23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 MART 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturfa cumhuriyet.com.tr 17 KULE CANBAZI SUNAYAKEN At Meydanı'na atheykeliEmirgân'da, Sabancı ailesinin müzeye <«ıüştürdüğü köşkün bahçesinde görürüz cmı... Unkapanı'nda da çıkar karşımıza; sttında Fatih Sultan Mehmet'i taşımakta- c-... Hipodromun önünde ise bir jokey tEmaktadır yulanndan... Bildiniz, îstan- bl'daki at heykellerinden söz ediyorum! tstanbul'da bir meydana adı verilmiştir "VBİlmesine ama.. Sultanahmet'teki At r^eydanı'nda bir at heykeli yoktur!.. Ve ne griptir ki, bu meydan, Osmanlı dönemin- c heykellerin ılk konulduğu yerdir. Evet, ynlış okumadınız. Osmanlı'nın hüküm srdüğü yıllarda heykeller vardı Istan- hl'da!.. Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte IVohaç Meydan Savaşı'na katılan Veziri- aam İbrahim Paşa, Budin kentinde, kra- h av sarayında bulunan üç heykeli öyle- sı*e beğenir ki. bu sanat eserlerini kenti sslemek amacıyla Istanbul'a taşımaya krarverir. SözkonusuheykellerHerkül, Dana ve ApoUon'un heykelleridir. tteykeller llgl odağı olur kblculuk sır3sında binbir özenle koru- nn, üstlerine titrenen heykeller hiçbir za- xz görmeden îstanbul'a ulaştınhr. îbra- hm Paşa, üç hsykeli At Meydam'nda bu- lıaan sarayının önüne koydurtur. Xt Meydam'ndaki Dikilitaş ve Yılanlı Sıtun'un karşısına konulan heykeller Is- taıbulluların ilgi odağı olur kısa sürede... H'irkes. At Meydam'ndaki Herkül, Diana vt Apollon heykellerini konuşmakta, on- lam görmek için ilk fırsatta yollara düş- jre-ktedir. -leykellerden rahatsız olanlar da yok de- ğıdir ama!.. Kültürümüzü kırleten, bizi geLeneğimize yabancılaştıran bağnaz dü- şince, îbrahim Paşa'yı putperestlikle suç- lanakta gecikrrıez. Şair Figaninin, birin- citbrahim'in putlan kırdığını, ikincisinin is; meyd?nlara diktiğini anlatan şiiri dil- dai dile yayılır. Yıllar sonra, Asaf Halet Çvlebi. şu ıki dizeyı sanki îbrahim Paşa içn yazmış gibidir: f brahim, oalbimi put sanıp kıran kim? ftMüKföft Dedıkodular öylesine kaplar ki Istan- bul'u, Veziriazam îbrahim Paşa, meydana koydurttuğunun put değil, heykel olduğu- nu anlatmakta zorlanır. Tepkiler altından kalkılmaz hale gelince de, büyük bir heves- le getirttiği heykelleri At Meydanı'ndan kaldırmak zorunda kalır. Böylelikle tarihi meydan, kötülüğün iyiliğe karşı bir zaferi- ne tanık olur. Istanbul tarihindeki at heykellerinden bi- ri de, Bizans Imparatoru Jüstinyen'e ait- tir... Jüstinyen, yerine tahta geçtiği II. Te- odos'un Ayasofya Meydam'ndaki heyke- lini erittirir ve onunla, kendini at üstünde gösteren bir heykel yaptınr. Jüstinyen' in at üstündeki heykeli, Istanbul'un fethi sırasın- da yerinde durmaktaydı. 16. yüzyılm baş- larında İstanbul'a gelen seyyah JU, bu hey- kelin sütununu yerinde, kendisini ise Top- kapı Sarayı'nm bırinci avlusunda görür. Jüstinyen ve atı ne yazık kı, sonraki yıllar- da Tophane'de eritilir ve heykel sılaha dö- nüştürülür!.. Tarihçi Dukas da. fetih sırasında Bizans kralının kopartılan başının. at üstündeki Jüstinyen heykelinin kaidesinde sergilendi- ğini yazar. At heykeli neden yok? At Meydam'nda, Bizans krahnın yanş- malan, oyunlan izlediği locasının önünde de, dört at heykeli vardı. Milattan önce dör- düncü yüzyılda yaşamış olan ünlü heykel- tıraş Lizip'in ellerinden dogan heykeller bugün Venedik'tekı San Marco Meyda- m'nda sergilenmektedır. Ama. sözünü et- tiğimiz heykeller, asıllannın birer kopyası- dır. Dört at heykelinin asıllan, aynı kentte- ki bir kilisede koruma altındadır. Yolum ne zaman At Meydanı'na düşse, sizlere bahsettiğim heykelleri anımsar ve onlan bir an yerlerınde görür gibi olurum... Sahi, hiç düşündünüz mü; At Meyda- m'nda bir at heykeli neden yok?.. Atın bir meydanı var Istanbul'da ama, o meydanda heykeli yok! At Meydanf nın bir köşesine, insamn en eski dostu olan at ıçin bir anıt koymalıyız. Ama bu heykel, Emirgân'daki gibi bahçe süsü olarak düşünülmemeh... Ya da, Unka- panı'ndaki gibi bınicisının gölgesinde kal- mamalı... At, evet yalnızca atm kentteki, meydandaki tanhinı. önemini anlatan bir heykel olmalı. Tabii ki, düşünü kurduğumuz anıt, mey- danın tarihi dokusuna zarar vermeyecek, görünümünü kirletmeyecek bir köşesine konulmalıdır. Buna karar verecek olan da, bu konunun uzmanlarıdır hiç şüphesiz. Ne dersiniz, yıllar sonra bir at heykeli. adını verdiği meydana geri dönecek mi der- siniz!?. ÇÜTiyatro Festivali yarın Çukurova Devlet Konserva- tuvarı'nın 'Pelleas ile Melisande' oyunuyla başlayacak. Üniversiteliler tiyatro sahnesinde SAVAŞ Kl'RKLU ADANA (Cumlıuriyet) - Çakurova Üniversitesi Tiyatro Festivali yann taşlıyor. Çukurova iruversitesi'nden üç. Mersin Lniversitesi'nden iki, Abdeniz ve Ercıyes cniversitelerinden birer Dp»luluğun katılacağı festivalin bir şenlik feavasında geçeceğini KLirten ÇÜ Kültür Müdürü. Oğretim Göre\ _ısi Mustafa kâmiircü "Bu etkinlik iaiversitelerim izdeki öğrenci arkadaşlarımız ırasmda dayaaışma ve laynaşmayı da sağlayacak. Gfclecek yil daha çok ialversitenin katılması için alışmalara şimdiden aaşladık" dedi. Festivalde : gün boyunca yer alacak yunların Mithat Özsan Büyük Amfisi ve Güvercin tafe'de sahneleneceğini aujnsatan Kömilrcü, I Nisan'da sona erecek alcinlıkle ılgılı şunlan ûyledı: "DüzenJediğinıiz etbtinliklebu sanat dabna u«kın, gönül vermiş £Tencilerimizin Jleneklerini göstermelerine olanak tanırken tiyatro topluluklarıyla kültürel iletişim kuracağına inanıyoruz. Katılımcı Mersin, Akdeniz ve Erciyes üniversitelerindeki arkadaşlanmızı Adana'da konuk ederken onların yabancı ortamlarda tiyatro yapmalarına fırsat vermek güzel bir şey." Kömürcü'nün açıklamasına göre, Tiyatro Festivali'nde yer alan topluluklar. oyunlar, sahneleneceği yer ve saatler şöyle: ÇÜ Devlet Konservaruvarı 'Pelleas ile Melisande'yi yann saat 18.00'de, Akdeniz Üniversitesi Tiyatro Topluluğu 'Dönemeç'i 30 Mart saat 12.00'de, ÇÜ Halkoyunları Topluluğu 'Bir Anadolu Masahnı 30 Mart'ta saat 19.30'da, ÇÜ Tiyatro Kolu 'Kamyonu 31 Mart'ta 18.00'de, Erciyes Üniversitesi 'Komşu Köyün Delisini 1 Nısan'da saat 18.00'de, Mersin Üniversitesi 'Köy Seyirlik Oyunu'nu saat 12.00'de, 'Kel Şarkıcı'yı ise saat 18.00'de sahnelevecek. Sanat Dünyamız dergisi yeni sayısmda 'Eureka!' diyor Sanatla bilim bıdıışunca Kültür Servisi - Sanat Dünya- mız, 'Eureka!' başhklı yeni sayı- sında 'Bilim ve Sanat' dosyası- nı sunuyor. Yaratıcıhk konusundaki araştır- malanyla tanınan Douglas R. Hofstadter'la Armağan Eki- ci'nin gerçekleştirdiği söyleşide ünlü bilim adamı hayatını bılim- sel ve sanatsal güzelliâin ızıni sürmeye adamış olduğunu belır- tiyor ve yapay zekâ hakkında önemli açıklamalarda bulunuyor. Bilim ve sanatın bıhnmeyenın karşısında duvoılan hazda birleş- tiği ve çalışma yöntemlerinin benzer oluşu. "Bilim Sanatla Nerede Buluşuyor" başlıklı tar- tışmanın temel konusu. İki bilim adamı Prof. Tosun Terzioğlu \e Prof. Cem Tezer, sanatçı Ergin Inan ve Elif Ayiter bir araya ge- lerek bilimin ve sanatın buluştu- ğu noktalan tartışıyorlar. Leonard Sblain'ın Leonardo da Vlnci \ e Newton'u karşılaştı- ran yazısı bilim insanı-sanatçı/fi- zikçi-mistik kavTamlarını öne çı- kanyor. Bilim ve sanatı iç içe ge- çıren belki de en tanıdık ısim olan Leonardo da Vinci, Enis Ba- tur'un bu sayıdaki yazısımn da ana konusu. Erwin Panofsky'nin, geomet- ri çalışmalanyla da tanınan ünlü sanatçı Dürer hakkındakı kap- samlı yazısımn çevirisi bu sayı- dan başlayarak Sanat Dünya- mız'da yayımlanıyor. Nazif Topçuoğlu bilim ve fo- toğrafçılık, Levent Şenrürk mi- marhkta yeni barok ve rransmo- dernite. Suna Güven ilk mimar- lık kuramcısı Vitruvius, Elif Ayi- ter sanal ortam ve yaratıcılık, Ar- mağan Ekicı 'Aklın Halleri' ola- rak bılım ve sanat üzerine yazıla- nyla \ e Metin And, Robert-Ho- udin portresıyle bılimi irdeliyor- lar. Bilim ve sanat yapıtlarından oluşturulan albümde 'büyük ai- le'den ilginç örnekler bir arada yer alıyor. John Gage'in yazısı ise hem bilim adamlaruıı, hem de sanatçılan ilgilendiren 'renk' ko- nusu üzenne bir araştırma yazısı. Derginin diğer sayfalannda ise İsmail Ertürk'ün 'Gaspar Noe ve Tiziano', Meliha Doğudu- yal'ın Györg)' Ligeti üzerine ya- zılan. E. Efe Çakmak'ın Jiri Barta söyleşisi, Belma Ötüş Baskettın Lady Montagu ve Susan Sontag'ın da 'Savaşa Baknıak' yazılan yer alıyor. Uluslararası Karikatür Yanşması'nın son başvuru tarihi 25 Nisan 'Cumhuriyet' kavramı konu alınıyor Kültur Servısı - Anka- ra'daki Karikatür Vakfı ile Basın Yayın ve Enformas- yon Genel Müdürlüğü ta- rafından 'cumhuriyet' ko- nulu uluslararası bir kari- katür yanşması düzenlen- di. Genel olarak 'cumhuri- yet kavramı', 'cumhuri- yet düşüncesi'nin ışlene- ceği yanşmaya son katılma tanhi 25 Nisan. Çizerlerin en çok üç ka- rikatürle katılabilecekleri yanşma sonucun- da seçilecek ya- * O ^ ^ pıtın sahibine ^ K yAiUL düzenleyici * • ^ p " ^ kuruluşlann ^ i i € anıplaketlen £ P | ^ ^ yamnda5bin ^) ^ ^ ^ ^ dolar ödül ve- ^i* "••- rilecek. OM • Yanşma sonuç- *w fÇ lan, 7-11 Mayıs ta- nhlen arasında Karikatür Vakfı tarafından 10'uncu- su düzenlenecek olan Uluslararası Ankara Ka- rikatür Festivali "if K. etkinlikleri sı- UAI,. ^ rasında açık- "•(•fc- j \ lanacak. Ya- 0^1^. * nşmaya ka- ,^^ JF 2 m a n kanka- g£& 0 türler geri ^ ^ ^ gönderilme- 4 <%• yecek, düzen- )\}%* leyici kuruluşlar tarafından koruna- rak Türkiye içinde ve dışın- da çeşitli kentlerde sergile- necek. Karikatürlenn, 'Ulusla- rarası Cumhuriyet Kari- katür Yanşması, PK. 364 06443 Yenişehir, Ankara' adresine gönderilmeleri gerekiyor. Yanşmanın seçici kurulu şu isimlerden oluşuyor: Je- an Plantu (Fransa), Roger Pen^ill (Büyük Bntanya), Tanzer Özkut (Basın Ya- yın ve Enformasyon Gen. Md. temsilcisi), Önder Şenyapıü (Karikatür Vakfı temsilcisi), Tan Oral, Izel Rozental, Nfzih Danyal. EStNTÎLER ZE\TVEP ORAL Bip Yanım Ben Bir Yanım Sen Bugün 28 Mart Pazar. Haydi oy vermeye? Ma- lum, seçım yasaklan var. O nedenle ben Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun seçiminden alıntı yapıyo- rum: Ne diyordu zengin gönlünden hep bol bol ve- ren şair: "Bir yanım tuz, bir yanım şekerl Tuzdan yanayım. Bir yanım toprak bir yanım deniz I Denizden yana- yım. Bir yanım ben bir yanım sen I Senden yanayım". Hepimiz bir şeylerden yanayız. işte bu pazar günü, ben de nelerden yana oldu- ğumu alt alta sıralayayım dedim: Sabah, gözlerini yeni bir güne açan hiçbir ço- cuğun gözkapaklarında umutsuzluğun, yorgun- luğun, çaresizliğin ağırlığını taşımamasından ya- nayım. O yeni giinde güneş yok mu, zarar yok ol- masın, bir gülümsemeyle, bir coşkuyla, bir se- vinçle, bir umutla. çocuk ya da yetişkin, kendi ışı- ğını yaratabilir insan. Karanlıktan değil, aydınlıktan yanayım. Yeryüzündeki en büyük nimet insan yaşamının, böylesine kolay harcanabilir olmamasından ya- nayım. insan yaşamının ancak insan onuruyla bü- tünlendiğinde sürdürülebileceğinin farkındayım. insan onurunu ayaklar altına almayan yönetimler- den yanayım. Yeryüzünün en değerli kültür mirası bir kentte yaşıyorsam, o kentin köy kasaba ilişkileriyle değil yaşam kalitesini yükselten, yaratıcı potansiyele olanak tanıyan, çağdaş evrensel değerterte yöne- tilmesinden yanayım. Duygular dünyasının tüm hükümlerine boyun eğerken aklın ve bilimin yaşamımıza egemen ol- masından yanayım. Inançlar, duygular rüzgâra tu- tulup yön değiştirebilır, kayalara çarpıp parçala- nabilir, fay hatlannın kıvrımiarında un ufak olabilir, ama bilim kendi gerçekliği içinde yoluna devam eder. Bilmek, bilgilenmek hakkından yanayım. Kulluktan değil, yurttaşlıktan yanayım. Yalanın, talanın baş tacı edildiği; alacalı bulaca- lı renklerle gerçeklerin sıvandığı; yanıp sönen sa- man aleviyle, cicili bicili pırıltılarla gözlerin boyan- dığı, yoz ve kolay olanın alkışlandığı, ödüllendiril- diği ve özendirildiği; bir ortamda nicelikten değil, nitelikten yanayım. Elbet bugün seçimimi bunlardan yana yapaca- ğım. Dün 27 Mart DünyaTiyatrolar Günü'ydü. Biliyor- sunuz her yıl bir uluslararası bildiri yayımlanır, bir de ulusal? Bu yıl ITI - (Uluslar arası Tiyatro Ensti- tüsü) Türkiye bölümü ulusal bildiriyi benim yazma- mı istedi. Benim için bironurdu. Oradatiyatronun işlevini ve önemini vurgularken bir yerde şöyle di- yordum: "Yeryüzündeki en büyük tebdit yaşamdaki uçu- rumdan geliyor. Her geçen gün daha da büyüyen bu uçurum ayınmcılıkla körükleniyor. Ekonomik ayınmcılık, politik ayınmcılık, cinsiyet ayınmcılığı, inanç, düşünce ayınmcılığı? Güçlü varsayılanın güçsüz diye bilinene baskı uyguladığı, haklannı gasp ettiği, aşağıladığı bir ortamdayız. Hadi bile- mediniz güçsüzün ya da 'öteki'n/n umursanmadı- ğı, yok sayıldığı, görmezden duymazdan gelindi- ği bir ortam..." Bu ortamda dün, tiyatronun işlevinin daha da arttığını belirtiyordum. Ama bu ortamda seçimini- zi yapmanın da önemi her zamankinden daha çok artıyor. Her seçiminizde, biraz da kendinizi seçtiğinizi, nasıl bir dünyada, nasıl bir ülkede. nasıl bir top- lumda yaşamak istediğinizi de seçtiğinizin bilin- cindesiniz elbet. zeyneptp zeyneporal.com Faks:0212 257 16 50 Hollandalılar Erciyes'i tanıtacak • K.\YSERİ (A.\) - Hollandah film yapımcılan Alain de Leuita ve Johan Hijan Huıs. ülkelenndekı bir tele\izyon kanalında yayımlanacak 13 bölümlük dizide Erciyes'i tanıtacaklar. Kent yaşamından bıkıp, hayatını Türkiye'nin sakın bir köşesinde sürdürmeyi tercih eden Hollandah bir çifti konu alan dizınin. Hollanda'daki en büyük televizyon kanallannın bınnde, aynca Almanya ve Belçika'da da yayımlanacağı bildirildi. 40'mcı Kütüphane Hattası • ANKARA (ANKA) - 30 Mart - 4 Nisan tanhleri arasında ' Yenıden Yapılanma ve Toplumsal Bütünleşme' ana temalı Kütüphaneler Haftası'nın Milli Kütüphane'de açılışı yapılacak. Bu yıl 40'ıncısı düzenlenen Kütüphane Haftası boyunca kütüphanelerin öneminin \oırgulanması için hafta boyunca, yurt düzeyine yayılmış 65 gezici, 1433 halk, 52 çocuk ve 14 elyazması eser kütüphanesinde panel, sempozyum, açık oturum, konferans, konser ve yanşmalar düzenlenecek. BUGUN • İFSAK ta 14.30'da 'Tann'nın Gazabı', 17.00 de 'Merhaba Dünya' filmlerinin gösterimi. (0 212 292 42 01) • YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ'nde 16.00'da Yurdanur Salman'ın yönetiminde 'Çeviri Semineri'. (0 212 473 04 44) M YAPI KREDİ TURKCELL BİNASInda •Sinema Kulübü' kapsammda 'Güneş Karabuda belgeselleri': 15.00'te 'Menekşe Koyu\ 17.00'de 'ElçUik'. (0 212 473 04 44) • BİLGİ ÜNtVERSİTESt DOLAPDERE KAMPUSU'nda 'BUgi'de Sinema' kapsammda 14.30 ve 19.00'da 'Saatler', 17.00'de ve 21.30'da 'Frida' fihnlerimn gösterimi. (0 212 293 50 10) • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ'nde 15.30'da 'Kara Karayev', 19.00'da 'Leyla ile Mecnun' filmlerinin gösterimi. (0 212 243 79 03)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear