Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
dishab(g cumhuriyet.com.tr 11
Yeşil hattın sınır olmasına karşı çıkan Rum yönetimi, tüm Kıbns'ın AB toprağı sayılmasını istiyor
AB sınınbugünbelirleniyor• AB Dışişleri Bakanlan
Konseyi toplantısında
Ingiltere'nin 4 maddelik
önerisini gündemden
düşüren Rum yönetimi ve
Atina, bugün de tüm
Kıbns'ın AB toprağı kabul
edilmesi yönünde karar
çıkartmaya çalışacak.
KIBRIS NOTLARI / HAYIR' DİYENE BÜYÜK ÖDÜL
REŞATAKAR
LEFKOŞA(Cumhuriyet) -Avru-
pa Birlıği'nın (AB) Genışlemeden
sorumlu üyesi Günter Verheugen'in,
Kıbns'taki referandum öncesinde
"Rumlar hayır derse yeşil hat AB sı-
nın olur" şeklindeki sözlerinin doğ-
nıluğu bugün kesinlik kazanacak.
AB Dışişleri Bakanlan Konseyi top-
lanhsının ardından bugün gerçekle-
şecek Daimi Temsilciler toplantı-
sında (COROPER), yeşil hattın be-
lirleneceği tüzüğün İcabul edilmesi
bekleniyor.
Rum hükümet sözcüsü Kipros Hrisostomi-
<üs. "Hedefimiz yeşil hattın AB sının haüne
getiribnemesidir" dıyerek bu konuda çok et-
kin mücadele verdiklerini söyledi. Sözcü, ye-
şil hattın sınır olması halinde ikı toplum ara-
sındaki ilişkilerin geliştirilemeyeceğini sa-
vunarak Atina'nın da yardımıyla tüm Kıbns'ın
AB toprağı olması yönünde bir karar hedef-
lediklerini iddia etti.
Güney Kıbns'ta yayımlanan Politis gazete-
sine göre bugünkü toplantıda, lngiltere'nin,
LEFKOŞA-AB'nin
genışlemeden sorumlu üyesi
Günter Verheugen, ABD
Dışişleri Bakanı Colin Powefl ve
diğerleri, referandum öncesinde
iki taraftan da "evet" çıkmazsa
"hayır" diyen tarafın
cezalandınlacağını
söylemişlerdi... Bu umutla
sandığa giden Kıbns Türkleri
"evet" diyerek yüzde 65 gibi
yüksek bir destekle Annan
Planı'nı onaylamış oldular...
Annan Planı, Kıbnslı Türklere
AB üyeliğinin yanı sıra Birleşik
Kıbns Devleti içinde bazı
siyasal haklarveriyordu... Buna
karşın 60 bin dolayında insanı
evinden ve işinden ediyordu...
Rum göçmenlerin ezici bir
çoğunluğunun eski konutlanna
dönmesine ve Türk askerinin
adadan çekilmesine yol
açıyordu... Türkler açısından
yığınla olumsuzluğa karşın Rum
tarafı, ezici bir çoğunlukla plana
"hayır" dedi.
um tarafının bu kadar cesur
davranmasında, baştaR
AB olmak üzere uluslararası
toplumun büyük rolü var.
Adanın yeniden birleşmesini
engelleyen taraf olmasına
karşın Rum tarafının 1
Mayıs'tan itibaren "tümKıbns
adına" AB üyesi kabul
edileceğinin referandum
sonrasında teyit edilmesi son
derece anlamlıdır.
Son günlerde bazı AB ve ABD
yetkilileri tarafından kabul
edilen KKTC Başbakanı
Mehroet AB Talat'm, AB
ülkelerine 2 maddelik öneri
getirdi:
1- Rum tarafının AB üyeliği
dondurulsun, AB müktesebatı
Güney'de de uygulanmasın.
2- Kıbns Türkü'ne yönelik
izolasyona son verilsin.
Verheugen adına açıklama
yapan sözcü Flori,
birinci talep için "kesinükle
söz konusu olamaz" dedi.
Ikincisi için de söyleyebildiği
tek şey, 259 milyon Euro'luk
yardımın belirli bir prosedür
içerisinde gerçekleşeceği
yönündeydi.
Türk ürünlerinin doğrudan
ihracı veya Ercan Havaalanı ile
Girne ve Gazimagosa
limanlanna direkt gemi seferleri
konusunda kimse tek laf
etmiyor.
AB'nin, Kuzey Kıbns'ta
büro açmasmın ise tanıma
ile hiçbir ilişkisi yok. Uzun
yıllardan beri başta ABD ve
Ingiltere olmak üzere çok sayıda
ülkenin Kuzey'de bürolan var.
Ahnanya, Avustralya, Fransa
gibi... Bu ülkelerin hiçbiri
KKTC'yi tanımadığı gibi,
diplomatik ilişkiye de
girmedi.
Gerçekleri bibneyen insanlar
"AB, KKTC'de temsilcilik
açryor. Bunun
anlamı tanunadır" masalıyla
avutulabilirler. Fakat
bunlar palavradan ibarettir.
KKTC'deki hava ve deniz limanlannın açıl-
masıyla ilgili önerisi de gündeme gelecek.
Rum-Yunan ikilisinin bu konuda "kırmızıçiz-
gileri" bulunduğunu anımsatan gazeteye gö-
re Ingıliz önerisi "havada kalacak."
'Atina'nın sayesinde kabul edilmedi'
tngiltere'nin, önceki gün toplanan AB Dı-
şişleri Bakanlan Konseyi'nin toplantısında4
maddelik bir öneri pakeri sunduğuna dikkat çe-
ken gazete, önerileri şöyle açıkladı:
1- Kıbnslı Türklerin AB'ye katılımlannı
sağlayacak koşullann yaratılması.
2- AB'nin, Kıbnslı Türklerle derhal ve doğ-
rudan ilişki kurması.
3- Kuzey Kıbns'a yapılacak mali yardım-
lann, Kıbns Cumhuriyeti üzerinden değil doğ-
rudan üetilmesi. Kıbnslı Türklerin, AB yapı-
sal fonlanna katılımının sağlanması.
4- Referandumlarda takındığı tavır nede-
niyle Kıbns Rum tarafının suçlanması.
Fileleftheros gazetesi, Ingiltere tarafından su-
nulan 4 maddelik önerinin, Atina'nın karşı du-
ruşuyla geri çevrildiğini, Rum tarafının 4 mad-
delik karşı öneri sunduğunu ve bunun büyük il-
gi gördüğünü savundu. Rum önerileri şöyle:
1- Kıbns'ın tamamında üretilen ürünlerin lis-
tesinin yeşil hattan gidip-gelecek olanlarla da
genişletilmesi (yani Türk ürünlerinin, Rum
kesiminde üretilmiş gibi işlem görmesi).
2- Yeşil hattan gırip çıkan sanayi (imalat)
ürünleri listesinin genişletilmesi.
3- Kişi ve üriin dolaşımı için geçiş noktala-
nnın arttınlması
4- AB tarafından onaylanan 259 milyon Eu-
ro'luk mıktann Türklere verilmesi.
UMLARA ÖFKELİ
Verheugen: Türk
askerinin kalması
sorun değil
• AB'ye üye bir ülkenin, aday bir ülkenin
askeri gücünden korkma gerekçesinin ciddiye
alınacak bir tarafı olmadığını ifade eden
Verheugen, Annan Planı'nın bu güçleri geri
çekmeyi öngördüğünü, ancak Rum tarafının
buna hayır dediğini söyledi.
ELÇİNPOYRAZLAR
BRÜKSEL-AvTupa
Parlamentosu'nun Dış
Üişkiler Komitesi
toplantısında Kıbns'ta
gelinen noktayı
değerlendıren Genişleme
Komiseri Günter
Vferheugen, Rum tarafının
güvenlik korkulannı
"anlamsız bulduğunıT
söyledi. AB'ye üye bir
ülkenin, aday bir ülkenin
askeri gücünden korkma
gerekçesinin ciddeye
alınacak bir tarafı
olmadığını ifade eden
Verheugen, Annan
Planı'nın bu güçleri geri
çekmeyi öngördüğünü,
ancak Rum tarafının buna
hayır dediğini hatırlattı.
Verheugen Türk askerinin
KKTC'de kalmasında bir
mahsur olmadığını
açıkladı.
Türk askerinin
adadaki
varhgından
şikâyetçi olan
bir Yunan
parlamentere
sinirlenen
Verheugen AB'den
Türk askerinin
çekilmesine
yönelik güvence
isteyen Rumlara çıkışarak
"Bu BM'nin konusudur.
siz plana hayır dediniz
bundan sonra da daha
fazla Türk gücünü
bekteynT şeklinde
konuştu. Türkiye'nin
Kıbns'ta garantör ülke
olduğunu hahrlatan
Verheugen, adadaki Türk
askerinin uluslararası
anlaşmalar çerçevesinde
bulunduğunu dile getirdi.
Rum kilisesinin ırkçı
açıklamalannın yanı sıra
adadaki Türklere ikinci
sınıf vatandaş muamelesi
yaptığını söyleyen
Verheugen, bu durumun
kabul edilemez olduğunu
söyleyerek banş için
fc
evet" diyen bir halkın
ûşarda kalmasını
İıaksEhk" olarak
niteledi. Verheugen,
Kuzey Kıbns'ın ekonomik
tecridıni önlemek
amacıyla mali destek
hazırlığı yapıldığını ve
Komısyon'un 259
Euro'luk yardım için
KKTC'de bir temsilcilik
açma niyetınde olduğunu
ifade etti. Verheugen
aynca Yeşil Hattın adanın
bölünmüşlüğünü temsil
etmemesi gerektiğini. bu
konu üzerine
düşündüklerini de
sözlerine ekledi. Rum
tarafmm üyeliğinin
ertelenmesinın mümkün
ohnadığını belirten
Verheugen, Türk tarafı ile
işbirliği yapmanın Kuzey
Kıbns'taki yönetimi
tammak anlamına
gehnediğini vurguladı.
Verheugen adadaki
gelişmelere
ilişkin Türk
hükümetinin
soğukkanlı ve
mütevazi tutumuna
dikkat çekerek AB-
Türkiye ilişkilerini
tekrar gözden
geçirmenin gereği
ohnadığını
Konsey'de çıkan
görüşün de bu
yönde olduğunu
sözlerine ekledi.
Talat: Ambargolan
kaldırmak yetmez
AB'ye Kuzey Kıbns
üzerindeki ambargolann
kaldınhnası yönünde
çağnda bulunan KKTC
Başbakanı Mehmet AB
Talat, tüm ambargolann
kaldınhnasının bile
çözümün yerini
tutmayacağını belirtti.
Dış tlişkiler Komitesi'ne
konuşmacı olarak katılan
KKTC Başbakanı Talat,
Kıbnslı Türklerin adada
banş yolunda iyi
niyetlerini referandumda
ortaya koyduklannı
belirterek ulaşmak
istedikleri asıl sonucun
kahcı çözüm olduğunu
söyledi.
A lmanya
z'VBas.bakanı
Türkiye'nin
üyeliğinin hem
AB hem de
Almanya için
büyük bir şans
olduğunu
söyledL
Başbakan
Erdoğan da
"İhtimal bile
vermek
istemiyorum.
Ama menfı bir
karann
ilişkilerimizi
rayından
çıkararak
varacağı nokta
üzerinde çok ryi
düşünülnîesi
gerektiğine
inanıyorum"
dedi"
(Fotoğraf: AA)
Almanya Başbakanı, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda mesaj verdi
Schröder: Sözümüzü tutacağız
HACER BOYACIOGLU
KÖLN - Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder, Türkiye'nin AB üyeliği konu-
sunda verdikleri sözü tutacaklannı söyle-
di. Schröder, Kıbns'ta gelinen aşamada
da kendisinin Türk politikacılara sadece bir
takdir borcu olabileceğıni belirtti.
Almanya'da kurulan Türk-Alman Ti-
caret ve Sanayi Odası'nın açılışında ko-
nuşan Schröder, Türkiye'nin hem AB
hem de Almanya için büyük bir şans ol-
duğunu belirterek "Türkiye'debazızor-
luklar var. Ama bunlann üstesinden ge-
lemezsek büyük bir hata yapmış oluruz"
dedi. Schröder, "Türkiye'nin AB üyefi-
ğinin tarüşılması sürecindeyiz. Bu konu-
• Kopenhag kriterleri hem uygulamada hem de kâğıt üzerinde
gerçekleştirildiğinde olumsuz bir karar alınmasını düşünemediğini
söyleyen Almanya Başbakanı, "Almanya'nın verdiği söze sadık
kalacağına emin olabilirsiniz" dedi.
da benim kafam berrak. Neden bu ka- sözlerini bitirdi.
rar olumlu olmak zorunda? Eğer önko-
şullar yerine getirüdiyse... Önkoşullar
konusunda hemfikiriz. Keşke benim mu-
halefetim de bu nedenleri doğru okuya-
bilseydT dedi
Kopenhag knterlen hem uygulamada
hem de kâğıt üzerinde gerçekleştirildi-
ğinde olumsuz bir karar alınmasını dü-
şünemediğini söyleyen Ahnanya Başba-
kanı, "Almanya'nın verdiği söze sadık
kalacağına emin olabilirsiniz'* diyerek
Kıbrıs için 'yakın markaj'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, Rum
tarafının Annan Planı'na
"hajTr" demesinin
ardından, KKTC'ye
yönelik ambargolann
kaldınlması için
diplomatik girişimlerini
sürdüriiyor. AB ve BM
Güvenlik Konseyi üyesi
ülkelerin ardından, dün de
Islam Konferansı Örgütü
(İKÖ) üyesi ülkelerin
Ankara'daki büyükelçileri,
Dışişleri Bakanhğı'na
davet edildi. Dışişleri
Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Büyükelçi
Bald İDdn tarafından ÎKÖ
üyesi ülkelerin
büyükelçilerine verilen
brifingde, Islam
ülkelennden ambargolann
kaldınlarak KKTC
ekonomisinin
canlandınlabilmesi için
katkılannı ortaya
koymalan istendi.
AB Adalet Divanı'nın
(ABAD) Rumlann
girişimleri sonucunda
geçersiz olması hükmünü
içeriyor. Bununla birükte
ambargolann fiilen
geçersiz kılınması
mümkün. Tayvan da,
İ,LKO ülkelerinden
KKTC'ye
izolasyonun
kaldınlması istendi.
1994'te aldığı bir karara
dayanan ambargolann
kaldınlmasının hukuken
çok güç olduğu
belirtiliyor.
ABAD karan, Kıbns Türk
makamlannın verdiği
ihracat belgelerinin
uluslararası tanınmaya
sahip olmamasma karşın,
ABD ve AB ile ticari
ilişkiler sürdüriiyor.
Ankara, AB dışişleri
bakanlarmın dün Kıbns
konusunda aldıklan karan
memnuniyetle karşılarken,
burada benimsenen
çerçevenin bugün ele
almacak Kıbns'ın AB
üyeliğine ilişkin tüzüğe de
yansıtılmasını istiyor.
Dışişleri Bakanı AbduDah
Gül, tüzükte değişiklikler
yapıknası için telefon
diplomasisini dün de
sürdürdü.
Almanya Başbakanı Schröder konuş-
masında, Leyla Zana'nın da aralannda
bulunduğu eskı DEP milletvekillerinin
yargılanma sürecıne de ışaret etti.
DGM'nin bir Kürt yurttaşla ilgili al-
dığı karan geçen günlerde yeniden teyit
ettiğini söyleyen Schröder şöyle devam
etti:
"Ama Türkiye Dışişleri Bakanı Abdul-
lah Gül, Leyla Zana ve arkadaşlannın bı-
rakılmasına dönük bir anavasa degişik-
Bği yapılacağını beBrtrJ. Birkaç yd
önce bunu hayal bile edemezdikT
Schröder Kıbns konusuna da
değinerek, "Bir örnek daha ver-
mek istiyorum: AB civannda do-
laşan en önemli sorunlardan biri
Kıbns'tı. Uzun yıllar Kıbns Tür-
kiye için engel olarak görüldü. Şu
anda gelinen aşamada Kıbns bir-
leşik değil ve bunun sorumlusu
Rumlar. Benim Türk politikacıla-
ra sadece takdir borcum olabiBr."
ErdoğarTdan mesaj
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan da konuşmasında, Türkiye'nin
tam üye oluncaya kadar Kopen-
hag ekonomik kriterlerine bütü-
nüyle uyum sağlaması gerektiği-
ni bildiklerini söyledi.
Müzakereleri açma karannın
AB 'nin Türkiye ile ilişkilerini ol-
ması gereken mecrada tutacağı-
nı vurgulayan Başbakan, "thti-
mal bfleverinek istemiyorum. Ama
menfı bir karann ilişkilerimizi ra-
yından çıkararak varacağı nokta
üzerinde çok iyi düşünülmesi ge-
rektiğine inanıyonım" dedi.
AÇIKÇA
ŞUKRU SINA GUREL
Berlin'den Kıbns'a
Bakmak
Bu satırlar Berlin'de yazılıyor. Soğuk Savaş'ın
simgesi "duvar"ın kentinden... Berlin Duvarı'nın
yıkılması ve iki Almanya'nın birleşmesinden son-
ra birçoklan bize dönüp, "Bakın duvartar yıkılıyor,
Lefkoşa 'nın iki yakasını birieştirip Kıbnslıları bir
araya getirmenin zamanıdır" diyebilmişlerdi. Oy-
sa, Berlin'in ve Almanya'nın birleşmesiyle bir ara-
ya gelenlerin aynı ulusal iradede birleşen, aynı di-
li konuşan, aynı ulusun parçaları olduğu; bu duru-
mun uzaktan yakından benzerini Kıbns'ta bulma-
nın mümkün olmadığı görülebilmeliydi. Şimdi "re-
ferandumlarda görüldü...
Kıbns'ta, birbiriyle ancak yan yana ve sınırlı
bağlantılarla yaşayan iki ayn halkın bir "Kıbns
ulusu" oluşturmak bir yana, bir "ortak Kıbrıslılık
bilinci" bile oluşturamadığı görülmeliydi. "Re-
ferandumlar" bunu gösterdi...
Kıbnslı Türklerin çoğunluğu, biryandan kötü yö-
netimden kurtulmanın yolunu bir bilinmeyene doğ-
ru atılmada bularak ve Türkiye'deki hükümetin ya-
nı sıra asker-sivil bürokrasinin kendilerini Türki-
ye'den uzaklaştırmaya razı olduğunu düşünerek An-
nan Planı'na "evet" dedi. Köşeye sıkıştınlan bir
toplumun bireyleri, toplumsal değil bireyse) "çı-
kış" arayışı içinde toplumlarını bir bilinmeyene
doğru yöneltmeyi denediler. Şimdi onlan daha
akılcı ve sonuçları tartılmış seçeneklerle donatma-
nın, her bakımdan desteklemenin tam zamanı.
Kıbnslı Rumlar ise, 21. yüzyılda da değişmeyen,
1820'lerde, 1878'de, 1963'de ve 1980'lerdeki amaç-
ları doğrultusunda hareket ettiklerini gösterdiler:
Adanın bütününe sahip çıkmak, bunun bir adım
gerisinde herhangi bir sonuca razı olmamak...
Artık KKTC'de, Türkiye'de siyasete yön veren-
lerin, AB'nin ve ABD gibi her zaman Kıbns konu-
sunda etkili olabilmiş "üçüncü taraf"\anr\ Kıbns
konusunu yeni bir bakış açısıyla değerlendirmele-
rinin zamanı gelmiştir.
Şimdi, "Denktaş istifa!" diye korolar oluşturmak,
Ismet Berkan gibi "Türk tarafının Annan Planı 'nın
bazı bölümlerini tek taraflı uygulamaya başlama-
sı ve Maraş gibi bazı yehehn acilen Rum tarafına
devredilmesi, sınıriarın tamamen kaldınlması"^yo-
lunda "pariak" fikirler geliştirmek yerine, ortaya
her zamankinden daha açık bir biçimde dökülen
gerçeklerle biriikte hareket etmek gerekir. Gerçek
şudur: Annan Planı'nın bir geçıci süre sonunda za-
ten kendilerine vereceklerini hemen almayı ve Türk-
lerle biriikte yaşamayı değil, onlan bir azınlık ola-
rak yönetmeyi isteyen ezici bir Rum çoğunluk var-
dır. Şimdi, AB kapısındaki Türkiye'yi ve ege-
men eşitlikten vazgeçmek niyetini belli etmiş
saydıklan Kıbns Türkü'nü yakın gelecekte is-
tedikleri son noktaya zorlayabileceklerini he-
saplıyortar. Bu hesabı göstermek ve boşa çı-
kartmak için siyaset üretilmelidir.
Şimdi, kendi halkı arasındakı aynmlan körükle-
yerek ve hâlâ AKEL'le biriikte "çözüm" arayışlan-
na devam edip, Denktaş ı ve öteki siyasal parti li-
derlerini tecrit ederek yollanna devam etmeyi he-
saplayan Kıbnslı (Türk) lider(ler) varsa, nelere za-
rar verebileceklerini görmelidirler.
Türk Hükümeti, 1 Mayıs'tan önce AB'den
bazı isteklerde bulunmalıdır 1. AB'nin 1997'de
aldığı "Kıbns Cumhuriyeti"r\in katılımına ilişkin
karannı değiştirmesi ve KKTC'nin tanınması-
nın yolunun açılması; 2. KKTC'ye uygulanan
ambargo ve yasaklann kaldınlması; 3. Coşkun
Kırca'nın belirttiği gibi, Kıbns Rum yönetimi-
nin AB içinde yükleneceği herhangi bir rolün,
bizim açımızdan bu yönetimi "Kıbns Cumhu-
riyeti" olarak tanımamız anlamına gelmeye-
ceği; 4. Almanya usulü bir katlım sürecinin Kıb-
ns'ta olası görülmediği ve KKTC'nin katılımı-
nın ancak Türkiye ile biriikte ve ayn miizake-
relerie olabileceginin bilinmesi gerektiği, AB'ye
açıklanmalıdır.
Bu arada, artık, şimdiye kadar KKTC'de beş ku-
ruşluk bir yatırım bile gerçekleştirmeye yanaşma-
dan "çözüm" hedeflemiş ve beklemiş bulunan Tür-
kiye'deki sermaye çevreleri de aklı başında ve
toplam çıkarlar için hareket etmeye özendiril-
melidir
Yeni bir çözüm evresi, artık gökten düşecek ye-
ni planlara değil, masaya eşit egemenler olarak otu-
racak iki halkın iradesine bırakılmalıdır. Annan Pla-
nı sürecinin yinelenmesine razı olmak, artık kome-
di değil, trajik bir ihanet olacaktır...
ssinagurel@cumhuriyet.com.tr
LÜKSEMBURG TOPLANTISI
Yakovu sonuçtan
hiç rahatsız değil
MURATİLEM
ATİNA-Rum yöneti-
mı Dışişleri Bakanı Yor-
go Yako\Ti, KKTC'ye
yönelik AB kararlarmın
o kadar büyütülmeme-
si gerektiğinı söyledi.
Yakovu. Yunan NET te-
levizyonunun konu ile
ilgili sorulannı yanıtla-
dı. Sorulara zaman za-
man gülerek cevap ve-
ren YakoNiı, Lüksem-
burg toplantısına katı-
lan AB dışişleri bakan-
lannı üç sınıfa ayırdı:
"Birinci gnıp kesinlik-
le biriekştirmedi,2. grup
üzüntülerini beBtti. An-
cakbu grup gelecekte va-
nlacak çözüm konusun-
da iimitİi olduklannı da
vTirguladı. 3. grup ise bi-
zi eleştirdi. Bunu zaten
bekliyorduk. bu ülkele-
rin sajısı ise çok az."
Toplantıda KKTC'ye
yapılan şartlı açılımlan
önemsemeyen Rum Dı-
şişleri Bakanı, AB'nin
kuzeye vereceği 259
milyon Euro paranın üç
yıla yayıldığına dikkat
çekerek "Bu maB yar-
dım çokküçük ve önem-
sizdir. Kaldı ki biz
KKTC'nin ekonomik
yönden güçlenmesinden
yananiz, Bunun için yar-
dımın yapümasına kar-
şı çıkmadık" dedi.
AB'nin ekonomik
yardımlan organize et-
mek için KKTC'de kur-
mayı düşündüğü irtibat
bürosunun kapsamının
çok küçük olacağını
söyleyen bakan, bu bü-
ronun diplomatik mis-
yonu olmayacağını ima
etti. Kıbrıs'ta çözüm
için hâlâ ümitli olduk-
lannı da ileri süren Ya-
ko\ u "tddialann aksi-
ne Annan Planı öbne-
miştir Ahş\eriş konusu
da hâlâ günceUiğini ko-
rumaktadır. Tanınma
konusu ise kesinlikle
yoktur ve olmayacak-
ör" diye konuştu.