25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5EKİM2004SA DUNY4DA BUGUN ~ Türkiye'de sessiz devrim yapıldığını' savunan çete lideri 'Dönüp hesaplaşmak istiyorum' dedi ALİ SİRMEN Egemenlik Tartışması Demokrasimiz çok şenlikli; en sıradan olaylar, en alışılmış törenler bile beklenmedik tartışma- lara, çekişmelere, gerginliklere yol açabiliyorlar. Yeni yasama yılının açılış töreninde de tüccar Başbakınımız ile hukukçu Cumhurbaşkanımız egemenlik konusunda tartıştılar. Şimdi kimilerinin "tüccar Başbakanımız" de- yimine takılacaklannı biliyorum. Ama ne yapa- yım ki tüccar olduğunu ve bu Başbakanlık ma- aşı ile yaşayamayacağı için ticarete devam et- tiğini iftiharla ve hatta meydan okurcasına söy- leyen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir. Gerçekten de Başbakan, oğlu Mustafa Erdo- ğan ile birlikte Emniyet Gıda AŞ'nin yanı sıra Ih- san Gıda AŞ ve Yenidoğan Pazarlama AŞ'nin de ortağıdır. Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in ise maaşından şikâyeti yoktur ve geçmişte na- sıl hâkim maaşı ile geçinmişse, şimdi de kendi- sine devletin verdiği ile geçinmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, ticaretten anlayıp anlamadığını da bilmiyorum, ama Anayasa Mah- kemesi'nin eski başkanı ve yetkin bir hukukçu olarak, anayasal ve rejimsel konulara vakıf oldu- ğunu hepimiz biliyoruz. Işte tüccar Başbakanımız ile hukukçu Cum- hurbaşkanımız yasama yılının açılışında, ciddi bir egemenlik tartışmasına giriştiler. Ticaretteki pratik zekâsını rejimsel sorunlara da yansıtan Başbakan, devletin üç erki arasında bir hiyerarşi kurmaya ve en üst basamağa da yasa- mayı oturtmaya kalkıştı. Cumhurbaşkanı da ken- di açış konuşmasında Başbakan'a yanıt verdi. • • • Başbakan'ın demokrasiye, daha doğrusu çağ- daş demokrasiye yaklaşımı yanlıştır, ama bu yanlışı da şaşırtıcı değildir. Başbakan, halkın oylanyla seçilmiş olan par- lamentonun milli iradenin en yüksek organı ol- duğunu söylerken diğer iki erkin rotasını da onun çizdiğini ileri sürüyor. Bütün Islamcı politikacıların ortak saplantısı- na sürükleniyor Başbakan. Evet, gerçi ilk bakışta, yasama halkın seçtiği kişilerden oluşur ve yürütmenin denetlenmesi, seçilmesi, düşürülmesi de onun elindedir, üste- lik yasaları da o yapar, yani demokrasi oyunu- nun kurallarını da o saptar. Ancak unutmayalım ki halkın iradesini seçtiği organlar veya yasaya uygun olarak oluşturul- muş kurullar eliyle yürüttüğü parlamenter demok- rasilerde, parlamentolann tasarrufları da halk iradesini yansıtır, yani yasama gibi, onun seçti- ği Cumhurbaşkanı da milli iradenin bir tecellisi ve temsilcisidir. Ayrıca çağdaş demokrasilerde, halkın temsil- cilerinin, hatta milli iradenin bile belirli sınırfarı var- dır, onlar aşılamazlar, aşılırlarsa eğer, rejim de- mokrasi olmaktan çıkar. Yasama yasaları yaparak, bütün organlann ro- tasını çizer, ama bu onun her şeyden üstün ve münezzeh olduğu anlamını taşımaz. Nitekim, tıpkı yürütme gibi, yasamanın icraatı da yargı denetimine tabidir. Yasama anayasaya aykırı olan yasaları yapa- maz, yaparsa Anayasa Mahkemesi'nden döner. • • • Yasamanın anayasayı değiştirme yetkisinin bi- le sınırları vardır, kimi kurum ve maddelerle de- ğişikliğin önerilmesi bile Türk halkının vardığı toplumsal mutabakat ile yasaklanmıştır. Bu durum karşısında aklı başında hiç kimse, Anayasa Mahkemesi'ne karşı çıkıp da, - Ben milli irade ile geldim, sen, biratanmış ola- rak, benim tasarrufumu nasıl iptal edersin? Sen kim oluyorsun, diyemez. Dikkat buyrunuz, yukanda "aklı başında hiç kim- se'deyimikullanılmıştır. Yoksa kimileri, örneğin2. Cumhuriyetçiler ile Islamcı politikacılar, teslimiyet hamamının demokrasi cahilliği göbektaşında böy- le bir çıkış ortak paydasında buluşmuşlardır. Ama bu çağdaş ve evrensel gerçeği değiştir- mez. Demokrasi, basit pazarlayıcı kafasının ko- laylıkla alamayacağı çağdaş dengeJer üzerine otur- maktadır günümüzde. Her neyse, sanıyorum ki kendi iç tüketimimi- ze dönük egemenlik tartışmasını fazla uzatma- mıza gerek yok. Şu günlerde egemenliğimizi asıl dışa karşı sa- vunabilmek zorundayız. Çok merakediyorum, Sayın Başbakan, pek ya- kında önüne, "Ermeni soykırımı" savı konuldu- ğunda veya "Ermenistan ile sıntrlannı aç" tali- matını aldığında, acaba egemenlik tartışmasını hangi perdeden sürdürecek? Askerlerimizin başına çuval geçirilmesi ola- yında, ABD'ye karşı aldığı edilgen tavrı mı koru- yacak, yoksa bu kez arslanlargibi kükremek yo- lunu mu tutacak? asirmen@cumhuriyet.com.tr TRT'den açıklama Haber Merkezi - TRT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, bazı çalışanlann Araştırma Planlama ve Koordüıasyon Daire Başkanlığı'nda (APK) görevlendirilmesinin 'baskı ya da emekliliğe zorlama" amacı taşımadığı belirtildi. TRT'nin izlenirliğini tespite edip, kamuoyunun beğeni ve eleştirilerini inceleyerek. beklenti ve şikâyetleri tespit etoek için Türkiye genelinde bir araştırma yapılmasına karar verildiği ifade edilen açıklamada, '•Kurumumuzda çalışan personelimizin, loırum adına yaptığı her görevin değerinin bilincinde olduğuna inancımız tamdır. TRT kurumunun son derece önem verdiği bu çahşmanın amacı, APK'de görevli uzmanlanmızın bügi ve birikimlerinden, lcurumumuzun menfaatlan doğrultusunda istifade etmektir" denildi. > HABERLER Çalacıiade edfliyorVİYANA (AA) - Viyana Eyalet Mahkemesı'nde hâ- kım karşısına çıkan organi- ze suç örgürü üyesi Alaattin Çalacı'nın Türkiye'ye iade edilmesine karar veriJdi. Duruşma hâkimi Peter Se- da"nın iade dosyasındakı suç- lamalan okuduktan sonra söz alanAJaattin Çakıcı'nın avu- katlan Dr. Kari Bernhauserile Dr. WalterRosenkranz, "Tür- kiye'deişkenceyapddığınL, Ça- kıcı'nın Fransa'dan iade edil- dikten sonra da yülarca hücre- de izoleedilerekintiharasüriik- lendiğini" iddia ederek iade edil- • Duruşma sırasında a\Tikatlannın "Türkiye'de işkence yapıldığı" iddialanna "Katılıyorum" diyen ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı, yargıcın iade karanndan sonra, "Daha önceki yıllarda olsaydı Türkiye'ye dönmek istemezdim, ancak 1946 yılından beri ilk kez Türkiye'de sessiz bir devrim gerçekleşti" dedi. memesini talep etriler. Hâkimın söz hakkı vermesi üze- rine konuşan Çakıcı da "avukat- lannın savunmasına kaüJdığını" belirterekşunlansöyledı: "Anka- ra'daki vüksek mahkemeye (Yar- gıtay) güveniyordum. Ancak yük- sek mahkeme 18 ayhkcezayı onay- ladL Daha sonra ise 25 yıla çıkanl- dL Eğer kaçmakisteseydim neden 17 ay bekieyeyim ki? Âma Anka- ra'dan (Yargrtay) tutuklanıa kara- n çıkınca yurtdışına çıküm" dıye konuştu. Çakıcı'nın açıklamalanndan son- ra söz alan a\ukatı Karl Bernha- user, "Türkiye'dekiişkence''ıddi- alannı yineleyerekmüvekkılinın ia- de edilmemesini ve Türk avukatı Şeyda Yıkhnm" ın tanık olarak dın- lenmesinı talep etti. Hâkim Peter Seda. Avukat Şeyda Yıldınmın tanık olarak dinlenmesini kabul etmedi ve Sav cı Michael KJackla söz verdi. Savcı Klackl, Alaattin Çakıcı'nın "tehlikeli bir suçlu ol- duğunu, Türkiye'ye iade edilmesi önunde hukuki ve insan haklan bakutundan bir engei buiunmadı- ğuu" belirterek Türkiye'ye iade edilmesini istedi. Yargıcın son sözünü sordugu Ça- kıcı, duruşma süresince yaptığı suçlamalan bir kenara bırakarak "Teşekkür ediyorum ve verdiğiniz karara saygı duyuyorum. Türki- ye'ye iade edilmek istiyorum'' de- di. Alaattin Çakıcı gardiyanlar ta- rafından salondan götürülürken yan yolda geri dönerek hâkime hi- taben kısa bir konuşma daha yap- tı ve şunlan söyledi: "Karannıza saygı duyuyorum. ttiraz hakkımı kullanmakistemiyorum. Daha ön- ceki yıllarda olsaydı Türkiye'ye dönmekistemezdim, ancak 1946\> ündan beri ilk kez Türkiye'de ses- siz bir devrim gerçekleşti. Türki- ye'ye dönüp devletimle hesaplaş- mak istivonım." tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Ruhban okulu için riişvet iddiası İstanbul Haber Servisi - Fener Rum Patnkliği'nin Heybeliada'dakı Ruhban Okulu'nun açılması için Türkiye'de riişvet olarak dagıtıİmak üzere ABD 'den 12 milyon dolar aldığı id- dıa edildi. Bu paranın Pat- rik Bartholomeos'un an- nesinın Lüksemburg'daki banka hesabına yatınldığı ileri sürüldü. Ruhban Okulu'nun Te- oloji Bölümü'nün açılma- sı için Fener Rum Patrik- hğı'ne 3 milyon 300 bin dolar bağışta bulunan işa- damı Vasilaki Ffloridi" nin. paranın akıbetının belli ol- madığı gerekçesiyle Pat- rık Bartholomeos'un da aralannda bulunduğu 25 kişi hakkında açtığı dava- ya dün Kadıköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesı'nde devam edildi. Duruşmada, davacı avukatı AhmetKa- rakuş, "davahlann Ruh- ban Okulunun TeolojiBö- lümü'nün açılması için ABD'den 12 mihon dolar aküklanıu, ancak bu pa- rayı yok ettiklerini" ileri sürerek bu konudaki bir raporu "detöT olarak mah- kemeye sundu. "Da\'aula- nn parayı aldıklan kuru- nıa bir açıklama yaptna- dıklaa bu nedenle kuru- tnun istihbaratbirimlerin- cedavanlar hakkında araş- tırma yapılarak paranın akıbetihakkında rapordü- zenlendiği ve da\aulann kunundan parayı' okulun açılması içinriişvetdağıt- mak amacıyla aldıklan" şeklinde iddialann yer al- dığı'' rapor ile bunlara iliş- kın ABD Savunma Bakan- lığı Özei Planlar Dairesı tarafindan düzenlenen "giz- li" ibareli rapor dava dos- yasına konuldu. Duruşma, davah avukatlannın rapo- ra ilişkin beyanda bulun- malan ve dosyadaki ek- sikliklerin gidenlmesi ama- cıyla ertelendi. EfflöM, H*MMB '/•(* IÇERIDE DIŞARIDA KARDEŞLERİ DE GÖZALTINDA SedatPeker'e operasyon tstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Organize Şube ekiplerinin, Ankara Cum- huriyet Savcılığı 'nın tali- matıyla "4422 sayıh Çı- kar Amaçh Suç Orşütle- ri ile Mücadele Kanunu" kapsamında düzenlediği operasyonlarda, SedatPe- ker ile kardeşleri Vedat Peker ve Atifla Pekerin de aralannda bulunduğu 40 kişi gözaltına aluıdı. İstanbul Organize Suç- lar Şube Müdürlüğü ekip- lerince gerçekleştirilen operasyon sonucu Bey- koz'daki evinde gözaltı- na alınan Peker'in eviy- le ofis ve işyerlerınde aramalaryapıldı. Çoksa- yıda CD, 2 bilgisayar ve kayıtlann bulunduğu 2 koliyle l'i cip4 araca el konuldu. Sedat Peker ile diğer kişiler hakkında "4422 saydıÇıkarAmaç- b Suç Örgütleriyle Mü- cadeleKanunu'na muha- lefet etaıek", "ihalelere fesat kanştırmak", "adamyaralamak". "ten- dit" ve "haraç almak" gibi suçlardan ışlem ya- pılacağı öğrenildi. Bu ara- da, Peker hakkında çeşit- li illerde yapılan suç du- yurulan dosyalannın da Istanbul Cumhuriyet Baş- savcılığı 'na gönderilece- ği belirtildi. Operasyo- nun sürdüğünü iiâde eden polis yetkilileri, gözaltı- na alınanlann sayısının artabileceğini bildirdiler. Marmaris'te yayımlanan Değişim Gazetesi Yazıişleri Müdürü ile karşılıklı hakaret davası açtılar KenanEvrensanıkolduMEHMET EMtV BERBER MARMARİS - Kenan Evren, bugün Marmaris mahkemelerinde görülecek davada 'sanık' olarak duruşmaya çağnlacak. Marmaris'te yayımlanan Değişim Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Yürek ile 7. Cumhurbaşkam Kenan Evren arasındaki davaya bugün devam — _ _ _ _ _ edilecek. Yürek, 16 Nisan 2004 tarihli "Desantrahzasyon, Yönetişim, Safsidih'te, Marmaris'in Yeni CHP'h' Başkanına On Öneri" başlıklı . yazısında "Sanata, kültiire, tarihe, edebi\ata. doğaya ve çevreye önem veriniz. Kadınlan, çocuklan, yasolan, esnaf ve çahşanlan önceüğe alm. Kenan E\Tien ve Marmarisspor'u dizginleyin'' ifadelerinı kullanmıştı. Yazıda geçen "dizgmleyin'* sözcüğünün hakaret içerdiğini öne süren Evren, avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurarak Yürek'in cezalandırılmasını istemişti. Marmaris Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasında Yürek'i eski Bahkesır Barosu başkanlanndan Turgut Inal savunmuştu. 78'lüerVakfı, iHDveçok • Mahkeme tarafindan Kenan Evren'e çıkanlan müzekkerede Ewen için iki kez 'sanık' ifadesi kullanıldı. Evren, bugünkü duruşmaya katılması durumunda, mübaşir tarafindan 'sanık' sıfatı ile çağnlacak. Kenan Evren'e çıkanlan müzekkerede Evren için iki kez 'sanık' ifadesi kullanıldı. Evren, bugünkü duruşmaya katılması durumunda, mübaşir tarafindan 'sanık' sıfatı ile çağnlacak. Yürek tarafindan Marmaris Sulh Çeza Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde ileri sürülen savlar, Evren'e duyurulurken şöyle denildi: "Şahsi davacı vekili tarafindan 'sanık' aleyhine 2.9.2004 tarihJi dilekçe ile mahkememizde açılan şahsi davanın, mahkememiz sayıda gazetecinin izlediği ilk duruşma sonunda, dava 5 Ekim'e ertelenmişti. Yürek ve avukatı da Kenan Evren aleyhine "sövme ve hakaret" iddiasıyla mahkemeye dilekçe verdi. Dilekçede. iki davanın birleştirilmesi istendi. Sonuçta mahkeme tarafindan 2004/1125 esas sırasında kaydı yapılarak dilekçenin bir örneğinin cumhuriyet savcıhğma, bir örneğinin 'sanığa', itirazı varsa tebtiğ tarihinden itibaren 10 gün içinde bildirmesi için teNiğine OIUY'nin 351 ve de\amı maddeleri uyannca karar verildi." Savas karşıtları imza topluyor 'Irak'ta işgale son' kampanyası tstanbulHaber Servisi- Savaş karşıtlan, ABD başkanlık seçünleri öncesi tüm dünyayı "katil Bush"a karşı sokaklara çağınyor. Küresel Banş ve Adalet Koalisyonu da bu çerçevede Bush'un kanlı yüzünü ve Irak'ta devam eden insanlık dı- şı işgah teşhir etmek amacıyla "Bush'a hayır, Irak'taişgaleson" adlı imza kampanyası başlat- n. 30 Ekim Cumartesi günü yapılacak "isgaieha- yr eylemT öncesi toplanan imzalarise 29 Ekim'de TBMM'ye iletılecek. Dünyanın çeşitli bölgelerinden savaş karşıtla- n, eylül ayında Beyrut'ta yapılan Ortadoğu Kon- feransı'nda ABD başkanlık seçimleri öncesi Irak'taki kanlı işgalini sürdüren Bush'a karşı dünya çapında eylem örgütleme karan ahndı. Ma- kine Mühendisleri Odası'nda bir açıklama ya- pan Küresel Banş ve Adalet Koalisyonu sözcü- îerinden Tblga Temuge, ekim ayı süresince In- giltere, Hollanda. Ispanya, Italya gibi ülkelerde Bush'a hayır eylemlerinin yapılacağuıı bildirdi. IR NOKTAS1 /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Tıflis'te kaldığımz otelde TRT-Türk'ü izleyebiliyoruz. Günlerdir yurtdışın- dayız ve Türkiye'de ne olup bittiğini merak ediyoruz. Bu amaçla TRT- Türk'ü açıp karşısına oturuyoruz. Mümkün değil ne olduğunu öğren- mek, çünkü, ya birçocuk programıy- la ya da müzik programıyla karşıla- şıyoruz. Saat başında haber falan dinlemek isterseniz böyle bir imkân da bulamazsınız. Eskiden yurtdışına TRT-İNT yayın yapıyordu. Ozaman birşeyleri öğren- mek mümkündü. Çok başarılı değil- diamabukadardadeğildi. TRTyö- netimi bilerek mi böyle yaptı, yoksa bir geçiş döneminin kararsızlığı için- de mi, bunu merak ediyorum. Çün- kü Şenol Demiröz genel müdürlü- ğe getirildikten sonra OrtaAsya'ya ve Türki ülkelere yönelik yeni bir anla- yış geliştireceklerini söylemişti. Ancak şu andaki durum tam tersi bir görü- nüm arz ediyor. TRT-Türk yayınfannı izleyerek yurtdışındaki Türklerin Tür- kiye'de neler olduğunu bilmeleri irn- kânsız. O zaman bu yayın neden ya- TRT-Türk'le Yurtdışı pılıyor, onu da anlamak çok zor. Şimdi şu sabah saatinde otel oda- sındayım, Türkiye'yle ilgili gelişmele- ri öğrenmek için diğer üikelerin TV'le- rinden yararlanabiliyorum. örneğin BBCVVorld, "Avrupa Biriiği'ne hazır- lanan Türkiye" başlıklı ilginç bir Tür- kiye programı hazırlamıştı, onu izle- dim. Ardından çeşitli Avrupa tele- vizyonlanndan Chirac-Schröder bu- luşmasını ve onlann Türkiye üzerine görüşlerini öğrenmeye gayret ediyo- rum. 6 Ekim tarihinde Türkiye üze- rine yazılacak llerteme Raporu, bü- tün Avrupa TV'lerinin gündeminde. Biz bunların hiçbirini TRT-Türk'ten öğrenemiyoruz. Gerçekten neden böyte bir yayın yapılıyor merak edi- yorum. • • • Gürcistan'da bu ülkenin aydınlany- la bölgesel sorunlar üzerine konuşu- yoruz. Profesör Revaz Gaşelşilad- ze, bölgesel sorunlar uzmanı ve ay- nı zamanda bir ay öncesine kadar Gürcistan'ın Israil Büyükelçisiydi. Onunla, "Ne olacak bu Kafkaslar'ın hali"n\ konuşuyoruz. Revaz, ilginç bir noktaya dikkat çekti: Sovyetler Bir- liği kurulurken milletler esasına ku- rulmuş bir komünizm yaratmaya ça- lıştı. Her yerde etnik esasa uygun dev- letlerin gelişmesini sağladı. Hatta yer yerolmayan özerk cumhuriyetlerya- ratıldı etnik temelde. Aslında bu ör- gütlenme biçimi dağılmanın da te- meliniyaratmışoldu. Nitekim ufak bir liberalleşme çabası anında dağılma- yı beraberinde getirdi. Revaz, ilk tartışmalann başladığı zaman Moskova'da Sovyetler'in ön- de gelen bir yöneticisiyle yaptığı ilginç bir konuşmayı aktardı: "Kendisine, çokpartili sisteme neden izin vermi- yorsunuz diye sordum. Mümkün de- ğil diye cevap verdi. Böyle bir izin çık- tığı an her ülkede milliyetçi partiler kurulur ve onlar anında ülkenin yö- netimini ele geçiriher ve bağımsız- lıkiddiasıyla ortaya çıkartar. Nitekim onun dediğigibi oldu, onlarmilliyet- çi partilere izin vermediler ama, her ülkede bağımsızlık hareketiyle milli- yetçilik yükseldi ve kopuş başladı," ProfesörGaşelşiladze, RusyaGür- cistan ilişkilerini ise şöy\e yorumladı: "Ülkemizin dört bir yanında Rus- ya 'nın askeh birlikleri ve çeşitli aske- h üsleri var. Bu bihikler Özellikle et- nik sorunların olduğu bölgelerde yoğunlaşmış durvmda. Biz askerin çekilmesi talebini dile getirdikçe on- lar da etnik sorunlan kaşıyoriar. ör- neğin eskiden yalnızca Osetya var- dı, şimdi de Güney Osetya çıktı. Bu- nun yaratıcısı Rus yönetimi. Güney Osetya denen bölgede topu topu 60 bin insan yaşıyor. Bunun 35 bi- ni Oset, 25 bini Gürcü. Orada bir kargaşalık neden çıkanlıyor ki!" Rusların, Gürcülere nasıl cevap verdiğini de merak ettim. Gaşelşilad- ze'ye bu konuyu sordum. "Siz, ge- lin askerterinizibu dönem içinde çe- kin" dediğinizde nasıl karşılık veri- yoriar. Gaşelşiladze şöyle cevapladı: " 'Siz ne diyorsunuz' diyerek gör- mezden, duymazdan geliyoriar. Bir çekilme takvimi yapalım dediğimiz- de de peki deyip hiçbir zaman bu konuda masaya oturup net bir cevap vermiyohar." Gürcüler, umutlannı asıl olarak Ba- tı'ya bağladıklan için Irak'taki ABD işgali konusunda da dikkatli konuşu- yoriar. Şu anda Irak'ta 150-200 ci- varında Gürcü askerinin işgal kuv- vetleri içinde bulunduğunu anlattılar. Bunların başına bir şey gelir korku- su içinde olduklarını da saklamıyor- lar. Gürcistan, Türkiye'nin hemen biti- şiğindeki bir ülke. Bizden farklı bir yakın tarihe sahipler. Şimdiki hedef- lerde benzerfik oluşmuş durumda. OnlardaAB üyesi olmak istiyorlar, biz de. Bizden önce bile olabilirler mi? Geldiğimden bu yana düşünüyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear