Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
«OCAK 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
JV U L i J. U M\ kulturiacumhuriyet.conn.tr 15
w
ılmaz Erdoğan'la ekibinin yeni filmi ilkine kıyasla daha başanlı bir trajikomik yergi
Doğu'dan hüzzam faslı
SUNGU ÇAPAN
dönemde. yılhryılı çalışıp dıdinerek
ıradi oluşturduğu scibıyle (Bir Demet Ti-
tro), tiyatro ve tdevızyonda 7'den 70'e
svlenen, büyük birfcaşan öyküsünü gerçek-
f*ırerek ünlenen, zananla 'delikanu Mük-
ıntân abi'likten birpopüler kültür ikonuna
ırı jşen, oyuncu, konedyen. hikâyeci ve şa-
Vılmaz Erdoğan.sahne ve ekrandan son-
e l attığı sinemada.Ömer Faruk Sorak'la
rlıkte yönettiğı Vuontele'yle (2001) yap-
*m çıkışın ardından yine otobiyografik
(ellikler gösteren kendi senaryosundan,
» t kendi ekibiylt, büyük bir biitçe ve
ıdroyia çekip (bu kez tek başına) yönet-
£i. BKM yapımı ikinci fîlmi Vizontele
ıauba'da, ülkemizın yakın tanhine bakma-
; sürdürüyor. kişisel yaşamının güncesinı
îrdede kamerayla \azarcasina.
rüm zamanlann en çok seyTedilen Türk
irni olarak sinematırihimize geçen, 1970'li
jlann başında, de^letin unuttuğu Hakkâ-
rdeki küçükbir kasaba sakinlerinın televiz-
>nla tanışmasını amlatan Vizontele "de, ya-
ln tarihimizinKıbnsHarekâtı'na denkge-
H sıkıntılı bir dönemine. Güneydoğu pen-
cresinden bakan Erdoğan, bu kez aynı ka-
±»anın ve sakinlerinin 1980 yazındaki hali
prmelalini hikâye ediyor Vizontele Tu-
ua"da.
'ln unutulmaz yaz mevslmi
23 yıl öncesinde, küçük Erdoğan'm, bir
kmpozisyon yazamadığı için Türkçe öğ-
rtmenince hor göri-ldüğü olaılda sabah
blümüyle açılan film, fırtınanın gelişini
hberleyen sessizlik misah, 1980'in darbe
öcesindeki yaz me^simi ve 12 Eylül üstü-
n odaklanıyor. 4O'lı. 50"li (ya da üstü) yaş-
lrdaki kuşaklardan herkese mutlaka bir
şkilde 'dokunan' 12 Eylül ko-
nsunu geçmişte işleyen Ze-
k Ökten'in Ses, Şerif
tören'in Sen de Târ-
kilerini Söyle, Mu-
anmer Özer'in Sev-
ojlı Bulut vb. gibi,
djıa çok darbenin
sınuçlan ve kur-
bmlan üstüne çev-
nmiş kimi cüretli
ptlitik filmler zin-
crine uzun yıllar
s«nra yeni bir hal-
kı ekleyen Vizon-
ttle Tuuba'da. ön-
clikle 1980'den ve
h;men öncesinden ak-
lımızda kalanlarla karşılaşıyonız: Dönemin
sosyalleşme biçimi sayılan TV'li evlere ya-
pılan zoraki televizyon misafirlikleri, siyah-
beyaz TRT ekranını parselleyen Dallas gibi
diziler, Modern Folk Üçlüsü İconserleri, ülke
genelindeki sağ-sol hırlaşması, çıkarcı- fınl-
dak politikacılar, üniformanın otoritesi, Dev-
rimci Folklorik Kültür Derneği (DFKD) ya
da Devrimci Evrensel Kültür Derneği
(DEKD) gibisinden (!) sürekli birbirleriyle
çatışan çeşitli solfraksiyonlanndalaşmaları
gibi.
Ve kütüphane müdûrü çıkagellr...
Hem 12 Eylül'e giden kanşık sürece iliş-
kin bir polilik film, hem de yeterince ifade
edilememiş, toz pembe bir sevda filmi ola-
rak ilgiyle izlenen Vizontele Tuuba'da, kan-
sı (Idil Fırat) ve başta Deli Emin (Erdo-
ğan) olmak üzere çevTedeki erkekle-
rin kalplenni güm güm attıran.
ayaklan felçlh güzel kızı Tu-
uba"yla(TubaÜnsal)birlikte,eş-
raftan AP'li politıkacı bozunfula-
nnın Demirel'in ziyaretini bekle-
diğı, kütüphanesı olmayan, yok-
sul kasabaya atanmış aydın bir kütüphane
müdürünün (Tarık Akan) çıkagelişi ve bü-
tün olumsuz koşullara karşın çevresine ışık
saçmaya başlamasıyla olaylar giderek şekil-
leniyor. Açık hava sineması televizyona ye-
nik düşen, eşraftan, her devrin adarnı (Cez-
mi Baskın) ve işine son verilmiş eski bir be-
lediyeci (Bican Günalan) gibi, tutucu, çıkar-
cı, askere yağ çeken, taşra politikacılannın
kütüphaneciden rahatsız olmalan kaçınıl-
maz. Yasak, baskı, kısıtlama dönemi 12 Ey-
Yönetmen, senaryo: Yılmaz
Erdoğan / Kamera: Uğur
içbak / Müzik: Kardeş
Türküler / Oyuncular:
Yılmaz Erdoğan, Attan
Erkekli, Tarık Akan,
Tuba Ünsal, Demet
Akbağ, idil Fırat,
Cezmi Baskın,
Tolga Çevik, Salih
Kalyon, Erdal
Tosun, Bican
Günalan, Meral
Çetinkaya,
Zeynep Tokuş /
BKM yapımı
2003 (WB)
LüPün patlak verişıyle 'çocukluğuna nokta
koyup ergenliğe adım atan' küçük Erdo-
ğan'ın ağzından, dönemin karanlık atmosfe-
rinde geçen romantik ve naıf bir sevda ma-
salı anJatan film. komediyle trajediyi birbi-
rine kanştınp harmanlayarak, acı-tatlı bir so-
nuca ulaşıyor.
Şatafatlı bir tanıtım kampanyasıyla göste-
rime sunulan, solcuyu da sağcıyı da alaya
alan, etkileyici bir yergi düzeyine erişen
filmde kasabamn cin fikirli-akıllı delisi, icat-
çı, radyocu, motorcu Emın'i (Erdoğan) bu
kez tabelacılık yapar. güvercin imzası atar ve
dağa- taşa Tuuba ya da DFKD yazarken gö-
rüyor, ülkenin yaşadığı politik kaosu anım-
sıyor, büyük ölçüde yaşanmış gözlemlere,
gerçekçi saptamalara dayanan. dozu kıva-
mında kimi duygusal sahnelere alkış tutar-
ken özellikle Emin rolündeki Erdoğan'm
kikirdeyip zorlama komıklik yaptığı sahne-
lere pek katlanamıyoruz.
Dönemin ruhunu verme iddiasındaki ve
büyük ölçüde yaşanmış gözlemlere dayanan
film kıssadan hisse mesajlarla yüklü ama,
sıkıcı bir politik filmın engebeli arazısinde
değil, genelde hümanist, keyıflı ve eğlendi-
rici bk seyirlik lunaparkında gibiyiz.
Üçüncüsüne de kapı aralanıyor
Yoksulluğun dizboyu olduğu, mahrumiyet
bölgesindeki Hakkâri kasabası dekorunda.
tiplemeleriyle, diyaloglarıyla Bir Demet Ti-
yatro'nun şamatalı skeçlerini kameraya kay-
deden ilk filme kıyasla, daha siyasal ağırhk-
lı ve yalın bu Vizontele 2: toplumsal
eleştirisi güçlü. düz anlatımıyla. hatta
yer yer taşı gediğine oturtan esprile-
ri ve mizahıyla, kuşkusuz çok daha
kişisel ve başanlı bir yapıt. Senar-
yo, görüntü, müzik ve oyunculuk
bakımından daha usta işi. daha in-
celikli ve aşınhklardan anndınl-
mış bır yergi bu Vizontele Tuuba.
Üçüncü bır devam filmine açık
kapı bırakarak sonuçlanıyor.
Pamuk Prenses'le Pollyanna ka-
rışımı Tuba Ünsal'a kesik bir De-
li Emin'in büyük olasıhkla yine
başrolünü üstleneceği Vizontele
3'e herhalde küçük Erdoğan'm
\
12 Eylül 1980 tarihiyle günümüz
/ arasındaki yaşamı sığacak sanı-
nz. Anlaşılan bu seriyle çocuklu-
ğundan bugüne, kendi yaşamöykü-
süyle birhkte ülkenin yakın tarihini
de perdeye yazacağa benzer Erdoğan
bir nehir roman şekhnde. Zengin
kadrosunda Nejat Uygur, Ata De-
mirer, Bahri Beyat, Deniz Akkaya
gibi ünlü konuk oyunculann da boy
gösterdiği filmde denizkızı sahnesi ya
da civciv faslı gibi. Fellini özenrisi, olma-
mış kimi sahneler de var sıntan.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
B E Ş ENCEL / De Fem Benspd
J>rgen Leth, Lars von Triernın
eı favon yönetmenlerindendir.
Lsth'in yıllar önce çektiği kısa film
Kusursuz İnsan ı bir başyapıt
o arak tanımlayan von Trier,
şımdılerde Haiti'ye taşınmış,
hjzurlu bir hayat süren Leth'i
lendıne getirmek için bir proje
geliştirir ve Leth'le bir anlaşma
yıpar. Leth 'Kusursuz İnsan'ı
beş kez daha çekecek, ancak her
çekim Trier'nin koyduğu engellere
gâre gerçekleştirilecektir...
Leth aylarca Küba'dan Hindistan'a
uzanan yolculuklar yaparak
çekimleri sürdürür ancak Trier
hatalara karşı sert ve acımasızdır.
Leth, Trier'ain kurallarma göre
fılmlenni çekerken ortaya sinema
adına eşsiz yapıtlar çıkar.
Leth ile Trier'nin de rol aldığı,
bugün gösterime girecek olan "Beş
Engel'i sinemaseverlere kazandıran
Bir Film'i, Donnie Darko gibi
geçen yıl getirttiği bazı başanlı
fılmlerin ithalcisi olarak tanıyoruz.
Beş Engel, zorlayıcı bir yaklaşımın
Leth'i kendine getireceğini düşünen
Trier için kendi yüzünde patlayan
bir tokata dönüşüyor.
Gothica
Bugün gösterime giren bir başka
yeni film de Fransız yönetmen
Mathieu Kassovitz'in ilk
Amerikan filmi olan ve Oscar'h ilk
siyahi kadın oyuncu Halle Berry'yi
başrolde yönettiği doğaüstü bir
korku denemesi 'Gothica'. Diğer
rollerinde Robert Downey Jr.,
Penelope Cruz, Charles S.
Dutton, John Carroll Lynch'in
oynadıklan filmde Dr. Miranda
Grey (Halle Berry) uzman bir
suçlu psikoloğudur. Miranda.
Woodward kadm cezaevinde,
psikiyatri koğuşunun başındaki
eşinin yardımlanyla, Chloe
(Penelope Cruz) gibi psikolojik
hasarlı ve satanist işkencelerle
cinayet işlemiş hastalanna yardım
etmeye çalışır. Sonradan doğaüstü
bir güce karşı mücadele ettığini fark
edecektir...
İCİ GÖZÜİZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK
Kral atını Oscar' a
sürüyor...
Lars von Trier ile Jorgen Leth'in sıra dışı 'Beş Engel'i bugün başlıyor.
Yüzüklerin Efendisi-Krahn Dönüşü, 11 dalda
Oscar'a aday gösterildi. Sinema tarihinin bu
görkemli yapıtı kendi alanında bir kült yapıt
olma özelliğinı ödül almada da göstereceğe
benziyor. Tolkien'in ünlü üçlemesinden
sınemaya uyarlanan "Yüzüklerin Efendisi"
özellikle karakterlerin işlenmesinde
Shakespeare tarzı bir yol izlemektedir.
Genç Hobbit Frodo ile arkadaşı Sam 'sadakat'
sungeleri olmaktadır. Sadakat ve göreve
bağlılık, üçlemenin başından sonuna kadar bu
gençler tarafından ortaya konulmakta, yaşanan
bütün güçlükJer bu duygularla aşılmaya
çahşıhnaktadır. Gollum, hırsın, hasedin, buna
bağlı sahip olma tutkusunun ne olduğunu,
insanı nereden nereye getirdiğini
anlatmaktadır. Bır yüzüğe sahip olmak için
Gollum'un göze aldığı kötülükler hasetle yola
çıkanm nasıl çirkinleştiğini göstermektedır.
Cesaret, bütün kahramanlann ortak özelliğidir.
Umut dolu bilge liderlik Gandalf'ta
simgeleşmektedir.
Aragorn. Legolas. Cimni dayanışması
însanlığın bü>Tik duşmanı Sauron, karanlık
güçlerini harekete geçirip tüm insanlığı tehdit
ettiği zaman ona karşı koyacak güç, ancak
birleşmelerle sağlanabilecektir. Bu güçleri
bırleştirmek. cesaretlendirmek, sonra da ortak
düşmana karşı harekete geçirebilmek uzun bir
süreci gerektirmektedir. Bu süreçte akılh ve
vicdanlı bir liderlik zorunlu olmaktadır. Işte bu
güç günlerde Aragorn, Legolas, Gimni
arasındaki dayanışma büyük bir önem
taşımaktadır. Aralanndan Aragorn, beklenen
büyük lider olarak zafer kılıcını
kuşanmaktadır. Seçilen mekânlar. savaş
sahnelen, savaşm döndüğü anlar ve zafere
giden çileli yol. insanlann yaşadıklan çok
çeşitli dönemeçleri anlatmada büyük bir başan
Altın Küre sonuçlanna göre 'Yüzüklerin Efen-
disi: Krahn Dönüşü' Oscar yanşında çok şanslı.
kazanmaktadır. Oscar Ödülleri bir yana,
Yüzüklerin Efendisi'nin üç bölümü de
sinema tarihindeki yerlerini şimdiden almış
sayıhnalıdır. Kralın Dönüşü adlı son bölüm
de bu üçlüye yakışır bir final olmaktadır
Gösterimde bir süredir kalmasına karşın filmi
görmemiş olanlann görmelerini özellikle
öneririm. Oscar'ın önemli adayı olan
"Dünyanın Uzak Ucu-Master and
Commander" da önemli bir film olmasına
karşın Yüzüklerin Efendisi'nin sinema
sanatında özel bir yeri olduğu kamsındayım.
KEDİ GOZU
VECDİ SAYAR
Faşizm ve Aşk
Seyir defterimize tiyatrolarla devam etmeyi tasar-
lıyorduk. Nevarki, "Vizontele Tuuba"gündeminbaş
köşesine yerieşiverdi. "Vizontele" ile sinemamızın
hasılat rekorunu elinde tutan Yılmaz Erdoğan, "Vi-
zontele Tuuba'' ile sinemadaki yerini sağlamlaştırı-
yor. Aksamayan bir dramatik yapıya sahip olan film,
insancıl bakış açısıyla 1980 Türkiyesi'nden gerçek-
çi bir kesit aktanyor. Yaşadığı tüm acılara rağmen
ayakta durmayı başaran insanımızın yazgısı, yara-
tıcılığı ve direnci beyazperdeye yansıyor.
"Vizontele Tuuba"n\n, farklı kaynaklardan gelen
oyuncu kadrosu, filmin en büyük avantajı. BKM'nin
temel taşlan Yılmaz Erdoğan, Attan Erkekli, Demet
Akbağ'dan, sinemamızın usta oyuncusu Tank
Akan'a, Tuba Ünsal, İdil Fırat gibi genç yetenek-
lerden Cezmi Baskın, Meral Çetinkaya, Salih Kal-
yon, Şener Kökkaya gibi emektar oyuncularımıza,
mükemmel bir takım oyunculuğu... Yılmaz Erdo-
ğan'm gücünü insan sıcaklığından alan senaryosu,
'Kardeş Türküler'in dört dörtlük müzikleri ve Uğur
İçbak'ın görüntüleri ile daha da güç kazanıyor. "Vi-
zontele Tuuba"da. izleyiciyi güldürmekle yetinmiyor
Erdoğan, naif bir aşk öyküsünü yalın ve inandıncı bir
anlatımla aktarırken, dönemin siyasal atmosferini
başarıyla yansıtıyor. Sümbül Dağı'nın eteklerinde
yaşanan bu aşk öyküsü, büyük kentlerde çoktandır
unutulan temiz duyguları anımsatırken 12 Eylül ger-
çeğı ile tanışmamış genç kuşaklara, bu dönemi an-
latma işlevini de üstleniyor, küçük fırça darbeleriy-
le; gülümseterek... Filmin finalini anlatmayacağım el-
bet, henüz izlememiş olanlann keyfini kaçırmaya ni-
yetim yok. Ama, çok başanlı bir final olduğunu söy-
lemeliyim. Bugün de dağlara taşlara "Tuuba" yaz-
ma cesaretini gösterebilecek delilere ihtiyacımız yok
mu?
• • •
Evet, inadına "Tuuba"... inadınaaşk... Baskıcı top-
lumlarda nefes alabilmek için mizaha ne kadar ihti-
yaç varsa, aşka da o denli ihtiyaç var. Isterseniz si-
nemadan tiyatroya uzanalım ve faşizmin karabasa-
nına karşı aşkın gücünü vurgulayan iki oyundan söz
açalım. Ettore Scola'nın ünlü filminden sahneye
uyarlanan "özel Bir Gün", Hale Soygazi'nin içten
ve yalın yorumu ile izlenmeyi hak ediyor. Maya Sah-
nesi'nde başlayan oyun, şu sıralar Istanbul Bilgi Üni-
versitesi'nin Dolapdere'dekisalonundasürüyor. Bil-
gi'de faşizmi konu alan bir başka oyun daha var
Universiteli gençlerin oluşturduğu Tiyatro Cande-
la'nın "Ay Carmela"sı.
Genç ve başanlı bır tiyatro topluluğunun (iki yılda
"ölüm ve Kız", "Tavşan Tavşan" gibi iki güzel oyun
çıkaran), Tiyatro Pera'da izlediğim "Seyir Defteri I
Julia", mevsimin en önemli oyunlanndan biri. Nes-
rin Kazankaya'nın. Lillian Hellman'ın yaşam öy-
küsünden yola çıkarak yazdığı ve sahnelediği oyun,
faşizmin yıpratamadığı insanı duyguların en güçlü-
sü, aşk üstüne... Yitik bir kuşağın öyküsünü anlatan
"Seyir Defteri"r\\ izlerken geride bıraktığımız yüzyı-
lın acılanna tanıklık edeceksinız.
Aşk. bütün halleri ile sahnelerimizde desek yeri-
dir. Mevsimin bütün önemli oyunlan aşk üstüne. A-
ma, bazılan aşkı toplumsal-sıyasal atmosfer içinde
anlatırken bazılan soyut bir düzlemde ele alıyor. Is-
tanbul Devlet Tiyatrosu'nda Işıl Kasapoğlu nun ya-
lın rejisi ile sahnelenen "Kır"da Ülkü Duru, Almıla
Uluer ve Celal Kadri Kınoğlu başanlı bir takım oyu-
nu çıkanyoriar. Kadın-erkek ilişkisini ve 'oerçe/ci sor-
gulayan bir oyun "Kır". Tıpkı, Akbank Prodüksiyon
Tiyatrosu'nda Kasapoğlu'nun rejisi, Tilbe Saran ve
Selçuk Yöntem gibi iki müthiş oyuncunun yorum-
lanyla sahnelenen "Femando Krapp Bana Mektup
Yazmış" gibi... "K/r"dan söz açmışken geçen ya-
zımda yer alan bir hatayı düzeltmeliyim. "K;r"ın çe-
virisi Zeynep Avcı'ya ait değil (Oyun Atölyesi'nde
sahnelenen "Ermişlerya da Günahkârlar" çevirisin-
den söz etmeliydim oysa); Roza Hakmen'in imza-
sınıtaşıyor... İnsan belleğinegüvenmemeli... (Birha-
ta daha: Hasan Öztürk'ün ve belediye başkanının
işbirliği ile ınanılmaz bir tiyatroya kavuşan Ege ken-
ti Söke değil. Selçuk! Vefa Ülgür gibi sanata duyar-
lı bir başkanın kentine yanlış yapmak olur mu?)
Dilerseniz biz gene Istanbul'a dönelim. Mahir
Günşiray'ın yönetiminde Tiyatro Oyunevi'nin sah-
nelediği Gogol'ün "Evlenme"s\ de kadın-erkek iliş-
kisi veaileüstüne.Tıpkı, "Kır", "FemandoKrapp..."
ve Dostlar Tiyatrosu'nda izlediğimiz Behiç Ak'ın
"FayHattı" gibi... Haftaya devam ederiz...
vecdisayar(f yahoo.com
Fotoğraflara yansıyan sevgi'
• ADANA (AA) - Adana Rotary Kulübü
tarafından düzenlenen \e 32 ülkeden 202
sanatçının 892 fotoğrafla katıldığı 'Sevgi'
konulu uluslararası fotoğraf yanşması
sonuçlandı. Renkli baskı dalında Ömer Serkan
Bakır altın madalyaya, Noha F. Al Ghaleeb
(Suudi Arabistan) gümüş madalyaya, Kong A.
Siou Max (Yeni Kaledonya) bronz madalyaya
değer görüldü. Yanşmanın Jüri Özel Ödülü'nü
DianaCarlo (Belçika), Adana Rotary Kulübü
Özel Ödülü"nü Saygı Uygur, Çağ Üniversitesi
Özel Ödülü'nü Elif Baliç ve AFAD Mehmet
Baltacı Özel Ödülü'nü Özer Kanburoğlu
kazandı. Saydam dalında ise Digarq Monique
(Fransa) altın madalya alırken Hasan Metin
Soner gümüş ve bronz madalyalann sahibi oldu.
Çağ Üniversitesi Özel Ödülü Klaus Strehlke'ye
(Almanya), AFAD Mehmet Baltacı Özel Ödülü
Eero Hauta-Aho'ya (Finlandiya) verildi.
Yanşmanın sergi açılışı ve ödül töreni, 28 Şubat
günü Adana Hilton Oteli'nde yapılacak.
BUGUN
• ATATÜRK KLXTÜR MERKEZİ'nde
19.30'da Gülden Turah'nın Anısına' adlı
İDSO konseri. Şef: Yusuf Güler Aksöz
Solistler: Yusuf Güler Aksöz (keman), Ayşe
Özbekligil (keman), Ercan Irmak (ney).
(0 212 251 56 00)
• CRR KONSER SALONU'nda 20.00'de
\'itto Meirelles Trio konseri. (0 212 232 98 30)
• İŞ SANAT KONSER SALONU'nda
20.00'de Vitto Meirelles Trio konseri.
(0 212 232 98 30)
• NARDIS JAZZ CLUB'da 22.30'da
Lezizmor konseri. (0 212 244 63 27)
M NÂZIM KÜLTÜREVt'nde 19.30'da
'Mustafa Suphi ve Onbeşler'i Anıyoruz'
başlıkh anma. (0 212 245 04 81) -