı işgalci Co- ni'nin yüreğine korku salıyor. Coni öy- le korku ki, işgal ettiği ülkenin insanla- rına yaptığı işkence ve zulümle bile korkusunu bastıramıyor. Üniformalar, modern silahiar, akıllı bombalar, inan- cın, insanın, vatan toprağının karşısın- da çaresız kalıyor." EP ve Ayşe Meral, 14 Ağustos 1920'de Mustafa Kemal Paşa'nın Meclıs'te Hamdullah Sup- hi'nin "orduyu daha lyi silahlandırabi- lir, giydirebilirdik" sözüne verdiği yanı- tı anımsatıyor: "Askerierimizin birazçıplak, yırtıkel- bise ile bulunması hiçbir vakit bizim için bir utanç değildir. Bana Fransız- lar, elbisesiz askeıierin çete oldukla- nndan bahsettikleri zaman, hayıron- lar çete değildir, bizim erlerimizdir ~~dedim. Üzerindeüniformayokturde- diler, üzerindeki elbise üntforma de- dim ve bunu Fransızlar anlamlı ve ye- terli yanıt buldular. Dolayısıyla elbise- siz olsun, köylü elbiseli olsun, yeter ki onlan yerinde kullanahm ve kutsal amacımıza varalım." Fransızlann an- ladığını bir gün Amerikalılar da anlaya- cak; Iraklılann şimdilik tek eksiği Ata- türk gibi bir liderlerinin olmaması... Yüksek Yerilim Hatta NATO Irak'ta... Aman Istanbul'dan ve hayatımızdan gitsinler de! erdincutku <; yahoo.com NATO Zirvesi Başanlımı? CÜNEYT AKALIN NATO zirvesi sırasında CNN'de program yapan eski Dışişleri Bakanı Emre Gö- nensay, TESEV Başkanı Can Paker ve gazeteci Cengiz Çandar en ateşli yeni-muha- fazakârlan (neo-con) bile ge- ride bırakacak bir üslupla atıp tuttuktan sonra sadede geldi- ler - NATO Irak'ta ve Afganis- tan'da başanlı olmak zorun- dadır, yoksa dağılır. Soruyu ortaya atıyorlardı a- ma üçü de galibiyetten emin- di. ABD ya kazanacak ya ka- zanacaktı. Ama kazanamadı. Siz bakmayın kimilerinin "NATO Irak'a girdi" demele- rine... ABD'ninisteğiolmadı, NA- TO Irak'a girmedi. ABD'nin Avrupalı müttefik- leri bir kez daha direndi, NA- TO'nun Irak macerasını geri çevirdi. NATO bildirgesi "is- teyen ülkelerin Irak güçlerine eğıtim vermeleri"nden söz edıyor. NATO üyelerinin daha geniş bir desteğini kazanan Afganistan sorununda bile Karzai'nin "Hemen gelin, a- man yardım" ağlaşmalan öl- çülü bir karşılık buldu. Kimse bizim medyaya al- danmasın. Bizim medyadan daha yanlış bir kaynak ola- maz. Ciddi Amerikan kaynaklan bile başansızlığı ortaya koyu- ycx Bush Yönetimi'nin önde geen simalanndan ABD'nin NATO nezdindeki temsilcisi Nicholas Burns ABD'nin b€klentilerini Prag zirvesin- den beri dile getiriyor. (Bkz. TeDri Dergisi, Mayıs-Haziran sa/ıları) Burns'ün düşüncele- rinn özeti şudur: ABD Avrupa ile birlikte ha- retet etmeli, Rusya ve Ukrayna'yı ikna etneli, Büyük Ortadoğu Proje- si'ıi başlatmalı. îenzer bir yaklaşım AJD'nin dış politika ve ulus- laarast ilişkiler alanındaki en sçkin kuruluşlarından biri ss/ılan ve ünlü Foreign Affa- i r dergisini çıkaran Council Foreign Affairs'in (CFR) HI girişiminden geldi. Eski dışişleri bakanlanndan Hen- ry Kissinger'la eski maliye bakanlanndan ve Harvard'ın rektörü (Recep Tayyip Erdo- ğan'ı geçenlerde konuşma yapmak için bu üniversiteye davet eden kişi) Lavvrence Summers'ın eşbaşkanlığın- da toplanan ve aralarında ABD'nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı B. Scowcroft, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı yöneticilerinden ve VVashington Post yazan Ro- bert Kagan, ünlü tarihçi John Levis Gaddis gibi si- malann da yer aldığı CFR'nin özel Görev Konseyi, oluştur- duğu görüşleri Mart 2004'te açıkladı. Buna göre ABD NATO'da, - Avrupalı müttefikleri ile anlaşmalı, - Askeri güç kullanımında yeni bir kılavuz oluşturmalı, - Çokyönlü uluslararası ku- njmların rolü üzerınde netleş- melı, - Büyük Ortadoğu için yeni bir yaklaşım geliştirmelidir. Peki ABD bunları başardı mı? Rusya Devlet Başkanı Pu- tin'in zirveye gelmemesi baş- lı başına bir işarettir. Arap ülkelerinin zirveden uzak durmaya özen göster- diği koşullarda "Arap ülkele- rine açılma" iddiasındaki Is- tanbul inisiyatifinin havada kaldığı açık değil midir? Yok- sa BOP ölü mü doğdu? Çandar-Gönensay-Paker ne derse desin, Avrupalı müt- tefikleriyle ABD arasında gü- vensizlik sürüyor. ABD'nin Clinton dönemindeki eski NATO temsilcisi Robert Hunter'e göre Avrupalı müt- tefikleri Bush Yönetimi'nin Irak'ta NATO'nun arkasına gizlenme çabasını bir seçim taktiği olarak yorumluyorlar ve ABD'ye olan güvensizlikle- rini koruyorlar. Tüm bunlar- dan sonra Istanbul zirvesinin başanlı olduğunu söylemek mümkün müdür? Çandar'ın sorduğu kritik soruya gelince: Irak'ta ve Af- ganistan'da başarısız kalan bir NATO dağıhr mı? Işte, doğru soru budur ve sorunun yanıtını bulmak için olaylan dikkatle gözlemeye devam etmek gerekir. KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behtcak(o turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARİCl kamilmasaraci > mynet.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(a yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA BÎLGÎN DUYDUN MU?.. NATO VE BUSH KARSITC SÖŞTERILER SAYESINDE ÜÇ REHtNEYİ BIRAKMISLAR ı YAŞASIN DAYAK YEMEK!.. ı ı ı ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOGLU Penceremde Kelebekler Bunalımdan, gerilimden kurtulmak için en güzel yöntem anılara dönmek. Bu dönüşü çok sever, kelebekler gibi anılar arasında uçar, kanatlanmla dertleşirim. Son haftalarda özlemin burukluğu ağır basıyor. Anılara sığınarak yeni yolu buluyorum. Güzel biryolculuk bu. Saplantısı yok. Tüm güzel- likler çevremde, ölüleri canlandınyor, hastalara so- lukveriyorum. Darzamanlardadostelleri soluklu- yor beni. Anılardan selam geliyor, o selamla yılla- nn neredeyse yüzyıllann aile tablosu yönlendiriyor beni, kaç kuşak birden geriye ya da ileriye gidiyo- rum. Şaşılası bir olay. Daver Darende'ye kaç kez teşekkür ediyorum. Anılarla buluşturuyor, ilginç bir yaşam biçimiyle selamlıyor beni. Bir gün Fahrünisa Zeid ya da AJiye Berger ile buluşuyoruz. Ertesi gün, başka sevgililerle. Anılar çakışırsa Aliye Berger ya da Fü- reya da geliyor karşıma. Bir ucundan yakalıyor, sevdiklerime kavuşuyorum eteklerinde. Biryanda Şirin, karşısında da Nejat Devrim var. Devrim kar- deşler güzel anılardan dertenen şarkılarla seslenir bana. Şirin Devrim'e de hayranım, coşkusu tüken- miyor. Şakirpaşa Köşkü'nü masallanyla dinler, ölmez- liğini kutlanm her zaman. Fahrünisa Zeid, Aliye Berger köşkten bir uzantı aıle ağacında. Toplumu- muza da bir armağan kuşkusuz. Yıllar geçiyor on- lar yaşlanmıyor, yeniden doğuyor neredeyse. Ne- rede, nasıl, ne zaman kucaklaşacağımızı bilmem ama düşünmediğim bir anda kelebekler kanat çır- par belleğimde. Sevgiyle, saygıyla hayran olurum. Belleğimin yollannda ya da köşelerinde. Onlan ta- nımanın mutluluğuyla sanlınm, mutsuzluklan da aşanm bir anda. Bir mavi, bir yeşil ya da karaka- lem bir portre sıcacık ısıtır yüreğimi. Sevgili okurtarım, bu yazıyı yazarken kelebekler uçuyor penceremde. Dostlara yaslanarak güzel- likler anımsıyorum. Işte sevginin, özlemin gizemi. ölümün acısını da aşıyorsun. Acıyla değil, tatlar içinde yol alıyorsun dostlar arasında. Yakın çevremde bir gelenek oluştu yıllar boyun- ca. Anılar birbınyie halkalanıyor, nereden nereye gi- diyorsun bilmiyoruz. Kimi zaman ileriye, kimi za- man geriye götürüyor seni. Kimi anılarla yol alıyor, kimi zaman da duraklıyorsun. Yıllar uzadıkça ke- lebek kanatları ağırlaşıyor ama çaresiz taşıyorsun! Daver Darende ile güzel yolculuklar yapıyorum uzun süredir. Kimi zaman eşi de katılıyor bize. Bel- li olaylar, öyküler ya2arken kanatlanm ağırtaşıyor, sevgiyi, dostluğu taşıyamıyor, anıların çağrısıyla yol alıyor, kimi zaman doğrudan kimi zaman çap- raz uçuşlarla kanatlanıyorsun. Bunalım döneminin kaçınılmaz gerçeği bu. Yolunda yokuşlar var her zaman. Birini dönerken bir başkası başlıyor. Dola- na dolana dağlara tırmanıyorsun. Kırk yıllık dost- lanmla yeniden buluşuyor, ölümün ötesini birden unutuyorsun. "Kız Kulesi'nden Eyfel'e" uzanan yolda kim bi- lir kaç kez dönüp dolaşıyorsun, ancak bu dönüş- ler yaşamı soldurmuyor, soluk veriyor insana. Ya- nm yüzyılı geçen meslek yaşamımda çok dar za- manlarda da beni geniş soluklarla selamlayan dostlanm var. Onlara kavuşunca dünyayı unutu- yorsun. Kimi zaman içten bir gülüşle, kimi zaman daralan bir yolda güzel soluklanyla diriltiyor beni. Kimi istanbul'da Moda koyunda, kimi Ege'de mavi koylarda, kimi dağlarda, kimi kıyılarda, kimi Kaz Dağı'nda hasretle çizilen güzel portrelerle sar- maş dolaşım. Artık, beklediğim bir olay, bir haber yok. Elimi uzatınca tüm güzellikleri avcumda his- sediyor, gülümseyerektüm dostları selamlıyorum. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 SOLDANSAĞA: 1/Marmaris il- çesıne bağlı turistikbirbel- de. 2/ Oyunda cezalı çocuk... Elazığ ılınde bir göl. 3/Tar- sııs'un kuzey- batısındaki ünlü yayla... Japon lirik dramı.4/tşlen- memiş. ekıl- memiş toprak... "Ak- şam, yine akşam, yıne akşam/Göllerde bu — birkamış olsaırT (Ah- met Haşim). 5/Tann- tanımaz... Kımlığı be- lirlenemeyen uzay cı- 5 simlerine verilen ad. 6/Bır tür deniz taşıma- cılığı... Müsaade. 7/ Kokusu hardala ben- zeyen zehırli bir savaş gazı... Bir nota. 8/ Şiddetli belirtılerle başlayıp kısa sürede ağırlaşan hastalıklar için kullarulan sözcük... Zülfû Livaneü'nin bir fılmi. 9/Ender, seyrek... Taş- lan, kayalan parçalamakta kullanılan shii kazma. YUKÂRIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir kabı kaynar suya oturtmak yoluyla içindekini ısıtmak ya da entmek yöntemi. 2/ööçebelerin konak yeri... Kahverengi ya da soluk san renkte bir süs ta- şı. 3/Hayvan sırtında taşınabilen küçük top. 4/Roman- ya'nın plaka işaretı... Dövülmüş et. bulgur, soğanla yapılanızgaraköfte. 5/Afrika'nınen yüksek dağıKi- Bmanjaro nun yerli dillerdeki adı... Istanbul'daki bir ünıversitenın kısa yazılışı. 6/Nâzıın Hikmet'in soya- dı... Ödeşme, razı olma. 7/Elı işe yatkın, becerikli... Bir ılacın bir kezde ya da bir günde alınması gereken miktan... Asker 8/Itırhbiıbıtki... Cerahat. 9/Kendı- ni bir roman kahramanı gibi düşünen, hayalperest. KÜLTÜK • S*NAT TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN StVAS AİLE MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2004 179Esas Da\acı Kadriye Yarunçam tarafından davalı Ne\-zat Yarançam'a açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen 3ra karan gereğince. Da^ılı Ne-v-zat Yanmçam (Ahmet ve Fatma oğlu 20 09.1957 do- Sımlu Kayseri Ili. Sanoglan tlçesi. Güzelyazı Mahallesı nünısuna sayıtlı) tüm aramalara rağmen adresi tespit edılememış ve kendısi- x duruşma günü ve da\-a dilekçesı teblığ edılemediğınden duruşma ainü olan 7.9.2004 günü saat 10.40'ta Mahkememızde hazır bulun- aası veya kendisinı bir vekil ile temsil ettirmesi, aksı takdırde yok- hğımda yapılacak ışlemlere HUMK'nım 377 ve 213. maddeleri ge- ™ğince karar \enleceâı ılan olunur 22.06. 2004 Basın: 30451 AYAKKABIBOYAMA AMK/NBLER/ 19O7'De SU6ÜN, SERLİN'OE 8A2I KALA&AUIC SEMTLSKE OTOAMrrilĞ AYAKtCABl BDY4M4 MA- füNSLBei tUMUAytH BAŞLANPI. MAtUNELEZİ yAPAN ÖZEL. tCURULUŞ, AYAII &UA4/V0A SÛ- ı YÜK OTEU-E&, KIŞLALAH. VE YATtU OKUL- uvz İÇIN AYISI s//e AAAICIHE GeUfrye- M/fr/. SAATTB SO Ç-if=T AYAK&Ag/ BOYAYAM (SOLOA") İLE, SAATTE SO Ç-ıFT 8OYAYAAJ (tASOA^ MOOeLUE/5., SıYAH YA £>A KAHl/EISEA/G) OLMAti Ü2EZE ıtci ftENfC IÇİM A'&IGLA- KIA8İLt'yO&>Ü. MAtÜNELES., /ŞÇi, A MAN VE &OYA TASA/ZeUFÖ Ğ YOtZDU.. wutc.mumtaz-arikan.com SEZONUN EN IYI 2 FILMİ SADECE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear