14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydtn Denizli S S S s B B B B 15 16 17 16 20 18 21 18 Sinop B 13 Adana B 18 Samsun B 16 Mersin B 20 Trabzon Giresun _S T2 Dıyarbakır PB 10 Ankara PB 12 Şanhurfa PB 13 S 12 Mardin PB 11 Eskişehir S 14 Siirt PB 11 Konya S 13 Hakkâri PB -1 Sıvas 8 Van PB 1 Zonguldak PB 16 Antalya B 23 Kars K -4 Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı ve çok bulutlu. Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun Kuzeydoğusuyağışlı. dı- ğer yerfer az bulutiu ge- çecek Yağışlar Doğu Anadolu'nun kuzeydo- ğusunda kar, yağış alan dığer yerlerde yağmur şeklinde olacak Mar- mara ıle yurtfun ıç ve do- ğu kesımlennde yer yer sıs goaılecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y Y Y Y 1 -5 1 10 8 9 10 9 Münih PB 10 Zürih Berlin Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y B B B PB Y Y PB 10 11 15 15 11 14 14 18 PB 11 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K Y K Y Y K K Y -3 13 -1 12 7 9 -4 20 Y 16 Taşkent 'Tahran Parçalı bulutlu Sıs ^ Çok bulutlu > Yağmurîu Kariı GoK gjrjtulu Erdoğan Esad'la görüştü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile sürpriz bir telefon görüşmesi yaptı. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre. ıkı liderin, Esad"ın Türkiye ziyareti sırasında ele alınan Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine başlanması, serbest ticaret bölgelen kurulması ve genel olarak iki ülkenin ekonomık ilişkilerine hız kazandınlması konulanru değerlendirdikleri belirtıldı. Görüşmenin Erdoğan'ın ABD ziyareti dönüşünde ve Türkiye'nin tsrailie Suriye arasında arabuluculuk rolünün tartışıldığı bır dönemde yapılması dikkat çekti. PTT'de silahlı çatışma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Altındağ Hıdırlıktepe Çandarh Postanesi içinde 1 kişi silahla vurularak ağır yaralandı. 2 gün önce "Erzurum Toksoy' isimli bakkal dükkânınm kurşunlanması ve Burhanettin Toksoy'un yaralanması ile başlayan olaylar dün de devam etti. Öğle saatlerinde Çandarlı Postanesi'ne gelen kimliği belirlenemeyen bir kişi tartıştığı Bülent Atay'a (35) ateş açtı. Başından ağır yaralanan Atay. SSK Dışkapı Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olaylann uyuşturucu satıcılığı ve rant kavgası yüzünden çıktığı iddia edildi. Kaçak akaryakıt operasyonu • Yurt Haberler Servisi - Van'da gerçekleştırilen operasyonlarda. 63 ton 910 litre kaçak akaryakıt ele geçirildi Balaban Jandarma Kontrol noktasında. Van'dan Bitlis yönüne giden 3 tankerde yapılan aramalarda, yurda İran üzerinden kaçak yollarla sokulan 53 ton 910 litre akaryakıt ele geçirildi Çaldıran ilçesinde düzenlenen operasyonda ıse 10 ton kaçak akaryakıta el konuldu. Her iki olayla ilgili olarak 5 kişi gözaltına alındı. G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada koşulları sıralayarak görüşmeleri başlatmak istiyor. Ya bu koşulları kabul edersiniz, diyor ya da birçok temel noktada plandaki boşlukları doldurarak, ta- rafların mutabık kalmadığı metnin 21 Nisan'da re- feranduma sunulmasını istiyor. BM Genel Sekreteri tarafların doğal haklarını (müttefiki ABD, Ingiltere, AB ve Ankara hükümetiy- le) hak sahibi iki topluma karşı kullanıyor. ABD, Ingiltere ve AB gibi evrensel hukuk savunu- cusuülkelereşigörülmemişyüzsüzlükle Annan da- yatmalarını KKTC'nin gözü kapalı kabul etmesi için baskı uyguluyor. Bizdeki ver kurtulcu tayfası AB kalkanına sarılmış, KKTC'nin ve Türkiye'nin ulusal yarar ve haklannı sa- vunacakları yerde, Denktaş'a çullanıyor. NTV'deki Basın Odası programına katılan birya- zar (adı Ülsever), Denktaş'a kinini sergilerken, - sonradan düzeltmeye çalıştı ama- Kıbrıslı Türklerin yıllardır Türkiye'nin gönderdiği paralarla yaşadığı gibi aşağılayan ifadeler kullandı. Bu hükümet hükü- metse eğer, Denktaş'ı görüşmeci görevinden der- hal almasını isteyecek kadar sertleşti. Bir süredir de- ğişim sürecindeymiş izlenimi veren araştırmacı ya- zar (Tartıan Erdem) ise Türkiye'nin saptadığı siya- sete ne demekmiş karşı çtkmak, yap der yapar, yok- | sa görevinden azleder diyecek kadar Denktaş'a sal- i dırdı. ı Tufan Türenç ile istihbari bilgilerle Annan mek- : tubunun gelmesinden sonraki gelişmeleri yorumla- yan Fehmi Koru'nun çabalanna karşın... tutumları şaşkınlık yaratan karşı sözlere; programı yöneten Oğuz Haksever dayanamadı, düzeltme olanağı ve- ren müdahalelerde bulundu. Denktaş'ı tutup kolundan atmayı önerenlerle, gö- rüşme kimliğini muhafaza etmesi veya edeceğini savunanlar arasındaki dramatik sahnelerin nedeni; KKTC Cumhurbaşkanı'nın Annan'ın mektubunda- ki dayatmalara karşı çıkışını veya Denktaş için tek çıkış yolunun görevi bırakmasını işleyen histeriye dayanıyor. Heyhat! Heyecandan çok şaşkınlık yaratan sah- neler TV'de izlenirken, Denktaş'ın, NY'ye "herhal- de gidileceğini" söyleyen demeci ekrana yansıdı. NY'ye gitmeyeceğini, gitmemesı gerektiğini öne sürenler, suspus! ••• Bu arada muhalefetten bir şeyler bekleniyor. Mu- halefet ise yerel seçimler veya Konya'daki çökme ile meşgul. Ya da Türkiye'nin yaşamsal sorunlan gi- derek boyutlanırken; Sosyalist Enternasyonal'in Is- panya'daki toplantısını buradaki önemli gelişmele- re yeğliyor Her olanağı kullanarak ÇHP'nin sesini duyurmaya çalışan tek yetkili Onur Öymen ise ör- negin Denktaş'ın "NY'ye gidilebilir" derken neden "g/derim"demediğini sorguluyor. Partisindeki sus- kunluğun niçinlerinden nedenlerinden sözaçmıyor. Bir yandan da hükümete yükleniyor. Nihayet va- nlacak anlaşmayı onaylayacak olan TBMM'yi neden hemen toplamadığını, Cumhurbaşkanı'nın MGK'yi niçin toplantıya çağırmadığını soruyor. Ne çare Onur öymen, 177 üyeli CHP'nin TBMM'yi olağanüstü toplantıya neden çağırmadık- lannı, MGK'yi çağırması için Cumhurbaşkanı'na ne- den seslenmediklerinin nedenlerini açıklamıyor. ••• Denktaş, -pazar günü- NY'ye gidebilir gitmesine de gece yarılarına kadar süren hükümetle KKTC arasındaki görüşmelerde çözümlenmeye çalışılan, RTE'yi gece aniden Denktaş'ın oteline gelmeye zor- layan "birşey" vardı ki, saatlerboyu kuşkuları. kay- gıları körükledi. Ankara'nın yazmayı göze alamadığı bır mektup- tan söz ediliyor. ABD, Ingiltere, Atina, AB kıskacın- daki, MGK'deki bildiriye yansıyan kararlılığın tersi- ne Annan'a referandum güvencesi veren bu hükü- metin imzasını taşımayacak mektup. Denktaş im- zalı. NY'de görüşme süreci başlayabilir ama, ver kur- tul politikasının buradaki sorumluları kimdir, neyap- mışlardır, yakın günlerde tartışmaya açılabilir. 10 Şubat'ta Genel Sekreter nasıl bir vaziyet ala- cak? Dayatmalannı yumuşatacak mı? Herşeyin aydınlığa kavuşması belki yann belki ya- rından da yakın... Belki bugün! Moskova'da düzenlenen saldında ilk belirlemelere göre 40 kişi öldü Metroda bomba dehşetiDış Haberler Servisi - Rusya'nın başkenti Mosko- va'da kent merkezinden ge- çen bir metroda düzenlenen bombalı saldında ilk belir- lemelere göre 40 kişi öldü, 120 kişi de yaralandı. İnti- har saldınsı olduğu sanılan eylemin gelecek ayki devlet başkanlıgı seçimlerinden kısa süre önce yapılmasına dikkat çekildi. Moskova polis sözcüsü Kirill Mazurin. patlama- nın, Avtozavodskaya îstas- yonu'ndan kalkarak Pave- letskaya'ya giden trenın ikinci vagonunda, yerel sa- atlesabahO8.3O'da(TSİO7. 30) meydana geldiğini bil- dirdi. Olayın, işe gidiş sa- atinde gerçekleşmesi, ölü sayısının artmasına neden oldu. Saldından sonra rre- nin diğer vagonlanndaki 700 kişi tahliye edilirken yaralı kurtulan bir görgü tanığı. "İşe gitmek için bindiğim trenin bir vagonunda şiddetli bir patla- ma oldu. Tren patlamadan bir süre sonra durdu. Sonra tünel- den ışığa doğru yürüdük ve is- tasyona vardık" dedi. Rus gü- venlik yetkililen, kullanılan pat- layıcının 5 kilogram TNT'ye denk olduğunu kaydettiler. Tele- vizyonlarsa makinistın serin- kanlı davranışının bir facianın Saldından sonra diğer vagonlardaki 700 kişi tahliye edildi. Olaydan yaralanan bir Rus ise sersemlemiş halde bir bara girerek votka istedi. (Fotoğraf: AP) meydana gelmesını önlediğini duyurarak "Patlamanın hemen farkına varan makinist anında frene basarak trenin hemen durmasını sağladı. Makinist paniğe kapılsaydı. diğer vagon- lar raydan çıkıp devrilebilir ve çok daha büyük bir facia yaşa- nabilirdi" eörüşüne yer verdi- ler. Moskova Cankurtaran Servi- si, 40 kışinin öldüğünü belirtir- ken bu sayının 50"yi geçebilece- ği uyansında bulundu. Vagonun ceset parçalan ve kanla dolu ol- duğu kaydedilirken hastaneye kaldırılan 120'den fazla yaralı dumandan zehirlendi. Sözcü Mazurin, olayın terörist bır sal- dın olduğunun kesinleştiğini be- lirtti ve "Bu tür terörist saldı- rılar birkaç kişi tarafından ya- pılıyor" dedi. Bazı polis kaynak- lan, kameralann, durakta bekle- yen bir kadını görüntülediklen- ni ve saldınnın bu kişi tarafın- dan gerçekleşmiş olabıleceğini bildırdıler. Moskova Vali Yar- dımcısı Valeri Şantsev ise uzmanlann herhangi bir metal şarapnel parçasına rastlamadıklannı söylerken daha önce trene veya tren yoluna yerleştirilen bir bombanın patlatıldığı olası- lığı üzerinde durulduğunu ekledi. Moskova güvenlik yetkililen, patlamayla ilgili olarak 30-35 yaşlannda, Kafkas kökenli bir kişinin arandığını açıkladı. Yetkili, söz konusu kişi- nin patlamadan kısa süre önce metrodakı bir görevli- ye yaklaşarak, alaycı bir üs- lupla, "Kutlama yapma- nız için bir gerekçeniz ola- cak" dediğini kaydetti. Rusya Devlet Başkanı Vla- dimir Putin. "terorizmin 21. yüzyılın vebası olduğu- nu" söyledi. 14 Mart'ta ye- nıden devlet başkanı olmak için seçimlere katılacak olan Pu- tın. saldınlardan, Çeçen lider As- lan Mashadov'u sorumlu tuttu. Mashadov ise olayla hiçbir bağ- lantısının olmadığını açıkladı. ABD Başkanı George Bush ile birçok lider de saldınyı kınadı. 10 mılyon nüfuslu Moskova'da yaklaşık olarak 160 metro istas- yonu bulunuyor. Başkentte en son aralık ayında bir intihar sal- dınsı meydana gelmiş ve 6 kişi ölmüştü. ÇEÇENİSTAN RuslarTürk millitanı öldürdü Dış Haberler Servisi - Çeçenistan'da çıkan çatışmalarda iki Türk'ün öldürülmesı Rusya ile Türkiye arasında gerginlik yarattı. Rusya Savıınma Bakanı Sergey tvanov, son dönemde Çeçenistan'daki çatışmalara katılan yabancılar arasında Türkler'in başı çektiğini belirterek söz konusu durumun iki ülke arasındaki ilışkilere zarar verdiğıni söyledi. Çeçenistan'da önceki gün çıkan çatışmalarda Nadik Vahit Abbasoğlu ve Ziya Peçe adlı iki Türk'ün öldüriilmesiyle ilgili olarak Almanya'nın Münih kentinde gazetecilere açıkJama yapan tvanov, Çeçenistan'daki çatışmalarda öldürülen yabancrlar arasında Türklerin bulunmasının Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesini engellediğini belirtri. Çeçenistan'da değişik ülkelerden gelen birçok teröristin faaliyet gösterdiğini kaydeden lvanov, "Son dönemde bu yabancılar arasında en çok Türkler görüJüyor" dedi. Pasaportlannda Gürcistan vizesiyle Çeçenistan'a sızan uluslararası teröristleri görmeye alıştıklannı belirten tvanov, Rusya'nın, NATO üyesi ve diğer ülkelerle ilışkilerini karşılıklı menfaat çerçevesinde geliştirmek ıstedığıni kaydetti. tvanov, bu ülkelerden "Çifte standarda son vermelerini" ısteyerek, "İşbirliği sözde değil, gerçekte başlamab" dedi. Rusya üst düzey bir yetkili de Çeçenistan'daki militanlann ve paralı askerlerin Basra Körfezi'ndeki ülkelerle Türkiye'den mali yardım aldıklannı ileri sürmüştü. Almanya da neoliberalpolitikalarda ısrar eden SPD dağılıyor Schröder başkanlıgı bıraktı • Baştarafı1. Sayfada ti başkanlıgı görevini Schröder'den devra- lacak. Dün bir basın toplantısıyla istifa ka- rannı açıklayan Başbakan, rakibi Oskar Lafontaine'in parti başkanlıgı dahil tüm görevlerinden aynlmasından sonra 12 Ni- san 1999'da üstlendiği parti başkanlığına devam etmekten zevk alacağını, ama artık başbakanlık görevine daha çok zaman ayır- mak istediğini söyledi. Başbakanlıktan ayrılmıyor Schröder, parti içinde ekonomik reform programına tepkiler ve düşen halk desteği yüzünden parti başkanlığından aynlacağı- nı söyleyerek "Genel başkanlık görevim- den istemeyerek ayrılıyorum, ancak bu ülkedeki reform süreci için gerekli. Re- form sürecini başbakan olarak izlemek istiyorum" dedi. Mün- tefering de "Sosyal Demokrat- lar sadece geçmişte yaşamaz, ileriye de bakar. Reform sü- recinin halka daha iyi anla- tılmasına aracı olmaya çalı- şacağım" dedi. ÖzellikJe par- tinin sol kanadından gelen "kabinede değişiklik" ta- leplerine sert yanıt veren Schröder, böyle bir niyeti- nin olmadığını belirttı. Schröder'in karannı açıklama- sından bir- kaç saat önce Hes- sen ve Aşağı Sakson- ya gibi bazı eyaletlerin parti başkanları. bakanlar kurulunda değişiklik zamanı gel- diği yolunda demeçler vermişlerdi. Sıya- sal gözlemcilere göre, Schröder. parti için- deki sağ grubun desteği ve yönlendirmesi altında hareket etme kararlılığını sürdürü- yor. Teslim bayrağı çekildi Eski Sosyal Demokrat başbakanlardan Helmut Schmidt ve onun büyük sermaye doğrultusundaki polıtikalanna yakınlığıy- labilinen Schröder'in, tıpkı "ustası" gibi bir sona hazırlandığını ileri süren Hıristi- yan Demokrat tşçiler Başkanı Hermann- Josef Arentz, partinin Başbakan'a ve po- litikalarına sahip çıkmadığını, zaten son karannın da teslim bayrağını çekmek an- lamına geldiğini ileri sürdü. SPD solunu temsil eden Genç Sosyalist- ler (Jusos) yöneticilerinden Rüdiger Scholz ise karan desteklediklerini söyle- di. Scholz, "Ancak SPD içerik olarak da yön değiştirmelidir" diye konuştu. Muhalefet partileri, Schröder'in bu anı hamlesi karşısındaki şaşkınlıklarını gizle- yemediler. Hıristiyan Demokratlarla Libe- raller, Schröder'in artık partiye egemen olamadığının ve destek alamadığının orta- ya çıktığını iddia ettiler. Küreselleşme karşıtı Attac örgütü, Schröder'in "adamı" Genel Sekreter O- laf Schulz ile birlikte parti görevlerinden aynlmasının SPD'nın ızlediğı sosyal ada- let karşıtı politikalannın başansızlığa uğ- radığının itirafı olduğunu belirtti. Attac Ba- sın Sözcüsü Malte Kreutzfeldt, "Hükü- met son dönemde, yaşlıların, yoksulla- nn, işsizlerin cebinden para alıp zengin- leri ve işadamlarının üzerindeki yükü azalttı. SPD'nin bu neoliberal yönelim- den vazgeçme zamanı geldi" dedi. Laildilv tasansı ulusal mecliste Dış Haberler Ser\isi - Fransa'da bakan- lar kurulu tarafından onaylanan laiklik ya- sa tasansı gelecek hafta salı günü ulusal mecliste oylanacak. Başbakan Jean Pier- re Raffarin, Müslüman kadmlann hasta- nelerde erkek doktorlar tarafından muaye- ne edilmeyi reddetmesini engellemeyi ön- gören bir yasa daha çıkarılabileceğini bil- dirdi. Salı günü oylanacak laiklik yasa tasan- sı devlet okullarında göze çarpan dinsel simgelerin kullanılmasının yasaklanması- nı öngörüyor. Buna göre, okullarda Müs- lüman kız öğrenciler türban. Yahudiler tak- ke ve Hıristiyanlar büyük haçlar takama- yacaklar. Hafta başından beri mecliste yasa tasa- rısını görüşen partiler önceki akşam metin üzerinde anlaşmaya vardı. Anlaşmanın ar- dından salı günü yapılacak oylamada yasa tasansının onaylanmasına kesin gözüyle bakıhyor. Muhalefetteki Sosyalist Parti, onay vermek için yasanm yürürlüğe gir- dikten bir yıl sonra yeniden gözden geçi- rilmesi ve dinsel topluluklann toplumdan dışlanmasına yol açacak biçimde uygulan- maması koşulu getirdi. Başbakan Raffarin dün yaptığı açıkla- mada. Müslüman kadınlann hastanelerde erkek doktorlan reddetmelerini önleyecek bir yasa tasansı daha hazırlanabileceğini söyledi. Fransa'da yaşayan çok sayıda Müslüman erkek, eşlennın erkek doktor- lar tarafından muayene ve tedavi edilme- sine izin vermiyor. Öte yandan, Isveç'te iktidardaki Sosyal Demokratlar'ın Hıristiyan kanadı, Fran- sa'da devlet okullannda dinsel simgelerin yasaklanmasını öngören yasa tasansının reddedilmesini istedi. İktidar partisi bün- yesindeki Hıristiyan grubu adına Fransız Sosyalist Partisi Sekreteri François Hol- lande'ye gönderilen mektupta, yasa tasa- rısının, din özgürlüğü adına reddedilmesi gerektiği görüşü sa\-unuldu. Mektupta şöy- le denildi: "Din özgürlüğü,Avrupa insan hakları sözleşmesinde yazılıdır. Bu öz- gürlük, bireye dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, özel yaşamında ya da kamu içinde gösterme hakkı tanır. Devletin yasa çıkararak insanların ka- musal alanlarda dini aidiyetlerini göste- ren simgeleri taşımalarını yasaklaması bizce kabul edilemez." G U N D E M ML'STAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada leyici rol üstlenmeye devam edeceği anlaşılıyor... Iflas sözcüğünün aklımıza gelen en hafif tanım olduğunu vurgulayıp Erdoğan'ın biryılı aşan "Kıb- rıs politikasızlığını" sütuna yatıralım... 3 Kasım seçimlerinde parmaklara sürülen mü- rekkep çıkmadan Erdoğan, Türk-Yunan ilişkileri- ne parmak attı ve Atina gezisine çıktı. Gezi her anlamda kayıt dışıydı. Erdoğan sade- ce AKP Genel Başkanı'ydı, devleti temsil edecek resmi bir kişiliği yoktu, resmi tutanak tutulmadı... Erdoğan, Kıbrıs için ilk olarak şunu müjdeledi: "Brüksel modeli ile çözeceğiz..." Çok geçmeden anladı ki, Brüksel modeliyle Kıbrıs sorununu çözmek zor. Ama kafaya takmış- tı bir kez, sorunu çözecek. Baktı modelden olma- dı, zamandan girdi: "Bir sorun 40 yıl devam etmez. Demek ki başa- nsızlık var." Bizim karakterimizdir, her gelen siyasi herşeye kendi yaşam dilimi içinde bakar, uzunluğu-kısa- lığı da buna göre hesaplar. Oysa gerçekten dev- let adamı niteliklerine sahip kişiler, kimi sorunla- nn değil, birkaç kuşak, 5-10 kuşak bile devam edebileceğinin ayırdındadır. Modelden sonra zamanda da tutturamayınca Başbakan bu kez kişiden gitti. Denktaş'a yüklen- di: "Sorumlular sorunu çözmezse çözüm başka yöntemlerle bulunur!" Buldu da... Tersinden de düzünden de aynı oku- nan Talat'a gitti, "Bu işin sağı solu yok. Sorunu seninie çözelim" dedi. Düşündü Talat, bu iyi bir halat, sarıldı! Mektup mu matkap mı? Geldik bugüne... Erdoğan, 23 Ocak'taki MGK toplantısından sonra Davos'a uçtu. Ertesi gün BM Genel Sekre- teri Kofî Annan'la görüştü. Erdoğan uçaktayken Annan'ın adını "Kafi" diye okuyordu. Gidecekti, şartlarını söyleyecek, kabul ettirip dönecekti. Annan'dan daraltılmış metin ısteyecekti. Annan'ın özel temsilcisi Alvaro De Soto'nun değiştirilmesini isteyecekti. Gerektiğinde devreye girecek hatın sayılır bir ki- şi isteyecekti. Bu kişi arabulucu gibi davranacak ama, özünde kolaylaştırıcı-yumuşatıcı olacaktı. Ardından ABD'ye uçacak, Başkan Bush'a du- rumu anlatacaktı. Bush da Erdoğan'dan yanata- vır alacak ve sorun çözüm yoluna girecekti. öyle olmadı... Birkaç gündür Ankara'da yaşanan hava bunu ortaya koyuyor. Annan, taraflara bir mektup gön- derdi, 7 sayfa. Erdoğan, daraltılmış bir metin isterken gelenek- sel olarak iki sayfayı aşmaması gereken bir davet mektubu bile destan gibiydi. Annan mektubunda, kurallarının değişmez ol- duğunu, planın virgülüne bile dokunulamayaca- ğını söyledi. Erdoğan, biryumuşatıcı arıyordu, sonuçta An- nan'ı bir doz daha katılaştırmış oldu. De Soto'dan da vazgeçmedi. Mübarek mektup değil, matkap! Ankara'nın öteki ayakları ise "Her şey 23 Ocak MGK bildiri- sindeyazılı" diyor, başka şey demiyor! ABD'de aldığı cesaret ödülünün de etkisiyle "Rumlarne diyorsa biradım ilerisi benden" diye- rek politika üretmeye girişen Erdoğan, şimdi bu mektuba karşılık ne diyeceğini araştırıyor. Sözüm Başbakan'dan tamamen dışarı, cesa- ret deyince benim aklıma ilk şu fıkra gelir: Recep'le Acep dünya cesaret yarışmasına git- miş. Herkes ne yapabileceğini yazdırmış. Kimi iğ- ne yutarım diyor, kimi ateşte dans edeceğini söy- lüyor. Recep, "Ben AIDS li kanı vücuduma enjek- te ettiririm" demiş. Herkes geri çekilmiş. Acep şaşkın: "Sen delirdin mi, bu yapılır mı?" Recep kendinden emin, "Merak etme, önlemi- mialdım" deyip devam etmiş: "Prezervatif taktım..." ankcum /! ktv.ttnet.nettr SSK'de cuma ııanıazı tatili MUSTAFA ÇAKIR - Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Sigortaİşlen Ge- nel Müdürlüğü Ankara thtiyarlık Sigorta Mü- dürlüğü'nün girişinde öğle tatılinin başlama saati 12.30 olarak belir- tilmesine karşın saat 12.05'te ön kapılar ka- patılıyor. Kapılann cuma na- mazı saatinde kapatıl- ması dikkat çekerken içerdeki memurlar ye- mekhanenin uzakta ol- ması nedeniyle böyle bir uygulama yapıldığı- m belirtiyorlar. Bina müdürü ise alt katta ka- pılann kapalı olmasına karşın böyle bir şeyin söz konusu olmadığını iddia ediyor. Ankara'da Zafer Çar- şısı'nın yanında bulu- nan SSK Başkanlıgı Si- gorta tşleri Genel Mü- dürlüğü Ankara thtiyar- lık Sigorta Müdürlüğü binasında öğle tatili er- ken başhyor. Binanın kapısına asılan tabelada çalışma saatleri 08.30- 12.30, 13.30-17.30 ola- rak göstenliyor. Cum- huriyet'in dün bilgi al- mak amacıyla gittiği bi- nanın kapılan ise saat 12.05'te kapatıldı. Binanın girişindeki görevli saat 12.00'de ge- len yurttaşlara acele et- melerim, e\raklannı ka- pılar kapanmadan ver- melerini söyledi. Saat 12.05'e geldiğinde ise binanın ön kapısı bir gö- revli tarafından kapatıl- dı ve kilitlendi. Daha sonra görevli, kondor- larda bulunan yurttaş- lardan da arka kapıdan binayı boşaltmalannı is- tedi. Kapıdaki yurttaş- lann öğle tatilının saat 12.30'da başladığını, kapılann neden erken kapatıldığını soraıalan üzerine ise "yemek sa- atinin geldiği" yanıtı verildi. Kapılann cuma namazı saatinde kapa- tılması ise dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear