25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3O OCAK 2004 CUMA CUMHURİYEV SAYFA 17 j * GS Olimpiyat ^ Stadı'nda Rize''yle 2 n« yaptı? «a 5 çoyı iç/i.f - Piyasayı kalftesiz Çin mallan istila etmiş... "Herkes layık olduçu sekilde tüketirt" Bektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr www.denizsoin.com Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 »7 BibloÖnceki gün saat 15.15'teKadıköy Kızıftoprak'ta Gazanfer Göksoy, yayalara yeşil ışık yanınca karşıdan karşıya geçiyor. Yolun ortasında da bir trafik polisi duruyor. Fakat 34 SER16plakalıbir otomobil, taşıtlara yanmakta olan kırmızı ışığı umursamadan yayaların arasından yoluna devam ediyor. Gazanfer Göksoy, görevli polisin yanına gelince "Memur bey, size rağmen kurallara uymayan bu sürücüye bir işlem yapmayacak mısınız" diye soruyor. Polis, "Kusura bakmayın benim şimdi başka işim var" yanrbnı veriyor. Trafik polisi, yollarda biblo gibi duruyor! Periyot Akif Kökçe: "Sekiz " ~ saat iş, sekiz saat eğlence ve sekiz saat dinlenceden oluşan günlük periyot fukara ülkelerde sekiz saat gazeteden iş arama, sekiz saat gezerek iş arama, sekiz saat çalışmadan para kazanma yollannı düşünmekle geçiyor." T ürkiye'dekı kimı sıyasetçilerın dikkate alma- sı umuduyla Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda, ingiltere, Isveç, Isviçre ve Nor- veç'teki Atatürkçü Düşünce Derneklerini kapsayan Avrupa Atatürkçü Düşünce Demekleri Fe- derasyonu'nun BaşkanlarKonseyi'ndeoybirliği ilealı- nan kararlar: "Bugünkü AKP iktidarının, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu iç ve dış sorunlann çözümünde güttüğü si- yaset, ulusal çıkarlarımızla bağdaşmamaktadır. Şöyle ki: 1. AB ile yapılan görüşmelerde, Türkiye Ke- malizm'le AB'ye üye olamaz' şeklındeki, AB yetkilile- rinin aymazca beyanatları ve onur kırıcı açıklamalan karşısında, hükümet, adeta onlara hak verircesine, susmaktadır. 2. KKTC'ye ilişkin olarak izlenen zikzak- lı siyaset, 'AB'ye üye olabilmek için Kuzey Kıbns'ı ve Türkiye'nin garantörlük hakkını feda et' anlamına ge- lecek bir tehlikeyi içermektedir. 3. ABD'nin Irak'ı işgal politikasına alet olmanın yanı sıra, Irak'ın yeniden ya- lOmadde pılanması sürecinde de ülkemiz, bulunduğu bölge ve Kuzey Irak açısından izlenen siyaset olağanüstü kay- gı vericidir. 4. Eğitim ve öğretimle ilgili olarak izlenen siyaset, akıl ve bilime dayalı düşünceler ve yargılardan uzak bir zemine kaydıniarak, eğitim ve öğretim biriiği- ne darbe indirici bir durum arz etmektedir. 5. Cumhur- başkanlığı baştaolmaküzere, Cumhuriyetimizin ordu- lan, üniversiteleri ve bilim kurumlanna karşı birgerilim yaratma, yıldırma ve sindirme siyaseti güdülmektedir. 6. Devletimizin temel kurumlarını siyasetin emrine sok- ma girişimleri ve tasarrufları, ayrica bir endişe kayna- ğı oluşturmaktadır. 7. Iktidar partisinin bazı mensupla- rının, vatanımızın kurtancısı, devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile laik, demokratik, özgür- lükçü, halka dayalı ve halk mayalı cumhuriyetimiz hak- kında yaptıkian sapkınca açıklamalar, ülkemizin ve re- jimin geleceği açısından büyük tehlike işaretleri içer- mektedir. 8. Yerel yönetimlerde 'demokratikleşme' adı altında yürütülen çalışmalar ve hazırlanan planlar, üni- ter devlet yapısını uzun vadede tehlikeye atacak nite- liktedir. 9. Türk Devrimi'nin kaynağı, iç düzenin harcı, toplumsal banş ve ulusal dayanışmanın temeli olan la- iklik ilkesine aykın bir şekilde güdülen siyaset, uygar- lık ve çağdaşlık karşrtı gelişmeleri teşvik etmekte ve yaygınlaştırmaktadır. 10. Bizzat Başbakanın telaffuz ettiği 'Türkiyelilik' söylemiyle de, ulusal kimliğimizsor- gulanmak istenmektedir. Tüm bu olumsuz gelişmeler, olumlu bir değişim gi- bi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bütün laik ve demok- ratik kuruluşları, 28 Mart 2004'te yapılacak olan yerel seçimleri de dikkate alarak, ülkemize, devletimize, cumhuriyetimize ve bizi çağdan çağa ulaştıracak olan Atatürk ilkelerine sahip çıkmak üzere, birlikte hareket etmeye çağınyoruz." SESSİZ SEDASIZ (!) Kızılderili ve cırcırböceğinin sesi Yaşamafarklı açılardan bakabilmek- le ilgili bir öyküyü Bülent Akdan gön- dermiş: Bir gün New-York'ta bir grup iş arka- daşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptakilerden biri, Kızılderilidir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürül- tü ve korna sesleri arasında ilerierken, Kızılderili, kulağına cırcırböceği sesinin geldiğini söyleyerek böceği aramaya başlar. Arkadaşlan, bu kadar gürültü- nün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollanna devam eder. Aralarından biri inanmasa da onunla cırcır boceğini ara- maya devam eder. Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binalann arasındaki bir tutam yeşil- liğin arasında gerçekten bir cırcırböce- ği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderiliye, "Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun" diye sorar. Kızılderili, bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına ken- disini takip etmesini önerır. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardı- ğı bozuk parayı kaldırımdayuvarlar. Bır- çok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, ceplerin- den düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek, "önem- li olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre du- yar, görür ve hissedersin" der. Yüksek Yerilim Hatt Beşiktaş forma renklerini "kırmızr- beyaza çevirsin! ordincutku" yahoo.com Yanarak Olenler... Donarak Olenler... NEŞE DOSTER Bazı resimler, bazı görüntii- ler, bazı anılar, bazı olaylar var- dır ki ne yakanızdan düşer, ne belleğinizden silinirler. Sıkça anımsadığım ve unutamadı- ğım iki olay bugünlerde yine önümde ve gündemimde... llki bir göçük sonucunda ölen oğlunun kansını, yani ge— linini teselli eden bir ananır», insanın kanını donduran söz> leri. Şöyle diyor acılı kadın dul gelinine: "Ağlama demiyo- rum, ağla ama boğum boğurn ağla. Sen dün babanı, bugürı kocanı verdin, yarın belki de oğlunu vereceksin toprağaı. Madene inmenin, madenci eşi olmanın değişmez yazgı- sıdır bu. Dünden bugüne de— ğişmeyen..." Yaşlı kadının sözlerini des, yüzünü de unutamıyorum... Ikinci görüntü yine beynimin kıvnmlannda dolaşıp durur yıl - lardan beri... Donmuş birinsa- na aittir. Ağn'nın bir köyünde- ki okuluna giderken yolda do - narak ölen bir öğretmenin res- midir bu. öğretmenin elindelci naylon torbanın içinde öğren- cileri için aldığı kalem, deftetr ve kitaplar vardır. Donmuş öğretmenin görü- tüsünü unutamıyorum... Yoğun kar nedeniyle cennet yurdumuzun çeşitli bölgelerin- de donarak ölenlede, iki genç öğretmenin soba yakarken yanarak ölmesi bu anıları çağ- rıştırdı ve bu yazının omurga- sını oluşturdu. Aradan geçen bunca yıla karşın "Şark cep- hesinde yeni birşey yok!" Bu gidişle olmayacak da... Çağ- daşgiysileriyle, çağın gerisine ait söylemeleriyle, çağdışı me- sajlar vermeye çalışanlarımız- la ayrıca nasıl olsun ki? 2004 yılında ülkemizin in- sanları hâlâ yanarak ve dona- rak ölüyorsa, bunun bir açık- laması olmalı değil mi? Doğubayazıt'ın Ortadirek köyünde, öğrencileri yanma- sın diye sobayı kucaklayarak ölümü de kucaklayan Aysun ve Burçin öğretmenlerin ölüm şekillerinin bir utancı olmalı değil mi? Yaşamın aman vermez ır- mağında göçük altında kala- rak, okula giderken donarak, soba yakarken yanarak olen- ler için ne söylenebilir ki? Res- min bir görünen yüzü bir de arka planı var. Bizi her ikisi de ilgilendiriyor ve derinden sar- sıyor. Bu hüzün fotoğrafları yetkililer için ne ifade ediyor, işte onu bilemiyoruz! Ah! bir bilebilsek... KİM KtME DUM DüMA BEHÎÇ AK behicakjı turk.net ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2002 1439 KararNo:2003 1221 Davacı İçişleri Bakanlığı -wekili Av. Emine Ayberkin tarafından davalı Ramazan Erke aleyhine açılan rûcuan tazminat davasının ya- pılan yargılaması sonunda. "Davanın kabulü ile 4.670.*?90.000 lira tazmınatın 29.08.2002 ta- rihinden itibaren faizi ile birlükte davalıdan alınmasına". Karar verilmiş olup, daha önce davalı RAMAZAN ERKE adına adresinde bulunmadığı ve yemi adresleri de tespit edilemedığinden dunışma günü de adı geçen davalıya ilanen teblığ edildiğınden. ışbu karann tüm aramalara rağmesn bulunamayan ve yukarda adı geçen davalıya karann ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve 15 gün içinde teanyiz edılmedigi takdirde haklanndaki karann kesinleşeceği teblig yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 06.01.2004. Basın: 1909 İLAN ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ HÂKEVHJĞİ'NDEN Esas No: 2002,820 Karar No: 2003 1003 Davacı Başak Sigorta A.Ş. ^ekili Av. Savcı Bayazıt tarafindan da- valı Çigdem Başaran Akın alteyhine açılan rücuan tazminat davası- nın yapılan yargılaması sonun>da: Mahkememızden verilenL 10.12.2003 tarih 2002 820 Esas, 2003 1003 Karar sayılı ilaımıyla davanın kısmen kabulü ile 626.927.650 TL. tazminahn ibraname tarihi olan 25.3.2002 tarihin- den itibaren işleyecek yasal faaiziyle birlikte da\-alılardan müteselsı- len tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine. Peşın alınan 12.500.000 T L harçtan 7.880.000 TL'sinin davacı ûzerinde bırakılmasına. Davacı tarafça kendi üzerirade bırakılan peşın harç dışında yapı- lan 739.570.000 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret ora- nı dikkate alınarak 501.477.8. 15 TL'sinin davalılardan müteselsilen lahsiline. davacı tarafa venlmesine. bakiye 238.093.000 TL yargıla- ma gidennin davacı taraf üzermnde bırakılmasına Davacı taraf kendisıni vekilfle temsil ettirdiginden 300 mih'on TL ücreti vekâletin davalılardan nnüteselsilen tahsiline davacı tarafa ve- rilmesine. Peşın alınan 4.620.000 TL hıarcrn mahsubundan sonra 29 254.093 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsıli ile hazıneye venlmesine dair temyizi kabıl olmak üzeı^e verilen karar da\alı ÇlĞDEM BA- ŞARAN AKTN'a karar tebliğ ^erine geçerlı olmak üzere ilanen teb- liğ olunur. Basın: 3649 BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇÎ bulutbebekdı hotmail.com "Meraba Hereiefdeyâm ? soyteyinceyeni HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGIN 3 MILYAR BAŞLIK PARASI OETÎRtRSEN KIZI ALIRSIN !.. S H { KREO SECtyOMU ACABA? TARİHTE BLGÜN MLMTAZARIKA\ 30 Ocıtk ıctctf.mıımtaz-arikan.com GANDI ÖLDURULDU! 1948'DE 8UGÜN, MAHATMA &AMPİ, SİG SüİKAST SONUCU ÖLDÜRÜLDÜl ASIL AfrlYLA, MOHAN- C>AS KARAMCHAND GANOÎ, İNGİLTEfiE'NİN SÖMÜ/26ESİ ÖUÜUkAUUOAKJ HIMD/&#AI'lN BA- 6IKASIZU6I İÇİU U2UAJ y/LLA/S AAÜC4DE16 VE&- MİÇTİ. KEUOlNE Ö26Ü "PAp'F OîeEHİŞ" YÖNTE- MİMÎ SCUUUA DEK SÜgPÜeESEK BÜYÜK. BAÇARI KA24KJMIŞ, HİÇ &'f? REfMÎ 6ÖK£Vİ YA DA RÜT- BE£f OLMAKSIZIN, TÜM HİNDÎSTAfJ'l PEŞ'tUOEN SÜRÛIOJyeSrLMİÇrİ. 194?\'P£, İN6İLİ2LER YSNİL- 6(Yİ KABüL ePİP ÜL<£Y' 7TE&C £TTf/t7BM 15' AY SONSAj GAMOİ BİZ SÜIKASTE UgSAO/. MÜSLÜ- MMLAZA EÇİT DAVRAMlMASlNA ACAgŞI Ç/KAAJ, NATUURAM VINAYAK APLI FAMATIK BİR. HİNPU TA RAF/fJOAM TASANCAYLA ÖLOÜJZÜLDÜ!. ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Parıltısı Sönmüyor Başkent söyleşilerinde önde gelen kişilerden bi- ri Profesör Sadun Aren. Iktisat dalında değerli bir bilim adamı. Bir ucu Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde, bir ucu sosyalist kültür demeklerinde. Türkiye Iş- çi Partisi'nde, yeni boyutlara, açılımlara giden bir kişi. Son günlerde de geniş yer aldı siyasal gün- demde. Sadun Aren ile uzun yıllara ulaşıyor dostluğu- muz. Türkiye işçi Partisi'nde birtikteliğimiz var. Bel- likonulardayakjndantanıdım onu. ödünsüz bir ya- şamın gizemini duyurdu bana. Bana değil herke- se. Hiç değişmedi düzeyi. özü sözü biriikteliğin bo- yutlannı güzel taşıdı, hâlâ taşıyor. Sadun Aren'in Türkiye İşçi Partisi'ne katılması- nı anımsanm her zaman. Başta Mehmet AJi Ay- bar, bu katılımı çok isteyen kişilerin sevincini hâ- lâ kutlanm. Türkiye İşçi Partisi'nin genel merkezi Ankara'ya taşmmamıştı henüz. Bir akşam yeme- ğinde Aybar, Cemal Hakkı Selek, Nryazi Ağır- naslı, Behice Boran bizim evde buluştuk. Bek- lentiler, tartışmalaria geçti saatler. Derken telefon çaldı, Sadun Aren sesleniyor: - Ben karar verdim, partiye katılıyorum, size bil- diriyorum. Ortalık aydınlandı birden. Arabaya atladık, Sa- dun Aren'i kutlamaya, kucaklamaya gittik hepi- miz. Güzel bir akşam yaşadık. Tomurcuklar yeşe- riyor, çiçekleri toplamak zamanı yaklaşıyor diye türküler söyledik, umutlanmızı, hayallerimizi dile getirdik, mutlu, umutlu konuşmalarla yeni ufukla- ra uçtuk. Sonra daha güzel günler geldi. Partiye katılan sol aydınlar TİP'Iİ milletvekilleri olarak geldi Meclis'e ve ülkemiz de TİP'Iİ olmanın görevini, sorumlulu- ğunu yaşadı. Kürsüde tartışmalar, sorular, önerge- ler sol aydının yerini, yöntemini güzel belirtti halkı- mıza. Ben de yaşamımda en güzel günleri yaşa- dım galiba. O zaman da güldüm, şimdi de gülüyorum. Be- nim TlP'te görev alacağımı, milletvekili olacağımı bekleyenleryanıldı. TlP'i desteklemek, güçlendir- meksavaşını kişisel nedenlere bağlayanlardadüş kınklığına uğradı. Her şey olması gereken biçim- de gelişti. Partide de, dar çevremde de, geniş çev- remde de. O günlerden yazılanmda çok az söz ettim. Olay- lar yeni eylemlere yön veriyor, kişisel hesaplar iş- lemiyor, dahası kişisel başanlara, parıltılara yer yok. Aydınlığı yaygın biçimde hissetmeye, var et- meye özen gösteriyordu TİP'liler. Sonra neler oldu! Karşı güçler kolları sıvadı, TlP'in gücünü kırmak için büyük çaba gösterildi, akılalmazyöntemlerebaşvuruldu. Sonunda TİP'Iİ üyeler giderek azaldı Meclis'te, emekten yana bir partinin vaıiığını yok etme savaşı başladı belli çev- relerde. Sadun Aren'i dostlanm arasında saygın birye- re oturttum o dönemde. Tüm koşullan güzel taşı- yan bir sol aydın, tüm çabalara karşın değerini, dü- zeyini koruyan, ışığı sönmeden parlıyor ufuklarda. Kimi arkadaşlarım, örneğin ANKA'dan Erkan Or- kut hatırlattı geçen gün, "gözleriumutlapariayan, beyazyürekli sosyalist" diye söz ediyorum sevgi- li Aren'den. Beyaz yüreğine gölge düşmedi hiç. Tersine bel- li olaylarda o yüreği hissettirdi her zaman. Şimdi politikadan hayli uzak görünüyor ama ne kadar? Sadun Aren'in panltısı sönmüyor, ülkemizde de, dünyada da. Uyancı, aydınlatıcı görevini hiç unut- muyor. Abartısı yok ama panltısı varlığını yansıtı- yor her zaman. Yeni çizgiler oluşsa da, değişimleri güzel yansı- tıyor Aren'in çizgileri. Toplumdaki güzel birikimi de o çizgiler yansıtı- yor. Çok mutluyum, Arenler'in varlığını, gücünü, umudunu içten yaşadım yıllar boyunca. Bugün geldiğimiz nokta yeni açılımlara olanak vermiyor ama bu da değişecek bence. Toplumdaki birikimi güzel değeriendirmek, sessizliği sağıriığa dönüş- türmemek gerekiyor. BULMACA SEDAT YAŞAYAH 1 2 3 4 5 SOLDANSAĞA: 1/Türkmüzi- ğinde lculla- nılan zilsiz büyük tef... "Gözümde bir damla — denizolupta- 5 şıyor" (Ö. B. 6 Uşakh). 2/ ? Kadastro ha- ritalannda ^ parseller top- 9 luluğu... Hoş ve ince bir güzelliği olan 3/ "Ingin, du- 1 raağı" gibi adlar da 2 venlen hastalık... 3 Muğla'nın bir ilçe- 4 si. 4/Lantanelemen- 5 tinin simgesi... Dö- 6 vülmüş et, bulgur ve 7 soğanla yapılan ız- 8 garaköfte. 5/Beşon 9 evli küçük köy... Ergenlik sivilcesi. 6/ "Adile — -": Oyuncumuz... Japon halk türkülerine verilen ad. 7/Rütbesiz asker... Asya'dabirülke. 8/Birışık ya da ısı kaynağından yayılan ışınlann toplandı- ğı yer... Gövde heykeli. 9/ Vücutça ve nıhça da- yanıksız olanlar için kullanılan bir alay sözü. YLKARIDAıN AŞAĞIYA: 1/ Özellikle tango müziğinde kullanılan. akordi- yona benzer bir çalgı. 11 Büyük erkek kardeş... Fıçıcı keseri. 3/Kınk pirinç. şeker ve suyla yapı- lan bir tatlı... En kısa zaman süresi. 4/Birnota... Prensip. 5/Birbağlaç... Soyundangelinenkimse. 6/ Eski Mısır'da güneş tannsı... " — gıcırtısından kalkan sesinden'Dağlar seda verip seslenmeli- dir" (Köroğlu)... Yapısına girdiği sözcüğe "ken- di kendine'" anlamı katan yabancı önek. 7/Birta- kım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi. 8/ Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk ola- rak beliren görüntüsü... Lübnan'ın plaka işareti. 9/Boyutlan olağandan küçük olan... Czerine ya- pı yapılmak için aynlmış yer. L 1 K O R F B O L | K 2 Ö N E R T I IK ' 3 R •T T •E R A T 4 L A • A M •R A 5 1 D IO T | R A M 6 N A M •A R A K A 7 G L A D Y A T 15 R 8 •E L A | M A Y A 9 S T E R L T N |
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear