Catalog

CASIM 2004 PERŞEM1BE 4- CUMHURtYET SAYFA HABERLER r apılann yüzde 9O'ı kaçak ve depreme dayanıksız, bu yapüarda 700 bin kişi yaşıyor Çarpıkilçe:Küçükçekmece>Z1EMGÜ\TLMLİ Türkiye'nin en büyük: ilçelerinden Küçükçekmece'de 4 6 bin binadan W) binı kaçak. îlçedeki çarpık kentleş- tne, 27-30 Kasım tarikıleri arasında uluslararası bir sempozyumla masaya yatırılacak. Küçükçekmece Belediye Baskanı Aziz Yeniay, ilçedeki kaçak yapüarda yaşayantıüfusun 700 bin ci- vannda olduğunu ifad«s ederek "Bu kadar kişininyaşadığıbînalan akşam- dan sabaha ortadan kaldıramazsuuz. Böyiebirgücümüzyok- Kaçakyapüar beBrtibirprogram çerçevesûıdedönü- şûm sürecine tabi tutulacak" dedı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, ilçedeki yapılann yüzde • Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, kaçak yapılaşmamn 'sosyal bir sonnV haline geldiğini belirterek betonarme bir yapmın ortalama ömrü 100 yıl ise kaçak yapılann ömrünün 20-30 yıl olduğunu söyledi. 90'ımn kaçak olduğunu söyleyerek yurttaşlann kendi imkânlanyla inşa ettiği bubinalann yapı kalitesive dep- rem açısından ciddi bir sorun yarattı- ğına dikkat çekti. Yeniay, ay sonunda düzenleyecekleri "Uluslararası İstan- bul Kentsel Dönüşüm Sempozyu- mu"nda Küçükçekmece ölçeğinde tüm îstanbul'u kapsayacak bir modelleme yapılacağını anlatarak kaçak yapılaşmamn ar- tık "sosyalbir sorun" haline geldiğini ıfade etti. Yeniay, betonarme bir yapı- run ortalama ömrünün 100 yıl ise ka- çakyapılann ömrünün 20-30yıl oldu- ğunu dile getırerek şöyle devam etti; "Burada 15-20 milyara evsanlryor.Oy- sabir daireninmaa\eti 15-20 mUyar Ü- radır. Bubölgedekikaçak yapılaryasa gereği Nikılmah." Yeniay, kaçak yapı ve kaçak yapılaş- ma ile mücadelenin bir sistematiğe ba|lanması gerektiğıni vurgulayarak -Bugüııe dek350 binayıkük. Haftada 1-2 tane yıkabiliyoruz. 40 bin binayı yıkmak sonsuza kadar sürer. İlçedeki kaçak yapılaşmanın önüne «eçilebil- mesi için 20 yülıkbir dönuşiun süreci- ne ihtiyaç var" dıye konuştu. Yeniay, gecekondu bölgesinı tasfiye edebil- mek için 2 bm 600 hanelik toplu ko- nutunihalesinin yapıldığını, inşaatın 1 yıl içinde tamamlanacagını ifade etti. 'Sonuçlar iç açıcı değ»' Küçükçekmece'deki birçokyapının depreme karşı güçlendirilmesinden ya- na olmadığvnı vurgulayan Yeniay, il- çedeki 10 bini aşkın binada deprem ıncelemesi yapıldığını belirtti. Yeniay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuçlar iç açıcı değiLKuzeyedoğ- ru gjdildikçe zeminin durumuna da bağh olarak çok katlı binalarda risk yüksefiyor. Merkeze doğru geldiğinüz- deyapıkalitesidüşüyor vekorozyon ile karşüaşıvoruz. İmalat ve yapı hatalan görülüyor. Elimiâ çabuk tutmabyız.'' ŞIK PRÜFESYONEL, ASİ RUH. W PROFİLO MECIDİYEKÖY-İSTANBUL (0212) 356 26 59 - W METROCITY LEVENT-İSTANBUL (0212) 344 02 60/61 - W CAROUSEL BAKIRKÖY-ISTANBUL (0212) 466 41 90 W ARMADA SÖĞUTOZU-ANKARA (0312) 219 16 70/71 - W ANKARA NAİGROS İSKİTLER-ANKARA (0312) 541 11 63/64 - W ZAFER PLAZA ZAFER MEYDANI BURSA (0224) 220 80 70 - W MASERA SELÇUKLU-KONYA (0332) 241 07 30 - W KAYSERİ VATAN C A D . N O : 7-KAYSERİ (0352) 232 56 87 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Universitelerimiz... Geçen hafta sonunda TÜYAP Kitap Fuan'nda, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınlan'nın düzenledi- ği, "Üniversitelerimiz" konulu bir panel vardı. Çok değerli meslektaşlarım Taner Timur, (aynı za- manda dernek başkanımız) Kadir Erdin ve Bur- han Şenatalar'ın katıldıkları paneli ben yönettim. Yönetici olduğum için, eteğimdeki taşları dökme fırsatım olmadı, ama diğer arkadaşlarım zaten be- nim söylemek istediklerimi söylemişlerdi. Panelin saati 18.45 olduğu için, "Pek kimse gelmez" diye düşünüyorduk. Zaten bu konuda acı ya da hüzün verici deneyimlerimiz de vardı. Fakat salon tam dolmasa biie epey dinleyici gel- rriişti. Ve toplantı sonrasında (fazla uzatmama- ma rağmen), neredeyse her yer boşalmıştı ve kapıları biz örtecektik. • • • Her üç meslektaşım da; (bekleneceği üzere), çok değerli ve öğretici konuşmalar yaptılar. Ta- ner Timur; Avrupa'da üniversrtelerin ortaya çı- kışlan sürecini ve egemen güçle olan ilişkilerini, çatışma ve uyuşmalannı anlattı. Kadir Erdin; aynı süreci, Türkiye açısından ele aldı. Burhan Şenatalar ise son 20-25 yıldaki ge- lişmeler ve farklı yapılanmalar üzerınde durdu. özellikle "akreditasyon", yani bizde eskilerin "muadelet", dedikleri kavram üzerinde durdu. "Akredite edilmeyen bir üniversitenin", ancak ikinci sınrf bir üniversite olabilecegini vurguladı. Dünya artık çok küçüldü. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir üniversitede, eğitimın nasıl yapıldığı kotayca öğreniliyor. Parlak tablolar çizmek ve "Bizde mükemmel eğitim yapılıyor" yalanlarının ardına sığınmak, hiç kimseyi kurtarmıyor. Bu tür- den niteliksiz ünıversitelere alınan ve niteliksiz bir ortaöğrenimden gelen gençlerin yaptıkları şey, iş- sizliği birkaç sene ertelemek ya da Sayın Erdin'in rfadesiyle "ötelemekten" başka bir şey olmuyor. • • • Sayın Şenatalar'ın konuşmasında beni en çok etkileyen üç konu, evrensel olarak Ingilizcenin bilim dili olrnaya doğru gittiği hususunun rakam- larla ortaya konması ve eğitimin paralı olması konusundaki gelişmeler oldu. Bu arada, "Bilim- se/ atıflar" konusundaki saptamalannın da üze- rinde durmak gerekiyor. "Bilim dili", benım çok duyarlı olduğum bir ko- nudur ve Fazıl Hüsnü'nünrtadesiyle"ses bayra- ğım" olan güzel Türkçemize çok tutkunum. Ve bu nedenle (aksine bazı işlere imza atmama kar- şın), Ingilizce eğitime bir türlü sıcak bakamadım. Fakat öyle anlaşılıyor ki bilim çevreleri çok du- yarlı olan Almanya, Fransa gibi ülkelerde de, In- gilizce hegemonyası başlamış durumda. Zaten bundan neredeyse 30 yıl önce, Berlin Özgür Üniversitesi (Freie Universiteat) Siyaset Bilimi Bölümü'nde yayımlanan dergilerin Alman- ca ve Ingilizce olmaları, bu gelişimin işareti ol- muştu. Fakat inanmak istemerniştim... • • • Paralı eğitim bir başka dert. Şenatalar'ın ver- diği çarpıcı bazı rakamlara göre "ünıvers/te/eş- me oranı" eskiden yüzde 5'i geçmeyen Avrupa ülkelerinde, bu oran yüzde 10'lara çıkınca, bu talebi karşılama konusunda zoıianan hükümet- ler ünıversitelere, "Kendi kaynağınızı kendiniz yaratın", demeye başlamışlar. Ingiltere en kısa yoldan çözüm getirmiş ve yükseköğretimi paralı yapmış. Almanya ve Fran- sa, bu denli rahat değil. Gelenekleri buna uymu- yor. Fakat Almanya da Ilginç bir çözüm geliştiri- yormuş. Okulunu zamanında, yani dört yılda bi- tiremeyen öğrenciye, "Artık bundan sonra paraiı okuyacaksın", deniliyormuş. Bu ülkelerin dertleri de çok. Bir başka yazım- da belki ele alırım, ama Almanya'da yattnm yap- tığınız zaman, işsizlıği arttırıyormuşsunuz. Mo- dern teknoloji işin içine girince, bir makine bir- kaç işçinin işini yapıyormuş. Ne dert ama... • • • Ve "atıflar"... Bu konuda, uzman (!) bazı arkadaşlarımızın me- seleyi farklı ele almalan, çok yanıltıcı oluyor. Türk- çemizde yayımlanan ve Türkiye ile ilgili, çok değer- li kimi toplumsal bilimsel çalışmalan, bu türden atrf listelerinde yer almıyor. Ve çok değerli bir araştır- macının atrf sayısı, "sıfır" olarak görülebiliyor. Mü- hendislik, fen bilimleri, sağlık bilimleri vb. konular- da durum biraz farklı, ama bu türden atıf listelerini değeriendirirken, çok dikkatli olunması gerekiyor. • • • Bu panelde, yönetici konumda olduğum için fazla konuşamadım. Fakat gene de önemli gör- düğüm birkaç konuyu ele aldım. Bunları, bir başka yazımda ele alacağım. tstanbul'da fırtına uyarısı • Haber Merkezi-îstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezı. bugün etkili olması beklenen firtınaya karşı uyanda bulundu. Afet Yönetim Merke- zi'nden yapılan açıklamada, "rüzgânn bugün hızı- nı daha da artnrarak 70-80 km hızla esmesinin beklendiği" belirtilerek, "firtınanın cuma saba- hından ıtibaren etkisini yitireceği'" kaydedildi. Açıklamada, amatör denizci, balıkçı ve özellikle küçük teknelerin denıze çıkmamalan ve teknelerin bulunduklan mahallerde gerekli tedbirleri almala- n, yurttaşlann binalardan düşebilecek kiremit, ta- bela benzeri şeylere karşı dikkatli olmalan istendi. Kemal Aslan'dan yeni kitap • Haber Merkezi - TRT Muhabiri Kemal As- lan'm "Ben de Yazanm" adlı yeni kitabı çıktı. As- lan'ın Anahtar Kitaplar Yayınevi'nden çıkan kita- bı, ömeklerle zengirıleştirilmiş haber yazım kıla- \oizu niteliği de taşıyor. "Televizyon Haberciliği- nin Yol Haritasf ve "Haberim Var" adhkitaplan bulunan Aslan, "Ben de Yazanm" kitabında "doğru ve iyi haber"e ilişkin görüşlerini aktardı. Öğretmenler kaza geçirdi • TRABZON (AA) - Trabzon'un Sürmene ilçe süıe bağh köylerdeki ilköğretim okullannda gö- revli öğretmenleri taşıyan minibüsün dereye dü: mesi sonucu vekıl öğretmen Sezgin Emin yaşa- mıru yitirdi, 14 öğretmen yaralandı. Sürmene Kaymakamı Ahmet Hamdi Nayir, öğretmenler görev yaptıklan ilköğretim okullanna kendi im kânlanyla tuttuklan minibüsle gidip geldikleriı belirterek, minibüsü kuUanan Abdullah Sanka ya'nın Küçükdere İlköğretim Okulu'nda, yaşa mmı yitiren Sezgin Emin'in ise Güneyköy İ\k< retim Okulu'nda öğretmenlik yaptığını söyled