Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli S S S S B B B B 3 0 4 5 9 5 8 4 Sinop 5 Adana B 11 Samsun K 4 Mersın B Trabzon K 4 Diyarbakır S Gıresun _K 3 Şanlıurfa Ankara S -1 Mardın Eskişehir S -3 Sıırt S -1 Hakkân8 Konya Sıvas S -6 Van Zonguldak S 2 Antalya B 12 Kars Yu'dun Kjzeydogu kesımlen parçalı yer yer çok bjlutlu.Orta Kara- denız Mylan Doğu Kara- denız DoğL Anadoı uiün doğusb jağışiı dığer yer- ler az bulutlu geçe- cek Yağışlar Dogü Kara- denız kı/ılarmda karla karışık >ağmurdığer ya- ğış aan yerferde kar şek- rde olacaK Hava sıcak- ıg yjrdur batı kesımle- r nde bıraz artacak DIS MERKEZLER Oslo PB -1 Berlın B 1 Moskova B -9 Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB Y Y Y Y >- -6 3 11 9 8 9 7 Budapefte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B B K B PB Y B -3 16 -1 2 -1 12 9 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflts Kahire B PB Y PB Y PB Y 16 -9 11 11 8 0 18 Münıh K 4 Zürıh K 6 Şam 0Açık Parçalı bulutlu , Çok buljtiu ı Yağmuru "jKartı ; Sulu kar . Gok gürurtulü G U N C E L CIMYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada "Adanın gerçekleri temelincfe bir çözüm?" Hangi gerçekler? Hiçbir ipucu vermi;yor. örneğin 15 Kasım 2003'te Lefkoşa'da RTE'nin açıkladığı gibı, din ve dilleri ayrı iki egemen devletten mi, bu iki devletten oluşacak: bir cumhuriyetten mi söz ediliyor? Açık değil. Kimi bilgilere göre, zirvede -egemen iki devlet ye- rine kullanılan- "iki kesimliliğin ~" korunmasında, Rum- lara verilecek topraklarda, Türkiye'nin garantörlüğü- nün korunmasında "uyum sağılanmış". Bugüne değin örneğin KKTC'nin toprak konusunu en az zararla kapatma çabaları sonuç vermedi. An- nan Planı bu çabalara Rumlasın taşınmazlan üzerin- deki mülkiyet haklannın ya iadesiniya da tazmin edil- mesi ilkesini" getirerek yanıt verdi. Annan böylece, binlerce başvurunun yapılması, Türklerin yerieştiği eski Rum taşınmazlannı iade etme- leri yolunu açtı. Asker sayısı, ortak sınır, mal değişimi, -Dışişleri'ne göre Rumlara terk edilmesi gereken- Güzelyurt gibi Kuzey Kıbns için yaşamsal değer taşıyan bölgenin durumu ve benzeri daha pek çok konunun 23 Ocak'a kadar ortak çözüme kavuşması bekleniyor. MGK'ye her konuda uzlaşı içeren bir metinle gidil- mezse... • • • ...Ne olacak? Soruyu, RTE'nin Berlin'e hareketin- den önce Esenboğa'daki sözleri yanıtlayabilir. Bu sözler, bir bakıma RTE'ni:n "son duraktaki" ola- sı tutumunu açıkladığı gibi; bir çeşit kızım sana soy- lüyorum, gelinım sen anla, anlamı taşıdığı içın özel bir önem taşıyor. RTE, giderayak sözlerine "d&vletkurumlanndakim- lerin açıklama yapacağı belHdir™ cümlesiyle giriyor. Dı- şişleri'ndeki çalışmaları, Genelkurmay'ın çekinceleri- ni kamuoyuna duyuran yayımlann açıklamadığı isim- ler veya kuruluşlar aracılığıyla sızdırıldığını duyurmak istiyor. Dışişleri Bakanı ve sözcüden, asker kesimin- de Genelkurmay Başkanı'ndan başka, başka birinin açıklama yetkisi olmadığının altını bir kez daha çizi- yor. Yayımlann kurumlarda yegâne söz sahibı kimse- leri bağlamadığını duyurmak istiyor. Görüş aynlığını ve uyum yetersızliğini ortaya döken yayımlan suçluyor. Devlet kurumlan arasında "görüş aynlığını betimleyen ifadeleh tarnamıyla uydurma, ma- sa üstü karalama veya ülkede bunalım yaratmak için tespitedilen, nemalanmanın bir çeşidi" diye karşılıyor. Daha sonra asıl amacını özetleyen, herkesin -sivili askeri- boyu kadar konuşabileceğini anımsatan, asıl sorumlu ve yetkilinin hükümet - tabii kendisi- olduğu- nu vurgulayan bir cümle kullanı yor: "Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı aramızda müzakere yapanz. Hermakam anayasada tanımlanan yetki alanı ve tasarnıfyetkisi bumu kullanır" diyor. Bu ıfade; örneğin "Genelkurmay, -sanki hükümet- ten habersiz birşeylerhazırtıyormuş gibi- Dışişleri, ara- mızdaki müzakerelerde görüşlerini söyleyebilir ama anayasanın çizdiğiyetki vealan çerçevesinde kalmak, aşmamak koşuluyla" demeye g-eliyor. Kurumlar konuşur, dinlerim ve... MGK'den sonra açıklayacağım yoi haritasında göreceğiniz gibi, son durakta son sözü söyleyecek yetkili benim demek is- tiyor. • • * öyle mi? öyleyse Annan Planı'nı ve ver kurtul ko- şutundaki Dışişleri'nin "dar çertpeveli değişiklik öneri- terini" kabul ediver. Fakir fukaraya gösterdığin Kasım- paşalı yüzünü (örnek: Safranbolu'da sekiz yetimli ış isteyen kadını benim 70 milyon yetimim var, diye ters- ledi) AB'ye. ABD'ye gösteriver. Tabii gösterebilecek cesaretin varsa... Oysa ABD; bugünden önce, Annan'a değişiklikleri kabul ettirmemizi istiyor. Daha sonra göruşmelerin başında elimızi kolumuzu bağlayacak koşullar öne . sürüyor. Önerdiğimiz değişikliklerle müzakereler baş- ; lasa bile, anlaşrnaya vanlan öğesleri metne alıp alma- makta Annan özgür. ABD, Annan'ın bizim için yaşam- sal değer taşıyan kimi önerilerirniz kabul görür veya • görmez durumunda, "referandtıma gitmekten vaz- ', geçmeyeceğimizi hemen başlangıçta taahhüt etme- mizi" istiyor. Ya ABD ve AB günjltülerine, baskılarına dayanaca- ğızyada... ört ki ölem! MESELA DEDİK E RDAL ATABEK Bademgöz Çimile tamşıyor.. • Baştarafi Arka Sayfada Benim bir mesleğım ola- madı - Ama çaîışıyorsunuz ga- hba. - Çalıştım. Bir mesleğın olmasa da çalışmak ister- sen iş buluyorsun. Hoş ar- tık mesleğinde çalışan kim- se kalmadı ya. Gene de ne olursa olsıın eğitimını biti- rip bir meslek sahibı olma- h. Anneniz babanız neyle uğraşıyor? - Babam serbest çalışıyor efendım. Annem ev eşeğı. Ama hayatndan memnun değil. Sabahtan akşama ka- dar çalışıycrsun, ama yap- tığın hiçbir iş göze görün- müyor diyor. - Doğnıdır Çim. Ev işle- nni yapmak dışarda çalışan eşeklere yaa gelip yatmak gibi gelir, ama asıl eşek gi- bi çahşanla: ev eşekleridir. Sen ne düşinüyorsun ileri- si için9 - Ben de caha karar vere- medim. Çlm neden kararsız?.. - jNeden karar veremiyor- sun Çim° - Bilmiyorum kı. Mate- matık. fen derslerim i\ı. a- ma ben mühendis olmak is- teırnyorum. Sosyal konu- larla çok ilgiliyim, ama o alandakı mesleklerin gele- ceğtni kestiremiyorum Öyle kararsız kaldım diye- bilinm. - Karar vermek kolay de- ğil c anım. Gene de ben se- nın doğru karan vereceğinı düşünüyorum. - Sizden bir isteğım ola- bilir mi efendim? - Söyle yavrum? - Ara sıra gelip sizinle gö- rüşefcilir mıyim? Gerektıği zaman yardımınızı alabılir miyim? - Elbette Çim. çok mem- nun clurum Bademgöz Çim'i uğur- larkeaı çok olumlu ızlenim- ler edinmişti. Çim ha? Göz- leri dk pek güzeldi doğrusu Bademgöz aynaya bakar- ken kendini Çim'Ie kıyas- larken yakaladı. gülmeden edemedi. Petras: IMF açhk getirir tstanbul Haber Servisi - Küreselleşme karşıtlannın önemlı isımlennden Prof. Dr. James Petras, Türkıye'nin IMF politika- lannı uygulamaya devam etmesi halınde açlıkla yüz yüze kalacağını \urgiiladı. IMF politıkalan sonucu nüfusunun ya- nsı yoksulluk sınınnın altında yaşamaya başlayan Arjantin'ın Türkıye'ye model olarak gösterildiğıni belirten Petras, "Ar- jantin, özelleştirmeler nedeniyle fakir- leşti. Bu model Türki\e'ye de da\atılı- yor. Arjantin'de eski orta sınıflar bile artık yoksul. l lusal tasarruflannın 4"te 3"ünü faiz ödemelerine a\ırıyorlar. Bu durunı Türkiye'nin geleceğinin de res- midir" dedi. Halke\ len \ e Cosmopolitik dergısınce "Emperyalizm, Küreselleşme ve Dire- niş" başlığıyla düzenlenen konferanslara katılmak için Türkıye'ye gelen sosyolojı profesörü Petras, dün Makine Mühendis- leri Odası'nda basın toplantısı yaptı. Pet- ras. ABD emperyalızmının çok tehlikelı bovoıtlara ulaşmasına karşın direnişin de yükseldiğinı belirterek "Dünya nüfusu- nun çoğunluğu proleterleşiyor. İnsanlar işlerini, yemeklerini, geleceklerini kay- bediyorlar. Günde 10-12 saat çalışıp ben orta sınıfım demek saflık olur. fnsanlar bu gidişe dur diyecektir" diye konuştu. Öfke ve açlık yükseliyor Dünyada sol siyasetin farklı zamanlar- da devrim olacağına dair teonler ürettiği- ni. ancak bunun çoğunlukla başanlı olama- dığını \nrgula\an Petras şöyle devametti: "Pek çok yerde halk yeni liberal poli- tikaları yürüten hükümetleri düşürebi- liyor. Ancak yerine halkçı siyaset yürü- tecek yeni bir hükümeri de seçmiyor.Ya- ni başkanlık sarayının kapısına kadar yürüyüp içeri girmiyorlar. Bugün kanıu çalışanları. serbest meslekle uğraşanlar Soruşturmalara karşı açlıkgrevi İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ke- mal Alemdaroğlıfnun tezinin çalıntı oldu- ğuna dair iddialarla ilgili basın açıklaması yapan 42 öğrenci hakkında açılan soruş- turmalar sonuçlandı. Öğrencilere 2 dönem ile 1 ay arasında değişen sürelerde okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Bu cezalann ve somşturmalann iptali için pazartesi günü açlık grevine başlayacak olan öğrenciler, bölge idare mahkemesine de iptal başvuru- su yapacaklar. HakJarında açılan soruştur- malar nedeniyle derslerine giremeyen İL öğrencileri dün de Beyazıt'taki İÜ Merkez Kampusu önünde "Alternatif Üniversite" oluşturdular. YTÜ öğrerim üyesi Feyza Hepçilingirler tarafından verilen Jürk Di- li dersini dinleycn öğrencilere, İÜ tktisat Fakültesi öğrctim üyesi İzzettin Önder de destek verdi. Önder, "Üniversiteler fikir alışverişinin yapıldığı, halka açık olması ge- reken kurumlardır. Belki de esas üniversi- te böyle bir şeydir. Sizi kutluyorum" dedi. Prof. Dr. Gen'cay Gürsoy da 12 Eylül'ün ürünü YÖK'ün rektörlere tanıdığı olağa- nüstü haklar nedenivle üniversitelerin bu hale geldiklerini dile g'etirdi. (HİL.\L KÖSE) da proleterleşti. Pek çok ülkede orta sı- nıf eridi. Hem kentlerde hem de kırda öfke ve açlık yükseliyor. Kapitalizm da- ha büyük kitleleri etkiliyor ve eskiden farkında olmayanlar da artık uyanma- ya başladı.'" ABD'nın Irak'ı Kürt. Sünni ve Şii böl- geleri olarak üçe bölmeye hazırlandığını söyleyen Petras, Barzani'nın ve Irak'taki Kürt burjuvazısinin yıllarca ABD'yle iş- birliği yapmasının bedelıni ödediğini söy- ledı. Bölücü hareketlenn ABD ya>ılmacılı- ğına dıkkat çeken Petras, "Türkiye'deki Kürt sorunu, solun ve işçilerin bir ara- ya gelmesiyle çözülebilir. Yoksa enıper- yalistler ve burjuvayla ortak hareket ederek değil. Bölünme emperyalizme yarıyor. Bu nedenle Türkiye'nin toprak bütûnlüğü korunarak Kürtlerin sosyal ve ekonomik haklanna kavuşması ge- rektiğine inanıyorum" dedi. Çocuklar sahipsiz • Baştarafi 1. Sayfada şube müdürlüklerine bağh büro kayıtlanna göre geçen yıhn 11 ayında 10 yaş altı çocuklardan so- kakta yaşayan 522'sinin, evden kaçan 242 çocuğun, kayıp ve bu- luntu 1162 çocuğun emniyetle muhatap olmak durumunda kaldı- ğını söyledi. Aynı dönemde 10 yaşından kü- çük sokağa terk edilen 241, suç mağdunı 7 bin 113, suç işlediğı şüphesi mevcut 2 bin 631 olmak üzere toplam 12 bin 911 küçükle il- gili işlem yapıldığını bildirdi. Ramazan Er, 2003 yıhnda, 11-18 yaş arası sokakta yaşayan 2 bin 977. evden kaçan 4 bin 173, kayıp 1185, bulunru 3 bin 201, terk 284, suç mağdunı 14 bin 728, suç işle- dıği şüphesi bulunan 48 bin 854, toplam 75 bin 402 çocuk hakkında bürolarda çalışma yapıldığını ak- tardı. Sözcü Er, çocuk şubelerine gelen 0-18 yaş arası 87 bin 775 çocuktan 43 bin 281'inin ailelerine, 6 bin 717'sinin çeşitli kurumlara, 37 bin 777'sınin ise cumhuriyet savcıhk- lanna teslım edildığini kaydetti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada mak için yolun sonuna parlak ışıklar nedeniyle tam seçi- lemeyen gümüş bir tepsi koydu. Tepside ne var, o da pek bellı değil! Bilmece üretmeyi bir kenara koyalım, gezi öncesi Tür- kiye-ABD ilişkilenndeki son duruma bakalım. Görünen o kı, ABD açısından ılk konu Kıbns. AB'nin ablukasından neredeyse bunalacak hale gelen Türkıye, ABD'nin de baskısıyla karşı karşıya. Bush'un Erdoğan'a gönderdiğı mektup, Türkiye'de açıklanmayınca kısmen de olsa ABD'de açıklandı. Dün Amerikan basınında yer alan habere gore Bush, Kıbns sorununun Annan Planı çerçevesinde çözümünü istiyor. 28 Ocak'taki görüşme- de Kıbns'la ilgili soru işaretı istemiyor. ABD'nin Kıbns'ta bu kadar bastırmasının elbette pek çok nedeni olabilir. Bunlardan bin de bu yıl ıçinde yapı- lacak seçımlerde Rum lobisinin desteğini arkasında gör- mek olabilir! IkJnci konu, Irak'taki gelişmeler. Ankara, özellikle Irak'ın kuzeyinden gelen haberierden rahatsız. Kamuoyuna yan- sıyan haberlere göre, ABD de rahatsız! Irak'ın toprak bütûnlüğü çerçevesinde yönetım arayı- şını sürdüren ABD, Kürtlerin daha derin aynlıklar ısteme- sine karşı çıktı. Bunu yaparken, Türkiye'yede "Irak'taya- şananlaröncelikle benim sorunum. Çözüm Türkiye'ninya da başka bir ülkenin hassasiyetleri doğrultusunda değil, benim çıkaıiarım yönünde olacak" mesajını vermeden geçmiyor. Eve dönüş fiyaskosu! iki ülke arasındaki güvensizlık tohumlarını yeşerten başlıca konu ise terör örgütü PKK-KADEK'in durumu. "2003, Türk-Amerikan ilişkilerinin en uzunyılı" desek, ye- ridir. Bu süreçte pek çok şey yaşandı, ancak terörle mü- cadele, süreklı masada kaldı. Geçen yaz ABD, Türkiye'ye şu öneriyi getirmıştı: - Sen eve dönüş yasası çıkar. Ben onları buna ıkna ede- ceğim. Silahlarını alıp, evıne dönmesini sağlayacağım. Böylece Irak'taki bir terör unsurunu da eritmiş olacağım. Türkiye yasayı çıkardı. 6 Ağustos'ta yürürlüğe girdi. 6 aylık bir süreyı ıçeriyordu. 6 Şubat'ta bu süre doluyor. Eldeki rakamlar, terör örgütünün erimediğini gösteri- yor! Bush-Erdoğan görüşmesinde sürenin dolmasına günler kalacak! Yalanlanmayan haberler, Irak'taki ABD yöneticilerinin yeri geldikçe gelmedikçe terör örgütü temsilcıleriyle gö- rüştüğünü ortaya koyuyor. ABD'nin Ankara Büyükel- çisi Edelman geçen ay gazetecilerle yaptığı sohbette, te- rör örgütüne karşı askeri güç kullanmanın gündemde ol- madığını söyledikten sonra şöyle devam etmişti: "Terörle mücadelede bizden daha dost başka bir ülke bulamazsınız!" Sözü nereye çekerseniz çekin! Gezi öncesi Türkiye'nin VVashington Büyükelçısi Fanık Loğoğlu'nun Reuters'e verdiği demeç ilgınçti: "ABD, Ankara 'yı dinlemesi gerektiği kadar dinlemiyor!" Bu demecın ardından dün de ABD Dışişleri Bakanı Co- lin Povvell ses verdi: "Erdoğan'ın gezisi Türk-Amerikan ilişkilerinin gücünû teyitedecek. 1 Mart hayal kınklığıydı. Biz o hayal kınklığı- nı aşmaya çalıştık. Sonuç olarak, Türkiye bizimle duruyor." Pek çok şeyi anlatan 4 tümce... Gezinin parlak geçeceği şimdiden görülüyor. Beklentiier de eklentiler de gıderek artacak... Dileriz, sonuçları da parlak olur. Tabii Türkiye açısından... ankcum / ktv.ttnet.net.tr Galeri • Sersi • Atölye • Sanatevı (0212)293 89 78 KARADANA & Hasan ERDEMİR KESİŞME 1 Resim Sergisi GALLERI RIDDAREN 10/Ocak/2004-16/Ocak/2004 GALLERİ RIDDAREN KÖPMANBRINKEM 8.11131 STOCKHOLM İSVEÇ E-MAİL: [email protected] / WEB: www.galleri67.com / TEL: 08-245402 %AI.MEI.GI< HÜSEYİN YÜCE Resim Sergisi 10Ocak-10Şubat2004 Tel 02-2I 269 80 14 Fax 10212i 284 35 66 Nısoeüye AytaCo NttApt No2*6 Lwent-IST pazar D :esı hanç 11 00-19 00 arası açmtır KARŞU TEKST1L ^ 3 J ^ GALERISİ FATIH URUNÇ Resta S«f*si / 7 • 30 Ocak 2004 Gazeleciıet Srtesı Yazarar SK Nc 26 80300 Esentepe ' ISTANBUL Tef 2î2 28fi33 89/Fal(S 0212267 244i e-mari gallervS*arsu com tr ww* karsu com tr^öalea ırdex html AYŞE "TAKIDAN HEYKELE, HEYKELDEN TAKIYA" 8-31 OCAK 2004 ADTİ6AN ŞAKAYIKSOKLAK NO 54/1 NIŞANTAŞI / TEL 247 90 81 «YŞEN ERTE ATOLYE SERGİSİ Gravür • Resim 03 30 Ocak 2004 Ayşen ERTE Birgül HACIALİOĞLU Münevver CİLLOV t-Jazan SÖIM/VtEZ Vildan YILDIZÜrün Sanat Galerlsl Tel 1:216' 360 95frıe-wsa. jaj-sarat@iotTiil cono szar Pies 3;JXBmtfj* '2Q0'S50iraz habip aydoğdu/ 07 ocak/03 şubat 2004 Habip Aydoğdu resmi bize bir başka anlam sunuyor, evrenin kapı- larını aralar gibi... Bir alışılmadık resim dılıyle seslenır gıbıdır. Bir şeylere, reel dünyadan bir şeylere benzetmeye ça- lışırız kimi figürümsü lekeleri başa- ramayız. Zira hem bizim belleğimizle yakınhk kurmaktadır ama o imaj alışverişlerinin dışındadırlar çoğunluk... Vazgeçer gibi oluruz birşeylere oykün- durmekten onları, bu kez de nasıl bir yakınhk duygumuzu kestirememenin şaşkınlığına duşeriz. Habip Aydoğdu Marmara Üniver- sitesi Guzel Sanatlar Fakültesi 'nde oğrenim gordu. 1976 yılından bu yana yurt içi ve dışında kişisel sergiler açtı, karmalara katıldı. Ankara'da kendi atöl- yesinde çalışmalarını sürdürmektedir. koşuyolu sanat galerisi •2 -* 2î c •1= | G a l e n r r . ı z P a z a r t e s i g u n l e r ı h a n ç 1 1 0 0 / 1 9 0 0 a r a s t a ç ı k t ı r . 6 A L E R I ve S E R 6 I nrz İçin (O212) 293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr