25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 MİSAN 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 21 Türkiye sıçramanm l_ eşiğindeymiş. 2 Doğru... tBihecesini •OA çoktan başardık! Dıgıdık Göksel Kaya: "Oğretmen sınıfa girip öğrencilerinden bir hikâye yazmalannı ister. Öğrencinin biri, 'Adamın biri ata binmiş ve gitmiş; dıgıdık, dıgıdık, dıgıdık, dıgıdık' diye bütün sayfayı dıgıdık yazarak doldurur ve en sonunu da 'Adam attan inmiş' diye bitirir. 9 bin sayfalık Annan Planı da bu fıkraya benzer bir şey. Türkiye'ye 'Sen Kıbns'ı ver, ver, ver, ver' diyoriar sayfanın en sonuna da 'kurtul' yazıyortar." Etektronik posta: denizsomwcumhuriyetconn.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 Irtica sinsice gelişiyormuş.. "Yok canım... Gelişmesini tamamladı: aenisliyor!" ski parlamenterierden, Demokratik Sol Par- ti'nin eski Bursa Milletvekili Ali Rahmi Bey- reli'nin bir çift sözü var "AKP'nin, yüzde 30'a yakın seçmenin sandık başına gitme- diği yerel seçimlerden, yerli-yabancı sermayeyle iş- birliği içinde, çeşitli baskı, yönlendirme ve yaşanan biryığın olumsuzluklar neticesinde görece başan ile çıkmasından sonra sıkça gündeme gelmeye başla- yan dinci-ateist, solcu-lslama tartışmalanna ışıktut- mak açısından bir olaya dikkatlerini çekmek istiyo- rum. Son günlerde ABD'nin Irak'ta Şii toplumuna karşı giriştiği katliam hepimizin malumu. Öysa Şiiler ABD-lngiltere işgaline başlangıçta hiç direnmemişler, aksine destek olmuşlar, Irak'ın tama- mının işgal edilmesinde olumlu yönde büyük katkı koymuşlardı. Son birkaç gün içinde ABD askerleri kadın-ço- cuk, genç-yaşlı, asker-sivil demeden yüzlerce Şii Iraklıyı öldürdü, çok daha fazla da yaralı var. Peki bu olay Türk basınında nasıl yer aldı? örneğin; ABD askerierinin 100'den fazla kişiyi öl- dürdüğü, bunlardan 40'ının bir caminin bombalan- ması sonucu öldüğü, 7 Nisan 2004'ün ertesi günü; 'solcu-dinsiz' denen Cumhuriyet gazetesinin manşe- ti 'işgalcinin çözümü katliam' şeklinde idi. Altındada bu katliamlan kınayan haber ve yorumlar vardı. Bir dinci grubun gazetesinin manşeti ise 'ateş çem- berindeki Felluce halkı Türk şirketini bağnna bastı' şeklinde ilgisiz bir haberdi. ABD'nin cami bombaladığı haberi ise daha altta ve küçük puntolarla ve kısa bir haber olarak yer aldı. Bel- li ki bu gazete ABD'yi btrakın açıkça kınamayı, eleş- tirmekten bile korkmuştu. islamı ve Islamın kutsal mabetlerini herkesten faz- la koruması gerekenlerin, sözde Islamcı geçinerek, Müslümanlığa sözde sahip çıkıyor görüntüsü vere- rek yıllardır halkımızı oyalamış sağ iktidariarın ve yan- daş basınlannın gerçek yüzü işte budur. Zaten Batı emperyalizminin en büyük destekçisi Is- lamcı geçinen ülkeler değil midir? Türk insanının bu ayrımı artık çok iyi görmesi gerekir. 'Solcu-dinsiz' denen Cumhuriyet gazetesi Irak'ta- ki katliamlan ve özellikle camiye yapılan saldırıyı en ağır şekilde kınarken, Islamcı geçinen gazete ise bı- rakın kınamayı, eleştiriyi, caminin bombalanması ha- berini dahi yapmaktan çekiniyor, küçük puntolarla geçiştiriyor. İşte Türkiye'deki sol ve sağ siyasetlerin gerçek far- kı; biri hertüriü çıkanmızı sonuna kadar koruyan ya- ni günümüz moda tanımıyla statükocu, diğeri tesli- miyetçi yani günümüz moda tanımıyla değişimci, ça- ğı yakalamış. Yazık!" Polis Polis Haftası kutlanırken Istanbul'da Polis Koleji öğrencileri, > üniformalanyla getirildikleri Dolmabahçe Camii'nde mevlit dinliyoriar. Ağaç yaşken eğilir, dedikleri bu olsa gerek! Aranıyor Akrf Kökçe: "Amerika'daki seçimler öncesinde yakalanacak Bin Ladin'ler aranıyor." SESSÎZ SEDASIZ (!) Türkiye, AB'nin kuması mı metresi mi? Almanya'nın Die Welt gazetesi, Türkiye'deki sayılı Avrupa Birliği uz- manlanndan Prof. Dr. Erol Mani- salı'yı telefonla arayıp Türkiye-Avru- pa Birliği ilişkileri üzerine görüş alıyor. Prof. Dr. Manisalı, ilişkilerin tek yan- lı boyutunu anlattıktan sonra Türki- ye'nin durumunu "kuma"ya benzeti- yor. Kumanın, Medeni Hukuk'ta yeri olmayanbiryapılanmaolduğunu, top- lumdaki kurumsallaşmış bir bozulma- yı gösterdiğini belirtiyor. Die Welt gazetesi bu açıklama üze- rine Prof. Dr. Erol Manisah'nın ağzın- dan "Türkiye AB'nin metresi oldu" başlığını atıyor. Erol Manisalı, Die VVelt'in yanlışını düzeltmeye çalışıyor ama gel de bunu Almanlara anlat: "Metres, hukuk dışı olmakla birlikte, kurumsallaşma tanımına dahil edile- mez. 9 Metres ilişkisinde gizlilik vardır. Bu nedenle Türkiye metres ola- maz. Türkiye, düpedüz kumadır. Çünkü Avrupa Birliği tarafından açıktan açığa sömürülmektedir. Bu sömürü ilişkisinin gizli ve saklı bir yanı yoktur. Her şey insanlann gözü önünde ol- maktadır. Bu nedenle 'Türkiye AB'nin metresi oldu' başlığını kesinlikle kabul etmiyo- rum, bu benim görüşüm değildir. Bizim yani Türkiye'nin Avrupa Birli- ği ile olan ilişkisi toplumda kurumsal- laşmış bulunan insanlık ve hukuk dışı ilişki düzeni kumalıktır." Yüksek Yerilim Hatta Değerin, vazgeçebildiklerindir! ordincırtku ı yahoo.com CEDKOSESt OKTAY EKİNCİ Demiryollan ve 'Karşıdevrimciler'... Geçen 31 Mart "Dünya De- miryolu Çahşanlan Günü"ydü... Türkıye'dekı kutlamalar ne ya- zık ld "yerel seçimin" gölgesın- de kaldı; demiryolculanmızın seslenişlerini kamuoyu yeterın- ceduyamadı... Oysa seçimlerden önce Baş- bakan'ın 10. Yıl Marşımızdaki "demirağjar"la ilgili sözleri bır- kaç gün gündemden düşmemiş- ti... 22 Mart 2004 günü Kon- ya'daki halkın "haremlik-selam- nk" şeklinde bölünerek dinledi- ğı meydan konuşmasında; "de- mir ağlarla ördük dedfler.»" diye başlayıp devam etmişti; "ne ör- dünüz bugüne kadar laftan baş- ka, ama bak biz örüyoruz._" (Cumhunyet-23.03.2004) Bu sözlere tepki gösteren CHP O kadar ki Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi'nin en büyük hız- lı feribotlannda da aynı iki isim yaşatılıyor. Aslında sadece bu kadan bile, Başbakan'm bu ülkedeki "de- miryolu uygarhgma son vereıT bir siyasi süreçten geldiğini ka- nıtlamayayetiyor... Demiryollanna "yeter" denı- lip tek ulaşım seçeneğinin kara- yollanna bağlanmasını öngören ABD raporlannın uygulanmaya başlandığı Menderes'li yıllar, özellikle Istanbul'da da "otomo- bfl ve karayohı uğruna tarihi ken- tin yıtakügr dönem değil miydi? 12 Eylül 1980 darbesının ülke- ye mirası olan Turgut Özal dü- şüncesıne göre de tren demek za- ten "komünistfik" demekti ve bu Edirne Karaağaç tstasyonu "coşkuhı" vıllanndayken.. lıderiyle birlikte 10. Yıl Mar- şı"nın tarihsel anlamına duyarlı kesimler, hep bırlikte şu gerçeği yeniden ammsattılar: "Bugünbi- kTürkiye'deki demiryolu ağuun jüzde 9Q\ Atatürk döneminde w 1940'lara kadar kesintisiz sü- len cumhuriyet devrimi yıüarm- layapümışürJ" Ne var kı Başbakan da zaten '1950'lerden sonraki dönemi" iastediyor ve bir anlamda ken- dnden önceki tüm iktidarlarla ımdiki tepkicileri eş tutarak; Marş söylemekle yetinmeyip, apsaydnuz" diyordu... Bunakarşın, tarihsel gerçeğin; •Son 50 yıl gerçek Atatürkçüle- in değil, ülkede karşıdevrimin lal budak saldığı dönenıdir, bu ledenle 10. yıl marşımız garip akn~" şeklinde özetlenebilece- i bir açıklama ise medyada he- len hiç yer almıyordu... ifayran" okhıklan! Nitekim Başbakan, siyasal kö- ;enleriyle ilgili olarak da aynı .arşıdevrimin Türkiye'deki son anm yüzyılına damgasını vu- an iki önernli simge ismine öte- ten beri dört elle sanlıyor... Birincisi; hemen her firsatta; •Biz 1950'nin devamıyız,.." diyor e özellikle de "Adnan Mende- ts'e bağhnğmT sürekli yineli- /or... tkincisi de; "Turgut Özal ıayranhğmr yine her olanakta üle getiriyor ve gösteriyor. nedenle "oto-yolyerinedemiryo- lu" diyenler adeta vatan hainiy- dıL Suskun "cumhuriyetçiler" tşte şimdı, böylesıne "dışaba- ğjmhi* bir ulaşım politikasının ta- rihsel militanlanna "siyasal aşk- la" sanlan bir Başbakanın, de- miryollan için "Sizyapamadmız, biz yapacağK" demesı karşısın- da dilini yutan bir "cumhuriyet- çflik"(!) seçim sonuçlarım da be- lirlemişoluyor... 31 Mart günü seslerini duyu- ramayan Deminx)hı-lş, Liman- İş,BirkşıkTaşnıacıhkÇahşanla- n SendikasL demiryolu emekçi- lerinın dünya örgürü olan Uhıs- lararası l laşürma İşçileri Fede- rasyomı'yla birlikte yayımladık- lan ortak bildiride diyoriar ki: "Eski hatlann miryonlarca Euro üerehabiHteedilmesi hızb tren di- ye taruölrvor. Oysa bu yöntemk sadece özeDeştirmenin hızlandı- nlması amaçlanrvor \t maalesef TCDD bile elden çıkarülmak üzeredir».'' Evet... 10. Yıl Marşı elbette onurumuz, gururumuz... Ama bu marşın bir **devrim nostaljisi" olarak kalmasından 50 vıldır so- rumlu olanlann, "cumhuriyet devTİmcileriohnadıklan" açıkça söylenmediği sürece, demiryolu düşmanlan da "yapsaydmız'' di- yerek oylan toplayacaklardır... oekincia cumhuriyet.com.tr KÎM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakffi turk.net ÇÎZGtLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci a mynet.com HARBl SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MVSTAFA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 11 Nisan icwic.nuuntaz-arikan.com KORE KONUSUNDA ANLA$MAZLIK 19S1 'De 8U6ÛN,KOXE'D&Cİ KUVVerLEGİ KOMUTXHt (SENEGAL OOUGlAS AI&HUR, ABD BAÇKANI TRUMAN TAHAFINDAN SÖ- REVDEN AL*JDI. *V)C AieTHU&,Kİ1ZBY K&aE'NİN SÜ. NBYE PÜZBNLBOİ6İ £YL£Mİ OUHDUtiMUÇ, SOMGA DA S/NIZt Ot-UÇTUBAPJ 38. PA&ALBLİM Ö7ES/MS oes/Aj it-e/iLEHirşrî. BU SIRADA, Ç<N UALK CUM_ MJKİYETİ 8ÖL6ErE ASACEG SÖNDEBMEYE BAÇ- LADI. ONLAKtN rŞE A&ietŞMIYACAStfJI SANAU MAC A&THUR, TEPİKGİN OIAN TKUMAN'A &ÜVEN? CE VEKİf KUZEYE İL£RL£YİNCS,ÇİN'LE ÇATTŞTl!. SAVAŞtfiJ,6ÜNEYKOG£YI SAI/UA/MA AMACtNPAN ÇlKlP, SA K/NCALI S//B DOI&/M AUH&Mf GÖSEN TKUMAN, BSfCİ Ft/OZİN- Pe ISRA/Z BOEN MAC AentllK'A &ÖX£VP£H BL Ç£tCT//e/>, YBRİNE ' ' Ş Trummn GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP lider Kemal Derviş "Benden lider olmaz" demiş. Son- ra da bunun nedenlerini saymış kendisiyle yapılan bir röportajda. Sayın Derviş kendisini böyle değer- lendirdikten sonra bunu tartışma konusu yapmanın faydası da yok anlamı da... Ancak bundan sonra li- derlik sorununun gündemimize gireceği ve sık sık tartışma konusu olacağı da açıkça görünüyor hele CHP'nin yoğun biçimde konuşulduğu şu sıralarda. • • • Tarihimize baktığımızda "lider" bizim asla vazgeç- mediğimiz ve hatta onsuz yapamadığımız bir kurum adeta. "Lider" yaşantımızda hep olmuş. İyi olsun, kötü olsun bizi hep "lider" yönetmiş. Ülkeyi esenli- ğe, aydınhğa çıkaran, zenginlikler yaratan liderler çıktığı gibi ülkeyi felaketlere, çıkmazlara sürükleyen liderler de türemiştir. Hem ülke hem toplum olarak yazgılanmıza hep liderler egemen olmuşlardır. AB'ye çeyrek kala bile olsa bu gidişata bakılırsa "lider", ya- şamımızda hep var olacağa benzemektedir. • • • Bize göre "lider", bir grup içinde karar yetkisini elinde bulunduran, yönlendiren ve emreden kişidir; şeftir, önderdir. Grup sözcüğünden partiyi, örgütü, bir siyasi hareketi, ülkeyi, halkı da anlayabiliriz. Ka- tılımcılığın ve karar paylaşımının olmadığı, özünde bir kişinin karar verdiği, emrettiği veyönlendirdiği "lider- lik" konumunun demokrasiyle ne ölçüde bağdaştı- ğı da ortada. Son yerel seçimlerde bir kez daha gördük ki tüm yerel yönetici adaylannı belirleyenler liderler olmuş- tur. Siyasi parti örgütlerinin, üst yönetim kadroları- nın dahi adayları belirlemede en küçük payları olma- mıştır. 0 zaman yerel yöneticileri halk değil "lider" seçmiştir. Seçmen ise seçimlerde sadece gösterme- lik olarak yer almıştır. Her şeyde karar ve yetki sahi- bi "lider"; ama başarısızlıkta sorumlu asla lider de- ğildir. Onun sorumlusu ya örgüttür, ya belirlenen adaydır veya seçmendir. Kopenhag kriterleriyle en gelişmiş demokrasi bi- çimine ulaşmaya çalışırken hâlâ "lider"e bu bağım- lılığımız nedir? Hâlâ lider arayışı içinde olmamızın se- bebi nedir? • • • Nasıl siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez öğeleri ise, parti içi, kurum içi demokrasi de demok- rasinin vazgeçilmez öğesi olmak durumundadır. Hep merak etmişimdir. AB için koşul olan Kopenhag kri- terleri içinde niçin parti içi demokrasi yoktur? Böy- le bir kriter saptamanın abes olmasından mı? De- mokrasinin, özünde zaten var olması gerektiğinden mi? AB için müzakere takvimi beklerken bu eksikli- ğimizi neden göremiyoruz? llla onlar mı demeliler? Onlar dedikten sonra mı yapmalıyız? llla "lider" mi bunu öngörmeli? Medya olarak, yazarlar olarak de- mokrasi bilginleri olarak niçin sesimiz çıkmıyor? "Li- der"e bağımlılığımız ve tutkumuz bizi görmezliğe ve sessizliğe mi itiyor? Lider başarısız diye bas bas ba- ğıranlar çareyi lideri değiştirmekte görüyorlar. Hiç- bir zaman akıllanna parti içi demokrasi gelmiyor. • • • Mademki AB'nin kapısındayız, mademki Batı de- mokrasisini aynen kabul edeceğiz, 0 zaman "lider"e bağımlılığımızı, onatutkumuzu kaldırmalıyız. Batı'da "lider" ne ise bizde de o olmalı. Sadece yasalarla değil.. zihniyet değişikliği ile bunu yapmalıyız. Bizde de "liderlik" bütünleşme, işbirliği ve üstün verim el- de etme amaçlarıyla oluşmalıdır. "Lider" sadece 0 topluluğun düşüncelerini ve eğilimlerini en fazla tem- sil eden, girişilen işte etkinliği ve aktif katılımcılığı yüksek, toplumla bütünleşme yeteneği fazla ve en dikkat çekici,, ancak demokrat, paylaşımcı, hoşgö- rülü, saygılı, vazgeçilebilir, değiştirilebilir olmalıdır. Sıradışı olması da gerekmez. Sayın Derviş kendisi ile ilgili bir doğruyu tespit etmiş: "Benden lider olmaz" Keşke şunu da söylese idi: "Demokrasilerde lider olmaz." Tabii bizim anladı- ğımız anlamda "lider". scakiralp • hotmail.com Yazanmız Deniz Kavukçuoğlu'nun yazısı elimi- ze ulaşmadığından bu hafta yayımlayamıyoruz. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/Motorluta- şıtlarda sar- smtıyı en aza 2 indirmeyeya- 3 rayan düze- nek. 2/ Mü- zikte, eşit ol- mayan iki ses 6 arasında ku- lakla seçilebi- lecek en kü- çük aralık... Denizlerde yaşayan iki çenetli ve iri bedenli yumuşak- ça cinsi. 3/ Ürenin İcanda birikmesi so- nucu ortaya çıkan hastalık... tçine baş- 5 ka bir sıvı kanştınl- 6 mamış içki. 4/ Tok- makla vurularak ça- 8 lınan. daire biçimin- 9 de metal bir levhadan oluşan çalgı... Eski Mısrr'da güneştannsı. 5/Büyükpanayır... Yapılmış, gerçek- leşmiş iş. 6/ Bir rerik... En küçük sosyolojik birim. 7/Kabul etmeyerek geri çevirme... Tohumda emb- riyonu kaplayan etli bölüm. 8/ "Tann kabul etsin" anlamında kullamlan söz... Kitap getirmemiş pey- gamber. 9/ Motorlu taşıtlarda iç lastik. YUKAMDAN AŞAGIYA: 1/ Motorlu taşıtlann elektriğini sağlayan aygıt... Süprüntüleri alıp atmakta kullamlan saplı kap. 2/ İnci Aral'ın bir romanı... Osmanlı devletinde kadı- lara ve müderrislere verilen ad. 3/Yunan abecesin- de bir harf... Belirli bir iş ya da hizmeti başarabi- lecek güçteki en küçük askeri birlik. 4/Büyük ba- lıklann göğsüne yapışık olarak yaşayan küçük ba- lıklara \erilen ad... Niyobyum elementinin simge- si. 5/Küçükmağara... Dohnayapmak için hazırla- nan kanşım. 6/Kalın bükühnüş sicim... Tarla fare- si. II TevfikFikret'in, îstanbul'a lanetler yağdırdı- ğı ünlü şiiri... Tecrübe. 8/Teklif... Oyunda cezalı ço- cuk. 9/ Sayılan göstermek için kullamlan imlerden her biri... Geçirimsiz bir toprak cinsi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear