25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA f CUMHURİYET 5 NİSAN 2004 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Kazan, Kazı, KazıkSAYIN Başbakan, geçen gün Isviçre görüşmelerin- den söz ederken oradaki müzarekerenin "kazan-ka- zan" esası üzerinden yürütüldüğünü, yani iki tarafın da kazançlı çıktığını belirtmek istedı. ingilizcedeki "win-win" çevirisi olan bu kavram, ma- tematikteki "oyun kuramı"n\n sosyal alana ve diplo- masiye yansımasıdır. Daha çok da "uzlaşmazlık çöz- me" yöntemlerine: Öyle müzakere edeceksiniz ki kar- şınızdaki kendisinin de kazançlı çıktığını görecek ya da öyle sanacak. Herkes kazançlı olmalı. Haklı da, haksız da, saldıran da saldınlan da, yenen de yenilen de. Kaybeden ise belli değil. Daha doğrusu, nesnel dü- şünüldüğünde bellidir de, kimse doğruyu söyleyip iti- raf etmez. Çünkü herkes kazançlı görünür ve sonucu öyle satar. Aldanmaya hazır bekleyenler çoktur. Ne var ki, yakın tarihimize bakıldığında, kazançlı çı- kıldığı söylenen her girişimin üstü biraz kazınınca altından birkaç kazığın birden çıktığını görmek zor de- ğildir. En son olay, Sayın Başbakanm örnek olarak sunduğu Isviçre müzakerelen. Kazıkların neler oldu- ğu, eğer ikili halkoylaması olumlu çıkarsa, 1 Mayıs 2004 gününden sonra teker teker görulecek. Çeşitli kayıplarla, ortaya çıkan tıkanıklıklarla, anlaş- mazlıklar ve ne yazık ki olası kavgalar, çatışmalar ve kapışmalaria. Daha eski ve neredeyse yanm yüzyıllık ömek, Türk- Amerikan ilişkileridir. 0 ılişkilerin müzakerelerinde ve yürütülmesinde VVashington hep yalnız kendisinin de- ğil, Ankara'nın da kazançlı çıktığı izlenimini vermeyi ba- şarmış, ama sonuçta bizim hissemize düşen, başlara geçirilmiş çuvallar olmuştur. Yahut çeşitli müzakereler- de, "Verdiklerimizin karşılığında ABD bizi AB için des- tekleyecek" diye özetlenen kazancın altından, Was- hington'un acemice ve hoyratça yaptığı girişimler so- nunda Avrupa'dan gelen hışımlı tepkiler çıkmıştır. Geçen gün bır kez daha keşfettik ki, bizler "Laik de- mokrasiyi kurup sürdürebilen tek Müslüman top- lumuz" diye övünüp Amerika'yla her masaya oturu- şumuzda bu özelliğımizi ıleri sürerek karşılığında ba- zı kazançlareldeetmeyeçalışırken meğer Amerika bi- zi bir "Islam Cumhuriyeti" olarak birilerine takdim edip ittifakımızdan kendisine birtakım kazançlar sağlama- ya çalışırmış. Dışişleri Bakanı Povvell'ın sözlennden sonra bu "win-win"\e kimin daha kazançlı çıktığını kestiremez olduk. Galiba, bu oyunun gerisinde başka bir "karşı- lıklı kazanç" yatıyor: Ankara, laik bir görüntü verip hem "simge"den hem "fa/(/yye"den kazanmış olacak; Ame- rika ise hem "ittifak" sayesinde bizde topladığı mey- velerden hem de Arap dostlarına "numuneli" satıştan kârlı çıkacak. Win-win'li kazanç, Türkiye'yi ve ABD'yi yönetenle- rindir; kazık da Kemalist Cumhuriyetin. Deniz Som Anadolu'da Rönesans ve reform hareketleri ancak 20. yüzyılın başında Keraal Atatürk'ün önderlieinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile başlamıştır. Fakat. Atatürk sonrasında Türkiye'yi ortaçag karanlığına doğru sürükleme çabaları, dini siyasete alet edenlenn temel politikasını oluşturmuştur ve bu politıka günümüzde de geçerlıdır. GÜNİZİ YAYINCILIK Tel: (0212) 512 4219 Fax:(0212)5121172 CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ NİSAN AYIETKİTMLİKLERİ Ayın Kitap Söyleşisi "Bu İşte Bir Yalnrtık Var" Tuna KİREMİTÇİ (6 Nisan 2004 Sah Saat: 18.00) Kitap İmzası: Tuna KİREMİTÇİ Yer: Cumhuriyet Kitap kulübü (Vransu Konsolosluğıı"mın ysnı^ İstiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2 Bevoğlu/İstaDbul Etkinlikler Koop-C tarafından diizenlenmektedir. İ'cretsiz ve herkese açıktır. kafeten.amız pazar dahıl her gun saat 10 00 - 21.00 arası açıktır FATİH İKESCİ AŞLİYE HUKUK HÂKİVILİĞİ'NDEN 2004 28 Davacı lstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü \ekili tara- fından davalı kayyum lstanbul Defterdarı aleyhine açılan gaıplık ve tescıl davası sebebiyle;Fatih Kürkçübaşı Ah- met Şemsettın Mah.. Cerrahpaşa Camu Sok. 868 ada. 14 parsel sayıh Süleyman Efendi Vakfı'ndan taşınmazın 11.01.1943 tarihi ı'le 1 9'ar hisse olarak Veli. Faruk. Sa- ıme. Latife, Celile. Fatma. Nımet. Hedıye \e Nunye ad- lanna kayıtlı olup bu kışıler bu adreste ıkamet etmekte ıken gösterilen adreste bulunmadığı. zabıtaca da yapılan tahkıkat netıcesız kaldığından gaıpliği ıstenen yukanda isimlen yazılı tapu maliklennin sağ \eya ölü olduğu hak- kında bılgılerı olanların 6 ay ıçınde mahkememizın 2004 28 Esas sayılı dosyas\na müracaat etmelerı M K. "nun 33 maddesı aereğınce ılan olunur. 17 03 2004 Basın- 14628 Kemalcilerin İletişim Sorunu... Prof. Dr. NaCİ K E P K E P Bağımsı: Cumhuriyet Partisı MYK Üyesi G örüşlerin başka- lanna aktanlabil- mesi. onlardan tepkilerin alına- bilmesi, daha sonra konunun tartışılabilme- si, başka bir deyişle, göriiş ahşverişinde bulunulabilmesi önemli bir sorundur. Günü- müzde gazeteler ve televiz- yon kanalları, "medya" sözcü- ğü ile belirtildiği gibi, bilgi- lerin ve görüşlerin kamuoyu- na aktanlmasına aracılık eder- ler. Günümüz koşullarında ül- kede veya dünya çapında her rürlü yayın organlarınca ger- çekleştirilen bu "iletişimde aracılık" işlevi büyük önem taşır. Bu işlevin gerektiğince yerine getirilemediği durum- da toplumun siyasal yaşamı- nın veya düşün yaşamının düz- gün bir biçimde işlemesi ola- naksızdır. Ancak her ülkede, her za- man, iletişimde aracılık ışle- vinin eksiksiz yerine getirildi- ği de söylenemez. Toplumun bir kesimi veya bir siyasal parti, yalnızca ve- ya daha çok, kendi görüşleri- nin duyurulmasını, kamuoyun- ca bunlann tartışılmasını, kar- şıt görüşlerin, olabilirse, hiç aktarılmamasını veya olabil- diğince az yer almasını ister- ler. Bunu gerçekleştirebildik- leri ölçüde de kamuoyunun kendi istedikleri doğrultuda oluşturulmasını, belki de yön- lendirilmesini sağlamış olur- lar. Belli görüşlerin ya da bel- li konulardaki haberlerin ya- yın organlarında hiç yer al- mamasını veya sınırlı bir bi- çimde yer almasını sağlama- nın değişik yöntemleri vardır. Yöntemlerden biri, belli görüşlerin ve bu görüşlere ilgi uyan- dıracak, ona özendire- cek haberlerin yayım- lanmasının yasayla ya- saklanmasıdır. Bunun dışında, ikti- dar gücünün kullanıl- ması, ekonomik gücün kullanılması, yasalann adi suç olarak niteledi- ği türdeki güç kullan- ma veya kullanılacağı korkutması yöntemle- rinin değişik biçimleri kullamlabilmektedir. Günümüz Türkiye- si'nde yasal olarak ge- niş bir basın özgürlüğü sağlanmış olmasına kar- şın, tüm siyasal görüş- lerin kamuoyuna akta- rılması işlevinin eksik- siz yerine getirildiği söylenemez. Bu konuda kısıtlama- lar vardır ve durumun giderek kötüye gittiği de bir gerçektir. 1950'lerin iktidarı res- mi ilanların dağıtımını kötüye kullanarak bir "besleme basın" yarat- mıştı. Muhalifbasın ise reklam gelirinden yok- sun bırakılarak ekono- mik baskı altına alın- mıştı. Son çeyrek yüzyılın geçerlı yöntemi ise ağır- lıklı olarak ekonomik baskının bu kez özel gi- rişimlerce uygulanma- sıdır. Özel ilanlar çok bilinçli bir biçimde da- ğıtılmaktadır. Kabul etmek gerekir ki üretim araçları üze- rindeki özel mülkiyeti kaldıracağı bilinen Marksist görüşü savu- nan yayın organlanmn özel girişimlerce rek- lam verme yoluyla des- teklenmesini beklemek yanhş olur. Ancak son çeyrek yüzyıldır, yanı reklam verme gücüne sahip özel girişimlerin ide- olojik bir evrim geçire- rek "karma ekonomi" düzenini savunmaktan da vazgeçmelerinden beri "Kemalci görüş"ü savunan yayın organla- rı da özel reklam ala- maz olmuş veya kırın- tılarla yetinmek zorun- da kalmışlardır. Bu yetmezmiş gibi, özel kesımın güçlü olan- lan son dönemde bir ev- rim daha geçirmişler ve kendi kişisel ekonomik çıkarlarını ABD'nin ve AB'nin siyasal emellerıyle tevhid edivennişlerdir (birleş- tırivermişlerdır). Bunun sonucu olarak da gü- nümüzde, temel varoluş ne- deni emperyalizme karşı sava- şım olan Kemalcüer, bu çe\ - reler için tam bir boy hedefi durumuna gelmiştir. Buna bir de gazete ve tele- vizyonları ellerinde bulundu- ran holdinglerin iktıdarca "ik- naedilerek" hizaya getirilme- leri, bazı yayın organlanna ya- sa çıkarılarak el konulması, TRT'nin ele geçirilmesi ekle- nince, Kemalci görüşleri ka- muoyuna duyuracak hemen hemen hiçbir yayın organı kal- mamıştır. Kemalci olarak bilinen bir ikı gazeteci de yayın organla- nndaki görevlennden birerbi- rer uzaklaştırılmış ya da uzak- laştırılmak üzere. Sonuç ola- rak, şimdi meydan muhiplere ve karşıdevrimcilere kaldı. Artık kamuoyunu muhipler ve karşıdevrimciler oluşrura- caklar. Özetle söylemek ge- rekirse, kamuoyıınu muhiple- rin ve karşıdevTimcilerin oluş- turduğu bir ülkenin geleceği karanlıktır. Evrensel boyutta söz hakkı olması gereken Kemalcilik, kendi ülkesinde bile sesini du- yuramaz duruma gelmiştir. Ulusal boyutta sesimizi duyu- racak organ olarak elde bir tek "gazete" kaldı. Bu ulus en çaresiz kaldığı bır dönemde bile çare üretmişti. Çare üretmek zorundayız. Yir- mınci yüzyıh aydmlatmış olan, hiç kuşkusuz, yirmi birinci yüzyıh da aydınlatacak, ona ız- lemesi gereken yolu göstere- cek meşale olan bir ideoloji bi- çare kalamaz. Kemalcüer ola- rak tüm ınsanlığa söyleyecek daha çok sözümüz var. Bir şeyler yapmak gerek Öncelikle yapılması gere- ken, bir televizyon kanahnın kurulmasıdır. Sanırım bu ko- nuda herkes hemfikir. Bu doğ- rultuda bazı girişimlerin ol- duğu, bazı girişimlerin de sür- düğü bilinmektedir. Sorun, böyle bir girişimin mahyetinin yüksek olması ve ayrıca uzunca bir süre herhan- gi bır kârın da söz konusu ol- maması; tam tersine kuruluşu ayakta tutabilmek için yeni mali kaynakların gerekebil- mesıdir. Ayrıca, daha önce yaşanan deneyımlerden bilinmektedir ki, böyle bir kanal kurulacak olsa, reklam gelirinden yoksun bırakılarak çökertilmeye ça- lışılacaktır. Butablo herkesın elini kolunu bağlamakta ve herhangi bir umuda yer bı- rakmamaktadır. Yılgınlık. yok olmanın başladığı andır. Em- peryalistlerin ve karşıdevrim- cilerin, muhiplerin ve ışbir- likçılerin bizden bekledıkle- ri de budur. Ancak Kemalci- lerin bilinen özelhğı bekle- nenın tersini yapmaktır. Çare. belli niteliklere sahip özel bir kuruluşun çevresinde toplanıp, olması gerekeni ger- çekleştirmektir. Bu özel kuruluş öyle bir ku- ruluş olmalı kı, her şeyden ön- ce bu kuruluşun sahıplerı ödün \ermez Kemalcüer olmalı; bu kuruluş ekonomik açıdan ba- şarılı bır geçmişe sahip olma- lı ve kamuoyu bu kuruluşun eline aldığı işi başaracağına ve kuru gürültüye pabuç bırak- mayacağına. eline aldığı işi, bıkmak usanmak söz konusu olmaksızın, sonuna kadar gö- türeceğine güven duymalı; bu kuruluşun yöneticileri konu- nun öneminin bilincinde olan kişılerden oluşmalı; bu yöne- tıciler kurulacak bu kanahn yozlaştınlmaya çahşılacağı- nı, belki de içten çökertilme- ye çalışılacağını büen ve ge- reken her türlü planlamayı ya- pabilecek biçimde yetiştiril- miş ve büinçlendirılmiş kişi- ler olmalı, bu kuruluşun elın- de işletmeciliği iyi bilen yetiş- miş kadrolar olmalı. Bu niteliklere sahip bir özel kuruluş konuyu ele aldığın- da, sorunun birçok yönünün, özellikle mali kaynak sorunu- nun kendüiğinden çözüm yo- luna gireceğı kuşkusuzdur. Örneğin, kanal hizmete gi- rip, Kemalcilerin oluşturdu- ğu geniş bir ızleyici kitlesine ulaştığında, reklam vermeme direnci yavaş yavaş çözüle- cektır; dahası baştan başlaya- rak Kemalcilerin sahibi oldu- ğu birçok firma reklamlarını bu kanala da verecektir. Öte yandan, birçok kişi, kâr getir- meyeceğini bile bile, bu kuru- luşun pay senedini almaya bir onur konusu, bir görev olarak bilecektir. Mevduat faiz oranının yüz- de yirmi iki olduğu günlerde, denemek için sorduğum çev- remdeki birçok kişı. böyle bir kuruluşun çıkaracağı, yıllık binde bir faizli tahvili severek alacağını söyledi. "Önderlik görevini üstlene- cek kuruluş", mali katkı ya- pabilecek olanlar, bu görev hepimizin! İl-O.000 TV MemeT Fuaı nenemt1 \ ;n LiiCL öDüLLen i9Aralık2OO2'deyıtırdıgınnzMemet Fuat'ınamsına "Eleştırı Deneme, Ya\ ıncılik Odullen" kondu "Memet Fuat Odullen". deneme. ele^tınve^avmcdıkalanlanndakı çalışmalan destekleme \Tireklendirme ve başanlan odullendırme amacını taşı>or Yaşamı bovunca denemelen. eleştınlerı. ınceleme ve araştınnalannın yanı sıra. kurucusu olduğu De Yavmevı'nın ozenlı. tıtız seçıcıvayıncılıkılkelerlyle ornekbır edetmaı adanu olan Memet Fuat'ınanısınnaşatmakıçınduzenlenen oduller. "Deneme". "Eleştuı" ve "Yayıncıhk" alanlannda ayn ayn verüeeek. "Deneme" ve "Eleştırı" odullerıne başvurmak ıçın 8 adetyapıtm Memet Fuat Odullen Sekreterlıgı ne gondenlmesı gerekıvor "YavıncüıkOdulu'ne ise.Turkedebıyatuıakatkısayılabılecek >a«ncılık venmlerıvle adav olunabılecek Seçıcı Kurul. odule katılanlar dışında gosterıîecek ada> lan da degerlendtrmeve alacak Adaylık ıçın son baş«ıru tarıhı 3o Eylul 2004 tur. Heryılın 19 Aralık gunu açıklanacak olan "Eleştın" \e Deneme odullermı kazananlara a\n ayn 5 occ ooc 000 lıra\eniecek "Yayıncılık Odulu"nu kazanan ealışma bır plaketle degerlendırılecek. Seçıcı kurul Cevat Çapan, Uğur Kokden. Konur Ertop. Erav Canberk. Hasan Kunıyancı, Yurdanur Salman. Nurdan Gurbılek Odul Yonetmehgı. katılma koşullan \e a\ rıntılı bılp ıçın Memet Fuat Ödullerı Sekreteryası AJtmaz Çeşme Sokak. Unal Han 19*4 Beşıktaş 34353 Utanbul Tel 0212 288 62 63 Faks 02122273165 wırv» memetfuat com e-maıl ıletı@raemeıtuat com FATİH İKİNCİ ASLİY'E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2004 2^ Davacı lstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekılı tara- fından da\alı kayyum lstanbul Defterdarı aleyhine açılan gaıplik-tescil da\ası sebebıyle. Fatih Tahtamınare Mah.. Müreel Paşa\e Vıldınmm Sok 2306 ada. 57 parsel sayılı Gazanfer Ağa ve Kuleı Zemın Vakfı'ndan taşınmazın 12 1 1956 tarihi ile Yorgiyenazi oğlu Nikola adlanna ka- yıtlı olup bu kışilerın bu adreste ıkamet etmekte ıken göstenlen adreste bulunmadığı. zabıtaca da yapılan tah- kıkat netıcesız kaldığından gaıpliği ıstenen yukanda ısimlen yazılı tapu malıklennin sağ veya ölü olduğu hak- kında bılgılerı olanların 6 ay ıçınde mahkememizın 2004 27 Esas sayılı dosyasına müracaat etmelerı M.K 33. maddesı gereĞınce ilan olunur l 7 03 2004 Basın 14631 AY$ELL arıa TT&TİM markaları o\$ur\: • Hem A) hem Ari^dv» Aycelfe 120.000 TL'den Honuş. ile H Telsim ve sabit 5 5 Hontör atura indirimi sadece yurtiçı kullanıjrıta/ içth •*T * • ı •ıf'll — Ml Bu kampanya 1 A0u«tos 2004 tarihine kadar geçerlidir. Tüm faturalt tyHzıtia E(eleH<afnpanyası aynen devam edıyor-Aboı»elerayda,/iet25 mılyon TL'ye varai raîu ^ indirimmden ve hem Ariahem de Aycell'e doğru ojönarama!annda 12Ö.000JL/dk.fiyatındanyararlanacafclar. 12O.CXÎOTL/dİc. fi^attha KDV dlhif, ÖİV hari^tir.-Faturaiı hatlardaJ •rHdir. TT&TİM lletişim t-8zrrietleri A.Ş. %atları gâncelt^me hakkına sahıptir. Detaytan 555 Aı'taMerkez'den < - " -•• V s i H - • • • • • •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear