25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2TEMMUZ2004CUM» HABERLER •• •# DIHNH5&VDA BUGUN El Kaide davası sanıklanndan Badettin Yıldınm sahne sanatçısı olduğımu ileri sürdü ALİ SİR3IEN AİHM'den Emsal Karar ve Yiğit Basınımız Acaba şimd i Hayrünnisa Gül Hanım ne düşü- nüyor dersiniz? Anırnsayacaksınız, türban konusunda, Türkiye aieyhine AlHlvT 'de açtığı davayı geri çektiğini açık- larken bunu kocasını zor durumda bırakmamak için yaptığını söylüyordu. Oysa hepimdz biliyorduk ki asıl neden o değil- di. Hayrünnisa Hanım'ınavukatlan, mahkemenin türban konusunda içtihat oluşturacak bir karar çı- karacağını ya anlamış ya da haber almışlardı. Davayı kayt>etmektense görünüşü kurtarmak onlara daha akıllıca gelmişti. Nitekim AİHIV! örnek olarak kabul ettiği Leyla Şahin davasında, üniversitede türban taktığı için aldığı disiplin cezasının insan haklan ihlali oldu- ğunu söyleyen davacının talebini oybiriiği ile red- detmiştir. Karann önerni gerekçesinin yeniliğinden değil, bundan sonraki davalar için de örnek oluştura- cak olmasından ve bir de oyb/riiği rle alınmasın- dan kaynaklanıyor. Aslında, bu yönde taa 1993 yılından başlayan, 2001-2003'ekadaruzanan, Refah Partisi'ninka- patılması konusunu da içeren benzer kararlar var. Refah Partisi karannda, türban konusuna da atrf yapıldığı gibi, şeıiatayönelmetehlikesinin, demok- rasi açısından, gerçekleşmesi beklenmeden ön- lenmesi gereken birtehdit olduğu da belirtilmek- te, Avrupa ülkeleri hukuklannda son yıllarda pek sık tekrarlanan acil ya da yakın tehlike kavramı- nın da ötesine geçilmekteydi bir anlamda. • • • Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından, o partinin önde gelenlerinden biriyfe düzenlediğim bir TV prograrnında, kendisine şu soruyu sor- muştum: - Partinizin kapatılma karan üzerine, AlHM'ye başvuruyorsunuz, daha önce türban konusunda verilen karariar da göz önünde bulundurulursa davanızın reddedilrnesi olasılığı güçlü. O takdir- de verilen karann gerekçelerine saygı gösterecek misiniz? Aldığım yanıt çok ilginçti: - Biz o takdirde AlHM'nin ne kadar çifte stan- dartlı olduğunu bütün dünyaya göstermek ola- nağını bulacağız. Şaşırmamak elde değildi. Milli Görüşçüler, bir yandan evrensel ölçütleri savunanlan Batı Ku- lüpçü" olarak niteliyor, öte yandan Batı Kulü- bü'nün kapısını çalarak umaranyorfardı. Şimdi de değişen bir şey yoktur. AlHM'ye baş- vuran AKP'nin önde gelenleri, şimdi bu mahke- menin kamu alanında türbana yer olmadığı yo- lundaki karannı, türbanı devlet protokolüne sok- mak için her şeyi yaparak hiçe saymaktadıriar. • • • Işin ilginci, tarafsız ve laikliğe bağlılığını ilan et- miş olan kimi basın organlan da ettiği yemine sa- dık kalarak, laikliği korumak kaygısıyla, tesettü- rü devlet protokolü drşında tutmak için Başba- kan'ın örtünmekte ısrar eden eşini verdiği yeme- ğe davet etmeyen Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'e eleştiriler yöneltmektedirler. Bunlardan biri Sezer'in davranışını şöyle yorum- luyor manşetinde: "Hiç şık olmadı" Şık olmayan Cumhurbaşkanı'nın AİHM karan- nın gerekçesinde de vurguladığı gibi, tesettürü ka- mu alanı dışında bırakması mıdır, yoksa tesettü- rü ısraria oraya sokmak çabası mı? Istanbul'daki NATO zirvesi sırasında, Erdoğan hükümetinin tavn kadar, böyyük medyamızjn dav- ranışı da ilginçti. Türkiye'yi saldınlann ortasında, bir merkez üs haline getirme amaçlannı gözlemeyenlere tepki göstermeyen bir iktidan desteklemek için neler neleryapılmadı... Cumhuriyet'in bir bakanını herkesin gözleri önünde arayan Amerikan polisinin davranışı ile buna kuzu kuzu boyun eğen Bakan Bey'in tep- kisizliği bile görmezden gelindi. First lady'lere övgüler yağdınldı, onlann ve eş- lerinin gönül alıcı sözleri öne çıkanldı. Olayın özünü gözden kaçırmaya çalışanlar, bi- zim meslekte son zamanlarda işleri sulandırmak için pek fazla başvurulan bir yönteme sanlarak, "human interest" diyerek kim ne giymiş, ne ye- miş, ne tatlı sözler söylemiş, ne alışveriş etmiş gi- bi konulara eğilerek güya olayın insani ilgi boyu- tunu öne çıkardılar. Irak sokaklanndaki ölümler, hapishanelerinde- ki işkenceler, "insani ilgi" gerekçesiyle görmez- den gelindi. Oysa pek sevilen Ingilizce deyimiyle bu du- rum, human interest değil, inhuman (insani olma- yan) bir politika karşısındaki fdiot interest (bu da- la ilgisi) bir tepkiydi. Daha ileri giderek Irak tragedyasını, ABD'nin böl- geye demokrasi götürme çabası olarak sunan- lar da çıktı basınımızda. Eh kendi çıkarlannı müstevlilerin emelleriyle tevhit etmek de buna denir işte. Mervan Giil'e vekif maaşı • ANKARA(ANKA)- Siirt mılletvekilliğinden feragat ederek Erdoğan'a Başbakanlık yolunu açan ve bunun karşılıgında 28 Mart'ta AKP'den Siirt Belediye Başkanı seçilen Mervan GüJ'ün maaşı yaklaşık yûzde 100 arttınldı. Bu artışla Gül'ün 2.5 milyara yakın olan maaşı 4 milyar 800 milyar liraya çıkanlarak milletvekili maaşına ya- kın bir düzeye ulaştırıldı. Gül artışı, "Karan ben değil belediye meclisi verdi. Zaten mevcut maaş- lanmız hiçbir şeye yetişmiyor" diye savundu. Meclis'ie 'zorunlu îzin f • ANKARA (ANKA) - TBMM'de merkez ve Is- tanbul'daki Milli Saraylar Teşkilatı bünyesinde ça- lışan yaklaşık 800 geçici personelin temmuz ayın- dan başlamak üzere ağustos ve eylülde 20'şer gün ücretli ızne, ardından da 20'şer gün zorunlu ücret- siz izne çıkanlacaklannın duyurulması tedirginlik yarattı. Önceki yıllara göre yapılan farklı uy- gulamada. bu kişilere sözleşmelerinin yenilenıp yenilenmeyecsği konusunda da bilgi verilmedi. Kod adı değil sahneadıymış!tstanbul HaberServisi- İstanbul da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerinde gerçek- leşen bombalı saldınlarla ılgili davada tu- tuklu sanıklardan Badettin Vdcfanm. sah- ne sanatçısı olduğunu söyledi. Iddiana- mede kod adı olduğu belirtılen \âbdetin sahne adı olduğunu savunan Yıldınm. mahkemeye üzennde kod olduğu ıddia edilen adının yazılı olduğu afişi sundu. Mahkeme. Yıldınm'ın daaralannda bu- lunduğu 6 sanığı tahliye etti. Firari sa- nıklar ve canlı bombalann kullandığı sahte kimliklerin sahıplen ise 'kimlikle- rini verdikleri takdirde umreye gitnıiş kadar sevapkazanacaklan' gerekçesiy- le kandınldıklannı savundular. istanbul 2 No'lu DGM'nın "Ağır Ce- za Mahkemesi" olarak yürüttüğü 45'ı • 6 sanığın tahliye edildiği duruşmada firari sanıklar ve canlı bombalann kullandığı sahte kimliklerin sahipleri ise 'kimliklerini verdikleri takdirde umreye gitmiş kadar sevap kazanacakJan' gerekçesiyle kandınldıklannı savundular. tutuklu 69 sanığın yargılandığı El Kaıde davasının dünkü duruşmasına 12 tutuk- lu sanık getirildi. Sorgusu yapılan sa- nıklardan Badettin Yıldınm, örgütle iliş- kisinin bulunmadığını savunarak sahne sanatçısı olduğunu söyledi. Sahneye çık- madığı zamanlarda ise tekel bayisi işlet- tiğini ifade eden Yıldınm, ıddıanamede kod adı olduğu savunulan Vahdet'in sah- ne ismi olduğunu söyledi. Mason Locası"na düzenlenen saldı- nyla ilgilı davada yargılanan Hakan Ça- bşkan ise Arapça öğrenmek ıçın Pakıs- tan'a, oradan da Afganistan'a gittini söy- ledi. Örgütün kuryesi Adnan Ersöz'le bu dönemde tanıştığını kaydeden Çalış- kan. "Afganistan'da kampolduğunugö- rünce geri döndünı. Sahte kimlik kul- lanmak dışında suçum yok*" dedi. Şişli 'dekı Beth 1srael Sinagogu 'na sal- dın talimahnı veren Yusuf Polat'ın kul- landığı pasaportun sahıbi Ahmet Ozay- dm da Polat'ı boks antrenmanı yaptığı spor kulübünde tanıdığuıı ıfade ederek "Polat. umreye gideceğini ancak asker- Bk sorunu olduğunu söyteverek kimliği- mi istedLKhnEğnniveniigim takdirde um- reyegftmiş kadar sevaba gireceğimi söy- ledl Bendekimliğimi verdim. ÖrgütieÖ- gim yok. Güneydoğu'da gönüDü asker- lik yapüm. Yanunda arkadaşlanm şehit oldu" dıye konuştu. Örgütün Türkiye emıri HabipAkdaş'ın yanında komısyon- culuk yaptığı Hıdır Elibol ise Beyazıt'ta- kı Yedikardeşler Işhanı"nda canlı bom- balar Feridun Uğurlu ve Ilyas Kuncak ın da çalıştığını belirttı. Elibol. "Akdaş bir süre benim \anınıda çahşü. Aramızdan anlaşmazhk olduğu için aynkh. Benim olaylaria ilgim yok" dedi. Mahkeme heyetı. Ahmet Aydoğmuş. Ahmet Özayduı, Badettin Yıldınm, Hı- dır Eiibol, Harun Geco ve Mehmut Kuş'un tahliyesine karar verdı. Unakrtaıı'a bir af daha Vergi paketine eklenen madde ile Maliye Bakanı'nın, Albaraka Türk'te yöneticilik yaptığı döneme ilişkin hakkında dava açılmasına neden olan sahte belge düzenleme suçu af kapsamına alındı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - AKP hükü- metinin "vergilendirme- deyenidenyapılandırma" adı altında hazırladığı "vergi paketinden" yine Maliye Bakam Kemal Inakıtan a af çıktı. TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda. vergi yasa- lannda değişiklik öngö- ren yasa fasansına ekle- nen bir maddeyle Unakı- tan'ın. Albaraka Türk'te yöneticilik yaptığı döneme ilişkin hakkında da\a açıl- masına neden olan sahte belge düzenleme suçu af kapsamına alındı. Çeşitli vergi yasalann- da değişiklik yaparak özel sektöre geniş vergi istisna- lan, af ve mu- afiyet öngören yasa tasansı TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda görüşülmeye başlandı. He- menhemenher yasanın içine "afdüzenleme- si'koyanAKP hükümeti, ver- gi paketi içine deyenileriniek- ledi. Bu çerçe- vede, AKP'li Madde yasaJaşırsa, l nakrtan hakkında açılan dav^ düşecek. te fatura düıenlediği'' ge- rekçesiyle hakkında açı- lan da\a düşecek. Hakkın- daki davadan yargılanmak- tan milletvekili olarak kur- tulan Unakıtan, bu düzen- lemeyi "VergiBanşıYasa- sı"na da koymuş. ancak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay "sahte bel^e dü- zenleyenkr ve kullananla- rm" bu yasadan yararlana- mayacağına hükmetmişti. Görüşmeler sırasında AKP'nin diğermaddeler- le ilgili verdiği önergele- re "kanlarak" kabulünü sağlayan Unakıtan'ın, bu önergeyle ılgili "takdiri komisyona bıraktığını" söylemesi dikkat çekti. Komisyonda CHP'lıler, "naylon fatura basunı ve haya- fiihracabözen- direceğmi" be- lirttiklerı bu maddeyle ilgi- li, "yeniden gö- rüşme önerge- si" verdiler. An- cakyenidengö- rüşme önergesi AKP oylanyla reddedıldi. Ga- zetecilerin so- rulannı yanıt- layan bazı ma- live bürokratla- Tüm Bel-Sen çalışanlan Ankara'da TBMJVf Dikmen Kapısı önünde de protesto e\ lemi yapülar. ( AA) Belediyeleryosasınaprotesto AJtan Karapaşaoğhı'nun verdiği bir önergeyle ihra- cat işleminde naylon fa- tura düzenleyen "inıalat- çı veyatedarikçiihracatçH br", dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret fırmalan hakkında Vergi Usul Yasası uyann- ca öngörülen cezalann uy- gulanacağı hükme bağla- nırken "aracı ihracatçı" firmalar ve nihai olarak ihracatı yapanlar bu kap- sam dışına çıkanldı. Barıs'ta olmadı, pakete konuldu Bu maddenin yasalaş- masıyla, Albaraka Türk "aracı finna" niteliğinde olduğu için Unakıtan'ın bu şirketteyöneticilik yap- tığı döneme ilişkin "sab- 2 n, Unakıtanın "zaten da- vadan oeraat edeceğini'" savunarak aynca affa ge- reksinimi olmadığını söy- lediler. Vergi barışının süresi uzuyor Görüşmelerine bugün devam edilecek olan tasa- n üzerinde hükümet "ver- gj affinm" süresinin eylül sonuna kadaruzatıîmasına ilişkin önerge hazırladı. Önerge kabul edildiği tak- dirde vergi affı kapsamına giren taksitlerini ödeme- yenlere eylül ayı sonuna kadarsüre tanınıyor. Hazır- lanan başka önergeyle spor kulüplerinin her türlü ver- gi borç ve gecikme faizle- rinin 4 yıl süreyle ertelen- mesi öngörülüyor. Haber Merkezi - Belediyeler Yasa Tasansı'nın TBMM Genel Kurulu"nda görüşmelerinde 14 maddesi kabul edildi. Kabul ediİen maddelere göre, nüfusu 5 bin ve üzerinde olan yerleşim bi- rimlerinde belediye kurulabılecek. Tüm Bel- Sen Diyarbakır Şubesi ise Belediyeler Yasa Ta- sansı'nın emekçilerin beklentilerini karşılamak- tan uzak olduğunu ifade etti. Tüm Bel-Sen Di- yarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Belediye Yasa Tasansf na itiraz ettikleri bölümlerin dik- kate alınması için dün hükümet yetkililerine faks çektiler. Büyük Postane önünde basın açık- laması yapan şube başkanı Edip Yaşar, dikkatler NATO'ya odaldandığı sırada hükümetin tasanyı yasalaştırmaya çalıştığını söyledi. Adana Muh- tarlar Derneği Başkanı Ramazan Özünal, Yerel Yönetimler Yasası'yla ilgili sessizliği kaygıyla izlediklerini belirtirken "Primini ödeyemediği için hapis yatan muhtar var. Arük muhtara yeni bir vizyon kazandırma zamanj geldi" dedi. Erdoğan'ınkuzeninekıyak tbmhim Er> ikigenelmüdüryardımcüığı kadrosu olan tlköğretim GenelMüdüHüğü'ne üçüncü müdüryardımcısı olarakgetirildi FTRATKOZOK ANK\RA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Milli Eğitim Bakanlığı Müşaviri olan kuzeni Ib- rahim Er. iki genel müdüryardım- cılığı kadrosu bulunan Ilköğre- tim Genel Müdürlüğü'nde üçün- cü müdüryardımcısı olarak görev- lendirildi. Er'e oda açmak için-ge- nel müdürlükteki bazı uzmanlar, ilköğretim okullanna gönderildi. AKP hükümeti, kamu kurum- lanndaki kadrolaşmasını sürdü- rüyor. Alınan bilgiye göre, aynı za- manda Başbakan Erdoğan'ın ku- zeni olan MEB müşavirlerinden Ibrahim Er, bkkaç gün önce gö- revlendirmeyle ilköğretim Genel Müdüriüğü'ne genel müdür yar- duncısı olarak getirildi. Er'in gö- revlendirildiği genel müdürlükte iki genel müdüryardımcılığı kad- rosu bulunuyor. Öci genel müdür yardımcısı da halen iki kadroda gö- revlerini sürdürüyor. Er ise kadro ohnamasına karşın 3. genel mü- dür yardımcısı olarak görevlendi- rildi. Er'e oda açmak için genel müdürlükte görevli uzman perso- nelden bazılannın, Namık Kemal İlköğretim Okulu'nagönderildik- leri öğrenildi. Nester1 savcısı Aldan'a 'etkisiz' görev ANKAR4 (aımhuriyet Bürosu) - Kapatılan DGM'lerde görev yapan \ hâkim ve savcılann yeni mahkemelerde görev len- ' dirilmesi kararnamesınde, « yargıdakı yolsuzluk sa\ la- . nnı soruşturan DGM Sav- cısıOmerSuhaAJdan,"et- kisizleştirildi 7 " Yeni kuru- lan ağır ceza mahkemele- rinde göre\lendirilmeyen , Aldan, Ankara'va düz sav - cı olarak atandı. Hâkimler ve Savcılar , Yüksek Kuruiu (HSYK). Cumhurbaşkanı 'nın kapa- tılan DGM'ler yerine ge- niş yetkili ağır ceza mahke- mesi kurulmasına ilişkin yasayı onaylamasıyla, ka- patılan mahkemede görev- li yargıç ve savcılann yeni görev yerlerini belirledi. HSYK, DGM'lenn yerine 8 ılde 18 ağır ceza mahke- mesi kurulmasına kararver- di. Ankara ve Van DGM Başsavcılığı bünyesinde iki . olan mahkeme sayısı bire indırildi. Ankara 1 No'lu DGM Başkanı Orhan Ka- radeniz, 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başkan ola- rak atandı. Karadeniz, DEP'li milletvekillerinin AÎHM karan uyannca ye- niden yargılanması karan- na muhalefet etmişti. An- kara 2 No'lu DGM Başka- nı Yunus Karabmkoğhı ise yeni mahkemedegöre%len- dirilmeyerek Ankara hâ- kimliğine atandı. Karabı- yıkoğlu, tartışmalara ne- den olan Neşter-1 soruş- turmasma ilişkin davaya bakan mahkemenin baş- kanlığını yürütüyordu. Görülen davalan etkile- mek amacıyla nüfuz kul- lanıldığı iddıasıyla ilgili Neşter-2 soruşturmasını yü- rüten Ankara DGM Savcı- sı Aldan, yeni mahkemede göreviendirilmedi. Aldan'ın düz savcı olarak görevlen- dirilmesinde, yargı men- suplanna ilişkin yürüttüğü ' soruşturmanın etkili oldu- ğu belirtildi. Yargıtay, sav- cı Aldan'ı yüksek yargıç- Iann telefonlannı izinsiz dinlemekle suçlamıştı. IR NOKTASl /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr CHP Kurultayı, 3 Temmuz'da De- niz Baykal'ın çağnsıyla olağanüstü toplanıyor. Parti içindeki muhalefet kanadı ise bu Kurultay'ın aynı zaman- da birtüzük kurultayı olmasını istiyor. Görüldüğü kadarıyla Baykal ve ekibi böyle bir talebi kabul etmeyecekler. Kurultay'ın bir başka özeliıği ise de- legeler dışında herkese kapalı olma- sı. Yani delegeler kendi aralannda ko- nuşup tartfşacaklar ve CHP'nin şim- diki yönetimini ve Genel Başkan De- niz Baykal'ı değeriendirip, onun gü- ven oyu isteğine yanıt verecekler. Deniz Baykal, deneyimli birsiyaset- çi. Parti içi mücadele konusunda bü- yük bir yeteneğe sahip olduğunu ya- şadığımız onca Kurultay tecrübesiy- le biliyoruz. Benim hiçbir endişem yok. Toplanacak olan Kurultay, Deniz Baykal'a güvenoyu verecektir. Mu- halefetin de ciddi sayıda oy alacağı- nı düşünüyonjm. • • • Soyut bir gözle bakıldıgında CHP'de bir sorun olmadığını söyleyebiliriz. Parti delegelerinin çoğunluğu Deniz CHP Kurultayı ve Solun Hali Baykal'ın yanındadır. Bu nedenle Ku- rultay hesaplan onun lehine sonuç- lanacaktır. Böylece Baykal da, "örgü- tümün desteği arkamda, sizin bir öneminizyoktur" diyebılecektir. Bu- raya kadar her şey tamam. Asıl sorun, "Ne olacak bu solun hali" sonjsunu sorduğumuzda orta- ya çıkıyor. CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, kendi partisi içinde ege- men durumda, kısa vadede bu ege- menliğini kimseyle paylaşmak gibi bir niyeti de yok. Bu açıdan bakarsak, yapılacak olan ve bundan sonra ya- pılması muhtemel yakın dönern ku- rultaylarını Deniz Baykal kazanacak- tır. CHP'yi Deniz Baykal'a, DSP'yi Bü- lent Ecevit'e ya da onun tayin ede- ceği bir vekile bırakalım, peki solun hali ne olacak? Halkın sola olan gü- veni giderek azalıyor. Sosyal demok- rat olsun, sosyaJist olsun siyasi par- tilerimiz siyaset üretemiyorlar, toplu- mun önüne yeni seçenekler koyamı- yoriar. Iniş devam ediyor. Herseçim- de bir önceki seçime göre alınan oy daha da azalıyor. Umutlar iyice umut- suzluğa dönüşüyor. Deniz Baykal'ı destekleyen CHP'li- lere birşeydemeye dilim varmıyor. On- lann Meclis'te 170'ten fazla milletve- kili, bazı vilayet merkezlerinde bele- diye başkanlan bulunuyor. Devletten ciddi bir maddi yardım alıyoriar. Par- tilerindeki muhalefeti susturacak gü- ce de sahipler. Meclis'teki tek muha- lefet partisi olarak belki bir gün gelir oylannı bile arttırabilirier. • • • Iktidar mücadelesi mi, solun önü- ne koyduğu eşitlik, özgürlük, adalet idealleri mi? Bu sorun yalnızca CHP'nin ve Deniz Baykal'/n sorunu değil ki! Meraklısı yeni parti kurar. Ku- ruyorlar da, halk onlara da itibar et- miyor. Sonuç olarak durum parlak değil. Peki ne yapacağız? inanın, ne ya- pılacağını bilmek de mümkün değil. Şimdiye kadar bız solcular, memle- keti kurtaracak bin birçeşit formül üre- tebilirdik. Bu formüllerin hayata uyup uymaması önemli değildi. önemli olan bizlerin, formülleri bilmiş olma- sının vendiği mutluluktu. Şimdi hâlâ bu mutluluğu yaşayanlan, ellerinde tür- lü çeşitli formüller olanlan biliyorum. Onlar bu afaki çözüm yollannın çık- maz olduğunu anlamadıklan için mut- luluklan sürüyor. Benim gibilerin böy- le bir şansı da yok. Solculan birleştirdik olmadı, aynş- tırdık yine olmadı. Sorunun nicelikle ilgili olmadığını geç anladık. Nitelik konusunda ise ne yapmamız gerek- tiğinin yolunu bulabilmiş değiliz. ör- neğin, solculukla devletçiliğin özdeş olduğunu düşündük yıllarca. Hâlâ öy- le düşünen arkadaşlanm var. Bazı ar- kadaşlanm da çözümün serbest re- kabet ve özelleştirme olduğuna ina- narak rahatladılar. Ben ne devletçiliğin, ne de özel- lestirmenin bir çözüm olmadığına ina- nanlardanım. Nasıl birekonomik mo- delle, emekçilerin, kaybedenlerin, sö- mürülenlerin hakkı korunabilir? Siya- sal özgürlüklernasıl olacaktır? Emek- çilerin sendika kuramadığı, sendika- laşmasının düşmanca görüldüğü bir sistemde, devletçilik egemen olsa ne yazar? CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ın mutlu olduğunu biliyorum. Bir Kurultay manevrasıyla muhalefeti aç- maza soktuğunu düşünüyor, haklı da. "Dûnekadarçoğumuzbenimarkam- dan geliyordunuz, şimdi size ne ol- du" diye soruyor. Onun mutluluğunu hayranlıkla izliyorum. Ben ise mutlu değilim. Solun çözüm üretememesi, eskı kalıplarla düşü- nüptıkanıp kalması beni mutsuz edi- yor. Kazanacağım bir Kurultay yok, mil- letvekili seçıleceğim birseçim de yok. Bunlan istediğimi de söyleyemem. Baykal'ın yerinde olmayı ister miy- dim? Sanmıyorum...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear