Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2004 PERŞEMBE
HABERLER
Katledilişinin 5. yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikler Ümitköy'deki evi önünde başlayacak
Kışlalrvı anıyoruzANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gazetemız yazan Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlah,
katledilişinin 5. yıldönümünde
etkinliklerle anılacak.
Kışlalı için ilk program bugün saat
09.00'da Ümitköy'deki evinın
önünde katledildiğı yerde
gerçekJeştirilecek. Gazetemiz
Ankara Temsılcisı Mustafa Balbay
ve Prof. Dr. Sina Akşin'in
konuşmalannın ardından kortej
halinde Ahmet Taner Kışlah
Parkı'na hareket edılecek. Parkta
saat 10. 00 "da heykelı başında anma
toreni yapılacak. Burada da
Çankaya Beledıye Başkaru Prof Dr.
Muzaffer Eryılmaz ve Prof Dr
Kurthan Fişek konuşacak.
Törenin ardından mezarlıktakı
program ıçrn otobüsler
kaldınlacak. Karşıyaka
Mezarhğı'nda gömütü başında
yapılacak tören saat 12. 00'de
başlayacak. Atafürkçü Düşünce
Derneğı (ADD) Gençlik
Kollan'ndan Engin Balım ın
konuşmasından sonra mezarhğa
karanfıller bırakılacak.
"Atatürk'e Saldınnamn Dayanılmaz
Hafiffiğr başhklı panel, saat 15.
30'da Siyasal Bilgiler Fakültesi
Prof. Aziz KökJü Salonu'nda
gerçekleştınlecek. Gazetemiz yazan
Işık Kansu'nun yöneteceğı panelde
Prof. Dr. BirgüJ Aymao Güler, Prof.
Dr. Alpaslan Işıkh, Asker Kartan ve
ADD Başkanı Ertuğnıi Kazaneı
konuşacak. Anma etkinlikleri
Hacettepe Üniversitesi'nin
Sıhhiye'de bulunan M Salonu'nda
akşam venlecek konserle sona
erecek. Konserden önce Işık
Kansu'nun hazırladığı "YurtseverHk
ÖğreOneni" adlı Kışlah'nın yaşam
belgeselı göstenlecek.
Arya ve türkülerin seslendırilecegi
konserde, sanatçılar Funda
Ateşoğlu, Ömer Yılmaz, Stefan
Kurudünov, l\ıncer Tercan ve
Fügen Serbest yer alacak. Konser,
saat 20.00'de başlayacak.
Prof. Dr. Ahmet Taner fsjşlah, 21 Eidm 1999 tarihinde aracına yerieştirilen bombanın
patlaması sonucu yaşamnu yitirmiştL
Ktşlah'ıun cenaze töreni, Ayduılanma düşmanlanna karşı Atarürkçülüğün ve
Cumhııriyet'in değerlerini savunanlann gövde gösterisine dönüşmüştü.
Kışlah cinayetinin üzerinden 5yılgeçti, tetiği çektirenler hâlâ bulunamadı
Ifölnızca tetikçiler• Cumhuriyet ilkelerinin
yılmaz savunucusu Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlah'nm
katledilmesinin üzerinden 5
yıl geçmesine karşın suikastın
ardındaki sis perdesi tam
olarak aralanamadı.
Kışlah'nın aracına bombayı
yerleştirenJer yakalandı ve
sanıklardan üçü idam
cezasına çarptınldı fakat tüm
bulgulann işaret ettiği Tahran
düğümü çözülemedi.
ANKARA(Cumhuriyet Bürosu)
-Laiklik savunucusu, gazetemız ya-
zan Prof. Dr. AhmetTanerKjşüüVnın
katledihnesınin üzerinden geçen 5
yılda tetiği çektirenler hâlâ buluna-
madı. Kışlalı'nın aracına bombayı
yerieştirenler yakalanırken tüm bul-
gulann işaret ettiği Tahran düğümü
ise çözülemedi. Kışlah'nın aracına
bombayı koyanlardan Oğuz Demir
de hâlâ fırari. Prof. Dr. Ahmet Ta-
ner Kışlalı suikastının faillerinin de
yargılandığı Umut davasının 50'yi
aşkın hükümlüsü, AKP hükümeti-
nin çıkarttığı Topluma Kazandırma
Yasası'ndan yararlanmak için baş-
vurdu. Kapatılan Ankara 2 No'lu
DGM, tetikçilerin af istemini red-
detti.
Cumhuriyet ilkelerinin yılmaz sa-
vunucusu Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlah'nın katledilmesinin üzerin-
den 5 yıl geçmesine karşın suikas-
ön ardındaki sis perdesi tam olarak
aralanamadı. îstanbul Beykoz'da
Hizbullah'a yönelik yapılan ope-
rasyonda ele geçinlen belgeler üze-
rindeki incelemeyle faili meçhul
cinayetlerde önernli bilgilere ula-
şıldı. Soruşturma derinleştirildik-
çe faili meçhul cinayetlere katılan
"önemB'' kişilere ulaşıldı. Gazete-
miz yazarlan Uğur Mumcu, Prof.
Dr. Muammer Ak-
soy, Doç. Dr. Bahri-
ye Üçok ve Kışlah
suikastlanna katılan
Tevhid/ Selam örgü-
tünün çok sayıda
üyesi yakalandı. An-
kara 2 No'lu
DGM'de birçok ay-
NecdetYüksel dına yönelik cina-
yetin faillerinin yar-
gılandığı Umut da-
vasında, Kışlah su-
ikastına katılanlar-
dantf
Tekin''kod ad-
lı Ferhat Özmen,
NecdetYükseL, Rüş-
tü Aytufan, "anaya-
sal düzeni sflah zo-
ruyla değiftirmeye
Ferhat Ozmen teşebbüs" suçundan
yayımlanan yazısı
M. Kemal'e Saldırmamn Dayanılmaz Hafifliği
Aziz Nesin, yıllar önceki bir konuşma-
mız sırasında şöyte demişti:
"- Geçmişte Atatörk'ü eleştirmiş ol-
maktan dolayr şimdi utantyorum. Her ge-
çen gûn gözûmde küçüleceğine, tersine
daha da büyüyor."
Benzer aşamadan geçmiş bir kişi ola-
rak, bu değerfendirmeyi gönülden paylaş-
mam zordeğildi. Zaman bizleri değil, Mus-
tafa Kemal'i haklı çıkarmıştı.
Lenin'in, Mao'nun, Enver Hoca'nın,
Dimrtrofun heykellerinin yerlerde sürük-
lendiği, resimlerinin duvarlardan kaldınl-
dığı, Leningrad isminin St. Petersburg'a
dönüştürüldüğü günümüzde, bunu gö-
rebilmek kuşkusuz daha da kolay.
• • •
Eğer Türkiye'de bir din devleti kurmak istiyorsa-
nız, Mustafa Kemal'e saldırmanız elbette ki tu-
tarlıdır.
EğerTürkiye'nin birbölgesini ayınp ırk-
çı birdevlet kurmak peşindeyseniz, Mus-
tafa Kemal'e saldırmanın elbette tutar-
lı bir yanı vardır.
Ama "çağı yakalama" ara-
yışında görünürken aynı şeyi
yapmaya kalkarsanız; bel-
ki -hergarip şeyi yapanla-
ra olduğu gibi- bazı dik-
katleri üzerinize çekersiniz,
ama inandıncı olamazsı-
nız.
Bir bakıyorsunuz; Kültür
Bakanı'nı temsilen açık otu-
ruma katılan bir sayın konuşmacı, Kemalizmin Ba-
tı Avrupa'daki totaliter ideolojiierin etkisi altında kal-
dığını söylüyor. (Çekinmese, faşistliklesuçlayacak.)
Bir bakıyorsunuz; Marksist soldan ciddi bir dü-
şünür, "Halkasorulsaydıdildevriminikabuledermiy-
di?" diye soruyor. (Sanki referandumla devrim ya-
pılabilirmişgibi...)
Bir bakıyorsunuz; 6O'lı yıllarda Atatürk'ün sosya-
listliğini kanıtlamak için ter döken bir köşe yazan,
şimdi onu küçültmek için tüm kalem kıvraklığını kul-
lanma telaşı içinde.
Birbakıyorsunuz; "orijinar olabilme uğruna, Ata-
türk'ü demokrasi karşıtı gösterebilmek için, kendi
eğilimlerine bilim kılıfı giydirme çabasına girenler
var.
Mustafa Kemal'i bilimsel olarak değerlendirebil-
menin yöntemi açık: Hangi koşullardaydı? Ne yap-
mak istiyordu? Ne yaptı? Sonuç ne oldu?
Hangi koşullarda yola çıktığını bilryoruz. Ne yap-
mak istediğini ise -en kıt zekâlılann bile yanlış an-
layamayacağı kadar- açık söylemiş:
"Cumhuriyet rejimi demek, de-
mokrasi sistemi ile devlet şekli de-
mektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, on
yaşını doldururken demokrasinin
bütün gereklerinisırasıgeldikçe uy-
gulamaya koymalıdır. Türkiye Cum-
huriyeti'nde de birbirini denetleyen
partilerin doğacağına şüpheyoktur.
Demokrasi maddi refah meselesi
değildir. Böyle bir nazariyat, vatan-
daşlannsiyasihümyetihtiyacınıuyut-
mayı amaçlar. Bir uiusu oluşturan
bireylerin herçeşitözgüriûğügüven
altında bulunmalıdır."
Neler yapmış?
Hiçbir şeyin devtetin dışında olama-
dığı faşizmin yükselme döneminde
bile, Türk dil ve tarih kurumlannı, siya-
sal iktidariann etkisinden uzak,
bağımsız bir yapıda oluş-
turmuş. Totaliterbirküttür-
den demokratik bir kül-
türe geçiş için büyük ça-
ba sarf etmiş.
Dışanda var olmayan
çoğulculuğu, tek partinin
içinde adeta özendirmiş.
"Devletçilik" resmi ide-
oloji iken, özei sektörve
liberalizm savunucula-
rı partinin ve devletin
en üstdüzeyierine kadar
yükselebilmişler; parti
içinde ayn bir kanat oluş-
turmuşlar.
CHP'ye faşist bir model getirmek isteyenleri ters-
lemiş. Bir muhalefet partisi kurulması deneyini, -çok
ofumsuz koşullarda bile- kendi eliyle başlatmış.
Peki, açtığı yol -tüm ihanetlerekarşın- nereyevar-
mış?
Eksikleri, yanlışlan olsa da hiçbirMüslüman ülke-
de var olmayan bir demokrasiye!..
•••
Bir cümle hâlâ kulaklanmda: "Cesaretim olsa,
tıpkı Ince Memed'in destanını yazdığım gibi, Mus-
tafa Kemal'in de destanını yazmak isterdim..."
ölümünden yanm yûzyıl sonra -ve tüm ideotojik
değerierin altüst olduğu bir dünyada- eğer bir kişi
hâlâ YaşarKemal'devemilyonlarca insandabu duy-
gulan yaratabiliyorsa, hâlâ güncelse, bunun anlamı
açıktır. Bu ülkede Atatürk'ü yıkarak olumlu bir şey-
leryapılabileceğini sananlann, kendi küçükdünya-
lan içinde büyük bir yanılgıyı yaşadıklanna inanıyo-
rum.
(Cumhuriyet, 8 Mart 1992)
Türk Ceza Yasası'nın 146/1. mad-
desıne göre idam cezasına çarptı-
nldı. Suikasta katılan tüm faillerin
Iran'a "turistik" gezi amacıyla git-
mış olmalan ise dava dosyasında
yalnızca bir "tesadüf" olarak kal-
dı. Bu konu araştınlabılmış olsay-
dı, yargılama sırasında faillere bu
yönde daha kesin sorular yöneltil-
mış olsaydj tetikçilerin arkasında-
kı güçlere ulaşmak mümkün olabi-
lecekti. Bulgulann işaret ettiği, mah-
kemenin gerekçeli karanna da yan-
sıyan İran düğümü çözülebilecek-
ti. Aydınlara yönehk faili meçhul cı-
nayetlerin ardındaki iz hep Tahran'a
çıktı, ama hiçbir yaptınm uygula-
namadı. Yalnızca, başta Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlalı olmak üzere
birçok aydını katledenlerin mensu-
bu olduğu Te\ îııd. Selam örgütünün
tran güdümlü olduğu bılgısine da-
va dosyasında yer verildi.
Failleri, idama mahkûm eden An-
kara 2 No'lu DGM'nın gerekçeli
karan, tetikçilerin îran bağlantılan-
nı gözler önüne seriyordu. Gerekçe-
h kararda, faıllenn birçok kez İran'a
giderek Savama'dan eğitim aldık-
lanna işaret edildi. Kararda, iran 'ın
devrim ihracı polıtikası kapsamın-
da Türkiye'ye karşı sık sık 'Herorizın
silahınr kullandığı belirtildi. Ka-
rarda, Türkiye'deki Tevhid Selam
örgütüyle Iran'daki Kudüs Ordusu
örgütünün hedeflerinin aynı olduğu
vurgulandı. han'ın gızli servisi Sa-
vama'nın da bu örgütlere destek ver-
dığı kaydedildi.
21 Ekım 1999 tanhinde aracına
yerleştirilen bombanın patlaması
sonucu yaşamını yitiren Prof. Dr.
Ahmet TanerKışlalı'ya yönehk su-
ıkast ve sonrasında yapılan araştır-
malar, dava dosyasına şöyle yansı-
dı:
- Olay yerinde bulunan Efes Pil-
sen bira kutusu, bombada dış kap-
lama olarak kullanıldı. Parçalann
akım kaynağı olarak Toshıba mar-
ka pil kullanılırken bombada irti-
bat kablosu olarak bakır kablo, par-
ça etkisini arttırmak ıçın de metal
bih/eler yerleştirildi. Patlayıcı ola-
rak 250-300 gram TNT- RDX'in
kullanıldığı bombanın el yapımı ol-
duğu behrlendı.
- Suikasta, Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlah'nın düşüncelenne karşı çık-
tıklannı belirten Necdet Yüksel,
Oğuz Demir, Ferhan Özmen ve Rüş-
tü Aytufan birlikte katıldılar. Prof. Dr.
Kışlah'nın evi, görev yaphgı yer, ai-
le durumu gıbı konularda Necdet
Yüksel ıle Rüştü Aytufan ın istih-
barat çalışrnası yaptıklan belirlen-
di. Ferhan Özmen'ınhazırladığı bom-
bayı Necdet Yüksel'in gözcülüğün-
de Rüştü Aytufan araca yerleştırdi.
Araca bombayı koyan Rüştü Aytu-
fan yapılan operasyonlar sonucu Çe-
çenistan'a gitmeye hazırlanırken Sa-
panca'da yakalandı. Ferhan Özmen
ıle Necdet Yüksel"ın suikasta birlik-
te katıldıklannı söyledıkleri Oğuz
Demir ise hâlâ yakalanamadı. De-
mir'in, h^n'a kaçtığı behrlendi.
Afdaedüer
Prof Dr. Ahmet Taner Kışlalı kat-
liamının faillerinin de yargılandığı
Umut davasının 50'yi aşkın hüküm-
lüsü, AKP hüküme-
tınin çıkardığı Toplu-
ma Kazandmna Ya-
sası'ndan yararlan-
mak için baş\oırdu.
Yasa gereği göriişü
sorulan îçışleri Ba-
kanhğı, hükümlüle-
nn söylediklerimn
arşivdeki bilgilerle
örtüştüğünü ve bili-
nen dışında bir şey
açıklamadıklannı
mahkemeye iletti.
Ankara 2 No'lu
DGM, katliam hü-
kümlülelerinin Top-
luma Kazandırma
Yasası'ndan yararla-
namayacaklanna
karar verdi. Rüştü Aytufan
Oğuz Demir
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Hesaplaşma Dönemi
Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde ciddi eşiklere
vanldıkça, büyük bir iki yönlü hesaplaşma dö-
nemine de girdik. Henüz başlayan bu hesaplaş-
manın bundan sonra kıran kırana geçeceğinin bü-
tün işaretlerini görüyoruz.
Bizdeki hesaplaşma henüz sığ mı sığ! Görünüş-
te, en karşı olan bile AB üyeliğine karşı değil! Bir
dizi amalarvar.. "Amalar" tabii ki olacak. Hem bu-
rada, hem orada... özellikle Avrupa'nın "ama-
/ar"ının içeriği, niteliği, kasti, üyeliğimizi belirleye-
cek.
"Azınlıklar" konusunda verdikleri işaretin içe-
riği bu süreçte aydınlandıkça, bunlann ülkede ya-
ratacağı yapısal depremin niteliği vegelişmesi, bu
sürece ve sonuca damgasını vurabilir. Aleviler azın-
lık mıdır? Kendileri bunu reddettiler. Ama Aleviler,
Sünni devletin dışladığı büyük bir kültürlel çoğun-
luktur.
Burada, devletin Sünni niteliğinin tamamen de-
ğişmesi gerektiği açıktır. Sünniler, geçmişte hep iki
yüzlü davrandılar; hemAlevileri Müslüman sayma-
dılar hem de işlerine geldikçe ülkenin Müslüman
nüfusunu yüzde 99.9 olarak gösterdiler!
öncelikle demokratik değişime uğraması gere-
ken, bu açıdan bakıldığında, tepeden tırnağa Sün-
ni partisi olan, içinde tek bir Alevinin bulunmadığı
AKP'dîr. Bu aynmcılığı nasıl yok edeceklerdır? Kı-
zıl Dany'nin işaret ettiği Başbakan Erdoğan'ın
değişim sürecı, bakalım burada nasıl işleyecektir!
• • •
Esas mesele, Kürtler konusunda patlak verebi-
lir. Türkiye'nin kendi içinde tartışarak geliştirece-
ği, ülke yapısını sağlamlaştıracak demokratik uy-
gulamalar, AB'nin bu alanda herhangi bir müda-
halesine fırsat vermeyebilir. Şüphesiz bu konu,
ulusal bir uzlaşma olmadan, çeşitli türde azınlık ra-
porlan ve istekleri yayımlayarak, sadece AB da-
yatıyor ve istiyordiye çözüme kavuşturulabilecek
niteiikte değildir.
AB'nin niyeti kötüyse, yani sürece Alman Hıris-
tiyan lider Merkel gibiler ve uç noktaki Kürt gö-
rüşler egemen olursa, AB'nin engelleyici ve yoku-
şa sürücü niyeti ağır basacak demektir.
AmaAB bu ikiyüzlülüğü yapar mı, bilmiyoruz. ller-
leme raporuna egemen olan görüş, henüz iyi ni-
yete ve Türkiye'nin AB içinde stratejik ortak ola-
rak yer almasının kaçınılmaz olduğu düşüncesine
dayanmaktadır.
Türkiye, kendisine kalsa, tarama sürecini çok hız-
la arkasında bırakabilir. Yasalar üzerinde değişik-
lik en kolay yaptığımız işlemler değil midiri? bazı
Fransızlar da, normal koşullarda bu iş 5 yılda bi-
tebilirgörüşünde. Fakat AB tamamen iyi niyetli dav-
ransa bile, süreç en az 10 yıla yayılacak. Üstelik
bu defa uygulamalar da görülecek!
• • •
Bizdeki hesaplaşma şimdilık sade suya tirittir.
Gardımızı, AB'nin atacağı adımlara göre almış du-
rumdayız.. Kendimiz kendimizle ilgili hiçbir adım
atmıyoruz ve kendimiz üzennde düşünmüyoruz!
Ülkemizdeki asıl hesaplaşmanın yapılması ge-
reken eksen, bence şudur: "Avrupa'nın dibinde,
devletiyle, yönetimiyie, siyasetçisi ve siyasal ha-
yatıyla, hukukuyla, demokrasisiyle, ekonomisiyle,
bütün toplumsal yapısı ve yüzde 35 köylü nüfu-
suyla... bu ülke nasıl birûçüncü dünya ülkesi ola-
rak kalabilmiştir?"
Siyasette, hiçbir gerıye dönük bir değerlendir-
me yoktur. Yahu bu ülkeyi batınp duran ve üçün-
cü dünya ülkesi konumunda tutan siyasetçiler ni-
çin geçmişle bu açıdan siyasal hesaplaşmayı dü-
şünmezler? Tün<iye'nin bu dönemine esas dam-
gasını vuran merkez- muhafazakâr sağ, nerede-
dir?
• • •
Bizde sular şimdilık sakin akar dururken, AB'de
büyük bir hesaplaşma var.
Baştan beri diyoruz kı, Türkiye AB'nin en zor ül-
kesidir. Ülke ve nüfus büyüklüğü, coğrafi konumu,
ekonornik ve toplumsal bütün yapısıyla ve kültü-
rü ve tarihiyle, Avrupa'nın bir parçası olmasına rağ-
men, Avrupa'nın bırayn-parçası'dıraynızaman-
da!
AB açısından da en büyük engel, bu ayn-parça
halidir!
önceşunu içselleştirmeliyiz: AB üyeliğimiz, Av-
rupa ve dünya tarihinde birdönüm noktası ola-
caktır! Olaya bir tarih düşülecektir!
llerleme raporunda gördüğümüz bizim açımız-
dan zoriuklar, Avrupa açısından haklıdır; onlann da
bu reel süreci sindirmesi için zamana, tartışmaya,
çatışmaya, çekişmeye gereksinimi vardır.
Bize düşen, kendimizi sorgulamak ve AAB'nin
bu sindirimine yardımcı olmaktır!
obursali@cumhurjyet.com.tr
Marmara Eğitim Kurumları'nda tören
'Amaçhrn ülkenin
kulvannı değiştimek'
İstanbul Haber Ser-
visi- Gazetemız yazan
Prof. Dr. AhmetTaner
Kışlah, katledilişinin 5.
yılında genç gazeteci
adavlan tarafindan anıl-
dı.
Marmara Eğitim Ku-
rumlan'na bağlı Rad-
yo, T\^ Gazetecihk Tek-
nik Meslek Lısesi öğ-
rencileri, Kışlalı için bir
anma töreni düzenledi.
Törene konuk konuş-
macı olarak katılan ga-
zetemiz yazan Şükran
Soner, "Buinsanlanbo-
şunatekteköldürmedi-
ler. Ortak bir amaç var.
O da bu ülkenin aydm-
lanma yohma öncülük
yapanaydmlanyok ede-
rek ülkemizi bir başka
kulvara götünnektir''
dedi. Kışlah'nın. Kema-
lizmi, aydınlanmayı.
çağdaşlaşmayı, demok-
rasiyi her yerde savu-
nup anlattığını vurgula-
yan Soner. şöyle devam
etti: "tnsanhakları,eği-
tim haklan, sağhk hak-
hrı konusundamaaksef
evrensel denetimişkmi-
yor. Dünya bugün, 20-
30yıl öncesindençok da-
ha büyük sayılaria anı-
laböecekokuma-yazma
bOmeyen insanlarla do-
lu. Düzeni sorgulamab-
yız. Uğur Mumcu'lar,
Ktşlah'larçoğaldığmda
onlan tek tek öidürme
şanslan ohnayacak. Ye-
ni dünya sömürii düze-
ni çarldanndaTürkiye,
müttefîk adı altında em-
peryalizmin arka bah-
çesiolarakgörülmekte-
dir.Birflerininarka bab-
çesi değil, yükselen de-
gerlerinülkesiobcagE."