Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 NİSAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
J ^ U J_j 1. U 1 \ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
UYCARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
Birecik Barajı'nın sularında kalan Halfeti, 'yeniden doğuşun' umutları içinde
Fırat yine 'hür'kılacakHepimizi hüzne boğan o "veda"
günlerindeki bir Halfeti ziyaretımiz-
de, GAP mühendislennin "işte tam
burada su seviyesi dizlerinize ka-
dar yükselecek..." dedikleri yerde
durdum...
Tarihi caminin önünde, Fırat'ın
tam kıyısında...
Sular ayaklanma bile değmiyor;
ama, artık bır avluda değiî, adeta
"nhtımda" gibıyim...
Eğer, o mühendısin dediği gerçek-
leşseymiş, eskı, tonozlu dükkânlar
belki de şimdi birer "kayıkhane"
gibi olabilirlermiş... Gözümün önü-
ne Alanya'dakı Kale'nin altında bu-
lunan "Selçuklu Tershanesi" gelı-
yor... Tıpkı onun gıbı, suyla koyun
koyuna ve içı ıçe... Acaba, Halfe-
ti'nin de "yeni yaşamında" böyle-
si özgün ve kıyı karakterini değer-
lendıren mekânlar yaratılamaz
mı?...
'Fırat'ın huzurunda...'
"Yeni Halfeti" denen ve eskinin
güzelim uygarlık değerlenne hemen
hiç dönüp bakmadan davranmanın
en çarpıcı, en kişiliksiz ve en çırkın
ömeğıni oluşturan "Karaotlak"
yerleşmesini geçtıkten sonra. o muh-
teşem Fırat görüntüsünü armağan e-
den tepede durduk...
Arkadaşlar fotoğraf çektıler, ben
de bır kayaya çöndüm; "Fırat'ın
huzurunda" yazılması gerekenlen
bir karta karaladım...
Halfetı'de büyük yanlış yapılmış-
tı... Inanıyorum ki herkes pişman-
dı... Bağışlayacak olan ise sadece yi-
ne Fırat tı... Nitekim ışte aşağıda
Halfeti, yıne Fırat sayesinde yaşa-
mını sürdürüyor.. Hem de yeni
umutlarla ve hem de onca güzelim
kıyı dokusu ıle yalı mimansının gü-
zel örneklerini de baraj sulanna terk
ederek; ama kalan tüm zarafetı ve
görmüş geçırmışlığıyle...
Karta bunlann bendeki karşıhkla-
nnı yazdım... Kımi zaman "piş-
manlıklar" kahredici de olabılır. A-
ma onarmak, yeniden yaratmak, ye-
niden yaşatmak...
Uygarlık tarihi de bu değıl mıdir?..
..Ve Fırat, işte bu "yeniden yarat-
manın" binyıllardır anası, babası
her şeyı. Halfeti'yı de yaşamın bun-
dan sonraki umutlan ve kazanımla-
rıyla buluşturacak; tarih boyunca
"hür kıldığı" gıbı yann da aynı
"bereketini" buraya armağan ede-
TATLF VE BOL SULARIN GÜVENCESİNDE... - Halfetinin henüz sular altında kalmadığı günlerde, Fırat'ın belgeseli için çaüşan TRT eld-
bi çekinı yaparken (üstte, solda). Kıyı boyunca uzanan zümrüt bağlannı ve en bereketli sebze, meyve bahçelerini de sular altına terkeden şimdi-
ki Halfeti (üstte, sagda), Fırat'ın yarattığı tarihsel mimari, yine Fırat'ın koynunda ama bu kez eski komşularını özleyerek yaşayacak (altta).
cek...
Anadolu ile Mezapotamya'yı
yaşam bağlarıyla nasıl birleştir-
diyse, Halfeti'yi de aynı bağlann
en güzel halkalarından biri yapa-
cak...
Yeter kı Halfetıliler ve ilgili her-
kes, Fırat'ın sesını ve duygulannı
dınleyebilsinler... Zaten "bir duya-
bilseler", yine tüm geçmişı, bugü-
nü ve yannlannı eskisinden de çok
daha fazla ve yürekten sevebilecek-
ler...
'Anlamı'nın derlnllfll...
Fırat Halfeti'yi nasıl yeniden ya-
şatacak; nasıl yeni umutlarla dona-
tacak?
Bu sonınun yanıtı içın, bır arkada-
şım "önce sözcük köklerine ve an-
lamına bakalım..." dedi. Araştır-
dık.
Arapçadaki söylenişi" Al Furat";
Sümerce'de Bu - ra - nu ; Asurcada
Purattu; Süryanicede Perath; tngi-
lizcede Euphrates...
En eskisi olduğu için, Sümerce-
sinden hareket edip nerelere varaca-
ğımızı, bu konudaki onursal lideri-
miz Muazzez tlmiye Çığ'la konuş-
tuk.
"Bu - ra - nu" deyimi aslında Sü-
merden bile daha eski zamanlarda-
ki varlığı saptanan kültürlerden ge-
liyor... Irak'ta El Übeyt'de yapılan
son kazılarda ortaya çıkartılan Sü-
mer öncesi kültürlerden, Fırat'ın
dünyada insanı ilk "yerleşik düze-
ne" kavuşturan akarsu olduğu anla-
şılıyor... Nehre özel bir ismin veril-
miş olması bile bunun kanıtıdır...
Çünkü bu kadar eski bir akarsu
"adı"ba§kayok...
Arapçası için de Istanbul Üniver-
sitesi Edb. Fak. Arap Dilleri Ana Bi-
lim Dah'ndaki öğretim üyelerine
başvurduk. "Al Furaf'ın sözcük
anlamı; "Tatlı" ve "bol" su... An-
cak, buradaki "tatlı", "çok tatlı, şi-
rin, bal gibi" demek... "BoP da;
"çok bol, bereketli, tükenmeyen,
sürekli çoğalan" gibi anlaşılması
gereken bir bolluğun karşılığı..
Ana Bilim Dalı Başkanf nın "so-
yadı"nın da "Furat" olması, bu
araştırmada en heyecan verici rast-
lantı oldu. Prof.Dr. Ahmet Suphi
FURATın eklediklenne göre, Fı-
rat'ın tathlığı ve bolluğunun çok
önemli bir nedeni daha var.
Arapçada her sözcüğün kök aldı-
ğı deyimler, bu gibi meraklar için
yol göstencı de oluyor... "Furat"
da "Ferete" kökünden gelıyor.
Ferete ıse "hür yaşamak", "hür
yaşamayı sağlamak", "hür kıl-
mak" vb. gibi anlamlar taşıyor.
(Acaba, Tngilizcedeki "fre-
edom"="özgürlük" sözcüğünün
de Ortadoğu dillerinden gelen kö-
keni gibi olabilir mi? )
O halde Fırat, yani dünyanın en
eski "insan yerleşimlerine" neden
olan, bu nedenle en eski "özel isim
konulmuş" akarsuyu sayılabilecek
bu büyük bereket kaynağı, bal gibi
tatlı ve sürekli çoğalan sulanyla,
kendisine sığınanlan "hür kılan"
bir büyüklüğün adı...
'Carlban bir maflrur'
Nitekim işte Halfeti'yi bile tüm
"gariban mağrurluğu"yla yeniden
kucaklıyor... Yaşamını yıtırdi deni-
len bır anda daha da çoğalan sulany-
la en tatlı iklıminı ve en şefkatli su-
lannı ona armağan ederek bu güzel
yerleşmeyi tüm GAP bölgesinin bel-
ki de "en gizemli tarih, kültür ve
turizm merkezi" yapmak istiyor...
Halfeti Kaymakamlığı da işte bu
isteği fark ederek kollan ilk sıvayan-
lar arasında... Örneğin, bölgenin ef-
sanevı çıçeğı "siyah gül" adını ta-
şıyan bir tekneyle, aynı vadideki
başta ünlü Rumkale olmak üzere
"uygarlıklara geziler" başlamış...
Halfetıliler, konuklannı ağn-lamak
için kendilerine düşeni yapmaya ha-
zırlarama devletin de desteğini bek-
liyorlar... Gaziantepli mimarlar, ay-
dınlar ve sanatçılar da Halfeti'yi yal-
nız bırakmamak için geziler ve kül-
türel etkinlıkler düzenliyorlar...
Siz de ne yapıp edin, bir an önce
Halfeti'yle buluşun ve "Fırat'ın
huzuruna" çıkarak, onun tüm düş-
lennızi gerçek kılabilecek büyüldü-
ğünü kutlayın, insanhk adma teşek-
kür edin...
21. Uluslararası Ankara Müzik Festivali 16 ülkeden 600 sanatçıyı ağırlıyor
Müzik keyfine dans coşkusu kanşacak
'Piyanist' filmindeki sihirli ellerin gerçek sahibi
Janusz Olejniczak 8 Nisan'da konser verecek.
NİHAT AKKAYA
16 ülkeden 600 sanatçıyı ağırlayacak
olan 21. Uluslararası Ankara Müzik Fes-
tivali, 4-30 Nisan tarihleri arasında ger-
çekleştirilecek.
Festivali düzenleyen Sevda-Cenap And
Müzik Vakfı Koordinatörü Elif Başman,
çoksesli müziğin Türkiye'de tamnması ve
benimsenmesi amacıyla düzenlenen festı-
valin dünya, bilet fiyatlannın ise Ankara
standartlannda olduğunu söylüyor. Baş-
man, "Bu festival son on yıldır A\Tupa
festivaller üyesi olup cumhurbaşkanı-
nın korumasında gerçekle-
şir. Uluslararası isimlerin
başkente getirilmesi çok
maliyetli bir şey. Ama biz
her yıl biraz daha deneyim
kazanarak 21. festivale ka-
dar geldik" diyor. Bu arada,
Türkiye'nin ikinci, Anka-
ra'nın ise birinci büyük kon-
ser salonu olan MEB Şûra Sa-
lonu'nun teknik yetersizlikle-
rinin giderilmesi için düzenle-
nen koltuk kampanyası da sü-
rüyor.
Cumhurbaşkanhğı Senfo-
ni Orkestrası ile Devlet Çok-
sesli Korosu'nun konseriyle 5
Nısan Pazartesi akşamı başla-
yacak olan festival, 30 Ni-
san'da Ukrayna Senfoni Orkestrası'nın
konseriyle sona erecek. Festivalde çocuk-
lar için de bir etkinlik düzenlendi. 23 Ni-
san'da, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-
ramı nedeniyle Ispanya Dans Tiyatrosu
bir gösteri yapacak.
Sürprlz sanatçı Janusz Olejniczak
Festivalin bu yılki sürpriz konuğu ise Ja-
nusz Olejniczak. 'Piyanist' filmindeki si-
hirli ellerin gerçek sahibi, 'Uluslararası
Chopin Piyano Yarışması' ödüllü Olej-
niczak, 8 Nisan'da Ankaralı sanatseverler-
le buluşacak. Chopin yorumlannın yanı
sıra çağdaş müziğe de repertuvannda bü-
yük yer veren Olejniczak, caz müzığine
olan ilgisini ise 2002 'de triosuyla birlikte
verdiği caz konserinde kanıtlamış.
Günümüzün en başanlı Alman korolan
arasında yer alan, çeşitli dönemlerden bes-
tecilerin yapıtlannı. yapıtın döneminı yan-
sıtan stil ve atmosfer içinde seslendiren I
Vocalisti'nin Hans-Joachim Lustig yö-
netimindeki konseri 10 Nisan Cumartesi
akşamı MEB Şûra Salonu'nda.
ladanza Dans Tıyatros
11 Nisan akşamı Bilkent Akademik Sen-
foni Orkestrası, Rengim Gökmen yöneti-
mindeki, Türk bestecilerin yapıtlanndan
oluşan konserinde genç ve parlak besteci-
lerimizden Mahir Cetiz'in yanında Say-
gun ve Tüzün gibi önemli Türk bestecile-
rinin yapıtlannı da seslendırecek.
Türkiye'yi Avrupa'da başanyla temsil e-
den piyanist Ufuk-Bahar Dördüncü kar-
deşler, Cenevre Vurmalı Sazlar İkilisi ıle
17 Nisan Cumartesi akşamı buluşacak. Ül-
kelerinden geniş bir çalgı takımıyla gele-
cek Cenevreli ikili ile Dördüncü kardeşle-
rin bu ortak dinletisi çağdaş müzikte yep-
yeni sesler duymamızı sağlayacak.
24 Nisan Cumartesi akşamı yapılacak
21. Yüzyıl Bale Yıldızları gösterisinde
Avrupalı, Rus ve Türk, farklı kültürlerin
dansçılan, yine farklı bestecilerin farklı
müzikleri eşliğınde 'uluslararası1
festival
için bir arada dans edecekler.
Oğluyla birlllcte çalacak
Gülsin Onay, ızleyicisinin karşısına 20
Nısan Salı akşamı oğlu Erkin
Onay ile çıkacak. Erkin Onay son
zamanlarda sıklaşan solo konserle-
nyle dıkkatleri üzerine çekmeyi
başarmış. halen Prof. Suna
Kan'ın öğrencisi olarak yükse-
köğretimini sürdüren bir yetenek.
Flütçü Manuel Casel ile gita-
rist Carlos Bernal, 27 Nisan ak-
şamı ustahklannı sergileyecekle-
ri konserde, Güney Amerika mü-
ziğinden seçme yapıtlar sunacak-
lar.
Arjantin tangosunvın günumüz-
deki sayılı bandoneon ustalann-
dan Juan Jose Mosalini ve Bü-
yük Tango Orkestrası ise 25 Ni-
san akşamı verecekleri konserde
Astor Piazzola'dan L. Bernste-
in'a birçok tanınmış bestecinin yapıtını
seslendirecekJer.
Müzikseverler ayrıca, Barcelona Gu-
itar Quartet, Al Di Meola World Sinfo-
nia, Artifact. Les Solistes Français Oda
Orkestrası, orkestraîmodern, Chi-
co&The Gypsies, I Solisti Aquilani Oda
Orkestrası, Milla Edelman, Laterna
Magica Dans Tiyatrosu, Arcaladanza
Dans Tiyatrosu, Triology, Dave Young
Quintet ve Ukrayna Senfoni Orkestra-
sı'nı izleme olanağı bulacaklar.
(Bılgi: 0312-466 44 27/Jilet: Biletvc)
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
'Salı Ziyapetlepi
1
, ya da
Kiiçiik Faşizmlerin Sonu...
Uzun zamandır Tiyatrokare'de sergilenmekte
olan "Salı Ziyaretleri"n\ (özgün adıyla "VisitingMr.
Green"), ancak geçen pazartesi akşamı izleme
olanağını bulabildim. Jeff Baron'ın yazdığı oyun,
Nedim Saban'ın usta rejisiyle sergileniyor. Erol
Keskin ve Yıldıray Şahinler somut bir oyunu oy-
namanın yanı sıra seyircilere "işte, tiyatro budur!"
dedirten biryetkinliği temsil ediyorlar. Erol Keskin
ise tüm oyunuyla, günlük dilimizde çok kullandı-
ğımız "yıllann birikimi" deyişinin ne anlama gel-
diğini, böyle bir birikimin sanatta ne kadar değer-
li olduğunu açık seçik ortaya koyuyor. Bu arada
Duygu Sağıroğlu'nun nefis sahne tasarımının
"Salı Ziyaretleri"n\ tiyatro kılmaktaki başarısını da
özellikle belirtmek gerekiyor.
Geçen haftaki "Tiyatro ve İnsan" başhklı yazı-
ma şu cümlelerle başlamıştım: "Şimdiye kadar
çok sorulmuştur insanın tiyatroda ne aradığı, ne-
yi aradığı. Bu soruya belki de bir başka soruyla ya-
nıt vermek, daha açıklayıcı olabilir: Tıyatronun ta-
rihi boyunca insan tiyatroda insandan, yanikendi-
sinden başka bir şey aramış mıdır." "Salı Ziyaret-
leri"n\ bu yazının çıkışından hemen sonra gör-
mem, ilginç bir rastlantı oldu; daha önce görmüş
olsaydım, yazımdaki örneklerin arasına hiç kuş-
kusuz bu oyunu da katardım. Çünkü "Salı Ziya-
retleri" de katıksız bir insan arayışını dile getiren
bir oyun. Bu oyunda insan, topluma egemen tür-
lü bağnazlıklann acımasız ağlan arasında aranıyor.
New York'ta yalnız başına yaşayan, 86 yaşındaki
Yahudi kökenli Mr. Green, dininin kurallarına as-
lında her dinin amacının insanı daha bir insanca
kılmak olduğunu unutacak kadar bağnaz bir kör-
leşmeyle bağlı bir Rus göçmeni. Bu anlayış, onu
insanlan sevmekyerine, Yahudi olmayan bir Ame-
rikalıyla evlenen kızını reddetme noktasına kadar
götürmüş.
Arabasıylayaptığı kaza sonucu Mr. Green'in ha-
fif yaralanmasına neden olan ve bu yüzden mah-
keme tarafından üç ay boyunca her salı Mr. Gre-
en'i ziyaret edip onun ihtiyaçlanyla ilgilenme 'ce-
zasına' çarptırılan genç Ross ise dışlanmanın acı-
larını Yahudiliğinden ötürü değil, eşcinsel oluşun-
dan ötürü çeken biri. Ona evlenmeden söz açan
Mr. Green'e eşcinselliğini açıklamasıyla birlikte
başlayan süreç, başlangıçta bu bağlamda pek u-
mut vermez gibi gözükmesine karşın, oyunun akı-
şı içerisinde insanı insandan koparan, insanlığın-
dan eden bağnazlıklardan, insanı her şeyden ön-
ce insan oluşu nedeniyle kabullenmeye götüren
bir yola dönüşüyor.
Ross'un, insanların neden salt kendilerinin se-
çimi olmayan konumlar nedeniyle başkalarınca
mahkûm edildikleri yolundaki sorusu, aynı zaman-
da bu oyundan kaynaklanan ve her türlü faşizmin
temeline atıfta bulunan bir saptama niteliğinde.
Oyunun yazan Jeff Baron, Yahudi soykınmını
artık alışılmış bir klişe gibi kullanmaktan dikkatle
kaçınmış. Ross'un ağzından, Hrtler'in ölüm kamp-
larında yalnız Yahudilerin değil, fakat eşcinselle-
rin de yok edildiklerinin dile getirilmesi, olup biten-
leri yalnızca ırk aynmıyla sınırtandtımanın ötesine
geçip, her devirde varolmuş toplumsal cinsiyet
aynmına uzanan bir tavır niteliğini kazanıyor. Bu
yapısıyla "Salı Ziyaretleri", son derece politik bir
oyun.
ikinci perde boyunca gence karşı takındığı ka-
tı tutumdan vazgeçmeye başlayan Mr. Green, bu
yolla bir zamanlar kızına takındığı tutumu da yu-
muşatmaya başlıyor. Zaten insanı arayış ve ona
yeniden vanş noktaları da bu yumuşama süreci-
ne koşut olarak gelişiyor.
Oyunun bütününe müthiş bir denge egemen.
Gerek rejide, gerekse oyunculann üsluplarında
her türlü aşırılıktan, abartıdan dikkatle kaçınılmış.
Bu denge, bıçak sırtında sayılabilecek kimi konu-
ların seyirciye sıradan bir anlatımla değil, ama dü-
şünmeye kışkırtan nedenler olarak geçmesini sağ-
lıyor.
Bazı eleştiri yazılannda övgü niteliğinde olmak
üzere kullanılan "hoşgörü" sözcüğünü ben bilinç-
li olarak kullanmayacağım; çünkü hoşgörü, aslın-
da "hoş görülmemesi" gereken bir durumu bağış-
lamak gibi bir anlam içeriyor. Oysa "Salı Ziyaret-
leri"ndek\ insan arayışı, bağışlanması değil, fakat
anlaşılması gereken durumları içeriyor!
e-posta: ahmetcemalw superonline.com
acem20 < hotmail.com
Koç Üniversitesi Dans Festivali
• Kültür Servisi - Bu yıl üçüncüsü
düzenlenen Koç Üniversitesi Dans Festivali,
bugün Rumelıfeneri Kampusu Sevgi Gönül
Oditoryumu'nda yapılacak. Koç Üniversitesi
Dans Kulübü'nün düzenlediği festivalin bu
yılki konusu 'Akdeniz' olarak belirlendi.
Sloganı 'Köklerinize Geri Dönün' olan
festivale îstanbul'dan birçok üniversitenin dans
kulüpleri katılıyor. Sabah saatlerinde
başlayacak festival, akşam saat 19.00'da
yapılacak olan dans gösterisiyle son bulacak.
(0 212 338 16 90)
IVlavi Müzik Geceleri'
• Kültür Servisi - Efsane dörtlü Depeche
Mode'un 24 yıllık kla\yecisi Andy Fletcher
DJ seti ve dâhice keşfi 'Clienf ikilisiyle yann
ve 3 Nisan günü Babylon'da 'Mavi Müziİc
Geceleri'nin konuğu olacak. Dijital dünyanın
en gelişmiş teknikJerini melodiler, keskin
'elektro' ve geleneksel şarkı yazarlığıyla
bütünleştiren Client, tarzına 'porno pop' adını
veriyor. Özellikle Avrupa'da büyük yankı
uyandıran ikili, mekanik 'beat'ler, süslü
tuşlular, 'kirli' ama yine de saf melodiler
üzerine giydirdiği bıkkın vokallerle retro
elektroyu yaşatıyor. Konserlerin başlama
saatı 23.00. (0 212 292 73 68)
BUGÜN
• BABYLON da 21.30'da Riccardo Tesi &
Bandtitalianan ve 23.00te Yannistan &
Friends konserleri. (0 212 292 73 68)
• tFSAK'da 19.30'da 'Saydam' dalında
düzenlenen 'doğa' konulu 'A>in
Yarışması'. Seçici: Yalçın Savuran.
(0 212 292 42 01) -