25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17ŞUBAT2004SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE lstar»bul Edirne Kocaelı Canakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı ÇB PB K PB PB PB PB PB 4 5 5 6 10 g 12 9 Sinop Zonguldak K 2 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas PB K K B K K B 5 4 4 -1 0 0 0 K 5 Adana Y 12 B 14 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Y K K K K K K 12 -1 -1 -3 -1 -7 -4 K -6 Yurdun kuzeyIç ve doğu kesımlençok bu- lutlu Marmara nın do- ğusu Batı Kardenız.Ku- zey Egenın ıç kesımle- Helşinkl B -5 "• G ö l l e r Yoresı.Doöu Stockholm PB 4 Akdenız Iç Anado- DIŞ MERKEZLER PB 1 Berlın PB 5 lunun Guney ve batısı. Lonara Y Doğu Karadenız ıle Do- Amsterdam B 7 ğuveGuneydoguAna- Brüksel B 7 doluboigelenyağışlıge- 5—— 0 çecek Yurûun kuzey Iç r a r l s ^£_ ve batı kesımlennde don Bonn olayı gorulecek Münıh PB 10 B 7 Zünh Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına B PB K B K B Y 6 13 5 5 4 13 11 B 7 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre K Y K Y Y Y K PB -b 12 2 14 13 15 -7 19 PB 8 Taşkent Tahran Parçaiı Dulutlu Ss'ı "v BuUu > Çok buıutl'j 1 Yagmuriu jKanı Sulu kar 1 Gok gurultulü G U N C E L CÜINEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada oyuna yansıtan yazariarın yanılgılannı yüzlerine vurdu. Derıktaş'tan Lahey'de hasta yatağında önüne konulan Annan Planı'nı -çok küçük değişiklikler dışında- olduğu gibi iki taraf arasında müzakere süreci geçirilmeden, mutabakata varmaksızın saptanacak bir tarihte referanduma sunması is- tenildi. Tabii reddetti. New York mutabakatı referandum öncesi iki taraf arasında anlaşma olasılığına dayanan görüşme sü- recini açıyor. Lahey'le New York arasındaki belirgin farkı görme- mek Denktaş düşmanlığı ile açıklanabilir ve beş pa- ralık değeri yoktur. • • • Denktaş'ın çözüm olasılığını gündeme getiren önerisindeki temel öğe ikili görüşmelerdeki anlaş- mazlıklan gidermeleri için Türkiye ile Yunanistan'ın devreye girmelerini, Annan'ın ancak bu aşamalardan sonra boşluklan doldurmasını öngörüyor. Bu çıkışını bir hafta önce söylediklerini yadsıdığı anlamında yorumlayanlar yine yanılgı içinde. Çünkü Denktaş açıkladı: Türk tarafının 1 Mayıs geliyor diyerek "herşeyi bir tarafa iteceğini hesapla- yanlar, değişiklik isteklerinde ısrar ettiğini gördükten sonra 'tadilat konusunda daha esnek' davranabile- ceklerini" duyurdular. Kim olabilir duyumun sahibi? Elbette Genel Sekreterlik! Değişen Denktaş değil, Annan. Denktaş, bir başka gerçeği daha açıkladı. Anka- ra'daki temaslarında olmazsa olmazlar şemsiyesi al- tında hangi ilkelerde ısrar edileceği üzerinde durul- duğunu, "bu mutabakat sonucunda New York'a git- tiğini" söyledi. Bu açıklamanın altını çizmek gerekiyor. Zira şu sı- ralar medyada Ankara hükümetinin durmadan yine- lediği olmazsa olmazlardan yan çizmesi olasılığından söz ediliyon RTE ile Gül de, son günlerde bu türden olasılıklan yalanlamıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ankara hükümetinin NY'de devlet politikasından yan çizişini usta ve nazik ifa- delerle dile getirdi. "MilliGüvenlikKurulu'nda alınmış olan bazı prensipler yumuşatılmak mecburiyetinde kalındı" dedi. Nedir 0 yumuşatma? Annan planı referans olarak alınır diyen MGK karanndan yan çizildi. Mutabakat açıklamasında Annan Planı'nın temel olarak kabul edildiği duyuruldu. Denktaş bu noktayı ola ki Ankara'yı eleştirilerden korumak amacıyla, "temel olarakkabul edildiama bu temelin içine tadilatımız da girecek. Demek ki temel değişebilecek" diye savundu. • • • AKP iktidara geldiğinden beri uzlaşmazlığın adı Denktaş dedi. Çözüm yolunda olası başansızlığın sorumluluğunu Denktaş'ın omuzlanna yüklemek is- tedi. NY'deki mutabakatta ikili görüşmelerin hemen arkasında Türkiye ve Yunanistan'ın da devreye gir- mesini sağlayan Denktaş, -açıklamalannda değindi- ği gibi- "garantör devlet olarak Yunanistan'ın Türki- ye ile birlikte 'elini taşın altına' koymasım" istiyordu, sağladı. Bu noktaya gelebilmek için Genel Sekreter'den önemli bir vaat alındığını açıkladı Denktaş: İki garan- tör devletin uzlaşılamayan konularda devreye gir- mesinin "Genel Sekreter'in yapacağı hakemliği önemli ölçüde etkileyeceğini" ve... daha önemlisi Annan'ın "haklı olduğumuz uzlaşmazlık konulannda boşluklan doldurma sürecinde- Türkiye'yi 'sonuna kadar destekleyeceği' vaadinin bulunduğunu" söy- ledi. -Annan'a güvenmek zor ama- Denktaş, "son de- neyde (NY'de) 1yi niyetle objektitoimaya çalıştığını gö- rerek Genel Sekreterliğin vaatlerini tutacağına" ina- nıyor. Aynı zamanda -açık bir beyanı olmamakla biriik- te- herhalde Ankara hükümetinin olmazsa olmazlar- la ilgili destek vaadinden de yan çizmeyeceğine -her- halde- inanmak istiyor. • • • Fol yok yumurta yokken zafer naraları atılmasını ve gösterişli karşılamalar yapılmasını istemeyen Denktaş'a göre; görevleri 1 Mayıs'a kadar takvime uymak, samimiyetle çalışmak. "Her iki tarafsamimi- yetle çalıştığı halde o tarih geldi geçiyor, olmuyorsa boğazımız! sıkacak değiller. Ona da bir formül bulu- nacaktır" diyor. lyi niyetli bu açıklamalara karşı tarafın ne ölçüde uyacağı kuşkulu. Karşı yakadan yansıyan kimi belirtilere göre, per- şembenin gelişi çarşambadan belli oluyor da... Hükümete Kıbrıs elestirisi Bahçeli: Ver kurtulun hesabı sandıkta sorulur ADANA (AA)-MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kıbns konusu- nun milli mesele oldu- ğunu, ancak AKP'nin 'ver kurtul' anlayışıyla hareket ettiğini söyledi. Adana'da düzenlenen "Büyük Buluşma Mi- tingir> nde konuşan Bah- çeli, "Hükümet, gö- rüşme talebine önşart- sız katılacağını bildiri- yor. Hükümet, Kıbns'ı verip kurtulsa da mil- letten kurtulamava- cak. 21 Nisan'da refe- randum yapılacaksa Türk milleti de Kıbrıs Türklüğü ile orada el ele olacaktır" dedi. Hükümetin ABD, AB ve BM ile gizli görüş- meleryaptığını savunan Bahçeli. "Hükümet, dış politikada sırtını sıvazlayana 'ne ıstıyor- san verelim' diyor. Kıb- rıs konusunda 40 yılı aşkın süredir verilen mücadele yok kabul edilemez" dedi. 1)1 \İ/I M W\l I Rl Yılda ortalama 500 bin insan ölüyor, milyonlarca insan yaralanıp sakat kalıyor Hafif silah nükleerden beter• Baştarafı 1. Sayfada Berlin'de bu ay düzenlenen bir sergide, teknik olanaklan her ge- çen gün daha da gelıştirilen oto- matik tabanca ve rüfeklerle ha- yatını kaybeden insan sayısının, diğer silah sistemleriyle öldürü- len insan sayısırun toplamından çok daha fazla olduğuna dikkat çekildı. Federal Meclis bünye- sinde düzenlenen ve 3 Şubat'ta sona eren sergi çerçevesinde ya- pılan açıldamalarda, çatışmalar- da olsun, kazayla olsun, hafif si- lahlarla her yıl ortalama 500 bin insanın yaşama veda ettiği, ayn- ca milyonlarca insanın da yara- lanıp sakat kaldığı belirtildi. UNICEF ıle BICC (Bonn In- ternational Center for Conversa- tion) tarafmdan düzenlenen "Hafif Silahlar-Dünya Çapın- da BirTehdit" başlıklı sergıde, çağdaş kitle ımha silahı olarak en yaygın markalann, Rus yapı- mı Kalaşnikof ile Alman yapımı G-3 olduğuna işaret edildi. UNT- CEF Almanya Genel Müdürü Dietrich Garlich, yaptığı açık- Eskisehir GatiLisesi'ni kapııttılar ESKİŞEHÎR (Cumhuriyet) - AKP'nin göreve getirdiği Eski- şehir Milli Eğitim Müdürü Ek- rem Toklucu, Anadolu Üniver- sitesi Yunus Emre Kampusu içinde eğitim veren Gazi Lise- si'ni kapattı. Lisedeki öğrenci- ler, işadamı Tayfur Bayar'ın yaptırdığı okula yerleştirildi. Yılmaz Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi Rektörü olarak gö- rev yaparken kampusta 1983'te bir lise yaptırdı ve adını da Mustafa Kemal Atatürk'ten esinlenerek Gazi Lısesi koydu. Liselilerin ünıversite olanakla- nndan yararlanması için açılan okul, 20 yıl bovunca eğitim ver- di. AKPİilerin Eskışehir tl Mü- dürlüğü'ne atadığı Toklucu, yer darlığını gerekçe göstererek ön- ce okulun sınıflannı ikiye böldü. Lisedeki eğitim hem kampustaki binada hem de Tepebaşı semtin- de işadamı Tayfur Bayar adına yapılan okulda devam etti. Eği- tim yılının başlamasıyla birlikte kampustaki Gazi Lisesi tama- men kapatıldı ve buradaki öğ- renciler Tayfur Bayar Lisesi'ne aktanldı. Ekrem Tokluca, bazı okullaraı müdürlüklerinde de kadro değışıkliği yapmaya baş- ladı.Toklucu'nun demokrat kim- liği ile bilinen bazı okul müdür- lerini makamına çağırarak tehdit ettiği de ileri sürüldü. Barışın önünde "hafif" engel Dûnyanm birçokb&goeinüota sâahb çabşrrtatarsctnmstnöa ga ufkede para uzıvan 6ks&hQt ve tokmk ned&niorie sıiahsizîanchrnm vygutammst fu^anft olmuyor L 8*çok azgetçmi? 1 -i y*k < savaş srasnda. s*ah tüccartan manılmaz paratar kazandı BM. bir şırkıstın 2002 yıtında. tum ambargota^ « ç * * j g n kantlack 2iOton ttjçukç^* fşk »Wwi sahta belgelerto bu utkeye *okuldu$u betçeivnmiç buiunuyor Olkede 20O3 sonunda baçlayan sılahstzlanma prograrmm dan«H»yec«k sayıda BM banf gûoû aatart bufcjnmuyoc ö a r ® E çok kOçükçaplı sdaftann dotaş^TKİa buiunduğu uhelerınden bırıydı Savaşm bıtımınde, geçen yı n itKbahannda btrçok kışla ve silah yağmalansrak bınterce sılahın duluşı 11a girmesj ışgai yOnetımı ıçtn d» btr güvenlik sorunij o J t 2002 ' d « K ı haikın uçt© ıkısmın halâ sılahh olduğuna haftf sılahlann 2005 yılı ıçın duşunulen seçırnlefın örıund«kı en buyuk sngel olduğuna <nanıiıyor Bu sıtahi»i sıyasal hasmtam bırbırlsrrnın gözünü k o r k u t m a k ı ç ( n kuliandıklan bılınıyor Talıban nsfimirMn sona »rrnesınden bu yana ıkj yıl geçö hWen ulkede 8 10 rrtfyocı adot rıaftf steh öoiaştmOa ş n h tnr sonuç ğ ınanıtmıyor Çunkü bu silahlann buyuk bölumü savaş ağttmmn «Inde bulurıuyof Bum&atar da kendı böigeterlnde güçlorinı yitınT>9k ısterrıtyor lamada, bu hafif silahlann ço- cuklann da rahatça kullanabile- ceği ölçülerde olduğunu belirte- rek "Çocuklar öldürmeye zor- lanıyor" dedi. BICC Genel Mü- dürü Peter Croll da her banş an- laşmasının en önemli koşullan arasında mutlaka küçük çaplı ateşh silahlann toplanıp imha edihnesinin de yer alması gerek- tiğini söyledi. Croll, "Uluslara- rası topîum, eski savaş baron- larıyla çatışmaya girmekten artık çekinmemeli. silahsızlan- mayı ileri görürmek için gerek- Ii para ve uzman bilgisini ha- zır rutmalıdır" diye konuştu. LrNICEF ve BlCC'ye göre, uluslararası güvenlik politikala- n ıle ilgili tartışmalar genelde büyük çaplı silah sıstemleri üze- rine yapıhyor. Müzakerelerde atom sılahlanyla kimyasal silah sistemleri tartışılıyor ve genel- likle de makineli tüfekler ile ma- kineli tabancalar göz ardı edili- yor. Uzmanlar, halen süren sa- vaş ve çahşmalarda "başrolün" Rus yapımı Kalaşnikoflar ıle Türkiye nın NATO nedenıyle yakmdan tanıdığı Alman yapımı G-3'lerde olduğuna dikkat çeki- yorlar. Nitekim çatışma ve sa- vaşlardaki her 10 ölümden 9'u, bu tür "hafif silahlar"dan çıkan mermılerle gerçekleşiyor. Halen dünyada 600 mılyon ta- banca ve tüfek kullanımda bulu- nuyor. Bunlar görece ucuz, da- ha hafif ve daha kullanışlı olma- lan nedeniyle de dünyada 300 bin çocuk yaştaki savaşçının elinde çatışmalara giriyor. TGC ödüllerisahiplerini bulduTürkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce (TGC) verilen 2003 Başan Ödülleri, Atarürk Kiiltür Merkezi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluklan Bildirgesi"ne uygun biçimde hazırlanmış haberlerin ödüllendirildiği ve bu yıl 44 üncüsü gerçekleşririlen gecede, gazetemiz 4 dalda ödüle değer bulundu. En lyi Birinci Sayfa Düzeni dalında Mehmet Sucu, En 1yi Karikatür dalında Semih Poroy, En iyi Araştırma Haberi dalında Özgür Erbaş, Ecevit Kıhç, Saadet Uslu ve En tyi Çevre- Eğirim Haberi dalında Akın Bodur ödül aldı. TGC Başkanı Orhan Erinç törende yaptığı konuşmada, TGCnin, gazetecilerin kimlik ve kişiliklerine yönelik yanlışların düzeltilmesi için özeleştiriye de ağırlık veren neredeyse tek meslek kuruluşu olduğunu belirterek ödül alan gazetecileri kutiadı. Gece, ödül töreninin ardından toplu fotoğraf çekimivle son buldu. (Fotoğraflar: ERHAN KEMAL ÖZMEN) Mümtaz Soysal'ın partisi BCP ile birleşme çabalannın sürdürüleceği açıklandı Ozden, CDP'den istifa etti Özden: Toplantının çoğunluğu engellendi. TI KNİK KONLI AR. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -Yekta Güngör Özden, Cumhu- riyetçi Demokrasi Partisi (CDP) Ge- nel Başkanlığı xe üyeliğinden istifa etti. Özden, Mümtaz Soysal'ın ge- nel başkanlığındaki Bağımsız Cum- huriyet Partisi (BCP) ile birleşmek amacıyla kapatılma karan almak için toplanan CDP Kurucular Kurulu'na, karar alma sayısına yetecek üye gel- memesi üzerine istifa yoluna gitti. CDP Kurucular Kurulu adına açık- lama yapan Genel Başkan Yardımcı- sı Övsev Dörtlemez, Özden'in "ön- ceden almış olduğu karar gereğin- de genel başkanlık görevinden ay- rıldığını" savunarak "BCP ile bir- leşme protokolü tüm kuruculara gönderilerek alman görüşler doğ- rulrusunda birleşme faaliyetleri- ne devam edilecektir" dedi. CDP ile BCP arasında bir süredir birleşme görüşmeleri gerçekleştiri- liyordu. İki parti arasında imzalanan protokol ile Özden genel başkanlık- tan vazgeçerken yeni partinin organ- lan iki partinin üyelerinin eşit olarak yer alacağı biçimde düzenlendi. CDP'nin cumartesi günü toplanan Kurucular Kurulu'nda da kapatılma ve BCP ile birleşme karan alınacak- tı. Ancak Kurucular Kurulu'na 57 ki- şi gelirken karar yeter sayısı olan 60'a, 3 kışının yokluğu nedeniyle ulaşılamadı. Bunun üzenne Özden, toplantının çoğunluğunun engellen- diğini belirterek genel başkanlık ve üyelik görevinden istifa etti. Özden, "CDP'nin BCP ile yeni bir isim al- tında birleşerek daha güçlü bir ya- pıyla ulusal hizmete koşması için öngördüğü yapılanmanın görüş- melerine katılan birileri, kendi ha- zırladıklan protokole karşı çıktı- lar. Protokolü kabul ederek birleş- meyi gerçekleştirecek toplantının çoğunluğunu engellediler" diye konuştu. ŞUBAT 2004 •? SAY1- 238 DİZEL MOTORLARIN YAĞL\XMAS1 YENİ ELEKTRİKLI Gbo TEKNEDE RLTUBET VE TUVALETLER Şj} SAVAŞMA YOLLARI (,l\» AfRIKVDUACf SAK\RI. SONRA \HW\Vr DKNI? Demırcilef Sıtesi, 8 Cocide, No. 71 Zeyiınburnu- I5TANBUL U. |0212) 664 16 94 - 510 28 71 Falu (0212) 558 67 85 ESP'NİN BAĞIMSIZ ADAYLARI AÇIKLANDI tstanbul Haber Servisi - Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) bağımsız beledi- ye başkan adaylannı açıkladı. Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde ESP'liler adı- na konuşan İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Kamber Saygdı, DEHAP'ın SHP çatısı altında seçime girmesini eleştir- di. ESP'mn bağımsız belediye başkan aday- lan şöyle: Adana Büyükşehir Belediyesi: Eylem Düden, Ankara Büyükşehir Beledi- yesi. Gani İzci, Hopa: Huri Vahiç, Bursa Büyükşehir Belediyesi: SerpilAslan, Kes- tel: Safiye Ok, Diyarbakır Büyükşehir Be- lediyesi: Eylem Vural, istanbul Büyükşe- hir Belediyesi: Kamber Saygılı, Eyüp: Ay- şe Yılmaz. Esenyurt: Bülent Aydoğdu, Umraniye: Muharrem Demircioğlu, Izmir Büyükşehir Belediyesi: Füsun Bandız, Menemen: Şengül Çepertaş. Izmit Büyük- şehir Belediyesi: Necati Abay, Gebze: Na- hide Kılıç. Konya Büyükşehir Belediyesi: Se>im Ölçmez, Malatya: ,\li Sönmezkaya. Mersın: Hüse\in Kılıç, Samandağ: Yeşil Aydın, Tunceli: Hüsniye Mavi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Büyük Ortadoğu Projesi... (BOP) Türkiye, başında büyük olan bir proje varsa, des- teği benden politikası izlediği için, bunun da üzerine atladı. Başbakan RecepTayyip Erdoğan'ın ABD ge- zisi sırasında ve sonrasında gerek resmi açıklamalar- da gerekse perde gerisindeki görüşmelerde Türki- ye'nin BOP'a sağlayacağı katkı da konuşuldu. önce ABD'nin BOP'tan ne anladığına bakalım... Amerikan yönetimi, Ingiltere ve Doğu Avrupa ülke- lerıyle blok haline gelerek Avrupa'yı kıskaca almış ol- du. Rusya'yı NATO üyesi ve G-8'in ortağı haline ge- tirerek 20. yüzyılın defterini kapattı. Asya'nın öteki ucunda Çin'le kâh karşı karşıya kâh yan yana... Ortadoğu ise hem dünya dengeleri hem de enerji kaynakları ve yollan açısından ayrıca önem taşıyor. Şimdi ABD, "Ortadoğu'yu özgürleştirelim" sloganıy- la bu coğrafyaya liberal ekonominin tüm kurum ve ku- ruluşlarıyla yerieşmesini istiyor. ABD artık Ortadoğu ülkelerine gidince işlerini diktatörier aracılığıyla gör- mek istemiyor. O dönem geçti... Diktatörier zamanın- da çok lazımdı, şimdi lazımlık... ABD'nin Ortadoğu haritasının içinde toplam 300 milyon nüfuslu 22 ülke var. Şimdi birbirine çok ben- zeyen, bir o kadar da birbirinden çok farklı bu ülke- lere ortak bir anlayış getirilmek isteniyor. Çok zor! Türkiye ne yapabilir? Biz kendimizi ilgilendiren boyuta geçelim... Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül, geçen hafta ABD'nin Ku- veyt eyaletindeki, çok affedersiniz Kuveyt devletin- deki "Irak'a komşu ülkelerdışişlen bakanlan" toplan- tısına katıldı. Gül'ün buradaki işlevi, sanki ABD'nin sö- zünü ettiğimız planının uçlannı göstermekti! Gül ge- zi sonrası şu saptamayı yaptı: "Ortadoğu'da, Türkiye de dahil olmak üzere herke- sin ayağı yere daha sağlam basıyor." Ayaklar yere sağlam basabilir de, yer sağlam mı? Türkiye elbette bu coğrafyanın bir parçası ama, sorunlannın da parçası haline gelme tehiikesi yok mu? Kendi aralanndaki sorunlan büyük ölçüde çözeme- yen Ortadoğu ülkeleri, Türkiye'nin taşeronluğu, ABD'nin patronluğu altında ne kadar yol alabilir? Yönünü AB'ye çevirmiş olan Türkiye, Ortadoğu ül- kelerine gittiğinde, "ben de sizdenim" mi diyecek, "siz de adam olun bana benzeyin" mi diyecek? Soruları burada kesip, Ankara'nın geçen haftaki önemli konuğuyla devam edelim... Mısır Devlet Baş- kanı Hüsnü Mübarek 11 Şubat Çarşamba günü An- kara'daydı. Mübarek, mübarek ağzını açtı, dedi ki: "Sayın Erdoğan'ın ABD gezisi sırasında Ortadoğu projesinden söz edildi. Bölge ülkesi olarak konu hak- kında biz de bilgi sahibi olmak isteriz. Böylesine ge- niş ve farklı özellikleri olan bir coğrafyada tek tip mo- deltutmaz..." Mısır kendisini "Arap dünyasının ağabeyi" olarak gören bir ülke. ABD de bunu fiili olarak kabul ediyor desek abartmış olmayız. Arap ülkelerinde önemli gö- rev alacak bir ABD'Iİ diplomat, önce Kahire'ye geli- yor, 6 ay dil ve kültür eğitimi alıyor ve görev yerine geçiyor. Hükümete dönersek... 21 -23 Şubat'ta Cidde Eko- nomik Forumu'nda ciddi bir konuşma yapan Başba- kan Erdoğan, bölgede ayrı bir ortaklığın olamayaca- ğını kürsüden söylemiş, bu hayalleri bırakın, demiş- ti. Gül de Kuveyt'ten ortak mekanizmalann arayışıy- ladöndü... Her projede tuzum, her fotoğrafta pozum, her ma- sada kozum olsun çıkışlarıyla düzensiz bir hareketli- lik içindeki hükümet, bizi bir yere sokacak ama... Bakalım nereye! ankcum ' cumhuriyetcom.tr Dinçer'e soruşturma istegi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ, Başbakanlık'm genelgesi- ne karşın, BDDK tarafından 20O4'te 'Gazi Mustafa Kemal Bulvan 36 6 Demirtepe Ankara' adresinde yer alan taşınmazm kiralandığını belirterek Banka- cılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin ile söz konusu taşınmazın kiralanma- sına onay veren Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer hakkında soruşturma açılmasını istedi. Kazakistan ile muhtra imzalandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişlen Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ile Kazakistan Dış Politika ve Analiz Merkezi (DPAM) arasında 'anlayış muhtırası' imzalandı. SAM'da imzalanan muhtıra, iki merkezin stratejik düşünce üretimi açısından işbirliğini öngörüyor. Kazakistan heyeti bugün Ankara'da, Başbakanlık, Türk tşbirliği ve Kalkınma Idaresi Başkanlığı, Av- rasya Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Başkent Üniversitesi'nde temaslarda bulunacak. Talara yüksek lisans diploması • Haber Merkezi - Doğu Akdeniz Üniversitesi 2003-2004 Akademik Yıl Güz Dönemi mezuniyet töreninde KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat'ın yüksek lisans diploması alacağı belirtildi. Bugün 14.00'te Lala Mustafa Paşa Spor Sarayı'nda düzen- lenecek törende Talat'ın "Annan Planı Çerçevesinde Kıbns Sorununa Çözüm Olasılıklan' konulu teziyle diploma almaya hak kazandığı kaydedildi. Nî'de Aydınlanma Söyleşileri • İstanbul Haber Servisi - istanbul Üniversite- si'nce düzenlenen Aydınlanma Söyleşileri'nin be- şincisinde. "Demokratik Eğitim-Teokrarik Eğitim" konusu ele alınacak. Doç. Dr. Tonguç Görker'in yöneteceği panele, konuşmacı olarak Prof. Dr. Nec- la Arat ve gazetemiz yazan Dr. Erdal Atabek katıla- cak. Panel, yann IÜ Fen Fakültesi'nde yapılacak. DfflAP binasına mototof atıldı • tZMİR (Cumhnriyet) - DEHAP Çiğli llçe Merkezi'ne. içeride kımsenin bulunmadığı saat- lerde molotofkokteyli atıldığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, partinin ilçe merkezinin bulunduğu Anadolu Caddesi'ndeki tek katlı binanın yan pen- ceresinden kimliği belirsiz kişilerce iki adet mo- lotofkokteyli atıldı. Binada çıkan yangın, itfaiye ekiplennin müdahalesiyle söndürüldü. Olayla il- gili soruşfurmanın sürdürüldüğü bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear