23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2004 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Y 1 3 SITIOD PB 10 Adana PB 18 Eörne Y 1 3 Samsun B 10 Mersin PB 18 Kocaelı Y 14 Trabzon Ça'-akkale Y _B 10 Diyarbakır S 15 kmır Y 15 Ankara Giresun B 10 Şanlıurfa S 15 S 12S 10 Mardın Manisa Y 13 Eskışehır S 11 Siirt B 13 Aydın Y 15 Konya S 11 Hakkâri S 8 Deiizlı Y 13 Sıvas Zonguldak PB 12 Antalya 7 Van Y 18 Kars Yu'Oun bat' kesım- len parçalı çok bulutlu. Marrrara, Ege ıle Batı Akoer, .z yağmur ve sa- ğanak yağışlı. dığer yerteraz bulutlu ve açık geçecek. Yağışla' kıy Ege'de yer yer etkılı aacak. Yu'dun ıç ^e doğu kesımlennde sa- bah saatlennde sıs gö- aıtecek. Havasıcaklığı tum yjrtta artacak. DIS MERKEZLER Oslo B -4 Berlın K 5 Moskova PB 2 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB Y PB K -4 4 00 6 5 7 5 Budapeşte K 2 Aşkabat PB 10 Madrid PB 15 Astana K -2 Viyana Belgrad K 1 Taşkent Y 10 Y 6 Bakû PB 6 Sofya Roma PB 7 Bışkek K B 12 Tiflis PB -3 Atina Y 15 Kahıre B 23 Münih K 3 Zürih K 3 Şam B 20 Bulutlu fc Çok buluru . YaÇnurtu >Kan : Su L ka r . Gok guruıtulu G U N C E L CÜNEYT ABC4YÜREK • Baştarafı 1. SayfaAa ğu kaldırmak olacağını vaat etti. Bu nedenle hayli oy topladı. Şimdi üstesinden ge- lemediği bir gerçeği inkâr ediyor. AKP'den iş ve aş bekleyen milyonları kandırmaya çalışıyor. Daha neler söylemiyor ki... örneğin vecizelerin- den bir diğeri "Ne aldanan, ne de aldatan olacağız" diyor. Türbanla kadının başını hapsetmeye çalışıyor. Kadını eve hapsetmenin kapılarını açıyor. Kadına hâlâ ikinci sınıf muamelesi yapıyor. Velakin yerel se- çimlerde kadın adaylara yer vermiyor. • • • RTE iktidarı milleti aldatırken büyük yardımcısı, destekçisi holding medyası. Geçen haftanın gazetelerine şöyle bir göz atınız. örneklerini göreceksiniz; medyada hilafetin kaldınl- masıyla ilgili töreni gözlerden ırak tutabilmek için elinden geleni yaptı. Toplantıyı ve hilafetin kaldırılması olayına koşut olarak Türkiye'nin bugün içine düştüğü rejimsel aç- mazları irdeleyen konuşmalara yer vermedi. Kamu reformu adı altında üniter devlet yapısını bozan yasayı protesto eden yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı büyük miting iç sayfalarda veya birinci say- fanın altlannda kerhen ve kısa haberlerle gösterildi. Tümüyle gözden kaçırmayı yeğledikleri girişim, medya ile ilgili. CHR Meclis'e verdiği genel görüş- me önergesiyle; medya kuaıluşlannın ekonomi kri- zinin ardından yaşadığı sorunları... (doğrudan RTE'nin yakın adamlarıyla basına egemen holding patronlanna uyguladığı baskılarla RTE'nin hiddeti- ni çeken, eleştirisel siyasal içerikli programlan) ya- yımdan kaldırmak zorunda bırakan olaylan, basına örtülü sansür uygulamas<nı tartışmaya açmak isti- yor. Bu girişirn; RTE'nin kimi zaman açıktan, kimi za- man adamlan aracılığıyla holding patronlarıyla giz- II kapaklı görüşmelerde medyada aldığı sonuçları, patronlarının varlıklarını korumak veya kimi sıkıntı- iardan arınmakamacıyla iktidarın "isteklerine" olum- lu yaklaşımlarını sergileyebılir. Böylece medyanın kimi toplumsal ve ulusal so- runları halkın gözünden, bilgilenmesinden ve bilinç- lenmesinden kaçırmasındaki nedenler ortaya çıka- bilir. Belki; umut bu ya, evet belki holding medyasının bir ölçüde hizaya gelmesine hizmet edebilir. • • • "Aldanan ve aldatan olmayacağız" diyen RTE, 13- 14 Şubat ve 4 Mart tarihlerini unutmasın. Şubatın o günlerinde New York'a gitmeden önce Denktaş'a RTE ile Gül şu konularda güvence ver- di; iki egemenliliğin güçlerıdirilmesi, sınırlann düz çizgiye dönüşmesi, göçmen sayısının azaltılması, askerin adada kalması ve garantörlüğün sürmesi konuları asla vazgeçilmez, olmazsa olmaz koşullar. Ikili görüşmeler başladıktan bir süre sonra Denk- taş, verilen güvencelerin tutulmayacağı kuşkusuna düşmüş olmalı ki; 4 Mart'ta Ankara'da olmazsa ol- mazların gerçekleşmemesi durumunda çekileceği- ni söyledi. O günün akşamı Gül ve RTE, Denktaş'a olmazsa olmazlar konularındaki kararlı politikalan- nı bir kez daha yinelediler ve güvence verdiler. Oysa, kimi haberier hükümetin VVashington'a ge- çen hafta ilettiği söylenen "kısaltılmış taleplerde" Denktaş'a verilen -hatta ikilinin kamuoyuna açıkla- dığı- malum güvenceleri sarsan ifadeler içerdiğini öne sürüyor. Bu haberlere göre, Denktaş'ın -Ankara'nın karar- lı tutumuna dayanarak- "ısrarettiği, örneğin 'adada iki milletin tanınması' gibi rnaddeler" yok! Bu neyi gösteriyor? Aldanan yoksa, Ankara'da bir aldatan olduğunu mu? AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Kadınlardan korkmayın efendüer I Baştarafı Arka Sayfada Kadıköy yakasının bütün sivil toplum kuruluşlan oradaydı Bu şenliği Kadı- köy Belediyesı ve Kadıköy bölgesi sivil toplum kuru- luşlan imece yaparak ger- çekleştirmışlerdi Otopark- ta başlayan yürüyüş, Altı- yol'da devam edecek ve şenliğin yapılacağı Iskele Meydanı'nda son bulacak- tı. Her şey hazırdı. Marşlar ve türküler başladı. Çocuk- lar, kadınlar dörderli sıralar yaptılar ve ilk adımJar atıl- dı. Annesiniıı elinı sımsıkı tutan Gülpembe heyecan ıçindeydi. Yann okulda ar- kadaşlanna, öğretmenine gördüklennı anlatacaktı. Pembe balonunu da dikkat- Ie koruyordu, onu da oku- la götürmelıydi. Ama o da ne, ansızın çe\Te polislerle doldu. Gül- pembe korkmuştu, annesi- nin elini daha sıkı tuttu. Po- lısler vürümek ısteyen ço- cuklan, kadınlan sımsıkı bir çember içıne aldılar ve Gülpembe yaşamında ilk kez. polis amcalann anne- sıne bağırdığını gördü. Baska çocuklara bağırdık- lannı gördü. Korktu. Yaşa- dıkJannı yarın arkadaşlan- na anlatmamaya karar ver- di. Yürüyüş engellenmişti ve gerekçe, yürüyenlerin can güvenliğinin sağlana- mayacağıydı. Herkes bir an sustu. Bütün balonlar bo- vunlannı eğdiler. ellerdeki çiçekler soldu. Sonra usul- ca her şey yeniden başladı. Kadınlar "Tamanı, bu bu- rada bitmez" dediler ve bu kez belediyenin getirdi- ği otobüslere binip ne olur- sa olsun Iskele Meydanı 'na gitmeye karar verdiler. Çe- lik kuvvet, bir kısmını tu- tuklayıp bilinmeyen bir ye- re götürdü. Ama onlar vaz- geçmedıler, Kadıköy Bele- diye Başkanı Selami Öz- tûrk de. Son otobüs kalka- na kadar bekledı. Son ka- dın yürüyüşçü otobüse bin- di, o zaman o da arabasına binip îskele Meydanı'na doğnı yola çıktı. Az sonra îskele Meyda- nı görülecek şeydi. Müzik- le, seslerle, oyunculanyla ve balonlannı şımdi özgür- ce havaya fırlatan. çiçekle- rini başka kadınlara sev- giyle sunan kadınlarla dol- muştu ve çevik kuvvet gö- türdüğü kadınlan özürdile- yerek meydana getirip bı- rakmıştı. Korkunun boş ol- duğunu anlamışlardı. Ne denir. tek bir söz: "Kadınlardan korkmayı- nızefendüer!" Not: Okurlanmdan ge- len bir öneri var, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bun- dan boyle her yıl şubat ayı- nın 25. günü doğan kız ço- cuklanna Güldünya adı ve- rilsin. Çünkü bir güzel Güldünya 25.2.2004 yılın- da aramızdan aynldı. Yaşa- mın yeni Güldünya 'lara ih- tiyacı var. Bizlerin de. lsilozgenturkfö superon- line.com Ankara'da Irak rahatsızlığı Hükümet, geçici anayasadan duyduğu rahatsızlığıABD'ye UettL Powell 'Şu aşamada endişeyegerekyok' derken BüyükelçiNewmann> bügttendirmek içinAnkara y yageliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye, Irak geçici ana- yasasından duyduğu rahatsızlığı ABD Dışişlen Bakanı Colin Po- weil"a aktanrken, bu konuyu Ba- kanlar Kurulu giuıdemüıe de ta- şıdı. Powell. "Irak geçici anaya- sası konusunda endişelenme- nize gerek yok. Türkiye'nin de görüşlerini alacağız. Irak'taki koalisyon yönetiminin dış iliş- kiler sorumlusu Büyükelçi Ron NevvTnann'ı bugün Anka- ra"va gönderiyonız" dedi. Ba- kanlar Kurulu sonrasında açıkla- ma yapan hükûmet sözcüsü Ce- mil Çiçek ise bu konu üzerinde hassasiyetle durduklannı belir- terek gerekirse olağanüsrü Ba- kanlar Kurulu toplanrısının yapı- lacağmı açıkladı. Edımlen bilgılere göre Bakan Gül, Irak'ta geçici anayasaya iliş- kin bazı gözlem ve değerlendir- melerini öncekı gün yazılı olarak Powell'a ilefti. Bunun üzerine Povvell. dün Gül'ü arayarak ge- lişmeler hakkında bilgi verdı. Gül, AB Troykası toplantısı ıçın Ankara Palas'ta bulunduğu sıra- da görüştügü Powell"a "Irak'ın toprak bütünlüğünün korun- ması" konusundakı hassasiyet- lerini bir kez daha ılettı. Komşular dikJkate alınacak PovvelFın ise GüTe. "şu aşa- mada endişeye gerek olmadı- gı" mesajını serdığı öğrenıldı. Imzalanan temel yasanın geçış dönemine ilişkin olduğuna işa- ret eden Povvell, gelecekte kalı- cı anayasanın hazu-lığında Tür- kiye ile yakın ilişki içinde olu- nacağını ve Irak'ın komşulan- nın görüşlerinin dikkate alına- cağını dile getirdi. ABD Dışiş- leri Bakanı. son gelışmeler ve anayasa konusunda bilgi ver- mek üzere Irak'takı geçici ko- alısyon y önetiminden üst düzey bir yetkiliyi Türkıye'ye gönde- receği bilgisinı de verdi. Gül, dün akşam saatlerinde de Irak Türkmen Cephesı Başkanı Faruk AbdulFah Abdurrah- man'ı Başbakanhk'taki maka- mında kabul etti. Gül, "Bu ana- yasa yapılana kadar Irak'ı ida- re edecek bir temel yasa. Daha sonra anayasa yapılacak. se- çinıler yapılacak" dedı. Abdur- rahman ise iki aydan bu yana anayasa ile ilgili tartışmalann sürdüğünü, bütün maddeleri ın- celeyip Türkmenlere yararlan olan \ e olmayan yönleri incele- diklenni kaydetti. Olağanûstü toplantı hazırlığı Bakan Çiçek, Bakanlar Kuru- lu'nun ardından yaptığı açıkla- mada. bu konuda gerekirse Ba- kanlar Kurulu'nun olağanûstü gündemle toplanacağını vurgu- lavarak şöyle devam etti: "Geçi- ci temel yasanın bizi tatmin et- mediğini, endişelerimizi. kay- gılarımızı arttırdığını, Irak'ta kalıcı bir barışın tesisine im- kân vermeyeceğini. daha uzun süre de orada hu/ursuzluğun ve istikrarsızlığın devamına imkân verecek bir düzenleme olarak biz bunu görüyoruz. Bunu da ilgili devletlere anlat- maya çalıştık. Değerlendirme- lerinıiz devam edivor." Kerkük'te çıkan olaylarda ikisi Türkmen 3 kişi öldü, 20 kişi yaralandı Sonımda ımzalar atılclıDış Haberler Ser\isi - Irak Geçici Yönetım Konseyı (GYK), Şiilenn itirazlan nede- niyle imzalanması ertelenen ge- çıcı Irak anayasasını, değişiklik yapılmadan oybirliğiyle kabul etti. Kerkük'te, sevuıç gösterile- ri yapan Kürtlerle Arap ve Türk- menİer arasmda çıkan olaylarda ikisi Türkmen 3 kişi öldü, 20 kı- şi yaralandı. ABD'nın Irak'taki sivil yöne- ticisi Paul Bremer'ın başkanlı- ğında toplanan 25 konsey üyesi, konuşmalann ardından metni imzaladılar. Bremer, "Irak'ı parlak bir geleceğin beklediği- ni" belirtti. Konsey Başkanı Muhammed Babr Ül Ulüm. konsey üyeleri Mesud Barzani ve Adnan Paçacı. "geçici ana- yasanın tarihi bir belge oldu- ğunu ve Irak için dönüm nok- tası oluşturduğunu" söylediler. Geçici anayasanın imzalanması, geçen salı günü 170'ten fazla ki- şinin öldüğü bombalı saldınlar ve Şiilerin itirazı nederüyle iki kez ertelenmışti. Konseyin 5 Şii üyesuıin, azınlıklann kalıcı bir anayasayı veto gücü ve başkan- lığın dönüşümüne ilişkin çekin- celeri bulunuyordu. Şıi yetkili IRAKLI KADINLAR PROTESTO ETTİ - GYK'de Irak anayasasının imza töreni yapüırken. Iraklı kadınlar geçici anayasayı, kadın haklarının korunması ve laikliğin temini için yeterli olnıadığı gerekçesiyle protesto etti. 300 kadar Iraklı kadın, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Bağdafın Firdevs Meydanı'nda toplandı. Grup u'derlerinden Yener Muhammed, Irak'ta esit haklara sahip olmak istediklerini söyledi. Muhammed. laik anayasa istediklerini kaydetti. Geçici anayasa. 30 Haziran'dan genel seçimlerin yapılacağı 2004 sonu ya da 2005 basına kadar Irak'ın temel yasası olacak. (APı Abdül Adil Mehdi, hâlâ çekin- celeri bulunduğunu, ancak deği- şiklikleri daha sonra yapacakla- nnı söyledi. 60 maddeden oluşan anayasa- da. İslamın, "devletin resmi di- ni ve yasamanın temeli değil. kaynağı" olduğu ifade edıliyor. Ülkenin tek bu- başkan, 2 de yar- dımcı tarafmdan yönetileceğı. başkanın başkanlık sıstemi ya da parlamenter rejime göre seçile- ceği kaydedıldi. Tartışmah "fe- deralizm" konusundaysa, "Kürdistan özerk statüsünü koruyor. Diğer bölgeler. seçim- le hükümet kurulana kadar yerel yönetim oluşturabile- cek" görüşlerine yer verildi. Ül- kenin resmı dili Arapça ve Kürt- çe olacak. Keldani Süryanılen ve Türkmenler, okullannda ken- dı dillenni kullanacaklar. Patlamalar durmadı İmza törenınden önce. Bağ- dafın Karrada bölgesindeki merkez polis karakoluna roket saldınsı düzenlendi. Olayda 3 si- vil ile bır polis yaralandı. Ker- kük'te, anayasanın kabul edıl- mesinin ardından sevinç gösten- len yapan Kürtlerle Arap ve Türkmenler arasında çıkan olay- larda ise ikisi Türkmen 3 kişi öl- dü, 20 kişi yaralandı. Kerkük po- lis şefı Turhan Yusuf, bınlerce Kürt'ün sokaklarda sevinç gös- terilen yaptığını, bu sırada çıkan çahşmalarda biri Arap kadın, iki- si Türkmen olmak üzere 3 kişi- nin öldüğünü, 12 si ağır olmak üzere 20 kişinin de yaralandığı- m belirtti.Kentte gece sokağa çıkma yasağı ilan edıldi. 4 Medya iktidann sesi oldu'H Baştarafı 1. Sayfada bedava ihale alan medya grup- lan dün DSP-MHP-ANAP ik- tidanna destek veriyordu. Şim- di aym gruplarAKP'\i destek- liyor" diye konuştu. AKP iktıdannın medyayı he- def alan girişimlerine her gün ye- nileri eldeniyor. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, yurttaşla- n olduğu gıbi, sorulannı "be- ğenmediği" gazetecılen de azar- lamaktan çekinmiyor. TBMM Başkaru Bülent Annç ve AXP yöneticilen, gazetecileri kulisler- den uzak tutmaya çalışıyor. Bir- çok yayın organı da. sayfalarmı, haber bültenlerini muhalefet par- tilerine, sivil toplum örgütlerine kapatıyor. DSP lideri Bülent Ece\it. bu konudaki rahatsızlı- ğmı "Haberlerimizi sansürlü- yorlar. Bari Kıbrıs konusunda yapmasınlar" sözleriyle dile ge- tirdi. "Muhalefet yapamıyorsu- nuz" eleştirilerine tepki göste- ren CHP yöneticilen de, etkin- liklerinin medyada yer bulma- masuıdan yakınıyor. Uzan Grubu'na dönük operas- yondan sonra Star gazetesi ve te- levizyonuyla ilgili yaşananlar da tartışma yarattı. Çağdaş Gazete- ciler Derneği, bu yayın organla- nna "bir tür siyasi komiser atanması ve bu yöneticiler ta- rafından bazı yazarların san- sürlenmesi"ne tepki gösterdi. CHP grup başkanvekilleri Ali Topuz. Kemal Anadol ve Ha- luk Koç, "hükümetin halkın bilgi edinme hakkını engelle- meye yönelik girişimleri ve ba- sımn sorunlan" hakkında genel görüşme açılması için TBMM Başkanlığı'na başvurdu. Öner- gede, anayasanın 26. maddesın- de düşünceyı açıklama ve yay- ma özgürlüğünün güvence altına alındığı anımsatılırken "Basın özgürlüğünün korunması dev- letin olduğu kadar medya ku- ruluşlarının da gorevidir. Bu- gün yaşananlar halkın gerçek- leri öğrenme hakkına ilişkin sorumluluğun iki aktör tara- fjndan da zaman zaman zede- lendiği bir sürecin yaşandığını ortaya koymaktadır" denildi. Medya dışı faaliyetler Önergede, "medya gücünü elinde bulunduran kuruluşla- nn, medya dışı faaliyetlerinden dolayı ekonomik krizle birlik- te düştükleri zorlukların bu kuruluşları kamu otoritesinin kararlarına bağımlı kıldığı" vıırgulanırken Star olayına dık- kat çekildi. Erdoğan'ın Kıbns konusunda "sansür" istediği anımsatılırken "Başbakan'ın bu tutumu sadece basın özgür- lüğünün ihlali değil. ulusal ko- nularda özel toplantılarda yap- tığı taahhütleri yerine getir- mek anıacıyla 2. Meşrutiyet'le birlikte kaldınlan sansürü bi- le geri getirmekten kaçınma- yan bir anlayışın da göstergesi- dir" denıldi." CHP'li Kıhçdaroğlu, Star ga- zete ve televizyonunda yaşanan- lar ile sansür çabalannı şöyle de- ğerlendirdi: "tmar Bankası ile Ügili olarak hükümete destek verdik. kamu alacağına el ko- DİNCİ BASININ HEDEFİ CUMHURBAŞKANI tstanbul Haber Servisi - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesaj- da türbanı ve dini kötüye kul- lananlan eleştiren Cumhurbaş- kanı Abmet Necdet Sezer, yi- ne dinci basının hedefı oldu. Anadolu'da Vakit gazetesi Sezer'in mesajını "Cumhur- suz Sezer" başlığıyla manşet- ten verdi. Sezer'in mesajında türbanlı kadınlan hedef aldığı savunulan heberde. "Çanka- ya'ya davet ettiği millervekili eşlerine örtülü-örtüsüz ay- nmcılığı uyguladığı için ABD tarafmdan yayımlanan 'İnsan Haklan Raporu"na giren Se- zer, biraz da buna duyduğu reaksiyonla, mesajında 'tür- banı' diline doladı" denildi. Zaman gazetesinde ise "Cumhurbaşkanı Sezer'e göre başörtüsü demokrasiyi gölgeliyor" başlığıyla yer ve-' rilen haberde Sezer'in mesa- jında türbanla ilgili kendisine yönelik eleştirilere yanıt ver- diği iddia edildi. Hükümete yakınlığıyla bili- nen Yeni Şafak ise "Sezer, ba- şörrüsünü gündeme aldı" başlığını kullandığı haberde, "Sezer'in kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele yeri- ne "başörtülü kadınlara yöne- lik uygulamalan' savunmayı tercih ettiği" öne sürüldü. Milli Gazete ise Sezer'in mesajına hiç yer vermedi. yun. diye. Ama insanlann be- yinlerine el koydular. Başba- kan'ın devreye girip medyada bazı isimieri susturmaya çaiış- tığı yönünde duvumlar alıvo- ruz. Eskiden sansürlenen yer- ler boş çıkardı. sansür görüJür- dü. Patronlar namuslu adam- lardı, gazetecilerdi. Gazeteleri- nin nasıl sansüre uğradığını sergilerlerdi. Şimdi neyin san- sür edildiğmi göremiyoruz." •İktidardan korkuvoriar' s CHP'li Emın Koç da, "Banka hortumlayanlar. halkı soyan- lar, de\ letten bedava ihale alan medya grupian dün DSP- MHP-ANAP iktidarına destek veriyordu. Şimdi aynı gruplar AKP'yi destekliyor. AKP'nin yağdanlığı oldular, CHP'ye sal- dırıyorlar" dedi. "Banka hor- tumlama olaylarına karışan medya patronlarını biliyoruz" diyen Koç. sözlerini şöyle sür- dürdü: •'İktidarın bunlara da dokunmasını bekliyoruz. Uzan Grubu'na nasıl bir günde el konduysa. diğerlerine de aynı işlem yapılmalı. Bir gecede AKP'nin yayın organı haiine geldiler. Bu gelişmeler, bazı medya gruplannın Türkiye 'de- ki hortumlamalara, soygunla- ra bulaşmasından kaynaklanı- yor. Hükümet Uzan operasyo- nuyla gözdağı verdi. Diğer medya grupian çekiniyor, bir sabah kendîlerine de el konula- bileceğinden korkuvoriar. Bu nedenle basın özgürlüğü, hal- kın bilgilenme hakkı unutulu- yor, yayın organları iktidann seşi haiine geliyor." GLNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada başlıca nedeni, kimi temel konuların belirsiz bıra- kılmış olması. Bremer yönetimi, "anlaşamadıkla- rımızı yola bırakalım, yolda bakanz" dedi. Böyle- ce iki kez ertelenen anayasa imza töreni dün ya- pılabildi. Tartışmalann odak noktasını İslamın yönetimde- ki yeri oluşturuyor. Geçici anayasanın 7. madde- sinde Islam için "devletin resmi dini ve yasama- nın kaynağıdır" dendi. orada bırakıldı. önümüzde- ki dönemde, hukuksal adımlaratılırken karmaşa- nın da artma olasılığı var. özellıkle Şiiler her adım için "dine ne kadar uygun, ona bakalım" diyecek- ler. Anayasa, yeni yönetim biçiminin nasıl olacağı sorusuna da yanıt veremiyor. Gelışmelere göre, başkanlık sistemi ya da parlamenter sistem be- nimsenecek. Bu da yola bırakıldı! önümüzdeki takvım şöyle: 30 Haziran'da geçici anayasa yürürlüğe girecek. Aralık 2004 ya da Ocak 2005'te genel seçimler yapılacak. Seçimle oluşacak meclis 15 Ağustos 2005'e dek daimi anayasayı kaleme alacak. Yeni anayasa 15 Ekim 20O5'e dek halkoyuna su- nulacak. Kabulü halinde 15 Aralık 2005'te seçim yapıla- cak. Irak'ta takvim net ama, toplum net değil... Ge- çici anayasayı, Irak'ın toplum yapısı çerçevesin- de genel hatlarıyla ırdelemek gerekirse ilk dikkati çeken unsurlar şunlar: Türkmenler, Irak devletinin asli unsuru değil. An- kara'nın en çok üzerinde durduğu konu buydu. Gerçekleşmedi. Dün anayasanın imzalanmasının ardından Kerkük'ten arayan birarkadaşım, "Tele- fonusokağa tuîuyorum, din/e"dedi. Korna sesle- ri, silah seslerine karışıyordu. Kentteki Kürtler, za- fer turları atıyordu. Türkmenlerınse bölgedeki Araplarla birlikte "ortak arayış" içinde olduğu ha- berleri geliyor. Azalan güven, artan güç! Kürtler, Kuzey Irak'ın federal yapı içinde "Kür- distan" adı altında özerk bir bölge olmasını kabul ettirdiler. Kürtler için geçici anayasa da önemli a- ma, zaten kendi bölgesel anayasalarını daha ön- ce yapmışlar ve yürürlüğe sokmuşlardı. Kuzey Irak'ın anayasasında iki temel durum var: Başkent Kerkük, referans Sevr... Anayasanın önsözünde, bölgenin ayn biryapı- yı hak ettiğini anlatmak için Sevr Antlaşması'nın 63-65. maddelerine gönderme yapılıyor! Durum Güney Irak açısından da belirsizliğini ko- ruyor. Buradaki Şiilerin 3 ana kola ayrıldığı söyle- nebilir: Iran'la hareket edenler, ABD'ye yanaşanlar, ba- ğımsız Irak taraftartan... Bu bölümlemenin kendi içinde de değişik yan yolları var. Zaten geçici anayasanın gecikmesin- de temel etken Şiilenn haklarını alamadıklarını dü- şünmeleriydi. Şimdi onlar da hem kendi içlerinde etkinlik mücadelesine girişecek hem de Irak'ın genelinde "engüçlüolmaya"çalışacaklar. Orta Irak'ta, Bağdat ve çevresindeki durum da karmaşık. Burada ağırlıklı olarak Saddam yöne- timi döneminde büyük güç elde etmiş aşiretler, ke- simlervar, Irak'ın bütününüyönetmegücüneeriş- miş bu kesimlere, geçici anayasa ne verse yet- mez! Bu belirsiz tablodan sonra biz de belirsiz bir so- ru soralım: Bundan sonra ne olur? Görünüm, güçler çatışmasının değişik zeminler- de devam edeceğini ortaya koyuyor. Hangi gerek- çe ile olursa olsun, hiçbir şekilde kabul edilemez terör olgusu bir yana, salt yukarıda durumunu özetlediğimizgrupların hassasiyetleri dikkate alın- dığında Irak'ta istikrarın kısa sürede sağlanama- yacağı görülüyor. Şöyie bir kısırdöngü dikkati çekiyor: Istikrarsızlık, ABD'ye olan güveni azaltacak; ta- rafların kendi aralarındaki acımasız rekabet, AB- D'nin gücünü arttıracak! ankcumrt cumhuriyet.com.tr Milli Eğitim Bakanı Viyanada konuştu Çelik'egörekafayı türbana takanlarvar Dış Haberler Servi- si - Milli Eğitim Baka- nı Hüseyin Çelik, riir- banın kamusal alanda yasaklanması konusun- da hassasiyet gösteren çe\Telen "kafayı tür- ı bana takanlar" olarak nıtelendirdı. Sorunun çözümü ıçın yasal dü- zenlemelere ihtiyaç ol- madığını belirten Çelik, iki kesimin uzlaşması gerektiğini vurguladı. Resmi bir ziyaret için Viyana"da bulunan Çe- lik, Türk derneklerinin temsücıleri. öğretmen ve öğrencılerle toplantı düzenledı. Çelik bura- da bir dernek yönetıci- sinin, "Türkiye'de türban takamadıkları için Viyana'ya gelen kız öğrencilerin Tür- kiye'de türbanlı ola- rak ne zaman eğitim görebilecekleri" soru- sunu şöyle yanıtladı: "Türkiye'de bu mese- le ile ilgili farklı bakış açıları var. Bir; başı- na türban takanlar var, bir de kafayı tür- bana takanlar var. Şimdi, basına türban takanlarla kafayı tür- bana takanlar birbiri- ni ikna etmek zorun- da. Yani türban takan insanlar bunun bir si- yasal simge olmadığı- nı söyleyecekier. Kafa- yı türbana takan in- sanlann da bu insan- lann gerçekten inanç- ları gereği başlarını örttüklerine inanma- ları gerekiyor." Düşınanları sevİDdirmeden' Türban meselesinin "bir yasa meselesi" olmadığını belirten Çe- lik, "Bu ve benzeri meselelere ilişkin geç- miş yıllarda gereksiz tartışmalar oldu. Biz birbirimizi hırpala- madan ve düşmanla- nmızı sevindirmeden yol almak durumun- davız" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear