14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2004 SAU 10 DIŞ HABERLER dishab " cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Kıbrıs Adası Yolcu Ormancılar, çevreciler Türkiye'nin "erozyon (toprak aşınımı)" ne- denı ileheryıl Kıt>ns Adası büyüklüğün- de toprak yıtirdiğiniönesürerler. Kuş- kusuz, bu benzetme Isviçre'nin Bür- genstock kentinde bır başka açıdan da doğrulandı. KKTC tarihe gömüldü. Görüşmeler öncesinde Türkiye'de ıki temel olgu yaşandı. Bırincisi, göruş- melerde "Türkiye daima bir adım ön- de" olacaktı. B u amaçla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Baş- kanı George W. Bush, BM Genel Sek- reterı Kofi Annan ve AB yetkılılerıne güvence verdi. I kıncısi, Türkler (TC ve KKTC) ıçın "olmazsa olmazlar" sapta- narak "kırmızı çizgiler" belırlendı. Adada, New York'ta karşılıklı çeki- len, "al-ver" denilen "el ense"lerden sonra Bürgenstock'ta "kazan-kazan" görüşmeleri, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'sız başladı ve sonuç- landı. Yunan ve Rumların isteğı üze- rine ne bır "an/aşmaya" ne de bir "antlaşmaya"irnza konuldu. Annan'ın dokuz bin sayfalık eki olan bir bildi- risi, buz üzerine yazıldı. Bu tür uluslararası, hele yılların de- rinleştirdiği anlaşmazlık görüşmele- rinde, "taraflann, hasımlann, düş- manların"tüm isteklerini kabul ettir- meleri elbette beklenemez. Ancak, Annan'ın yönetiminde "kazan-ka- zan " değil de "kazı-kazan " uygula- masınadönüştü. Iki kardeşin kendi- lerine şeker veren anneye karşı gös- terilen "Ama ona daha çok verdin" tartışması olarak sürdü. Türkler de Rumlar da kazıdılar kazan- dılar..., kazıdılar ama çoğunlukla kart- lan boş çıktı. Kimlerin daha çok ka- zandığı, dokuz bın sayfalık ek belge- ler daha sonra uygulandığında ortaya çıkacak. Şımdı, b u dokuz bin sayfalık "Ingilızce" metin, "Türkçe" konuşan Türkler ıle "Yunanca" konuşan Rum- ların oyuna 24 Nisan'da sunulacak. Türklerin olmazsa olmaz ısteklerı- nin çerçevesini çizen "federaldevlet" yapısı parçalandı, ortaya "üniter dev- let" Birleşık Kıbrıs Cumhurıyeti çıktı. Böylece, Rumlar günün bırınde ada- dakı anlaşmazlıklar sonucunda KKTC'nin Türkiye'ye bağlanması ola- sılığını tümden tarihe gömüp 10 yıl sonrası ıçın Enosis yolunu aradılar. Gü- nümüzde Irak'ta "federal devlet" ilke- sini uygulamaya koyan ABD, Irak'ı par- çalamayaçahşıp bağımsız bırKürdis- tan devleti yaratmaya çalışırken, Kıb- ns'ta bunun tam tersi bir uygulamayı desteklemesini Türk hükümeti algıla- yamadı. Türklerin önüne AB üyeliği gi- bi bir "havuç" uzatılarak halkoylama- sında Annan Planı'nın benimsetilme- si yolunda önemli gelişme sağlandı. Türklerin "iki bölgelilik" ilkesi, tek çiz- gi yenne ginntili çıkıntılı olarak delindi. 100 bin Rum'un Kuzey'e yerleşmesı- nin kapısı aralandı. Aynı sayıdaTürk'ün bu yöreleri boşaltması olasılığı belirdi. Adada 200 bın Türk'ün yaşadığı düşü- nülecek olursa, her iki Türk'ten birinin yurdundan olacağı sonucu ortaya çıkar. Kuzeye gelecek Rumlara ev bark ola- nağı verilirken, yerlerinden edilen Türk- ler içın bir deprem felaketi yaratıldı. Türklereterk edeceklen mal varlıklan kar- şılığında "bono" verilmesi ön görüldü. Bonoların karşılığının ABD ıle AB'nin verebıleceği varsayılıyor. Görünen odur kı Türkler "deprem sonrasının çadırev- lerine" göçecekler. Hani bırsıgorta ışlemi yaptınrken, bir sözleşmeye ımza koyarsınız. Belge genellıkle çok küçük harflerle yazıl- mıştır. Büyük harfle olsa bile anlamaz- sınız, çünkü hukuktan anlamazsınız. Oysa belgeyı, sıgorta şırketınin hukuk- çuları, şirketi korumak ıçin, sözleşme- yı kılı kırk yararak hazırlamışlardır. lle- rıde bır sorun çıktıgında, mahkemeye bile başvuramazsınız. Bu dokuz bın sayfalık uluslararası belgeyi acaba uluslararası hukuk konusunda Türki- ye'nin kaç devletler hukuku ya da özel hukuk uzmanı ınceledi? Bildiride, AB içinde "ayrıcalıklı" ol- ması "birincil hukuk" sayılması için AB'nin bir yazılı güvencesi bulunmu- yor. Yalnızca, Başbakan'ın bile "Bir Nazi çavuşuna" benzettiği AB Temsil- cisı Günter Verheugen'in sözlü "sö- zü" var. insanın aklına ister istemez, Kenan Evren'in NATO Başkomutanı Wîlliam Rogers'in Ege'de verdiği söz- lü "söz" geliyor. Yazılı anlaşmalar bi- le dışlanırken, sözle verilen "söz/er"in bağlayıcılığını Erdoğan'ın bilmediği- ne eminiz. Kuşkusuz bu sonuçta bazı işadam- larımızın da büyük günahı var. Arala- nnda AB'den kredi alarak Rusya'daya- tınm yapıp AB'ye gebe kalan işadam- lanmızın başlattığı "verkurtul" siyasa- sını da görmezden gelemeyiz. Son yıl- larda. Türk işadamlannın 77 ülkeye 6 milyar dolarlık yatırım yaptıklan sap- tandı. Ama her nedense hiçbir Türk işa- damı KKTC'ye bir kuruşluk yatırım yapmadı. KKTC'ye 1 milyar dolarlık ya- tırımla, kalkınma olanaklan arttınlsay- dı, bugün TÜSİAD çevreleri "verkur- fu/"dan söz edebilirler miydi? Erdoğan'ın deyişiyle "Türkiye'nin bir adım önde olacağı" söylenen gö- rüşmelerde denilen yapılmış, "ödün vermede daima bir adım önde" olun- muştur. Dua edelım de Ortodoks Kili- sesi ıle adanın güçlü komünıst partisı AKEL tarıhsel bir işbırlıği yaparak hal- koylamasında "ohi (hayır)" desinler. Bir Başka Adada Türk Tutuklular Küba, Atlantik Denizi'nde ABD'nin burnunun dibinde, tıpkı Kıbns gibi bir bağımsız ada cum- huriyetidir. Kıbns'ta nasıl Ingiliz üs- sü varsa, Küba'nın güneydoğusun- da Guantanamo kenti yakınında bir ABDüssüvardır. 1934yıhndabiran- laşma ile ABD'ye kiralanan bu deniz üssü dünyanın en korunaklı, en ge- niş doğal limandır. Fidel Castro, yıl- lardır egemenliğine gölge düşüren bu Amenkan üssünden kurtulmaya çabalayıp durmuştur. El Kaıde terör örgütünün 11 Eylül olaylarından sonra Afganistan'datu- tuklanan 44 değışik ülkeden, arala- nnda 13-15 yaşlannda üç çocuğun da bulunduğu 700 tutuklunun, Ocak 2002'den bu yana bu üste yaşadığı biliniyor. 90 tutuklunun serbest bıra- kıldığı, şu anda 600 kadar tutuklu- nun işkence ile kucak kucağa yaşa- dığı bilinen bir başka gerçek. Alman toplama kamplanndan da be- ter olan bu kampta ya- şayan tutuklular, ne aileleri, ne avukatları ne konsolosluk yetki- lileri, ne din adamlan ilegörüştürülüyor. Kı- zılhaç örgütü temsilci- sinin ziyaretine sınırlı izin veriliyor. Tutuklular, bir aske- ri mahkemeye "ölüm cezasına" çarptınlmak üzere çıkanlmalannı iki yıldırbekliyorlar. "Kamp Delta" denilen toplama kampının çevresi, elektrik verilmiş diken- Guantanamo Üssü'nde 600 tutuklu bulunuyor. i tellerle çevrili. Kampın temel sorun- larından biri Küba'nın 40 dereceyi aşan nemli iklimi, bu ortamın yarattı- ğı yılanlar, akrepler, fareler ile çeşitli haşarat. Bir Amerikan gazetesine gö- re tutukluların tuvaletleri "çömelerek yapılan Türk tuvaletleri" gibi! Portakal renkli üniformalarıyla, zin- cirevurulmuştutuklularıençokyıldı- ran olay, "Şiddetli Tepki Gücü" de- nilen bir özel komando birliğinin ken- dılerini, tekme tokat, yumruk, muşta ve coplarla dövüp, sürekli işkence yapmalan. Kamptaki Amerikalı ima- mın, yalnızca Müslüman denizcilere dinsel hızmet vermesine karşılık, tu- tuklulara bu konuda hizmet verilmı- yor. ingiltere'nin Manchester kentin- de yaşayan bir eski Kamp Defta sa- kini olan Cemal (37), önlerinde Ku- ran'ın tekmelendiğini, dinsel inançla- rını sarsmak ıçın çıplak fahişelere alay ettirildiklennı söylüyor. Şimdiye de- ğin 30 kadar tutuklunun intihar gırişi- minde bulunduğu biliniyor. Tutuklula- nn bir bölümüne, iyi davranmaları du- rumunda, günde en fazla on dakika açık havaya çıkma izın veriliyor, aksi davranışta bu "ödül" kesiliyor. Şubat'ta, UPI haberajansı kamp- ta 11 Türk'ün bulunduğunu açıkla- mıştı. Türk diplomatlan ilegörüşme- lerine izin verilmeyen Türk tutuklu- lannı, Haziran 2002'de Ankara'dan bir heyetin ziyaret ettiğini öğrendik. Heyetin Türk istihbaratçıları olduğu sanılıyor. Geçenlerde, Almanya'nın Bremen kentinde yaşayan Rabiye Kurnaz, oğlu Murat'ı ziyaret için, bazı öteki ülke tutuklu aileleri ile New York'ta BM'de bir basın toplantısına katıldı. Anne, "Hiçbir yargılama ya- pılmadan, süresiz tutulan çocuğu- nun akıl sağlığının tehlikeye girdiği- ne"dikkatiçekti. Geçen hafta, zinciriy- le Incirlik Üssü'ne ge- tirilerek serbest bırakı- lan Doğu Beyazrtlı Nu- ri Korkmaz (33), bor- cu nedeni ile Iran'a kaç- tığını, El Kaide'nin ken- disini Afganistan'a gö- türdüğünü, her hangi bir olaya kanşmadan ABD askerlerince tu- tuklandığını, işkence çjördüğünü söyledi. Uste işkence görmüş- tü. İnsanın aklına "Mid- night Express" adlı fıl- min kahramanı Bil Ha- yes ile ProfesörYavuz Çorapçıoğlu'nun Amerikalı eşi Sharon Rooswett'ten olan oğlunun öyküsü geliyor. Çrft bo- şanmış, babaoğlunu alıp Türkiye'ye gelince anne, tıpkı Hayes gibi Ame- rika Kongre üyelerini harekete ge- çirmiş, Bush da Erdoğan'dan çocu- ğun geri verilmesini istemişti. Her nedense Erdoğan'ın aklına, Guanta- namo'da iki yıldır yargı önüne çıka- nlmayan Türklerin durumlannı sormak gelmemişti. Peki Türkiye'de insan haklan ko- nusunda mangalda kül koymayan "Amnesty Intemational (Uluslarara- sı Af)"\\e "Helsinki VVatch" neden uyu- yorlar? Galiba bir yanlışlık yaptık! Af örgütü'nün ABD Müdürü William F. Schulz Erdoğan'a mektup göndere- rek Leyla Zana'nın neden küçük bir hücrede tutulup serbest bırakılma- dığını sormuş. Türkçede buna düpe- düz "yüzsüzlük" denmez mi? Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Iktidar ve muhalefet partilerinin güçlü isimleri ikna için adanın güneyine akın etti Atina'dan evetçıkarmasıREŞATAK.\R LEFKOŞA -Bırleşmış Mılletler (BM) Genel Sekreten Kofi Annan tarafından hazırlanan çözüm planının 24 Nisarfda onaylanmasını isteyen Yunan hüküme- ti, başta Rum hderi Tasos Papadopulos olmak üzere "hayır" eğihmindeki Rum liderlerini uyarmak amacıyla adaya güç- lü bir ekıp gönderiyor. Güney Kıbns "ta yayımlanan. ana muhalefet DİSİ'nın ya- yın organı Alıthıa gazetesine göre. Rum halkının Annan Planı'na "hajir" deme "hatasına düşnıesini" önlemek ıçın se- ferberlık başlatan Yunan hükümeti, çö- zümsüzlük durumunda KKTC'nin tanı- nacağı uyansında bulunacak. Komünıst Partı hanç, Yunanistan'da- kı hükümet ve muhalefet partilerinin Kıbns konusunda ortak tutum belirle- yerek ''evet" kampanyası başlattıkJan- na dıkkat çeken gazete iktidardaki Ye- • PASOK'un ağır toplannın dün başlayan Kıbns temaslannın ardından Annan Planı'nın onaylanmasını isteyen Yunanistan hükümeti. Dışişleri Bakanlığı Müsteşanyla parti Genel Sekreten'ni bugün Kıbns'a gönderiyor. Rum basınına göre, Atina şu uyanyı yapacak:"Ya evet, ya da KKTC tanınacak." ni Demokrasi Partisi'nın Genel Sekre- ten VangetisMeymarakis ıle Dışişleri Ba- kanlığı Müstaşan Yannis Valinakis'in bugün adaya geleceğini bildırdi. Rum radyosunun habenne göre, ana muhalefettekı PASOK'u temsilen. Yu- nanistan eskı Savunma Bakanı AkisÇo- haçopulos. parti üst düzey görevlilerin- den Anna Diamantopulu Yanno Papan- doniu. Profesör Y. Papadimitriu ve Pro- fesör H. Pamburi dün adaya geldi bile. PASOK heyetinın, Papadopulos ve di- ğer sı\ ası parti yetkılılenyle bır dizi gö- rüşme yaparak "evet" telkinınde bulun- duklan ıfade edildı. Yunanıstan"ın uya- nlanna karşın referandumda, Rum hal- kının "hayir" demesi halinde KKTC'nin çok kısa süre ıçensınde ve öncelıkle İs- lam ülkeleri tarafından tanınacağı yönün- de cıddı uyanlardan söz eden Alıthıa gazetesı, "Bu defa ne ABD, ne de İngü- tere, KKTC'nin tanınmasını engeDeye- bilecek. KKTC tanındığı zaman da tak- sinı kesinleşmiş oiacak" dedi 'Anadolu'dan 1 milyon kişi gelir" Gazete, ana muhalefetteki DİSl'nin "evet" eğilımınde olduğunu \ e kesin ka- rannı 15 Nisan'da açıklayacağını belıriir- ken Papadopulos'un bugün Rum siyası parti yetkilileriyle ortak toplantı yapaca- ğını. yann da kesin karannı halka açık- layacağım duyurdu. Referandumda *ha- yır' çıkması konusunda KKTC'nin tanı- nacağı ıddiasını yıneleyen Polıtis gaze- tesi de Rum sıyasılerinı, kilıseyi ve tüm fanatikleri uyanrken şu ıfadeleri kullan- dı: "Olay sadece tanınmakla kalmaya- cak. Bu kez Anadolu'dan bir nıihon kişi gelecek ve onlan bir daha buradan sö- küp, atmak kola> olmayacak." Fileleftheros gazetesine göreyse. Yu- nanistan'ın Kıbns çıkarmasına sert tep- ki gösteren Baf Metropoliti Hrisosto- mos, "Halkm karaHarmı destekiemekiçin geiiyorsanız, hoş geküniz. Halkı yandtmak için getiyorsamz ivisi mi gelmeyin" dedi. Annan Planı'nın. vatandaşlannhaklan- na saygı göstermediğını savunan Hn- sostomos. kilise olarak bu planı \e çö- zümü desteklemeyeceklerini yineledi. ENKTAŞ'IN BAŞVURUSU Anayosa Mahkemesi karar veremedi Güney Kıbns'ta fanatik Rum liderieri ve papazlann \önettiği miünge İU bin kişi kaüldı. (Fotoğraf AP) w Hayır' cephesi eylemde LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Annan Planı'na karşı çıkan Güney Kıbns'taki fanatik örgütler, "hayır" mitinglenne hız verdi. Limasol'da öğrencılenn katıldığı mıtingın ardından, öncekı akşam Lefkoşa'nın Rum kesimındeki Eleftheria Meydanı'nda, \'atandaşlık Hareketı tarafından düzenlenen eyleme yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Baf Metropoliti Hrisostomos. fanatik eskı liderlerden EDEK Partisı Fahri Başkanı N'asos Lissarides, NEO Başkanı Nikos Kutsu. Rum Cev reciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis. bazı mılletvekıllen, eski Girne Belediye Başkanı Konstantinos Orologas \ e eskı Alsancak Belediye Başkanı Yannis Papayoannu'nun katıldığı mıtıngde Türkiye aleyhine sloganlar atıldı. KKTC^de eylem yann Son planın "intihar" anlamına geldığini sa^ınan Lissarides. "Yatanımız satıhk degildir. Bu topraklar bizim ve hiç kimse bunlan bizden alamaz" dedi. Kuzey Kıbns'ta ise ilk "havır" eylemi yann başkent Lefkoşa'da gerçekleşecek. Kıbns Türk Çiftçiler Birliğı'nin "İopraksız vatan olmaz; Türkhesiz Kıbns Türkü var olamaz" sloganıyla gerçekleştıreceği mitınge, çiftçiler. tanm araçlanyla bırlikte katılacak. Birlik Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, yann saat 10.00da toplanacak çiftçilerin, araçlanyla Lefkoşa'ya hareket edecekleri ve meclis önünden geçerek Inönü Meydanı'na geçecekleri bildırildi. LEFKOŞA (Cumhuriyet)- KKTC Cumhurbaşkanı Ra- ufDenktaş'ın. son çözüm pla- nının referanduma götürül- mesı konusunda Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı baş- \-uru dünkü toplantıda sonuç- lanmadı. "'ı'üksek mahkeme başkanı Taner Erginel'ın baş- kanlığında toplanan Anaya- sa Mahkemesi. başsavcı Aian Sait \e Cumhuriyet Meclı- sı'nin avukatı AU Fevzi Yeşilada'yı dınledıkten sonra karar ıçin süresiz er- teleme karan aldı. KKTCdekımev- zuata göre, Referan- dum Yasasf nın ana- \asaya uygun olup olmadığı şeklindeki karannı 45 gün ıçin- de \ ermek zorunda olan mahkeme, dün- kü toplantıda önce başsa\cı Saıfı dinledı. Sait, planın federal de\ let \ e ku- rucu dev letler anayasalan ya- nında. federal devlet \e ku- rucu de\ letler yasalannı da ıçerdiğini söyledi. Bugüne kadar yeni devlet kurmaya yönelik siyasilerce yürütülen görüşmelerin de anayasaya aykırı olduğunu söyleyen başsavcı, görüşme- lerde referandum konusunda • Anayasa Mahkemesi, başsavcı Sait ve Cumhuriyet Meclisi'nin avııkatı Yeşilada'yı dinledikten sonra karar için süresiz erteleme karan aldı. teminat \ enldiğıni, ancak bu- nun anavasada yer almadığı- nı söyledi KKTC anayasasın- da değışebılecek olan kural- lann, ancak 10 mılletvekılı- nin önerisi \e Meclis'ın de 3'te 2 çoğunluğunun ardından halkoylamasıvla kabul edıle- bıleceğinı vurgulayan Sait, ancak bu yöntemın ızlenme- dığinı kaydetti. Meclis avukatı Yeşilada ise bir konu hakkında Anayasa Mahke- mesi'nden görüş is- tenmesı içın o konu- nun anayasada ol- ması gerektığıni, ancak anayasanın referanduma götü- relecek konulan dü- zenlemediğını be- lirtti. Yeşilada, böy- le bır durumda ya- sa koyncunun takdir hakkını kullanma- sının anayasaya aykın olma- yacağını \urguladı. Sa\ıın- masında KKTC kurulurken yayımlanan "Bağımsızhk Bil- dirgesi"nın bölümlerını de aktaran Yeşilada, iki halkın fe- derasyon adı altında birleşme- sı ıçin çalışma yapılabılece- ği ve KKTC'nin kuruluşu- nun bu çabalan engellemeye- ceği yönündeki ıfadelenn dık- kate alınmasını istedi. Denktaş, Türkiye'yi parçalama senaryolannın gözle görülür hale geldığini söyledi Kıbrıs Girit gihi gldecekLE\T:NT GENCELU BURSA-KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, .\nnan Planı'nın "tuzaklar" ıçerdığine dikkat çekerek, "Türkiye'yi yavaş \a\aş parçalamak için başlatüan senarvolar gözle görülürşekle dönüşmek- tedir" dedi. Kosova ve Filıstin'de banş adına baskılar yapıldığını ancak kanlı olaylann önüne geçilemediğine ışaret eden Denktaş, "Kıbns'ta benzer baskı- lar uygulandığını bu nedenle endişe duy- duğunu" \Tirgulayarak referandumun er- telenmesini istedi. Denkaş, "Kıbns, Gi- rit gibi gidecek ve bu millet ah \ah ede- cek" dedi. "Avkatlar Günü" dolayasıyıla Bursa Barosu'nun Teyyare Kültür Merkezi'nde düzenlediğı konferansa katılan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, konuş- ması sırasında gözyaşlanna hâkim ola- madı. Türk askerinın adadan çekileceği sırada "Sancağuı" götürülmesini görmek ıstemediğinı söyleyen Denktaş'ın gözle- ri dolarken salondaki dinleyicilenn bır kıs- mının da ağladığı görüldü. Denktaş'ın konferansına AKP'li Bele- diye Başkanı Hikmet Şahin ve ildekı di- ğer AKP'li yöneticiler iki göstermez- ken, CHP, DYP. ANAP, MHP. GP'den yö- netıcıler katıldı. Türk hükümetınin An- nan Planı "nın olumlu taraflannı göste- ren 7 sayfalık bilgi notu hazırladığına dikkati çeken Denktaş, "Bu,Ankara'nın Annan Planı'ndan memnun olduğunu göstermektedir" dedi Annan Planı'yla Kıbns'ın dılim dilim Türk halkının elınden alınacağını söyle- yen Denktaş, "sanaryolann daha sonra Türkiye'ye yönehnesinden endişe duydu- ğunu" belirtri Denktaş, "Kıbns. Girit gi- bi gidecek ve bu millet ah edecek. ah \ ah Türk askerinin adadan çekileceği sırada "Sancağın" götürülmesini görmek istemediğini söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın gözleri doldu. edecek!. Bu millet Kıbns'tan gelecek göç- menleri nereye yerleştireceğini düşüne- cek. Bu kadar hakh, güçlü olduğu dava- yı müdafaa edemeyen ülke durumuna düşecek. Türkiye'ye güvenen devletlerin Türkiye'ye güvenleri azalacak. Bunlar acı sözİerdir. Ben kardeşlerime konuşuyo- rum. Türkrve'\i yavaş yavaş parçalamak için başlablan senarvfllar gözle görülür şek- li dönüşmektedir. Omıamasını dileriz. Ya- nılmış olmayı dileriz. Sadece makaleler de- ğil, kitaplar yazılmay a başlandı. Yabancı ka\naklardan da ayıu şeylergelmektedir. Türkiye'nin tam dirileceği, birlik bera- berlik içinde gidişata dur' diyeceğibirdö- neme girilmiş bulunmaktadır diye düşü- nüyorum" diye konuştu. Denktaş, Türkiye'nin Annan Planı'na "evet" demesi durumunda bundan KKTC yurttaşlannın etkileneceğini bildirdi. Kıb- nslı TürkJerin mücadelesinden örnekler veren Denktaş, dedesiyle ilgilı anısını anlatırken gözyaşlanna hâkim olamadı. Dedesinın. Osmanlı'nın adadan çıkışına tanıkJık ettiğini. bundan dolayı duyduğu acıyı da kendısine sık sık anlattığını ifa- de eden Denktaş, şöyle de\am ettı: "De- dem,Türkaskerleriiçin Gittiler ama yı- ne gelecekler. Ben göremeyeceğım ama sen göreceksin' derdi. 1960 Anlaşması ile Türk Alayı Kıbns'a gelecekti. Ben de dedentle yaşıt 8-9 kişiyi buldurdum. .\la- \ın çıkacağı nhtınıa sandalye koydur- dum. Onlan oturttum. Alay Komutanı merhum Turgut Sunalp'e de sancağı on- lann önünde açmasını istedim. O an ihti- yariann ağlaması, toprağı öpüşü. sanca- ğa yapışmalan çok du> gusaldı. Şimdi ba- na, "29 ay sonra Türk askerinın 29 ay sonra gıdişini göreceksin' diyorlar. Ben " Torunlanma gıdiyorlar ama tekrar gele- cekler' diyemeyeceğim. Ben bu acıyı ya- şamak istemiyorum." Kıbns Türklennın felaketle karşı kar- şıya olduğunu belırten Denktaş, 9 bin sayfalık belgenın okunmadan halktan "evet" denmesının beklendiğinı \ıır- guladı. Denktaş. "AB bir haMiç. Bunu yutturmak için bizim ana>asamızı bile yapnuşlar" dedi. Denktaş'ın, konuşma- sı salonu dolduranlar tarafından a\akta alkışlandı. Bursa Barosu Başkanı .\sude Şenol'u ziyaret ederek kutlayan Denktaş burada ga- zetecilerin sorulannı yanıtladı. Medyanın Kıbns'la ilgıli tek yanlı v e sansürlü haber yayımladığını kaydeden Denktaş, şunlan söyledi: "Kosava'yı FiKstin'i yülardır gö- rüyoruz. 'Hallettik diyorlar, sonra kan gövdeyi götürüyor. Kıbns'ta benzeri bir baskıyla neticeye varmaya çalışıyor- lar. Banş yaptık" dedikten sonra meyda- na gelecek olâyiardan korkuyorum." Kıbns halkının gerçeklen bılerek "evet" ya da "hayır" demesi gerektiğını ifade eden Denkdaş, 9 bin sayfayı bulan An- nan Planı'nın kısıtlı zamanda kimse ta- rafından okunamayacağına işaret etti. Denktaş, gazetecilerin, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "Rumlar hayır der- lerse KKTC'nin tanınmasını isteye- ceklerine"ilişkin sözlenni anımsatma- sı üzerine de şunlan söyledi: "Bizim ta- nınma hakkımız Rumlar hayır dese de evet dese de var idi eskidcn. Rumlann ha- yır tavnna kalmamah bizirn tam egemen- Bğimiz, bizim eşitliğimiz. İnşallan bugün hayırh bü- karar Meclis'ten çıkar."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear