02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 OCAK 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabta cumhuriyet.com.tr 11 ABD yönetimi, Başbakan'ın ziyareti öncesinde Annan Planı konusundaki baskısını arttınyor Bush'tanErdoğan'auyan Bush'un mektubunun uyan tonunda yazılması Ankara'daki rahatsızlığı arttırdı. SERKAIN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD Başkanı George Bnsh'un. 31 Arahk'ta gönderdiği mek- tupta Bırleşmış Milletler Genel Sekrete- n Kofi Annan ın Kıbns'ta çözüm içinge- liştirdiğı yaklaşımın ızlenmesi içın Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'ı uyardığı ortaya çıktı. Annan' m müzakereleri baş- latmak ıçin tüm taraflardan "planı ta- mamlama ve referanduma sunma yö- nünde siyasi kararlıhklannj ifade etme- lerinT bekledığıni belırten Bush, Erdo- ğan'dan da bunu kabul etmesini istedi. Hükümetin Kıbns çalışmalannı yo- ğunlaştırmasının, Dışişleri'nin çalışma- sını tamamen Annan Planı merkezine çekmesi girişimlennin ardında, Erdo- ğan'ın 28 Ocak'ta görûşeceği Bush"un gönderdiği "uyarT nitelikli mektup bu- lunuyor. Bush mektubunda "Kıbns'ın 1 ABD Başkanı Bush'un 31 Aralık'ta gönderdiği mektubun aynntılan belli oluyor. Bush, Erdoğan'a "Annan'ın yaklaşımını izlemeniz için sizi uyanyorum" diyor. Washingtorf ın uyansını kabullenen Ankara, Annan Planı kapsamındaki çalışmalannı hızlandınyor. Mayıs'ta Avrupa Birtiği'ne kaülması ön- cesinde anlaşmaya ulaşmak için bir ftr- sat penceresine sahibiz. Bu Türkiye ve ABD'nin stratejik çıkannadır" diyor. *Sizi uyanyorumj Taraflann bir an önce müzakere ma- sasuıa dönmesi ve Annan Planf nı daya- nak almalan gerektiğinı anlatan Bush, Ko- fi Annan'ın görüşmeleri başlatmak ıçin bazı koşullan olduğunu bıldirdı. ABD Başkanı. tüm taraflann ~planı tamamla- ma vereferandumasunma yönünde si- yasi kararnhklannı beyan etmeleri du- nımunda" Kofi Annan'ın müzakerele- ri yeniden başlatacağıru belirterek Erdo- ğan'a "GüvenHkKonseyfnin oybirliğiy- le onayladığı bu yaklaşımı izlemeniz için sizi uyanyorum" dedı. ABD Büyükelçisi Eric Edelman tara- findan 31 Aralık'ta Başbakan'a sunulan mektup hakkında Ankara'dan resmı hıç- bir açıklama yapılmadı. Mektubun uya- n tonunda yazılması ve Annan Planı dı- şında hiçbir seçeneğe yer bırakmaması, Ankara'daki rahatsızlığı arttırdı. Anka- ra'nın manevra alanım daraltan bu yak- laşım karşısında Dışişleri'nde başlatılan çalışmayı hızlandırma karannı alan hü- kümet, bu çalışmanın "Annan Planı sı- nırlarmm dışına çıkmaması taumaünı" verdı. Washington'uı baskısını kabulle- nen Ankara. 28 Ocak'a kadar somut bir adım atılmasını planlıyor. Çankaya zirvesinde Dışişleri'nin ça- lışması konusundaki ilk kapsamlı değer- lendirme yapılmış oldu. Erdoğan'ın KKTC lıderi Rauf Denktaş'la yapması beklenen görüşmede Türkiye'nin ça- Iışması hakkında bilgi vermesi ve mü- zakerelerin bu çerçevede sürdürülmesi içın ıknaya çalışacağı öngörülüyor. 23 Ocaktakı Millı Güvenlik Kuru- lu toplantısında Türk tarafının pozis- yonunun kesinleşmesi bekleniyor. Bu sü- rece kadar Dışişleri ve Genellcurmay'ın ortak metinler hazırlaması ve kurula Türk tarafının rutumunu belirleyecek bir belge çıkanlması planlanıyor. Baş- bakan. 28 Ocak günü Bush'un karşısı- na eli dolu çıkmayı istiyor. REFERANDUMA KARŞI tŞBİRLtĞÎ Ankara Atina 'nın nabzınıyoMuyor ANKARA (Cumhuriyet dum koşulunun kabul edil- Bürosu)-Türkiye. Birleşmiş mesine bağlı olduğunu kay- Milletler Genel Sekreten Ko- dettıler. Ancak bu konuda da fi Annan ın Kıbns'ta müza- çeşitli sıkıntılar bulunuyor. kerelen başlatmak içın u çö- Annan'ın referandum koşu- züm planının referanduma lu kabul edıldikten sonra Türk götürüleceği''taahhüdünüıs- tarafı açısuıdan olmazsa ol- temesme karşılık "ön müza- maz olarak görülen konular- kere" önerisi getirmeye hazır- da değişiklik yapıp yapmaya- lanıyor. Ankara'nın. aynı ko- cağı belirsiz bulunuyor. nuda sıkıntılan bulunan Ati- ^ ; n—; na ıle de ışbirliği içın nab.z Sonı ışareden var yokladığı öğrenildi. Planda, yapılacak referan- Ankara'da yapılan Kıbns dumda Rum kesiminin plana zirvelerinde, Annan Planıve hayır demesi durumunda, referandum süreci konusun- KKTC ve Rum kesiminin AB dakı kaygılar öne çıktı. BM sürecındekı durumlannın ne Genel Sekreten, Kıbns'ta mü- olacağı konusunda da belırsiz- zakerelerin başla- lik bulunuyor. Bu so- yabılmesi için ta- . ru ışaretlen. Anka- rafların "masaya ./4nnan ra'nın karar almasuıı oturmalan duru- Planı'nda zorlaştınyor. Bu ne- mundasonuçtata- f denle Başbakan Re- mamlanacak pla- reîeranûum c e p T a y y i p E r d o _ nıreferandumagö- nskinı ğan'ın Davos'ta bir türmeyi'* de kabul etmelenni istıyor. Kofi Annan, ta- raflann kendi baş- lanna uzlaşama- dıklan konularda. Lnnan Planı'nda referandum riskini önlemeyi amaçlayan Ankara, masaya oturmadan araya gelmeyı plan- ladığı Annan'a önko- şulsuz bir ön müzake- re yapılmasını öner- mesi bekleniyor. Böy- lece Türkıve, referan- KKTC'deki iki partinin yöneticileri: Yeni hükümet artık netleşti CTP-DP koalisyoıııuıa doğnı Dış Haberler Servisi - KKTC'de 14 Aralık seçım- lerinin ardından başlayan hü- kümet arayışlannda, Cumhu- nyetçi Türk Partisı (CTP) - Demokrat Parti (DP) koalıs- yonu netlık kazandı.CTP\e DP, hükümet modelı olarak "CTP-DP KoaüsyonıTnu benimsedi. Iki partinin komiteler top- lantısının ardından açıkla- ma yapan, DP Genel Sekre- ten Kemal Havan. "CTP ile bir koaüsyon ortakhgı kura- bileceğimiz artık son derece açık ve net bir şekilde orta- ya çıknuş bulunmaktadır. Değişik hükümet modelleri üzerinde de çahşok, ama bir CTP-DP hükümet ortakb- ğının daha yararlı olacağı inancma sahip otdukve bu gö- rüş arük berraklaşnuş oldu" dedi. CTP Genel Sekreteri Ferdi Sabit Soyer de çeşitli hükü- met formüUeri üzerinde duur- duklannı, son olarak CTP-DP koalisyon formülünün şekil- lendığını söyledi. Soyer, "Ma- yis 2004 hedefini gözeten bir çözüm sürecini, Annan Plam zemininde, Hükümet-Cum- hurbaşkanhğı biıükteliği içe- risinde götürmeve Kıbns Türk ve Rum tarafının, BM'nin, Türkive'nin ve Yunanistan'ın üzerinde anlaşacağı bir tarih- te halkm referandumuna sun- ma hedefini ve manüğını gö- zeten bir hükümet kurma ze- minine dayanıyoruz" dedi. Hükümet modelinin belir- lenmesine rağmen, hüküme- tin kurulup kurulamayacağı C-TP Genel Sekre- teri Ferdi Sabit So- yer ve DP Genel Sekreten Kemal Ha- valı, "CTP-DP ko- alisyonu artık son derece açık ve net bir şekilde ortaya çıkmış bulunmakta- dır" dediler. Bugünkü komiteler toplantısına CTP Ge- nel Başkanı Mehmet Ali Talat ıle DP Ge- nel Başkanı Serdar Denktaş'm da katıla- bileceği belirtildi. henüz kesinleşmedı. Hüküme- tin kurulmasıyla ilgili çalış- malar yapan komiteler bugün de toplanacak. Bugünkü top- lantıya CTP Genel Başkanı Mehmet AK Talat ile DP Ge- nel Başkanı Serdar Denktaş ın da katılabılecegi belirtildi. kendi sentezini onmuzakere dum koşulunu kabul yaparak çözüm ısteyecek. etmeden müzakere planını tamamla- sürecine ilışkin kay- mayı hedefliyor. Ankara ıse gılannı gıderebılmeyı düşünü- temel konularda benimsen- yor. Türkiye'nin referandu- meyen bir planın ortaya çık- ma ılişkin kaygılannın Yuna- ması ve bunun referanduma nistan tarafından da paylaşıl- götürülmek zorunda kalınma- dığı bilınıyor. Rum kesımı li- sından endışe ediyor. deri de müzakere etmedığı bir Türk tarafi yaptığı çalışma- planı referanduma götürme- larda. Annan Planı'nda 5-6 yeceğini açıklamıştı. temel konuda değişiklik ön- Ankarabunlan dikkate ala- görüyor. Ancak Rum tarafı- cak kapsamlı bir ön müzake- nın da değişiklik ıstedığı çe- re yapılması ıçin Yunanis- şitli konular bulunuyor. ABD tan'rn da nabzını rutuyor. Yu- ve BM kaynaklan. planın nanistan'ında bunu kabul et- mevcut halinde değişiklik mesı durumunda Annan'ın önenlerini görüşmeyi kabul ön müzakere önerisını kabul edeceklerininişaretlennive- etme olasılığımn daha yük- rirken. bunun ancak referan- seleceği belirriliyor. 6 Çankaya' Rumları ikiye böldü REŞATAKAR LEFKOŞA - Kıbns sorununun çözü- müyle ılgıli olarak gerçekleştirilen Çan- kaya zirvesinin sonuçlan, Güney Kıb- ns'ta da yankı yarattı Rum Yönetimi lı- deri TasosPapadopulos, Çankaya zine- sine atıfta bulunarak Türk tarafının ya- kında görüşme masasına dönebıleceği- ni belirtirken Rum Dışişleri Bakanı Yor- go Yakovu karamsar bir tablo çizdi. Papadopulos. Kıbns'la ilgili kararlann Ankara'da alındığının bir kez daha teyıt edıl- diğini, bu kararlar doğrultusunda müza- kerelerin çok yakında başlayacağını söy- ledi. "Gittikçe daha çok kişi müzakerele- rin başlayacağına kesin gözüyle bakryor" diyen Papadopulos, BM Genel Sekrete- ri'nın müzakere davetine koşulsuz yanıt \ermeye hazır olduğunu ifade etti. VakoMi karamsar Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yako- \u ise "Ankara toplantısuım sonuç bildi- risinde Annan Planı müzakerelere temel olarak ifade edibnedi ve Ki niyet misyonu ifadesinin kuüanılması dışında. Kofi An- nan'ın hi niyet misyonundan bahsedilme- di" dedı. Yakovu. basının "MGK'den ne bekHyorsunuz" sorusuna şu \anıtı verdi: "Bu toplannda tek general vardı ve ru- tumunu dayattı. Beş generaün katılacagı Vlilli Güvenlik Kurulu tarafından nihai karann almacağı ayın 23'ünde ne olaca- ğını hayal edebib'yorsunuz? Bu şekildeki Türk tutumuyla görüşmelerin yeniden başlayabileceğinden endışeüyim." Rum basuıı da zin e konusunda farklı de- ğerlendirmelerde bulundu. Politıs gazete- si "Kofi Annan'a ve George Bush'a Türk paketi" başlıklı haberinde, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sıra- sında önemli açıklamalann yapılacağını belirtirken Fileleftheros gazetesi. "Anka- ra iç dengeleri gözeterek müzakereler yö- nünde adım attT başlığını kullandı. Sime- nni. "Ankara, Annan Planı'na atıfta bulun- maksızın çizgi beürledi'' yorumunu yaptı. Okurlanmızâ duvuru TIYATRO SeyirDefteri (Julia) P r K A ıkıkadın .. o!ağarus:ubrsevgı . f35izmın seyırdeften ' > L * gaan-ionetnı: Mesrin Kaaniaya Her Cumartesi, 20.00 Her Pazar, 18:30 Tııjatro Pera: Sıraselviler No:70 GışeTel: 0212 245 44 60 Tîcketturk: 0216 572 20 03 / ticketturk.com İSVİÇRE HASTANESİ fa™ r. ^nj* NECATİ CUMAU'yı aramızdan ayrılışının 3. yılında sevgiyle, özlemle anıyoruz. BERİN CUMAU NECATİ CUMAU'yı aramızdan ayrılışının 3. yılında saygıyla anıyoruz. CUMMIRİYn KtTAP KULÜBÖ "Cumhuriyetin80Yıh" fasikül klasörleri TÜRKİYE genelinde dağıtılmıştır. Okurlanmız Form" kayıtlarını yaptırdıklan yerlerden ve Cumhuriyet Kitap Kulübü / Taksim'den alabilirler. , ., , J VARTOSITLHHUKUK HÂKİMLİĞİNDEN DosyaNo: 1998 121 Davacı Mustafa Orhan tarafından davalı Zelihan Eker ve bir kısım dahıli davalılar aleyhinde açılmış bulunan Varto Sulh Hukuk Mahkemesfnin 19846 Esas - 1985 108 Karar sayılı muns Hasan Binı Çe- to'ya aıt veraset ilanunın ıptalı da\asının yapılan yar- güamasmda ^'erilen karar gereğince; Dahıli davalılardan Reyhan Şahin, Fatma Şahın, Nihat Şahin. Suat Şahin, Hasan Şahin, Zenra Şahin ve Mualla Çetın'in yapılan tetkıkatta adreslen meçhul olduğundan ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş olup. duruşmanın atılı bulunduğu 02 03.2004 günü saat 10.00'da hazır bulunmaları veya bir vekıl manfe- tıyle kendilenni temsıl ettirmeleri, aksi halde durus- maya gelmediklennde dava dilekçesı ıle günlü daveti- yenın kendilerine tebliğ edlımış sayılacağı davetiye yerine kaim olmak üzere ılan olunur. 25.12.2003. Basın: 401 ANMA İnsanlara lyilık ve yardım severliği ilke edinmiş, saygıdeğer ve fedekar ınsan I NEVİN KOŞKANçıkmış olduğu sonsuz yolculuğunun ıkincı yılında saygı ve rahmetle anıyoruz. Kalbımizdeki yerın hıç eksik olmayacak TÜM AİLEN KOCAELİIINİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 29 12 2003 tarıhlı Cumhunvet Gazetesf nde yayımlanan akademık kadro ılanımıza ek olarak: Beden Eğıtim ve Spor Yüksekokülu Rekreas>on Bclümüne 1 adet. 6 derece okut- man kadrosu ılan edılmektedır İlgılılere du>urulur Nof Ilan edılen kadrova gereklı atama \e kullanma ıznı alındık- tan bonra atama vapılacaktır Basın 651 AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL Uyumlaştırma Bir zamanlar önemli bir toplantıda, Kıbns ile Türki- ye'nin AB'ye "eşzamanlı" girmesi gerektiğini savun- maktan geri düşmememizi, bunun için, yeni polrti- kanın özü olarak benimsenmesi öngörülen "senk- ronize katılım" kavramının "eşzamanlt katılım" ilkesin- den çok geride olduğunu ve bize önemli bir zemin kaybettireceğini söylemiştim. Toplantıya katılanlar- dan bir-ikisi, bana, toplantıya gelırken sözlüğe baktık- lannı ve "eşzamanlı"ile "senkronıze"nm eşanlamlısöz- cükler olduğunu gördüklenni söylemişlerdi. Oysa, bu doğru değildi... "Senkronize", "zaman- lan uyumlaştınlmış" anlamına gelir ve örneğin, görün- tü ve ses ayn zamanlamalara sahip olsalar da, bun- lann başkalannın gözünde ve kulağında uyumlu bir algılanma yaratmalannı sağlamak gibı bir iş, ''senk- ronizasyon" - "zaman uyumlaştınvası"- olarak adlan- dınlabilırdı. Kıbns ve Türkiye'nin, antlaşmalann, uluslararası hukukun, hakkaniyetin ve aklın ölçüt- lerinin öngördüğü gibi "AB ye eşzamanlı katılım la- nnı savunmaktan vazgeçerek, savımızı "senkro- nize katılım" ölçütüne indirgemek, Türkiye AB üye- liğini henüz ufukta bile göremediği bir zaman di- liminde, AB'nin Kıbns'ı üye yapmasına izin ver- mek anlamına gelecekti. Aslında Kıbns konusunda geldiğimiz bu nokta, el- bette bir "dilbilim" sorununa bağlanamaz. Kendi ken- dimizı korkutma yeteneğimizin gelişmişliği, üzerimi- ze gelen baskıları bir mıknatıs gıbi çekme özelliğimiz ve AB'yi aşan AB heveskâriığımız, bu süreçte asıl olumsuz rolleri oynadı. Ama sütten ağzı yanmış biri olarak, şimdi "referan- dum " sözü sıkça edilmeye başlanınca, hemen Webs- ter sözlüğüne koştum: Efendim, "referandum" söz- cüğü (Batı dillerinde "referendum" olarak yazılır ve söy- lenir), Latince "refero, referre" (geri alma, atıfta bu- lunma) kökünden gelir. Anlamı: "Nihai onaylama ya da reddetme için, bir temsilciler meclisinin öngör- düğü veya kararlaştırdığı önlemlerin halkoylamasına götürülmesi; bir kamusal organın karar oluşturama- dığı veya sorumluluk üstlenemediği bir konuda ge- nel oylama yoluyla kamuoyuna danışılması." Demek ki, öncelikle belirlenmiş bir konu veya karar olacak ve bu konuda son söz halka bırakı- lacak... Halk önüne sürülene "evet" veya "hayır" diyecek. Bu "referandum"u kim isteyip, düzenleye- cek? Tabii ki bu konuda karar oluşturma yetkisine sa- hip olduğu halde, halkoylamasını gereklı gören dev- let organlan... Kıbns konusunda Ankara'da doruk toplantılannın yapıldığı gün, çoğumuzun gözünden kaçan iki önemli açıklama yapıldı. Birincisi, ABD'nin Kıbns Büyükelçisi ülkesinde konuştu ve "taraflarmasaya otur- madan önceAnnan Planı çerçevesindeki çözümü re- feranduma götürme garantisi vermelidir" dedi. "Senk- ronizasyon" Ankara'da tamamlandı ve M. Ali Talat da şunlan söyledi: "Annan'ın önkoşulu hâlâ geçerii- dir ve müzakerelere başlanmadan önce referandu- ma gidileceği garantisi verilmelıdir. Belki yüzlerce sayfadan oluşan bir planı değii, ancak hiç değilse ana- yasa ve toprak gibi temel düzenlemeleri referandu- ma götüreceğimiz garantisini şimdiden vermeliyiz." Demek ki "Annan plancılan", 2002 Kasımı'ndan beri bir arpa boyu yol grtmemişler. Hatıriayalım. An- nan Planı nasıl ve hangi koşullaria dayatılmıştı? An- nan dayatmasının özü şuydu: "Bu planı, çerçeve- sine ve felsefesine dokunmadan görüşün. Kabul ve- ya reddedin. Ama reddetseniz bile referanduma gö- türeceksiniz." Ne zaman? "AB takviminin gerektir- diği zaman." Yani önce Aralık 20O2'ye kadar, sonra da Nisan 2003'e kadar bu planın referanduma götü- rülmesi "plancılar"\n asıl isteğiydi. Şımdi de Mayıs 2004'e kadar istiyorlar. Aman AB takvimi kaçmasın, AB zorda kalmasın! Daha Kasım 2002'de Ecevit Hükümeti adına bu da- yatmaya neden ve nasıl karşı çıkmıştık? 1. Annan'ın "iyi niyet girişimi", kendisine böyle bir plan dayat- ma yetkisini veımez; 2. Bu plan Türk tarafına da- nışılmadan ve temel kaygıları bilindiği halde dik- kate alınmadan hazırlanmıştr; 3. Bu planın çer- çevesi, felsefesi ve zamanlaması, yalnızca AB'yi ve Rumları tatmin etme kaygısı üzerine kurulu- dur; 4. Plan müzakereciler tarafından reddedilse de referanduma sunulsun demek, ne insafla, ne akılla ne de hukukla bağdaşır. Şimdi de "plancılar"\n amacı değişmemiştir. Denk- taş'ın müzakerecilikten uzaklaştnlamayacağını artık kabul edenler, şimdi "referandum" işini öne çıkartacaklar. Çıkartacaklar kı, iki tarafın görüşerek kabul edecekleri bir çözüm ortaya çıkmasa bile, AB'yi rahatlatmaya yönelik bir "çözüm "ü kendi elleriyle ya- zıp, dayatmalarla düzenlenecek bir sözde halkoyla- masına götürebilsinler. Annan, yetkilerinı aşarak bir dayatma içine çekil- miştir. Bu hükümetin temel yanlışı, baştan bu dayat- maya gönüllüce boyun eğmesidir. Neyse ki son An- kara doruk açıklamasında, Türkiye'nin BM Genel Sek- reteri'nin iyi niyet girişimi misyonunu desteklediği" ifadesiyle, Annan'a dolaylı biryetki sının hatırfatma- sı vardır. Ancak. uyanık olmamız gereken noktaların başında, uzennde anlaşma sağlanamamış bir "düzen- /eme'nın AB takvimine uygun olarak dayatmalı bir söz- de halkoylamasına götürülmek istenmesi geliyor. Hâlâ dilbilim-uluslararası ilişkiler meraklılan varsa, söz- lüklerinı açıp, "dayatma" ile "müzakere"y\, "koşul" ve "önkoşul"u bulup okusunlar. Belkı o zaman, kabul et- mesek de bize dayatılabılecek olanlar konusunda şim- diden uyanık olmak gerektiğini görebilirler. "Akıl" ile "hak"k\r\ uyumlaştnlması ancak böyle olur... CUMHURİYET KİTAP KULUBU OCAK AYIETKİNÜKLERİ (3) "Tiirk Sinemasında Kadın ve Sopunları" Türkan ŞORAY (10 Ocak 2004 Cumartesi Saat: 15.00) Açüım : Feridun ANDAÇ Yer : Cumhuriyet Kitap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun Yanı) İstiklalCad.ZambakSok.No: 4 D: 1-2 Beyoglu/İstanbul Etkinlikler Koop-C tarafından düzenlenmektedir. Ccretsiz ve herkese açıktır. Kafeteryamız Pazar dahıl ber gün saat: 10 00 -21.00 arası açıktr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear