Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SMYFA CUMHURİYET 5 MART 2004 CUMA
3 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Ista-ıbul
Ecfcırns
Kocaei
Çemr a«xale
Iznn r
Msnisa
Ay> otr
Desr i2)i
K
FB
<
FB
V
y
Y
6
9
9
7
9
K 3 Antalya
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
K
Y
Y
b
5
9
7
9
0
11
13
Adana Y 18
Mersın Y 19
Dıyarbakır Y 19
Şanlıurfa Y 23
Mardın Y 20
0 Sıırt Y 20
11 Hakkâri Y 12
Y 13
Y 18 Kars Y 10
Bu-.ur bolgelenmız çok
bulutlu Marmara'nın batı-
sı d'şında tum yurt yağışlı
geçecek Yağış!ar yağmur
ve sağanak. Marmara'nın
doğusu. Batı Karadenız.
Orta Karadenız'ın tç ke-
sımlei, Iç Anadolu nun
kuzeyı ıle Kıızey Ege nın ıç
kesımlennde karia kanşık
yağmur ve kar şeklınoe
olacak. Hava sıcaklığı tum
yurtta nıssedılır derecede
azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo PB -2
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksei
Parıs
Bonn
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
-6
1
7
5
8
11
8
Münih
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürih
HB
PB
Y
PB
K
K
Y
Y
Y
4
2
15
2
6
2
12
9
9
Moskova K -6
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahire
B
K
Y
B
Y
Y
B
27
1
17
23
10
24
Şam Y 25
Pa'çalı bolutıu Sıslı -. BjUtlJ \ ÇOK J 3 Sulu kar \ Gök guruttûlü
G TJ1NICE L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
içimde yorumüyor. Dışışleri Bakanı Gül gibi, demok-
ratık tDir ülkeds he^esin gönişünü söylemesi dogal-
dır tçeriğindebır anlayış sergıliyor. Hükümetle bağ-
lantı Kurulmasma karşı çıkıyor.
Kuşkusuz bu görüş düne ait. Yannlann neler ge-
tireceğinı. toolumsal gelişmelerin hükümeti nasıl
zorlayacağını k>rr Dilebilir?
Bu iktidarıngucıJnü ulus iradesinden aldığını sık sık
yinelemestne baknayın. kulak asmayın. Bu iktidar
gücünü dışardan alıyor. Güvendiği dağlar dışanda.
BaştaABD. sonra AB. ABD. 1990'lardan beri ılım-
lı Islam Türkiyesinin özlemıni çekiyor. Hem ılımlı Is-
lamı gerçekleştirecek, hem de ABD'nin ulusal ya-
rarlarına uygun davranacak bir iktidar anyordu, bul-
du.
Ulusal yarcrianna hizmet verdiği sürece, AKP ik-
tidarını desteKlerreye devam edecek. AKP hüküme-
ti d e ıçeride irledıği rahatsızlık verici politikalara se-
sinı çıkarmaOığı sürece ABD'ye istediğini verecek.
Bu tktıdar AB'yi içeride muhalefete karşı kullanı-
yor.
RTE, yıllardır laık rejimi yıkmayı amaçlayan Islam-
cı akımlann bugüne kadar yapamadıklarını AB şem-
siyesi altında gerçekleştiriyor.
ABD ile AB'nir AKP ıktıdannın cumhuriyet rejimi
üzerındeki uygulamalarına olumsuz bir açıklarna
yaptığı görülmedi, duyulmadı.
Laik rejim ûzenne oynanan oyunlar, üniterdevlet
yapısını temelden bozmaya yönelik girişımler kar-
şısmda ABD den de, AB'den de tık yok!
Olacağı da yok.
• • •
Bu adamlan 28 Mart yerel seçımlerınden sonra
tutmak olanaksızlaşacak. Hilafetin kaldırılmasıyla il-
gili törenlenn yapıldığı günün gecesi RTE'nin, AKP
grubunda söyledıkleri şaşırtıcı. Zeytınyağı gıbi üste
çıkmakta üzerıne yok hazretın.
"Biz Atatürkçüyüz, asıl Atatürkçü olmayan on/ar"
diye başlıyor siyasal vaizıne. AKP milletvekıllerınin
ağzı açık dinledıği konuşmada "Biz Atatürkçüyüz,
cumhuriyet biziz" diyor.
CHP neden Atatürkçü değilmış? Malum olay; pa-
ralardan Atatürk'ün resminın çıkanlması elındeki tek
kanrt!
CHP Grup Başkanvekıli Ali Topuz'un dediği gibi;
RTE, Atatürk konusunda da takıyye yapıyor. Günün
koşullarınagöredeğişebilıyor. Dahaonceleri "Gere-
kirse papaz elbisesi bile giyenm" dememış miydi?
Kökleri bilınen CHP, şu soruya nedense yanıt arı-
yor: "Bay RTE, sizin ve partinizin kökü ve bereketi
nereye dayamyor?"
• • •
Işte soruya yanıt: RTE'nin kökü imam hatip okul-
ları. Bereketi ise Ülker firması.
Kökenınde yetişenleri devlette egemen kılmak
için ımam hatiplere ünıversite kapılarını açmaya ça-
lışıyor. Bir başbakanın işadamlıgını sürdürmest ne
kadar ahlaksalmış meğer, RTE'den öğrendik: "Na-
musumla para kazantyorsam kim ne diyebilir."
Cola Turka içerek bir firmanın reklamını yapıyor-
muş, o firma ile rakiplen arasında haksız rekabete
yol açıyormuş, bu gerçeklen "ben böyle düşünmü-
yorvm" dıye karşılıyor.
Çocuklarını bir işadamı masraflarını üstlenerek
Amerika'da o kutuyor. Evde bir kan bir koca. Ama yı-
lın incisi RTE'den: 5 milyar 800 milyon lira maaş ile
geçinemediğîni göğsünü gere gere söyleyebilıyor.
RTE elbette haklı. Gıysılerine, ayakkabılanna, bo-
yun bağlanna, Emine Hanım'ın ipek türbanına (şa-
yet hediye değilse) yetişmez bu maaş, yetişmez...
Adamcağız şunun şurasında namusuyla fırmada
ortaklığını sürdürüyor, namusuyla bir firmanın rek-
lamını yapıyor. Namussuzluk bunun neresinde? Yok
efendim bir başbakan tıcaret yapar mıymış, rekla-
ma çıkar mıyrnış diye gürültü kopanmak... Ayıp ayıp!
Simit satmaktan başbakanlığa uzanmak. Kolay
değil... Kimi ne oldum delisı yapmaz ki...
SÖ YIEŞ/'/ATTILÂ ILHAN
"...Ecnebi Eğitim,
'Vazgeçilmez' imiş!.."
M Baştarafı Arka Sayfada
'tteşli1
ama, bilglli1
sayılmaz!..
Oğrenci Lâtif Karadağlı (asıl adı başka), anlaşılan
dünyadan habersiz, ne Emperyalizm'den haberi
\ar, ne Kültür Emperyalizmi'nden, yanı 'Kültürsüzleş-
firme'den! Coğrafyası da, sağlama benzemıyor; Rus-
ya (Rusça), Çin (Çince), Asya Türk Cumhuriyetleri
(Türkçe), iran (Farsçaı, Aden Körfezi'nden Atlas Ok-
yanusu'na uzanan Arap/lslam ülkelen (Arapça); Ame-
rika'daki Brezitya, Meksika, Arjantin gibi, kalabahk
devletteri (Ispanyolca ve Portekızce); bunlann toplam
tüfusunu, hi<ç hesaba katmadan, Ingilızce'yi evrensel
ian etmiş, -bilindiği gıbı- bu aslında Anglosakson Mis-
/on Okullarının ıddiasıdır; ve ötekılerin hepsı. hele Av-
upa'dakıler -Fransa, Almanya, Italya, Ispanya, vs.-
Dunun tam lcarşısındadır!
Daha güzelı delikanlının, tartışılanı yanlış anlamış ol-
nası; sorun, niye onlarTürkçe okutmuyor da, biz In-
3'ılizce okutuyoruz sorunu değil; Türkiye'de kimse
ingilizce öğrenmesin, diyen de yok; tam tersine, is-
teyen istediği dili öğrensin ama, hiçbir ulusal dev-
lette, -tam da yurttaşlık bilincini edineceği çağda-,
çocuklara ecnebi bir ülkenin diliyle o yabancının
kürtürü aşılanamaz; bu ancak, sömürgelerde görü-
len bir uygmlamadır.
Üstelik bu konu yeni tartışılmıyor; alın size tabloit bir
dergi, arka sayfasıncakı manşet, boydan boya şöyle
•atılmış': "Yarijancı DilEğitimine, EVET!/YabancıDil-
le Eğitime, HAYIR!" jşte meselenın özü ve özeti bu-
dur; o dergirin adı CÖNK, tarihi -sıkı durun-1 Aralık
1988: yönet-en de, benim! Bu manşet, iç sayfalardaki,
büyük soruşitumayı haber veriyor: o soruşturma ki.ka-
tılanlararasırdakiMümtazSoysal,'Yabancı DilleÖğ-
retim Veren Ulusal Devlet Yok' diye cevap vermış;
Refik Erduran, 'Dilîn Korunması Ulusal Onur Soru-
nudur' dem ş. IsmetÖzel, "(O) Eğitimin Amacı Uşak
Olmaya Yetecek Kadannı Bilmektir1
diye kestirıp at-
mış!
Belki de bteyhude mi? Baksanıza. geçen yırmı yıl için-
de, o 'sıstern' ne ateşli 'ecnebi dille öğretım' taraftar-
lan yetiştımrış! Insan kendini Mütareke'de Istanbul
gazetesi oktjr sanıyor...
Denktaş: ÇekilirimKKTC Cumhurbaşkanı Türk tarafının 'olmazsa olmazlannın' Annan Planı'nda yer
almaması durumunda halktan referandumda hayır demesini isteyeceğini söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş, Türk tarafının
u
olmazsaolmazlannınT!
.\nnan
Planı'na girmesı için çaba gös-
terdiğini belirterek "Kabul edil-
mezse çekileceğiz ve halkımıza
referandumda Annan Planfm
kabul etmejin dheceğiz. Bunu
sö>lemek hakkım. çünkü pa-
zarüktayim" dedi. Annan Pla-
nı'nın mevcut haliyle "Kıbrıs
Türkü'nün imha planı" oldu-
ğunu vıırgulayan Denktaş, önle-
rine koyulan "1 Mayıs'a kadar
çözüm" dayatmasını eleştırdi. 1
Mayıs'a kadar yapılacak işlerin
tamamlanmasırun "hayal" oldu-
ğunu kaydeden Denktaş, "Tür-
kiye'nin müzakere tarihi için
yıl sonuna kadar zaman tanını-
yor. O zamana kadar bizlere de
zaman verilsin ki, aceleyle yan-
lış yapmayalım" diye konuştu.
Denktaş, ATO ve Türk Ocak-
lan'nın düzenlediği konferansta
önemli mesajlar verdı. Yurttaşla-
nn gösterdiği büyük ilgi karşı-
sında memnuniyetini dile getiren
Denktaş, "Bize güven verdiniz,
umut verdiniz, Anadolu'nun
kahraman insanlarının Kıbns
konusundaki duygularını gün
ışığına çıkardınız" dedi. Batıda
Türk hükümeti için Kıbns'ın
önemli olmadığı propagandası-
nın yapıldığını anımsatan Denk-
taş, "Siz bunun doğru olmadı-
ğını gösterdiniz, 'Türk hüküme-
tının üzerinde baskı yoktur' di-
yenlerin yanıldığını gösterdi-
niz" diye konuştu. Denktaş. Türk
basınının son dönemde Anado-
lu'nun bu heyecamnı yansıtma-
masını da eleştirdi. Denktaş'ın
konuşmasını ızleyen ve salon dı-
şına taşan coşkulu kalabahk, slo-
gan ve alkışlarıyla Cumhurbaş-
kanı'namoral verdi.
Denktaş konuşmasında, Kıb-
ns müzakerelerinde Türkıye ile
birlikte belirledikleri "olmazsa
olmazların" Annan Planı'na
girmesı ıçın çaba gösterdiğini,
ancak Rum tarafinın en hafif de-
ğışikhk önerilerini bile geri çe-
virdiğini söyledi. Denktaş sözle-
nnı şöyle sürdürdü: "Eğer iste-
diklerimizi alamıyorsak yapa-
cağımız şey, bu görüşmeler bu-
rada tıkanmıştır, ey halkım, ey
anavatanımın insanı, durum
böyledir diyerek sizlere duyiır-
mak. orada geri çekilip Annan
Planının kabul edilmemesi
için mücadele etmektir. Bunu
söylemek hakkım. çünkü pa-
zarlıktayım. AB'ye girelim a-
ma sağlam anlaşma yaparak
diri girelim. Kimse bizi topuy-
la tüfeğiyle AB'ye sokamaz.
Anlaşma isteme konusunda sa-
mimiyiz, ama can pahasına.
kan pahasına. şehitler pahası-
na kurtardığımız haklanmızın
gasp edilmesine razı değiliz."
AB'nln nlyetl anla$ılacak
AB'nin, Türkiye'nın üyelığı
önüne Kıbns engelini koyması-
ru eleştıren Denktaş, "AB Tür-
kiye'>i alacaksa Kıbns mesele-
sini önüne engel olarak koy-
mazdı. Kıbris meselesi engel
olacaksa bu engel, Kıbns Ru-
mu'nun, Yunanistan'ın önün-
de olmalıydı" diye konuştu.
Denktaş sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Türkiye'yi eğer alacak-
larsa 'hadi bakahm son adımı da
at, Kıbns'ı da verve maşallah di-
yelim" diye söylemiyorlarsa ve
cidden memnunsalar Türki-
ye'nin attığı reform adımlann-
dan, bu sözlerini geri almama-
lıdırlar, Kıbns meselesi halle-
dilmedi diye. Ama eğer Türki-
ye'yi almayacaklarsa ve baha-
ne olarak koymuşlarsa diyebi-
lirler ki, her şeyi yaptınız ama
unuttuk söylemeyi, bir de Kıb-
ns vardı. tşteTürkiye o zaman
anlayacak AB kendisini alacak
nıı almayacak mı."
Denktaşın. "Kan istedik ver-
diniz, can istedik verdiniz, şim-
di de ses istemeye geldim" söz-
leri alkışlarla karşılandı. Denk-
taş, konuşmasını "Dünyanın bu-
nu görmesini istedim, teşekkür
ederim" dıyerek tamamladı.
Denktasa büyük destek
Coşkulu
karşılamaANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Kıbns mü-
zakerelen arasında geldığı Ankara "da büyük
coşkuyla karşılandı. Denktaş'a, Esenboğa
Havalimanı'ndan şehir merkezine gelışinde
yüzlerce vatandaş ve kilometrelerce uzanan
araç konvoyu eşlik etti. AKP dışındaki parti-
ler ile sendikalar ve derneklerin katıldığı
karşılamada, "Denktaş dayan,Türkiye
uyan", "Kıbns Türkrür, t ü r k kalacak"
sloganlan atıldı. Ankara Tıcaret Odası (ATO)
ve Türk Ocaklan'nın düzenlediği konferans
için özel uçakla Ankara'ya gelen Denktaş,
Esenboğa Havaalanı'nda askeri törenle kar-
şılandı. Denktaş'ı karşılamaya CHP Genel
Başkan Yardımcısı Onur Öymen. SP Genel
Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu. MHP'den Osman Dur-
muş, DSP'den Zeki Sezer başkanhğındaki
bir heyet ile ATO Başkanı Sinan Aygün. ÎP,
ANAP temsilcıleriyle bazı sendika ve der-
nekler de geldi. Denktaş'ı karşılayanlar. ha-
vaalanı çıkışında yolun iki yanmda taşıdık-
lan afişlerle destek göstenlerinde bulundu.
Konvoydakiler, "Kıbns'ı veren Türkiye'ji
verir", "Dayan Denktaş, uyan Tayyip"
sloganlan attılar. Sağ \ e sol görüştekı farkh
partılerin taraftarlannın Denktaş için bir
araya gelmeleri ilginç görüntüler oluşturdu.
Ağirhğını tP. SP ve MHP'den gençlenn
oluşturduğu konvoyda. "Türk gençliği
Denktaş ile omuz omuza'% "Annan Planı
ABD'nin planı", "Annan Planı'nıAn-
nan'a görür", "Dayan Denktaş, uyan
Türkiye" yazılı dövizler taşındı. Denktaş,
ATO Konferans Salonu'na gelişınde Mehter
Marşı ile karşılandı. Denktaş'ın konuşması-
nı dinlemeye gelen çok sayıda kişi salona
sığmadı. tPTilenn taşıdığı "Sağ sol yok,
vatan savunması var" dövizi dikkat çekti.
ATO'nun düzenlediği konferansa, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın yanısıra 9. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel. DSP lideri Bülent Ecevit. BBP lideri MuhsinYazıcıoğlu, CHP Ge-
nel BaşkanYardımcısı Onur Öymen ve çok sayıda üst düzey davetli katıldı.(SERDAR ÖZSOY)
Erdoğan ve Gül, KKTC Cumhurbaşkanı ile görüştü
'Süreç Denktaş
y
la bitecek
9
A>fKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - A-
TO'nun düzenlediği konferans için Anka-
ra'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan ve Dışışlen Bakanı Abdullah Gül ile
bir araya geldi. Denktaş, Gül'ün yurtdışı te-
maslanyla ilgili olarak verdiği bılgilerin
kendisini rahatlattığını ve adaya "ümitlen-
miş ve iyi olarak" döneceğini kaydetti. în-
gıltere Dışışleri Bakanı Jack Straw'un
Gül'e ilettiğı "Rumlann referanduma ha-
yır demeleri durumunda yalnızca Güney
Kıbns olarak .VB'ye girecekleri" görüşü-
nün Denktaş'ı raha'tlattığı kaydedildi. Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan da müzakere-
lere Denktaş ile başlandığını ve sürecin
Denktaş'la bitirileceğini söyledi.
Yerel seçimler için yurtiçinde mitingleri-
ni sürdüren Başbakan Erdoğan, dün akşam
saatlerinde .\xıkara'ya gelerek KKTC Cum-
hurbaşkanı Denktaş ile baş başa görüştü.
Görüşmenin ardından herhangi bir açıklama
yapıbnazken Erdoğan, katıldığı bir televiz-
yon programında görüşmenin çok olumlu
' geçtiğini söyledi. Erdoğan, müzakerelerde
Rum tarafının hiçbir iyi niyet göstermediği-
ne dikkat çekerek Türk tarafının olmazsa
olmazlanndan ta\iz vermesinin ise söz ko-
nusu edilemeyeceğini ifade etti.
Denktaş, Gül'le de bir araya geldi. Görüş-
menin ardından Gül ve Denktaş, kısa birer
açıklama yaptılar. Gül, Türk tarafuun tutu-
munun belli olduğunu, New York'ta başlatı-
lan iyi niyetin sürdüğünü kaydetti. KKTC li-
deri de, adada çözüm bulunması için "insan
üstü" gayret gösterildiğini, 1 Mayıs'a kadar
çözüm olup olamayacağını denediklerini be-
lirtti. Denktaş, Rumlann bazı şeyleri aşması
gerektiğini belirtirken "kavgalı insanlann
barış yapamayacaklannı" kaydetti.
Patlayıcı maddenin bildirîmini yapmadı
19tonbaruttaşıyan
gemikaraya oturdu
AYKUT KUÇUKKAYA
Taşıdığı patlayıcı madde-
yi Türk makamlanna bildir-
meyen Ukrayna bayraklı
"Delpin-l" âdlı gemi Ça-
nakkale Boğazı'nda karaya
oturdu. Uluslararası Deniz-
cilik Örgütü'nün sözleşmesi
ve Montrö Anlaşması'na gö-
re patlayıcı maddeyi Türk
makamlanna bildirmesi ge-
reken geminin 19 ton barut
taşıdığı ortaya çıktı.
Ukrayna'dan Lübnan' ın
Beyrut Limanı'na giden 193
gîostonluk 33 metre boyun-
daki "Delpin-l"adh yük ge-
misi, Canakkale Boğazı Nara
Burnu'nu döndükten sonra
makine anzası meydana gel-
di. Makineleri stop eden ve
akıntının etkisiyle sürüklen-
meye başlayan gemi, Eceabat
Camburnu mevkiinde kaya-
bklara oturdu. Gemi kaptanı,
tehlikeli yük taşıdığını behrte-
rek acil yardım talebinde bu-
lunurken, geminin Türki-
ye'deki acentası Pelikan da
Türk makamlannı arayarak
patlayıcı madde hakkında bil-
gi verdi. Geminin, 400 kutu
içinde 19 ton barut taşıdığı or-
taya çıktı. Sahil Güvenlik Ko-
mutanlığı olaya el koyarken,
kurtarma çalışmalan da başla-
dı. Taşıdığı patlayıcı maddeyi
Türk makamlanna bildirme-
yen gemi idari personeli hak-
bnda soruşturma başlatılaca-
ğı öğrenildi.
Beyoğlunda yürürken başına saplandı
Universiteli genç
'serserikurşun'la öldü
ALPER KIZILTAN
Çeşitli mafya gruplannın
çatışmalanna sahne olan Be-
yoğîu'nda "yürümek" bir
cana mal oldu.
Beyoğlu İmam Adnan So-
kak'ta arkadaşlanyla yürii-
yen Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğ-
rencisi Önder Babat (25),
nereden geldiği belli olma-
yan "serseri bir kurşunun"
isabet etmesi sonucu yaşa-
mmı yitirdi. Edinilenbilgiye
göre, arkadaşlanyla yürüyen
Babat, aniden yere yığıldı.
Başından kan aktığını gören
arkadaşlan, Babat' ı Taksim
Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi'ne götürdü. Hastanede
hayatını kaybeden Önder
Babat'm başına kurşun isa-
bet ettiği anlaşıldı. Babat'ın
arkadaşlan ifadelerinde, si-
lah sesi duymadıklannı söy-
lediler. Yetkililer, Önder Ba-
bat'ın ölümüne, uzak mesa-
feden havaya sıkıldıktan
sonra düşüşe geçen ve polis
dilinde "yorgun kurşun"
diye tabir edilen merminin
yol açmış olabileceğini kay-
dettiler.
îmam Adnan Sokak'ta ge-
çen yılın aralık ayında, halen
tutuİclu bulunan Fırat Deli-
baş ile Gani Güner'in adam-
lan olduğu ileri sürülen iki
grup arasındaki silahlı çatış-
mada yoldan geçen bir kişi 61-
müş, 8 kişi de yaralanmıştı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
şı nasıl güvenli ve istikrarlı tutarım?
AB de doğal olarak bu sorunun yanıtını arıyor.
Batısında okyanus var, sorun yok. Kuzeyinde so-
ğuk denizler ve buzullar var, orada da sorun yok.
Güney ve doğuda iş degişiyor...
Zaten genişleme sürecinin tüm halkasını bu iki
yön oluşturuyor. 1 Mayıs 2004'te 10 yeni ülke,
2007'de de Bulgaristan ve Romanya ile birlikte
AB, 27 ülkeli 500 milyon nüfuslu bir küresel güç
halıne gelecek.
Bu güç, salt ekonomik ve siyası değil aynı za-
manda askeri bir ağırlığı da beraberinde taşıma-
ya hazırlanıyor. Bu yıl devrede olması planlanan
Avrupa Ordusu'nun (AVOR) temelleri bu amaçla
atıldı. AVOR, stajını Balkanlar'da yapacak. Bu
staj döneminin ardından Hırvatistan, Bosna-Her-
sek, Arnavutluk, Makedonya ve Sırbistan-Kara-
dağ, Türkiye'den önce AB'ye tam üye olursa şaş-
mamak gerekir!
Türkiye, AB dairesınin ilginç bir eşiğinde duru-
yor. Zira, AB'nin Balkanlar'dan sonra "Avrupa'nın
çevresini" tanımlarken adını saydığı ülkeler şun-
lar:
Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Moldova, Gür-
cistan, Ermenistan, Azerbaycan ve devamı...
AB'nin resmi değerlendirmelerinde Türkiye, Av-
rupa'nın çevresi olarak değil, müstakbel tam üye-
si olarak yer alıyor. Ancak bu müstakbellik o ka-
dar çok bel verdi ki!
AB, yukarıdaki anlatımla "çevresini" de hesaba
katıp "genişlemiş Avrupa" (genişlemiş AB değil!)
kavramının içine tam 52 ülke oturtuyor. Bunlardan
27'si AB'ye tam üye, 25'i çevre. AB stratejistleri
bu 52 ülkeye, "komşu böige" kavrarnıyla Ortado-
ğu'yu da ekleyıp tam 72 devlete ve 1.2 milyar nü-
fusa ulaşıyorlar.
AB, güvenlik stratejısini bu çembere dayalı ola-
rak oluşturuyor.
Nasıl bir tren?
Tıpkı ABD' nin BOP'u gibi AB'nin genişlemiş Av-
rupa projesinde de Türkiye, çemberin içinde ve
belirleyici bir noktasında kalıyor. önümüzdeki haf-
ta Türkiye'ye gelmesi beklenen AB'nin yüksek
temsilcilerinden Solana, AB'nin etrafındaki ülke-
lerte 3'lü bir yol haritası izlenmesi için mekik do-
kuyor. Akdeniz ülkeleriyle "Barselona süreci", Bal-
kanlar'la "istikrarve işbirliği süreci", Rusya vedo-
ğusu ile "ortaklık ve işbirliği anlaşmalan"...
1995'te temelleri atılan Barselona süreci için bir
konferans düzenlenmiş, o yıl yapılan Barselona
Konferansı'na 15 AB üyesi ülkenin yanı sıra Fas,
Tunus, Cezayir, Malta, Mısır, Ürdün, Filistin yöne-
timi, Israil, Suriye, Güney Kıbns ve Türkiye çağ-
nlmıştı. Böylece bir "Avrupa-Akdenizortaklığı"\n\-
siyatifi ortaya çıkmıştı. Bu inisiyatifın önüne koy-
duğu bazı hedefler şunlardı:
- İki bölgenin siyasal ve güvenlik bakımından or-
taklık kurması.
- Ekonomik ve mali yapının AB'ye yakınlaştırıl-
ması.
- İnsan kaynaklarının geliştirilmesi.
BOP'a ne kadar benziyor!
2-3 Aralık 2003'te Napoli'de yapılan toplantı ile
Avrupa-Akdeniz diyaloğunun genişletilmesi ve
derinleştirilmesi kararlaştınldı.
AB'nin 2006'ya kadar uygulayacağı Akdeniz
Bölgesel Strateji Dokümanı'nın içinde Türkiye ile
ilgili bölüm de var. Dokümanda Türkiye, genişle-
miş Avrupa'nın bir parçası olarak kabul ediliyor a-
ma, Avrupa kimliği ile Türk kimliği ayrı ayn tartışı-
lıyor!
özetlediğimiz tablo, AB'nin 21. yüzyılda herke-
sin eşit hakka sahip olduğu tek tip vagonlarla yü-
rüyen bir tren değil, birkaç sınıflı yeni vagonlann
eklendiği bir tren olacağını gösteriyor.
Tren kaçmasın binelim derken, nereye binece-
ğimizi de iyi bilmemiz gerekiyor.
ankcum(« cumhuriyet.com.tr
Demirel ve Gariboğlu dinlendi
Türkbank'ta
Yılmaz suçlandı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ege-
bank'ın eski sahibi
Murat Demirel. Mec-
lis Soruşturma Komis-
yonu'nda eski Başba-
kan Mesut Yılmaz'ı
suçlarken "Egebank'a
el konması, Cumhur-
başkanlığı seçimi bir
oyunun parçası" dedi.
Demirel Alaaddin Ça-
kıcı'nın Türkbank iha-
lesine katılmaması için
kendisini tehdit edip et-
mediğinin sorulması
üzerine "Hayır. Hiç
kimse bana öyle bir
şey yapmaya yeltene-
mez. Yapmadılar da"
karşılığrnı verdi.
Türkbank ihalesine
fesat kanştırdığı iddi-
asıyla eski Başbakan
Yılmaz ile eski Devlet
Bakanı Güneş Taner
hakkında kurulan Mec-
lis Soruşturma Komis-
yonu, dün işadamlan
Erdoğan Demirören.
Hayyam Gariboğlu \ e
Yahya Murat Demırel'ı
dinledi. Demirel, ban-
ka özelleştirmelerinde
entrikalar çe\Tİldiğini,
bu bankalann "içinin
boşaltılacağının" da-
ha başından belli oldu-
ğunu ileri sürerek "bü-
tün bunlann arkasın-
da Mesut Yılmaz'ın
bulunduğunu" söyle-
di. Demirel, "Bankayı
alması kararlaştınlan
kişilerin iktidann da
desteğiyle bürokrat-
ları bağladığını, özel-
leşrirmeden sonra da
bankanın içini boşalt-
tığını" ileri sürdü.
Komisyonda Hay-
yam Gariboğlu da Me-
sut Yılmaz'ı suçladı.
Gariboğlu "Mesut Yıl-
maz, üçüncü bir med-
ya grubu yaratmak
için Korkmaz Yiğit'i
korudu. Onun için
ihaleyi 600 milyon do-
lara verdiler. Banka-
nın değeri 320 milyon
dolardı. Biz 380 mil-
yon dolar vermiştik"
diye konuştu.