Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 NİSAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
J J i J v U I ı U 1 V J J . ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Çiçek Fuarı
Yalova'da açrtdı
• Y4L0\A(Cumhuriyet
Bürosu)- 2. Uluslararası
Çiçekçılık Fuan, Sanayi
ve Ticaret Bakanı Ali
Coşkun'un katılımıyla
öncekı gün açıldı. 11
NisaıTakadaraçık
kalacak olan fiıarda
Coşkun, önümüzdeki
yıldan itibaren fuar açma
yetkisinin Tûrkiye Odalar
ve BorsalarBırliği'ne
verileceğini açıkladı.
Fuara Yalova, tzmir ve
Antalya'dan 105 firma
katıldı.
Banka kredüeri
rekora koştu
• ANKARA(ANKA)-
Bankalann toplam
kredılen, yılın ilk üç
ayında 5.5 katnlyon liraya
yakın hızlı bir genişleme
göstererek 62.6 katnlyon
lirayla rekor düzeye
ulaştı. Merkez
Bankası'nın venlenne
göre. bankalann tüketici
kredileri ile kredi
kartlanyla
kullandırdıkJan toplam
krediler, ocak-mart
dönemınde 3 katnlyon
959.6 trilyon lira artarak
19 katnlyon 171.2 tnlyon
liraya kadar ulaştı.
Araba vapurunda
fiyat indipimi
• ÇANAKKALE(AA)-
Türkıye Denizcüik
tşletmelen (TDl),
Çanakkale Boğazı'nda
araç ve yolcu taşıyan
araba vapurlannda yüzde
4 ile yüzde 33 oranında
indinm yaptı. Yenı
tarifeye göre Çanakkale-
Eceabat, Gelibolu-
Lapseki arasında sefer
yapan araba vapurlannda
taşıma ücreti otomobil,
ambulans ve benzeri
araçlar için 5 milyon,
büyük dingilli minibüs,
midibüs ve benzeri
araçlar için 10 milyon
oldu.
Sanayi üpetimi
IMZ kesmedi
• Ekonomi Servisi -
Sanayi üretimindeki artış
eğilimi şubatta da devam
etti. Şubatta geçen yılın
aynı ayına göre yüzde
15.6 oranında artan
sanayi üretiminde yılın ilk
iki ayındaki büyüme hızı
yüzde 11.1 ile geçen yılın
aynı döneminin üzerine
yükseldı. Şubatta, imalat
sanayii üretimindeki artış
yüzde 17.5'i bulurken
madencilik üretimı yüzde
4.1 azaldı.
İşsizlik oranı, borç stoku ve cari açık büyümenin sürdürülebilirliğini gölgeliyor
^ksullaştıranbüyüme• Türkiye'nin iki yıl üst üste
büyümeyi "'başardıgı" 2002 ve
2003'te ödemeler dengesi toplam
8 milyar dolann üstünde açık
verirken dış ticaret açığı da 22
milyar dolara ulaştı. 2000'de
yüzde 6.6 olan işsizlik oranı,
ekonominin "iyiye" gittiği
2OO3'te yüzde 10.5'eçıktı.
NECDETÇALIŞKAN
Türkiye ekonomısı enflasyon ve faız-
lerdeki düşüşle birlikte son iki yıldır po-
zitif büyüme rakamlan elde etmesine
karşm işsizlik oranı, borç stoku, dış ti-
caret ve cari açık büyümenin sürdürü-
lebilirliğini gölgeliyor. Son 24 aydır sü-
rekJi bırgayri safi millı hasıla (GSMH)
artışının yaşandığı Türkiye'de işsizlik
oranı yüzde 10'u geçerken eğitimli
gençlerin üçte biri hâlâ "işsiz" durum-
da bulunuyor.
2001'deki yüzde 9.5'lık küçülmenin
ardından, 2002'de yüzde 7.8, 2003"te
yüzde 5.9'luk büyüyen Türkiye ekono-
Miltolirdeki artıs işsize yaramadL
2000
Ödemeler Dengesjjmilyar dolar) -9.8
Dış Ticaret Açığı (milyar dolar) -26-7
Iç Borç Stoku (katrilyon TL) 36
Para Arzı (katnlyon TL) 56
2001
3.3
-10
Iç Borç Stoku/Para Arzı. %65
GSMH(%) %6.3 %-9.5
İşsizlik Oranı (%) j _ ~ ' %6.6 % 8.5
misi, üç yıl geçmesine karşın 2000'de-
ki üretım gücünün üstüne çıkamadı.
2000"de 1987 fıyatlanyla 119 trilyon li-
ra olan GSMH, yüzde 1.5'lik nüfus ar-
tış hızına karşın üç yılda ancak yüzde
3.5 oranında artarak 2003'te sadece 123
tnlyon lira oldu.
Dolar bazında hesaplandığında yüz-
de 30"lara varan kişi başına gelir raka-
mındakı artış, sabit fiyatlarla Türk Li-
rası üzerinden hesaplandığında ise yüz-
de 4'lerde kalıyor. 1987 yılı sabit fiyat-
lanyla geçen yıl ortalama 1.670.000.-
TL olan kişi başına gelir, 2003 yılında
yüzde 4.2 artış ile 1.741.000.-TL'ye
yükselmesine karşın hâlâ 2000'deki kriz
öncesinin (1.766.000.-TL) gerisinde
bulunuyor.
IMF programlan çerçevesinde uygu-
lanan kamunun mali disiplini gereği,
devletin tüketim ve yatınm harcamala-
nnı kısması, istihdam verilerine de
olumsuz olarak yansıyor. 2000'de yüz-
de 6.6 olan işsizlik oranı, ekonominin
"iyıye" gittiği 2003'te yüzde 10.5'eçık-
tı. Reel ücretlerin gerilediği geçen yıl
1995 'te 200 bin olan greve çıkan işçi sa-
yısında da 1500'e kadar geriledi. Tür-
kiye'nin iki yıl üst üste büyüdüğü 2002
ve 2003'te ödemeler dengesi toplam 8
milyar dolann üstünde açık venrken dış
ticaret açığı da 22 milyar dolara ulaştı.
Borç stoku sınırları zorluyor
Şubat ayı itibanyla 200 katrilyon li-
rayı aşan iç borç stoku da Türkiye eko-
nomisinde borcun çevrilebilirliğı tartış-
malannı gündeme getirirken faiz oran-
lanndaki hızlı düşüşe karşın borç stoku
giderek artıyor.
2O00'de yüzde 65 olan iç borç stoku-
nun para arzına (M2Y) oranlanmasıyla
bulunan kamunun "mali baskmlık ora-
nı", 2003 sonu itibanyla yüzde 130'u
aştı. Kamunun daha fazla borçlanma ih-
tiyacını ifade eden söz konusu oran, son
bir yılda yaklaşık 11 puan büyüdü. İç
borç stokunun yüzde 26 oranında büyü-
düğü geçen yıl, para arzı yüzde 15 ora-
nında bir genişleme kaydetti.
ATO: Japonya'da 117 yılda kazanılan para Türkiye'de bir yılda elde ediliyor
Rantiyeler için hâlâ cennet ülke
• ATO'nun raporuna
göre, 3 yıl önce bin
dolar bozdurarak
piyasaya giren bir
spekülatör, bu
parayı 4.052
dolara çıkarabiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Ankara Ticaret Odası'nın
(ATO) hazırladığı "Sıcak Para-
mn 3 Yıh" raporuna göre, 3 yıl
önce bin dolar bozdurarak piya-
saya gıren bir spekülatör. bu para-
yı 4.052 dolara çıkarabiliyor.
Rapora ihşkın ATO'dan yapılan
yazılı açıklamada, bir spekülatö-
rün yıllık yüzde 1.2 faizle Japon-
ya'da 117, yıllık yüzde 1.9
faizle Avrupa Birlıği ülke-
lennde 74, yıllık yüzde 2
faizle ABD'de 71 yılda kazanacağı faizi Tür-
kiye'de sadece 1 yılda kazanmasının müm-
kün olduğu belirtıldi. Açıklamada yer alan
hesaplamaya göre, üç yıl önce bin dolan olan
bir yatınmcı parasını dönemin dolar kuru
olan 1 milyon 120 bin liradan bozdurunca eli-
ne 1 milyar 120 bin lira geçiyor.
2001 için ortalama yüzde 70,2002 için or-
talama yüzde 50. 2003 için ortalama yüzde
41 faizle bankalarda değerlendirdiğinde, 3
yıl sonra bu para 5 milyar 329 bin liraya çı-
kanlabilıyor. Dolann 1 milyar 315 bin lira ol-
duğu 2004 Nisan ayında tekrar dolara çev-
rildiğinde, yatınmcının eline 4 bin 52 dolar
geçiyor, yani yatınmcı bin dolarla 3 yılda 3
bin 52 dolar kazanıyor.
Rapora ilişkin görüşlerini açıklayan ATO
Başkanı SinanAygün, 2003 yılında gelir ver-
gısi rekortmeni olan ATO üyesı TaHp Kah-
raman'ın soyadına uygun gerçek bir "kah-
ramarT olduğunu belırterek. "Ancak bir de
ismi cismi belli olmayan rant rekortmenleri
var ki, ne bir kuruş vergi \ eriyorlar ne de ahn-
lan terthor. Onlan gördükçe kazlara yapdan
yüksek vergi zulmünü içime sindiremiyo-
rum
Tl
dedi.
PİYASANIN 2 KATI
Bu borcun
faizine dikkat!
ANKARA (AA) - Özelleştırme tdare-
si Başkanlığı (ÖÎB), sermaye artışı şim-
diye kadar onaylanmadığı için özelleştir-
me kapsamındaki Sümer Holding'e, per-
soneline maaş ödeyebılmesi amacıyla
yıllık yüzde 43 faizle borç veriyor.
1987'den beri özelleştırme kapsamın-
da bulunan ve 1988"den beri sürekli za-
rar eden Sümer Holdıng, personel maaşı-
nı ödeyebilmek için geçen yıl sermaye
artışına gitme karan aldı. ÖlB'nin uygun
bulmasının ardından. sermaye arttınm
karan alındı ve hukukı süreç başlatıldı.
Ancak sermaye artışının Ticaret Sıcılı'ne
tescili sırasında sorun yaşandı. Bu sorun
aşılamadığı için ÖlB, Sümer Holding'e,
personel maaşlannı ödeyebilmesi ama-
cıyla sermayesine mahsuben geçen yıl
eylül ayından itibaren borç vermeye baş-
ladı. Söz konusu borcun faizinin yüzde
43 olduğu belirtildi. Mağazalardaki sa-
tışlanndan dolayı aylık ortalama 600-
700 milyar lira gelir elde edebılen Sümer
Holding'in geçen yıl, vergi, SSK primi
gecikme zamlan nedeniyle de devlete 27
trilyon lira faiz ödediği belirtiliyor.
Ucuz mallara
rağbet azaldı
Son günlerde sabşlan yaklaşıkyüzde 70
oranında azalan. "Ne ahrsan 1 milyorT
sloganryla piyasaya giren mağaza sahip-
lerinden bazıları. müşteri çekebilmek
içinfiyatlan750 bin liraya çekerlerken
bazılan ise özeüikle Çin malianna geti-
rilen kalite kontrol ve özdenetim uygu-
laması nedeniyle kapatmavı düşünüyor-
lar. Bir ay öncesine göre sabşlan yüzde
70 oranında azalan mağazalann bazüa-
n müşteri kazanmak amacıyla fryatian
düşürerek saüş sJoganını "Ne ahrsan 750
bin" olarak değjşürdikr. (AA)
Çin'in başarısı: Ulusal strateji
Ekonomi Servisi - Tür-
kiye Giyim Sanayicileri
Derneği (TGSD) Başkanı
UmutOran, Çinli işadam-
lanm Anadolu'da yatınma
davet ettiklerini belirterek
yatınmı teşvik eden 5084
sayılı yasanın Çinlilerin il-
gisinı çektiğini söyledi.
Düzenlenen basın top-
lantısında TGSD heyeti-
nin, 30 Mart-6 Nisan ta-
rihleri arasında Çin'e yap-
tığı gezi değerlendirildi.
Çin'de ciddi devlet politi-
kası ile sistemin iyi çalış-
tığını belirten Oran, özel-
likle istihdamı teşvik et-
mek için bu ülkede 36 böl-
gede farklı asgari ücret uy-
gulandığını söyledi.
Oran, Çin'in belirlediği
ulusal hedefler doğrultu-
sunda ciddi atılımlar
yaptığını ve yılda 60 mil-
yar dolar yabancı yatınm
çektiğini belirtti.
Türkiye'de, Teşvik Ya-
sası çıkmış olmasına rağ-
men Trakya, Bursa, îzmir,
Denizli ve hatta Diyarba-
kır'daki sanayicilerin yurt-
dışına gidişlerini durdura-
madıklannı belirten Oran,
yabancı firmalann da ma-
liyetler nedeniyle 6. aydan
itibaren Türkiye'den alım-
lannı yüzde 25-30 kese-
ceklerini bildirdiklerini
söyledi.
NOTDEFTERİ
ZEKERİYA TEMİZEL
Dindar Sosyal Demokrasi
Neyin Mesajı?
Politikaya yıllannı vermiş, bir bilge devlet ada-
mı ileyerel seçimler öncesinde konuşuyoruz. Bil-
ge siyasetçi, "Türkiye için, yaşamımın hiçbirdö-
neminde olmadığım kadar kaygılıyım" diyerek
söze başlıyor.
"Bizgeçmişte olan çatışmalan, ülkemizin kar-
şılaşacağı en büyük sorun sanmıştık, yanılmışız.
Kuşkusuz o olaylar da kaygı uyandıracak boyut-
taydı. Gençlerin birbirini öldürmesi kabul edilir
bir olay değildi. Ancak bu çatışmalara girenler
bile ortak bir paydayı kabul ediyorlardı. Bu or-
takpayda Cumhuriyetin laik, demokratik nitelik-
leri ile üniter devletyapısıydı. Çatışan taraflar, bu
nitelikleri korunan devleti kendi düşüncelerine
göre ilehye götürebileceklerini ileri sürüyorlar-
dı. Ulusal çıkarlarda ise biıieşiyorlardı.
Oysa şimdi devletin laik, demokratik niteliği,
bağımsızlığı ve üniteryapısı tehlikede. Üstelikbu
tehlike dış kaynaklı. Türkiye'nin buyapısına kar-
şı eylemlehn kaynağına yöneldiğinizde, karşı-
nızda Amerika'yı buluyorsunuz. Amerika'nın
Türkiye tasanlan karşınıza iç politikada da çıkı-
yor" diyerek değerlendirmelerini tamamlıyor.
• • •
Amerika Birleşik Devletleri'nin Dışişleri Bakanı
Powell laik, demokratik bir sosyal hukuk devle-
ti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, bir tslam cumhu-
riyeti olarak niteleyince, bilge siyasetçinin özet-
leyerek yukanya aktardığım değeriemesini hatır-
ladım.
Povvell, Ortadoğu'yu çok iyi bilen, bölge ülke-
lerini çok iyi tanıyan asker kökenlı bir diplomat.
Dolayısıyla nüfusunun büyük kısmı Müslüman
olan, laik, demokratik cumhuriyet ile Islam cum-
huriyeti arasındaki farkı bilmemesi de olanaksız.
Bu gerçek göz önüne alındığında, Powell'ın
Türkiye ile ılgili nitelemesine kayıtsız kalınamaz.
Olay, bazı gazetelerde yer aldığı gibi, bir gaf ya
da dil sürçmesi olarak da görülemez.
Povvell'ın, ABD'nin ülkemize dönük planlannı
ortaya koyan bu nitelemesine en fazla tepki gös-
termesi gereken Dışişleri Bakanı ise "Bunda ne
var ki, Türkiye'nin Müslüman olmasından ne-
den rahatsız olunuyor" gibi şeyler söylemiş.
Oysa Povvell bile ağzından kaçırdığı sözün so-
nuçlanndan ürktü ve Türkiye Cumhunyeti'nden,
"Bunda ne varki" diyen Dışişleri Bakanı aracılı-
ğıylaözürdiledi.
Peki bu özür üzerine Dışişleri Bakanı ne demiş
olabilir?
• • •
Üstelik Türkiye hakkında bu nitelemeyi ya-
pan ilk kişi Povvell değildi. Amerika ile biriikte
davranan diğer büyük ülkelerin başbakanlan da
buna benzer bir şeyler gevelemiş, ancak nitele-
me o kadar net olmadığı için gereken tepkiyi al-
mamıştı.
Bunlara bir tepki verilmeyince, Povvell Büyük
Ortadoğu Projesi'ndeTürkiye'yi nasıl görmekis-
tediklerini söyleyivermişti.
Bu nitelemeler ülke içerisinden de derhal kar-
şılık buldu. Dindariann da sosyal demokrat ola-
bileceği, solculann dinle banşması konusunda
vecizeler eşzamanlı olarak hem de sosyal de-
mokrat olduğunu söyleyenlerden gelmeye baş-
ladı.
Iç siyasette geleceğe oynayanlar, Türkiye bir Is-
lam cumhuriyeti ise, kendilerinin de dindar sos-
yal demokrat olmalan gerektiğinin mesajını ver-
meye başladılar.
Povvell'ın nüfusunun çoğu Müslüman olan la-
ik demokratik ülke ile Islam cumhurıyetinın far-
kını bilmemesinin olanaksız olması gibi, bu söz-
leri söyleyen iç siyasilerin de, sol ve sosyal de-
mokratlann da dinle bir sorunlannın olmadığım
bilmemesi olanaksızdı.
Bu sözleri söyleyenler de çok iyi bilirler ki,
inançlılar da dindarlar da, solcu da sosyal de-
mokrat da olur. Ancak sol ve sosyal demokrat-
lar dini siyasete alet etmez, kutsala dayalı siya-
setin, sol düşüncede yeri olmadığım bilirler.
Povvell'ın sözleri ile dindar sosyal demokrat
söylemlerinin eşzamanlıhğı sizleri kuşkulandır-
mıyor mu?
Bilge devlet adamı kaygılanmakta haksız mı?
temizel@cumhuriyet.com.tr
VERGİ DUNYASI / MUSTAFA PAMUKOĞLU e-mail: pamukm(« ixir.com
KurumlarVergisi'netabi ku-
rumların elde ettikleri istisna
kazançlan ve kâr payları belli
şartlarla Gelir Vergisi Kanu-
nu'nun 94. maddesi uyannca
Gelir Vergisi stopajına tabidir.
Ancak bu vergileme tam mükellef kunjm-
lar ile dar mükellef kurumlardafarklılık arz
etmektedir. KurumlarVergisi beyan döne-
mi içinde bulunduğumuz bu ayın en
önemli konulanndan biri olduğu tartışma-
sız olan bu vergileme hakkında açıkla-
maları aşağıda bulacaksınız.
1 - Tam Mükellef Kurumlarda Stopaj
a- Tam mükellef kurumlar tarafından;
• tam mükellef gerçek kişilere (ku-
rumlara değil),
• gelir ve kurumlar vergisi mükellefı ol-
mayanlara,
• ve bu vergilerden muaf olanlara,
• dar mükellef gerçek kişilere (Türki-
ye'de bir işyeri veya daimi temsilci ara-
cılığı ile kâr payı elde edenler hariç),
• gelir ve kurumlar vergisinden muaf
olan dar mükellef gerçek kişilere, dağrtı-
lan kâr paylan yüzde 10 gelir vergisi sto-
pajı yapılacaktır. (01.01.2004 tarihinden
itibaren yapılacak kâr dağıtımlannda fon
hesaplanmayacaktır).
Dağıtılan kâr paylan Gelir Vergisi Kanu-
nu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1.
bendinde yazılı her türiü hisse senetle-
rinin kâr paylan (kurucu hisse senetleri
ve diğer intifa hisse senetlerine verilen
kâr paylan, pay sahiplerine hazırlık döne-
Kurumlarda İstisna ye
Gelir Vergisi
Kâr Paylarına İlişkin
Stopajı (I)
mi için faiz olarak veya başka adlarla ya-
pılan her türiü ödemeler, yatınm fonları
katılma belgelerine ödenen kâr payları
dahil); 2. bendinde yazılı iştirak hisse-
lerinden doğan kazançlar (limitet şir-
ket ortaklannın, iş ortaklıklan ortaklan-
nın ve komanditerlerin kâr paylan ile ko-
operatiflerin dağıttıkları kazançlar); 3.
bendinde yer alan kurumlann yönetim
kurulu başkan ve üyelerine verilen
kâr payları ise gelir vergisi stopajına ta-
bidir.
Gelir Vergisi stopajına tabi tutulması için
kâr paylarının dağıtılması şartı vardır. Kâr
payları dağıtılmayıp kâr yedeklerinde tu-
tuluyor veya sermayeye ilave ediliyor-
sa gelir vergisi stopajı yapılmaz.
b-Geçici Düzenleme
Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 62.
maddesi uyarınca yukandaki genel kura-
lın istisnası olarak bir düzenleme yapıl-
mıştır.
Geçiş döneminde bu hüküm geçerli
olacaktır. Bu konuda gelecek hafta de-
taylı açıklamalarda bulunacağız.
c- İstisna Kazançlardan Stopaj
Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. madde-
sinin 6/a maddesi uyarınca dağıtılsın
veya dağrtılmasın aşağıdaki Kurumlar
Vergisi'nden istisna edilmiş kazançlar
gelir vergisi stopajına tabidir.
• Portföyünün en az yüzde 25'i hisse
senetlerinden oluşan menkul kıymetler
yatınm fonları (A tipi fonlar) (döviz yatırım
fonlan hariç) ile aynı nitelikteki menkul
kıymetler yatınm ortaklıklannın portföy iş-
letmeciliğinden elde ettikleri kazançlar,
(stopaj oranı şu anda yüzde srfırdır).
• B tipi fonlar (yukarıda sayılan dışın-
daki fon ve yatırım ortaklıklan) portföy iş-
letmeciliğinden elde ettikleri kazançlar
(stopaj oranı şu anda yüzde 10'dur).
• Risk sermayesi yatınm fonlan veya
ortaklıklannın kazançlan (stopaj oranı
şu anda yüzde srfırdır).
• Gayrimenkul yatınm fonlan ve ortak-
lıklannın kazançlan (stopaj oranı şu an-
da yüzde srfırdır).
• 24.04.2003 tarihinden itibaren uygu-
lanan yüzde 40 oranında hesaplanacak
yatırım indirim tutanndan ve bu tarihten
sonra bazı destek unsurlanndan yararlan-
mak için alınan yatırım teşvik belgeleri
kapsamında yararlanılacak yatırım indi-
rim tutanndan bu tarihten itibaren gelir
vergisi stopajı uygulanmayacaktır. Bu
tarihten önce yapılan başvurulara istina-
den alınan teşvik belgeleri kapsamındaki
yatırım harcamaları için Gelir
Vergisi Kanunu'nun geçici 61.
maddesine göre işlem yapıla-
caktır. (Geçici düzenleme ile ilgi-
li gelecek haftaki yazımızda de-
taylı açıklamalarda bulunacağız.)
2 - Dar Mükellef Kurumlarda Stopaj
Uygulaması
Kurumlar Vergisi Kanunu uyannca
yıllık veya özel beyanname veren dar
mükellef kurumlann, indirim ve istisna-
lar düşülmeden önceki kurum kazan-
cından hesaplanan Kurumlar Vergisi
düşüldükten sonra kalan kısmı Gelir
Vergisi Kanunu'nun 75/4. maddesi uya-
nnca menkul sermaye iradıdır.
Bu iratların 24.04.2003 tarihinden iti-
baren ana merkeze aktanlan kısmı
Gelir Vergisi stopajına tabidir.
24.04.2003-31.12.2003 arasında ya-
pılan kâr dağıtımlarına ilişkin gelire ver-
gisi stopajı uygulanırken fon payının da
hesaplanması gerekmekte idi.
01.01.2004 tarihinden itibaren fon pa-
yı hesaplanmayacaktır. Stopaj oranı
şu anda yüzde 10'dur.
24.04.2003 tarihinden önce yukanda
belirttiğimiz iratlar dağıtılsın veya dağı-
tılmasın Gelir Vergisi stopajına tabi idi.
Artık ana merkeze bir aktanm yapılma-
sı halinde (örneğin merkezi Ameri-
ka'da olan bir şirketin Türkiye'de şu-
besinin elde ettiği bu iradı Ameri-
ka'daki merkeze aktarması halinde)
stopaj uygulanacaktır.
Yılmaz: Cıdada kolay para yok
Tothnpiyosa değeriaıitı
Hasan \ ılnıaz
Ekonomi Servisi - îkı
yıl önce Maret, Pasta-
villa, Tat ve Sek marka-
lanru Tat çatısı altında
birleştirme karan alan
Koç Topluluğu, söz ko-
nusu şirketlerin piyasa
değerini 70 milyondan
180 milyon dolara çı-
kardı. Koç Holdıng Gı-
da, Perakendecilik ve
Turizm Grup Başkanı
Hasan Yılmaz, altyapı
çalışmalanmn hızla ta-
mamlandığını dıle geti-
rerek mayısta 50-60 ye-
ni ürünle tüketicinin
karşısına çıkacaklannı
dile getirdi.
Şirketlerin birleşme
karannın ardından ge-
çen süreyi değerlendi-
ren Yılmaz, 2002'de
180 milyon dolar olan
cironun geçen yıl 240
milyon dolara çıktığını
anlattı. Yeniden yapıla-
nan maliyetinin 6 mil-
yon Euro, IstanbuJ'daki
Sek fabrikasını taşıma-
nın toplam 12 milyon
Euro'ya mal olacağını
anlatan Yılmaz, Türki-
ye'deki tüm çokuluslu
yemek zincir mağazala-
nnda Tat ketçabın ter-
cih edildiğinı. Pizza
Hut'ın global tedarikçi-
si olduğunu ıfade etti.
Gıdada tehlikeli bir
büyüme yaşandığını
söyleyen Tat Genel Mü-
dürü Erdal Keserlioğlu
da^Tat'mlObinçiftçh-
le yapüğı sözleşmeti biri-
kimini et ve süte de taşı-
mayıdüşünüyoruz" de-
di. Son dönemlerde çok
moda olan bisküvı pa-
zanna girmeyecekleri-
nin altını çizen Hasan
Yılmaz, Divan çikolata-
lannın çok kalıtelı oldu-
ğunu, çikolata kaplama-
lı bisküvi ya da çikola-
ta parçacıklı keklerle tü-
ketici karşısına çıkabi-
leceklerini açıkladı.