23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 r= a 3 e Adü kolhtk getiyormuş... Once adli yolluk gelse! 0.212.512 05 05 Faks: 8,212412 44 97 - ABD seçimini Ohio beliıiemiş... "O/ı/b vani!" Davet •ABD ile o kadar ^~ "yakın akraba" olduk ki, Istanbul'daki Conrad Hotel'den gazetecilere yapılan çağn: "Sayın ba- sın mensubu, Conrad Hotel sizi Amerikan baş- Nanlık seçimlerini kutla- rnaya davet ediyor." Istanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde ramazanda odalara çay servisi yapılması, oruç tutanları imrendirdiğj gerekçesiyle il müdürü Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili tarafından yasak- landı. İkram # Sü/eyman Ekim: "Cum- hurbaşkant, ekmek ara- sı döner ikram ettiği için eleştiriliyor... Neyani ki- mileri gibi ekmek arası banka mı ikram etsey- di!" ürkiye'nin Avrupa Birliği'ne uyum kadar, Tür- kiye Cumhuriyeti Başbakanlık Insan Hakla- n Danışma Kurulu'nun Azınlık Raporu'na da uyum sağlaması gerekiyor... Türk sözcüğün- den rahatsızlık duymayan birTürkiye'nin Avaıpa Bir- iiği'ne girmesi söz konusu olmayacağına göre bu ko- nuda 'Türkiyeli" halkına yardımcı olmak için kurum- sal değişikliklerin yapılmasında büyük yarar bulunu- yor... örneğin... Türk Hava Yolları'nın adı Türkiyeli Hava Yolları ola- rak değişmelidir. Zaten özelleştirme kapsamında olan Türk Hava Yollan'nın adı satış sonrası küçük bir ope- rasyonla halledilebilir. Türkiyeli Hava Yollan'na geçiş sırasında Türk Hava Kurumu kendi içinde Türkiyeli Hava Kurumu'na dönüşmelidir. Türk Telekom'un Türkiyeli Telekom'a çevrilmesi de özelleştirme kapsamında yapılmalıdır. Iki satırlık bir yasa değişikliği ile Türk Tabipleri Bir- Türkiyeliliği, Türkiyeli Tabipler Biriiği'ne; Türk Diş Hekimleri Bir- liği, Türkiyeli Diş Hekimleri Biriiği'ne; Türk Eczâcılar Birtiği, Türkiyeli Eczâcılar Biriiği'ne çevrilmelidir. Sağ- lık Bakanlığı'nın bu konuda yaptığı çalışmada Türk yerine "Türkiye" kelimesi düşünülüyordu, mevcut ça- lışma bile bu değişikliği sağlayabilir. Uselerdeki Türk Dili ve Edebiyatı dersinin Türkiye- li Dili ve Edebiyatı'na çevrilmesi, yasa değişikliğine bile gerek kalmadan Talim Terbiye Kurulu'nun bir ka- rarıyla gerçekleşebilir. Ancak ilköğretimdeki Türkçe derslerinin Türkiyelice olarak değiştirilmesi konusun- da Türkiyeli Dil Kurumu'nun görüşünün alınması ga- yet yarariı olacaktır. Bu konuda Türkiyeli Tarih Kuru- mu'nun da katkısı göz ardı edilmemelidir. Türk sözcüğünden Türkiyeli sözcüğüne geçiş için bireysel çalışmalar da yapılmalıdır. örneğin önek ya da sonek olarak Türk sözcüğü bulunan soyadlannın değiştirilmesi konusunda haJk bilinçlendirilmeli ve özendirilmelidir. Bu konuda, içinde Türkiyelioğlu, öz- türkiyeli, Cantürkiyeli, gibi örnek adlann yeraldığı ye- ni bir "soyadı kılavuzu" hazırlanıp, halka ücretsiz da- ğıtılabilir. Çalışmalar, Türk sözcüğünün kullanıldığı her alan- da yapılırken yer adlan da ihmal edilmemelidir. örne- ğin Türkbükü, Türkiyelibükü olmalıdır. Gerek türkünün türküyelü ve Türk sanat müziğinin Türkiyeli sanat müziği olarak değiştirilmesinde gerek- se spor dallannda Türk Milli Takımı yerine Türkiyeli Milli Takımı denmesi çalışmalannda radyo ve televiz- yonlarla basının katkısı göz ardı edilmemelidir. Bu arada, değişim ve dönüşüm süreci içinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adı da ister istemezTürkiyeli Si- lahlı Kuvvetleri olacak... Bir Türkiyeli, Avrupa Biriiği'ne bedeldir! CHPBodrum Gümüş- lük'te belediye hizmeti olarak henüz sokaklara isim koyamayan ve bi- nalara kapı numarası veremeyen CHP'li bele- diye, ramazan imsaki- yesi bastırmayı başardı! SESSİZSEDASIZ(t) v Murphy Yasası' ve Azınlık Raporu Işler ters gittiği zaman yürürlüğe giren "Murphy Yasasfnı bilirsiniz. "Murphy"ye göre, bir işin ters gitmesi olasılığı varsa, mutlaka ters gider... Izmir'den Mete Neptun, "Murphy"nin bu temel ilkesini anımsattıktan sonra şöyle diyor: "örneğin kahvaltıda ekmeğiniz elinizden düşerse reçelli tarafı halının üzerine rast gelecektir. Bunu örnek alan bir grup Ingiliz bilim adamı birkaç yıl önce bir araya gelip yüzlerce dilim ekmegin üzerine reçel sürmüş ve havayafırlatmıştı. Sonunda büyük bir hayal kırıklığı ile temiz yüzü ile yere düşenlerin sayısının çoğunlukta olduğunu saptamışlardı. Ta ki içlerinde en sivri akıllı olanı bunun bir yenilgi değil, zafer olduğunu görene kadar... 'Arkadaşlar' demişti bu bilim adamı 'biz neyi ispatlamaya çalışıyoruz, her şeyin ters gidebileceğini değil mi? Murphy kuralı ispatlanmıştır!' Bütün bunlan neden mi anlatıyorum? Efendim malum Azınlık Raporu, 'Azınlık Kurulu'nun azınlığı tarafından kaleme alındı diye feryat edenlere bir çift sözüm var da ondan. Olay eşyanın tabiatında yatıyor. Tipik bir Murphy vakası." Yûksek Yerilim Hattı TTJden atılan aJtı sıfir olimpiyatlara verilsinf ordincutk.ua yahoo.com •• • • Doğan Oz'ün Oldürülmesinin Artündaki Sır Neydi? HAIİCESEZENÖZ Emekli Hâkim 31 Ekim 2004 tarihli Cum- huriyet gazetesinde CHP Milletvekili Kemal Ana- dol'un mafya lideri Aiaattin Çakıcı ve ülkücü militanlar- la ilgili kapsamlı soru önerge- sine Içişleri Bakanı Ak- su'nun verdiği yanıt, haber olarak yayımlandı. Eski Mit Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür; Abdullah Çatlı, Aiaattin Çakıcı, Oral Çelik, Haluk Kırcı ve birçok ülkücünün MİT tarafından kullanıldığını defalarca be- yan etmiştir. "Bu kişilerin MİT tarafından kullanıldığını kabul ediyor musunuz? Ce- zalan yargı yoluyla kesinle- şen yurtiçi ve yurtdışında devletçe aranan suçlulann, devletin en önemliistihbarat birimi tarafından kullanılma- sının yasal dayanağı nedir" sorusuna Aksu şu yanrtı ver- di; "Yürûtülen istihbarat fa- aliyetlehnin gizliliği ve üstle- nilen görevin hayati riskleri de göz önünde bulunduru- larak ilgili kanun ve iç mev- zuata 'çok gizli' gizlilik dere- cesini haiz bulunmakta olup bu tûr bilgilerin paylaşılma- sı ve ifşası suç sayılmakta- dır." Eminim tıpkı bizim gibi, 12 Eylül 1980 öncesi yakınlannı kaybeden, "faili meçhul" ve yine 12 Eylül 1980 sonrasın- da da devam eden katliam- lara maruz kalan kayıpların yakınlarını derinden ilgilendi- ren, adeta "şoke eden" bir yanıt. Aklıma gelen sorulara yanıt bulamıyorum. Bizler yıllar yılı onur duy- duğumuz Cumhuriyet yöne- timiyle idare edildiğimizi dü- şündük. Her birimiz de ona layık olma gururuyla ve so- rumluluğuyla görev ve mes- leklerimizdeçalıştık. Kaybet- tiğimiz kişiler de aynı bilinç- le çalışan, mesleklerinde ba- şarılı ender insanlardı. 1980'den önceki kayıplarla konu bitmedi. Sözü edilen "sır" daha sonraki birçok can alıcı olaylarfa sürdü. Her seferinde Cumhuriyetin en seçkin insanlannı almaya de- vam ediyordu. Bu yüzlerce insanın -ne tesadüf- failleri yoktu, olamazdı. Nasıl olsun ki? Bir türlü devletin organ- arı bu olaylan çözmeye ye- :emiyordu. Cumhuriyetimi- :in yasama, yürütme ve yar- gı organlarının işlevlerinin ve donanımlannın gizli sır men- suplarına tanınmasıyla bu ki- şiler yasadışı olayları, cina- yetleri işledikten sonra cici pasaportlarını ve örtülü öde- nekten harçlıklannı alıp se- yahatlerineçıkıyorlardı. Geç- mişe bakıyorum, bu faillerin bir kısmı yakalandı, ama sü- reçte bazı eller bunlan kur- tardı. Yargılama safhalannda bu davalardan mahkûmiyet- le neticelenen kararlar göre- medik. Düşünmeden dura- mıyorduk; Devletin organla- rı bu kadar aciz olamazdı. Mutlaka faili yakalayıp yargı- ya teslim etmeleri gerekirdi. Şimdi yetkili bir devlet orga- nı mensubu Içişleri Bakanı Sayın Aksu "Sırlar yasal ko- nımada" diyor. öyleyse ben şahsen eşim Doğan Öz'ün öldürülmesi ve sanıkların yargılanması sürecini en ya- kın izleyen kişi olarak -ki sa- nık yeterii kanrtlara rağmen kurtanldı- soruyorum: "0nun öldürülmesindeki korunan sır neydi? 0 tarihte de bu sır var mıydı? Bu sırlar sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne gibi kazanımlar edindi?" Bu kişiler özveriyle çalışan cumhuriyetin savcısı, emni- yet müdürü, öğretim üyesi, profesörler, doktorlar, gaze- tecilerdi. Yıllar yılı mağdurin- sanlar bu olayı ne kendi akıl- larıyla çözebildiler ne de ço- cuklarını yanıtlayabildiîer. Aradan geçen bunca yıl son- ra çoğu dosyalar da zama- naşımı nedeniyle düşürüldü. Doğrusu bundan sonra bu sırn açıklamakta bir sakınca görmemişlerdir herhalde! Bu yapılan Cumhuriyete ve ana- yasal düzene karşı içeriden çökertme hareketinden baş- ka nedir? Başta hukuka saygılı, hu- kuk dışı uygulamalara karşı gerekli tepkileri gösteren Sa- yın Cumhurbaşkanımız Ah- met Necdet Sezer'in ve ya- sama görevini üstlenen Tür- kiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin hassasiyet göste- rip dikkatlerini bu konuda to- parlamalannı, ailemiz ve bi- zim gibi "devlet sım" adıyla yakınlarını kaybeden binler- ce aile adına talep ediyorum. Sanırım bunu istemeye hak- kımız var. Yetkililerin bu kan emici çeteyi dokunulmaz kı- lan kalkanı kaldırmaları ya- pacakları en saygın görev olacaktır. Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. DORUK YURDESÎN KIM KIME DUM DUMA X n/•>\ -% BEHÎÇAK ıf • \J Awvf>*" şîbî w V behicakn turk.net bir- Cfdft.fi </c f ""U ÇtZGİLtK KÂMtL MASARACI kamilmasaraciuı mynet.com HARBt SEMtHPOROY Semih Poroy yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından çizgilerine ara vermiştir. HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA semihporoy (qyahoo.com hayatepik@mynet.com -duydun mu?.. işadamfarımız SUNEy AFRllCA'da 60 milyon dolarlık yatırıtn yapmışlar !.. " ' Miarısı eÜNEYDOeU AhiAÜOLU bölgesinin ba$ına !.. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4 Kasun tcuncınumtas-arikan. com SON OSMANLIHÛKÛMETL 1922 'DE BUGÜM, SON OSMANLI HÜKÜU£Tİ İSTİfiA £T- 77. İSTAHSUL'OAld SAO8A2AM TCVRK PA( AnNIN SOUUNOA, İtftAe PEVL£Tt£8İND€N BA/ZIŞ KONFE&UJC) ÖNSRİSÎNİ KA8UL £TM/fT>. YS A&IHA HARBter EC>£RBC, SUNPAN MUST7VM K£- MAL PHÇA'YI VEANKARA HÜKÜME7İU1 HABBRDAJZ £TM£SJ BÜYÜK. ÖFk£ YABATH4/Ş71'. TDPLANAAJ TÜRKİYe BÜYÛIC MİUSTMEClJSf '/V£>£~ AÇIKLAMALMZ YAPAM MUSTAfi* tCBMAL, SAL7* - A A ĞIAJ KALD/RILAA4SIHI ÖN£Rt>/. AYAJ/ GÛA/ YACA- LAÇAN BU IcAf&glA, İsmuSUL MÜtOİMGrf £>e /'£" LeVİNİ Y/77&L1/f OMY&SPÜ. YASANIN TBMM'&E OtiAYLANAAA£tNC>AN ÜÇ SÖV SOURA, SOU OSMAH Ll HÜKJJMEri /ST//S4 E£»yoe£>U Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ZEYNEP CEREN KURTOĞULLARI Sürücü belgemi ve Muğla Cniversitesi'nden aldığım kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. KEREM CANKOÇAK ALAN\A 1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2003/1141 Davacı Şaban kıa Hatıee BilaJ (Duman) tarafından davalı Zeta Bılal aleyhıne mahkememızde açüan boşanma davasının yapılan yar- gılaması sonunda, Davalı Zeki Bilal'e dava dilekçesi ve dunışma gününün ilanen teblığıne karar venlmiş olmakla, davalı Zekı Bılal'e dava dilekçesi ve 11.02. 2005 günü saat 11.15'teki duruşma günü mahkememizde hazu bulunması, bulunmadığı ya da bir vekılle temsil edilmediği takdirde yaıgılamaya yoklugunda devam edeceği ve karar verilebıleceği hususu dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaün olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 49537 DÜZ ÇEZGÎ ÜMtT ZtLELÎ Koparmak! Haberi Almanya'da öğrendim... Tüccariık yeteneğini hızla geliştiren Tayyip Bey, 36 Airbus uçağın alımı esnasında bir de bedava VIP uça- ğı istemiş, ancak şirket, Türkiye Cumhuriyeti Başba- kanı'nı kibarcareddetmiş... Sonra neolmuş?Alman- ya Başbakanı Schröder araya girmiş ve "Madem uçak veremiyorfar, 1.5 trifyon lira değerinde May- bach otomobil versinler" demiş! Bu haberi öğrenip utançtan sarsıldığım pazar gü- nü, Metin Uca ile birlikte Avrupa Atatürkçü Düşün- ce Demekleri Federasyonu'nun davetlisi olarak Köln Crovvn Plaza otelinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 81. yı- lını kutluyorduk! Genel Başkan Dursun Atılgan ola- yı anlatırken rıem sinırden, hem utançtan titriyordu... Salonu dolduran insanlann yüzünü al basmıştı! Bizim medyanın, durumu nasıl yansıttığını merak edip araş- tırdım, şöyle bir başlıkla karşılaştım: • Uçağı alamadı, Maybach kopardı... Aferin, çok büyük iş başardı! 81. yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin medyası, tüccar başbakanı, "Uçak alamadı ama ultra lüks otomobili kopardı" diye a/kış- lıyor, şu zillete bakjnü! Bitmedi; iktidan ve Tayyip Bey'i korumak ve kollamakla görevli "köşeyazan" takımı, her zamanki gibi konuyu rayından çıkarıp "Ne yani, koskoca Törkiye'nin başbakanı, bakanlan tarife- li uçakla mı gitsin?" kampanyası başlattı. Hele bir tanesi kantann topuzunu iyice kaçırıp "diş kirası" di- ye nitelediği hediye için şöyle yazdı: - Helal-i hak olsun ve "bir lokma bir hırka" kompleksi haram olsun... Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, Başba- kanı, Genelkurmay Başkanı ve MİT Başkanı'na tah- sis edilmiş 4 VIP uçağı bulunduğu da tam bu sıralar- da açıklandı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, "iki uzun menzilli VIP uçağı" daha alınacağını da tam bu sıralarda söyledi. Üstelik buradaki tartışma bazı te- tikçilerin saptırmak istediği gibi "Başbakana bir uçak çokmu?" meselesi degil, Türkiye Cumhuriyeti Baş- bakanı'nın bir çokuluslu şirkete avuç açmasıydı... Dördüncü güç medyanın ise durumu "kopardı" ola- rak lanse etmesiydi... - Utanmak sözcüğü, işte böyle durumlarda çok a- ma çok yetersiz kalıyor! Doğruyu uzaktan görmek! Almanya'yadönelim... Mannheim'da, Atatürk- çü Düşünce Demeği'nin düzenlediği 29 Ekim resep- siyonuna katıldık. Yeni açılan demek binasını gezdik. Pınl pınl insanlann yarattığı güzelliklere tanık olduk. Gözlerinin içi gülen gencecik üniversite öğrencileriy- le uzun uzun sohbet ettik. Ertesi gün de Köln'de Av- rupaADD'nin düzenlediği "Avrupa Birliği ve Türkiye" konulu konferansta konuştuk. Once bazı gözlemleri- mi paylaşayım: - Almanya'daki aydınlık insanlanmız, hem Türki- ye'nin içinde çırpındığı sorunlara hem de Avrupa Bir- iiği'ne adaylığımız konusuna Türkiye'deki yurttaşlar- dan çok daha vâkıf! Türkiye'yi büyük bir endişeyle iz- liyorlar ve tutulan yolun süratle bir felakete doğru git- tiğini söylüyoriar. - Avrupa Biriiği'nin Türkiye'yi nasıl aldattığını tüm çıplaklığıyla görüyor ve teker teker sayıyoriar. Çünkü Avrupalı liderierin ne denli ikiyüzlü olduğunu çok ya- kından takip edebiliyoriar. Türkiye'nin yüzüne gülüp ardından kendi kamuoylanna neler söylediklerini ör- nekleriyle anlatıyoriar. - Umutlannı vitiımemeye çalışıyoriar ancak Alman- ya'daki yabancı düşmanlığının ulaştığı boyut, ekono- minin giderek kötüleşmesi, sosyal devletten hızla uzaklaşılması, yıllannı bu ülkeye vermiş insanlanmızı korkutuyor. Köln'deki konferansta önce Türkiye'nin içinde bu- lunduğu durumu, sonra da Avrupa Birliği aday aday- lığımız sorununu anlattım. Metin Uca o kendine has yo- rumlanyla hüzünlenen insanlann yüzünü güldürmeyi başardı! Ama asıl konuşanlar dinleyiciler, yeni şeyler öğrenenler ise bızlerdik. Türkiye'den binlerce kılomet- re uzakta yaşayan bu ınsanlar, başımıza ne çorapiar örüldüğünü Türkiye'de yaşayan milyonlarca insandan çok daha iyi tahlil edebiliyor, üstelik "Neyapılmalı" so- rusuna da en yalın haliyle yanıt veriyoriardı: • Gûven verecek, çekim merkezi olacak, dina- mik bir oluşum gerek. Aynntılarda boğulmadan güç birtiğiyapmak gerek. Bunun için deyeniyüz- hr gerek. Eskiterartık çekilmeliü! Doğruyu görmek için illa Türkiye'den binlerce kilo- metre uzakta olmak mı gerek?! E-posta: umitzileli a ttnetnettr B U L M A G A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Doğu Avru- pa kökenli Ya- hudilerin gele- neksel düğün müziği. 2/ Briçte kazan- ıJan her ele ve- rilen ad... Or- manlara bü- yük zarar ve- ren bir böcek. 3/ Müslüman- lann bir çocu- ğun doğumundan ye- di gün sonra. Allah'a şükretmek amacıyla kestüderi kurban... Azerbaycan ve Kars yöresine özgü telli bir çalgı. 4/ 20 Ekim 1827'de Osmanlı do- nanmasınuı yenilgi- siyle sonuçlanan de- 8 niz savaşı. 5/ Tavlada 9 "üç" sayısı... Iskam- bil kâğıtlannın atası sayılan 78 kartlık desteye ve bu deste kullanılarak bakılan faJcılık yöntemine verilen ad. 6/Bir göz rengi... Sodyum elementinin simgesi.... "Kakım" da denilen kürk hayvanı. 7/Iyilik, lütuf... Ni- ne. 8/Işbaşında bulunan kimse, yönetici. 9/Elazığ'ın bir ilçesi.. Bir geminin ya da uçağın izlediği yol. YUKARIDA1N AŞAĞIYA: 1/Piyanoya benzerbir çalgı. 2/Birtürerkekdeve... Vü- cuttaki AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test. 3/ Buğday tanesinin olgunlaşmış içi... Etken. 4/Islamuı beş şartından biri... Avustralya'da yaşayan bir cins de- vekuşu. 5/Bir kimsenin emek vermeden sağladığı ka- zanç. 6/llave... Bir etkinliğin geçici olarak durdurul- duğu süre .. Tıpta en gelişmiş görüntüleme tekniğinin kısa yazıhşı. 7/Kişinin yaşamadığı geçmişe duyduğu özleme verilen ad... Tokyo'nun eski adı. 8/ Bursa'nın Kestel ilçesinde bir şelale. 9/Isviçre'nin başkenti... Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir göl.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear