Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 EKİM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Kısday'da yine
,_ kongre yapüacaknuş.
2 Kızday da afetlik
no olursa!
Anıtkabip
Anıtkabir yakınındaki
Anrtparkta verilen
konserieri kimi
okuriar savunuyor.
Doğru bir görüş...
Ancak, Anıtkabir'in
ziyaret saatlerinde,
Anıtparktan yükselen
aşın müzik sesinin
Anıtkabir'in sütunlannda
patlamasını onaytamak
söz konusu olmamalı.
Anıtpark'ın
yönetiminden sorumtu
CHP'li Çankaya
Belediyesi'nin daha
duyariı olması gerek.
Aldırma Gönül
Bir subay dostumuzun
tanıklığına dayanarak
^ I z m i r Inciralt'ndaki
^Puiaştırma Eğrtim
' Merkezi'nin subay
gazinosunda Sabahattin
Ali'nin şiirinden
bestelenen "Aldırma
Gönül" şarkısının yasak
olduğunu yazmıştk.
Yeni bir bilgi geldi.
Askeri gazinoda uç
noktadaki siyasal
içerikli müzik dışında
herhangi bir yasak
olmadığını; "Aldırma
Gönül"ün uç noktada
bulunmadığını; parçanın
çalınmamasının
repertuvarda
olmamasından
kaynaklanabileceğini
bildirdiler.
Bektr<mft posta; derüzsom§curnhuriyet.com.tr www.dentesnn.coin Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 S?
- Papa, tarihijest yapmış...
"Haçlı Ordusu'nu mu
tooluvori"
emokratık Sol Parti'den eski Bursa milletve-
kili Ali Rahmi Beyreli, Türkiye'deki sağ si-
yasetçilerin AB'nin tuzaklarla dolu son rapo-
runa olumlu bakması üzerine Türkiye sağı
ikinci Abdülhamrt ve Vahdettin'ı yere göğe koya-
maz, onlann 'teslimiyetçi' politikaiarına kılıf uydurur-
lar. Bunlar acaba kökleri ikinci Abdülhamit ve Vah-
dettin'e uzandığı için mi teslimiyetçidir' soaısunu or-
taya atıyor...
lsteyen ıstediği yanıtı versin...
AJi Rahmi Beyreli, Abdülhamit'in özel doktoru Atıf
Hüseyin Bey'in anılannı deıieyen M. Metin Hüla-
gü'nün kitabından bazı alıntılar yapıyor...
Abdülhamit: "Şayet biz Ittifak'ı Müselles'e iltihak
edersek bunu vesile ittihaz ederek Mısır'ı ilhak, Hi-
caz, Yemen, Suriye'yi taht'i işgale alır. Bir de Bogaz-
lan gelirzoriar Istıhkamlan bombardıman eder. Ben
her vakit Ingilizlerden korkanm."
Beyreli: "Bugün aynen ABD'den, AB'den korktuk-
Kökler
lan gibi; 'maazallah borç vermezler', 'AB'den tarih
vermezler' gibi benzer korkular ve çaresizlik sürüyor;
devir değişse de kafalar değişmiyor."
Abdülhamit: "Bismark, yalnız oralardan cüz'i bir kı-
sım araziyi Karadağ'a terk etsinler diye cevap gön-
dermiş.
Bütün Rumeli'yi zayi etmekten ise cüz'i bir parça-
yı zayi etmek selameti memleket idi."
Beyreli: "Aferin iyi yapmışsın, bak senin yolundan
gidenler de bugün Türkiye'nin Kuzey Irak'taki çıkar-
lanndan, Kıbns'tan vazgeçtiler!"
Abdülhamit: "Çanakkale'nin kapanmasından do-
layı muharebenin hitamında ingiliz, Fransız ve sair
devletler bizden ne kadar zarar ziyan dava edecek-
ler."
Beyreli: "Bu zihniyetin devamı da, geçen yıl es ka-
za Meclis'te reddedilen tezkere sonrasında benzer
korkuya kapılmışlar aylarca ABD'nin nasıl bir öç ala-
cağı konusunda varsayımlarda bulunmuşlardı."
Abdülhamit: "Ben de Ingiltere hükümetiyle daima
hüsn-i münasebatta bulunmak isterdim. Hükümet-i
Osmaniye'nin hayırhahı olduğunu takdir ederim."
Beyreli: "Bugünkü AKP hükümeti de varlığını sür-
dürebilmenin yolunu ABD ve AB ile iyi ilişkiler kurmak-
ta görüyor."
Abdülhamit: "Bizim gazeteler pek ileri vanyorlar. In-
gilizlere, Fransızlara, Ruslara atıp tutuyorlar. Hain al-
çak, namussuz gibi tabirler kullanıyorlar. Bu gibi söz-
ler yakışmaz. Yann yüz yüze bakılacak."
Beyreli: "Hatırladınız mı, Recep Tayyip Erdoğan
da Kıbns'ta referandum öncesi Yunanlan ve Kıbns
Rumlannı kızdırmamak için basına uygun haber ve
yorumlarda bulunmalan konusunda telkin ve tavsi-
yelerde bulunmuştu!"
SESStZ SEDASIZ (!)
Ramazan'da Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Tokat Gaziosmanpaşa
Üniversitesi'ndeki "Ramazan
etkinlikleri"ni anlatan haberi
birtikte okuyalım:
"Üniversitenin şehir ve Taşlıçiftlik
kampusunda, ramazan ayında ülkücü
gruplann oruç tutmayan öğrencilere
yönelik baskılan gün geçtikçe
artıyor.
önceki rektör döneminde
üniversitede köşe başlannı tutan bu
grubun, oruç tutmayan öğrencilere
yönelik sindirme, tehdit ve dayağa
varan şiddet olaylanna başvurması,
öğrenciler tarafından okulda
tansiyonun yükseteceğinin işareti
olarak ifade ediliyor.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Zehra Seyfikli'nin demokrat
kimliğiyle bilinmesine karşın, demokrat
öğrenciler uzun geçmişe dayanan
kadrolaşma karşısında rektörün otorite
kuramadığını ifade ediyor.
öğrenciler, 'Eğer ülkücü gruplann bu
baskı ve tehditlerin önüne geçilmezse
kitlesel boyutlarda bir kargaşaya
neden olunabilir' kuşkusunu dile
getiriyor.
öğrenciler, ülkücü terörünün
önlenmesi konusunda yetkililerin
gerekli önlemleri almamalan halinde
Tokat'ta yeni bir Kahramanmaraş
olayının yaşanabileceğini belirterek,
'ülkücü reisi' olarak bilinen ve kentteki
mafyalaşmanın içinde de yer alan
kişinin, üniversitede baskılan artırmak
için okul dışından 'ekip' getirdiğini
belirtiyor. Sorunun hemen çözülmesini
isteyen öğrenciler, 'Biz Suudi
Arabistan'da yaşamıyoruz. Atatürk'ün
kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde
okuyoruz. Biz kimsenin orucuna
kanşmıyoruz. Burada şeriat düzeni mi
kurmak istiyorlar' diyor."
Söylev'in 77. Yıhnda
MERtÇ VELtDEDEOĞLU
77 yıl önce 15-20 Ekim ta-
rih leri arasında okunan Ata-
türk'ün Büyük Söylev'ini Hıf-
zı Veldet Velidedeoğlu, altı
gün boyunca baştan sona din-
leyenlerden biridir.
Söylev'in okunduğu 1927
yıhnda, 23 yaşında son sınıf
hukuk öğrencisidir Velidede-
oğlu; Meclis'teki görevi dolayı-
sıyla, Söylev'de anlatılan pek
çok olayın tanığıdır; ama bun-
ların perde arkasını altı gün
içinde, Atatürk'ü dinledikçe
öğrenecektir.
Üç ciltlik Söylev'in, üçüncü
cildini oluşturan Belgeler
1
! de
1981 yıhnda günümüzTürkçe-
sine ilk kez o çevirmiş, böyle-
ce o yıl kutlanmakta olan "Ata-
türk 100 Yaşında" etkinlikleri-
ne bir katkısı olsun istemiştir.
Velidedeoğlu'nun Söylev
için yaptığı değerlendirmeteri
içinde, bu yapıtın "ilkelden tu-
tulmuş günce niteliğinde" ol-
duğu da yer alır.
Söylev'e bu açıdan bakınca
birçok "insancıl" yaklaşıma
rastlanır; bunlann aynmına va-
np okumak, insanı türlü dü-
şünce alanlanna götürür.
H. V. Velidedeoğlu'nu bu
bağlamda en etkileyen durum-
lardan biri, Sıvas Kongresi'nin
ilk günü yaşanan bir olayla il-
gilidir.
Anımsanacağı gibi bu Kong-
re'de, Atatürk'ü başkan seç-
tirmemek için büyük bir çaba
harcanmıştı; bunun için başını
Rauf Bey'in (Orbay) çektiği
grubun bir gece önce hazırla-
dığı "düzenleme", Kongre'nin
açıhşında ilan edilmesi için en
yaşlı üye olan bir paşa görev-
lendirilmişti.
Yaşlı Paşa'nın, Atatürk'ün
başkan seçilmesini engelleye-
rek kendini başkan yapacak
düzenlemeyi okurken Ata-
türk'ün neler düşündüğünü,
neler hissettiğini Söylev'de bu-
labiliriz.
Atatürk yaşanan o andan
şöyle söz eder: "... kurtuluş
çaresı olduğuna inandığım iş-
leri, bitmez tükenmez güçlük-
ler ve engellere karşın nesnel
ve tinsel bütün varlığımla yü-
rütmeye çalışırken, benim en
yakın arkadaşlanm, daha dün
Istanbul'dan gelmiş olup, işle-
rin içyüzünü elbette bilmeyen
'çok saygı duyduğum' yaşlı bir
kişinin diliyle (başkan olama-
yacağımı)" bildiriyorlardı.
Atatürk'ün üzüntüsü seçil-
mesinin önlenmesinden daha
çok, saygı duyduğu yaşlı bir
kimsenin kendisine karşı kulla-
nılmasıyla ilgilidir.
Ne var ki, Atatürk bu kişinin
adını Söylev'de vermez, ken-
disini adeta korur; saygısının
sürdüğünü de, onu ilk hükü-
mette Bayındırlık Bakanı ya-
parak ortaya koyar:
Sıvas Kongresi yapıhrken
Atatürk henüz 38 yaşındaydı...
Söylev'in çok ilgi çeken bö-
lümlerinden biri de sattanatın
kaldınlması sırasında Rauf
Bey'in sergilediği tutumdur.
Osmanlı Devleti'ni adeta ta-
rihten silen Mondros Silah Bı-
rakışması'nı imzalayan Rauf
Bey, Mondros'tan (Midilli) 1
Kasım Cuma günü Istanbul'a
döner; durumu Padişah'a an-
latmak için doğru Saray'a gi-
der; geldiği Padişah'a bildirilir;
uzun süre bekleyen Rauf
Bey'e, "Padişah'ın harem da-
iresinde olduğu, kendisini ka-
bul edemeyeceği, ancak salı
günü görüşebileceği" bildirilir.
Rauf Bey anılannda bunu ay-
nntılanyla anlatır.
Ülkesi yok olmak üzere olan
ve bu tutumu sergileyen kişiyi
Rauf Bey'in nasıl değerlendir-
diğini, saltanatın kaldınlması
sürecinde Atatürk'ün Vahdet-
tin hakkında ne düşündüğünü
kendisine sorduğunda verdiği
ünlü yanıtta görürüz.
Padişah'a bağhhğını Rauf
Bey: "Babam padişahın ek-
meğiyle yetişmiştir. (...) Benim
de kanımda o ekmekten var-
dır" diyerek dile getirir.
Ne var ki, bu konuşmanın er-
tesinde Atatürk kendisinden,
"padişahlıkla halifeliği ayınp
saltanatın kaldınldığını", baş-
bakan olarak Meclis'te söyle-
mesini ister.
Rauf Bey, yalnızca bunu
söylemekle kalmaz. 1 Kasım
gününün bayram olmasını da
Meclis'e önerir:
Bunlar Söylev'in oldukça
renkli sayfalandır; bugünlerde
Lozan Antlaşması'nı delmek
isteyenler karşısında dimdik
durabilmek için, o günlerde
yaratılan "Kürt sorununu",
Söylev'den altı çizilerek okun-
ması gerektiği kanısındayız.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakı turk.net
ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com
5**w*;
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com
K a ^ a n K a d ı n t a r " k r ; t a b > n W g » T « s î«..
HAYAT EPİK TÎYATROSU MVSTAFA BILGİN hayatepikt mynet.com
NAFİLE NAMAZI"!..
BÜYÜKÇEKMEÇE 1. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI
DosyaNo: 2004/1794 Tal.
Btr borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı
mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artunna 05.11.2004 günü saat 11.50-
12.00 Fatıh Mahallesi, Adnan Kahveci Caddesi. Esin Pasajı No:5 Bü-
^çekmece-Istanbul adresüıde yapılacaktır. O gün kıymetinin yüzde
60"ına isteklı bulunmadığı takdiıde 10.11.2004 günü aynı yer ve saatte
2. açık arttırma yapüarak satılacağı, şu kadar ki arttırma bedelinin ma-
lın tahmin edılen kıymetinin yüzde 40'ını bulmasının ve satış isteyenin
alacağa rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olmasının ve bun-
dan başka paraya çevirme ve paylann paylaştınna masraflannın geçme-
sin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerinden yüzde oranında
KDVnin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesınin bu ömeğinin isteye-
ne gönderilebıleceği, fazla bilgi aknak ısteyenlerin yukanda yazılı dos-
ya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 14 10.2004
Muhammen kıvmeti(lira) Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleril
350.000.000.-TL 1 Vestel marka monıtör. LG be>ın. kla\
ye ve maustan ıbaret bılgısayar takımı
300.000.000.-TL 1 Escon marka beyın. klavye. maustan
ıbaret bilgisayar takımı
12.000.000 000-TL 2 Bravo! elektronık çorap örgu makınesı
Basın. 4^082
BU MUBARÇK ÖUNLERDE
. ^U EMPERYALIST VAHŞILERE
BIRAZ tNSAF NAStP EYLE YARABBIM
1. U l i.
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ AMKAN 21 Ekim ttww.mumtaz-arikan.com
MAO UZUN YURUYUSE BASUYÖR..
İS34'rE SUSÜN, MAO Ç£ TUNG UbERÜĞİhlPEKİ
ÇİM KOMUMIST KUI/Y£TLERİ, GÜMEYfrEKİ KIAN6Sİ
vtLAyeriMOEtJ "uzutJ yii&ûyüf'E BAŞL/tMiŞrt.
MILLİYETÇİ ÇAN KZAY ÇEK'ÎN KUOMİMTJİfiJG OG.-
pusu, ONL4& Su y/cayerr^ *u/?ATMtş ı/£ AA/IO'
X4 &AŞKA ÇÖzüM e/G4/£A*/4M/$rr/. SON DE&ECE
6ÜÇ KOfULLA/e İÇİNPE, 9.6OO Kft-OMETKE YOL
İ
? KOMÜ-
, UZUN vu/euyüç soyuNcA
Ç SALDI&fLAgtMA KA£$t KOY-
MAK ZORUNOA KALMIŞri. 8u Ag/)DA, SAy/CA-
gl PA £S B/N£~ PÜfMÛŞTÜ. TZJM 8İ//VLACA
eöeüs seesM MAO, yetJAu 'OA GÜÇLEAJ£J!£K
£6£MEA/ OLMUÇTZ/.
DÜZ ÇİZGİ
ÜMtT ZtLELt
Vahim, Çok Vahim!
Hangisini yazmalı, hangisini anlatmalı...
Türkiye'yi sanp sarmalayan, dört biryandan kuşat-
ma altına alan, o ünlü deyişle, "Bindik biralamete,
gidiyoruz kıyamete" dedirten o kadar çok olay üst
üste yaşanıyor ki, yazmaya sütunlar yetmez!
Bizimkitenn büyük birsevinçle karşıladığı "llerleme
Raporu" ile başlayalım; raporda AB'nin ilk elde Tür-
kiye için "ne iyilikler" düşündüğünü son iki köşe ya-
zımda anlatmaya çalıştım. Ancak, raporun tamamt
ortaya çıktıkça son derece vahim başka "iyiliklerin"
de Türkiye'nin yolunu gözlediği ortaya çıkıyor!
Avrupa Birliği Komisyonu'nun 6 Ekim'de yayımla-
dığı üç belgeden "Komisyon Kurmaylan Çalışma Bel-
gesi - Türkiye'nin üyelikperspektifiaçısından ortaya
çıkan önemli konular" başlıklı bölümün 9. sayfasın-
da "ülkeyiaşan konular" kısmını okuyalım:
- Bölgedeki biranahtarkonu, kalkınma için su-
ya ulaşmaktır. Su, önümüzdeki yıllarda Ortado-
ğu'da giderek artan birstratejikkonu otacaktır ve
Türkiye'nin katlımıyla, su kaynaklanyla ilgili aft-
yapının (Fırat ve Dicle nehir havzalanndaki barajlar
ve sulama projeleri, Israil ve komşu ülkelerarasında-
ki sınır aşan su işbirtiği) uluslararası yönetim bek-
lentisi, AB için önemli bir konu haline gelecektir.
Ne kadar açık değil mi? Ne denli dıplomatik dille
yazılmış olursa olsun, söylenen çok basit; stratejik
önemi giderek artan ve de Türk topraklanndan çıkan
su, AB ve Israil işbirliği ile "uluslararası yönetim" adı
altında kontrol attına alınacakü!
Burada soru; Türkiye'nin egemenlik haklannı or-
tadan kaldıran böyle bir metnin bu rapora nasıl gir-
diği değildir! Soru; Türkiye'yi yönetenlerin böylesi-
ne vahim bir durumu nasıl kabullendikleri, hangi
hakla onay verdikleridir!
Aklım almıyor diyeceğim ama maalesef alıyor, "Di-
yarbakır BOP'un yıldızı olacak" diyebilen anlayiş,
bunu da yaparü!
Turkiyeiilik üst kimliği!
önceki gün Emin Çölaşan'ın köşesinde yayımla-
dığı "Başbakanlık Insan Haklan Danışma Kurulu
Ekim 2004 Raporu"r\u okuduğunuzda, AB ilerieme
raporunda yer alan vahim konulara verilen onayın ne
kadar doğal olduğunu anlayıveriyorsunuzü!
Raporda, azınlıklann büyük kısıtlamalar altında ol-
duğu belirtiliyor. Bunun temel kaynağı olarak ise ana-
yasanın "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bir bütündür. Dili Türkçedir" şeklindeki
üçüncü maddesi gösteriliyor. Milletin bölünmez bü-
tünlüğü kavramının Batılıya çok ters geldiği, milleti
oluşturan çeşitli altkimlikleri inkâr anlamı taşıdığı an-
latılıyor! Devletin dilinin Türkçe olması ise "anlaşıla-
maz" şeklinde değeriendiriliyor!
Türk teriminin aynı zamanda etnik bir grup olduğu
anlatılan raporda, "Osmanlı'daki attkimliklerden
biri Cumhuriyetle biıiikte üst kimlik haline gel-
miştir. Bu durum diğer altkimlikleriyabancılaştı-
ncı nrteliktedir" deniliyor. Sonuçtatek kültüriü ulus-
devlet modelinin yerine Turkiyeiilik" üst kimliği al-
tında çokkültürlü yeni bir toplum modeli öneriliyor.
Bunun için de anayasa ve yasalann yeni bir içerik-
le" yeniden yazılması isteniyor.
- Tesadüfe bakın; Leyta Zana da Avrupa'da yapb-
ğı son konuşmada aynen bunu istemişti!
Bu "ibret" belgesi, nerelere götürülmek istendiği-
mizi, yapılanlann, söylenenlerin hiç de tesadüf olma-
dığını gayet güzel anlatıyor!
Trabzon'un sım!
Başlık, Cumhuriyet'in dünkü manşeti. Son haftalar-
da Trabzon Havaalanı'na inen Amerikan ve İngiliz as-
keri nakliye uçakiannın sayısında büyük artış görül-
müş. Çok doğal! Bir ay önce yazdığım Tersanele-
rimize kadar girdiler" başlıkhyazımda Dışişleri Ba-
kanlığı genelgesıyle yedi liman ile altı havaalanının
Amerika'nın hizmetine verildiğini anlatmıştım. Işte
ABD şimdi bu genelgeden doğan haklannı kullanıyor!
Uçaklann vanş noktasının ise Irak olduğu belirtiliyor.
Işte benim aklım bunu hiç almıyor, Irak'a gidecek
olan uçak niçin Trabzon'da ikmal yapıyor? Niçin In-
cirlik değil de Trabzon? Üstelik Vrak'a gidecek" açık-
lamalan da havada kalıyor, zira bu resmi bir açıklama
değil, Trabzon Valisi'nin havaalanı polisinden aldığı
duyum! Insanın aklına; "Acaba, BOP çercevesinde
Kafkasya ve Hazar/lran bölgeleri için bir takım
'iyilikler' mi düşünülüyor" sorusu geliveriyor!
- Insan aklının şu fesatlığına bakın!
E-posta: umitzileli(« ttnetnettr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/ Bir yüzme
stıli. 2/Korun-
mak için bın-
neyadabirye- „
re bırakılan eş-
ya...Eskidilde
ayak. 3/ Parlak
kırmızı renkte
bir süs taşı...
Parlak beyaz
renkli bir ele-
ment. 4/ Hay-
vanlara vuru-
landamga... Kuran'ın
en uzun süresi. 5/ Bo-
ğaza ya da bademcik-
lere yerleşen ve anjin
türû hastalıklara ne-
den olan mikrop... Yu-
nan abecesinde bir
harf. 6/ Toplum için-
deki davranışlarda iz-
lenecekyol...Birbağ- 8
laç. II Hazar Denizi 9
kıyısında. Iran-Azer-
baycan sınınnda yaşayan bir topluluk... Kuşun yav-
rusuna taşıdığı yem. 8/Geminin saatteki hızını anla-
mak için kullanılan aygıt. 9/ Anlam... Nâzun Hik-
met'in biroyunu.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Ge%iş getiren hayvanların karaciğerinde görülen bir
hastalık. 21 Eskiden kimi devlet dairelerine verilen
ad... Panama"nın plaka işareti. 3/Dili tutulmuş. ko-
nuşamaz hale gelmiş... Satürn gazegeninin en büyük
uydusu. 4/Genişlik... Iskambil kâğıtlanyla oynanan
bir tür kumar. 5/ Son derece kavgacı olan gözde bir
akvaryum balığı... Ispanya'da Bask bölgesinin ba-
ğımsızlığı için savaşım veren gizli örgüt. 6/ Bir ma-
lın cinsini ve fiyatını gösteren küçük kâğıt... İlgi eki.
II Lezzet... Olta ya da tuzağa konulan yem. 8/ Üze-
rinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık olta-
sı. 9/Animist diolerdeki doğaüstü güç... Argoda çok
çalışan öğrenciye verilen ad.