14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 NİSAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA J J i J v U I ı U 1 V J J . ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Çiçek Fuarı Yalova'da açrtdı • Y4L0\A(Cumhuriyet Bürosu)- 2. Uluslararası Çiçekçılık Fuan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un katılımıyla öncekı gün açıldı. 11 NisaıTakadaraçık kalacak olan fiıarda Coşkun, önümüzdeki yıldan itibaren fuar açma yetkisinin Tûrkiye Odalar ve BorsalarBırliği'ne verileceğini açıkladı. Fuara Yalova, tzmir ve Antalya'dan 105 firma katıldı. Banka kredüeri rekora koştu • ANKARA(ANKA)- Bankalann toplam kredılen, yılın ilk üç ayında 5.5 katnlyon liraya yakın hızlı bir genişleme göstererek 62.6 katnlyon lirayla rekor düzeye ulaştı. Merkez Bankası'nın venlenne göre. bankalann tüketici kredileri ile kredi kartlanyla kullandırdıkJan toplam krediler, ocak-mart dönemınde 3 katnlyon 959.6 trilyon lira artarak 19 katnlyon 171.2 tnlyon liraya kadar ulaştı. Araba vapurunda fiyat indipimi • ÇANAKKALE(AA)- Türkıye Denizcüik tşletmelen (TDl), Çanakkale Boğazı'nda araç ve yolcu taşıyan araba vapurlannda yüzde 4 ile yüzde 33 oranında indinm yaptı. Yenı tarifeye göre Çanakkale- Eceabat, Gelibolu- Lapseki arasında sefer yapan araba vapurlannda taşıma ücreti otomobil, ambulans ve benzeri araçlar için 5 milyon, büyük dingilli minibüs, midibüs ve benzeri araçlar için 10 milyon oldu. Sanayi üpetimi IMZ kesmedi • Ekonomi Servisi - Sanayi üretimindeki artış eğilimi şubatta da devam etti. Şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15.6 oranında artan sanayi üretiminde yılın ilk iki ayındaki büyüme hızı yüzde 11.1 ile geçen yılın aynı döneminin üzerine yükseldı. Şubatta, imalat sanayii üretimindeki artış yüzde 17.5'i bulurken madencilik üretimı yüzde 4.1 azaldı. İşsizlik oranı, borç stoku ve cari açık büyümenin sürdürülebilirliğini gölgeliyor ^ksullaştıranbüyüme• Türkiye'nin iki yıl üst üste büyümeyi "'başardıgı" 2002 ve 2003'te ödemeler dengesi toplam 8 milyar dolann üstünde açık verirken dış ticaret açığı da 22 milyar dolara ulaştı. 2000'de yüzde 6.6 olan işsizlik oranı, ekonominin "iyiye" gittiği 2OO3'te yüzde 10.5'eçıktı. NECDETÇALIŞKAN Türkiye ekonomısı enflasyon ve faız- lerdeki düşüşle birlikte son iki yıldır po- zitif büyüme rakamlan elde etmesine karşm işsizlik oranı, borç stoku, dış ti- caret ve cari açık büyümenin sürdürü- lebilirliğini gölgeliyor. Son 24 aydır sü- rekJi bırgayri safi millı hasıla (GSMH) artışının yaşandığı Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10'u geçerken eğitimli gençlerin üçte biri hâlâ "işsiz" durum- da bulunuyor. 2001'deki yüzde 9.5'lık küçülmenin ardından, 2002'de yüzde 7.8, 2003"te yüzde 5.9'luk büyüyen Türkiye ekono- Miltolirdeki artıs işsize yaramadL 2000 Ödemeler Dengesjjmilyar dolar) -9.8 Dış Ticaret Açığı (milyar dolar) -26-7 Iç Borç Stoku (katrilyon TL) 36 Para Arzı (katnlyon TL) 56 2001 3.3 -10 Iç Borç Stoku/Para Arzı. %65 GSMH(%) %6.3 %-9.5 İşsizlik Oranı (%) j _ ~ ' %6.6 % 8.5 misi, üç yıl geçmesine karşın 2000'de- ki üretım gücünün üstüne çıkamadı. 2000"de 1987 fıyatlanyla 119 trilyon li- ra olan GSMH, yüzde 1.5'lik nüfus ar- tış hızına karşın üç yılda ancak yüzde 3.5 oranında artarak 2003'te sadece 123 tnlyon lira oldu. Dolar bazında hesaplandığında yüz- de 30"lara varan kişi başına gelir raka- mındakı artış, sabit fiyatlarla Türk Li- rası üzerinden hesaplandığında ise yüz- de 4'lerde kalıyor. 1987 yılı sabit fiyat- lanyla geçen yıl ortalama 1.670.000.- TL olan kişi başına gelir, 2003 yılında yüzde 4.2 artış ile 1.741.000.-TL'ye yükselmesine karşın hâlâ 2000'deki kriz öncesinin (1.766.000.-TL) gerisinde bulunuyor. IMF programlan çerçevesinde uygu- lanan kamunun mali disiplini gereği, devletin tüketim ve yatınm harcamala- nnı kısması, istihdam verilerine de olumsuz olarak yansıyor. 2000'de yüz- de 6.6 olan işsizlik oranı, ekonominin "iyıye" gittiği 2003'te yüzde 10.5'eçık- tı. Reel ücretlerin gerilediği geçen yıl 1995 'te 200 bin olan greve çıkan işçi sa- yısında da 1500'e kadar geriledi. Tür- kiye'nin iki yıl üst üste büyüdüğü 2002 ve 2003'te ödemeler dengesi toplam 8 milyar dolann üstünde açık venrken dış ticaret açığı da 22 milyar dolara ulaştı. Borç stoku sınırları zorluyor Şubat ayı itibanyla 200 katrilyon li- rayı aşan iç borç stoku da Türkiye eko- nomisinde borcun çevrilebilirliğı tartış- malannı gündeme getirirken faiz oran- lanndaki hızlı düşüşe karşın borç stoku giderek artıyor. 2O00'de yüzde 65 olan iç borç stoku- nun para arzına (M2Y) oranlanmasıyla bulunan kamunun "mali baskmlık ora- nı", 2003 sonu itibanyla yüzde 130'u aştı. Kamunun daha fazla borçlanma ih- tiyacını ifade eden söz konusu oran, son bir yılda yaklaşık 11 puan büyüdü. İç borç stokunun yüzde 26 oranında büyü- düğü geçen yıl, para arzı yüzde 15 ora- nında bir genişleme kaydetti. ATO: Japonya'da 117 yılda kazanılan para Türkiye'de bir yılda elde ediliyor Rantiyeler için hâlâ cennet ülke • ATO'nun raporuna göre, 3 yıl önce bin dolar bozdurarak piyasaya giren bir spekülatör, bu parayı 4.052 dolara çıkarabiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) hazırladığı "Sıcak Para- mn 3 Yıh" raporuna göre, 3 yıl önce bin dolar bozdurarak piya- saya gıren bir spekülatör. bu para- yı 4.052 dolara çıkarabiliyor. Rapora ihşkın ATO'dan yapılan yazılı açıklamada, bir spekülatö- rün yıllık yüzde 1.2 faizle Japon- ya'da 117, yıllık yüzde 1.9 faizle Avrupa Birlıği ülke- lennde 74, yıllık yüzde 2 faizle ABD'de 71 yılda kazanacağı faizi Tür- kiye'de sadece 1 yılda kazanmasının müm- kün olduğu belirtıldi. Açıklamada yer alan hesaplamaya göre, üç yıl önce bin dolan olan bir yatınmcı parasını dönemin dolar kuru olan 1 milyon 120 bin liradan bozdurunca eli- ne 1 milyar 120 bin lira geçiyor. 2001 için ortalama yüzde 70,2002 için or- talama yüzde 50. 2003 için ortalama yüzde 41 faizle bankalarda değerlendirdiğinde, 3 yıl sonra bu para 5 milyar 329 bin liraya çı- kanlabilıyor. Dolann 1 milyar 315 bin lira ol- duğu 2004 Nisan ayında tekrar dolara çev- rildiğinde, yatınmcının eline 4 bin 52 dolar geçiyor, yani yatınmcı bin dolarla 3 yılda 3 bin 52 dolar kazanıyor. Rapora ilişkin görüşlerini açıklayan ATO Başkanı SinanAygün, 2003 yılında gelir ver- gısi rekortmeni olan ATO üyesı TaHp Kah- raman'ın soyadına uygun gerçek bir "kah- ramarT olduğunu belırterek. "Ancak bir de ismi cismi belli olmayan rant rekortmenleri var ki, ne bir kuruş vergi \ eriyorlar ne de ahn- lan terthor. Onlan gördükçe kazlara yapdan yüksek vergi zulmünü içime sindiremiyo- rum Tl dedi. PİYASANIN 2 KATI Bu borcun faizine dikkat! ANKARA (AA) - Özelleştırme tdare- si Başkanlığı (ÖÎB), sermaye artışı şim- diye kadar onaylanmadığı için özelleştir- me kapsamındaki Sümer Holding'e, per- soneline maaş ödeyebılmesi amacıyla yıllık yüzde 43 faizle borç veriyor. 1987'den beri özelleştırme kapsamın- da bulunan ve 1988"den beri sürekli za- rar eden Sümer Holdıng, personel maaşı- nı ödeyebilmek için geçen yıl sermaye artışına gitme karan aldı. ÖlB'nin uygun bulmasının ardından. sermaye arttınm karan alındı ve hukukı süreç başlatıldı. Ancak sermaye artışının Ticaret Sıcılı'ne tescili sırasında sorun yaşandı. Bu sorun aşılamadığı için ÖlB, Sümer Holding'e, personel maaşlannı ödeyebilmesi ama- cıyla sermayesine mahsuben geçen yıl eylül ayından itibaren borç vermeye baş- ladı. Söz konusu borcun faizinin yüzde 43 olduğu belirtildi. Mağazalardaki sa- tışlanndan dolayı aylık ortalama 600- 700 milyar lira gelir elde edebılen Sümer Holding'in geçen yıl, vergi, SSK primi gecikme zamlan nedeniyle de devlete 27 trilyon lira faiz ödediği belirtiliyor. Ucuz mallara rağbet azaldı Son günlerde sabşlan yaklaşıkyüzde 70 oranında azalan. "Ne ahrsan 1 milyorT sloganryla piyasaya giren mağaza sahip- lerinden bazıları. müşteri çekebilmek içinfiyatlan750 bin liraya çekerlerken bazılan ise özeüikle Çin malianna geti- rilen kalite kontrol ve özdenetim uygu- laması nedeniyle kapatmavı düşünüyor- lar. Bir ay öncesine göre sabşlan yüzde 70 oranında azalan mağazalann bazüa- n müşteri kazanmak amacıyla fryatian düşürerek saüş sJoganını "Ne ahrsan 750 bin" olarak değjşürdikr. (AA) Çin'in başarısı: Ulusal strateji Ekonomi Servisi - Tür- kiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı UmutOran, Çinli işadam- lanm Anadolu'da yatınma davet ettiklerini belirterek yatınmı teşvik eden 5084 sayılı yasanın Çinlilerin il- gisinı çektiğini söyledi. Düzenlenen basın top- lantısında TGSD heyeti- nin, 30 Mart-6 Nisan ta- rihleri arasında Çin'e yap- tığı gezi değerlendirildi. Çin'de ciddi devlet politi- kası ile sistemin iyi çalış- tığını belirten Oran, özel- likle istihdamı teşvik et- mek için bu ülkede 36 böl- gede farklı asgari ücret uy- gulandığını söyledi. Oran, Çin'in belirlediği ulusal hedefler doğrultu- sunda ciddi atılımlar yaptığını ve yılda 60 mil- yar dolar yabancı yatınm çektiğini belirtti. Türkiye'de, Teşvik Ya- sası çıkmış olmasına rağ- men Trakya, Bursa, îzmir, Denizli ve hatta Diyarba- kır'daki sanayicilerin yurt- dışına gidişlerini durdura- madıklannı belirten Oran, yabancı firmalann da ma- liyetler nedeniyle 6. aydan itibaren Türkiye'den alım- lannı yüzde 25-30 kese- ceklerini bildirdiklerini söyledi. NOTDEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Dindar Sosyal Demokrasi Neyin Mesajı? Politikaya yıllannı vermiş, bir bilge devlet ada- mı ileyerel seçimler öncesinde konuşuyoruz. Bil- ge siyasetçi, "Türkiye için, yaşamımın hiçbirdö- neminde olmadığım kadar kaygılıyım" diyerek söze başlıyor. "Bizgeçmişte olan çatışmalan, ülkemizin kar- şılaşacağı en büyük sorun sanmıştık, yanılmışız. Kuşkusuz o olaylar da kaygı uyandıracak boyut- taydı. Gençlerin birbirini öldürmesi kabul edilir bir olay değildi. Ancak bu çatışmalara girenler bile ortak bir paydayı kabul ediyorlardı. Bu or- takpayda Cumhuriyetin laik, demokratik nitelik- leri ile üniter devletyapısıydı. Çatışan taraflar, bu nitelikleri korunan devleti kendi düşüncelerine göre ilehye götürebileceklerini ileri sürüyorlar- dı. Ulusal çıkarlarda ise biıieşiyorlardı. Oysa şimdi devletin laik, demokratik niteliği, bağımsızlığı ve üniteryapısı tehlikede. Üstelikbu tehlike dış kaynaklı. Türkiye'nin buyapısına kar- şı eylemlehn kaynağına yöneldiğinizde, karşı- nızda Amerika'yı buluyorsunuz. Amerika'nın Türkiye tasanlan karşınıza iç politikada da çıkı- yor" diyerek değerlendirmelerini tamamlıyor. • • • Amerika Birleşik Devletleri'nin Dışişleri Bakanı Powell laik, demokratik bir sosyal hukuk devle- ti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni, bir tslam cumhu- riyeti olarak niteleyince, bilge siyasetçinin özet- leyerek yukanya aktardığım değeriemesini hatır- ladım. Povvell, Ortadoğu'yu çok iyi bilen, bölge ülke- lerini çok iyi tanıyan asker kökenlı bir diplomat. Dolayısıyla nüfusunun büyük kısmı Müslüman olan, laik, demokratik cumhuriyet ile Islam cum- huriyeti arasındaki farkı bilmemesi de olanaksız. Bu gerçek göz önüne alındığında, Powell'ın Türkiye ile ılgili nitelemesine kayıtsız kalınamaz. Olay, bazı gazetelerde yer aldığı gibi, bir gaf ya da dil sürçmesi olarak da görülemez. Povvell'ın, ABD'nin ülkemize dönük planlannı ortaya koyan bu nitelemesine en fazla tepki gös- termesi gereken Dışişleri Bakanı ise "Bunda ne var ki, Türkiye'nin Müslüman olmasından ne- den rahatsız olunuyor" gibi şeyler söylemiş. Oysa Povvell bile ağzından kaçırdığı sözün so- nuçlanndan ürktü ve Türkiye Cumhunyeti'nden, "Bunda ne varki" diyen Dışişleri Bakanı aracılı- ğıylaözürdiledi. Peki bu özür üzerine Dışişleri Bakanı ne demiş olabilir? • • • Üstelik Türkiye hakkında bu nitelemeyi ya- pan ilk kişi Povvell değildi. Amerika ile biriikte davranan diğer büyük ülkelerin başbakanlan da buna benzer bir şeyler gevelemiş, ancak nitele- me o kadar net olmadığı için gereken tepkiyi al- mamıştı. Bunlara bir tepki verilmeyince, Povvell Büyük Ortadoğu Projesi'ndeTürkiye'yi nasıl görmekis- tediklerini söyleyivermişti. Bu nitelemeler ülke içerisinden de derhal kar- şılık buldu. Dindariann da sosyal demokrat ola- bileceği, solculann dinle banşması konusunda vecizeler eşzamanlı olarak hem de sosyal de- mokrat olduğunu söyleyenlerden gelmeye baş- ladı. Iç siyasette geleceğe oynayanlar, Türkiye bir Is- lam cumhuriyeti ise, kendilerinin de dindar sos- yal demokrat olmalan gerektiğinin mesajını ver- meye başladılar. Povvell'ın nüfusunun çoğu Müslüman olan la- ik demokratik ülke ile Islam cumhurıyetinın far- kını bilmemesinin olanaksız olması gibi, bu söz- leri söyleyen iç siyasilerin de, sol ve sosyal de- mokratlann da dinle bir sorunlannın olmadığım bilmemesi olanaksızdı. Bu sözleri söyleyenler de çok iyi bilirler ki, inançlılar da dindarlar da, solcu da sosyal de- mokrat da olur. Ancak sol ve sosyal demokrat- lar dini siyasete alet etmez, kutsala dayalı siya- setin, sol düşüncede yeri olmadığım bilirler. Povvell'ın sözleri ile dindar sosyal demokrat söylemlerinin eşzamanlıhğı sizleri kuşkulandır- mıyor mu? Bilge devlet adamı kaygılanmakta haksız mı? temizel@cumhuriyet.com.tr VERGİ DUNYASI / MUSTAFA PAMUKOĞLU e-mail: pamukm(« ixir.com KurumlarVergisi'netabi ku- rumların elde ettikleri istisna kazançlan ve kâr payları belli şartlarla Gelir Vergisi Kanu- nu'nun 94. maddesi uyannca Gelir Vergisi stopajına tabidir. Ancak bu vergileme tam mükellef kunjm- lar ile dar mükellef kurumlardafarklılık arz etmektedir. KurumlarVergisi beyan döne- mi içinde bulunduğumuz bu ayın en önemli konulanndan biri olduğu tartışma- sız olan bu vergileme hakkında açıkla- maları aşağıda bulacaksınız. 1 - Tam Mükellef Kurumlarda Stopaj a- Tam mükellef kurumlar tarafından; • tam mükellef gerçek kişilere (ku- rumlara değil), • gelir ve kurumlar vergisi mükellefı ol- mayanlara, • ve bu vergilerden muaf olanlara, • dar mükellef gerçek kişilere (Türki- ye'de bir işyeri veya daimi temsilci ara- cılığı ile kâr payı elde edenler hariç), • gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükellef gerçek kişilere, dağrtı- lan kâr paylan yüzde 10 gelir vergisi sto- pajı yapılacaktır. (01.01.2004 tarihinden itibaren yapılacak kâr dağıtımlannda fon hesaplanmayacaktır). Dağıtılan kâr paylan Gelir Vergisi Kanu- nu'nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 1. bendinde yazılı her türiü hisse senetle- rinin kâr paylan (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr paylan, pay sahiplerine hazırlık döne- Kurumlarda İstisna ye Gelir Vergisi Kâr Paylarına İlişkin Stopajı (I) mi için faiz olarak veya başka adlarla ya- pılan her türiü ödemeler, yatınm fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları dahil); 2. bendinde yazılı iştirak hisse- lerinden doğan kazançlar (limitet şir- ket ortaklannın, iş ortaklıklan ortaklan- nın ve komanditerlerin kâr paylan ile ko- operatiflerin dağıttıkları kazançlar); 3. bendinde yer alan kurumlann yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kâr payları ise gelir vergisi stopajına ta- bidir. Gelir Vergisi stopajına tabi tutulması için kâr paylarının dağıtılması şartı vardır. Kâr payları dağıtılmayıp kâr yedeklerinde tu- tuluyor veya sermayeye ilave ediliyor- sa gelir vergisi stopajı yapılmaz. b-Geçici Düzenleme Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 62. maddesi uyarınca yukandaki genel kura- lın istisnası olarak bir düzenleme yapıl- mıştır. Geçiş döneminde bu hüküm geçerli olacaktır. Bu konuda gelecek hafta de- taylı açıklamalarda bulunacağız. c- İstisna Kazançlardan Stopaj Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. madde- sinin 6/a maddesi uyarınca dağıtılsın veya dağrtılmasın aşağıdaki Kurumlar Vergisi'nden istisna edilmiş kazançlar gelir vergisi stopajına tabidir. • Portföyünün en az yüzde 25'i hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatınm fonları (A tipi fonlar) (döviz yatırım fonlan hariç) ile aynı nitelikteki menkul kıymetler yatınm ortaklıklannın portföy iş- letmeciliğinden elde ettikleri kazançlar, (stopaj oranı şu anda yüzde srfırdır). • B tipi fonlar (yukarıda sayılan dışın- daki fon ve yatırım ortaklıklan) portföy iş- letmeciliğinden elde ettikleri kazançlar (stopaj oranı şu anda yüzde 10'dur). • Risk sermayesi yatınm fonlan veya ortaklıklannın kazançlan (stopaj oranı şu anda yüzde srfırdır). • Gayrimenkul yatınm fonlan ve ortak- lıklannın kazançlan (stopaj oranı şu an- da yüzde srfırdır). • 24.04.2003 tarihinden itibaren uygu- lanan yüzde 40 oranında hesaplanacak yatırım indirim tutanndan ve bu tarihten sonra bazı destek unsurlanndan yararlan- mak için alınan yatırım teşvik belgeleri kapsamında yararlanılacak yatırım indi- rim tutanndan bu tarihten itibaren gelir vergisi stopajı uygulanmayacaktır. Bu tarihten önce yapılan başvurulara istina- den alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırım harcamaları için Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 61. maddesine göre işlem yapıla- caktır. (Geçici düzenleme ile ilgi- li gelecek haftaki yazımızda de- taylı açıklamalarda bulunacağız.) 2 - Dar Mükellef Kurumlarda Stopaj Uygulaması Kurumlar Vergisi Kanunu uyannca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumlann, indirim ve istisna- lar düşülmeden önceki kurum kazan- cından hesaplanan Kurumlar Vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı Gelir Vergisi Kanunu'nun 75/4. maddesi uya- nnca menkul sermaye iradıdır. Bu iratların 24.04.2003 tarihinden iti- baren ana merkeze aktanlan kısmı Gelir Vergisi stopajına tabidir. 24.04.2003-31.12.2003 arasında ya- pılan kâr dağıtımlarına ilişkin gelire ver- gisi stopajı uygulanırken fon payının da hesaplanması gerekmekte idi. 01.01.2004 tarihinden itibaren fon pa- yı hesaplanmayacaktır. Stopaj oranı şu anda yüzde 10'dur. 24.04.2003 tarihinden önce yukanda belirttiğimiz iratlar dağıtılsın veya dağı- tılmasın Gelir Vergisi stopajına tabi idi. Artık ana merkeze bir aktanm yapılma- sı halinde (örneğin merkezi Ameri- ka'da olan bir şirketin Türkiye'de şu- besinin elde ettiği bu iradı Ameri- ka'daki merkeze aktarması halinde) stopaj uygulanacaktır. Yılmaz: Cıdada kolay para yok Tothnpiyosa değeriaıitı Hasan \ ılnıaz Ekonomi Servisi - îkı yıl önce Maret, Pasta- villa, Tat ve Sek marka- lanru Tat çatısı altında birleştirme karan alan Koç Topluluğu, söz ko- nusu şirketlerin piyasa değerini 70 milyondan 180 milyon dolara çı- kardı. Koç Holdıng Gı- da, Perakendecilik ve Turizm Grup Başkanı Hasan Yılmaz, altyapı çalışmalanmn hızla ta- mamlandığını dıle geti- rerek mayısta 50-60 ye- ni ürünle tüketicinin karşısına çıkacaklannı dile getirdi. Şirketlerin birleşme karannın ardından ge- çen süreyi değerlendi- ren Yılmaz, 2002'de 180 milyon dolar olan cironun geçen yıl 240 milyon dolara çıktığını anlattı. Yeniden yapıla- nan maliyetinin 6 mil- yon Euro, IstanbuJ'daki Sek fabrikasını taşıma- nın toplam 12 milyon Euro'ya mal olacağını anlatan Yılmaz, Türki- ye'deki tüm çokuluslu yemek zincir mağazala- nnda Tat ketçabın ter- cih edildiğinı. Pizza Hut'ın global tedarikçi- si olduğunu ıfade etti. Gıdada tehlikeli bir büyüme yaşandığını söyleyen Tat Genel Mü- dürü Erdal Keserlioğlu da^Tat'mlObinçiftçh- le yapüğı sözleşmeti biri- kimini et ve süte de taşı- mayıdüşünüyoruz" de- di. Son dönemlerde çok moda olan bisküvı pa- zanna girmeyecekleri- nin altını çizen Hasan Yılmaz, Divan çikolata- lannın çok kalıtelı oldu- ğunu, çikolata kaplama- lı bisküvi ya da çikola- ta parçacıklı keklerle tü- ketici karşısına çıkabi- leceklerini açıkladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear