17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15EKİM2004CUMA HABERLER DUNYADABUGUN ALİ StRMEN Bizim Sokak ve AB Bizim gazetenin sokağı Türk Ocağı Caddesi'nin adı- nabakmayın, belki geçen yuzyılın başında Osmanlı öl- çülerine göre, cadoe olarak nitelenebilirdi, ama çağ- daş cadde lavramıyla bağdaşmayacak kadar dar bır sokaktır aslnda. Bu sokağn çilesını otuz yıldır çekenlerdenim. Yüz elli metre mesafeyi, nadiren ıki dakikada, kimi zaman yirmi dakika yanm saatte aldığım olmuştur. Türk Ocağı "Caadesi!" üzerinde tarihimizin önemli binalan varar. Girişte hemen sağda, Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti ve TürkiyeGazeteciler Sendikası binasının karşısın- da, büyücek bir bahçe içinde Iran Konsolosluğu bu- lunur. Onun hemen yanında, bir zamanlar sadrazamın da oturduğu Babıâli'ye tepeden bakan görkemli bina, bir zamanlar Osmanlı'nın dış borçlannı tahsil etmek ama- cıyla kurulrruş olan Düyunu Umumiye binası idi ki, sonradan Istanbui Usesi olmuştur. Binanın bitimine doğru karşı köşede bulunan ahşap yapı ise bır za- manlar Osmanlı'nın egemeni haline gelmiş olan Ittihat ve Terakki Cemiyet'nin merkezi iken Cumhuriyetten sonra Cumhunyet gazetesınin idarehanesi ve matba- ası buraya taşınmıştır. Bizim sokağın öyküsü ilk kez 27 yıl önce bu sütuna yansımıştı. Aradan geçen süre içinde, iki kez daha aynı konu yine bu sütunda gündeme geldi. Kaç kez haber konu- su olduğunu ise anımsamıyorum. Ama bugünkü ga- zetemizin Haber Servisi'nin hazırladığı "Yıllann çözü- lemeyen sonınu Türk Ocağı Caddesi'nin trafik sonı- nu" diye bir haber daha yayımlandı. ••• Kısacası çeyrek yüzyılı aşkın süredir, sorun sürüyor ve en ufak bir düzelme yok. Sorunun süregeldiği otuz yılı aşkın bu zaman dilimi içinde Türkiye'de birbirini izleyen on beşten fazla hü- kümet, altı cumhurbaşkanı, iki askeri darbe geldi geç- ti, sokağın trafik durumunda en ufak bir düzelme ol- madı. Pardon birara, tekstil krize girince, işlerin kesat- laşması yüzunden mal boşaltıp, yükleyenler dükkânı- nın ve küçük atölyesinin bulunduğu binanın önüne arabasını park edenler azaldığı için sokak rahat bir ne- fes aldıysa da bu dönem kısa sürdü. Bizim sokağın üzerinde her yerde durulur, her yere araba park edilır, isteyen malını boşaltır, isteyen yük- leyecegini yükler, isteyen bir dostunakahve içmeye gi- derken arabasını bulduğu boş yere park eder, bunu hiç- bir güç önleyemez. Gerçi devletin, park yasağını gösteren levhalan var- dır; sokağa arada sırada, devletin trafik polisi de girer, ama sonuç değişmez. Geçenlerde, sokağa giren polis memuru, arabala- ra, "Sen duıi Sen geç!" diye değnekçilik ederken ca- mı açıp, - Memur Bey sizin göreviniz, bu park etmiş araba- lan engellemek, değnekçilik yapmak değil, diye ses- lendiğımde, suratıma dik dik baktı, bir şey söyleme- den değnekçilik görevini sürdürdü. Evet, devlet de polisi de, kutsal olan mal indirip bin- diıme hakkına kanşamaz. İki asken darbe, bu sokağa girmiş, Cumhunyet ga- zetesinden, Türkiye Gazeteciler Cemiyetj ileTürkiye Ga- zetecilerSendikası'ndan insanlan alıp hapsetıkmış, ama trafik düzeni karşısında eli böğründe kalıp hiçbir şey yapamamıştır. ••• Bugünkü haberde okuyacaksınız; sokakta dükkân ya da atölyesi olan vatandaş, "park ücretleri pahalı ol- duğu için" arabasını dükkânının önünde park ettiğini, mal indirmek ve yüklemek zorunda olduğunu söylü- yor. Ama belediyeyetkililerinin Ikitelli'de bu esnaf için yap- tırdığı yeriere gitmeye kimse tenezzül etmiyor. Düşünceye karşı ceberrut olan devlet, tekstil imalat ve satıcısının keyfiliği karşısında cart curttur. Devlet bu sokaktan benı, bır sınıfın diğer sınıflar üze- rindetahakkümü suçunun propagandasnı yaptğım ge- rekçesiyle alıp hapse tıktı. Oyle bir şey yapmamıştım. Çünkü Türkiye'de işçi sı- nıfının, kimse üzerinde tahakküm kuramayacağını za- ten biliyordum. Ama gelişmış kapitalist ülkelerin tersine, bizde bü- yük sermayenin değil de esnafın diğer sınıflar, katman- lar ınsanlar üzerinde tahakkümü zaten gerçekleşmiş bulunmaktadır ve bu tahakküm bizim sokakta yürü- meyen trafik olarak somutlaşmaktadır. Bu yüzden kavgalar olmuş, insanlar yaralanmış, bir kişi ölmüş, ama hiçbir şey değişmemiştir. Dün sokağın yüz elli metrelik mesafesini aşmaya çalışırken, arabada NTV radyoyu dinliyordum. Spiker AB ülkelerinde trafik uyglamasının standartlaşmasını sağlayacak, elektronik bir aletten söz ediyordu. Haberi dinlerken güldüm. Hiçbir elektronik aygrt, hiçbir erk, hiçbir kurum, hat- ta AB bile bizim sokağın başına buyruk efendilerini di- ze getirip trafığini olması gerekene, yani normale çe- viremezdi. Peki sokağın düzenini değiştirmekten aciz bir top- lum, AB'ye uyumu sağlayacak düzen değişikliğini na- sıl gerçekleştirecek dersiniz? Yıne de umutsuz değilim, bu da değişecek eninde sonunda. Sokağın düzenini Çin değiştirecek. Nasıl mı? Bu tekstilcileri rekabet yoluyla çökerterek. Kısacası, sokağın umudu yedi dağ ardında yatıyor. asirmen(â cumhuriyet.com.tr AKP'nin itirazı sonucu değiştirmedi Borcıova'da seçimi Aydoğan kazandı lZ\ÜR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bomova Belediyesi'nde, yenile- nen belediye başkanh- ğı seçimini CHP'li Sır- n Aydoğan bir kez da- ha kazandı. AzizKocaoğlu'nun îz- mir Büyükşehir Beledi- ye Başkanhğf na seçil- mesinin ardından boşa- lan Bornova Belediye Başkanhğı için meclis üyeleri arasında yapılan seçimi Aydoğan kazan- mış, ancak AKP'lı mec- lis üyesi DursunÇetin'in itirazı üzenne, Izmir 6. Idare Mahkemesi, seçi- min yenilenmesini karar- laştırmıştı. CHP'nin21, AKP'nin 15, Genç Parti'nin de 1 üyesininbulunduğu mec- lisin, tzmirValiliği kara- nyla dün yapılan "seçnn" gündemli toplantısında Aydoğan 22 oy alarakye- niden "başkan" seçildi. CHP'li HüseyinÇelikve AKP Bornova tlçe Baş- kanı YunusTimur a birer oy çıkarken 12 boş oy kullanıldı. I CHP, imar ve çevre suçlarma ilişkin iki düzenlemenin iptalini istedi TCY, Anayasa Mahkemesi'ndeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, Türk Ceza Yasasfnın (TCY) 2 maddesinin iptali ve yiirürlüklerinin durdurulması istemıyle Anayasa Mah- kemesi'ne başvurdu. Başvuruda, imar suçlan ile ilgili maddenin oylama- srnda af yasalan için gereken beşte üç çoğunluğun aranmaması ve çevreye karşı suçlarda uygulanacak cezala- nn yürürlüğünü 2 yıl sonraya ertele- yen düzenlemenin anayasaya aykın ol- duğu vurgulandı. CHP, Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer'ın onayladığı TCY'nin 2 mad- desini dün Anayasa Mahkemesı'ne gö- türdü. TCY'nin 184. maddesinin 5. • CHP, TCY'nin 184. maddesinin 5. fıkrası ve 344. maddesinin 'b' fıkrasnıın iptali ve dava sonuçlanıncaya dek yürürlüklerinin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Başvuruya ilişkin açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Topuz, 'AKP, parlamento tarihinde en çok hata yapan iktidar unvanını almak üzere' dedi. fıkrası ve 344. maddesinin "b" fıkra- sının ıptah ve dava sonuçlanıncaya dek yürürlüklerinin durdurulması istendi. TCY'nin 184. maddesinin 5. fikra- sında, ruhsata aykın bina yapmak, yaptırmak ve ruhsatsız şantiyelere elektrik. su ve telefon bağlantısı ya- pılmasına izin vermek suçlanndan da- va açdmayacağı, açılan davalann dü- şeceğı ve mahkûm olunan cezanın tüm sonuçlanyla ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bu fıkranın iptalini is- teyen CHP'ninbaşvurusunda, düzen- lemenin af niteliğinde olduğu, bu ne- denle oylamada beşte üç çoğunluğun aranması gerektiği vurgulandı. 'Anlaşmalara da aykırı' CHP, çevre suçlanyla ilgili 344. ma- denin *b" fikrasının da iptalini istedi. Çevrenin kasten kirletilmesi suçlannı hürnyeri bağlayıcı ceza ile yaptınma bağlayan hükürnlerin yürürlüğünün 2 yıl sonraya ertelenmesinin. anayasanın "Herkes sağhkh ve dengeti bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" denilen 56. maddesine aykın olduğuna dikkat çe- kildi. Başvuruda, bu düzenlemenin uluslararası sözleşme ve anlaşmalara aykın olduğunun da altı çizildi. CHP Grup Başkanvekili AB Topuz, "AKP'ninCHPilemutabakatauyma- dığı her noktada hata yapnğmr söy- ledi. Topuz, "AKP, parlamento tari- hinde en çok hata yapan iktidar unva- nını almaküzere. Hatalannduzeltihne- si için Anayasa Mahkemesi'ne gküyo- ruz. Yüksek mahkemenin iş yükü ar- tiyor" dedi. TCY'de yapılan düzenle- mede "2 yıl daha çevre suçu işleyebi- Brsiniz.çevneyitahripedebiürsiniz*' de- nıldığıne dikkat çeken Topuz, baa imar suçlannı suç olmaktan çıkaran düzen- lemenin de af niteliğinde olduğunu, bu nedenle oylamada beşte üç çoğun- luk aranması gerektiğini kaydetti. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Hükümetin prim desteğinden yoksun üretici pamuktan kaçınca ABD ve AB ülkeleri Türkiye pamuk pazannı ele geçirmeye başladı... ,\WM//ORAL ÇAUŞLAR oraJcalislar6cumhuriyetcom.tr Sorun Azınlık Sözcüğünün Ötesinde... Leyia Zana'nın Avrupa Parla- mentosu'ndan Sakharov Düşün- ce özgüriüğü ödülü'nü alırken yaptığı konuşmadaki "Kürtler azınlıkdeğildir" vurgulan, belli ki Türkiye'de olumlu karşılandı ve gazeteler bunu önemli bir haber olarak verdiler. Avrupa Birliği ller- leme Raporu'nda yer alan, azın- lık terimlerinin bir gerginlik kay- nağı haline geldiği birgerçek. Bu- nun üzerine Aleviler azınlık mı, Kürtler azınlık mı diye bir tartış- ma başladı. Bu terimlerin Türki- ye'yi bölüp parçalamak ve ufa- lamak amacıyla kasrtlı çıkanldığı- nı söyleyen bazı AB karşrtı çev- reler, şimdi tepkilerini daha sert dile getiriyorlar. Azınlık sözcüğü, Batı'da son yıllarda önemli bir terim haline geldi. Demokrasinin en önemli özelliklerinden birisinin "azınlık riaWan"nın korunması olduğu sık sık vurgulanıyor. Azınlık hakları ve azınlık terimi, akademik ve si- yasi çevrelerde tanımlanmaya uğraşılıyor. Türkiye'deki resmi anlayış ise azınlık sözcüğünü, Lozan Ant- laşması'nın mirası olarak Müslü- man olmayan dini azınlıklar ola- rak kabul ediyor. llerleme Rapo- ru'na yansıyan yeni azınlık tarif- leri de bu nedenle tedirginlik ya- rattı. Batı'da azınlık sözcüğü, dini, etnik, mezhepsel, cinsel gibi bir- çok alanı kapsayacak şekilde ta- nımlanıyorvetartışılıyor. Birülke- deki egemen grubun dışındaki bütün topluluklar Batı'da "azın- lık" diye tanımlanıyor ve onların hakları teminat altına alınmaya çalışılıyor. örneğin eşcinsellerbir cinsel azınlık olarak kabul edilir- ken Romanlar da etnik bir azın- lık sayılıyor. Türkiye'deki azınlık sözcüğü ile Batı'nın yeni anlamlar yüklediği azınlık sözcüğü aynı değil. 8u nedenle bu sözcüğün llerleme Raporu'na girmesiyle birlikte ye- ni tartışmalann gündeme gelme- si de kaçınılmazdı. Azınlık sözcüğünü bir yana bı- rakarak konuşalım: Alevilerin kendi inançlarını özgürce yaşa- yabilmeleri için önlerinde çok en- gel bulunuyor. Diyanet Işleri Başkanhğı, Sün- ni-Hanefi mezhebinin propagan- da merkezi olarak çalışıyor. Okul- larda okutulan din dersi yine bu mezhebin inançlannı pekiştirme- yi amaçlıyor. Alevi mezhebi yok sayılıyor. Alevi sözcüğünün kul- lanılması bile çok uzun yıllar "bö- lücü" birsözcük olarak kabul edi- lip yasak sözcükler arasında yer alıyordu. Sorun Alevilerin "azın- lık" olupolmaması değil, haksız- lığa uğramalan, dışlanmalan, yok sayılmalan. Bu haksız durum dü- zertilirse zaten AB'nin söyleye- ceği bir şey de kalmaz. Kürtler için de benzer sorunlar- dan söz edebiliriz. Dil, kültür, eği- tim gibi alanlarda onlann da hak- sızlığa uğradığı, dışlandıkları bir gerçek. Türkiye, bu haksızlıkları düzeltmeli. Mesele onlann azın- lık olup olmamalan değil, yok sa- yılmalan. Unutmayalım yakın ta- rihe kadar Kürtler, dağda gezen, karda dolaşırken ayakları "kart" "kurt" sesleri çıkaran bir Türk kavmi olarak tanımlanıyorlardı. LeylaZana, Avrupa Parlamen- tosu'nda "Kürtlerazınlıkdeğil" di- yerek belki de bir iç tartışmayı durdurmak istiyor olabilir. Ancak şunu unutmayalım, bu ülkede Türk ve Sünni Müslüman olma- yan topluluk bulunuyor. Belki sa- yıları çok az. Örneğin hemen ya- kın komşumuz Arap ülkelerinde, Türkiye'yeoranladini azınlıklar, et- nik azınlıklar çok daha yüksek oranlarda. Bu sorun bölgenin ve Türkiye'nin önemli bir sorunu. Gelişmiş demokratik ülkelerde azınlıklann haklan konusundaçok önemli tartışmalar ve açılımlar dikkat çekiyor. Türkiye de, yö- neldiği AB'nin yaptığı tartışmala- rı kaçınılmaz olarak yapacaktır. AB ülkeleri kendi aralannda da bu konuları tartışryorlar ve yeni çö- zümler üretmeye uğraşıyoriar. Kürtler ve Aleviler "Biz azınlık değiliz" diyerek, bu konuda önemli bir rahatlamaya neden ol- dular. Belki iyi deoldu. Ancak, bu tür konularda aşılması gereken ciddi güçlükler ve anlayış farkla- n olduğunu da unutmamak ge- rekiyor. Bir başka nokta ise AB süreci- nin asıl olarak bir iç demokratik- leşme süreci olarak görülmesidir. Sorun AB'yi ikna etmekten daha çok içeride demokrasiye, insan haklanna, özgürlüklere yönelik köklü adımlar atmak ve farklılık- lanmızı bir zenginlik olarak göre- bilmektir. O zaman işler kolayla- şır. Aleviler yok sayılarak, onlann en temel hakları reddedilerek AB yolundaadım atamayız. Kürt kim- liğine yönelik yasakçı zihniyeti terk etmezsek, iç uyum sağlana- maz.. iç uyum sağlanamayınca da AB raporları rahatsız edici olma- ya devam eder. CHP HATAY MİLLETVEKtLÎ ÇAY'A YANIT VERDÎ Bakan Pepe: Denizler mafya saldırısına açık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Iskenderun Lımam"nda MV Ulla adlı geminin batışını değerlendinrken Türk denizlerinin uluslararası tehlikeli "aük mafşasının" saldınlanna açık olduğu- nu söyledı. CHP Hatay MilleUekili Fu- atÇaj', TBMM Genel Kurulu'nda gün- dem dışı söz alarak atık yüklü geminin yarattığı tehlikelere dikkat çekti. Milletvekilini yanıtlayan Bakan Os- man Pepe. Türk sahillerinin bu tür sal- dınlara karşı yeterince korunamadığı- nıbelirtti. "Türkiye'nin çevTesonınla- n, Iskendenın'da batan gemiden daha ağırdır. Türkiye'deki çevre sorunlan- nın çözümü için 40 mihar Euro'ya ih- tiyacmuzvar" dıyen Pepe, geminm bat- masından sonra tskenderun Lima- nı'ndan aluıan su, karides ve balık ör- neklerınde TLT BİTAK_ üniversiteler ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın sü- rekli analiz yaprığmı. analizlerde Dün- ya Sağlık Örgütü'nün ilan ettiğı kabul edilebilir değerlerin bile altındaki oran- lann belirlendiğini söyledi. tsviçre'de gelecek ay yapılacak toplan- tıdan sonra batık MV Ulla adlı gemi ile yükünün 1 ay içinde çıkanlacağını bil- diren Pepe, çıkarma masraflanrnn. ge- mideki yükün sahıbı olan Lafarge firma- sı tarafından karşılanacağmı açıkladı. Pepe, bölgede günlük analiz yapıldığı- nı belirterek "Vatandaşı fevkalade tedir- gin edecek bir durum yoktur, anaüzler de bunu desteklemektedir" dedi. hatemoglü1 9 2 4 V " ^ \ FlNANS tr ÖZEL TAKSIT SUADiYE BcgdatCad Tet (0216) 369 00 49 PENDiK OLTTLET Dumankaya Outtet Center Tel: (0216) 473 52 55 ıKTTELJJ OLrTLET Turgut Özal Cad. No.153 Tel: (0212) 549 40 56 İZMIT OOTLET CENTER Td: (0262) 335 57 35 KONYA M1 REAL Nto: 45/46 Tel: (0332) 265 19 80 KONYAMAS0RATel:P332)241 61 15 ÇORLU ORK3N Tet (0282) 673 26 64 SiRTGüresCad. No: 121 Tel: (0484)2240043 ZONGULDAK Gazipasa Cad. No: 77 Tel: (0372) 252 17 97 ERZURUM: PEK YAKINDA..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear