23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5AYFA CUMHURİYET 31 MART 2004 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr Peter Ustinov sinemadaki başansmı iki yardımcı oyuncu Oscar'ıyla taçlandırmıştı Çokyönlübir sanatçıydıiSLISELÇUK Türkçe ıle birlıkte 12 dilı akıcı bir liçimde konuşan, on parmağında on :üner olan Peter Ustinov, 83 yaşın- ia kalbine yenilc düştü. 16Nisan 1921 'de Londra'da, ilk Di- ıghilev balelerinin St. Petersburglu asanmcısı Aleksandr Benois'nın kı- a Fransız ıessam NadiaBcnois ile Rus lökenli gazeteci bir babarun tek ço- cııklan olarak dünyaya gelen Peter, Vestminister Lisesi'nden sonra Londra Tiyatro Stüdyosu'nda oku- 4u. 17 yaşındayken sahneye çıktı, i8' indeyken "Late Joys" revüsünde tendı yazdığı skeçlerde oynadı, 9'unda ılk oyunu "Fishingfor Sha- dovvs" sahnelendi. Çok erken başlayan tiyatro dene- yiminin ardından sinemaya }önelen Peter Ustinov. ilk senaryosunu 23"ünde (The Way Âhead 1 944) yazdı. Hk filmini de (SchoolforSec- rets 1946) 25 'indeyken çek- t. Gösterişlı, iri cüsseli yapı- sı, taklit yetenegı ve hemen hemen her türlü lehçeyi ko- nuşması sayesinde Ingiliz ve Amerikan sahne ve sinema- lannın aranan oyuncusu ol- du. Beyazperdede çok değişık karakterleri canlandırdı. "Quo Vadis?"de (195 1) unutulmaz bir tmparator Neron portresi çizdi. İdeolojlye bafllı kalmadı Hollywood'daki çahşmala- nna Ingiliz BBC televizyonu- nun McCarthy karşıtı program- lar yapmasından ötürü bir sü- reliğine ara verdi. "BBC ben- den Amerika'da cadı avıııı başlatan senatör Joseph McCarthy ile ilgili 2 saatlik programlar istedi. McCarthy dönemi trajik bir zamandı, .Ameri- kan yaşamındaki anormal bir dö- nemdi. Ben, hiçbir zaman bir bayra- ğa, herhangi bir ideolojiye bağh kal- madım. Çann ordusunda subay olan dedem, 1860'ta Rusya'dan sürüldü. yunculuk Peter Ustinov'un engin yeteneklerinden sadece birini kapsıyordu. 83 yıllık yaşamına romancılığı, yönetmenliği, senaristliği, yapımcılığı, oyun-opera- belgesel yazarlığını, şovmenliği, anlatıcıhğı. seslendirmeyi sığdırmayı başardı. Fakat o her şeyden önce bir dünya yurttaşıydı... PETER USTİNOV • HERBERT LOM A PETSS USTtMOV Fllm çünkü biz ne KızıL ne de Beyaz'dık, sadece Pembey'dik." "Spartacus'' (60) ve "Topkapı" (64) filmlerindeki etkileyici perfor- manslanyla Ustinov, iki yardımcı oyuncu Oscar'ı kazandı. "Lola Montes"(55). "Komedyenler"(67), "Ashanti" (79), "Lorenzo'nun Ya- ğı" (92) gibı ilginç yapımlarda rol al- dı. 1961de "Romanoff ve JüHjet" oyununu fılme çektıkten sonra. Her- man Metvflle'in ünlü klasiği "Billy Budd"ı (62) sinemalaştırdı; filmde- kı Kaptan Edwin Fairfax'ta olağanüs- tüydü. 70'lenn sonuna doğru Agat- ha Christie'nin Belçikalı ünlü de- dektifı Hercule Poırot'yu beyazper- dede başanyla çizdı. DedektifCharlie Chan'ı da oynayan Ustinov, "Pem- be Panter" sensindeki Müfettış Clo- useau rolünde de görünecekti, ama Ava Gardner projeden çekılince o da aynhdı ve "Topkapfda oynama- yıyeğledi. I971'de UNICEF'ın tyı Niyet Elçisi oldu ve bu görevini sür- dürdü. 1984'te Yaşar Kemal'ın "İn- ce Memed"ını senaryolaştırdı, yö- nettı. Abdı Ağa'yı oynadı. 1989"da "Global Harmony Foundation"ı (Dünya Uyum Vakfı) kurarak yok- sulluk ve açlığa karşı savaştı. 1990'da Kralıçe Elızabeth ona "Sir" unvanını verdı ama Peter Us- tinov o kadar alçakgönüllüydü ki bu soyluluk unvanını sıklıkla kullan- madı. Ulusal klmllklere karşıydı PBS televizyonu ıçın Beethoven, Bach, Haydn, Mozart, Rusya ve Va- tıkan belgesellennın senaryolannı yazdı. Roman, inceleme. çocuk öy- küleri kaleme aldı, anı ve biyografi denemelerine de imza attı. 1991'de Dünya Devletler Birliği Hareketi'nın başkanı oldu. Dünya- dakı soykınm, savaş ve insanhk suç- lannı engellemeye çalışan bu örgüt sıvil bir kuruluştu. "Sivil kuruluşlar demokrasilerin oluşumunda gitgide daha da önem kazamyorlar. Ben, ulu- sal kimliklere karşıyım. Hiçbir kanm bir diğerinden çok daha özel ve de- ğerii olduğunada inanmryorum" dı- yen Peter Ustinov, geçen yıl ABD' nin Iraka saldırmasını protesto etmışti: "lngüiz ve İspanyol yöneticileri Sad- dam Hüseyine karşı Amerika'nm saldırganhğının yanında yer alarak sokaktaki adanıın. halkın iradesini görmezden gelip hiçe saydılar. Hal- buki savaş her zaman ardında bir kartvizit bırakır. Generaller ateş- kesten sonra savaşın biteceğini söy- lerter, fakat nedense hep yanıhrlar. Ne ya/jk ki savaşlar bitmeyecek, süre- cek, sürecek™" Peter Ustinov, çok yönlü. yetkin bir sanatçıydı. Oyunculuk onun engin yeteneklerinden sadece birini kapsı- yordu. 83 yıllık yaşamına romancı- lığı. yönetmenliği, senaristliği, ya- pımcılığı, oyun-opera-belgesel yazar- lığını, şovmenliği, anlatıcıhğı. ses- lendirmeyi sığdırmayı başardı. Fakat o her şeyden önce bir dünya yurttaşıy- dı... 76. Uluslararası îstanbul Kısa Film Günleri'yarın başlıyor Türkiye 25yapımla katılıyor Kültür Servisi - Bu yıl 16'ncısı gerçekleştirilen 'Uluslararası tstanbul Kısa Film Günleri' yann başlıyor. Etkinlik, bu yıl da izleyicilerinin karşısına kurmaca, canlandırma. deneysel ve belgesel filmlerden oluşan zengin bir programla çıkıyor. 35 mm, 16 mm film ve betacam formatında üretılmiş olan, yurtdışından 80, Türkiye'den 25 film bir hafta boyunca îstanbul Fransız, îtalyan ve Alman Kültür Merkezlerinde özgün dillerinde. Ingilizce alt yazılı olarak gösterilecek. 'Belmin Söylemez Toplu Gösterimi' ise bu yılki programın özel bölümü. Aynca programda, 'IFSAK25.UusalKısa Film ve Belgesel Yanşması'nda ön elemeyi geçmiş filmler de yer alıyor. Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Hollanda. îngiltere. Ispanya, Isveç, Italya, Macaristan, Meksika. Polonya, Yunanistan ve Türkiye'den filmlerin yer aldığı festivalin konuk yapımcı ve yönetmenleri. 'Yapı Kredi Kültür Sanat Konferanslan' çerçe\ esinde katılacaklan toplantılarda. kendi çalışmalan ve ülke sinemalan konusunda bilgi aktaracaklar. 2 Nisan günü saat 18.00'de Avusturya Sixpackfilm'den Dietmar Schwaerzler, Turkcell binasındaki salonda, 'Deneysel Sinema' başlıklı bir konferans verecek. 5 Nisan günü saat 18.00'deyıne Turkcell binasındaki salonda yurtdışından festivale konuk olan yönetmenlerle 'Kısa Fihn Üretimi' başlıklı bir söyleşı gerçekleştirilecek. Katılımın ücretsiz olduğu film günlerinde her gün toplam 9 eösterim olacak. (0 212 252 57 00) Festivalde gösterilecek filmlerden biri de David Alaux ile Eric TostTnin vönettikleri 'Dilek'. TTröCEDBAHAR KONSERLEKİ 2004 Saar • 20.00- 23JOC* Yer . YıktaTdratıftıivnsitei Metta Kanş». OSfctyum 0212 235 00 69-236 02 04-Oirekt Cumhurryet f ISV1CHS HASTAN€SI tiyatroew»vı / K Vdneten: Stmih ÇEUNK *•«oa«ı an ımm. ı ***rtm. Tm*ta» v-«-r izmir Sanat 31 Mlrt 2004 s,J t 20-30 Crupitira IndtnrTtltdır 0232,482 09 00 Cumhuriyet / ÎSVİÇRE HASTANESJ SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 2004/123 2942 Sayılı Kanunun 10. Maddesi gereğuıce Dosya No: Davah (Malik)lerin Bilüıen Adresi Karaulaştırma Bed. Tesbit ve Tescili Istenılen Taşınmaz 2004' 123 Irfan Enginler. thsan Enginler. Ferihan Tufan, Türkan Kayademir, Ahmet Balıkçıoğlu Sakarya llı. Ada- pazan îlçesi, Serdıvan Kemalpaşa Mah., Dağköy Sok.. 24 Pafta, 1400, 1401 Parsel Duruşma Günü- 30.04.2004 Duruşma Saatı: 09.30 Duruşma Yeri: Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Yukanda îli. îlçesi, Parsel numarası ve malikleri belirtilen taşmmazlar için Sakarya Valiüğı tarafından mahkeme- mizde kamulaştırma bedelinın tesbıtı ıle tescil davası açılmıştır. Kamulaştırma işlemine karşı, lebliğ tarihinden ıtibaren 30 gün ıçerisinde ıdari yargıda iptal, adli yargıda ıse maddı hatalara karşı düzeltme davası açılabileceği, açılacak davalarda husumetin il özel ıdare müdürlüğüne izafeten Sakar- ya Valiliği"ne yöneltilebileceği. 30 gün içınde idari yargıda iptal davası açnğınızı ve yürütmeyi durdurma karan aldığınızı belgelemediğiniz takdir- de kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup Mahkememizde tesbit edilecek bedel üzerinden yukanda belirtilen malikı olduğunuz Parselin belirtilen miktarda irtifak hakkı'mülkiyet hakkı il özel idare müdürlüğüne izafeten Sakarya Valı- lığı adına tapuya terkın edilecektir. Mahkememizce tesbit edilecek kamulaştırma bedeli adınıza TC. Ziraat Bankası Adapazan Şubesi"ne yatınlacaktır. Konuya ve taşınmaz malın değerine ılişkın tüm savunma ve delillerinizi tebliğ tarihinden itibaren 10 gün ıçensinde Mahkememize yazılı olarak bildırilmesı gerekmektedır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince ilgılılere ılan olunur. 22.03.2004 Basın: 13595 20. YIL CEhfTRE KAMUOYUNUN DIKKATINE 1.. 20 yıldır sıziere son derece Htiz ıkk fogı tzce dı> eöıhmı vermekte ve 20 ytidır ögrencilefimîz tarafından takdır vetavsiyeeaıîmenm onurunu, vaşamaictavız AfKak; son bırkaç yıldır 'Orel Kadıkoy Merkez Eğıtsm kuruiujlarHngttizcG, Bilgtsayar, Muhaiebe ve Daktı o Kursian' adında t>n kuruluş 'Englîsn Certter' tabeJası İtuiİanmakîa ve bu adlc rekiom yapmaktoan Bir yarnlgiya dûşuimemesı ve adımızın İtıbanntn zedelenrnemes» oçismoun bugun ıtıbanyie Osmanbey'dekı Dı! Okulumuzdan ba$ka bır şubemtz olmodığını ve odtmtzı şu ya do bu şekilde kuflonan htçbc kuruttı^jn bizım» iigtsi olmodsğım sizierin dtkkahne sunmak gereğım duyduk ENGLISH CENTRE T^ (0212)1*709*3-MUO 34-225 91 71-73 ÇERKEZKÖY SULH HUKUK >L4HKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000223 Davacı Yahya Başaran vekılı Av. Yıldınm Karaoğlu tarafından davalı Zeynel Göz- tepe ve arkadaşlan aleyhıne Çerkezköy llçesı, Karaağaç Beldesi, Karagözdere mevkiı 889 sayılı Parselde bulunan taşınmazla ılgılı olarak açılan ızale-ı şüyu davasında yapı- lan araşttrmalara rağmen aşağıda istmlen yazılı davalılann adreslen tespıt edıleme- mıştir. Dava konusu taşuımazın hıssedarlanndan olup adreslen tespıt edılemeyen da- valılar Yusuf Eskıköy, Şahnban Yıldınm. Erdal Yıldınm, Selamı Şahıner. Muharrem Çelikler, Sefa Özcan. Halıl Demırkol. Mehmet Güner. Bahattın Çetınkaya. Necatı Doğan, Yenıgül Ünen. Emo Kütüker. Erdal Karataş yukanda isımleri yazılı da\alıla- nn duruşmanın yapılacağı Çerkezköy adlıyesı dumşma salonunda 04.05 2004 günu saat 10.00'da Mahkemede bızzat hazır bulunmalan ya da kendılerinı bır vekille temsil ettirmelen aksı halde yokluklannda yargılamaya de\am olunurak karar venleceğı hu- susu ılan yolu ıle tebliğ olunur. 23.04.2004 Basın: 13716 DEFNE GOLGESt TURGAY FİŞEKÇİ Hem Sınıfsal, Hem Cinsel Nedir, hem sınıfsal, hem cinsel olan? " Selim lleri'nin yenı romanı Yann Yapayalnız'öa (Doğan Kitapçılık) anlatılan aşkın temel özelliği. Aşkın iki yanı arasında temel bir sınıf farkı var: Biri Nişantaşı'nda oturan bir opera sanatçısı, öteki bir modaevinde terzi çırağı olarak çalışan, Kocamustafapaşa'da oturan bir emekçi. Bu iki kişi arasındaki aşkta en az sınıf farkı ka- dar önemli bir başka özellık ıse ıkisinın de kadın olması. Hem kadın olmaktan dolayı toplumcaya- kıştırılmış "ikinci cins" duygusu, hem de kendi cinsini sevmenin toplumdışılığı. Aşktan çok, ayrılık, acı ve yalnızlığı konu edi- nen, bu duyguları anlamaya, anlatmaya çalışan bir roman Yann Yapayalnız. Bir roman söz konusu olduğunda, doğal ola- rak konusu, anlattığı şeyler temel unsur olmak- tan çıkıp, romanı roman yapan yazınsal özellik- ler öne çıkıyor. Selim lleri'yi günümüz yazarları arasında ayrı ve önemli kılan özelliği ise edebiyatın temel de- ğerlerine sıkı sıkıya bağlı bir yazar olması. Her satırında geçmiş edebiyatı ne denli iyi bi- len bir yazarla karşı karşıya olduğunuzu hisse- diyorsunuz. Geçmiş edebiyatı bu denli iyı bilen Selim lle- ri, buna karşın yeni romanında, çağdaş anlatım olanaklannın sınırlannda dolaşan bir yapı kurmuş. Ne anlatacağını daha romanın başında söy- lüyor. Sonra da 450 sayfa boyunca döne döne hep aynı şeyı anlatıyor. Ama bu dönüşleri ve ne- redeyse anlatmaya doyamama halı, okurunu da romanın içine çeken bırgirdabadönüşüyor. Ko- lay ulaşılamayacak güzellikte bir dil tadı da el- den bırakılamayacak bir sürükleyicilik kazandı- rıyor anlatıma. Romanı değerli kılan anlatım özelliklerinden bi- ri de, kişiler kadar, kimi mekânların, yapıtların, hatta bitkilerin, birer roman kişisi gibi yapıtta iş- lenmiş, uzun uzun anlatılmış, konunun gelişimi içinde özel önem kazanmış unsurlar olarak or- taya çıkması. Sözgelimi romanın baş kahramanının bahçe- sindeki üç ağaç; izmiroyası, leylak ve defne o ka- dar ayrıntılarla anlatılıyor ki, bu ağaçları seviyor, ilgi duyuyor, tanımadıklarınızı tanımak istiyorsu- nuz. Opera sanatçısı olan baş kahraman nedeniy- le opera sanatının temel yapıtlan; La Traviata, Ma- dama Butterfly, Turandot, La Boheme, Manon Lescaut gibi yapıtlardan anlatım örgüsü içinde uzun uzun söz ediliyor. Kimi kitaplar ve yazarlar da (Ateş Gecesi, Çalıkuşu, Sıneklı Bakkal, Han- dan, Hedda Gabler) roman kahramanlarıyla sü- rekli bir hesaplaşma içinde. Şem'i Dede Yatın, Hristo'nun meyhanesi, Zey- tinadası gibi mekânlann anlatımı ise hem roma- nın iç dünyasıyla bağlar kuruyor, hem de roma- nın toplumsal arka planına önemli açılımlar sağ- lıyor. Roman opera sanatçısı baş kahramanının ki- şiliğinde, opera gibi klasik ve soylu sanat dalı- nın varlığıyla günümüz dünyasının yerlerde sü- rünen bayağı değerleri arasındaki çelişkıyi de ba- şanyla yansrtıyor. Özalyıllan, paparyalar, Brezil- ya dizileri gibi göndermelerle de arkadaki top- lumsal ortam çiziliyor. Roman kahramanının bir gazetede yayımlanan söyleşısi için, " 'son gür- lük 1 demiştim, 'son güllük' diye yazmışlar" di- yerek basının ulaştığı yozluk çizgisi de vurgulan- mış. Yann Yapayalnız, içinde tek bir düzelti hatası- nın bulunmayışıyla da biryayıncılık başarısı. So- ru işareti, ünlem gibi noktalamaların son harften yarım aralık daha açılması gibi incelikler de, ne denli özenle yayıma hazırlanmış bir kıtapla kar- şı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Yann Yapayalnız, okuyanda klasik edebiyat tadı bırakıyor. Bu nedenle günümüzün "fast fo- od" yiyip, "bestseller" okuyan okuruna göre de- ğil. Bu tadı duyabilecek algılama kültürüne, ye- terli zamana sahip okurlara seslenen bır yapıt. Yann Yapayalnız, çok satmayacak, ama öne- mi zamania azalmayacak. tfisekci@superonline.com K Ü L T Ü R I Ç İ Z t K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear