02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 IWIART 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 •jt Yerel seçimde AKP: £ Anketlerte Kazanma S PartisU II Elektronık posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Fak* 0.21^512 44 97 - Dört seçmenden biri oyunu kullanmamış... "Çevrek porsryon eksik demokrasi!" İstif-aDiş hekimi Enis Uras'tan Deniz Baykal'a: "Ingittere'de Thatcher parti liderliğinden ^ aynldığında Erdal Inönü'ye neler söylemiştiniz, anımsadınız mı? Istrfa, ye-ri ve zamanı gelince oraurlu bir davranıştır. Ben sizi istifaya davet etmiyorum." Kemalizm A Ertan Şahin; M "Endişe etmemize \ gerek yok. 28 Mart seçimlerinden sonra CHP'de Kemalizm giiçlenecektir: Derviş Kemalizm!" umhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı De- niz Baykal, 28 Mart'taki yerel seçim so- nuçlannın 3 Kasım 2002 genel seçimi ile kı- yaslanmasını ve dolayısıyla yenilgisini ka- bul etmiyor. Deniz Baykal "elmalarla armutlann bir- likte toplanamayacağını" öne sürerek bu seçimin sonuçlannı, birönceki yerel seçimin sonuçlarıyla kı- yaslıyor ve partisinin başarılı olduğunu söylüyor. 28 Mart 2004'le 18 Nisan 1999'u karşılaştırırsa- nız herseçimde ikinci parti olmayı içine sindirebilen Deniz Baykal gerçekten haklı. Ancak Baykal'ın kendince kıyaslama yaparken söylemediği bir başka gerçek var. 18 Nisan 1999'da yerel seçimlerle birlikte genel seçim de yapılmıştı ve Deniz Baykal'ın liderliğinde- ki CHR yüzde 10'luk seçim barajını aşamayıp tari- hinde ılk kez Meclis dışında kalmıştı. Basında sağın etkin kalemlerinden Güneri Cıva- oğlu'nun, yıllar önce liberal bir dönüşüm yaşadık- Ketçap tan sonra Baykal'ın siyasetteki yıldızını parlatmak için uzun biryazı dizisi bazjriadığını anımsayacaksı- nız. Cıvaoğlu, yanaklarındaki kırmızılıklar ve Antal- ya'nın sembol tarım ürününden yola çıkarak Bay- kal'ı "domates"e benzetmişti. Antalyalı Baykal da bu benzetmeyi benimsemiş- ti. Baykal'ın 18 Nisan 1999'da CHP'yi Meclis dışın- da bırakan hezimeti üzerine bendeniz de "doma- tes"in "salça"ya dönüştüğünü belirtmiş ve "Doma- testen çok iyi salça olur ama salçadan bir daha as- la domates yapamazsınız" demiştim. 18 Nisan 1999'dan sonra istifa eden, bir süre evi- ne kapanan, siyasetin kıvamını bekleyip geri dönen ve 3 Kasım 2002'de CHP'yi Meclis'te "anamuhale- fet" yapma "başarfsı gösteren Deniz Baykal 28 Mart'tan sonra da "Başarılıyım" diyorsa bu işte bir iş vardemektir... Anlaşılan salçadan, Amerikan mutfağının damak tadına uygun bir "ketçap" çıktı! Yaşadığımız tabloya bakar mısınız? ABD, Ortadoğu'da tozu dumana katmış ve Tür- kiye'de istediği gibi at koşturuyor. AKP, ABD'nin gözdesı durumunda. IMFnederse yapıyor. Kıbns, gitti gidecek; Kuzey Irak, Ege çözül- dü çözülecek; federasyonlar kuruldu kurulacak; AB kapısında ödün üstüne ödün veriliyor. CHP ne yapıyor? Toplumu harekete geçirecek muhalefet nerede? CHR Türkiye'de pişinlen yeme- ğin üzerindeki ketçap. Başan herhalde ancak böy- le olur! Daha da büyük başan ise CHP'de Deniz Baykal'ın alternatifinin Kemal Derviş olması! Ketçapın yanına mayonez de alır mıydınız! Bekleyelim, görelim... Kasap Reha Bavbek: "Seçim sonuçlanndan sonra nedense bir Alman atasözünü hatıriadım: Danalann aptalı kasabını kendi seçer." Tepki Anıl Oçal: "Recep Tayyip, kendisine yahut ailesine yönelik hakaret ve iftira mahiyetinde olmadıkça hiçbir eleştiriye tepki göstermiyormuş. Çocuklannı Amerika'da okutan arkadaşına niye tepki göstermiyor peki?" Siyasetin değişmez yasası: Boşluk dolar! Eski parlamenterlerden Uluç Gürkan diyor ki: "Sandığa giden CHP seçmeninin AKP ile yanşan başkan adaylanna oy verirken. bu oyu il genel meclisi seçiminde partisinden esirgemesi anlamlıdır. Yanı sıra, CHP adına en büyük başarıyı DSP'den gelen belediye başkanları sağlamıştır: Izmir'de Ahmet Piriştina, Mersın'de Macrt Özcan, Şişli'de Mustafa Sangül. ötesinde, CHP seçmeninin de desteğini alan Yılmaz Bûyükerşen Eskişehir'i DSP'Iİ kimliğiyle kazanmıştır. Bunun anlamı açıktır. Solda birlik halinde başan sağlanabilmektedir. Aksi halde, CHP'li seçmen CHP'yi yönetenlere destek vermemektedir. CHP'yi yönetenlerin bu mesajı algılamalan ve gereğinı yapmalan kaçınılmazdır. Kasım 2002 seçımleri öncesinde benzeri bir durumu Bülent Ecevrt ile DSP yaşamıştı. O zaman aralannda benim de buiunduğum DSP'Iİ dokuz mılletvekilı "Ecevitler'in öncülüğünde Ecevit'siz çözüm' çağrısı yapmıştı. Ecevit bu çağnyı dıkkate almadı ve şimdi DSP'nin durumunu hep birlikte izliyoruz. Bugün içın aynı çagn CHP için geçerlidir. Baykal'sız bir çözüm gündeme gelmelidır. Umanz Baykal, Ecevit'in yanlışına düşmez. Hem kendisi hem de yakın çevresi egolarını aşarlar... Siyasetin şaşmaz bir yasasıdır: Siyaset boşluk kaldırmaz. CHP'nin kendisini geleceğe taşıyacak merkez sol değişimi gerçekleştirememesi halinde DSP'nin kaderini paylaşacağını ve yaratacağı boşluğun yeni bir oluşumla doldurulacağını söylemek kehanet olmayacaktır." ÇED KÖŞESİ KİM KİME DLM DUMA BEMÇAK behicak <: turk.net OKTAY EKİNCÎ 'Genel Başkan Bilir'... Yerel seçimlerde Ada- na'nın kent merkezini oluş- tımran Seyhan ilçesınin be- nim içm ayrı bir önemi var- dt... Çünkü uzun yıllardan bu yana ilk kez bir aday adayı- nı_n partisi tarafından da a- day gösterilmesi yönünde "•adis" yapmıştım... CHP'den aday adayı olan çok sayıda mimar ve tanı- dıJclar, haftalarca aramışlar- dı; "Parti merkeziyle ve özel- likJe genel başkanla sizdegö- riişürseniz, beni tercib etme- lerine katkıda bulunursu- nuz..."dıye... Anadolu'daki bu dostlar yelpaze- sinden gelen ri- calannbazılan- nı merhabam olan kimi CHP kur- ' nxaylannaak- tardım Deniz Baykal ı ise sa- dece "bir kişi" için aradım. Yıllarca Mi- marlar Oda- sı'nda birlikte mücadele ettı- ğim, kendime yakın derece- de huymu su- yunu ve hassasiyet- lerini bildi- ğim, br ken- tin nasL yönetil- mesi gerektiği konusunda tam birgüven duyduğum ve hatta eğer aday olursa kaza- nacağı yönünde de ciddi gözlernlerin bulunduğu dostum Erkan Karakaya için... Çünkû Erkan, Seyhan'da pteden beri "kente duyart \ere\ siıasetin" simgesi gi- biydi... Adara'daki Mimarlar Odası çihşmalannın yanı sı- ra CHP ıçindeki uzman du- ruşu \e herkesin güveninı sağlayan erdemleriyle Er- kan K.a."akaya'nın adaylığı. orası iça bir şans olduğu gi- M, CHP için de bulunmiz ıumettı . "Nejıpmaü" diye sordu- gum herkesin ortak yanıt: ise şöyleydi; "Gend Başkan bilir..." • • • ErkacfCarakaya. ile Anka- la'da c.iuğumuz o sabah. yani 12 Subat 2004 Perşem- k erke: saatlerde. bu gibı lonuşınlar için kullandığı telefondan Genel Başkan'a ulaştık. Oncaricalararasında ken- disini "sadece" bu meslekta- şımız için aradığımı; Sey- han'da aday gösterildiği tak- dirde hem kazanma şansının çok yüksek olduğunu hem de benim ve arkadaşlanmın ona tam destek vereceğimi- zi, hatta çok başanh bir be- lediyecilik için de "kefiT ol- duğumuzu bile söyledim. Baykal da bu telefondan çok mutlu olduğunu belirtip teşekkür bile ettikten sonra, konuyu benim de dileklerim gözetilerek de|erlendire- ceklerini ve diğer adaylar arasında se- çim yaparken yine bu görüşmenin de mutlaka gözetile- ceğini belirtti... 28 Mart 2004 yerel seçimle- rinde CHP'nin Seyhan adayı Erkan Karakaya de- ğil, 10 kadar aday adayı arasındaki diğer partılilerde değil, DSP'den aday olmak için geçen Yıldıra>r Ankan ol- du. Baykal'uı bu tercihiyle, öncekı seçimde rakıplerine 15 bin oyla fark atan CHP, bu kez aynı il- çedetam30bin oy farkla yenildi. ••• Şimdi herkes, Seyhan ör- neğini yurt düzeyinde yara- tan Baykal'ın "başanhyız" sözüne tepki gösteriyor. Oysa zaten aylar önce de demişti ki *Yerel seçimkrbi- zinı için öJçii olmayacak... Şu kadar oy ahrsak y a da bu ka- dar başkanlık kazanırsak kendimizi başaniı say anz di- ye bir açıhmımız yok..." (Milliyet, 24 Ocak 2004) Oysa siyasi tarihte sosyal demokrasi demek, "kentyö- netimi" demek... Çağdaş dünya, belediyeciliği sağdan değil soldan öğrendı ve öğ- reniyor... Sosyalist Enter- nasyonal üyesi bir "Genel Başkan" ise yönettiği sos- yal demokrat parti adına "Kenüerönemh'değil'' diye- bıliyor. Keşke bunu da anımsayıp Erkan'ı da teselli ederek o telefonu hiç açmasaydım... oekinciu; cumhuriyet.com.tr ÇİZGtLİK KİMİL MASARACI kamilmasaraci * mynet.com HARBl SEMtHPOROY semihporoyCa yahoo.com BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇI bulutbebek <ı hotmail.com TARİHTE BüGÜTS MÜMTAZ ARIKV; 31 Mart tctctc.mtuntaz-arikan.com 8UGUH,ÜAJLÜ fZOMANClSr VANE £YR£ B /A/ YAZAR/ SROfSrE(ŞARLIT SZoUr/) HAMİLEyKEN Gç ZEHİKLEUMenMOEN 4-i YAŞINM 6l£>ü. ÜÇÜ D£ ROMAKICI OLAKJ BRONTE KI2/MIZOeSLBRJfJ E BÜYÜGÜYDÜ. VICTVRIA ÇAĞl İKIGIU2. SÛEei- YATINIAJ BU KOM/tMT/fC YAZAa', DAHA ÇO/C ÜAJUİ YAPITI JAME EYRE(TEYN £/S} l'LE TA- HIA/M/ÇT/G. KAHKAMAUINfH AĞZIMdAM AM- L4T/LAAJ &/J? YAÇAM ÖYICÜSÜtJÜ ÎÇefîEN GO ZAMANIAJA GÖ&e PAfîADOKS SAYILÂ- &ıafu-ee mşıyoıs, 6EL£C£ĞIKI £fJ -r£LLEKTÜEL V£ ĞZGÜJS ACADMIAJf MÖj- yazar-ın se 'JAAJE EYÂE "dest Ulr- : Mr. Sochesfes* ı/e. 14 mal.lumeSiHete... PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Cumhuriyet Halk Paptisi'nin Zaferi Politikaya birazcık olsun ilgi duyan birçok insan gibi ben de alınan sonuçlar karşısında Cumhuri- yet Halk Partisi yöneticilerinin nasıl davranacak- lannı, neler söyleyeceklerini çok merak ediyor- dum. Sağ olsun, Deniz Baykal hatın sayılır bir ge- cikmeyle de olsa yaptığı, yandaşlannın yürekleri- ne su serpıci bir açıklamayla bu merakımı gider- di. Liderin birkaç cümleye sığdırdığı açıklamasıy- la Cumhuriyet Halk Partisi'nın 2004 yerel seçim- lerinden önemli bir zaferleçıkmış olduğunu öğren- miş oldum. Deniz Baykal yaptığı açıklamayla salt merakını gidermekle kalmamış, aydınlatıcı sözleri ve insa- nı rahatlatıcı davranışlarıyla bana ve benim gibi meraklılara "Birlidernasılolmalıdır"sorusunun da yanıtlarını vermişti. "Lider" denen ınsan, her şeyden önce, başka- larının aklına getiremediklerinı aklına getirebilen insan demektir. Açık yüreklilikle ıtiraf etmeliyım ki 2004 yerel seçimlerini değertendirirken bu seçimin sonuçlannı 1999 yerel seçimlerinin sonuçlanyla karşılaştırmak benim hiç aklıma gelmemişti. De- niz Baykal ise gerçek bir lider olduğundan bu kar- şılaştırmayı yapmış ve önemli sonuçlara varmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin de "zaferi" işte bu so- nuçlardaki sayılarda saklıydı. Dolayısıyla "lider" denen insanın aynı zamanda da saklı olanı bulup çıkarma becerisine sahip olan insan demek oldu- ğu ortaya çıkıyordu. • • • CHP, il genel meclisi sonuçlanna göre 1999'da gerçekleştirdiği yüzde 11.8'lik oy oranını 2004'te 18.2'ye, belediye başkanlığı temelindeyse 1999'daki yüzde 13.8'lik oy oranını 2004'te yüz- de 21.7'yeçıkarmıştı. 1999 yılında 372 olan CHP'li belediye sayısı 2004 yılında 450'ye yükselmışti. Denız Baykal'ın verdiği bu sayılar karşısında an- cak şapka çıkanlabilirdi. Görülüyordu ki CHP'li sosyal demokratlann alanlarda, mahallelerde, so- kaklarda, ev kapılarında verdiklen başanlı savaşım gözle görülür bir zaferle sonuçlanmıştı. Büyük lider, "Bu sonuçlar, CHP'nin birgenel se- çimde çok iddialı olduğunun da ifadesidir. CHP 3 Kasım 'dan bu yana geçen 1.5 yı! içinde oy oran- larını yükseltmeyi başardı" diyordu. Demek olu- yordu ki partide işler yolundaydı ve her şey eski- si gibi başanyla sürüp gidecekti. Çünkü "CHP ar- tık/stikrara kavuşmuşbirparti"ydi, "herseçimde oturup eyvah şimdi ne yapacağız diye dövünen, kendine olmayacak yollar arayan bir parti olmak- tan çıkmış"t\, aynı zamanda da "hukukun, de- mokrasinin işlediği bir parti"yü\. Bir CHP üyesi, CHP'li bir yandaş ya da bu partiye oy vermiş bir seçmen için bu sözlerden daha yürek ferahlatıcı ne olabilirdi? Insanlar mis gibi ekmek kadayıfını bulmuşlardı da üstüne bir de kaymak mı istiyor- lardı? • • • Ortalama zekâya sahip bir insan olarak ben hâ- lâ önümde kâğıt, elimde kalem "Bu niye böyle ol- du?Şu neden öyle olmadı?" gibisinden sorucuk- larla uğraşırken Deniz Baykal'ın açıklamalanyla kendime gelmiştim. Kafamdaki sorucuklar da yer- lerini başka ve daha yaşamsal sorulara, "Tannm, kullarına zekâ dağıtırken benim payıma niçin bu ortalama zekâ düştü? Birparça daha cömert ola- maz mıydın" sorulanna bırakmıştı. Görülüyor ki Cumhuriyet Halk Partisi'nde işler böyle yolunda gittiği sürece eleştirilerde, öneriler- de bulunmanın pek bir anlamı kalmıyor. Ve anla- şılıyor ki başarılı lider izlediği yolu yöntemi bundan böyle de sürdürecek. Alanlara çıkacak, halka Ma- liye Bakanı'nın oğlunun mısırlannı, Başbakan'ın meşrubat bayiliğini anlatacak, oy isteyecek. De- niz Baykal'a göre "halk" bunları duymak istiyor, bunları dinleyen halk Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veriyor. Yoksa bu başarılı sonuçlar başka nasıl elde edilebilirdi? 28 Mart zaferi kutlu olsun! (e-posta: dkavukcuogluw superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) BULMACA SEDATYAŞAYAN 1 2 3 SOLDAN SAĞA: 1/ Gaziantep yöresine öz- gü, daha çok sabahları ye- nen bir tür et yemeği... Es- İci dilde su. 2/ 5 Yankı... Çin- gene. 3/Fede- rico Garcia Lorca'nın ta- nınmış bir oyunu... Bir etkinliğin geçici ola- rak durdurulduğu süre. 4/ Muğla'nın bir ilçesi. 5/ Gelir... " — bir semtini sev- mek bile bir ömre değer" (Yahya Ke- 6 mal). 6/ Ilaç, mer- 7 hem...Danslıveres- 8 mi giyimli gece top- 9 lantısı. 7/ Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tann tarafından yok edilen kavim... Büyük Menderes Deltası'nda, zengin bir kuş yapısına sahip olan göl. 8/Ateşli ve tehlikeli bir hastalık... Büyük demiryolu durağı. 9/ Günlük yaşama ait küçük ve geçici belgeleri toplama şeklindeki ko- leksiyonculuk. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir tür kebap... Tanntanımaz. 2/ Tecrübeli, us- ta... Şiirde. bir uyaktan sonra yinelenen aynı an- lamdaki sözcük ve eklere verilen ad. 3/Yatkınlık, alışkanlık... Demirin simgesi. 4/ Donuk renkli... Küçük ağıl. 5/Asya ile Avrupa'yı ayıran dağ sıra- sı... Kısa bacaklı bir köpek cinsi. 6/ Japon lirik dramı... Eserler, yapıtlar. 7/Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdirilen mısır unu yemeği. 8/Dün- yanın gelmiş geçmiş en iyi futbolculanndan biri sayılan ünlü Arjantinli futbolcu. 9/Gelenek... Bü- yük Sahra'da kumullarla örtülü bölge.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear