29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 2004 PAZARTESİ HABERLER Ünlü baklavacı Güllüoğlu'nun 13 erkek vârisi, Neşe Güllü'nün sektöre girmesini istemiyor Tatlıyakanşan acıLEYLA TAVŞANOĞLU ~\ 7"eşeGüllü ilginç bir kadın. Kar- 1V şımda oturuyor. Onparmağın- daonmarifet. KızMeslekLisesi'ni bitirmiş. Müjdat Gezen'in tiyatro okulunu bitirmiş. Senaryo yazıyor. bunuyönetiyor ve kendi oynuyor. Te- levizyonda Hülya Avşar Shovv 'da bir Çingene kadını canlandırmış. Ressam. Dört tane sergi açmış. Ne- fis yemek yapıyor. Zaten kilosun- dan da belli. Ama baklavasına diye- cek yok. "Ben hamurla resim yapa- nm" diyor, son derece alçakgönül- lübıçimde. AılesıGazıantepli. Ün- lü baklavacı Güllüoğlu. Yıllardır babasıyla bırlikte baklavacılık yapı- yor. Ama ne var ki geçen yıl baba ölün- ce ailenin bütün erkekleri üzerine çul- lanmış. tt Seneksiketeksin,kadınsın. Ne anlarsın baklavacılıktan. İ steük modist olarak yetiştirildin. Herkes kendi mesleğine baksın. Hele de bir kadının baklav a sektörüne girmesi- ni kabui edemeyiz." Ardından yıne ailenin erkekleri bir lafortaya atıyorlar: u Babası za- ten onun baklavacüığı devam ettir- mesiniistemiyordu. Ben öyle dama- da ış yönettırecek adam değılım.' di- yordu. Hatta vasiyet büe bırakü." Ama bu savı ispat edecek vasiyet- name bir türlü bulunup ortaya çıka- niamamış. Geçen gün Neşe Ha- nım beni zıyarete, gazeteye geldi. Oturup uzun uzun bizimki benzeri toplumlarda kadınlara uyguianan baskılan, bastırmalan konuştuk. O bana Güllüoğlu'nun tarihçesini ve başından geçenleri anlattı. Kendisi- ne kadın olduğu için baskı yapan ak- rabalanndan söz ederken de "Aca- ba Güllüoğlu işletmesinin öncetikle bir kadın tarafından kunüduğunu unutuyorlar mı?" dedi. Sonra da kendısıne bunca baskılar uygula- yan ınsanlara yasal yollardan cevap verip dava açacağını söyledı: Güllüoğlu isml - Güllüoğlu ismi neraien gelivor? - Dönem 18. yüzyıl. Gaziantep o sıralarHalep'ebağlı.GüDüısimlibir hanımla eşı Antep'ten kalkıyorlar, Suriye'ye gidıyorlar. Eşi hastalanı- yor. Bu arada da paralan bitiyor. Bi- liyorsunuz Şam tatlılanyla ünlüdür. Güllü Hanım da çok iyi hamur aç- masını bılıyor. Para kazanmak için bir tatlıcının yanına ginyor ve ora- da baklavacıiığı öğreniyor. Sonra ye- terince para binktirdiğinde Antep'e Baklavalanyla tanınan Güllüoğlu ailesi içinde yıllardır bir kavga yaşanıyor. kavganın taraflanndan biri de Neşe Güllü. geri dönüyorlar, ama eşi ölüyor. Pa- ra yok. tki oğlu var. Güllü Hanım ne yapsın. Önce evde baklava yapıp evlere satmaya başhyor. Tepsileri de oğlanlar götürüyor. Insanlar. "Bunlarda krnı?" diye merak etme- ye başhyor. Derken. ağızdan ağıza, "Bunlar Güllü'nün oğuflan," sözü yayılıyor. Derken bir baklavacı dükkânı açı- yor. Sonra işi ikinci kuşak devralı- sonra bu Güllü aılesı, baklavacı iş- letmesinin isım hakkını tescıl ettir- me karan alıyor. Aralannda gaze- tecilik yapan VasıfGüllü de var. Son- ra o da baklavacılığa dönüyor. O arada da kendi başına ısmi tescıi et- tinnce amcam olaya müdahale edi- yor. Bunun üzerine toplu bir tescil yaptınyorlar. - Tam olarak kimler var isim tes- cilinde? di ne olacak? - Şımdi ben varım, ama o zaman babayla çalışankız hıç yok. Olan kız- lar da sustumluyorlar. Siz bakma- yın böyle baş kaldırdığıma; herkes benim kadar cesur olamaz. Bir de şunu yaptım. oğlum ve kızımın so- yadlannı mahkeme karanyla Gül- İü'ye çevirttim. Ama önce eşimle ko- nuşup onun onayını aldım. Kar- şımda 13 tane benı ış âlemınde is- • Ünlü tatlıcı Güllüoğlu'nun kızı Neşe Güllü hem senaryo yazıyor, hem aktristlik, hem yönetmenlik hem de resim yapıyor. Neşe Güllü, ailesinden tatlı sektörüne girmesini istemeyen 13 erkekle mücadele ettiğini söylüyor. Neşe Güllü. yor. Böylece ailenin üçüncü. sonra da dördüncü kuşağı devreye gin- yor. Işte bız o dördüncü kuşağın ço- cuklanyız. Tescllll isimler - Dördüncü kuşakta kimler var? - Halit Güllü benim babam. Mus- tafa Güllü amcam, bir amcanın ço- cuklan Cevat ve Cevdet Güllü kar- deşler, öbür amcanın çocuğu ise Aüf Güllü. Annem Celile Güllü bir baş- ka kardeşin kızı. Yani amca çocuk- ları birbiriyle evlenmiş. Yani biz katmerlıGüllüoğluyuz. Bir zaman - Babam Halit Güllü, amcam Mustafa Güllü, bir amcanın iki oğ- lu olan Cevat ve Cevdet Güllü kar- deşler. öbür amcanın oğullan olan Atıf ve Vasıf Güllü kardeşler. Bun- lar tescili alıyorlar, ama ailenin kız- lannı dışlıyorlar. Bunu da neden yapariar bilmem. Sonuçta erkeklen doğuran ve büyü- ten yine kadınlar. Çok derthyim, çok... Her neyse, bu altı kışı tescil metnine bazı maddeler de ekliyor- lar. Bir altıncı madde var kı şöyle: "Babanın ölünıü halinde iş babayla çalışan oğullara geçer." - Eee, babayla çalışan kızvar. Şim- temeyen ailenin erkekleri var. Üs- telik günün birinde ben de ölüp gi- deceğım. Çocuklanm sıkıntı çeke- cek. Dolayısıyla onlann sıkıntı çek- melennı engellemenin tek yolu so- yadlannı değiştirmekti. Erkelclerln korkusu - Ailenin erkekleri sizin bu işten çekümenizi istiyor. Oiavm özü bu, de- ğilmi? - Aynen öyle. Ama ben ürkek bir kadın değilim. Bu hareketleri an- cak ürkek kadınlara yapabılirler. Bir kere Güllüoğlu ismini ailede her- kesin kullanma hakkı var, yani is- mi tescil ettirmiş olanlann vârisle- nnın... Bu ismi tescil ettirenler de demin söylediğim gibi o altı kişidir. Bunlan soyağacı olarak aşağı doğ- ru düşünürsek şimdi 13 kişidir. Bu 13 kişiden sonra bir de ortaya ben çıktım. u Bu ortaya çıkmasuı. On- dan sonra öbür kadınlar da onu iz- ler" diyorlar. Bütün korkulan bu. Bunlar geçen yıl nisan ayında başkaldırdılar. Zaten hep pusuda yatmış beklerlerdi. Ben ilk dükkâ- nı 2000 yılında açtım. Bir kere teh- dit aldım. - Sırasıyla hangi Güllüoğlu dük- kânlaruu açtınız? - Önce Kadıköy Kuşdili, sonra Bostancı Alt Geçit, en son da Ata- şehır'de. Ataşehir'i açınca bana birtelefongeldi: "Senldmoluyor- sun da üç ayda üç dükkân açıyor- sun, Hem de bize sormadan.- Böy- le bir şeye hakkın yok. Merkez Ka- raköy seni basına verirse sen yok olursun.""1 - Kimdi sizi tehdit eden? - Fanık Güllü. Yani Mustafa Am- camın oğlu. O Merter ve Şınnev- ler"dekı dükkânlann sahıbı. Faruk Güllü öbür kardeşi Nejat Güllü den güç alıyor. Nejat Güllü de Kâğıtha- ne'dekı dükkânın sahıbı. Toplantıyı bekllyor - Nisandaki toplanoyadönersek? - O toplantımn bırkaç amacı var. Birincisi, Kâğıthane'nin sahibinın ABD ve Avrupa tescilini tek başı- na alıp haksız kazanç sağlamak ıs- temesi. Üdncisi, Karaköy'ünamb- lemini değiştirmesi, üçüncüsü de benmişim. Beni çağırmak nezaketinde bile bulunmadılar. Toplantıda aralaruı- dan bınsıni sözcü seçiyorlar. O sı- rada daha babam hayatta, ama has- ta. Ama sözcü korkusundan bana bunu anlatamadı, daha bir buçuk ay önce öğrendim. Faruk Güllü bana te- lefon etti. "NeşeAMa üzerimde çok baskı var. Artık tabelanı indir. Aksi hakle seni mahkemeye vereceğjz," dedı. Meğer sözcülen oymuş. - Dava aşamasma geldiniz mi? - Onlann bana dava açmalan la- zım. Önümüzdeki ay tekrar toplan- tı yapmalannı bekliyorum. Onlar toplantı çağnsı yapmazlarsa, üste- lik de bana dava açmazlarsa yasal yollardan hakkımı arayıp dava aça- cağım. Bu kadarbasit. Hiç kımse ba- na işyerimı, dükkânlanmı kapattır- tamaz. 17Ağustos depreminden sonra hazırlananprvjeîzmit J e bağlı Köseköyde uygulamaya konuldu Kadınlaraı dayaıuştna noktası • Köseköy'deki çalışmalann içinde olan Ayşe Yetmen, bilgisayar ve büro malzemelerine büyük ihtiyaç duyduklannı söylüyor. Yetmen, "Gündüz çocuklara bakım ünitesinde, oyuncaklara, dolaplara ve çocuk parkına ihtiyacımız var" diye konuşuyor. HÜSEYİN KTVANÇ / zmit'e bağlı Köseköy beldesinin merkezine vardığınızda, üç katlı bi- na hemen göze çarpıyor. Bakımlı bir bina. Yeni yapılmış. Burası. Kadın- larla Dayanışma Vakffna (KADAV) ait bir bina. Her katta bölge kadınla- rına ait çeşitli eğitim hizmetleri sunu- luyor. \akıfta üç dört kişi profesyo- nel olarak, diğer uzmanlar gönüllü olarak çalışıyor. Köseköy'deki KADAV çalışmalan- nı Ayşe Yetmen'le konuştuk... - Köseköy projesi nasıl doğdu? AYŞE \İTMEN -17 Ağustos dep- reminden sonra bir grup duyarlı ka- dın, Gölcük'e giderek kadın çadırla- n kuruyor. Erkekler, kendılerine da- ha kolay alan yaratıyorlar. Kahveha- helerde filan daha kolay sosyalleşi- yorlar. Kadın çadırlan kurulduğunda ka- dınlara psikolojık destek de veriliyor. Daha sonra prefabrıke bir merkeze adınlaria Dayanışma Vakfi'nuı Köseköy'deki binasmda dört kişi profesyonel olarak. diğer uzmanlar gönüllü olarak çalışıyor.KADAVın binasmda kadın ve genç kızmlardan oluşan 35 öğrenci eğirim görüyor. kavuşulduğunda, kadınlara mum atöl- yesı kuruluyor. Üretilen bu mumlar; Migros'a, Beymen'epazarlanıyor. Bu üretım daha sonra Fiskos adlı üretim kooperatifine dönüştürülüyor. K.A.- DAV. bu süreçte bir kadın köyü kur- mak istıyor. Köy projesi için gereken sponsor- luk bulunamadığından, kadın mer- kezı için Kocaeli bölgesinde arayışa geçıliyor. Sonra Köseköy'de, beledi- yenin de yardmııyla bir arsa alınıyor. Hollanda fon kuruluşlan, Cordaid ve Act Netherland'ın sponsorluğunda üç katlı ınşaat başladı. 1600 m2 ka- palı kullanım alanı, 2500 m2 açık kullanım alanı var. - Anneler sizden eğitim abrken ço- cuklan ne yapıvor? \"ETMEN - Çocuklar. gündüz ba- kım ünitesinde oluyorlar. Anneler ders görürken çocuklar da odalann- da oyun oynuyorlar, resim yapıyor- lar, yemek yıyorlar. Öyle kı anneler derslere gelmediği günlerde. çocuk- lar okulagelmek içinannelerine bas- kı yapıyorlarmış. - Bütün bu etkinüklerin maddi yö- nü nasıl fînanse edüi\or? YETMEN - Hollândah fon kuru- luşlan ve Hollanda Başkonsolosluğu bize destek verdi. Kadın bilinç yük- seltme ve kapasite geliştirme semı- nerleri düzenlıyoruz. Danışmanlan- mız var. Bütün çalışmalanmız ücret- siz yapılmaktadır ve gönüllülük teme- linde sürmektedir. Su anda en ihtiyaç duyduğumuz şey, bilgisayar ve büro malzemeleridir. Gündüz çocuklara bakım ünitesinde. çocuklar için oyuncaklara, dolaplara ve çocuk parkına ihtiyacımız var. Ku- aförlük birimimizde genç kızlar. ku- aförlük eğıtımi almaktadır. Binamızın en üst katına 18 yatak kapasiteli kadın konukevı yaptırma projemiz vardı. Ancak ekonomık ne- denlerden dolayı, buprojemizi bitire- medik. Bu konuda da sponsorlara ihtiyacı- mız var. Bu anlamda dünyanın her ye- rinden destek bekliyoruz. (KADAV "ın Köseköy adresı: yeni- adimsitesi(Şttnet. Tel: 0262 373 58 43) Program son hıda sürüyor Ayşe Yetmen, Köseköy'deki eğitim çahşmalannı şöyle anlahyor: "11 Kasun 20O3'te, o zamanki Deviet Bakanı Güldal .Akşıt'in de kaühmıyla açıuş yapıldı. Büro yönetûni, eğitiînl Ingilizce. bilgisavar, muhasebe ve ön büro eğttünleri veriyoruz. Kadınlardan ve genç kızlardan oluşan 35 öğrencimiz var. Eğitinıimiz. tünı Kocaeli bölgesindeki kaduılan içernıektedir. Adapazan'ndan, Sapanca'dan gelen öğrencilerimiz var. Köseköy'dekigibibir merkezin Sapanca'da da yapdması doğrultusunda öneri aldık. Önümüzdeki eylül avmda düşündüğümüz, perakende saûş elemanu gıda hijyeni, nıobilya kaplanıa ve perde diküni, çocuk, hasta ve yaşh bakınıı eğitim kurslan. avnca erkek işi olarak kabul edilen sıhhi tesisatçüık, elekrrik tesisatçılığı ve boya badana, seramik kaplanıa kurslaruu da programımıza alıvoruz." Ekonomık ve Sosyal Konsey. '3 eğitim/i gençten biri iş artyor' ANKARA (AA) - Türkıye'de her 3 eğitimli gençten 1 "inin işsiz olduğu bildirildi. Ekonomik \e Sosyal Konsey'e bağlı İstihdam ve Çalışma Hayatı Kurulu tarafından hazırlanan "İstihdam Araşmı Engelleyen Faktörler ve Çözüm Önerüeri" başlıklı raporda, Türkıye'de istihdam artışının nüfus artışına yetişemediğı belirtilerek ekonomik büyümeye karşın ışsizlikte artış olduğu kaydedildi. Raporda, 2002 yılında işsizlik oranının OECD'de ortalama yüzde 8.9, Avrupa Birliğı'nde yüzde 7.8, ABD'de yüzde 5.9 iken Türkıye'de yüzde 10.8 olarak ölçüldüğü vurgulanarak Türkiye'nin işsizlikte Ekonomık îşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkeler içinde Polonya, Slovakya, Ispanya'mn ardından dördüncü sırada bulunduğu belirtildi. Avrupa Birligi ülkelerinde toplam istihdamın yüzde 3. Ti tanm sektöründe iken Türkıye'de bu oranın yüzde 41.4 olduğu vurgulanan raporda. Türkiye'nin ekonomik kalkınmada kadın ışgücü potansiyelini yeteri kadar kullanamadığı ve her 3 kadından 2'sinin işgücü dışında kaldığı bildirildi. Raporda. Türkiye'de 25- 54 yaş grubundakı kadınlann yüzde 67'sınin işgücüne dahil olmadığı ifade edilerek işgücüne dahil olmayan kadınlann oranının Ispanya'da yüzde 40, Portekiz'de yüzde 24 ve ABD'de ise yüzde 22 düzeyinde bulunduğu kaydedildi. Kurul tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'de lıse ve üniversite mezunu gençlerin işsizlik oranının her geçen gün arttığına dikkat çekilerek ülkede her 3 eğitimli gençten 1 "inın ışsiz olduğu belirtildi. Son yıllarda deneyimli ve nitelikli beyazyakalı kesimde de işsizliğin arttığı vurgulanan raporda, genelde işsizlerin büyük bölümünün eğitimsiz kişılerden oluştuğu ifade edildı. Genel işsizlerin yüzde 49'unu ilkokul ve altında eğitim gören kışilerin oluşturduğuna işaret edilen raporda, kadın işsizlik oranının erkek işsizlik oranından 1.5 kat fazla olduğu da bildirildi. ESK'ye bağlı İstihdam ve Çalışma Hayatı Kurulu tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'de her 10 işçiden 4'ünün kayıt dışı istihdam edildiği vurgulandı. • 2002 yılında işsizlik oranı Avrupa Birliği'nde yüzde 7.8, ABD'de yüzde 5.9 iken Türkiye'de yüzde 10.8 olarak ölçüldü. Türkiye'de her 3 kadından 2'si işgücü dışında kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı '8yühkeğitim vetüemiyor 9 FIRAT KOZOK ANKARA - Eğitim süresini 12 yıla çıkarmayı planlayan Milli Eğitim Bakanlığı. 8 yıllık eğirimı bile sağlıklı veremiyor. MEB, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçildiğinde 3 yıl içinde öğrencılerin 30 kişilik sınıflarda okutulması ve ikili eğitime son verilmesi hedefini gerçekleştıremedi. Millı Eğitim Bakanlığf nın 2003-2004 yıhna ait eğitim istatıstikleri, 12 yıllık kesintisiz eğitimi tartışan Türkiye'nın 8 yıllık eğitimi bile sağlıklı bir şekilde veremediğini ortaya koydu. İstatistiklere göre, Türkiye genelindeki • Milli Eğitim ohıllardan 17 bin Bakanlığı'nın 636 smda bırleştınlmış içtatktilderinp sınıflarda eğitim ıstatıstıklenne venlırken buralarda g°re toplam 646 bin 41 o Türkiye 'deki öğrenci okuyor okullardanl7 Bırleştınhruş sınırta , . c-)ri A eğitimın ağırlıkla Doğu Oin b i ö Sinda ve Güneydoğu Anadolu birleştirilmiş böigelen ile sınıflarda Karadeniz'de pöit'm uygulandığı dıkkati e g m m çekiyor. Uygulamada venliyor, iller arasında ilk sırayı buralarda ise Şanhurfa alıyor. Şanlıurfada toplam 1024 okulda bırleştınlmış smıflarda eğitim okuyor. veriliyor ve bu okullarda 54 bin 565 öğrenci okuyor. Şanhurfa "yı 36 bin 658'le Van, 36 bin 619 öğrenciyle Diyarbakır, 29 bin 286 öğrenciyle Samsun. 26 bin 435 öğrenciyle Ağn, 26 bin 175 öğrenciyle de Erzurum ızliyor. Türkiye genelinde, en şanslı ilköğretim öğrencileri ise Yalova'da. Yalova'da sadece 7 okulda birleştirilmiş sınıf uygulaması yapıhyor. Yalova'yı 250 öğrenciyle Tekirdağ. 296 öğrenciyle de Karabük izliyor. Yalova ve Tekirdağ beş sınıf bir arada uygulamasının ise hiç rastlanmadığı iller arasında yer alıyor. Bu iki ilin yani sıra Edirne ve Çanakkale'deki hiçbir okul beş sınıf bir arada eğitim vermiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear