Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2004 SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 1 3 SITIOD PB 10 Adana PB 18
Eörne Y 1 3 Samsun B 10 Mersin PB 18
Kocaelı Y 14 Trabzon
Ça'-akkale Y
_B 10 Diyarbakır S 15
kmır Y 15 Ankara
Giresun B 10 Şanlıurfa S 15
S 12S 10 Mardın
Manisa Y 13 Eskışehır S 11 Siirt B 13
Aydın Y 15 Konya S 11 Hakkâri S 8
Deiizlı Y 13 Sıvas
Zonguldak PB 12 Antalya
7 Van
Y 18 Kars
Yu'Oun bat' kesım-
len parçalı çok bulutlu.
Marrrara, Ege ıle Batı
Akoer, .z yağmur ve sa-
ğanak yağışlı. dığer
yerteraz bulutlu ve açık
geçecek. Yağışla' kıy
Ege'de yer yer etkılı
aacak. Yu'dun ıç ^e
doğu kesımlennde sa-
bah saatlennde sıs gö-
aıtecek. Havasıcaklığı
tum yjrtta artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo B -4 Berlın K 5 Moskova PB 2
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
Y
PB
K
-4
4
00
6
5
7
5
Budapeşte K 2 Aşkabat PB 10
Madrid PB 15 Astana K -2
Viyana
Belgrad
K 1 Taşkent Y 10
Y 6 Bakû PB 6
Sofya
Roma
PB 7 Bışkek K
B 12 Tiflis PB -3
Atina Y 15 Kahıre B 23
Münih K 3 Zürih K 3 Şam B 20
Bulutlu fc
Çok buluru . YaÇnurtu >Kan :
Su L ka
r
. Gok guruıtulu
G U N C E L CÜNEYT ABC4YÜREK
• Baştarafı 1. SayfaAa
ğu kaldırmak olacağını vaat etti.
Bu nedenle hayli oy topladı. Şimdi üstesinden ge-
lemediği bir gerçeği inkâr ediyor. AKP'den iş ve aş
bekleyen milyonları kandırmaya çalışıyor.
Daha neler söylemiyor ki... örneğin vecizelerin-
den bir diğeri "Ne aldanan, ne de aldatan olacağız"
diyor. Türbanla kadının başını hapsetmeye çalışıyor.
Kadını eve hapsetmenin kapılarını açıyor. Kadına
hâlâ ikinci sınıf muamelesi yapıyor. Velakin yerel se-
çimlerde kadın adaylara yer vermiyor.
• • •
RTE iktidarı milleti aldatırken büyük yardımcısı,
destekçisi holding medyası.
Geçen haftanın gazetelerine şöyle bir göz atınız.
örneklerini göreceksiniz; medyada hilafetin kaldınl-
masıyla ilgili töreni gözlerden ırak tutabilmek için
elinden geleni yaptı.
Toplantıyı ve hilafetin kaldırılması olayına koşut
olarak Türkiye'nin bugün içine düştüğü rejimsel aç-
mazları irdeleyen konuşmalara yer vermedi.
Kamu reformu adı altında üniter devlet yapısını
bozan yasayı protesto eden yaklaşık 80 bin kişinin
katıldığı büyük miting iç sayfalarda veya birinci say-
fanın altlannda kerhen ve kısa haberlerle gösterildi.
Tümüyle gözden kaçırmayı yeğledikleri girişim,
medya ile ilgili. CHR Meclis'e verdiği genel görüş-
me önergesiyle; medya kuaıluşlannın ekonomi kri-
zinin ardından yaşadığı sorunları... (doğrudan
RTE'nin yakın adamlarıyla basına egemen holding
patronlanna uyguladığı baskılarla RTE'nin hiddeti-
ni çeken, eleştirisel siyasal içerikli programlan) ya-
yımdan kaldırmak zorunda bırakan olaylan, basına
örtülü sansür uygulamas<nı tartışmaya açmak isti-
yor.
Bu girişirn; RTE'nin kimi zaman açıktan, kimi za-
man adamlan aracılığıyla holding patronlarıyla giz-
II kapaklı görüşmelerde medyada aldığı sonuçları,
patronlarının varlıklarını korumak veya kimi sıkıntı-
iardan arınmakamacıyla iktidarın "isteklerine" olum-
lu yaklaşımlarını sergileyebılir.
Böylece medyanın kimi toplumsal ve ulusal so-
runları halkın gözünden, bilgilenmesinden ve bilinç-
lenmesinden kaçırmasındaki nedenler ortaya çıka-
bilir.
Belki; umut bu ya, evet belki holding medyasının
bir ölçüde hizaya gelmesine hizmet edebilir.
• • •
"Aldanan ve aldatan olmayacağız" diyen RTE, 13-
14 Şubat ve 4 Mart tarihlerini unutmasın.
Şubatın o günlerinde New York'a gitmeden önce
Denktaş'a RTE ile Gül şu konularda güvence ver-
di; iki egemenliliğin güçlerıdirilmesi, sınırlann düz
çizgiye dönüşmesi, göçmen sayısının azaltılması,
askerin adada kalması ve garantörlüğün sürmesi
konuları asla vazgeçilmez, olmazsa olmaz koşullar.
Ikili görüşmeler başladıktan bir süre sonra Denk-
taş, verilen güvencelerin tutulmayacağı kuşkusuna
düşmüş olmalı ki; 4 Mart'ta Ankara'da olmazsa ol-
mazların gerçekleşmemesi durumunda çekileceği-
ni söyledi. O günün akşamı Gül ve RTE, Denktaş'a
olmazsa olmazlar konularındaki kararlı politikalan-
nı bir kez daha yinelediler ve güvence verdiler.
Oysa, kimi haberier hükümetin VVashington'a ge-
çen hafta ilettiği söylenen "kısaltılmış taleplerde"
Denktaş'a verilen -hatta ikilinin kamuoyuna açıkla-
dığı- malum güvenceleri sarsan ifadeler içerdiğini
öne sürüyor.
Bu haberlere göre, Denktaş'ın -Ankara'nın karar-
lı tutumuna dayanarak- "ısrarettiği, örneğin 'adada
iki milletin tanınması' gibi rnaddeler" yok!
Bu neyi gösteriyor? Aldanan yoksa, Ankara'da
bir aldatan olduğunu mu?
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Kadınlardan korkmayın efendüer
I Baştarafı Arka Sayfada
Kadıköy yakasının bütün
sivil toplum kuruluşlan
oradaydı Bu şenliği Kadı-
köy Belediyesı ve Kadıköy
bölgesi sivil toplum kuru-
luşlan imece yaparak ger-
çekleştirmışlerdi Otopark-
ta başlayan yürüyüş, Altı-
yol'da devam edecek ve
şenliğin yapılacağı Iskele
Meydanı'nda son bulacak-
tı.
Her şey hazırdı. Marşlar
ve türküler başladı. Çocuk-
lar, kadınlar dörderli sıralar
yaptılar ve ilk adımJar atıl-
dı. Annesiniıı elinı sımsıkı
tutan Gülpembe heyecan
ıçindeydi. Yann okulda ar-
kadaşlanna, öğretmenine
gördüklennı anlatacaktı.
Pembe balonunu da dikkat-
Ie koruyordu, onu da oku-
la götürmelıydi.
Ama o da ne, ansızın
çe\Te polislerle doldu. Gül-
pembe korkmuştu, annesi-
nin elini daha sıkı tuttu. Po-
lısler vürümek ısteyen ço-
cuklan, kadınlan sımsıkı
bir çember içıne aldılar ve
Gülpembe yaşamında ilk
kez. polis amcalann anne-
sıne bağırdığını gördü.
Baska çocuklara bağırdık-
lannı gördü. Korktu. Yaşa-
dıkJannı yarın arkadaşlan-
na anlatmamaya karar ver-
di.
Yürüyüş engellenmişti
ve gerekçe, yürüyenlerin
can güvenliğinin sağlana-
mayacağıydı. Herkes bir an
sustu. Bütün balonlar bo-
vunlannı eğdiler. ellerdeki
çiçekler soldu. Sonra usul-
ca her şey yeniden başladı.
Kadınlar "Tamanı, bu bu-
rada bitmez" dediler ve
bu kez belediyenin getirdi-
ği otobüslere binip ne olur-
sa olsun Iskele Meydanı 'na
gitmeye karar verdiler. Çe-
lik kuvvet, bir kısmını tu-
tuklayıp bilinmeyen bir ye-
re götürdü. Ama onlar vaz-
geçmedıler, Kadıköy Bele-
diye Başkanı Selami Öz-
tûrk de. Son otobüs kalka-
na kadar bekledı. Son ka-
dın yürüyüşçü otobüse bin-
di, o zaman o da arabasına
binip îskele Meydanı'na
doğnı yola çıktı.
Az sonra îskele Meyda-
nı görülecek şeydi. Müzik-
le, seslerle, oyunculanyla
ve balonlannı şımdi özgür-
ce havaya fırlatan. çiçekle-
rini başka kadınlara sev-
giyle sunan kadınlarla dol-
muştu ve çevik kuvvet gö-
türdüğü kadınlan özürdile-
yerek meydana getirip bı-
rakmıştı. Korkunun boş ol-
duğunu anlamışlardı.
Ne denir. tek bir söz:
"Kadınlardan korkmayı-
nızefendüer!"
Not: Okurlanmdan ge-
len bir öneri var, sizlerle
paylaşmak istiyorum. Bun-
dan boyle her yıl şubat ayı-
nın 25. günü doğan kız ço-
cuklanna Güldünya adı ve-
rilsin. Çünkü bir güzel
Güldünya 25.2.2004 yılın-
da aramızdan aynldı. Yaşa-
mın yeni Güldünya 'lara ih-
tiyacı var. Bizlerin de.
lsilozgenturkfö superon-
line.com
Ankara'da Irak rahatsızlığı
Hükümet, geçici anayasadan duyduğu rahatsızlığıABD'ye UettL Powell 'Şu aşamada
endişeyegerekyok' derken BüyükelçiNewmann> bügttendirmek içinAnkara
y
yageliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye, Irak geçici ana-
yasasından duyduğu rahatsızlığı
ABD Dışişlen Bakanı Colin Po-
weil"a aktanrken, bu konuyu Ba-
kanlar Kurulu giuıdemüıe de ta-
şıdı. Powell. "Irak geçici anaya-
sası konusunda endişelenme-
nize gerek yok. Türkiye'nin de
görüşlerini alacağız. Irak'taki
koalisyon yönetiminin dış iliş-
kiler sorumlusu Büyükelçi
Ron NevvTnann'ı bugün Anka-
ra"va gönderiyonız" dedi. Ba-
kanlar Kurulu sonrasında açıkla-
ma yapan hükûmet sözcüsü Ce-
mil Çiçek ise bu konu üzerinde
hassasiyetle durduklannı belir-
terek gerekirse olağanüsrü Ba-
kanlar Kurulu toplanrısının yapı-
lacağmı açıkladı.
Edımlen bilgılere göre Bakan
Gül, Irak'ta geçici anayasaya iliş-
kin bazı gözlem ve değerlendir-
melerini öncekı gün yazılı olarak
Powell'a ilefti. Bunun üzerine
Povvell. dün Gül'ü arayarak ge-
lişmeler hakkında bilgi verdı.
Gül, AB Troykası toplantısı ıçın
Ankara Palas'ta bulunduğu sıra-
da görüştügü Powell"a "Irak'ın
toprak bütünlüğünün korun-
ması" konusundakı hassasiyet-
lerini bir kez daha ılettı.
Komşular dikJkate alınacak
PovvelFın ise GüTe. "şu aşa-
mada endişeye gerek olmadı-
gı" mesajını serdığı öğrenıldı.
Imzalanan temel yasanın geçış
dönemine ilişkin olduğuna işa-
ret eden Povvell, gelecekte kalı-
cı anayasanın hazu-lığında Tür-
kiye ile yakın ilişki içinde olu-
nacağını ve Irak'ın komşulan-
nın görüşlerinin dikkate alına-
cağını dile getirdi. ABD Dışiş-
leri Bakanı. son gelışmeler ve
anayasa konusunda bilgi ver-
mek üzere Irak'takı geçici ko-
alısyon y önetiminden üst düzey
bir yetkiliyi Türkıye'ye gönde-
receği bilgisinı de verdi.
Gül, dün akşam saatlerinde de
Irak Türkmen Cephesı Başkanı
Faruk AbdulFah Abdurrah-
man'ı Başbakanhk'taki maka-
mında kabul etti. Gül, "Bu ana-
yasa yapılana kadar Irak'ı ida-
re edecek bir temel yasa. Daha
sonra anayasa yapılacak. se-
çinıler yapılacak" dedı. Abdur-
rahman ise iki aydan bu yana
anayasa ile ilgili tartışmalann
sürdüğünü, bütün maddeleri ın-
celeyip Türkmenlere yararlan
olan \ e olmayan yönleri incele-
diklenni kaydetti.
Olağanûstü toplantı hazırlığı
Bakan Çiçek, Bakanlar Kuru-
lu'nun ardından yaptığı açıkla-
mada. bu konuda gerekirse Ba-
kanlar Kurulu'nun olağanûstü
gündemle toplanacağını vurgu-
lavarak şöyle devam etti: "Geçi-
ci temel yasanın bizi tatmin et-
mediğini, endişelerimizi. kay-
gılarımızı arttırdığını, Irak'ta
kalıcı bir barışın tesisine im-
kân vermeyeceğini. daha uzun
süre de orada hu/ursuzluğun
ve istikrarsızlığın devamına
imkân verecek bir düzenleme
olarak biz bunu görüyoruz.
Bunu da ilgili devletlere anlat-
maya çalıştık. Değerlendirme-
lerinıiz devam edivor."
Kerkük'te çıkan olaylarda ikisi Türkmen 3 kişi öldü, 20 kişi yaralandı
Sonımda ımzalar atılclıDış Haberler Ser\isi - Irak
Geçici Yönetım Konseyı
(GYK), Şiilenn itirazlan nede-
niyle imzalanması ertelenen ge-
çıcı Irak anayasasını, değişiklik
yapılmadan oybirliğiyle kabul
etti. Kerkük'te, sevuıç gösterile-
ri yapan Kürtlerle Arap ve Türk-
menİer arasmda çıkan olaylarda
ikisi Türkmen 3 kişi öldü, 20 kı-
şi yaralandı.
ABD'nın Irak'taki sivil yöne-
ticisi Paul Bremer'ın başkanlı-
ğında toplanan 25 konsey üyesi,
konuşmalann ardından metni
imzaladılar. Bremer, "Irak'ı
parlak bir geleceğin beklediği-
ni" belirtti. Konsey Başkanı
Muhammed Babr Ül Ulüm.
konsey üyeleri Mesud Barzani
ve Adnan Paçacı. "geçici ana-
yasanın tarihi bir belge oldu-
ğunu ve Irak için dönüm nok-
tası oluşturduğunu" söylediler.
Geçici anayasanın imzalanması,
geçen salı günü 170'ten fazla ki-
şinin öldüğü bombalı saldınlar
ve Şiilerin itirazı nederüyle iki
kez ertelenmışti. Konseyin 5 Şii
üyesuıin, azınlıklann kalıcı bir
anayasayı veto gücü ve başkan-
lığın dönüşümüne ilişkin çekin-
celeri bulunuyordu. Şıi yetkili
IRAKLI KADINLAR
PROTESTO ETTİ -
GYK'de Irak anayasasının imza töreni
yapüırken. Iraklı kadınlar geçici
anayasayı, kadın haklarının korunması
ve laikliğin temini için yeterli olnıadığı
gerekçesiyle protesto etti. 300 kadar
Iraklı kadın, Dünya Kadınlar Günü
dolayısıyla Bağdafın Firdevs
Meydanı'nda toplandı. Grup
u'derlerinden Yener Muhammed, Irak'ta
esit haklara sahip olmak istediklerini
söyledi. Muhammed. laik anayasa
istediklerini kaydetti. Geçici anayasa. 30
Haziran'dan genel seçimlerin yapılacağı
2004 sonu ya da 2005 basına kadar
Irak'ın temel yasası olacak. (APı
Abdül Adil Mehdi, hâlâ çekin-
celeri bulunduğunu, ancak deği-
şiklikleri daha sonra yapacakla-
nnı söyledi.
60 maddeden oluşan anayasa-
da. İslamın, "devletin resmi di-
ni ve yasamanın temeli değil.
kaynağı" olduğu ifade edıliyor.
Ülkenin tek bu- başkan, 2 de yar-
dımcı tarafmdan yönetileceğı.
başkanın başkanlık sıstemi ya da
parlamenter rejime göre seçile-
ceği kaydedıldi. Tartışmah "fe-
deralizm" konusundaysa,
"Kürdistan özerk statüsünü
koruyor. Diğer bölgeler. seçim-
le hükümet kurulana kadar
yerel yönetim oluşturabile-
cek" görüşlerine yer verildi. Ül-
kenin resmı dili Arapça ve Kürt-
çe olacak. Keldani Süryanılen
ve Türkmenler, okullannda ken-
dı dillenni kullanacaklar.
Patlamalar durmadı
İmza törenınden önce. Bağ-
dafın Karrada bölgesindeki
merkez polis karakoluna roket
saldınsı düzenlendi. Olayda 3 si-
vil ile bır polis yaralandı. Ker-
kük'te, anayasanın kabul edıl-
mesinin ardından sevinç gösten-
len yapan Kürtlerle Arap ve
Türkmenler arasında çıkan olay-
larda ise ikisi Türkmen 3 kişi öl-
dü, 20 kişi yaralandı. Kerkük po-
lis şefı Turhan Yusuf, bınlerce
Kürt'ün sokaklarda sevinç gös-
terilen yaptığını, bu sırada çıkan
çahşmalarda biri Arap kadın, iki-
si Türkmen olmak üzere 3 kişi-
nin öldüğünü, 12 si ağır olmak
üzere 20 kişinin de yaralandığı-
m belirtti.Kentte gece sokağa
çıkma yasağı ilan edıldi.
4
Medya iktidann sesi oldu'H Baştarafı 1. Sayfada
bedava ihale alan medya grup-
lan dün DSP-MHP-ANAP ik-
tidanna destek veriyordu. Şim-
di aym gruplarAKP'\i destek-
liyor" diye konuştu.
AKP iktıdannın medyayı he-
def alan girişimlerine her gün ye-
nileri eldeniyor. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan, yurttaşla-
n olduğu gıbi, sorulannı "be-
ğenmediği" gazetecılen de azar-
lamaktan çekinmiyor. TBMM
Başkaru Bülent Annç ve AXP
yöneticilen, gazetecileri kulisler-
den uzak tutmaya çalışıyor. Bir-
çok yayın organı da. sayfalarmı,
haber bültenlerini muhalefet par-
tilerine, sivil toplum örgütlerine
kapatıyor. DSP lideri Bülent
Ece\it. bu konudaki rahatsızlı-
ğmı "Haberlerimizi sansürlü-
yorlar. Bari Kıbrıs konusunda
yapmasınlar" sözleriyle dile ge-
tirdi. "Muhalefet yapamıyorsu-
nuz" eleştirilerine tepki göste-
ren CHP yöneticilen de, etkin-
liklerinin medyada yer bulma-
masuıdan yakınıyor.
Uzan Grubu'na dönük operas-
yondan sonra Star gazetesi ve te-
levizyonuyla ilgili yaşananlar da
tartışma yarattı. Çağdaş Gazete-
ciler Derneği, bu yayın organla-
nna "bir tür siyasi komiser
atanması ve bu yöneticiler ta-
rafından bazı yazarların san-
sürlenmesi"ne tepki gösterdi.
CHP grup başkanvekilleri Ali
Topuz. Kemal Anadol ve Ha-
luk Koç, "hükümetin halkın
bilgi edinme hakkını engelle-
meye yönelik girişimleri ve ba-
sımn sorunlan" hakkında genel
görüşme açılması için TBMM
Başkanlığı'na başvurdu. Öner-
gede, anayasanın 26. maddesın-
de düşünceyı açıklama ve yay-
ma özgürlüğünün güvence altına
alındığı anımsatılırken "Basın
özgürlüğünün korunması dev-
letin olduğu kadar medya ku-
ruluşlarının da gorevidir. Bu-
gün yaşananlar halkın gerçek-
leri öğrenme hakkına ilişkin
sorumluluğun iki aktör tara-
fjndan da zaman zaman zede-
lendiği bir sürecin yaşandığını
ortaya koymaktadır" denildi.
Medya dışı faaliyetler
Önergede, "medya gücünü
elinde bulunduran kuruluşla-
nn, medya dışı faaliyetlerinden
dolayı ekonomik krizle birlik-
te düştükleri zorlukların bu
kuruluşları kamu otoritesinin
kararlarına bağımlı kıldığı"
vıırgulanırken Star olayına dık-
kat çekildi. Erdoğan'ın Kıbns
konusunda "sansür" istediği
anımsatılırken "Başbakan'ın
bu tutumu sadece basın özgür-
lüğünün ihlali değil. ulusal ko-
nularda özel toplantılarda yap-
tığı taahhütleri yerine getir-
mek anıacıyla 2. Meşrutiyet'le
birlikte kaldınlan sansürü bi-
le geri getirmekten kaçınma-
yan bir anlayışın da göstergesi-
dir" denıldi."
CHP'li Kıhçdaroğlu, Star ga-
zete ve televizyonunda yaşanan-
lar ile sansür çabalannı şöyle de-
ğerlendirdi: "tmar Bankası ile
Ügili olarak hükümete destek
verdik. kamu alacağına el ko-
DİNCİ BASININ HEDEFİ CUMHURBAŞKANI
tstanbul Haber Servisi - 8
Mart Dünya Kadınlar Günü
nedeniyle yayımladığı mesaj-
da türbanı ve dini kötüye kul-
lananlan eleştiren Cumhurbaş-
kanı Abmet Necdet Sezer, yi-
ne dinci basının hedefı oldu.
Anadolu'da Vakit gazetesi
Sezer'in mesajını "Cumhur-
suz Sezer" başlığıyla manşet-
ten verdi. Sezer'in mesajında
türbanlı kadınlan hedef aldığı
savunulan heberde. "Çanka-
ya'ya davet ettiği millervekili
eşlerine örtülü-örtüsüz ay-
nmcılığı uyguladığı için ABD
tarafmdan yayımlanan 'İnsan
Haklan Raporu"na giren Se-
zer, biraz da buna duyduğu
reaksiyonla, mesajında 'tür-
banı' diline doladı" denildi.
Zaman gazetesinde ise
"Cumhurbaşkanı Sezer'e
göre başörtüsü demokrasiyi
gölgeliyor" başlığıyla yer ve-'
rilen haberde Sezer'in mesa-
jında türbanla ilgili kendisine
yönelik eleştirilere yanıt ver-
diği iddia edildi.
Hükümete yakınlığıyla bili-
nen Yeni Şafak ise "Sezer, ba-
şörrüsünü gündeme aldı"
başlığını kullandığı haberde,
"Sezer'in kadınlara yönelik
ayrımcılıkla mücadele yeri-
ne "başörtülü kadınlara yöne-
lik uygulamalan' savunmayı
tercih ettiği" öne sürüldü.
Milli Gazete ise Sezer'in
mesajına hiç yer vermedi.
yun. diye. Ama insanlann be-
yinlerine el koydular. Başba-
kan'ın devreye girip medyada
bazı isimieri susturmaya çaiış-
tığı yönünde duvumlar alıvo-
ruz. Eskiden sansürlenen yer-
ler boş çıkardı. sansür görüJür-
dü. Patronlar namuslu adam-
lardı, gazetecilerdi. Gazeteleri-
nin nasıl sansüre uğradığını
sergilerlerdi. Şimdi neyin san-
sür edildiğmi göremiyoruz."
•İktidardan korkuvoriar'
s
CHP'li Emın Koç da, "Banka
hortumlayanlar. halkı soyan-
lar, de\ letten bedava ihale alan
medya grupian dün DSP-
MHP-ANAP iktidarına destek
veriyordu. Şimdi aynı gruplar
AKP'yi destekliyor. AKP'nin
yağdanlığı oldular, CHP'ye sal-
dırıyorlar" dedi. "Banka hor-
tumlama olaylarına karışan
medya patronlarını biliyoruz"
diyen Koç. sözlerini şöyle sür-
dürdü: •'İktidarın bunlara da
dokunmasını bekliyoruz. Uzan
Grubu'na nasıl bir günde el
konduysa. diğerlerine de aynı
işlem yapılmalı. Bir gecede
AKP'nin yayın organı haiine
geldiler. Bu gelişmeler, bazı
medya gruplannın Türkiye 'de-
ki hortumlamalara, soygunla-
ra bulaşmasından kaynaklanı-
yor. Hükümet Uzan operasyo-
nuyla gözdağı verdi. Diğer
medya grupian çekiniyor, bir
sabah kendîlerine de el konula-
bileceğinden korkuvoriar. Bu
nedenle basın özgürlüğü, hal-
kın bilgilenme hakkı unutulu-
yor, yayın organları iktidann
seşi haiine geliyor."
GLNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
başlıca nedeni, kimi temel konuların belirsiz bıra-
kılmış olması. Bremer yönetimi, "anlaşamadıkla-
rımızı yola bırakalım, yolda bakanz" dedi. Böyle-
ce iki kez ertelenen anayasa imza töreni dün ya-
pılabildi.
Tartışmalann odak noktasını İslamın yönetimde-
ki yeri oluşturuyor. Geçici anayasanın 7. madde-
sinde Islam için "devletin resmi dini ve yasama-
nın kaynağıdır" dendi. orada bırakıldı. önümüzde-
ki dönemde, hukuksal adımlaratılırken karmaşa-
nın da artma olasılığı var. özellıkle Şiiler her adım
için "dine ne kadar uygun, ona bakalım" diyecek-
ler.
Anayasa, yeni yönetim biçiminin nasıl olacağı
sorusuna da yanıt veremiyor. Gelışmelere göre,
başkanlık sistemi ya da parlamenter sistem be-
nimsenecek. Bu da yola bırakıldı!
önümüzdeki takvım şöyle:
30 Haziran'da geçici anayasa yürürlüğe girecek.
Aralık 2004 ya da Ocak 2005'te genel seçimler
yapılacak.
Seçimle oluşacak meclis 15 Ağustos 2005'e
dek daimi anayasayı kaleme alacak.
Yeni anayasa 15 Ekim 20O5'e dek halkoyuna su-
nulacak.
Kabulü halinde 15 Aralık 2005'te seçim yapıla-
cak.
Irak'ta takvim net ama, toplum net değil... Ge-
çici anayasayı, Irak'ın toplum yapısı çerçevesin-
de genel hatlarıyla ırdelemek gerekirse ilk dikkati
çeken unsurlar şunlar:
Türkmenler, Irak devletinin asli unsuru değil. An-
kara'nın en çok üzerinde durduğu konu buydu.
Gerçekleşmedi. Dün anayasanın imzalanmasının
ardından Kerkük'ten arayan birarkadaşım, "Tele-
fonusokağa tuîuyorum, din/e"dedi. Korna sesle-
ri, silah seslerine karışıyordu. Kentteki Kürtler, za-
fer turları atıyordu. Türkmenlerınse bölgedeki
Araplarla birlikte "ortak arayış" içinde olduğu ha-
berleri geliyor.
Azalan güven, artan güç!
Kürtler, Kuzey Irak'ın federal yapı içinde "Kür-
distan" adı altında özerk bir bölge olmasını kabul
ettirdiler. Kürtler için geçici anayasa da önemli a-
ma, zaten kendi bölgesel anayasalarını daha ön-
ce yapmışlar ve yürürlüğe sokmuşlardı.
Kuzey Irak'ın anayasasında iki temel durum var:
Başkent Kerkük, referans Sevr...
Anayasanın önsözünde, bölgenin ayn biryapı-
yı hak ettiğini anlatmak için Sevr Antlaşması'nın
63-65. maddelerine gönderme yapılıyor!
Durum Güney Irak açısından da belirsizliğini ko-
ruyor. Buradaki Şiilerin 3 ana kola ayrıldığı söyle-
nebilir:
Iran'la hareket edenler, ABD'ye yanaşanlar, ba-
ğımsız Irak taraftartan...
Bu bölümlemenin kendi içinde de değişik yan
yolları var. Zaten geçici anayasanın gecikmesin-
de temel etken Şiilenn haklarını alamadıklarını dü-
şünmeleriydi. Şimdi onlar da hem kendi içlerinde
etkinlik mücadelesine girişecek hem de Irak'ın
genelinde "engüçlüolmaya"çalışacaklar.
Orta Irak'ta, Bağdat ve çevresindeki durum da
karmaşık. Burada ağırlıklı olarak Saddam yöne-
timi döneminde büyük güç elde etmiş aşiretler, ke-
simlervar, Irak'ın bütününüyönetmegücüneeriş-
miş bu kesimlere, geçici anayasa ne verse yet-
mez!
Bu belirsiz tablodan sonra biz de belirsiz bir so-
ru soralım:
Bundan sonra ne olur?
Görünüm, güçler çatışmasının değişik zeminler-
de devam edeceğini ortaya koyuyor. Hangi gerek-
çe ile olursa olsun, hiçbir şekilde kabul edilemez
terör olgusu bir yana, salt yukarıda durumunu
özetlediğimizgrupların hassasiyetleri dikkate alın-
dığında Irak'ta istikrarın kısa sürede sağlanama-
yacağı görülüyor.
Şöyie bir kısırdöngü dikkati çekiyor:
Istikrarsızlık, ABD'ye olan güveni azaltacak; ta-
rafların kendi aralarındaki acımasız rekabet, AB-
D'nin gücünü arttıracak!
ankcumrt cumhuriyet.com.tr
Milli Eğitim Bakanı Viyanada konuştu
Çelik'egörekafayı
türbana takanlarvar
Dış Haberler Servi-
si - Milli Eğitim Baka-
nı Hüseyin Çelik, riir-
banın kamusal alanda
yasaklanması konusun-
da hassasiyet gösteren
çe\Telen "kafayı tür-
ı bana takanlar" olarak
nıtelendirdı. Sorunun
çözümü ıçın yasal dü-
zenlemelere ihtiyaç ol-
madığını belirten Çelik,
iki kesimin uzlaşması
gerektiğini vurguladı.
Resmi bir ziyaret için
Viyana"da bulunan Çe-
lik, Türk derneklerinin
temsücıleri. öğretmen
ve öğrencılerle toplantı
düzenledı. Çelik bura-
da bir dernek yönetıci-
sinin, "Türkiye'de
türban takamadıkları
için Viyana'ya gelen
kız öğrencilerin Tür-
kiye'de türbanlı ola-
rak ne zaman eğitim
görebilecekleri" soru-
sunu şöyle yanıtladı:
"Türkiye'de bu mese-
le ile ilgili farklı bakış
açıları var. Bir; başı-
na türban takanlar
var, bir de kafayı tür-
bana takanlar var.
Şimdi, basına türban
takanlarla kafayı tür-
bana takanlar birbiri-
ni ikna etmek zorun-
da. Yani türban takan
insanlar bunun bir si-
yasal simge olmadığı-
nı söyleyecekier. Kafa-
yı türbana takan in-
sanlann da bu insan-
lann gerçekten inanç-
ları gereği başlarını
örttüklerine inanma-
ları gerekiyor."
Düşınanları
sevİDdirmeden'
Türban meselesinin
"bir yasa meselesi"
olmadığını belirten Çe-
lik, "Bu ve benzeri
meselelere ilişkin geç-
miş yıllarda gereksiz
tartışmalar oldu. Biz
birbirimizi hırpala-
madan ve düşmanla-
nmızı sevindirmeden
yol almak durumun-
davız" diye konuştu.