25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 NİSAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA J\_ U L JL U m\ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 B en sadece dâhiler üzerine biyografik çalışmalar yapıyorum. Umuyorum ki dâhice yaratıcıhklarmdan bir parçası bana da geçer... Günümüzde yaşanan politik olaylarla ilgili bir film çekmeyi gereksiz buluyorum. Tüm bu yaşananlar insanlann her gün haberlerde izlediği, izlemek zorunda olduğu, bitmek bilmez bir korku filmi gibi. Usta yönetmen Ken Russell, İstanbul Film Festivali'nde 4 Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne değer görüldü Sıradışıveçılgınbir dâhiECE BAKTIAYA İngıliz sınemasının yaratıcı yö- netmenlerınden Ken Russell da 23. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin konuklan arasınday- dı. Festivalde adına bir toplu gös- teri düzenlenen Russell'ın kural- dışı ve renkli dünyasına, 'Yalnız Kalpler', 'Aşık Kadınlar\ 'Tommy', 'Valentino' gibı önemli filmlen tanıkhk etti festi- val süresınce. - Filmlerinizin konuları ara- sında yaşamöyküleri ağırlık ta- şıyor... KEN RUSSELL - Ben sadece dâhiler üzerine biyografik çalış- malar yapıyorum. Umuyorum kı dâhice yaratıcıhklanndan bir par- çası bana da geçer. "Ben bir dahlylm" - 'A British Picture 1 adlı oto- biyografik çalışmanız da yer alı- yor filmlerinizin arasında. Ya- nıtınızdan yola çıkarak kendi- nizi dâhi olarak yorumladığını- zı söyleyebiliriz o zaman... Bu fllnıinizin diğer biyografik film- lerinizin arasındaki yeri nedir? RUSSELL - Dâhi var, dâhi var... Bu durumda evet, ben bir dâ- hiyim. Çektiğim biyografiler, ge- nellikle özel yaşamlanndan, ken- di yarattıklanndan ve ulaşttklan noktalardan bir parça oluyor. Umarım yarattıkları da filmime doğru yansıyordur. - Edebi yönü ağır basan yapıtlar- da bile özgür uyarlama tekniğiniz göze çarpıyor. Buna kuraldışılık mı demek daha doğru, anarşist ru- hunuzun yansıması mı? RUSSELL - Bu soruyu sordu- ğunuzda akhma gelen ilk filmim 'Âşık Kadınlar'. 600 sayfahk bir romandan sınemaya uyarlandı o film. Bire bir çekmek istesem en az altı saatlik bir film olurdu. tn- san film çekerken bazı yerleri çe- kip çıkartmak, bazı yerleri ise kı- saltmak zorunda. Tüm bu zorun- luluğa karşın, yapıtın aslına bağ- lı kalarak hareket ettim. Görsel anlamda kendi yorumumu kat- sam da... Aynı zamanda şu da var. Mese- la Mahler'ın hayatı üzerine bir film yapüm. Bu noktada Mah- ler'in hayaünı kendi yorumumla anlatmaya çalıştım. Bir orkestra şefi gıbı. Nasıl her orkestra şefi aynı parçayı farklı yönetırse, fark- lı duyumsarsa, ben de onun haya- tını kendıme uygun bir şekilde yö- nettim. Örneğin 1911 'de öldüğü halde, Mahler'in 6. senfonisini bir bölümde yansıtırken Gestapo as- kerleri tarafından gömüldüğünü gösterdim. Tarihv olarak hiçbir gerçekliği olmayan bir bölüm, çünkü Gestapo 1930'lardan son- ra var. Tarihi bir gerçeklik yok; fa- kat aynı zamanda Mahler'i, Yahu- di ırİanın ileride başına gelebile- ceğini düşündüğü şeylerle, korku- larıyla ilgili bir kehanet gibi gÖr- düm. Ve bunu kullandım. Bu ko- nuda bana kızan çok insan vardı. Hatta bir orkestra şefi çok uzun bir süre beni izledi. Çok korktum 23. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin konuklan arasında İngiliz sınemasının yaratıcı yönetmenlerinden Ken Russell da yer alıyordu. Vönetmenin kendi adına düzenlenen toplu gösterimde Russeirın 'Tommy', 'Valentino', •Yalnız Kalpler' ve 'Âşık Kadın- lar' adlı filmleri izleyicisiyle buluştu. beni öldürmek istiyor diye. Fakat geldiğinde dedı ki; ben de orkest- rada Mahler'i bestesini yönetir- ken aynen sızinki gibi bir yorum geliyor akhma. - 'Tommy' bir rock opera. Si- nema ve müziği nasıl ilişkilendi- riyorsunuz? Bir topluluğa, nıü- ziğini bozmadan teatral bir ni- telik katmanın zorluğu nedir? RUSSELL - 'Tommy'deki mü- zikle film ilişkisi, aslında diğer filmlerin film - müzik ilişkisin- den çok farklı değil. Nasıl bir kla- sik müzik bestecisinin yaşamöy- küsünü hazırlarken, müziği din- lemek akhma çeşitli görüntüler getiriyorsa, Tommy'de de müzi- ğin bende uyandırdıklannı kendi- me göre yorumladım. Örneğin 18 yaşımda Çaykovski'yi ilk dinle- diğimde klasik müzikle ilgili hiç- bir şey bılmiyordum. Fakat bir sü- re sonra müziğini dinledikçe, ta- nımaya başladıkça, kafamda beli- ren görüntüleri durduramaz ol- dum. Dinlerken sürekli yorumlu- yor ve kafamda sahneler oluşturu- yordum. Fll adamın Intlkamı - Filmlerinizin çoğu siyasi ve toplumsal çalkantıların yaşan- dığı 1968 dönemine rasthyor. Yaşananlardan ne kadar etki ta- şıyorlar? RUSSELL - Filmlerımde ilk olan 'insan'dır. Politik olaylar sonradan gehr benim için. Mo- dayla değişen akımlardan, geçici ve dönemsel olaylardansa, kalıcı olan bir şeyın üzerine eğılmeyi tercih ederim. Politik öğeler taşı- yan tek filmim 'Şeytanlar' diye- bılirim. Beyin yıkamaya, kilise ve devletın insanı kullanması üzeri- ne bir film Şeytanlar. - Yakın zamanlarda Ortado- ğu'da yaşanan güç gösterisi, I- rak Savaşı ya da dünyadaki di- ğer olaylar kafanızda yeni olu- şumlara yol açıyor mu? RUSSELL - Bunlar ben de da- ha çok depresyona yol açıyor di- yebilirim. Bu konularla ilgili bir film çekmeyi gereksiz buluyo- rum. Tüm bu yaşananlar insanla- nn her gün haberlerde izlediği, iz- lemek zorunda olduğu, bitmek bilmez bir korku fılmi gibi. Uzun bir zamandan beri evimin arka bahçesinde filmler çekiyo- rum. Şu anda son arka bahçe fil- mimi bitirmek üzereyinr. 'Fil Adamın İntikamf. Bu yıl 4.'sü düzenlenen Uluslararası İstanbul Dans Festivali, 'Çıplak Hamlet' adlı yapıtla bugün başlıyor Hamamda 4 Türk' HamletAYÇA TEZER "tdeal Hamlet, Shakespeare'e en sadık kalan ve aynı zamanda en modern olabi- len Hamlet olacaktır". Jan Kott. Tüm giysilerin, maskelerin çıkanlıp ah- lak-politika. uygulama-kuram ve trajedi- aşk arasındaki aynlığı tartışması çağnsı, ye- ni bir dans ve hareketler sözlüğü oluşturma yolunda imgelerin parçalanışı... Cemal Re- şit Rey Konser Salonu'nun, Arda Aydo- ğan'ın genel sanat yönetmenlığinde dör- düncüsünü düzenlediği 'Uluslararası İs- tanbul Dans Festivali' bugün saat 20.00'de başlıyor. Açılış gösterisi, CRR Dans Ti- yatrosu"nun sahneleyeceği, yönetmenliği- ni Geyvan McMillen'ın yaptığı 'Naked Hamlet'. Ünlü Brezilyalı koreograf Isma- el Ivo'nun Shakespeare'in 'Hamlet' adlı oyunundan uyarladığı yapıtın sahne tasan- mı Marcel Kaskeline'e, kostüm tasanmv Bahar Korçan'a ait. Türk dansçılarını beğenlyor Geyvan McMillen'la 2001'de Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin 'Medea' adlı yapıtını sahneye koyduğu sırada tanışmış İsmael Ivo. O zaman McMillen öğrencile- rinden ve onlarla bir dans tiyatrosu kurma düşüncesinden söz etmiş. Sanat anlayışı ve düşünce bıçımlerinin uyuştuğunu gören I- vo, dans tiyatrosunun gelişim aşamasında McMillen'ın öğrencilerine yardımcı ohnuş. CRR Dans Tiyatrosu'nun Avrupa'daki dans tiyatrosu topluluklannın düzeyinde oldu- ğûnu belirten Ivo, Türk dansçılar hakkında- îci düşüncelerini şöyle açıklıyor: "Burada- ki dansçıların enerjisi beni çok mutlu edi- yor. Bu enerjiyi, bu dans dilini Avrupah dansçılarda bulamazsınız. Ben Brezil- ya'dan geliyorum. Bizim dansımızda da tropikal bir enerji var. Türk dansçıların enerjisi bana bizim enerjimizi çağrıştırı- yor. Modern dans Kuzey Amerika'da doğdu. Ama Avrupa'da daha çok gelişti f/nnlü Brezilyalı koreograf ismael Ivo'nun W. Shakespeare'in 'Hamlet' adlı yapıtından uyarladığı 'Naked Hamlet'in sahne tasanmı Marcel Kaskeline'e, kostüm tasanmı Bahar Korçan'a ait. ve ilerledi. Bana göre yirmi birinci yüz- yılın başında başka bir köşeden çok Uginç bir enerji çıkmaya başlayacak. Bunun ya Türkiye'den ya da Güney Amerika'dan çıkacağını düşünüyorum". Nasıl Pina Bausch Alman kimliğini dün- yaya tanıtıyorsa, CRR Dans Tiyatrosu'nun da Türk kimliğini dünyaya duyurabileceği- ne inanıyor Ivo. O nedenle de CRR Dans Ti- yatrosu dansçılarının kendı kimliklerinden yola çıkarak yeni ve çok daha üstün nitelik- li bir Hamlet yarattığını ve bunun da tü- müyle Türkiye'ye ait bir Hamlet olduğunu vurgulayarak, Türk kültürünü yansıtması nedeniyle belki de ancak Peter Brooke'un yapabileceği bir yenilik yaptığını ve hama- mı sahne olarak kullandığını söylüyor. Ya- pıtuı adınm ('Çıplak Hamlet'), bu Ham- let'in bütün kalbini, duygulannı açan bir Hamlet olmasmdan geldığini açıklayan is- mael Ivo, CRR Dans Tiyatrosu'nu bu yapı- U sahnelemesi için önümüzdeki yıl dans yö- netmeni olduğu Venedik Bienali'ne davet etmeyi düşündüğünü de sözlerine ekliyor. Öncelikle Türk kültürünü kolaycılığa kaçmadan, önemli ve simgesel birnoktadan yola çıkarak tanıtmayı amaçladıklannı be- lirten Marcel Kaskeline, "Hamam doğru yorumlanamamış bir olgu. Bu güçlü kül- türel öğeyi iyi kullanmaya çalıştık. Ha- mam ve hamamın yalın yorumlanması- nın özellikle Avrupahların bu olguyu ger- çek yönüyle tanımalarına yardımcı ola- cağını düşünüyorum" diye açıklıyor çıkış noktalannı. Arınmış dünyaya özlem... Yapıtın tümüyle bugünkü yaşam koşulla- nna göre tasarlandığına dikkat çeken isma- el Ivo, dekorda kullanılan botlann dünya- nın şu andaki durumunu simgelediğini, dansçıların sahneyi bu botlardan temizleye- rek kendilerini anlattvklanm söylüyor. Ha- mamda su görüntülerine de yer verdiğinin ahını çizen Marcel Kaskeline, "Su; değişi- mi, temizliği, saflığı, arınmayı simgeler. Hamamı dekor olarak kullanmamızın nedenlerinden biri de dünyada yaşanan bu karmaşayı bütün insanlann görüp kendilerini ondan temizlemeleridir bel- ki" diye düşüncelerini açıklıyor. Ivo ve Kaskeline ile aynı pencereden baktıklanna değinen Bahar Korçan ise, kültürlerin bir- birine olan etkisinin doğru kullanılması ge- rektiğine dikkat çekerek Brezilya ve Türk kanşımından oluşan bu yapıtı fantastik ola- rak niteliyor. 5 Mayıs'a kadar sürecek olan IV. Ulusla- rarası istanbul Dans Festivali'nde, Antalya Devlet Opera ve Balesi, Compagnia Fetes Galantes, Compagnia Balletto Classico, Rusya Festival Balesi. Irish Modern Theat- re, Dilek Evgin Dans Projesi, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Modern Dans Tiyatrosu ve Bulgar Çağdaş Dans Tiyat- rosu'nun da gösterileri var. (0212 232 98 30) Pembe Pırlantalar... • Kültür Servisi - Tıyatro İstanbul'un 'Pembe Pırlantalar' adlı oyunu bugün saat 21 .OO'de Ataköy Yunus Emre Sahnesi'nde ve yann saat 21 .OO'de Maltepe Yayla Sanat Merkezi'nde izlenilebilir. ingiliz yazar Michael Pertvvee'nin yazdığı, Gencay Gürün'ün çevirdıği ve yönettiği ONOinda Metin Serezli, Şebnem Özinal, Şencan Güleryüz, Argun Kınal ve Ceren Ergınsoy rol alıyor. 'Pembe Pırlantalar', kansını seven, kıskanan ama her durumda aldatan bir erkekle hayatında hiç çapkınhk yapmamış ış ortağının başına gelenleri konu alıyor. Çocuklara tiyatro' yatırımı U ANKARA (AA) - Devlet Tıyatrolan, beş yılda toplam 677 bın 688 çocuğu, 12 ilde 70 farklı oyunla buluşturdu. 1998-2003 yıllan arasında küçük seyirci sayısında Ankara birıncı, Konya ikinci, Bursa üçüncü sırada yer alırken 'Keloğlan' yine çocuklann gözdesi oldu. Bursa'da sahnelenen 'O Benim O Keloğlan' adlı oyunu. toplam 40 bin 581 çocuk izledi. Bu dönem içinde Devlet Tiyatrolan arasında en fazla çocuk oyunu Ankara'da, en az çocuk oyunu ise Adana ve Antalya'da sahnelendi. Bu süre içinde Istanbul'da ve tzmir'de 8, Bursa'da 6, Trabzon'da ve Diyarbakır'da 4, Sıvas, Van ve Erzurum'da 5'er çocuk oyunu sahnelenirken Konya 9 oyunla Ankara'dan sonra en fazla çocuk oyunu sahnelenen il oldu. 1998-2003 yıllan arasında çocuk izleyici sayısı açısından Ankara birinci, Konya ikinci, Bursa ise üçüncü sırada yer aldı. Oyunlar arasında ise 'Keloğlan'dan sonra ikinci sırada Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Peter Pan' bulunuyor. Spacek 'Halka2de POI alacak • Kültür Servisi - Sissy Spacek 'Halka 2'nin kadrosunda yer alacak. 'In the Bedroom'un yıldızı Spacek, 'Halka'nın Japon versiyonu olan 'Ringu' ve 'Ringu- 2'nin yönetmenliğini yapan Hideo Nakata'nın yönetmen koltuğuna oturacağı 'Halka-2'de Naomi Watts, David Dorfman ve Simon Baker ile birlikte rol alacak. 'Evenvood' adlı TV dızisinin yıldızı Emily VanCamp'ın da çekimlerine önümüzdeki ay başlanacak olan korku f ilminın oyuncu kadrosunda olduğu belirtildı. Kronos Dörtlüsü Iş Sanatta • Kültür Servisi - Geçen yıl 30. yılını kutlayan, yeni müzik çalışmalannın öncü topluluğu Kronos Dörtlüsü bir kez daha Istanbul'da. Alban Berg'in 'Lyric Suite' yapıtının kaydıyla 'En îyi Oda Müziği Yorumu' Grammy Ödülü'nü kazanan topluluk, yann akşam saat 20.00'de tş Sanat'ta bir konser verecek. Konserde David Harrington (keman), John Sherba (keman), Hank Dutt (vıyola) ve Jennifer Culp'tan (viyolonsel) oluşan topluluk, Briseno, Lara, Revueltas, Santiago, Schnittke, Gubaidulina, Mekurya, Charles Mingus ve Ros gibi çağdaş bestecilerin yapıtlannı seslendirecek. (0212 3161083) Betty VVeen'den farklı ezgiter • Kültür Servisi - Betty Ween, vokalleri ve Hint müziğiyle iç içe geçmiş caz ve rock etkileşimli müziği Istanbullu müzikseverlerle buluşacak. Sanatçı, Elec-trip Records'tan çıkan albümü 'In Betty Ween' ile bugün saat 21.30'da Babylon'da bir konser verecek. 21. yüzyılın kadım olarak tanımlanan Betty Ween'e konserde Gülüş Gülcügil Türkmen (vokal), Onur Türkmen (gitar), 'AudioFact' adlı topluluğuyla birlikte Tiger Okoshi, Ergin Özler (da\ııl), Gajanan Thorat (vokal, tabla), Banş Güvenenler (cello), Burak Güngörmüş (bas gitar) eşlik edecekler. (0 212 265 84 82) BUCÜN • BABYLON'da21.30da Betty Ween konseri. (0 212 292 73 68) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 20.00'de Marco Meloni (gitar) resitali. (0 212 252 35 00) • YAPI KREDİ SERMET ÇIFTER SALONITnda 18.30'da Avrupa 2Lenginük/Dolar/Euro Kavgası konulu 'sah toplantısı'. Konuşmacı: Selim Somçağ (0 212 252 47 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear