Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 OCAK 2004 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA
HABERLER
AHL^KARANIYOR TURHAN SELÇUK
DURUST
TABİATLî
ÎSTANBUL
2Î2JÎDÎSİ
ABDÜICANEAZ1
BA3IKULADE
MACERALAHI
N£ E v L ÎN5AUAN
KİMSF
Başkan yardımcılan, hükümetin kuruma yönelik tutumunu protesto ederek istifa ettiler
TÜBtlAK'tadeprem• AKP hükûmetinin özerkliğini yok
ettiği TÜBİTAK'ta dün istifa depremi
yaşandı. Kurumdan istifa eden Prof.
Dr. Tuğrul Tankut, Prof. Dr. Türker
Gürkan. Prof. Dr. Cemal Saydam ile
Prof. Dr. Turgut Tümer, yaptıklan
yazılı açıklamada, hükümet tarafından
kurumda yapay bir bunalım
yaratıldığına işaret ettiler.
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TÜBÎTAK
Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tuğrul Tankut
ile Asosye başkan yardımcılan Prof. Dr.
Turgut Tümer. Prof. Dr. Türker Gürkan,
Prof. Dr. Cemal Saydam. AKP hükûmetinin
kuruma yönelik tutumunu protesto ederek
görevlerinden istifa ettiler. Tankut, Tümer,
Saydam ve Gürkan, TÜBlTAK'ın siyasal
etki altına alındığını belirterek "BiHıiı
Kurulu yeni üyelerinin konulan önyargdan
ile sonuçlandırma yaklaşunını seçmeleri, bu
siyasal etkinin bir göstergesidir''
açıklamasını yaptılar. AKP hükûmetinin
özerkliğini yok ettiği TÜBİTAK'ta dün istifa
depremi yaşandı. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan tarafindan Bilim Kurulu'na atanan
6 yeni üyenin oylanyla başkanvekilliği
görevine son verilen Başkan Yardımcısı Prof.
Dr. Tuğrul Tankut, TÜBÎTAK'tan istifa
ettiğini açıkladı. Son Bilim Kurulu
toplantısında başkanvekilliği görevinden
alınan Tankut"un yerine Prof. Dr. Nüket Yetiş
getinlmişti. Tankut ile birlikte, başkan
yardımcılannın bir altında görev yapan
Asosye başkan yardımcılan Prof. Dr. Cemal
Saydam, Prof. Dr. Türker Gürkan ile Prof.
Dr Tuıgut Tümer de istifa etti. TÜBTTAK'ta
başkan yardımcılannı, başkan
danışmanlığını yapan eski Bilim Kurulu
üyelerinden Atilla Candır ile Makine,
Kimyasal Teknolojiler, Malzeme ve Imalat
Sistemleri Araştırma Grubu Yürütme
Komıtesi Sekreteri Prof. Dr. İsmail Tosun'un
ıstifalan izledi. Istifalann önümüzdeki
günlerde de süreceği öğrenildi.
Prof. Dr. Tuğrul Tankut, Prof. Dr. Türker
Gürkan, Prof. Dr. Cemal Saydam ile Prof.
Dr. Turgut Tümer yaptıklan yazılı
açıklamada, hükümet tarafından kurumda
yapay bir bunalım yaratıldığına işaret ettiler.
Açıklamada, hükümetin yapay bunalımı
gerekçe göstererek çıkardığı yasanın ıse
Anayasa Mahkemesi gündeminde olduğu
anımsatıldı. Açıklamada, Anayasa
Mahkemesi'nin incelemesi sonuçlanmadan
Bilim Kurulu'na 6 yeni üye atandığı ve bu
yeni üyelerin katılımıyla yapılan ilk
toplantıda da başkanvekili seçimi yapıldığına
işaret edildi. Yeni seçilen Başkanvekili Prof.
Dr. Yetiş'in de Bilim Kurulu üyelerinden
Ömer Ziya Cebed'yi başkan yardımcısı
olarak atadığı bıldinlen açıklamada, tüm
kurumlarda olduğu gibi TÜBİTAK'ta da bir
yönetim değişikliği olmasının olağan
karşılandığı ancak yaklaşımın hukuk ve etik
ilkelerine aykın olduğu vurgulandı.
ÖzerkHk darbe yedi
Kuruluş yasası gereğince özerk bir bilim
kuruluşu olan TÜBlTAK'ın yapılan
uygulamalar sonucu siyasal etki altına
alındığına dikkat çekilen açıklamada şöyle
denildi: "Büim Kurulu yeni üyelerinin,
bilimsel yaklaşımın gerektirdiği farkh
görüşleri dinleyip değerlendirerek objektif
karar verme yaklaşımı yerine, konulan
önyargılan ile sonuçlandırma yaklaşunını
seçmeieri, bu siyasal etkinin bir göstergesidir.
TUBtTAK'uı önceki yönetimi. kurumda bir
yönetim değişildiğini doğal karşüamakla
birlikte. bu özerk bilim kuruluşuna
uygulanan ve hem kuruma, hcm Türk bilim
dünyasına çok olumsuz yansunalan oiacağı
düşünülen. aynca hukuk ve etik ilkeleriyle
bağdaşmayan bu uygulamalan önleyebilmek
amacıyla çaba göstermiş, tüm yetkUik-ri
uyarmaya çahşmışnr."
Açıklamada, gelinen noktada çabalann
artık sonuç vermeyeceği kamsına
ulaşıldığından istifa karan alındığı dile
getirildi.
TÜBlTAK'taçalışan bilim adamlanna layıkgörülen ücret270 mityon
HiilvİDııetteıı jkmci darbe
MUSTAE4ÇAKIR
ANKARA - TÜBlTAK'ın özerkliğini yok eden AKP
hükümeti, kuruma ikinci darbeyi indirdi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın oluru ile TÜBlTAK'ta görev
yapan ünıversıte öğretım elemanlanna verilen ücretler.
TUBlTAK Yasası kapsamından çıkanlarak YÖK Yasa-
sı kapsamına aluıdı. Düzenleme ile TÜBlTAK'ın "be-
yin takunT olarak adlandınlan 81 üniversite öğretim
elemanına yapılan ödemeler, asgan ücretin de altına
düştü. TÜBlTAK başkan yardımcısının ücreti 240 mil-
yon liraya gerilerken, trilyon-
îuk bütçesi olan ve gizli aske-
ri projeleri yöneten Marmara
Araştuma Merkezi (MAM)
başkanına yapılan ödeme de
270 milyon liraya indi. Hükü-
metin bu politikasının altın-
da, bilim adamlannı "istifaya
zoriama" taktiğinin yattığı
belırtıldi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın seçtiği Bi-
lim Kurulu üyelerinden olu-
şan yeni TÜBlTAK yönetimi, kurumda geçici görevle
çalışan üniversite öğretim elemanlanna verilen ücretle-
ri yeniden belirledi. Başbakan Erdoğan'ın oluru ile yü-
rürlüğe giren yeni uygulama. TÜBlTAK'ta görev ya-
pan öğretim elemanlanna üniversiteden aldıklan aylı-
ğın dışında YÖK Yasası hükümlerine göre ek ödeme
yapılmasını öngörüyor. Eski uygulamada ise ücretler
YOK Yasası'na göre değil TÜBlTAK Yasası'na göre
belirleniyordu. Düzenleme. TÜBlTAK'ın "beyin takı-
mı" olarak adlandınlan 81 üniversite öğretim elemanı
• TÜBÎTAK'ın özerkliğini yok eden
AKP hükümeti, kuruma ikinci darbeyi de
ındirdı. TÜBÎTAK'ta 'beyin takımı'
olarak adlandınlan 81 bilim adamına yeni
düzenlemeye göre, 200-270 milyon lira
arasında ücret ödenecek. 'Beyin göçüne'
davetiye çıkaracak olan bu uygulamaya,
bilim dünyasından sert tepki geldi.
nı kapsıyor. Bu öğretim üyeleri, kuruma bağlı enstirü
ve araştırma merkezi müdürleri ile araştırmacılardan
oluşuyor. 81 öğretim üyesinden 22'si TÜBlTAK'a
bağlı MAM'da bulunuyor. Bu 22 öğretim üyesinden
14'ü eski düzenlemeye göre, 350 milyon-1 milyar ara-
sında ücret ahyordu. Yeni düzenlemeye göre bu kişile-
rin maaşlan 30-120 milyon lira arasına ındi. Diğer 8
kişi ise MAM başkanı, başkan yardımcısı, enstitü mü-
dürleri ile müdür yarciımcılanndan oluşuyor. MAM'ın
milyonlarca dolarlık projelerini oluşturan, geliştiren.
yöneten ve kontrol eden bu yönetici kesimin maaşı es-
ki düzenlemeye göre. 1 milyar
ile 3.5 milyar lira arasına değişi-
yordu. Ancak yeni düzenlemeye
göre örneğin MAM Başkanı
Prof. Dr. Naci Görür'e 270 mil-
yon lira ücret ödenecek. Yine
MAM'a bağlı Bilim Teknoloji-
leri ve Araştırma Enstitüsü mü-
dürüne de 270 milyon lira ücret
ödenecek. Böylece MAM'da ça-
lışan bir kişinin aldığı ücret
MAM başkanının aldığı ücretten
fazla hale gelmiş oldu. Yine yeni düzenlemeye göre
TÜBlTAK başkan yardımcısının kurumdan aldığı üc-
ret de 210-240 milyon lira oldu. Türkiye'de son düzen-
lemeye göre brüt asgari ücret 423 milyon, net asgan
ücret ise 303 milyon 79 bin 500 lira. Bilim adamına
asgari ücretin de altında ödemenin değer görüldüğü
Türkiye'de, BDDK Başkanı 3 milyar 512 milyon,
BDDK üyesine ise 3 milyar 308 milyon lira maaş
alıyor. Avrupa ülkelerinde ise bilim adamlannın aldık-
lan ücretlerin yaklaşık 5 bin dolar olduğu beürtiliyor.
Prof. Görür:
Kurumun
can damarı
kesüiyor
TÜBlTAK MAM Başka-
nı Prof. Dr. NaaGörür, üni-
versiteler ile TÜBlTAK'ın
üişkisini kesmenin TÜBl-
TAK'ın can damannı kes-
me ile eşdeğer olduğunu
söyledi. Üniversitelerin seç-
kin, çağdaş bilim adamlan-
nı TÜBlTAK'a çekebilmek
amacıyla geçmişte bu yön-
de birdüzenleme yapıldığı-
nı belirten Görür. "Bugün
TÜBİTAK'ın enstitülerin-
degörev yapan bilim adanv-
lan miyonlarca dofcutkpro-
jegetirmektevebunubizzat
yapmaktadır-
lar. Onlara
verilen para-
nın TÜBl-
TAK'a ka-
zandırdıkla-
nnınyanmda
lafibileedile-
mez" dedi.
TÜBlTAK
MAM'ın Si-
lahlı Kuvvet-
ler'in en stratejik projeleri-
nin yapıldığı yer olduğuna
işaret eden Görür, 270 mil-
yona ekstra sorumluluğu
kimsenin kabul edemeye-
ceğini söyledi. Ödenen üc-
retlerin özel sektörle kıyas-
lanamayacak duruma geldi-
ğine dikkat çeken Görür,
"Örneğin Büişinı Teknoto-
jileri, Araşörma Enstitü-
sü'nün müdürü. Bu kişiye
şimdi ben 270 milyon lira
vereceğim. Bu adamın al-
nndaçahşanaraşürmacıla-
nn hepsi onun 10 kaü pa-
ra alacak. Bu mantık nu-
dır? Bu durumda insanla-
n beyin göçüne zoriarsınız.
Çünkü bu insanlar nitelik-
lidir. Bunlan kapacak özei
sektör, dış sektör vardır"
dedi.
CHP LİDERİ, TEMEL KURUMLARIN TEKER TEKER TAHRÎP EDİLDlĞtNİ SÖYLEDÎ
Baykal: Bu gidiş doğru değilANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin iktida-
nn elinde temel kurumlannın bir birtahrip edil-
diğine tanık olduğunu belirterek. "Bununsonu
iyi değüdir, bu gidi| doğru değüdir" dedi.
Baykal, Meclis'te gazetecilerin sorusu üze-
rine TÜBİTAK'ta yaşanan isûfalan değerlen-
dirdi. TÜBlTAK'ta yaşananlan "aa bin man-
zara" diye nitelendiren Baykal, "Türkiye bu
iktidann elindetemel kurumlannın bir bir tah-
ripedildiğinetanıkoluyor" dedi. TÜBlTAK gi-
bi "shasete bulaşnıamış, ipni Türidye olanak-
lan içinde iyi \apan, TürkKe'nin dünyada yü-
zünü ak eden" temel bir kuruluşa siyasi hesap-
larla el ahldığmı anlatan Baykal, "Kadrolaşma
kaptsı açacağun diye oradaîd düzeni allak bul-
lakettL Oradaki insanlar Bızim sızinle uğra-
şacak halimiz yok' dfye terk ediyvrlar. TÜBÎ-
TAK'ı partizan bir kadrov-a emanet edhortar.
Çok\-aak™" diye konuştu.
Bunlann altında temel dünya göruşü çatışma-
sının yattığını kaydeden Baykal, şunlan söyle-
di: **Bu sıradan bir 'adamımı tayin etme' yak-
laşımı degU TİJBİTAK'm dünya görüşü, çağdaş
dünya görüşü. Falan partinin miütanı. partiza-
nı değil, bir partinin siyasetinin aleti değil, sıcak
siyasede hicbir ügisi yok. TÜBİTAK işini yapı-
yor. Ama 'TÜBlTAK Darvin'e mi inanıyor,
inanmıyor mu, bizim görüşümüzde değil. Onu
o hale getirelim, yargıyı kendi çizgimize geti-
relim. üniversiteyi kendi çizgimize getirelim...'
Senin çizgin ne, bunlann çizgisi ne? Çağdaş dün-
ya görüşü, çağdaş değerler, Cumhuriyeon te-
md değerleri. Bunu kavrayan ana balöş açısu.
'Olmaz bizimki olacak, hracağız, dökeceğiz;
işten atacağız, istifaya mecbur edeceğiz, teker
teker Cumhuriyetin kalelerini işgal edeceğiz, te-
ker teker bütün burçlanna bayrağımızı çekece-
ğiz.' Bu anlaytşın yeni aşamasL Bu m değUdir,
bunun sonu i\i değüdir.bu gidiş doğru değDdir."
Baykal, bu işin sonunun nereye varacağı so-
rusuna karşılık şöyle konuştu: "Inşallah bunun
sonucu ofana\Bcak.Sonunagetme>«cek,bu^. Tür-
idye kendisini savimacak. Bu gidişi Türkhe doğ-
ru okursa bunun çaresine bakanz. Bunu ctkisiz
kılacaketkinliği, birikimi, gücü Türkiye taşıyor,
kendisini savunabüır. Türkiye kendisini savun-
ma gereğini hissetmeden yavaş yavaş bir tes-
lûnhete doğru sürükleniyor. Biz de bir süredir
bunu anlatmaya çahşnoruz, 'aman ha uyanın'
diye. 'Nereden çıkanyorsun bunu' diyorlaıf
DUZYAZI
ORHAN BlRGtT
HalkınHaberAJmaHakkı
Uzun meslekyaşamımda, hoşlanmadığım patron-
lann başında Kemal Uzan gelir. Ben Kemal Uzan'ı,
CHP'nın malları ve o arada Ulus gazetesi ile bası-
mevi de dönemin iktidarınca kamulaştırıldığı zaman
tanımıştım.
Nihat Erim, Ulus'un yerine Yeni Ulus diye bir ga-
zete yayımlayarak hem sustuaılmak istenen CHP'nin
sesinı duyurmaya çalışacak hem de çalışanlann ola-
bildiğince işsiz kalmasını önleyecekti. O tarihte
Ulus'un Istanbul temsilcisiydim. Erim'in isteği üze-
rine Kemal Uzan'ı, sahibi olduğu Yeni Istanbul ga-
zetesindeziyaret ederek Yeni Ulus'un basılması için
destek verip veremeyeceğini öğrenmek istedim.
Kemal Bey, tam bir tüccar-patron gıbı algıladı ola-
yı. öylece Erim'in önerisıne kapılan kapattı. Daha son-
ra Yeni Istanbul'un, Enm'in almak istediği rotatif
makinesi, Izmır gibi, Erzurum gibi kentlerde gazete
basılacak denilerek dolaştırıldı. Ama anlaşıldı ki,
Uzan'ın amacı, Yeni Istanbul'u bu kentlerde basmak
değil, şekerfabrikası, Akdeniz Olimpiyatlan gibi iha-
lelere girmek için gerekli ortamı yaratmaktır.
Şimdi, bilınen sergüzeştten ötürü Uzanlar'ın ba-
basının dünyanın hangı bucağında, nasıl yaşadığı-
nı da bılmiyorum. Bildiğim, Kepez, ÇEAŞ ve imar
Bankas derken binlerce çalışanı ile sayıları daha çok
olan mudilen "Ne haliniz varsa görün" dercesine ka-
derleriyle baş başa bırakıp adeta bir Dr. Kimbıl fil-
mine yeni versiyonlar hazırladığıdır.
Ama bu olay da Türkiye'de kalıp sorunu çözüme
ulaştırmak amacıyta işadamlığının ve medya patron-
luğunun yanı sıra siyasal parti başkanlığı şapkasını
da devreye sokan Cem Uzan'ın çabalan da bu ya-
zının konusu olmayacak. Olmayacak, çünkü yaşa-
mım boyunca bu tür olaylara aklım ermedi. Erme-
diği için de ahkâm kesmem mümkün olmadı.
Ama aklım bir şeye fazlasıyla yetıyor. Uzan grubu-
nun televizyonu ve gazetesinde çalışanlar, işyerleri-
nın bugünlerde parasal ambargo altında olduğunu
söyleyerek yaşam kavgası veriyorlar. Ekrana çıkı-
yorlar; gazetelerinin sayfa sayısını alışmadığımız öl-
çüde kısıtlayarak adeta bir manifesto haline gefri-
yorlar. Tüm bunlann nedenıni de RTÜK'ün katılma
payını ödeyememelerine ve çalışanlann ücretleri ile
yazılı basın için kâğrt, mürekkep gibi olmazsa olmaz
giderter için BDDK ile TMSF'den gerekli parayi ala-
mayışlanna bağlıyortar.
Âçıklamalanna göre, hem televizyonun hem de ga-
zetenin, hatta bir başka iletişim aracı olan GSM te-
lefon şirketinin kasasına yeterli para girmektedir.
Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru-
mu da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yetkilileri de
bu giren parayı devletin alacağı olarak dondurduk-
lan için çalışanlardan gelen seslere kulak tıkamak-
tadır.
Beni bu durumda ilgilendiren, hem medya organ-
lannda çalışanlarının açlık savaşı hem de halkın ha-
ber alma hakkını iyi ya da kötü yerine getiren organ-
ların susma tehlikesiyle karşı karşıya kalmalandır.
Benzer bir örnek
Benzer bir örnek üç yıl önce D'ınç Bilgin grubu-
nun başından geçti. Etibank sergüzeşti ile Sabah ga-
zetesi, 1 Numara Yayıncılık ve atv de tüm varlıkları
ile BDDK'nin oldu. Ama bu oluşum bir tür biçimsel
durum olarak değertendirildi zamanın hükümetin-
ce.
Çok iyi biliyorum. Aralarında TRT'de çalışan bir
meslektaşımın da bulunduğu kimi gazeteciler, Baş-
bakan Ecevrt'e başvurarak sözü edilen medya ku-
ruluşlarının, dönemin hükümetine ve özellikle Baş-
bakan'a ağıreleştiriler yönelttiğini hatırlatmışlar, bu
hatırlatmanın yanı sıra "Bir kayyum kurulu oluştu-
run ve bu organlann yönetiminde bize de sonım-
luluk verin. Objektifgazetecilikyapalım"demişler-
di.
Hemen tüm büyük gazetelerin Ecevit'e her sabah
ateş püskürdüğü o dönemde kendisi de bir gaze-
tecı olan Başbakan söylenenleri dinlemiş, gülüm-
semış ve basın özgürlüğünü tehlikeye sokacak bir
yaklaşım olarak nitelendirdiği öneriyi yaşam alanı-
na koyamayacağını belirtmiş.
Sabah da atvde 1 Numara Yayıncılık da şimdi ayak-
talar. Bu fiili durumu ve siyasal iktidarın Uzan Gru-
bu'nun öteki işleri ile ılgili yaklaşımını, "Bakalım bu-
gün daha neler öğreneceğiz" düşüncesiyle değer-
lendirıyorum.
Ancak medyanın bu karambol içinde başka bir ha-
vuzda ele alınması gerektiğini düşünenlerdenim.
BDDK ve TMSF, durumu meslek örgütleri "Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti gibi" bir oluşumun desteğiy-
le özel kayyumlann merceği ile büyüteç altına alma-
lıdır.
Doğrudur, ülkemizde yeterince televizyon ve ga-
zete var. Ama halkın haber alma hakkı sınır tanımı-
yor ve bu çağda özellikle bu nedenlerle medyanın
susturulmuş ya da susmuş olmasının affedilecek ya-
nı bulunrricyor.
Bir düzettme borcu
Geçeı ı hafta cuma yazımda Sayın TBMM Başka-
nı'nın, CHP Grup Başkanı Sayın Topuz'la telefon-
la konuşmasından söz ederken, Bülent Annç'ın
yanında AKP grup başkanı olduğu halde TBMM'de-
ki olaylan basına değeriendirmesinin doğru olma-
dığına değinmiştim.
Meğer ben bu yargıya TV'lerin haber büttenlerini
izlerken arşivden yararlanan arkadaşlann azizliği
nedeniyle düşmüşüm. Yanılmışım. Sayın Annç ile AKP
Grup Başkanı Sayın Kapusız birlikte bir başka ko-
nu nedeniyle yan yana gelmişler. Bu çağda kosko-
ca televizyon kanallannın arşiv filmi kullanıp bunu
canlı gibi gösterecekleri doğrusu aklıma gelmezdi.
Yanlışımı Sayın Topuz anımsattı. Teşekkür ediyor
ve Arınç'tan da yaptığım haksızlık nedeniyle özür
diliyorum.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net
Yetiş'ten ilginç yorum: YoruHlular
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan tarafından Bilim
Kurulu'na seçilen, daha sonra başkanvekilliğine
getirilen Prof. Dr. Nüket Yetiş "Onlar dün
(önceki gün) istifa ettiler, böyle bir tercih beyan
ettiler ve kendileri kurumdan aynlmak istediler.
Eminim yoruldular. Belki konjonktürü kendi
çahşmalan için uygun görmediler. Açıkçası çok
fazla da sorgulamadım. Cünkü hür iradeleriyle
bir şey beyan ettiler, istek beyan ettiler. Benim
kesinlikle böyle bir talebim olmadı. içinde
bulunduğumuz konjonktürün getirdiği
şartlardan dolayı da değil, kendi istekleriyle
oldu" dedi. f