25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 NİSAN 2004 PAZAR 8 HABERLER Işık Evleri'nde kalan üniversite öğrencisi Murat Smar, örgütlenme yapısını anlattı Tarikatzeki öğrenci isterFIRATKOZOK ANKARA - Kamuoyunda Işık Ev- leri olarak bılinen tarikat evlerinde ya- şadıklannı anlatan üniversite öğrenci- si MuratSmar. irticai yapılanma doğ- rulrusunda çocuklann "beyinlerinin nasılyıkandığını" gözler önüne seriyor. Evlere alınacak öğrenciler hakkında ıstıhbarat çahşmasına değinen Sınar, evlerde nsale okuma yanşmalanyla gömlek, walkmen gibı hediyeler dağı- tıldığını söyledi. Tuvalete mutlaka sol ayakla ginp sağ ayakla çıkmalan tel- kın edilen öğrenciler, evlerdekı temiz- lıği de işbölümüyle yapıyorlar. Sınar'ın anlatımına göre. carn ve perdelerin 6 ayda bir temızlendiği evierde sofra bezleri 3 ayda bir yrkanıyor. Evlerin masraflan yandaş esnaf aracılığıyla karşılanıyor. Evlerin herbiri "Nflüfer, Sema" gibi kod ısimle adlandınlıyor. Murat Sınar'ayönelttığimiz sorular ve yanıtlan şöyle: - Evierde yerteştirilmek istenen dü- şünce yapısı hakkında bilgi verir misi- niz? Zeki öğrencilen kendi sistemleri doğrultusunda eğiterek istedikleri re- jime ulaşmaya çalışıyorlar. Evierde sempatizanlarla, aktif tarikat üyeleri var. Aktıf üyeler, sempatizanlan aktif hale gerirmeye çalışıyor. Bence hare- ket biçimlen şu an da gündemde olan ılımlı Islam. - Evlerdeki hiyerarşik yapı nasıl? Küçük bölgeler ve büyük bölgeler vardır. En küçük bölgede ömeğin An- kara içın ortalama 10-15 ev vardır. Bu evleri yöneten bir abi vardır (ımam), her evin kendi imamı vardır. Bir de bu evlerdeki imamı yöneten bir imam var- dır, o da bölge ımamıdır. 0nun üstün- deki hiyerarşi de büyük bölge imamı, kent imamı diye sıralanır. İmamlara abi derler, çünkü dışanda onlara imam diye hitap edemezler. EvTerdeki ima- mın altında da eğitim imamlan vardır. Onlar da örgütün gerçek misyonunu öğ- rencılere aşılarlar. Aynca, bütün ilköğ- retim, ortaöğretim ve üniversitelerin imamlan vardır. kın ışık evinde kalan öğrenciler o ca- miyi kontrol altında tutarlar. Cami çı- kışında küçük çocuklara sempatik gö- rünerek yanlanna yaklaşırlar. Başan- lı çocuklan bedava ders vaadiyle kan- dınrlar. - Yeni çocuklara nasıl davranııiar? Çocuk eve geldiğınde kesinlikle di- ni motifler ortada yoktur. Çünkü ço- cuğu ürkütmemeye çalışırlar. Çocuk, ilgisini çekecek bilgisayar oyunlany- la eve alıştınlır. Zaman zaman birlik- luyla para veriyorlar. Birisi öğrencile- ri gaza getiriyor, öğrenciler de daha fazla para vermek için birbirleriyle ya- nşıyorlar. Meselabenim katıldığım bir toplantıda üniversiteli bir öğrenci 3.5 milyar para verdi. - Aileler nasıl karşıhyor durumu? Evin misyonunu birçoğu tam ola- rak bilmiyor. Normal ev olduğunu dü- şünüyor, bilse de örgüt yapısının bu de- rece olduğundan habersiz. Çocuğun ailesi toplumda çok iyi konumdaysa, ! Evlere alınacak öğrenciler hakkında istihbarat çalışmasına değinen, daha önce bu evlerden birinde kalmış olan Sınar, evierde risale okuma yanşmalanyla gömlek, walkmen gibi hediyeler dağıtüdığını söyledi. Tuvalete mutlaka sol ayakla girip sağ ayakla çıkmalan telkin edilen öğrenciler, evlerdeki temizliği de işbölümüyle yapıyorlar. Sınar'ın anlatımına göre, cam ve perdelerin 6 ayda bir temizlendiği evierde sofra bezleri 3 ayda bir yıkanıyor. Evlerin masraflan yandaş esnaf aracılığıyla karşılanıyor. Evlerin her biri "Nilüfer, Sema" gibi kod isimle adlandınlıyor. - Örgütlenme nasıl yürütülüyor, en çok hangi çocuklar hedef seçiüyor? Örgütlenmede en çok ortaöğretim 7. sınıf öğrencilerini hedef seçerler. Çünkü başannın bu smıfta saptanaca- ğını düşünürler. Her okulu dışandan kontrol eden bir imam vardır. 'Bütün okullar kontrol altında' Türkiye'deki bütün okullan kontrol ederler. Mutlaka bütün ünıversiteler- de örgütlüdürler. Benim araştırmalan- ma göre bizim üniversitemizde en az dört bölgenın kolu var. Her fakültede mutlaka bir bağlantı vardır. Mesela siz camiye gıtmışsinizdır, o camiye en ya- te maça gıdilir. Sonra yavaş yavaş ço- cuğun dünyasına girerler. İmamlar ya- vaş yavaş çocuğun dünyasına gırer ve çocuk örgüt üyesi olur. Yoksulu değil zengini seçerler - Yoksul öğrenciler mi seçiliyor? Toplumda şöyle bir yanılgı var, ta- rikatın yoksul öğrencilere burs verdı- ği belirtiliyor. Böyle bir şey yok. Tari- kat, zeki ve maddi durumu iyi olan öğ- rencilen tercıh ediyor. Çünkü, maddi durumu iyi olmayan bir öğrenci zaten kolay kolay bu evierde kalamaz. Me- sela öğrenciler "Himmet" denilen bir para veriyorlar. Belli günlerde belli yerlerde toplanarak açık arttırma yo- aileye yaklaşmak için birçok yol dener- ler, çocuğun evine giderler. Ziyaretle- rinde asla dini konulara girmezler. Numarah esnaf - Evleringiderleri nasıl karşriaıuyor? Giderler iki kısma aynhyor, birinci- si öğrencilerin harcadığı para diğeri de esnaftan alınan para. Öğrencilerin parası genelde evin kırasına, suyuna, elektriğine harcanır. Bu paradan kalan ise bölge havuzunda toplanır. Esnaf da evdeki erzak, yıyecek ve eşyalann masraflanm karşılar. Bazı esnaf nu- malaralandınlmıştır yani, sürekli bel- li bir aidat öderler, bazılan da düzen- siz ödemeleryapar. Gıdalann büyük ço- ğunluğu aynı marka ürünlerdir, çünkü hepsi ortak bir yerden gelir. - Peki işleyiş nasıl yürüyor evierde? Her şey kurallara bağlıdir. Mesela her gün bir kişi sorumludur. Okuldan er- kenden çıkıp, yemek yapıp bulaşıkla- n yıkamak zorundadır. Temizlik de programa bağlanmıştır. 'Kot pantolon gjyilmiyor' Mesela, camlar ve perdeler 6 ayda bir temizlenirken sofra bezi 3 ayda bir yıkanır. Evdeki eşyalar her duruma karşın evde kalanlara verilir göster- melik olarak. Böylece birbaskın oldu- ğunda herkes bazı eşyalan sahiplenir. Evin her yerine çeşitli uyanlar asılır. Tuvalete girerken ve çıkarken ne ya- pılması gerekriklerini kapıya asarlar. Işıklan sağ elle yakarlar, tuvalete sol ayakla girip sağ ayakla çıkarlar. Kot pan- tolon giymezler. -Evlerdeveritendinieğitiminboyut- lan hakkında bilgi verir misin? SaidNursirun kırmızı kıtaplan oku- nur. Kitaplar bu şekilde bilinir. Kura- mkerim de öğretilmeye çalışılır. Ama kendi anlayışlanna göre öğretirler. Öğ- rencinin, belli zamanlarda dini kitap- lan özellikle de risaleleri okuması ge- rekiyor. Belli dönemlerde de kamplar düzenleniyor. Şubat tatilinde ya da yaz tatilinde yapılır. Kamplarda dini ki- taplan ve kendi ideolojilerini öğretir- ler. Sabah namazından sonra başlayan program vardır. Said Nursi'nin kitap- lan okunur, kaç sayfa okunduğu not edi- lir ve en fazla okuyanlara gömlek, rad- yo gibi ödüller verilir. KÜLTUK • SANAT (0212) m n n bir REİS ÇELİK anlatısı Ailelerin Cumhuriyet okuyup okumadıkları izleniyor - Peki bilimsel eğitim nasıl ve- rilir? Çocuklan fen ve Anadolu li- selerine sokabilmek için üniver- site öğrencileri tarafindan disip- linli bir şekilde öğrencilere ders verilir. Bu dersleri de üniversi- te öğrencileri verir. Çocuklarla çok yakından ilgilenirler. - Evterde televizyon izleniyor mu, gazete okunuyor mu? tzleniyor tabii ki ancak kendi görüşlerine yakın olan televiz- yon kanallannı tercih ediyorlar. Bir de VCD izleniyor örneğin, Matrix'i izleyip ondan Allah'ın varhğını anlamaya çalışıyorlar. Gazeteye gelince, en büyük düş- manlanndanbiri olduğunu söy- leyebilirim. Bir de Star gazetesi vardı ba- na göre daha önce. Bir öğrenci- yi gözlerine kestirdiklerinde onunla ilgili kesin bir istihbarat çalışması yapıyorlar ve o öğren- cinin ailesirün Gumhuriyet oku- yup okumadığını bile göz önün- de bulunduruyorlar. Ancak, ted- bir olsun diye çeşitli gazeteleri yanlannda gezdirirler. Kendi ideolojilerini yansıtan gazetele- ri ve dergileri de evlerinde okur- lar. İİanİannıı İçin: (0111) 193 19 7« I perantdam@ptnnkiom.com.tr I BULENT ÇETINOR 91. Resim Sergisi 12 Nison - 30 Nisan 2004 İLHAN SANATEVİ Menekşe2Sok 26/A-2 Kızılay - ANKARA Tel 0312417 58 07 www ilhonsanatevi.8m.comS A K A U V l Pazar horıç her gun 13 00-18.00 arosı gezilebilir Kadıköv Belediye Başkanı Selami Öztûrk, 1100 kişjyk Anrtkabir'i ziyaret etti. (Fotoğraf. SERDAR ÖZSOY) Kadıköylüler, Laiklik Günü'nü Anıtkabir'de kutladı Ata'ya aıdamh ziyaret njmts_£<<ı ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet)- Kadıköy Belediye Başkanı Sela- mi Oztûrk ve berabe- rindekıllOOkişilikhe- yet, 10 Nısan "Laiklik Günü" ve Kadıköy Be- lediyesi'nin 20. Kuru- luş yılı nedeniyle Anıt- kabir'i ziyaret etti. Bu- rada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Öztürk, deftere "Bize armagan ettiğin demok- ratik. laik. hukuk devie- ti olan Cunıhuriyetimizi her türtüiç ve dış tehdide karşı azimle savun- mava kararlayız" diye yazdı. 1924 Anayasasrnın 2. ve 26. mad- delerinde yer alan dinsel unsurlann 10 Nisan 1928 yıhnda çıkanlması nedeni ile amlmaya başlanan Laik- lik Günü, Kadıköy Belediyesi'nin Anıtkabir'i ziyareti ile kutlandı. İs- tanbul Kadıköy Belediye Başkanı Selami Oztürk"ün başkanlığında, sabah erken saatlerde 10 otobüs ve Haydarpaşa Gan'ndan kalkan özel SAYLAN: ÖDÜN VERMEK YOK ANTALYA. (Cumhuriyet) - Çağdaş Yaşamı Destek- leme Dernegi (ÇYDD) kuruluşunun 15. yılını ve "laikük" ilkesinin anayasada kabulünün 76'ncı yı- lını Antarya'da kutladı. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Tûrkan Saylan, devletin eğitimde plan yapamadığını belirterek "Bu yüzden paralar sade- ce bir yere gkiij'or. Devletin bizimk hareket etmesi gerekfyor. BUh or ve bildiğinıizi uygulamak istiyo- ruz" dedi. Saylan, laik sistemi her türlü sömürü ve takıyyeden koruyacaklannı vurgulayarak "Hiçbir gücûn, laiklikten, Atatürk Uke ve devTİmkrinden ödün vermesine izin vermeyeceğiz'' diye konuştu. bir trenle Ankara'ya gelen 1100 Ka- dıköylü, Çankaya Belediye Başka- nı Muzaffer Eryümaz tarafindan karşılandı. Ankara Tren Gan'nın karşısmdaki Gençlik Parb'nda bir süre bekleyen heyet, buradan yürü- yerek Anıtkabir'e geçti. Öztürk başkanlığındaki heyet Ata- türk'ün kabrine çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Öztürk. deftere şunlan yazdı: "Atam, Kadıköylükr, her zaman izinde ol- manın onurv« mutluluğu fle bugün huzurundalar. Bize armağan ettiğin demokra- tik. laik, hukuk devleti olan Cumhuriyetumd her türlü iç ve dış tehdide karşı azim- k sa\ıınmaN-a kararhyc Ra- hat uyu Atam." Laiklik Günü, Izmir'de, Ege Ordu Komutanlığı'nın bölgedeki illere gönderdi- ği "irtica" uyansmın du- yarlıhğıyla kutlandı. CHP Izmir 11 Yönetimi, gün nedeniyle Cumhuriyet Alanı'ndaki Atatürk Amtı'na çe- lenk koydu. Anıt önünde konuşan CHP Parti Meclisi Üyesi Pelin Er- da, laikliğin kökleşmediği bir top- lumda demokratik devletin de ola- mayacağını \oirguladi. 10 Nisan 1928'de anayasada ya- pılan değişiklikle dinin siyasallaş- masının önlenmek istendiğini kay- deden Erda. "Laikliğin egemen ol- madığı bir toplum, yüzünü aydınb- ğa değil, karanhğa döner* diye ko- nuştu. PAZAR ORHAN BURSALI Sakıp Bey ve "GülümseyenYüz'Teorim Türkiye çok önemli bir toplumsal rengine, aslında oldukça genç bir yaşta (71) güle güle diyor. Ne yazık ki ciddi hastalıklar söz konusu olduğun- da, tıbbın yapabilecekleri hâlâ çok sınırlı. Her ne ka- dar bazı ölümcül hastalıklara karşı ortalama beş yıl kadar bir ömür uzatmayı başarmışsa bile, tıp bilimi, henüz devrimci bir dönüşümü gerçekleştirebilmiş değil. Belki, bu dönüşümün ipuçlarının olduğu dö- nemdeyiz. Sakıp Bey'in aramızdan ayrılıp gitmesine üzül- düm. Gözümün önündeki son anlamlı fotoğrafı, Kan- dilli Kız üsesi'nin binasının yapımı için yeni bir 3 tril- yon TL'yi bağışlama törenindendi. Yanında Türkan Saylan, gülen yüzünde büyük bir mutluluk okunu- yordu. Belli ki hastaneden bir daha çıkamayabilece- ğini bilmesine rağmen! Sakıp Sabancı'nın lakabının "Ağa" olduğunu bi- liyoruz. Sabancı tipolojisi, toplumumuzda, "köylü" zengin- lerin kent kültürüne kanşmasıyla ve kentliliğe öy- künmesiyle ortaya çıkan çelişkileri ve uyuşmazlıkla- n konu alan zengin bir mizah kültürüne kaynaklık et- ti. Filmler, öyküler, güldürüler çok uzun süre bu kay- naktan beslendi. Ama "Adanalılann macerası", Sabancı Ailesi ör- neğinde, rafine kent (burjuva) kültürünün en hakiki- siyle noktalanırken Istanbul kültürünün sokağıyla ve büyük kalabalıklanyla Adana'nın hangı ücra köşele- rine doğru yolculuğa çıktığı ıse sorgulanmaya değer. Sakıp Bey'in "-Aöa"lığı çoktan yitip gıtmişti, ama bu unvandan hiç gocunmadı. Böylesine toplumla iç içe yaşayabilen ve toplumla nefes alıp veren bir ışa- damımız daha var mı? ••• Üreticilik ve çalışkanlık: Sakıp Bey'in yaşamla temel ilişkisı. Bu ılişkinin getırdiği zenginliğini, kurum- sal olarak Türkiye ile paylaştı. Bu paylaşım sıradan olmadı, toplumsal kaliteye, kalıcılığa ve katma değere yöneldi; yani sanat, eğitim ve benzeri projelere... Sakıp Bey, dışanda ve içeride Türkiye'nin katma değerini yükseltti. Sabancı Üniversitesi, Atlı Köşk'ü müzeye dönüş- türmesi, öğrenci yurtları, ilk ve ortaöğretim kurum- lan... Ve bunlar arasında toplumca ve devletçe dış- lanmış engelli kitlelerine yönelik, onları kımliklendi- rerek toplumda saygın ve üretici konuma yükselme- lerine katkıda bulunan projelerin ayrıcalıklı öneminı vurgulamalıyız... En ilkel, en aptal, en gerı zekâlı, en fikirsiz ve zer- re kadar üretken olmayan bir düşüncenin kurşun bi- çiminde Sabancı Ailesi'ne yönelmesini, Türkiye'nin büyük bir toplumsal trajedısi olarak gördüm hep. Ve bugün, Belçika'daki failin arkasındaki esas kimliğin hiç ortaya çıkmadığını hâlâ düşünürüm... 39 bin çalışanıyla devasa bir sanayi çarkının adı- dır Sakıp Sabancı. Onun etik olarak, sigara üretimi- ne girmesini hiç kabul etmesem de. Çünkü ışadamı veya sermayenin, sadece içgüdüsel ve kimliksiz ola- rak, ana tercihleri olmadan, ne olursa olsun para ka- zanma kokusunun peşindeki yatınmlara koşmasın- da bir ilkellik bulurum... • • • Sakıp Bey'in kişisel belleğimdeki ana kimliği Gü- lümseyen Yüz olmasıdır. Bu beni etkileyen esas yönü oldu. Sakıp Bey'i her yerdeve her zaman gülümser gör- düm. Dikkat ettim, bu sürekli gülümseme "medya- tik bir imaj" yaratma çabası değildi. Onu, kişiliğinin bir parçası olarak algıladım. Oyte ki bu konuda "teoriler üretmeme" bile yol açtı! Gülümseyen bir yüzün kişisel ve toplumsal anla- mını düşündüm. Ayna'da kendi yüzüme baktım. Gülümsemeyen ifa- demden kendim için bile endişe ettim. Acaba sürekli nasıl gülümseyebilirdim, insanlar hep sürekli nasıl gülümseyebilirdi? Sokaklara baktım, gülümsemeyen güruhlar dur- madan yürüyor ve yürüyordu. Dikkat ettim: Güzel yüzlü bir insan, asık veya gül- meyen bir yüzle, bütün güzelliğini saklıyordu. Güzel olmayan bir insan, gülen yüzüyle güzelle- şiyor ve sempatikleşiyordu. Çirkin yüz, asıklığıyla ise iki kat rtici oluyordu. Insanlara gülen yüz yakışıyordu. Evde, işyerinde, toplantılarda, yemeklerde, so- kakta.. toplumsal bir "gülen yüz seferberiiği"nin, toplam ilişkilerde niteliksel sıçramalar gerçekleştire- bileceği ve toplumu her alanda daha üretici kılaca- ğı biçimindeki varsayımımı veya kesin düşüncemi, Sakıp Bey'e borçluyum. Toplum, bir kalitesini yitirdi. Ailesine başsağlığı dilerim. obursali@ cumhuriyet.com.tr. BBT Genç Sanatlar Atölyesi - Halk Sahnesi - Halk Sanat Atölyeleri Nisan 2004 Programı ww-w.bbtgencsanatlar.com Sanat havatın süsü değil: kendi ö~ gerçeğidir Değerlı Genç Sanatlar \z!e\ıcısı BBT halk sanat atöhelerı bırer bırer hayata geçiyor Böylece. ûnı\ersıte düze>ındekı çalışmalar çekirdeğinı oluşturmak üzere- Nıtelıkiı amatör çalışmalardan oluşan halk sahnesi etkınhklen \ e model bu halk konserv atuv an vapılanmasının temellennı oluşturacak halk sanat atölyelen ile BBT Genç sanatlar etkınlıklen: Kasım 2004"ten bu yana yaklaşık bir sezonu tamamlarken şımdıden kendi alanında onemlı bir omek oluşturdu Kartaltepe Kültür Merkezi Altan trbulak Sahnesi - 543 73 28 Pazartesi a "v Tı>atro AtöHesı Abmet CEM\L 19.30 13 Nisan Sah 1} uniB Ejnrs Küllür WsAsz TürîaE Tuzcu Sıoema Salo&u! HalkFılm Atohesı Gûltekin TETİK - Hüse\in KL ZL 19.30 14 Nisan Çarşamba Cemal ÜNLÜ Ayşe Operetı 19.30 15 Nisan Perşembt Halk Fotoğraf Atölyesi Kayıhan GÜVEN 19.30 16 Nisan Coma [^ UBU3 Emre Kûlrjr Merkezi Turtıan Tazcu SuKîna Saionu^ 1 D.O T Oyun Düşen Sivah Edebı\at ustalan Voltaire İLısafilmler19.30 16 Nisan Cuma Tr.atrcfhunu Başka Gâıe^n ÇocgkUrı 19J0 18 Nisan Pazar tDOT Tı\atroOvunu KadmOvunlan 19.30 19 Nisan Pazartesi ktanbul Um\ Konservanj\an Ti\atroBol Cadı Kızau 19.30 Ücretsiz üyelik sistemimiz devam etmektedir. Cumhuriyet'in Katkılanyla
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear