02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MART2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15 TÜRKİYE- AJ-MANYA FİLM FESTİVAÜ HAYATIN ÖTE YAKASI Festivalde T»rkiye'yi temsil edecek film- ler arasında ^Karşılaşma' da yer alıvor. Yanşacakfılmler açıklandı BERLİN ( ) Almanya'nın Nürn- berg kentınde 10-21 Mart tarihlen ar^asında yapılacak Tikrkiye- Almanya Film Festi- vali'nde yanşacak fılmler bellı oldu. Uzun Metrajlı Film Yanşması'na, arala- nnda 54. Berlim Film Festıvali'nde 'Altın Ayı' ödülünü kazanan ve yönetmenlığdnı Fa- tih Akın'ın yaptığı 'Gegen die Wand' (Duvara Karşı) adlı filmin de buluaıduğu 10 film katıhyor Yanşmada Türkıye adına Ziya Özrtan'ın 'Abdülhamit Düşer- ken', Derviş Zaim'in 'Çamur', ZekJ Ök- ten'in 'Gölüm', Ömer Kavur'un 'Karşılaşma', Ümit Cin Güven ve Aydın Sayman'ın 'Sır Ço- cuklan' adlı filmlen, Almanya adına ise 'Duvara Karşı'nın yanı sıra Simon Rost'un 'Bess«r als Schule' (Okuldan Daha lyı), Christoph Hochhaeusler'ın 'Mikhwald'(SütOr- manı), Dito Tsintsad- ze'nin 'Schussangst' (Atış Korkusu) ve Ne- co Çelik'in 'Urban Guerillas' adlı fılm- len yanşacak Belge- sel Film Yanşması'na ise Türkiye adına 'Çıkmaz', 'Dur', 'Gecekondu', 'ts- panya'dan İstan- bul'a Sefarad Şarkı- lan'. Almanya adına da 'Deutschland wa- ere meine richtige Heimat' (Almanya Benım Doğnı Ülkem Olurdu), 'Fremde Heimat Studium' (Yabancı Yurt Öğreni- mi), 'İstanbul So- undtracks', 'Kreuz- bergBattle' (Kreuz- berg savaşı) ve 'Vert- rieben fiir Frieden' (Banş Uğruna Sür- gün) adlı filmler katı- lacak. Kısa Film dalında yanşacak fılmler ise şunlar. Türkiye adına •Balmumu" (Ela Ba- şak Atakan), 'Çerçe- vedeki Kutular' (Ah- met Küçükkayah) ve 'Yan' (Turgay Ya- \uz); Almanya adına 'Angelina' (Danıel Hyan). 'Bıyık" (Lale Nalbantoğfu), 'Dark Ages', 'Der nötige Schneid'fGerekliKe- sım) ve 'Kükenzeit' (Kuluçka Dönemi). DişiEntrikalar'a büyük ügi Haber Merkezi - Ressam Bedri Bay- kam'ın "2004 Saray- bosna Kış Festıva- li"nın uluslararası sergilen kapsamında Türk Kültür Merke- zi'nde açtığı "Dışı Entrikalar'" başlıklı kişisel sergisi büyük ilgı gördü. Serginın açılış töre- nine kalabalık bir sa- natsever topluluğunun yanı sıra Türkiye'nin Saraybosna Büyükel- çisi Sina Baydur, Bosna Kültür Bakanı Gavrilo Grahovac \e Saraybosna Kış Festi- vali'nin genel yönet- meni tbrahim Spahiç katıldı. Baykam, Sa- raybosna Üniversitesi Felsefe Bölümü'ne davet edildi ve bir konferans verdı Saraybosna'nın Os- lobodenja, Nezavısne Novıne, San gazetele- n ve Azra gıbı kadın dergılen Bedn Bay- kam" m sergısıne geniş yer ayırdı. Aynca 99ntv kanahnda yö- netmen Stefan Sveti- evin Bedri Baykam hakkmda 1999"da çektıği bir saatlik bel- gesel yayımladı "Dı- şi Entrikalar" sergisi mart ayı boyunca Sa- raybosna'dan sonra Bosna'da Tuzla Kültür Merkezı'nde de sergi- lenecek. Dumk mdodMbüyüledi Şişli Belediyesi Senfoni Orkestrası önceki gece AKM'de klasik müzik dinletisi sundu. Ukrayna dansı dumka melodileriyle büyfi- s lenen dinlejiciler Dvorak'ın ve Frantz Sclıubert'in eserlerini seslendiren senfoni orkestrasını, konser bitiminde ayakta al- kışladı. (Fotoğraf: ALPER KIZILTAN) 1 FERİDUN ANDAÇ Yaşdaşım 'InceMemed'Bir söz tufanıyla karşılaştığımı ba- na anlatan, gene yazann kendısıy- dı. 'Ağrıdağı Efsanesi'm okudu- ğum günlere denk gelen bir başka okuma şenlığındeydım. Hürnyet ga- zetesınde tefnka edilen tnce Me- med 2'nın o kitaplaşmamış halini bir dosyayla önüme bırakan dayım; "Mademki Yaşar Kemal okuyor- sun, tnce Memed'le başlamalısın" demıştı. Gazete kesikleri arasında kaybol- duğumda. yazann söz tufanıyla ba- şım dönmüştü... Günumü geceme katarak çıktığım okuma yolculuğumda, yazann söz- cükJennı, cümlelerinı defterime yaza yaza bıtırememıştım. O uzayan okuma şenliğim sürer- ken, Ince Memed'in bırinci cildini masamın ucunda bulmuştum 16 yaş romanım... 1970 yılının yaz me\ sımıydı Bir yandan Orhan Kemal, bıryan- dan da Yaşar Kemal okumaya ko- yulmuşrum. 'Ağrıdağı Efsanesinın baş dondü- rücü dılı, sızı anlatılan dünyanın ıçi- ne çekmekle kalmayıp o dıle nelenn yazılabıleceğını de göstenyordu O etkıyle olsa gerek; 16 yaşında 'Define: Pîr Ali' dıye bırroman yaz- maya soyunmam... 'Ince Memed'le yol aldığım süreç ıçmde, benım 16 yaş romanım da, Ya- şar Kemal'ın dıl anlatım \e roman dünyasının gerçeklenyle bıçımlene- durdu. Okuldakı sıra arkadaşım Hamza Cimilli. pelür kâğıdına yazdığım ro- manımın o günku bölumünü okur, düşüncelennı, eleştınlennı yapardı. Akşam eve donduğumde. herkesın uyumasını bekler, masaya ayaklan- mış bır ordunun komutanı gıbı sere- serpe yayılır; Yaşar Kemal'ın kıtap- lannı bırer 'yazı/dil haritası" gibı önume koyar; pelür kâğıtlarındakı kendı roman yolumda yururdum Sık sık İnce Memed'e dönerdim. Benım 'Pîr Ali' neredeyse onun kankardeşıydi. 'tnce Memed' kendını dağlara \ıır- duğunda, 'Pîr Ali' de peşınde oldu- ğu definenın hantalannı ele geçırmek tiMN. 11 1 YaşaR JtEMfu bütun h^cayeler Doğduğum yıl yayımlanan 'Ince Memed' romanımn yaşının yaşıma eş olmasını, bir kitabm ömrünün sürekliliğini gösteren bir olgu olarak açıklamak mümkün. Ama Yaşar Kemal'in anlatı dilinin gücü, yalınlığı bugün andığım romanı yeniden okumaya koyulurken duyduğum coşkunun da debisidir aslında. ıçın Rusya'nm yolunu tutardı. . Orada baskın gelen duygunun kay- nağında, sanınm, okuduğum Rus ro- manlannın da etkısı \ardi 'Pîr Ali'. bıraz 'tnce Memed', bı- raz 'Çiçikov', bıraz da 'Bazarov'du benım gözumde... Dlll çetrefllll kullanma...' Yaşar Kemal'ın anlatı evrenıne adım attığımdan ben yazma duygu- mu süreklı körükleyen bır yan bul- muşumdur. O ılk adımdan yaklaşık on beş yıl sonra. onun ustalığından el alan bıri olarak, karşısına çıktığımda; Yaşar Kemalın ılk sozü şu olmuştu bana: 'Konuştuğun gibi yaz, dili çetrefil- li kullanma../ Bu buyük ustadan daha çok şey öğ- reneceğımı bilerek onunla yol aldun yıllarca . Aramızdaki dostluğu pe- kıştırecek bir ömürlük serüvenı an- latmayacağım burada sevgılı okurum. Ince Memed'in gazetemizde ya- yımlanışının 50 yılını anımsatan sev- gılı MümtazAnkan'ın 31 OcakCu- martesı günkü çızgi bandında bunu anımsatışını okurken o başlangıca dondüm.. 'Kim bilir, Yaşar Kemal yazdık- lanyla kaç yazann yerişmesinde eı- kin olmuş, önünü açmıştır?' dıye de soruyordum kendime Doğduğum yıl yayımlanan tnce Memed romanımn yaşının yaşıma eş olmasını, bır kıtabın ömrünün sürek- lılığını gösteren bır olgu olarak açık- lamak mümkün. Ama Yaşar Kemal'ın anlatı dilinin gücü, yalınlığı bugün andığım romanı yeniden okumaya koyulurken duyduğum coşkunun da debisidir aslında. Bir dille var olan yapıtın yaşanırlı- ğını kuşaktan kuşağa taşıyan \azann gücünü de gösteren bır romandır tn- ce Memed. Benım 'Pîr Ali'nın kankardeşi 'tnce Memed'in yaşda- şım olduğunu düşünmek ise yazı yol- culuğumun ayn bir şenlığıdır. OKUMA ÖNERILERI * Yaşar Kemal: Usta yazarımızın tüm yapıtları yeniden Yapı Kredı Yayınlan tarafından yayımlandt. * Nedim Gürsei Çağımızm Büyük Romancısı, 1992, Everest Yay *Feridun Andaç: Yaşar Kemal 'in Sözlerınde Yaşamak, 2003, Dünya Kıtapları * Geçmişten Geleceğe Yaşar Kemal, Yav. Haz.: Süha Oğuzertem, 2003, Adam Yay. * Yaşar Kemal'i Okumak, Çev: Nedret-Erdım Öztokat, 1998, Adam Yay BELLEK KUTUSU "Dünya yalnız görmekle, yaşamakla değil, asıl sözle gerçekleşiyon Hep kendime yonttuğumun sanılmasını istemem. Manifestolardan korkmayahm. Ben korkmak istemiyorum, Romanın zenginliği sımrsız diyemeyeceğim, sımrlıdır az da olsa, herşey gibi Evrende sınırsızlık çok. Belki smırsızlık işimize yanyor da, onun için sının o kadar çok aramıyoruz. Elbette romanda manifestolar da var. Hiçbir şeyin, hiçbir gerçeğin romana zaran olamaz. Büyük, iyi işlenmiş bir sanat yapıtı herşeyi sırtında taştyabildiği gibi manifestolan da sırtında taşıyabilir." Yaşar Kemal Mel Gibson 'ın, Isa 'nın son 12 saatini anlattığıyenifilmi Tutku 'nun neden olduğu tartışmalarsürüyor 'Dünyanın en büyük aşk öyküsü' ASLI SELÇUK Hollywood'un en çok kazanan oyunculann- dan, yonetmen. yapımcı. koyu Katolık Mel Gibson'ın çok tartışılan, tsa Peygamber'ın son 12 saatını anlattığı "The Passiön" (Tutku) fıl- mı, ABD'de 25 Şubafta, Katolıklenn Külle- rin Çarşambası gününde göstenme gırdi Gibson "m Yahudı duşmanlığı yaptığını öne süren bazı Hınstiyan ve Yahudiler, göstenme girmesınden önce fılmın kıtlelere yapabılece- ğı etkıyi azaltmak ıçın konferanslara, tartış- malara, gösterilere başladılar. Bu davranışla- nyla, istemeseler de film ıçın çok yoğun bir reklam kampanyasını başlatmış oldular "Amerikan Yahudi Komitesi" \e "Leke- leme Karşıtı Cemiyeti"nın temsılcılen filmi izledıkten sonra tsa"nın olümünde rol alan Ya- hudılenn bılınen olumsuz karakterlerden oluş- tuğunu belirttıler. Tutku'yu eleştirenler, dramatize edılmış çar- mıha genlişın geçmışte Yahudı düşmanlığını körüklemek ıçm çok kez kullanıldığını. günü- müzdeyse birçok Katolık grubun tsa'nın ölü- münden Yahudilenn sorumlu olduğu düşünce- sini reddettiğim de açıkladılar Gibson ise fıl- mının Yahudı duşmanlığı yapmadığını sa\-unu- yor: "Filmim, dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük aşk öyküsü. tsa'nın büyük tutkusu- nu sergiliyor. Tanrı. insan oluyor ve oğlunu, kendini öldürenleri sevmek ve bağışlamak için yeryüzüne yolluyor. Tarihteki büyük öyküler daima kahramanların öyküleridir. toplumlar kahramanlıklan dolaylı yoldan olsa da yaşamak isterler. tnsanlar, tsa'yla ilgili o kadar az şey bili- yor ki... OIup bitenin şöyle bövle farkında- İar, çarmıha gerilişin nedenleri, sonuçları, politik ve dini sıçramaların, Pılatus'un iki- leminin. insanın değişken yapısımn, tsa'nın havarileriyle ilişkilerinin aynmında değil- ler." 'Pln aramızda sorun olmadı' Incil'i bir filmle ırdelemenin olanaksızhğı- na da değınen Gibson, Dört Jncil'den ve An- ne Catherine Emmerich'ın "The Dolorous Passion"ından yararlanmış. Bakıre Meryem'ı oynayan Romen Maia Morgenstern de (Ulıs'ın Bakışı) yönetmenle aynı görüşte: - "Tutku, Yahudi duşmanlığı yapmıyor. ilmin Yahudi duşmanlığı yaptığını ileri sürenler, dramatize edilmiş çarmıha gerilişin, geçmişte Yahudi düşmanlığını körüklemek için kullanıldığını belirtiyorlar. Yonetmen Mel Gibson ise buna karşı çıkarak filminin, dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük aşk öyküsü olduğunu söylüyor. Ben Yahudiyim. dedem Auschwitz Topla- ma Kampı'nda öldü. Gibson bir sanatçı. Di- ni inançlarını zorla topluluklara kabul et- tirmeyi amaçlayan herhangi biri değil. tn- sanlar bir sanat yapıtı izleyecekler. Sette Müslümanlar, Hıristiyanlar. Yahu- diler, ateistler birlikte çalıştık. din aramız- da asla sorun olmadı. Filmin politik bir ile- tisi varsa o da kriz dönemlerinde egemen güçlerin toplumları baskı altına alarak vic- danlannı dönüştürmesidir." Roma'daki Cinecittâ stüdyolannda, 25 mil- yon dolarhk bir bütçeyle çekılen filmde Isa'yı Amerikalı oyoıncu Jim Ca\iezel (tnce Kırmı- zı Hat) oynuyor Günde 7 saat süren makyajı- nın ardından. rolüne fızıksel \ e tmsel olarak çok iyı hazırlandığını belırten, Gibson gibı ko- yu Katolik olan aktor, bugüne dek hıçbır fılm- de Isa'nın bu anlayışla perdeye yansıtılmadı- ğının altını çızıyor: "Çarmıha gerilme sah- nesinde izley icilerin birçoğu içerdiği şiddet ve gerçekçilik karşısında rahatsız olup sa- lonu terk edecekler. Fakat çoğu da bu ger- çekçiliğin çekimine kapılıp izlemeye devam edecek. Mel, filmleri.ıe şiddeti koymayı se- viyor. çünkü bu yadsınamaz bir olgu." Tann (Alanis Morissette) ve Şeytan (Rosa- linda Celentano) kadın suretındeler. Mana Magdalena'yı ise Monica Bellucci (Malena) oynuyor. Gibson, Isa'mn bugüne dek zayıf bır karakter olarak çizildiğıne, Tutku'da ise tam tersıne erkeksı, güçlü biri olarak vurgulandı- ğına değiniyor. Karşı koymalara hazırım' "tsa, olağanüstü bir cesaretle, onurla acı çekiyor. Çocukluğumda 'Tutku' benim için bir peri masalıydı, 35 yaşıma dek inanan biriydinı ama dinin gereklerini yerine getir- miyordum. Daha sonra tarihin bir peri ma- salı olmadığını, gerçekten yaşandığını dü- şünmeye, tsa'nın acüannı düşlemeye başla- dım, film yapma fikri böyle oluşro. Kendi kendime olayları olabildiğince gerçekçi yan- sıtmahyım dedim, öylesine gerçekçi olmalı ki filmimle özdeşleşmeliyim. tsa'nın Aramca konuşması aynca çok et- kileyici. Bu durum çoğunun hoşuna gitme- yecek, önemli değil, ben karşı koymalara hazırım. tsa'nın iletisini en an, en saf anla- mıyla aktarmayı amaçladım" dıyen Gibson, fılmmı Latınce, tbranıce, Aramca dıyaloglar- la tngılizce altyazılı olarak göstenme soktu. Caviezel. Gibson'm, ızleyicılenn tsa'yı baş- ka bu- açıdan görmelerinı amaçladığını açıklı- yor "Mel, filmi yüreğiyle, içinden gelen ses- İe çekti. Sözlü olmanın dışında başka bir iletişim biçimini seçti." Gibson'ın ısteğiyle sete her gün bır rahıp gelerek Latince ayın yap- tı, günah çıkardı. "Çekimde inanılmaz olaylar oldu: basta- lar iy ileşti. yıldınm çarpan bir adam tek bir sıyrık almaksızın kurtuldu, doğumundan beri sara nöbeti geçiren bir teknisyenin kı- zı aylardır bu krizi yaşamadı" dıyen Mel Gibson'ın "Tutku"sunun dağıtımuıı kendi şir- keti Icon üstlendi. Çok tartışılan, göstenm öncesi promosyonu dini kuruluşlarca çok ıyi yapılan. ilk haftasın- da masrafını çıkaracağı kesm olan "Tutku", şımdıden gerek hakkındakı set içi ve set dışı açıklamalarla, gerekse ıçenğının gereğinden çok abartılmasıyla ılgımızı ister ıstemez çek- miş durumda...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear