23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17ŞUBAT2004SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DikkatsizHğe 1yılhapisYeni Türk Ceza Yasa Tasansı, tacir olmanın gerekli kıldığı özeni göstermediği için iflas eden tacire iki aydan bir yıla, hileli yollarla iflas edenlere ise iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası getiriyor ANKARA (ANKA) - Yeni Türk Ceza Yasa Tasansı ile hileli yollarla iflas eden tacirlerin cezalan arttınlırken dikkatsizlikten ve kendi kusurundan kaynaklanan nedenlerle iflas eden tacire de iki aydan bir yıla kadar hapis cezası getiriliyor. TBMM Adalet Komisyonu'nda, yeni Türk Ceza Yasa Tasansı içın kurulan altkomisyon. tasanda "iflas" ile ilgili önemli değişiklikler yaptı. Altkomisyonda, tasanya "Taksirti if- las'' başhğıyla yeni bir madde eklendi. Buna göre tacir olmanın gerekli kıldığı dik- kat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla if- lasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde. iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandınlacak. Tasannın "HileB İflas" başlıklı maddesi de yeniden düzenlendi ve cezalar arttınlırken. hileli iflasın şartlan da belirlendi. Yeni düzenlenen bu maddeye göre malvar- lığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu hileli tasarruflardan önce ve- ya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile ce- zalandınlacak. Yeni Türk Ceza Yasası'na göre "hileli iflas" olayının varlığı; alacakhlann, alacaklannın teminatı mahiyetinde olan mallann kaçınl- ması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması, malvarlığını kaçırmaya yö- nelik tasarruflannın ortaya çıkmasını önle- mek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi, gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ılişki mevcutmuş gibi, borçlann artmasına neden olacak şekilde belge düzen- lenmesi ve gerçeğe aykın muhasebe kayıtla- nyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin ol- duğundan az gösterilmesi gibi işlemlerden an- laşılacak. Dosyalar açılıyor Kayıp yakmLarı içmumut 10 öğrencinin öldüğü Taşçıoğlu Kuran Kursu'ndaki patlama davasında bilirkişi raporu açıklandı Müftülük sekizde iki kusurlu MAHMUTORAL DtYARBAKIR - Yabnlannı Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (YAKAY-DER) yaptığı başvuru, adli makamlan yeniden 800 civanndaki faili meçhul cinayet dosyalanna yöneltti. Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Siirt'te savcılıklar, 13 yurttaşın ölümüyle ilgili dosyalan yeniden ele aldı. Merkezi İstanbul'da bulunan ve yöneticiliğini faili meçhul cinayete kurban giden işadamı Savaş Buklan'ın eşi Pervin Buldan ın yaptığı YAKAY-DER, geçen yıl nisan ayında kurulduktan sonra ülke genelinde işlenmiş 800 faili meçhul cinayetle ilgili kapsamlı bir dosyayı Adalet ve tçişleri bakanlıklanna sundu. AvUKAT SAĞLANACAK Bakanlıklar gönderilen dosyalan illere göre düzenleyerek ilgili birimlere gönderdi. Bu çalışmalar yürütülürken bir süre sonra Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde yol yapım çalışmalan sırasında toplu mezar bulunduğu iddialan ortaya atıldı. Bu duyum üzerine harekete geçen YAKAY- DER, toplu mezar iddiasını, 9 Ekim 1993'te Kulp'a baglı Alaca köyünde gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber ahnamayan 11 kişiyle ilişkilendirerek kayıplar ve toplu mezar olduğu savunulan bölge hakkında araştırma yapılmasım istedi. Kulp'takine benzer şekilde yeniden ele alınan bir başka faili meçhul cinayet dosyası ise Siirt'te 13 Ekim 2003 öldürülen AB Başak ve Ekrem Demir ile ilgili. YAKAY-DER Başkanı Buldan, ellerindeki bilgi, belge ve delilleri mahkemelere sunacaklannı, açılacak her dava için avukat sağlayacaklannı belirterek şunlan söyledi: " Daha önce açdan birçok soruşturma, sonuçsuz kalmış ve dosyaiar kapanmıştı. Soruşturrnalarm yeniden başlaülması kayıp yakınlan için bir umut oldu. n 'Borsa'da Ftipi protesto İzmir Tkraret Borsası'na (İZTB) girerek "F tipi cezaevi uygulamasını protesto etmek" amacıyla pankart açan 4 kişi gözalüna alındL Gazi Burvan'ndaki tarihi İZTB binasma giren ve kendilerini görevlilere "öğrenciyiz" diye tanıtan 4 Idşi, "dilekçe verecekkrini ve yetkililerden bilgi alacaklannı" söylediler. Kimliklerini bıraknktan sonra içeri giren ey- İemciler, borsa binasuun 1. kat merdrvenlerinin başuıda pankart açarak slogan atnıaya başladılar. Basın açıklaması da yapmak istediklerini belirten 4 eytemcL, İZTB güvenlik personelinin müdahalesryle dışan çıkanldL Olay yerine gelen İzmir Emniyet Müdürlü- ğü"ne bağlı ekipler, eylemcileri gözaltına alarak bir potis minibüsüne bindirdiler. (AA) îddianameyi alamadıklannı söyleyen sanıklar sonra ifade vermek istedi Adliye baskını davası başladıİstanbul Haber Servisi - Tophım- salBanş İçin DemokratikÇözümGi- rişimi" adına istanbul Adliyesi'ni iş- gal edip "İmrah Cezaevi kapaüJsın" pankartı açan kişilerin "terör örgü- tü PKK/KADEK örgütüne üye ol- mak" ve "yardnn, yatakhk yapmak" suçlanndan yargılanmalanna başlan- dı. istanbul 6 No'lu DGM'de dün ya- pılan duruşmaya 17 tutuklu sanık ge- lirken yargılanmalanna Çocuk Mah- kemesi'nde başlanıp dosyalan DGM'ye gönderilen 4 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Sanıklann kimlik tespitlerinin ar- dından söz alan sanık avukatlan, mü- vekkillerinin basın açıklaması yapnk- lannı bu nedenle Toplantı ve Göste- ri Yürüyüşlen Yasası kapsamında yargılanmalan gerektiğini belirte- rek,görevsizlikkaran verilmesini ta- lep ettiler. Sanık avukatlan aynca 18 yaşından küçük müvekkillerinin dos- yalannın da yeniden Çocuk Mahke- mesi'ne gönderilmesini istediler. DlJRUŞMA ERTELENDİ Bu talepleri reddeden mahkeme heyeti, sanıklara iddianamenin ken- dilerine tebliğ edilip edilmediğini sor- du. Istanbul'daki elverişsiz hava ko- şullan nedeniyle iddianamenin ken- dilerine iletilmediğini, aynca avukat- lanyla da görüşemediklerini kayde- den sanıklar, daha sonra ifade vermek istediklerini söylediler. Sanık avukatlannın savunma yap- mak için süre istemesi üzerine mah- keme heyeti sanıklann tutukluluk ha- linın devamını kararlaşnrarak dunış- mayı erteledi. Kadın mahkûmlar 2 yıl sonra F tipinde ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanhğı, Ankara Sincan Kadın Cezaevi için ihale açtı. 352 kişilik kadın cezaevinin yapımının 550 gün içinde bitirilmesi öngörülüyor. Bakanlık, tepkilere neden olan L tipi cezaevlerinin yapımına da devam ediyor. tkincı L tipi cezaevinin yapımına Rize'de başlanacak. Çıkar amaçlı suç örgütleri ve siyasi suçlardan mahkûm olanlar içın yapılan F tipi cezaevlenne, kadın mahkûmlar konamıyordu. İş güvenliği uzmanlarının hazırladığı bilirkişi raporunda, müftülük, dernek müdürü ve muhasibi ile tüp bayisi yetkililerinin kusurlu bulunduğu belirtildi. KAYSERİ (AA) - Kayseri'de 10 öğ- rencıntn ölümü, 1 öğretmen ve 13 öğren- cinin yaralandığı Taşçıoğlu Kuran Kur- su ve Hafiz Okulu'ndaki patlamayla il- gili davaya devam edildi. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuksuz yargılanan Omer Deredeğinnenli, ZeyndAbkiin Ka- ya, Rahmi Kunıdirek, Mustafa Taner Aksebzeci, Ömer Erdoğan, ArifDemire- zen ve Osman Bulduk katılmadı. R A P O R DOSYAYA EKLENDİ Sanıklann avukatlan Hacı AhmetCe- ren, UğurAlrun ve Adnan Eroğhı ile mü- dahil avukat Yaşar Pariak ın hazır bulun- duğu duruşmada, iş güvenliği uzmanla- nnca hazırlanan bilirkişi raporu dosya- ya eklendi. Raporda, Melikgazi Müftü- lüğü'nün gerekli denetimleri yapmadığı için sekizde iki, Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Okulu Dernegi muhasibi Ömer Erdoğan'ın yetkisi olmadığı halde gere- ğinden fazla LPG tüpü depolattığından sekizde üç, dernek müdürü Ahmet Du- ran Yurci'nin yönetim kurulunun ıznıni almadan mutfakta tadilat yaptırdığı için sekizde iki. Kuran kursuna LPG tüpü te- mın eden Akbil Ticaret' in yetkılileri Mus- tafa Taner Aksebzecı ve Seyit Mehmet Aksebzeci'nin kurs yerinde gereğinden fazla tüp olduğunu bildiklen halde uya- nda bulunmadıklan, mutfağa kendileri bağlantı yapmalan gerekirken bunu yap- madıklan, tüpleruıperiyodik test ve kont- rollerini yapmadıklan için sekizde bir kusurlu bulunduklan belirtildi. SAVUNMA içiN ERTELEME Sanıklann avukatlan, bılırkışi raporu- nu incelemediklenni, incelemenin ardın- dan belirtilen hususlara ilişkin savunma yapacaklannı bildirdiler. Mahkeme he- yeti, avukatlannbuyöndeki taleplerini ka- bul ederek dosyadaki eksikliklerin ta- mamlanması için duruşmayı erteledi. Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız Oku- lu'nda, 20 Hazıran 2003 'te tüplerden sı- zarak bodrum katta biriken gaz, şofben ale\Tnin ateşlemesiyle patlamış, yıkılan bınada enkaz altında kalan 10 öğrenci öl- müş, 1 öğretmen ve 12 öğrenci de yara- lanmıştı. ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet(g cumhuriyet.com.tr Windows'un sırları internette En tanınmayan bilgisayarcıWindows işletim sisteminin "kaynak kodlannın" bir kısmı geçen hafta internette yayımlandı. Microsoft firmasının gözbebeği gibi sakladığı bu kodlar, Windows 2000 ve Windows NT 4.0'ın sistem şemalarını içeriyor. Bill Gates'in şirketi "üçüncü taraflann Microsoft kaynak kodlannı yayımlamasının yasak olduğunu" anımsatarak bu tür uygulamalann çok ciddiye alındığını belirtti. Olayın ortaya çıkmasının ardından Microsoft, gizli bilgilerin nasıl olup da intemete sızdığının anlaşılması için güvenlik kurumlarının devreye girmesini istedi. Dünyadaki kişisel bilgisayarlann yüzde 90'ında Microsoft ürünleri kullanılıyor. Bilgisayar yazılım şirketlerinin sahip oldukları en önemli hazine, ürünlerinin bilgisayar dilinde yazılmış kodudur. Microsoft tarafından üretilen Windows işletim sisteminin program kodu, şirket tarafından büyük güvenlik önlemleriyle korunup sadece çok yakın ortaklar tarafından görülebiliyordu. Windows sisteminin program kodunun sızdırılmış olması, şirket için yüz kızartıcı bir durum. Sızdırılan bilgiler, Windows 2000 ve Windows NT versiyonlarının belli bolijmleriyte ilgili program kodunu içeriyor. Windows'un 2000 ve NT versiyonları iş dünyasında yaygın şekilde kullanılmakta. Bu olayın, merkezi ABD'nin Redmond kentinde bulunan Microsoft'u ciddi olarak yaralayacağı belirtiliyor. CTRL+Att+Delete tuşlanna basa- rak bilgisayarı kapama işlevinin mu- cidi David Bradley, 29 yıl çalıştıktan sonra IBM şirketinden emekli oldu. Bil- gisayar kullanan hemen herkesin sık- ça kullandığı bir kombinasyon olan bu üçlü tuş sistemi aynı zamanda en si- nir bozucu işlemlerden birisi. 1975 yılında IBM'ye giren Bradley, 1980 yılında IBM PC'nin tasanmıyla Hiç bilim yasalannı (!) aşk için düzen- lemeyi denediniz mi? Cumhuriyet okur- lan bunun üzerinde düşünmüş kafa yor- muş ve çalışmışlar. Daha sonra da e-posta aracılığıyla bize yollamışlar. - Harris Aksryonu: Bütün iyiler kapılmıştır. - Paralel Teori: Harika yaratık eğer kapılmamtşsa mutlaka bir nedeni vardır. - Evrensel Gerçek: Aşkın gözü kördür. - Diğer Evrensel Gerçek: Evlilik insanın gözünü açar. - Convvays Kanunu: Yanınıza yaklaşan genç ve gü- zel kız, sizinle ilgilendiğinden değil, birini kıskandırmak için etrafınızda dönüyordur. - Beyaz Atlı Prens Kanunu: Prensi bulacağım diye çok kurbağa öpülür. - Kazablanka Kanunu: Sizinle beraber olsun diye sü- rekli para harcadığınıztop model, gecenin sonunda res- minizi çeken paparazzi ile buluşacaktır. - Onassis Kanunu: Para aşkı satm alamaz, ama çok şey halleder. - Gold Card Kanunu: Siz onun saçının rengine vu- mlduysanız o da sizin kredi kartınızın rengiyle ilgileniyor olabilir. Aşk yasaları - Olasılık Kanunu: Çok güzel, kibar, akıllı, hoş, zeki, cici bir kızla karşılaşma şansınızın arttığı yer, sizden daha yakı- şıklı, akıllı, zengin bir arkadaşınızın yanıdır. - Evrensel Kanun: Kadın erkeği anladığı anda, onun ne söylediğini dinlemekten vazgeçer. - Marcus Kanunu: Her zaman daha iyisi vardır. - Ikinci Markus Kanunu: Kaçmanız gerektiği anda göreceğiniz kâbus, bacaklannızın tutmadığıdır. - Temel Kanun: Aşk, hayal gücünün aklı yenmesidir. - Istisna Kanunu: Kadınlar ya her şeyi unutur ya her şeyi hatırlar. - Evlilik Kanunu: Tek başınayken asla yaşamadı- ğın sorunlara iki kişinin beraberce çözüm bulması sa- natı. - Thom Kanunu: Evliliğin süresi, evlilik törenine har- canan parayla ters orantılıdır. - Grant Kanunu: 'Tam evlenilecek kadın' dediğiniz ka- dın, sizi nikâhına davet edecektir. - Murphy Kanunu: Çöpü kim indirecek kavgası, her seferinde çöp kamyonu sokaktan geçtikten sonra biter. - Hartley Kanunu: Kendinizden daha çılgın biriyle as- la beraber olmayın. sorumlu 12 mühendisten biri olarak göreve geldi. Tasarım ekibi işletim sisteminin devreden çıkması duru- munda bilgisayan yeniden başlatma- nın formülleri üzerine kafayoruyordu. Bradley, kodu, gece yansını aşan uzun çalışmalanndan birinde buldu; Bradley, kodun yazılımının sadece beş dakika aldığını hatırlıyor. David Bradley günümüzde tanın- mış bir bilgisayar ünlüsü değil; Ctti+Alt+Delete, işlevinin ünlü muci- dinin önünde. IBM PC'nin 20. yılı do- layısıyla yapılan kutlamalarda konu- şan Bradley de bu gerçeği vurgula- mak için "Buluşu ben yapmış olabi- lirim ama asıl ünlü eden Bill'dir" di- yerekyanındaoturan Microsoft Baş- kanı Bill Gates'i gösterdi. Ancak Bill Gates bu şakaya gülme- di, zira Ctrl+Alt+Delete kombinasyo- nu en çok Microsoft'un işletim sistem- leri devre dışı kaldığında işe yarıyor. Bradley, yeni akademik yılla bera- ber North Carolina State University'de part-time öğretmenlik yapacak. Ctıi+Alt+Delete fonksiyonunun mu- cidi Bradley şimdiye dek Jeopardy bil- gi yanşması dahil birçok TV şovuna konu oldu. DUZYAZI ORHAN BİRGtT Iletişim Özgürlüğiinü Boğmak' Uzan Grubu'nun 219 şirketine el koyan bir devlet elbette özelleştirme konusunda bundan böyle inan- dıncı olma niteliğini de yok edecektir. Hukuçular, Ta- sarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun, TBMM'de kabul edi- len özel yasa uyannca düzenlediği bu girişimin, aynı yöntemi kullanan öteki bazı borçlu kuruluşlara da uy- gulanıp uygulanmayacağını soradursunlan Kemal Uzan ve ogullannın bu kadar büyük bir serveti edin- miş olmalanna karşın borçlannı ödemek için yetkilile- re tek maddelik bir öneri götürmeyecek kadar soğuk- kanlı hareket etmesinin de anlaşılmaz olduğunun al- tını çizmektedirler. Bu köşede ele alınacak olan konu, Kemal Uzan ve mahdumlannın birkaç aydan beri bilinçli birşekilde ser- gilemek istedikleri mazlum görüntüler vermek için inat- la yürüttükleri strateji değildir. "Halkın Gerçekleri öğ- renme Hakkı'nm o strateji ile baş etmek isteyen siya- sal iktidar tarafından önemli bir kesiti ile ortadan kal- dınlması karşısında bu mesleğin eski bir üyesinin is- yanıdır söz konusu edilen. Bizim medyamız, gelişen teknolojinin koşullan içe- risinde belirli gruplar tarafından yönetiliyor. Bilgi Üni- versitesi'ndeki derslerimi izleyen öğrenciler, benim bu- günkü teknolojinin gereği olarak büyük sermayeye karşı vaziyet almanın pratikte hiçbir yaran olmadığını sürekli olarak anlattığımı bilirter. önemli olan sektör- deki tekelciliği önlemektir. önceki gün TMSF'nin el koymasıyla şu anda med- yadaki en büyük grup, üstelik tekel yaratacak biçim- de devletin kendisi oldu. Daha açık bir deyişle siyasal iktidar, dolaylı ya da doğrudan iki uydu, TRTnin beş televizyonu, aynı kurumun radyolannın yanı sıra Ana- dolu Ajansı'na, yedi özel televizyona, üç gazeteye, beş radyoya ve iki dağıtım şirketine hükmediyor. Geçen gün de değinmiştim. Dinç Bilgin'in banka serüveninin karaya oturması nedeniyle el degiştiren, ama henüz parasal bağımsızlığını elde edemeyen bir gazete ileTV kuruluşuna 3 Kasım 2002 seçimlerinden önceki hükümetin yönelttiği tasarruf, bu medya kuru- luşlannı ne susturma ne de yola getirme amacı taşı- mıyordu. Dönemın Başbakanı Ecevit'e başvuran ki- mi gazetecilerin bu kuruluşlann yönetiminde yer alma isteği, nezaketle geri çevrilmiş, isteğin halkın gerçek- leri ögrenme hakkını zedeleyebilecegi hatıriatılmıştı. O zaman üstelik genel seçime gidiliyordu. Adı ge- çen gazeteler de, televizyon kuruluşu da başta Baş- bakan Ecevit ve partisi ile koalisyonun öteki iki parti- sine karşı amansız bir karşıt politika izliyordu. AKP ve CHP baştacı ediliyordu. Bu oluşumu boğmak gibi demokrasi dışı, ama uy- gulamada koalisyon partilerinin ekmeğine yağ süre- bilecek bir girişim, yürürlüğe konulmadı. Ama ya bugün? Oysa Star grubunun gazete ve televizyonlan bugün tam anlamı ile iktidann kontrolü altına sokulmak, do- layısıyla temsil ettikleri iletişim özgüriüğü boğulmak is- tenilmektedir. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi'nin dün yayımladığı bildiride de belirtildiği gibi, sadece boğulmakla da yetinilmeyecek, iktidann brozanı hali- ne getirilecek adımlar atılmaktadır. Can Ataklı, Taşkın Şenol, Cevher Kantarcı, Hay- rultah Mahmut gibi bazılanmızın sevdiği, bazılanmı- zın ise beğenmediği gazetecilerin yazılannın sansüre uğratıldığı, yayımlanmadığı internet sitelerinde ileri sü- rülüyor ve o yazılar bugünün teknolojisi ile aynı siteler aracılığıyla elden ele dolaşıyor. Tayyip Erdoğan'ın AB sevdası ile taban tabana çe- lişen bu girişim için mesela dünkü Zaman gazetesin- de şöyle bir haber yer alabiliyor: El konan şirketlerde durumun normale döndüğü- nü belirten birüst düzey emniyetyetkilisi, 'Sadece Star TV eski yöneticilerinden çatlak sesler geliyor' dedi. Fo- nun el koyduğu Star gazetesinin üslubundaki deği- ş/m dikkati çekti. Dûn 'TSMF yönetimde' sürmanşe- tiyle çıkan gazetenin birinci sayfasında AKP'nin be- lediye başkan adaylannı beliriemesiyle ilgili haberie- re yer verildi. Yazariardan hiçbiri el koyma karannı doğrudan eleştiren yazı kaleme almadı." Nasıl beğendiniz mi? AKP'ye yakın bir gazetemizin "şecaatarzederken.." özdeyişini anımsatan bu yoru- mu bile TSMF'nin siyasal iktidann hazıriadığı bir pla- nı 28 Mart seçimleri öncesi uygulamaya soktuğu ve daha ilk günden başanlı olduğunu gösteriyor. Demek ki Star televizyonu ve öteki medya kurumlan "ûst dü- zey bir emniyet yetkilisinin gözetimi altına girmiş!" Her allahın günü AB ölçütlerinden söz eden yazar- lar, politikacılar neredesiniz? Ya siz Sayın Başbakan? Üst düzey emniyet yetkilileri ne zamandan beri bası- nı kontrol görevini üstlendiler yüce makamınızdan? Kızım sana söylüyorum dercesine Basın Konseyi'nin dünkü açıklamasında Star'a uy- gulanan bu işlemin Hazine'ye aynı şekilde borcu olan diğer medya sahiplerine "Bizi desteklemezseniz ba- şınıza np'er geleceğini görün" mesajı verildiği hatıria- tılıyor ve bu yöntemin çok vahim bir şantaj olduğu ile- ri sürülüycr. "Bugün ülkemizde çok sayıda medya grubu aynı tehdit altında olduğuna göre, Hazine'nin alacaklannı tahsil bahanesiyle basını toptan sustur- ması ihtimali söz konusudur" deniliyor. Böyle bir şey yoktur diyebilecek bir babayiğit var mı? Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(a e-kolay.net ŞEHİT GAZETECİ MURAT AVUÇ'U A N I Y O R U Z Vatani görevini yaptığı Iran sınırında, teıtıisine 52 gün kala şehit olan genç gazeteci MURAT AVUÇ'un aramızdan aynlışının üzerinden tam 1 yıl geçti. Gözcü Gazetesi Haber Koordinatörü Hüseyin Avuç'un genç yaşta yitirdiği, kendisi gibi gazeteci olan oğlu Şehit Komando MURAT AVUÇ, yann (18 Şubat 2004) günü saat 15.00'te Edirnekapı Şehitliği'ndeki kabri başında okutulacak mevlidin ardından arkadaşları, meslektaşlan, sevenleri tarafından bir kez daha anılacaktır. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear