Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5EKİM2004SA
DUNY4DA BUGUN ~ Türkiye'de sessiz devrim yapıldığını' savunan çete lideri 'Dönüp hesaplaşmak istiyorum' dedi
ALİ SİRMEN
Egemenlik Tartışması
Demokrasimiz çok şenlikli; en sıradan olaylar,
en alışılmış törenler bile beklenmedik tartışma-
lara, çekişmelere, gerginliklere yol açabiliyorlar.
Yeni yasama yılının açılış töreninde de tüccar
Başbakınımız ile hukukçu Cumhurbaşkanımız
egemenlik konusunda tartıştılar.
Şimdi kimilerinin "tüccar Başbakanımız" de-
yimine takılacaklannı biliyorum. Ama ne yapa-
yım ki tüccar olduğunu ve bu Başbakanlık ma-
aşı ile yaşayamayacağı için ticarete devam et-
tiğini iftiharla ve hatta meydan okurcasına söy-
leyen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
kendisidir.
Gerçekten de Başbakan, oğlu Mustafa Erdo-
ğan ile birlikte Emniyet Gıda AŞ'nin yanı sıra Ih-
san Gıda AŞ ve Yenidoğan Pazarlama AŞ'nin de
ortağıdır.
Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in
ise maaşından şikâyeti yoktur ve geçmişte na-
sıl hâkim maaşı ile geçinmişse, şimdi de kendi-
sine devletin verdiği ile geçinmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın, ticaretten anlayıp
anlamadığını da bilmiyorum, ama Anayasa Mah-
kemesi'nin eski başkanı ve yetkin bir hukukçu
olarak, anayasal ve rejimsel konulara vakıf oldu-
ğunu hepimiz biliyoruz.
Işte tüccar Başbakanımız ile hukukçu Cum-
hurbaşkanımız yasama yılının açılışında, ciddi bir
egemenlik tartışmasına giriştiler.
Ticaretteki pratik zekâsını rejimsel sorunlara da
yansıtan Başbakan, devletin üç erki arasında bir
hiyerarşi kurmaya ve en üst basamağa da yasa-
mayı oturtmaya kalkıştı. Cumhurbaşkanı da ken-
di açış konuşmasında Başbakan'a yanıt verdi.
• • •
Başbakan'ın demokrasiye, daha doğrusu çağ-
daş demokrasiye yaklaşımı yanlıştır, ama bu
yanlışı da şaşırtıcı değildir.
Başbakan, halkın oylanyla seçilmiş olan par-
lamentonun milli iradenin en yüksek organı ol-
duğunu söylerken diğer iki erkin rotasını da onun
çizdiğini ileri sürüyor.
Bütün Islamcı politikacıların ortak saplantısı-
na sürükleniyor Başbakan.
Evet, gerçi ilk bakışta, yasama halkın seçtiği
kişilerden oluşur ve yürütmenin denetlenmesi,
seçilmesi, düşürülmesi de onun elindedir, üste-
lik yasaları da o yapar, yani demokrasi oyunu-
nun kurallarını da o saptar.
Ancak unutmayalım ki halkın iradesini seçtiği
organlar veya yasaya uygun olarak oluşturul-
muş kurullar eliyle yürüttüğü parlamenter demok-
rasilerde, parlamentolann tasarrufları da halk
iradesini yansıtır, yani yasama gibi, onun seçti-
ği Cumhurbaşkanı da milli iradenin bir tecellisi
ve temsilcisidir.
Ayrıca çağdaş demokrasilerde, halkın temsil-
cilerinin, hatta milli iradenin bile belirli sınırfarı var-
dır, onlar aşılamazlar, aşılırlarsa eğer, rejim de-
mokrasi olmaktan çıkar.
Yasama yasaları yaparak, bütün organlann ro-
tasını çizer, ama bu onun her şeyden üstün ve
münezzeh olduğu anlamını taşımaz.
Nitekim, tıpkı yürütme gibi, yasamanın icraatı
da yargı denetimine tabidir.
Yasama anayasaya aykırı olan yasaları yapa-
maz, yaparsa Anayasa Mahkemesi'nden döner.
• • •
Yasamanın anayasayı değiştirme yetkisinin bi-
le sınırları vardır, kimi kurum ve maddelerle de-
ğişikliğin önerilmesi bile Türk halkının vardığı
toplumsal mutabakat ile yasaklanmıştır.
Bu durum karşısında aklı başında hiç kimse,
Anayasa Mahkemesi'ne karşı çıkıp da,
- Ben milli irade ile geldim, sen, biratanmış ola-
rak, benim tasarrufumu nasıl iptal edersin? Sen
kim oluyorsun, diyemez.
Dikkat buyrunuz, yukanda "aklı başında hiç kim-
se'deyimikullanılmıştır. Yoksa kimileri, örneğin2.
Cumhuriyetçiler ile Islamcı politikacılar, teslimiyet
hamamının demokrasi cahilliği göbektaşında böy-
le bir çıkış ortak paydasında buluşmuşlardır.
Ama bu çağdaş ve evrensel gerçeği değiştir-
mez. Demokrasi, basit pazarlayıcı kafasının ko-
laylıkla alamayacağı çağdaş dengeJer üzerine otur-
maktadır günümüzde.
Her neyse, sanıyorum ki kendi iç tüketimimi-
ze dönük egemenlik tartışmasını fazla uzatma-
mıza gerek yok.
Şu günlerde egemenliğimizi asıl dışa karşı sa-
vunabilmek zorundayız.
Çok merakediyorum, Sayın Başbakan, pek ya-
kında önüne, "Ermeni soykırımı" savı konuldu-
ğunda veya "Ermenistan ile sıntrlannı aç" tali-
matını aldığında, acaba egemenlik tartışmasını
hangi perdeden sürdürecek?
Askerlerimizin başına çuval geçirilmesi ola-
yında, ABD'ye karşı aldığı edilgen tavrı mı koru-
yacak, yoksa bu kez arslanlargibi kükremek yo-
lunu mu tutacak?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
TRT'den açıklama
Haber Merkezi - TRT Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada, bazı çalışanlann Araştırma
Planlama ve Koordüıasyon Daire
Başkanlığı'nda (APK) görevlendirilmesinin
'baskı ya da emekliliğe zorlama" amacı
taşımadığı belirtildi. TRT'nin izlenirliğini
tespite edip, kamuoyunun beğeni ve
eleştirilerini inceleyerek. beklenti ve şikâyetleri
tespit etoek için Türkiye genelinde bir
araştırma yapılmasına karar verildiği ifade
edilen açıklamada, '•Kurumumuzda çalışan
personelimizin, loırum adına yaptığı her
görevin değerinin bilincinde olduğuna
inancımız tamdır. TRT kurumunun
son derece önem verdiği bu
çahşmanın amacı, APK'de görevli
uzmanlanmızın bügi ve birikimlerinden,
lcurumumuzun menfaatlan doğrultusunda
istifade etmektir" denildi. >
HABERLER
Çalacıiade edfliyorVİYANA (AA) - Viyana
Eyalet Mahkemesı'nde hâ-
kım karşısına çıkan organi-
ze suç örgürü üyesi Alaattin
Çalacı'nın Türkiye'ye iade
edilmesine karar veriJdi.
Duruşma hâkimi Peter Se-
da"nın iade dosyasındakı suç-
lamalan okuduktan sonra söz
alanAJaattin Çakıcı'nın avu-
katlan Dr. Kari Bernhauserile
Dr. WalterRosenkranz, "Tür-
kiye'deişkenceyapddığınL, Ça-
kıcı'nın Fransa'dan iade edil-
dikten sonra da yülarca hücre-
de izoleedilerekintiharasüriik-
lendiğini" iddia ederek iade edil-
• Duruşma sırasında a\Tikatlannın "Türkiye'de işkence yapıldığı" iddialanna
"Katılıyorum" diyen ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı, yargıcın iade karanndan
sonra, "Daha önceki yıllarda olsaydı Türkiye'ye dönmek istemezdim, ancak 1946 yılından
beri ilk kez Türkiye'de sessiz bir devrim gerçekleşti" dedi.
memesini talep etriler.
Hâkimın söz hakkı vermesi üze-
rine konuşan Çakıcı da "avukat-
lannın savunmasına kaüJdığını"
belirterekşunlansöyledı: "Anka-
ra'daki vüksek mahkemeye (Yar-
gıtay) güveniyordum. Ancak yük-
sek mahkeme 18 ayhkcezayı onay-
ladL Daha sonra ise 25 yıla çıkanl-
dL Eğer kaçmakisteseydim neden
17 ay bekieyeyim ki? Âma Anka-
ra'dan (Yargrtay) tutuklanıa kara-
n çıkınca yurtdışına çıküm" dıye
konuştu.
Çakıcı'nın açıklamalanndan son-
ra söz alan a\ukatı Karl Bernha-
user, "Türkiye'dekiişkence''ıddi-
alannı yineleyerekmüvekkılinın ia-
de edilmemesini ve Türk avukatı
Şeyda Yıkhnm" ın tanık olarak dın-
lenmesinı talep etti. Hâkim Peter
Seda. Avukat Şeyda Yıldınmın
tanık olarak dinlenmesini kabul
etmedi ve Sav cı Michael KJackla
söz verdi. Savcı Klackl, Alaattin
Çakıcı'nın "tehlikeli bir suçlu ol-
duğunu, Türkiye'ye iade edilmesi
önunde hukuki ve insan haklan
bakutundan bir engei buiunmadı-
ğuu" belirterek Türkiye'ye iade
edilmesini istedi.
Yargıcın son sözünü sordugu Ça-
kıcı, duruşma süresince yaptığı
suçlamalan bir kenara bırakarak
"Teşekkür ediyorum ve verdiğiniz
karara saygı duyuyorum. Türki-
ye'ye iade edilmek istiyorum'' de-
di. Alaattin Çakıcı gardiyanlar ta-
rafından salondan götürülürken
yan yolda geri dönerek hâkime hi-
taben kısa bir konuşma daha yap-
tı ve şunlan söyledi: "Karannıza
saygı duyuyorum. ttiraz hakkımı
kullanmakistemiyorum. Daha ön-
ceki yıllarda olsaydı Türkiye'ye
dönmekistemezdim, ancak 1946\>
ündan beri ilk kez Türkiye'de ses-
siz bir devrim gerçekleşti. Türki-
ye'ye dönüp devletimle hesaplaş-
mak istivonım."
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Ruhban
okulu için
riişvet
iddiası
İstanbul Haber Servisi -
Fener Rum Patnkliği'nin
Heybeliada'dakı Ruhban
Okulu'nun açılması için
Türkiye'de riişvet olarak
dagıtıİmak üzere ABD 'den
12 milyon dolar aldığı id-
dıa edildi. Bu paranın Pat-
rik Bartholomeos'un an-
nesinın Lüksemburg'daki
banka hesabına yatınldığı
ileri sürüldü.
Ruhban Okulu'nun Te-
oloji Bölümü'nün açılma-
sı için Fener Rum Patrik-
hğı'ne 3 milyon 300 bin
dolar bağışta bulunan işa-
damı Vasilaki Ffloridi" nin.
paranın akıbetının belli ol-
madığı gerekçesiyle Pat-
rık Bartholomeos'un da
aralannda bulunduğu 25
kişi hakkında açtığı dava-
ya dün Kadıköy 6. Asliye
Hukuk Mahkemesı'nde
devam edildi. Duruşmada,
davacı avukatı AhmetKa-
rakuş, "davahlann Ruh-
ban Okulunun TeolojiBö-
lümü'nün açılması için
ABD'den 12 mihon dolar
aküklanıu, ancak bu pa-
rayı yok ettiklerini" ileri
sürerek bu konudaki bir
raporu "detöT olarak mah-
kemeye sundu. "Da\'aula-
nn parayı aldıklan kuru-
nıa bir açıklama yaptna-
dıklaa bu nedenle kuru-
tnun istihbaratbirimlerin-
cedavanlar hakkında araş-
tırma yapılarak paranın
akıbetihakkında rapordü-
zenlendiği ve da\aulann
kunundan parayı' okulun
açılması içinriişvetdağıt-
mak amacıyla aldıklan"
şeklinde iddialann yer al-
dığı'' rapor ile bunlara iliş-
kın ABD Savunma Bakan-
lığı Özei Planlar Dairesı
tarafindan düzenlenen "giz-
li" ibareli rapor dava dos-
yasına konuldu. Duruşma,
davah avukatlannın rapo-
ra ilişkin beyanda bulun-
malan ve dosyadaki ek-
sikliklerin gidenlmesi ama-
cıyla ertelendi.
EfflöM, H*MMB
'/•(*
IÇERIDE DIŞARIDA
KARDEŞLERİ DE GÖZALTINDA
SedatPeker'e
operasyon
tstanbul Haber Servisi
- İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Organize Şube
ekiplerinin, Ankara Cum-
huriyet Savcılığı 'nın tali-
matıyla "4422 sayıh Çı-
kar Amaçh Suç Orşütle-
ri ile Mücadele Kanunu"
kapsamında düzenlediği
operasyonlarda, SedatPe-
ker ile kardeşleri Vedat
Peker ve Atifla Pekerin
de aralannda bulunduğu
40 kişi gözaltına aluıdı.
İstanbul Organize Suç-
lar Şube Müdürlüğü ekip-
lerince gerçekleştirilen
operasyon sonucu Bey-
koz'daki evinde gözaltı-
na alınan Peker'in eviy-
le ofis ve işyerlerınde
aramalaryapıldı. Çoksa-
yıda CD, 2 bilgisayar ve
kayıtlann bulunduğu 2
koliyle l'i cip4 araca el
konuldu. Sedat Peker ile
diğer kişiler hakkında
"4422 saydıÇıkarAmaç-
b Suç Örgütleriyle Mü-
cadeleKanunu'na muha-
lefet etaıek", "ihalelere
fesat kanştırmak",
"adamyaralamak". "ten-
dit" ve "haraç almak"
gibi suçlardan ışlem ya-
pılacağı öğrenildi. Bu ara-
da, Peker hakkında çeşit-
li illerde yapılan suç du-
yurulan dosyalannın da
Istanbul Cumhuriyet Baş-
savcılığı 'na gönderilece-
ği belirtildi. Operasyo-
nun sürdüğünü iiâde eden
polis yetkilileri, gözaltı-
na alınanlann sayısının
artabileceğini bildirdiler.
Marmaris'te yayımlanan Değişim Gazetesi Yazıişleri Müdürü ile karşılıklı hakaret davası açtılar
KenanEvrensanıkolduMEHMET EMtV BERBER
MARMARİS - Kenan Evren,
bugün Marmaris
mahkemelerinde görülecek
davada 'sanık' olarak duruşmaya
çağnlacak. Marmaris'te
yayımlanan Değişim Gazetesi
Yazıişleri Müdürü Mehmet
Yürek ile 7. Cumhurbaşkam
Kenan Evren arasındaki davaya
bugün devam — _ _ _ _ _
edilecek. Yürek, 16
Nisan 2004 tarihli
"Desantrahzasyon,
Yönetişim,
Safsidih'te,
Marmaris'in Yeni
CHP'h' Başkanına
On Öneri" başlıklı .
yazısında "Sanata, kültiire,
tarihe, edebi\ata. doğaya ve
çevreye önem veriniz. Kadınlan,
çocuklan, yasolan, esnaf ve
çahşanlan önceüğe alm. Kenan
E\Tien ve Marmarisspor'u
dizginleyin'' ifadelerinı
kullanmıştı. Yazıda geçen
"dizgmleyin'* sözcüğünün
hakaret içerdiğini öne
süren Evren, avukatı
aracılığıyla mahkemeye
başvurarak Yürek'in
cezalandırılmasını istemişti.
Marmaris Sulh Ceza
Mahkemesi'ndeki davanın
ilk duruşmasında Yürek'i eski
Bahkesır Barosu başkanlanndan
Turgut Inal savunmuştu.
78'lüerVakfı, iHDveçok
• Mahkeme tarafindan Kenan
Evren'e çıkanlan müzekkerede Ewen
için iki kez 'sanık' ifadesi kullanıldı.
Evren, bugünkü duruşmaya katılması
durumunda, mübaşir tarafindan
'sanık' sıfatı ile çağnlacak.
Kenan Evren'e çıkanlan
müzekkerede Evren için iki kez
'sanık' ifadesi kullanıldı.
Evren, bugünkü duruşmaya
katılması durumunda, mübaşir
tarafindan 'sanık' sıfatı ile
çağnlacak. Yürek tarafindan
Marmaris Sulh Çeza
Mahkemesi'ne verilen dava
dilekçesinde ileri sürülen savlar,
Evren'e duyurulurken şöyle
denildi: "Şahsi
davacı vekili
tarafindan 'sanık'
aleyhine 2.9.2004
tarihJi dilekçe ile
mahkememizde
açılan şahsi
davanın,
mahkememiz
sayıda gazetecinin izlediği ilk
duruşma sonunda, dava 5
Ekim'e ertelenmişti.
Yürek ve avukatı da Kenan
Evren aleyhine "sövme ve
hakaret" iddiasıyla mahkemeye
dilekçe verdi. Dilekçede. iki
davanın birleştirilmesi istendi.
Sonuçta mahkeme tarafindan
2004/1125 esas sırasında kaydı
yapılarak dilekçenin bir
örneğinin cumhuriyet savcıhğma,
bir örneğinin 'sanığa', itirazı
varsa tebtiğ tarihinden itibaren
10 gün içinde bildirmesi için
teNiğine OIUY'nin 351 ve
de\amı maddeleri uyannca
karar verildi."
Savas karşıtları imza topluyor
'Irak'ta işgale
son' kampanyası
tstanbulHaber Servisi- Savaş karşıtlan, ABD
başkanlık seçünleri öncesi tüm dünyayı "katil
Bush"a karşı sokaklara çağınyor. Küresel Banş
ve Adalet Koalisyonu da bu çerçevede Bush'un
kanlı yüzünü ve Irak'ta devam eden insanlık dı-
şı işgah teşhir etmek amacıyla "Bush'a hayır,
Irak'taişgaleson" adlı imza kampanyası başlat-
n. 30 Ekim Cumartesi günü yapılacak "isgaieha-
yr eylemT öncesi toplanan imzalarise 29 Ekim'de
TBMM'ye iletılecek.
Dünyanın çeşitli bölgelerinden savaş karşıtla-
n, eylül ayında Beyrut'ta yapılan Ortadoğu Kon-
feransı'nda ABD başkanlık seçimleri öncesi
Irak'taki kanlı işgalini sürdüren Bush'a karşı
dünya çapında eylem örgütleme karan ahndı. Ma-
kine Mühendisleri Odası'nda bir açıklama ya-
pan Küresel Banş ve Adalet Koalisyonu sözcü-
îerinden Tblga Temuge, ekim ayı süresince In-
giltere, Hollanda. Ispanya, Italya gibi ülkelerde
Bush'a hayır eylemlerinin yapılacağuıı bildirdi.
IR NOKTAS1 /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Tıflis'te kaldığımz otelde TRT-Türk'ü
izleyebiliyoruz. Günlerdir yurtdışın-
dayız ve Türkiye'de ne olup bittiğini
merak ediyoruz. Bu amaçla TRT-
Türk'ü açıp karşısına oturuyoruz.
Mümkün değil ne olduğunu öğren-
mek, çünkü, ya birçocuk programıy-
la ya da müzik programıyla karşıla-
şıyoruz. Saat başında haber falan
dinlemek isterseniz böyle bir imkân
da bulamazsınız.
Eskiden yurtdışına TRT-İNT yayın
yapıyordu. Ozaman birşeyleri öğren-
mek mümkündü. Çok başarılı değil-
diamabukadardadeğildi. TRTyö-
netimi bilerek mi böyle yaptı, yoksa
bir geçiş döneminin kararsızlığı için-
de mi, bunu merak ediyorum. Çün-
kü Şenol Demiröz genel müdürlü-
ğe getirildikten sonra OrtaAsya'ya ve
Türki ülkelere yönelik yeni bir anla-
yış geliştireceklerini söylemişti. Ancak
şu andaki durum tam tersi bir görü-
nüm arz ediyor. TRT-Türk yayınfannı
izleyerek yurtdışındaki Türklerin Tür-
kiye'de neler olduğunu bilmeleri irn-
kânsız. O zaman bu yayın neden ya-
TRT-Türk'le Yurtdışı
pılıyor, onu da anlamak çok zor.
Şimdi şu sabah saatinde otel oda-
sındayım, Türkiye'yle ilgili gelişmele-
ri öğrenmek için diğer üikelerin TV'le-
rinden yararlanabiliyorum. örneğin
BBCVVorld, "Avrupa Biriiği'ne hazır-
lanan Türkiye" başlıklı ilginç bir Tür-
kiye programı hazırlamıştı, onu izle-
dim. Ardından çeşitli Avrupa tele-
vizyonlanndan Chirac-Schröder bu-
luşmasını ve onlann Türkiye üzerine
görüşlerini öğrenmeye gayret ediyo-
rum. 6 Ekim tarihinde Türkiye üze-
rine yazılacak llerteme Raporu, bü-
tün Avrupa TV'lerinin gündeminde.
Biz bunların hiçbirini TRT-Türk'ten
öğrenemiyoruz. Gerçekten neden
böyte bir yayın yapılıyor merak edi-
yorum.
• • •
Gürcistan'da bu ülkenin aydınlany-
la bölgesel sorunlar üzerine konuşu-
yoruz. Profesör Revaz Gaşelşilad-
ze, bölgesel sorunlar uzmanı ve ay-
nı zamanda bir ay öncesine kadar
Gürcistan'ın Israil Büyükelçisiydi.
Onunla, "Ne olacak bu Kafkaslar'ın
hali"n\ konuşuyoruz. Revaz, ilginç bir
noktaya dikkat çekti: Sovyetler Bir-
liği kurulurken milletler esasına ku-
rulmuş bir komünizm yaratmaya ça-
lıştı.
Her yerde etnik esasa uygun dev-
letlerin gelişmesini sağladı. Hatta yer
yerolmayan özerk cumhuriyetlerya-
ratıldı etnik temelde. Aslında bu ör-
gütlenme biçimi dağılmanın da te-
meliniyaratmışoldu. Nitekim ufak bir
liberalleşme çabası anında dağılma-
yı beraberinde getirdi.
Revaz, ilk tartışmalann başladığı
zaman Moskova'da Sovyetler'in ön-
de gelen bir yöneticisiyle yaptığı ilginç
bir konuşmayı aktardı: "Kendisine,
çokpartili sisteme neden izin vermi-
yorsunuz diye sordum. Mümkün de-
ğil diye cevap verdi. Böyle bir izin çık-
tığı an her ülkede milliyetçi partiler
kurulur ve onlar anında ülkenin yö-
netimini ele geçiriher ve bağımsız-
lıkiddiasıyla ortaya çıkartar. Nitekim
onun dediğigibi oldu, onlarmilliyet-
çi partilere izin vermediler ama, her
ülkede bağımsızlık hareketiyle milli-
yetçilik yükseldi ve kopuş başladı,"
ProfesörGaşelşiladze, RusyaGür-
cistan ilişkilerini ise şöy\e yorumladı:
"Ülkemizin dört bir yanında Rus-
ya 'nın askeh birlikleri ve çeşitli aske-
h üsleri var. Bu bihikler Özellikle et-
nik sorunların olduğu bölgelerde
yoğunlaşmış durvmda. Biz askerin
çekilmesi talebini dile getirdikçe on-
lar da etnik sorunlan kaşıyoriar. ör-
neğin eskiden yalnızca Osetya var-
dı, şimdi de Güney Osetya çıktı. Bu-
nun yaratıcısı Rus yönetimi. Güney
Osetya denen bölgede topu topu
60 bin insan yaşıyor. Bunun 35 bi-
ni Oset, 25 bini Gürcü. Orada bir
kargaşalık neden çıkanlıyor ki!"
Rusların, Gürcülere nasıl cevap
verdiğini de merak ettim. Gaşelşilad-
ze'ye bu konuyu sordum. "Siz, ge-
lin askerterinizibu dönem içinde çe-
kin" dediğinizde nasıl karşılık veri-
yoriar. Gaşelşiladze şöyle cevapladı:
" 'Siz ne diyorsunuz' diyerek gör-
mezden, duymazdan geliyoriar. Bir
çekilme takvimi yapalım dediğimiz-
de de peki deyip hiçbir zaman bu
konuda masaya oturup net bir cevap
vermiyohar."
Gürcüler, umutlannı asıl olarak Ba-
tı'ya bağladıklan için Irak'taki ABD
işgali konusunda da dikkatli konuşu-
yoriar. Şu anda Irak'ta 150-200 ci-
varında Gürcü askerinin işgal kuv-
vetleri içinde bulunduğunu anlattılar.
Bunların başına bir şey gelir korku-
su içinde olduklarını da saklamıyor-
lar.
Gürcistan, Türkiye'nin hemen biti-
şiğindeki bir ülke. Bizden farklı bir
yakın tarihe sahipler. Şimdiki hedef-
lerde benzerfik oluşmuş durumda.
OnlardaAB üyesi olmak istiyorlar, biz
de. Bizden önce bile olabilirler mi?
Geldiğimden bu yana düşünüyorum.