Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURtYET 28MART2004PAZAR
12 P A Z A R Y 4 Z I L A R I dishab<scumhuriyet.com.tr
Sosyalistlerin New "Vbrk toplanüsı
Başlığı okuyup sosyalistlerin orada işi ne diye
düşünenler olabilir ama Amerika'nın da
sosyalıstlen var ve 20 yılı aşkın bir süredir
'"SociaMstScholarsConference" (Sosyalıst
Uzmanlar Konfcransı) çerçevesinde toplanıp
solun dünyada olup bıtenlere vermesi gereken
yanıtlan tartışıyorlar. Amerika'nın Demokratik
Sosyalistlen ı DSA- Democratıc Socialists of
America), konferansı düzenleyen ana kuruluş;
Berlindeki Rosa Luxemburg Vakfı ve Roma'daki
Fondazione Lelıo ve Lisli Basso Vakfi ise bu yılın
diğer sponsorları. Bu yılkı konferansın,
rVianhattan'daki Cooper Union bınalannda
düzenlenmesı çok anlamlı. Sanat, mımarlık ve
rnühendislik alanlarında yüksek derecede eğitimin
venldiği Cooper Union'ın Amenka'nın eğitim
tarihinde ayn bir yeri var. Bu kurum, 1859'dan bu
yana Amerika'nın tek özel ve aynı zamanda
tamamen burslu eğitim kurumu olarak hizmet
venyor. Konferansın yapıldığı akşam, Amerikan
sosyalistlerinin neler tartışacağının merakı ıçinde
giriyorum salona. Peynir ve şarabın ıkram edildiği
sade açılış kokteylinden sonra herkes yerini
alıyor. Amerikan solunun bu en büyük toplantısını
izlemek için hiçbir televizyon ekıbi gelmemiş!
Konferans düzenleyicilen, kendi olanaklanyla
çekim yapıyorlar. Bu yılki toplantının ana teması,
"özeBeştirme giderek tüm dünyada ya>itarken
kamusal alanda hızlanan erozyon".
Açılış oturumunu, City University
ofNewYork(CUNY)'
profesörlerinden David Harvey
yapıyor. Harvey, yeni
muhafazakârlığın ve devlet gücünü
elinde bulunduranlann bu gücün
özgürlüğü için en uygun koşullan
yaratmaya çahştığını anlatıyor.
Bush' un "Amerikalüann Irak'a özgüriük
taşıdüdan iddiasTnı, "Bu. paranın özgürlüğü için
yapünuş bir işgakür" diyerek yanıthyor. Bir diğer
konuşmacı Bill Fletcher. Afrika, Karayipler ve
Latın Amerika halklannın eğitim ve savunması
için çalışan TransAfrica Forum'un Başkanı.
Konuşmasının içeriğini değiştirip Haiti'de
olanlardan sonra bu konu hakkında konuşmaya
karar verdiğini söylüyor. Açılış oturumunun
başlığım oluşturan ve dünyanın satılık olmadıâını
ifade eden "The VVbrld Is Not For Sale!"
cümlesine atıf yaparak üzüntü içinde adeta
haykınyor: "Dünya sanlık! Işgücünün her bir
parçası sanlık! Biz kuze\dekUer güneyde kendimiz
için güvenK bölgeler, güvenli uydu ülkeler
yararmaya çahşükça da bu sürecek!" Büyük bir
alkış kopuyor salonda. Tüm dünyada sol kesımin
başucu kitaplanndan biri haline gelen "No Logo"
kitabının yazan Naomi Kkin da oturumun
NEW YORK
ZULAL
KALKANDELEN
konuşmacılarından. Klein, Amerikan
seçim kampanyalan sırasında
televizyon reklamlannda kullanılan
iyilik ve merhamet sembolleri
hemşire ve rahibelerin yerini artık
itfaiyecilerin aldığını söylüyor.
Halkın gözünde kahramanlaşan
itfaiyeci sembolü, Bush'a umutsuzca
üıtiyaç duyduğu sempatiyi
kazandırmaya yetecek mi bakalım? Amerika'nın
Irak'taki temsilcisi Paul Bremer'in Iraklılann
katılımı olmadan yürüttüğü anayasa oluşturma
çabalannı anlatarak, hafta sonunda Irak'a gitmeye
ve olanlan gözlemlemeye karar verdiğini
söylüyor Klein "Biz, dünyanın saülık olmadığını
iddia ediyoruz, onlar dünyayı bizden satın
almayacaklanıu. sadece 'alacaklannı' söylüyoriar.
Fakat ben umutsuz değüim. İnanıyorum ki bazı
şeyleri hep birlikte değiştirebiliriz" diyerek iyimser
bir mesajla aynlıyor kürsüden. No-War-TV'nin
Başkanı Italyan aktivist Luciana CasteDina'nın
sözleri ise gülüşmelere yol açıyor: "Kapitalistfere,
•Bu dünya sanlık degü!" dediğinizde, size, 'Dünya
çoktan saûldı bile. sen neden bahsediyorsun?'
diyorlarr
Bu sırada izleyicilere bakıyorum ve salonda
yalnızca birkaç tane genç oldugunu fark
ediyorum. llerici düşüncelerin gençlerin ilgisini
çekmesi gerekmez mi? Gerekır elbette ama burası
Amerika. Ilginç... Bu konudaki fikrini sorduğum
Amerikalı bir arkadaşımın yanıtı daha da ılginç.
"Ben dahil Amerika "daki demokratlar için şu
andaki öncelik. Bushun yeniden seçilmesini
önlemek. O nedenle bizi bu hedefımizi
gerçekkştirmekten alıkoyacak herhangi bir
platformu desteklemiyonız."
Demokratlann bu konferansa soğuk bakmalarmın
nedeni. bağımsız başkan adayı Ralph Nader ile bu
oluşum arasında bir bağ kurmalan. Oysa,
konferansın herhangi bir partiyle ilişkisi yok.
Tüm dünyadan gazetecı, yazar ve bilım
adamlarının ilerici sol polıtikalan tartışmak için
bir araya geldiği akademik bir toplantı bu.
Katılımcılann hepsinin amacı da Bush'tan
kurtuhnak. Demokratik sosyalistler arasında
Demokrat Parti'ye üye birçok kişi var Fakat
Amerika"dakı demokratik sosyalistler ile
Demokrat Partüilenn arası bir süre önce
soğumaya başlamış. Bunun nedeni ise, eski
başkan Bill Cbnton ve yardımcısı Al Gore'un
Demokrat Partı ıçinde hâkim olması ve partiyi
neo-liberal bir çizgiye çekmeleri. Sonuç olarak,
Amerikan solu da parçalanmış durumda. Solun
hiç sona ermeyen evrensel sorunu yine
huzurlannızda.
kzulal a yahoo.com
İsa'nın Çilesi
Mel Gibson'un yönettıği, 30
milyon dolar verip
yapımmı üstlendiği ve iki
yazanndan biri olduğu "Isa'nın
Çflesi" adlı çok tartışılan filmi
geçen hafta gördüm. "Passion"
kelimesi günümüzde "tutku,
şehvet" demek, fakat eski
Ingilizce'de - özellikle Incil'de -
"acı, ısnrap. çile" demek.
Herkes "Çok şiddet dolu. çok
kaıuV dediğı için sinemaya
girerken tedirgindim. Konusu
bir yana, film çok güzel.
Gerçekten şiırsel buldum.
James Caviezel harika bir tsa
canlandınyor. Her
ifadesınde inanç,
kutsallık, kudret, bir
o kadar da insanlık
ve hassasiyet görmek
mümkün. Ünlü bir
Romanyah tiyatro
oyuncusu olan \laia
Morgenstern
Meryem olarak, Italyan aktris
Monica Belluci ise Maria
Magdalena olarak harika
performans sergiliyor. Bence
filmın en çarpıcı yönlerinden
biri ana-oğul arasındaki bağ.
îzleyen kadınlann analık
içgüdüsünü, erkeklerinse
oğulluk boyutunu tam kalbinden
vuruyor. Filmi görmek isteyen
kendine sormalı, "lyi ve çarpıcı
bir film görmek uğruna uzun
bir işkence sahnesi, kan revan
içinde bir adam görmeye
TEKSAS
dayanabiür miyim? Buna değer
mi?" Cevap kişıden kışiye
değişır. Konuştuğum birçok kişi
"Bu kadar kan gereksizdi.'*
diyor. ama bence Isa'nnı
yaşadıklan buysa ve tüm
çektikleri gösterilecekse bu
vahşet yerinde. Tabii film
Muse\iler arasında ve
Hıristiyanlığın farklı kesimleri
arasında birçok tartışmaya yol
açtı. Filmi Yahudi karşıtı
bulmadım, çünkü lsa'nın
serbest bırakılması için
yalvaran, onun için ağlayan
Yahudiler de gösterilıyor. Açık
fikirlı Musevilenn
gocunacağı bir şey
yok. Ama Yahudi
karşıtı olanlar filmi
görünce iyice
öfkelenebilır. Ben
Yahudi olsam,
"Film Yahudi
karşıtT diye değil, o
insana (Isa'ya) yapılanlardan
ötürü rahatsız olurdum.
Unutmayalım ki bu fılm Mel
Gibson'ın tncil'den aldıklarmın
bir yansıması ve Gibson çok
tutucu Roman Katolik bir grup
olan "'Gelenekçiler" üyesi.
Gibson bir tarihçi değil, sanatçı.
Bunu akılda rutup izlemek ve
filmi "yüzde yüz gerçeklerin
gösterümesi" değil, tanhin bir
yorumu olarak değerlendirmek
daha doğru olur.
bgunersel2@hotmail.com
ADALETBARIŞ
GÜNERSEL
Tayvan 'da devprotesto
Tayvan'da geçen cumartesi yapdan devlet başkanhğı seçimlerinde kıl payı yenilen Lien
Çen'i destekle.cn 500 bin kişi, başkent Taipei'de dev bir protesto gösterisi yaparak seçim
sonucuna itiraz ettL Milliyetçi Parti lideri Lien, "demokrasi öldii" yazüı dev bir pankar-
bn önünde kalabahğa >aptığı konuşmada. seçimkrde usulsüzlük yapıldığını sö> ledi ve oylann derhal yeniden sayılmasını istedi. Çen, 30 mil-
yon seçmenin oy kullandığı seçimde LJen'i 13 bin oyia geçmişti. Merkez Seçim Komisyonu. önceki gün Çen'in zaferini ilan etmiştL (AP)
23. ULUSLARARASI
İŞTANBUL
Fİ1M FESTİVALİ
REZERUASYON
BAŞLIYOR!
Dünya sinemasının
en seçkin
yeni filmleri,
URUtulmaz klasik
başıapıtları ve
usta yöıetmenleri,
10 - 25 Nisan
tarihleri arasında
23. Uluslararası
İıtanbul Film
Festivali'nde
biraraya geliyor.
62 farkh ülkeden
200'ü aşkın film.
6öz açıp
kapayıncaya
kadar geçecek
16 gün...
Daha fajia bılgı ıcm
www ıstfest org
Fettival Progranı:
• Uluslararası Yartşma
• özel Gösteri: Bortısan Senfoni Orkestrası
Eşliğinde "Damgalı Kadm"
• Üzel Gösten Pıyano Eşliğinde "Nosferatıı"
• Üzel Gösteri Lucas Belvaux'un "Bçleme'sı
• Martın Scorsese Sunar. Blıes
• Theo Angeiopoulos'un Seçtıkler!
• Unutulmayan Yönetmenler JehR Casuvete*
• Anısına. Vılraaz Ginef
• Ustslara Saygı Bahram Bayzai, Werner Herzog
& Klaus Kiaski, Öraer Kavur, Kea Russeii
• Bır Kült Fıgur- Marco Ferreri
• Geceyansı Sıneması
• Dunya Festıvalierınden
• Dünya Sinemasının Genç Yıldızlan
• Mayınlı Bolge
• Çağımızın Aynası Sinema
• Umuda Yolculuk 6öçmen!er
• Belgeseller
• Canlandjrma Sineması Küba
• Latin Amerikan Sıneması Arjantin, Breziiya ve
Oiğerleri
• Ulusal Yanşma
FcstİNİ Snamslan:
Beyoğlu Emek AHas, SmtfOf,
Mtos Z ve KadiKov R n ı
Scamlar
11 00-13 30-16.00-19.00-21 33
fastivat kr*|ârii, pr*|rm çizelftsi ye
renraasfon farmian
21 Mart Cuaıarteti gununden ıcıbaren
festıval sınemalannda.
AKM gişelennae ve İKSV Genei
i**rirali Rezernsyan DÖMai:
27-30 Mart 2004
Istanbul Kuitur Sanat Dostlan na ooceliklı
rezervasyon 24-28 Mart 2004
Sadece rezervasym doBemleri ıe|«Rca
kredi kartı kullaama olaıuşı.
Cumntnyet gazetBsnrtitkâenjsysynlsnmetr
TURKCELL _.V.
MARMARA
Nerede bizim Stephen,
Belinda ve Tony?
Stephen Harper mutlu bir şekilde kameralara
gülümsedı, sonunda ülkenin merkez sağ
kesımini temsil eden tüm partiler birleşmış.
kendisı de bu yeni partının lideri olmuştu. Son
birkaç aydır ülkenin iç politika gündemini,
merkez sağı oluşturan muhafazakârlann
birleşmesi. iktidardaki liberallerin yeni lideri
PaulMartin'ın göre\ı Başbakan Chretien'den
devralışı ve hemen ardından patlayan
skandallar kaplıyordu. Kimi çe\Teler için on
yıldır süren liberal parti egemenliğini sona
erdirmek için merkez sağın birleşmesi şarttı,
liberallerin karşısına güçlü bir liderin geçmesi
de en az o kadar önemliydi. Liderlik için 3 ayn
aday yanştı. Adaylardan biri önde gelen
otomoti\ de%i Magna fırmasının sahıbının
kızıydı, Belinda Stronach. Belinda,
aynı zamanda partılerin birleşmesi
önerisinin fıkır anası idi. Bunlan
niye mi anlatıyorum? Çünkü,
liderlik seçimlerinın ardından
Stephen, kaybeden ıki adaya
partide üst düzey göre\
r
ler verdi.
Şimdı, Stephen ve diğer ıkı lıder
adayı yeni parti için birlikte
çalışacak. Bu, Türk halkı olarak ^ ^ ^ " ~ ^
alışık olmadığımız bir sahne. Bizler, zaten çok
zor yetışen bir a\Tiç lidenn bırbırinin sırüna
basarak yükselmeye ve ülkeye hizmet
etmektense, koltuk kapmak için yanştıklanna
tanık olmuşuzdur. Burada üstünde düşünülecek
birkaç mühim şey göze çarpıyor: Neden bir
a\oıç liderimiz var, neden lider yetişmiyor,
yetiştirilmiyor? Ve neden hedef için birlikte
çalışmak temel güdü olması gerekirken,
birbirini çiğnemek temel davranış yapımız
olmuş? Türkiye'deki sol partiler arasındaki bu
çekişme hiçbir şey gerirmiyor. Amaç etrafında
birleşmek çok zor olmamalı Stephen, Belinda
ve Tony'nin ortak bir hedeflen var, inandıklan
politikalan hayata geçırmek, Kanadalılara daha
büyük bir ekonomik pasta sağlayabilmek,
gençlere daha aydınlık bir gelecek sunabilmek.
TORONTO
1*1
Bu ortak amaçlar sayesınde birlikte
çalışabiliyorlar. Bırbırlerini çok sevdıklerinden
değil. Birlikte çahşmayı halka borçlu
olduklarından bırükte çahşabilıyorlar.
Bugünlerde Türkiye yine seçim ha\asuıda.
Adaylann programlannı bilmiyorum. Halkın
liderlerin bu hedefe koşup koşamayacağuu
tartması gerekir. Türk gençliğinin nasıl bir
ülkede yaşamak istediğini, ülkesinden ne
beklediğini sorgulaması gerekir. "Ihmh tslam"
kıyafetine girmek isteyip istemediğıne, Türk
gençliğinin karar vermesi gerekir. Bu karan
onlar adına alacak hiçbir ülke veya grup
olamaz. Son haftalarda Toronto'da yaşanan bir
başka sıcak gelişme de anti-Semıtızm olaylan.
Sınagog ve okul duvarlanna, Yahudilerin
evlerinin kapılanna çirkın sloganlar
yazıhyor, Yahudi mezar taşlan
de\Tİliyor. Bu olaylar artmca,
politikacılar tepki gösterdi ve bu
olaylann ağır şekilde
cezalandınlacağı du}oıruldu. Bugün
de 3000 kişi. olaylan kınamak üzere
yürüyüş yaptı. Yürüyenlerin içinde
Türkler de vardı. Ikincı Dünya
^ ~ " ~ ^ Savaşı'nda Yahudilere kucak
açmayan ve bundan şimdi utanç duyan
Kanadalılar, 2004'te Yahudilere karşı yapılan
en ufak bir hareketı şıddetle kımyor. Türkiye
ise bu konuda gururla konuşabilecek bir ülke.
Birkaç hafta önce Kanadalı bir yönetmenin
çektiğı "Desperate Hours" belgeseli
Montreal'de gösterildi. Film. îkinci Dünya
Savaşı'nda bir grup Yahudı>i ölüm kamplanna
gıden trenlerden kiırtaran, Türk pasaportu verip
Türkıye'ye kaçıran Türk diplomatlannın övünç
verici, cesaret örneğı öykülerini anlatıyordu.
Filmın sonunda bir Yahudi derneği. Kanada
Türk Başkonsolosu'na bir ödül sundu.
Bunu Ontario'dakı Türkuaz W d e gözlenmiz
dolarak izledik. Bize bir kere daha 50 sene
ıçinde ne kadar gerilere düştüğümüzü
hanrlattığı için de üzüldük.
BERNA
DEMtRYOL
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
Mahmur
bakışlı
kirpileriyle
geliyor
ilkbahar
Ilk kardelenler iki hafta önce
gözüktüler, en azından benim
gördüklerim. Güney İsveç'e ilk
turnalar geldiler bile; Hobo
Gölü'nde buluşan turnalar, aşk
danslanna hazırlanmaktalar. Aynen
balede, buz dansında olduğu gibi
turnalann "kesişmeleri sırasında"
yaptıklan ritmık hareketlenn adlan
bile var. Yüzlerce kuş meraklısı ve
kuş bilimci, dürbünler ve
teleobjektifli fotoğraf
makineleriyle gölün çewesinde
stratejik mevziler aknaktalar. Ben
bu satırlan yazarken, inatçı bir kar
henüz mart bitmedı diye
anımsatmakta. Oysa dün siz
lstanbul'daki dostlar kaldınm
kahvelerinde oturup ilkbahann
keyfini çıkartmaktaydınız. O
mutluluğu size çok görmüyorum
çünkü bu kış soğuktan ve kardan,
bizden fazla çektiniz: bendeniz
ganban da şubat ayındaki kaçamak
ziyaretimde bir gün ıçuı bile olsa
bundan payımı almıştun.
Isveç
gazeteleri,
bahann nasıl
yaklaştığmı
her gün
bildınyorlar.
Yayımlanan
haritalarda.
"baharbu
hafta işte
buraya kadar geldi" gibi bilgilerle,
moral vermeye çalışıyorlar. Bu
arada ilginç bahar müjdecileri de
duyuruluyor. Falanca yerde
görülen bir kirpinin mahmur
bakışlannı gösteren bir fotoğraf.
mevsimi açan anlarla ılgilı bir yazı
ve hatta "gayet sağhkh gözüken"
(!) engerek yılanı bunlar arasuıda.
Gazetelerin turizm ekleri giderek
daha kalınlaşmaya başlıyor. ttalya
"Euro pahalılıgı" yüzünden,
Ispanya son trajediden sonra
turizm şıriketlerinin
kataloglarından çıkmaya başladı;
onlann yerini alan ülkelerin
başında Bulgaristan geliyor ve onu
hemen ardından ülkemiz izliyor.
Yunanistan, adalanndan dolayı
sağlam konumunu koruyor, her ne
kadar turizm yazarlan îsveçlileri,
şaraplı, salatah ve bahklı bir
akşam yemeğinin
Stockholm'dekmden ucuz
ohnadığmı vurguluyorsa da...
Çarşamba günkü Svenska
Dagbladet gazetesinde, ülkemizin
güneybatı kıyılanndan ve "Türk
buluşu" gulet teknelerinden
övgüyle söz edilen bir yazı çıktı.
Yelkenlilerden. "Türkiye'nin yerli
gururu ve güzellikle işe yararfahğm
buluşturuMuğu tekneler" şeklınde
bahsedıliyor. Yazıdan size bir
alıntı:
u
Fethne''den başlavan
rurkuvaz kıyılar, belki de
Akdeniz'in en güzel kısmı. Azur
ma\isi sularda. sua sıra küçük
ko> lar yer ahyor. Hiçbir yerde su
buradaki kadar berrak değü."
Bu arada, Isveç Eurovision için
Istanbul'a göndereceği sanatçıyı
nihayet seçti. Lena Philipsson adlı
uzun bacaklı, iri göğüslü ve siyah
saçlı hatunu, Boğaz üzerindeki bir
uçan halıda, bağdaş kurmuş olarak
orururken gösteren (!) fotoğrafi
bile yayunlandı; yazıyı yazan
gazetecinin ve fotoğrafçuıın
kafalanna birer fes oturtmayı da
ıhmal etmemişlerdi; birine üstelik
posbıyık da eklenmişti. Hoş, Lena
Hanım'ı. elınde Türk bayrağıyla
dans ederek zaferini kutlarken
gösteren fotoğraf ise fena
değildi doğrusu.
Yine bu hafta içinde, tsveç'in dış
ticaretine katkıda bulunmak için
çaba gösteren fhracat Konseyi
"Odak Noktası Tûrkhe"
adlı bir seminer düzenledı.
İsveçli 32 şirketin üst düzey
görevlilerinin katıldığı seminerde,
Türkiye'de yabancı şirketlerin
yatırım yapmasmı teşvik
edici konuşmalar yapıldı.
Güncel sayılardan oluşan
istatistikler ve grafikler de
izleyicilere verildi. 2003 yılında
tsveç, Türkiye'ye yaptığı ihracat
su-alamasında 18. ülke
durumundaydı. Türkiye 'den
ithalatta ise 21. sırada bulunuyor.
Isveç'in Türkiye'den ithal ettiği
ürünlerin başuıda elbise çeşitleri
geliyor, bize ise daha çok tıbbi
malzemeler ve ilaç vs. satıyorlar.
Elbet bir ara buraya da gelecek
ilkbahar, sanınm nisan başlannda.