17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9MART2004SALI + CUMHURİYET SAYFA DİZt Gülen'in kasetlerinin ortaya çıkmasının ardından Fethullahçılann hoşgörü dönemi bitti, saldın dönemi başladı Türkiyekandınldığını anladı Statar A ^ A. Basuıda yenüan haberlerle Gülen'in maskesi düştü. ti Kırca vasıtasıylaatv'den ba- sılan düğme, Fethullah Gü- len ve cemaatinın çok yük- seklerden yere çakılması anlamınday- dı. Kasette "Devtetin giztice ete geçi- rflmesi" yayımlandıkça düşüş süratle- niyordu. Ekrana bağlanan Fethullah- çılar panik içindeydi. 18 Haziran 1999 gecesi, Fethullahçılar için kâbus dolu uzun bir geceydi. atv'nin yayını bit- mek bilmiyordu. Ana Haber'den son- ra aynı konu Siyaset Meydanı prog- rammda da geç saatlere kadar işlen- mişti. Ali Kırca o akşam, "yannçıka- cak" Sabah gazetesini de ekranlardan göstermişti. Sabah gazetesinin birin- cı sayfasında yayımlanan "Maske Düş- tü" manşeti dikkat çekiciydı. Göbek- ten Fethullah Gülen'in büyük bir res- mi yayımlanmıştı Ertesi gün sadece Sabah "ta değil, bütün gazetelerde Fethullah Gülen ha- berlen vardı. Evlerde. sokaklarda. kah- velerde, ışyerlerinde değişik yorum- Fethullah Giüen'in Seriıveni HİKMET ÇETİNKAYA lar gün boyu sürecekti. Bazılan, "na- sıl oinpda" Fethullah Gülen'in üzen- ne gidılebildığine şaşacaktı. Sabah ga- zetesi, "Maske Düştü" manşetının al- tına şunlan yazmıştı: "Fethullah Gü- len'in devleti ete geçirmek için nasıl ta- layye yapılacağını anlattığı kaseti or- taya çiktL" Alt alta verilen spotlarda, kasetten önemlı sözler yer almıştı. ir dönemin "hoşgörü abidesi" Fethullah Gülen, artık Erbakan'dan da gerici, PKK'den de tehlikeli bir adamdı. "Hocaefendi"liği yok olup gitmişti bu kargaşa döneminde. Hatta "Hoca"hğı bile kurtaramamış, çoluk çocuğun diline "Fethullah" diye düşmüştü. Bu büyük bir hezimetti. Herkesi aldatan, sinsi faaliyetler gösteren, ikiyüzlü, asla güvenilmez cemaat portresi çizilmiş ve bu imaj yaygınlaşmıştı. • "Müslümanlann beDi bir nokta- ya ve krvama gelecekleri ana kadar bu şekilde hizmete devam etmeleri şart- ür. Huruç diyebilecegim çdaşlar ya- parlarsa dünya Cezayir'deki gibi baş- lannı ezer." • "Bir yanhşhk falso yaraür. Ve bu falsoyla yediğimiz maglubiyeti telafi edemeyiz. Bu defa onlar sizi ktskrvrak derderst edeler, bir daha da beünizi doğnıltmamza firsat vermezkr. Ha- fazanallah." Yaklaşık 15 gün sürecek bir kâbus, Fethullah Gülen ve cemaatinin üstü- ne adeta çöreklenmişti. Her gün, bir önceki günden beterdi. Bütün gazete- ler ve televizyonlar bu işin peşindey- di. Fethullah Gülen'in DemireTi, "ge- ri zekâh" yerine koyan sözlen, CHP ve DSP'ye "canlan cehenneme" de- OKULLARDA 'ATATÜRK TAKIYYEClLİĞt' Şeriat düzenine ulaşmak için müritlere öneriler T" ütfî KaleB'nın Alev / Yaymlan'ndan çıkan "İrtica ve * J ABD Kekacında Türkiye'' kitabında Fethullah Gülen'in rejim için tehlike olduğunu belirtiliyordu. Kitaptan bazı bölumler şöyle: "tki tür düşman vardır. Birisinin düşmanlığı açık ve ortadadır Siz onu görür. ona göre önleminizı alırsınız. Diğerinin düşmanlığı ise gizlidir; onu görmeniz olanaksızdır. Takıyye yapar. dost görünür Ve siz onun gerçek bir düşman olduğunu görünceye dek çogu zaman iş işten geçmiş olur. Fethuflah Gülen. sergilediği söz ve eylemleriyle bu ülke için ikinci tür düşman görüntüsü vermektedir Üstadı Bedıüzzaman Said-i Kürdi/Nursi'nin has ardılı olarak onun amacını hayata geçirmek için en tehlikeli düşman konumundadır. Gülen'e göre, herkesin özgürce yaşadığı bu laik Cumhunyet düzeni kötüdür; onu yıkıncaya dek, kendisini gizleyip ondan korunması gerekmektedır. Ama Gülen Hoca'nın söz ve eylemlerine baktığımızda, gördüğümüz va tanıdığunız Gülen Hoca, laik demokratık Cumhuriyet düzeninde yaşamayı yeğleyen büyük çoğunluğa zarar vermek ve kendı düşüncesini, inancını, idealinı, özlem duyduğu şeriat düzenini hayata geçirmek için yola çıkan, örgütlenen, hedefe giderken kendini gizleme gereği duyan, yani takıyye yapan, ikiyüzlü davranan biridir. Zavallı ülke' nltelemesl Gülen, Ankara DGM Başsavcıhğı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde değerlendirilen kitaplannda, kuımak istediğı şeriat düzenine ulaşmak için müritlerine çeşitli önerilerde bulunuyor. "Buhranlar Anafonmda tnsanlar" adlı kitabuıda ülkeyı zavallı olarak nitelendirip bugünkü nesilleri/kuşaklan umursamazhkla suçlayan Gülen, yakınmasını şöyle dile getiriyor: "An zavalh vatan, yıDar yıh kaygısız evlatlannın şuursuz ve düşüncesiz davraruşlanndan meydana gelen bu kadar musibetle inim inim inlerken; düşmanca tavırlarla bu kadar hırpalandıktan: canhıraş feryatlarla bu kadar sızlandıktan sonra, bugünkü nesiDerden de aynı umursamazhğı nu görecektin." Gülen, -Ölçü veya Yoldaki Işıklar" adlı kitabında da tasarladığı şeriat düzeninin kurulmaması dunimunda çekilen acılann boşa gideceğini bebrterek şöyle diyor: "Bu umumi çalkalanma ve tekevvünden (meydana gehşten) münkariz olmayan (tükenip bitmiş. arkası gelmeyen) miOet, payına düşeni alacak ve yeni bir dünya kuracaktr. Ya bütün bu buhranlardan (bunahmlardan) sonra bir idrak (anlayış) ve izanla (kavrayışla) kurulmasını tasariadığımız dünyayı kuracak ve huzura ereceğiz t n ı bir kısım küçük hesap ve çıkarlar uğruna, çekilen binlerce ısnrabı semeresiz (meyvesiz, verimsiz) ve boş kılacak bir anJayış ve davranışla gerisin geriye gideceğiz. Ö>'leyse siyasi ve gayri siyasi bütün grupiar için vahy-i münzelin âlem şümul (tüm dünyayı kaplayan Kuran) davetini icabetten (kabulden) başka ne çare. ne de makul (uygun) bir mesnet (dayanak) kalmadığı çağnsıyla insanımıza sesleniyoruz: Hepiniz toptan Aflahm ipine sanhn!" 'Fethullah Gülenin gücü rejlm lcln tehllkedlr' Fethullah Gülen'in emrinde 350 trilyon lira var. 1998'in 27 Martı'nda bir dolar 240 bin liraydı Buna göre 350 tnlyon lira yaklaşık olarak 1.5 milyar dolar yapmaktadır. 2003 Şub'atı'nda 1 dolar 1.650.000 TL. olduğuna ve o tarihten bu yana serveün daha da artmış olacağına göre, var olan servetin katnlyonlarla ifade edilmesı doğal hale gelmektedir. -1998 yıh ıtibanyla 103 oîaılu, 460 dershanesi. 500 yurdu ve binlerce Işıkevi var Sadece Türki cumhuriyetlerde 126 lise ve 6 üniversitesı var Balkanlar. Avrupa ve Avustrah/a'yı da kattığımızda okul sayısı 300'ü aşıyor. Fethullah Gülen'e ait 90 vakıf, aralannda sözde faızsiz bankacılık yaptığını iddıa eden Asya Finans'ın da olduğu 211 şirket, Zaman gazetesi, Samanyolu TV. Cihan Haber Ajansı. 14 dergi ıle 2 radyo var. Gruba ait okullarda yerli ve yabancı 3700 civannda öğretmen. 40 bin öğrenci var. Öğretrnenlere 1500 dolar maaş ödenıyor. Öğrenciler. 500'ün üzerinde yurt ile bin civanndaki Işıkevleri'nde kalıyor. Asıl ticari faaliyetler buralardâ yürütülüyor. Okullara Atatürk resmi asılarak takıyye yapılıyor. Yurtlardaki faahyetlerle çocuklann beyinleri yıkanıyor. Fethullah Gülen, dünyada îslamiyetin önderi olacağına inandınlarak Hıristiyan âleminin dini lideri Papa ile görüştürülmüştür. Bu çok boyutlu bir senaryonun parçasıdır Türkiye genelinde toplam 441 özel liseden 200 kadanrun Gülen'in liderliğindeki Nur cemaarine ait oldugu öğrenildi. Okullar, farklı kurucular ve şirketler tarafından farklı adresler göstenlerek açılıyor. Özellikle 'yatılı' olan bu kurumlarda kız ve erkek öğrenciler ayn sınıflar veya okullarda eğiüm görüyor. Daha önceki yıllarda MGK'nin gündemıne gelen yurtiçi ve vıırdışındaki bu okullann kuruluş belgelennde Gülen" ın ısmı hiçbir şekilde geçmiyor. Ancak Gülen, diploma törenlerine karılarak gölgesınin bu kurumlar üzennde olduğunu hissettiriyor Kesintisiz sekiz yıllık eğıtim yasasıyla birlikte ortaokullannı ilköğretim okullanna dönüştüren ve yeni ilköğretim okullan açmaya başlayan Nur cemaatinin, deraekler ve şirketler aracılığıyla kurduğu dershane ağı da bulunuyor Bu ağ, devletin eğıtim hizmeti götürmede zorlandığı bölgeleri içine alıyor. En tarunanı FEM olan bu dershanelerde, yoksul çocuklara parasız hizmet veriliyor. Milli Eğıtim Bakanlığı, bu okullan diğer tarikat okullanyla birlikte sıkı takibe aldı. Ancak, bu okullarda 'Atatürk takrvyeciüği' yapıldığı için bu- şey bulamadı. Üst düzey bir yetkili, bu okullarda her türlu eğıhm- oğretim hizmetinin mevuzata uygun olarak yürütülmesinin. Bakanlığı "ın elıni kolunu bağladığını söyledi." HAK VOLÜNPA Karikatür MUSA KART FETHULLAH CÜLEN KENDİNİ ANLATIYOR 'Cihadhuzurungarantisidir'T~\ ir belde halkı zulüm ve ışkence r £ altında inlerken. zayıflar, JLJ kadmlar ve çocuklar orada dua dua kurtuluş talep ederken, Kur'an mümine. kendisine yakışan da\Tanışı ve izzete giden yola şöyle talim etmektedir "Size ne ohıyor da, 'Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından bize bir veli - (dayanak) gönder, katuıdan bize bir yardımcı lütfet'diyenzayrfdüşmüş, (güçten, kuvvetten kesilmiş) erkekkr, kadın ve çocuklar uğnında \e Aflah yohında savaşmrv'orsunuz?*' (Nisa. 4'75) Bu nasıl bir duadır ki, bu dua kendi yurt ve vııvalanndan çıkanlmak içm yapılmaktadır. Zira orada Müslümanlar zayıf düşmüştür. Hakkın kuvveti kesilmiş, parya muamelesi görmektedirler. Halbuki o vatan, onlann vatanıdır O yurt ve yuvalar, onlara aittir. Buna rağmen, oradan çıkanlmak isteniyorlar. Işte bu, bir mezellet ve bir meskenettir. Ve işte bu, bir el-etek öpmektir. Tablo bu iken, durum bu feci manzarayı sergilerken, Kur"an-ı Kenm: "Ne oluyor Id, siz hâlâ daha Allah yohında cihad yapnuyorsunuz?" diyerek muhatabı olan mümıni sarsmakta ve ona tevbihler üstüne tevbihler yağdmnaktadır. Biz, hakka sahip ve arka çıkamadık. Kur'an'a yardım edemedik; dünyanın dört bir yanmda, onun ba\Taklaşması için gayret göstermedik. Maalesef, bugün topyekün bir tslanı cemaati olarak böylesine sefil, böylesine perişan ve böylesine sergerdanız. Sankı bütün çareler yok olmuş da, bizler yapayahıız ve çaresiz kalmışız gıbi bir durum sergilemekteyiz. Ama, hayır hayır! Mümin için, kendi sayinden ve kendi gayretinin getirdiği semereden başka bir şey yoktur. Görülüyor ki, ister içten içe kokuşmanın hasıl edeceği huzursuzluk, ister dahili anarşi ve terörün getirdiği kaos, ister dıştan gelen tecavüzlerin doğurduğu ızdırap ve sıkmtı ve isterse Müslümanlara anz olan daha başka dertler, evet, her türlü meselenin halledilmesi için tek bir çare vardır. O da, maddi-manevi cihad yapmaktır. Kısaca cihad, bizim dahili ve harici huzur ve sükunumuzun yegâne garantisidir. FethullahGükn 'itt "İ-lâ-yiKdimetuBahveya Cihad"kitabından ahnmışâr. yişi bile bulunup çıkanlmıştı. Gazetelerde Fethullah Gülen'in ger- çek yüzünü ortaya koyan ve ipligini pa- zara çıkaran diziler başlamışh. Çoğu yazar. -aklanJdığını'" ıtiraf et- tı. RaufTamerın yazısı, bu konuda en ilgı çeken yazıydı. "Şimdi kendimizi aldarılnııs, kan- dınlmış insanlar olarak görüyoruz. Ne fena bir dırygu bu. Nihai hedefe ulaşmak için demek ki, Şe\b Yılmaz'dan bir farla yok- muş onun. Kaseti dinlevince işte bu dm-gulara kapıkhk- Ve adeta çakidık- Bizi kahreden şey; sadece kandıntamş olmak. Çünkü 75 yıklan beri, Türki- ye hiç bu kadar kandmbnadL" (20 Ha- ziran) FP lllerin olava tepklsl FP'lilenn bu olava tepkısı hiç şüp- hesiz "Oh obun!_" cümlelenyle baş- lıyordu. Onlara göre Fethullah Gülen böyle bir muameleye müstahaktı. O adamın kendilen aleyhinde yaptıkla- nnın yanında bu yapılanlar az biley- di. Şimdi kol kola, el ele olduğu ve bir- lıkte RP aleyhine atıp tuttuğu çevTeler bırakıvermışti Fethullah Hoca">ı. Ön- ce RP'yi haklamışlar, RP kapatıldık- tan bir yıl sonra da "işbirlikçi" Fethul- lah'ı harcamışlardı. "Daha beter ol- sun!.." dıyenler çoktu. Fakat tabanlan böyle düşünse de ka- set olayı patlak vennce. RP ve diğer dini kesimler "Fethullahçılann yap- Oklannıyapmamışlar-dı ve Fethullah Gülen ile cemaatine partı ve basın ola- rak sahip çıkmışlardı. llk günlerin şaş- kınlığını atlatmaya çalışan Zaman ga- zetesi ve yazarlan, "hiçsevmedikleri'' Akit'ın, "asla beğenınedilderi" Milli Gazete'nin ve Yeni Şafak'ın kendile- nni destekleyen manşetlenni görünce utandılar, yerin dıbıne geçtilerama.. bir yandan da rahatladılar "Biz onlara çok kötuiük yaprık. ama onlar bize sa- hip çıkülar. gerçek dostianmız onlar- nuş" duygusuna kapıldılar. tslamcı ga- zetelennyönetıcilennetelefonlaraçıp "teşekkür ettüer", "Hakkmızı helal edin" itıraflan yaptılar, "Allah razı o^ sun" dıye dua ettıler. Ferhat Banş ile diğer Zaman gaze- tesi yazarlan, "kampanyayi başlatan- lann" ve "kartel medvasının" ipligini pazara çıkaran yazılar yazmaya başla- dılar. "Hoşgörü dönemi" artık sona ermışti, "saklın" dönemi başlamıştı. Ali Kırca'run geçmişte devleti yıkmak için çalışan bir militan olduğu açıklan- dı. tsmetSoiakda öyleydı. Zaman ga- zetesi nıhayet "Akit gazetesi gibi" ol- muş ve karşı saldınya geçmişti. Bu kampanyanın arkasında komünıstler, solcular, dınsizler, Aydınhkçılar, 68 kuşağı, ateistler. Çıçek Bar'da laikligi kurtaranlar vardı. FP tabanı sevinerek-acıyarak bu olaylan izlerken FP yönetimi de Gü- len ve cemaatine sahip çıktı. FP'li mıl- leuekili Bülent Armç, "eteştirKİiçin- de" ilginç bir açıklama yaptı. "Fethnl- lah Gülen bugüne kadar bütün konuş- malannda rejim konusunda, de\1et ko- nusunda ve Atatürk konusunda hiçbir aykın söz ve davranışa sahip otanamış- tır. Hatta bu tavuian ve düşünceleri sebebrv le çoğu zaman dindarkesimler- de de tenkit edilmiştir. Belki başkalan için söylenebilecek sözterin Sayın Gü- len için söylenmesi bana göre talihsiz- liktir. Ama bu konudald en ryi değer- lendirme>i sanrvorum onu yıüardan beri taruyan kamuoyıı yapacakür." Bu dönemde Fethullahçılan en çok üzen, onlan adeta çıldırtan olaylann ba- şında "Hocaefendi" unvanının artık yok olması geliyordu. Şimdi gazete ve televizyonlarda "fntursuzca", "perva- sızca" bir üslupla "Fethullah" diye hi- tap ediliyordu. "FethuDah şokn", 'Fet- hullah firavun gibi", "Fethuflah impa- ratorluğu". "Fethullah melek yüzlü şeytan" gibi ıbareler yazılıp söylen- dıkçe, sokaklardaki insanlar da "Fet- hullah" diye "uluorta" konuştukça kahroluyorlardı. Fırtına nihayet dlnlvor Yaklaşık 15 gün süren futma, Fet- hullah Gülen cemaatini "şamar oğ- lanma" döndürmüştü. Bir anda "en hoşgörülü camia" iken "en karanhkör- güt" ımajına sahip olmuşru. Bir dönemin "Hoşgörü abidesi" Fethullah Gülen, artık Erbakan'dan da gerici, PKK'den de tehlikeli bir adamdı. "HocaefendTliği yok olup gitmişti bu kargaşa döneminde. Hatta "Hoca"lığı bile kurtaramamış, çoluk çocuğun diline "FethuDah" diye düşmüştü. Bu büyük bir hezimetti. Herkesi aldatan, sınsi faaliyetler gösteren, ikiyüzlü. as- la güvenilmez cemaat portresi çizilmiş ve bu imaj yaygınlaşmıştı. Iki dınî "ana gövde", "tehlike ohış- rurmadan bertaraf edilmişti." Önce Erbakan yıkılmıştı, ardından Fethullah Gülen... BİTTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear