10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 AĞUSTOS 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK Avrupa Parlamentosu Milletvekili Karamanou, Türkiye'nin AB üyeliğini değerlendirdi: Aynmcılık yapılmıyorA vrupa Parlamentosu Kadın /% Parlamenterler Sosyalist Grup <A( M. Başkanı Anna Karamanou, Kopenhag kriterlerinin bütün aday ülkeler için geçerli olduğunu belirterek "Herkes Türkiye 'nin aday ülke olduğunda hemfîkirdir. Ama tam üye olmak, kriterleri yerine getirerek Türkiye 'ye kalmış bir iş " dedi. -w~raramanou, Avrupa 'nın mozaik m4l görünümlü yapıya sahip olduğunu ~M-\. vurgulayarak insan haklan gereği bütün kültürlere saygılı olduklannı söyledi. Avrupa 'nın bütün dünyadan mülteci ve göçmen aldığını belirten Karamanou, 'AB bir Hıristiyan kulübü değil. Avrupa 'yıfarklı kültürler ilginç kılıyor " diye konuştu. A fganistan ve Irak'ayapılan SM müdahaleyidedeğerlendiren </. M> Karamonou, ABD 'nin dünyanın jandarmahğına soyunduğunu söyledi. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Karamanou şöyle konuştu: "Ben sorunların kaba güç kullanılarakya da savaş yoluyla çözülmeye çalışılmasına her zaman karşı çıkmışımdır." LEYLA TAVŞANOĞLU Anna Karamanou, Yunan Pasok partisinin Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) bir milletvekili. Kendisiyle yıllardan beri tanışıyoruz, arkadaşlık ediyoruz. Şimdilerde AP Kadın Sosyalist Parlamenterler Grup Başkanı. Geçenlerde yine îstanbul'a gelmişti. Bu kez AP parlamenteri bir grup sosyalist kadınla birlikteydi. Istanbul ve Ankara'da sivil toplum örgütleriyle, özellilde de kadın örgütleriyle bir araya geldiler. Istanbul'da bulunduğu iki günden birisinde Anna Karamanou'yla buluştuk. Türkiye'nin AB üyeliğini, demokratikleşme sürecini, insan haklarını, kadın haklannı, ABD'nin dünyada jandarma rolünü üstlenmesini bir güzel masaya yatırdık: Kopenhag kriterleri - AP Kadın Paıiamenterler Sosyalist Grup Başkanı olarak Türkiye'nin AB'ye tam üyelik olasılıklarını nasû görüyorsun? KARAMANOU - Bak şimdi, Kopenhag kriterleri adıyla üyelik için bir dizi koşul var. Bu koşullar bütün üye adayı ülkeler için geçerlidir. Kimseye de bu konuda ayncalık yapılamaz. Herkes Türkiye'nin aday ülke olduğunda hemfikirdir. Ama tam üye olmak, kriterleri yerine getirerek, Türkiye'ye kalmış bir iş. Burada insan haklan, kadın haklan, eşitlik, demokrasi, kadının erkeklerle eşit fırsatlardan yararlanması, AB'nin çokkültürlülüğü konusunda temaslar yapıyoruz. Cokküttürlü kıta - AB'nin çokküJtüıiülüğünü konuşuyoruz, ama Türkiye'nin nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke olması AvTupa'nuı elitierini rahatsız ediyor. Bu konuda ne düşünüyorsun? KARA.\IANOU - Avrupa çokkültürlü, daha doğrusu müthiş bir kültür zenginliğine sahip bir kıta. Dolayısıyla AB içinde bizler bütün kültürlere saygılıyız. Bu, zaten insan haklarının da bir gereğidir. Tabii ki kadın haklannı da insan haklanndan soyutlayamazsınız. Bir de Türkiye'nin ekonomik alanda AB müktesebatına uyum sağlaması çok önemli. Burada şunu belirtmek istiyorum: Avnıpa bütün dünyadan çok sayıda mülteci \'e göçmen alıyor. Müslümanı, Budisti, Hindusu, Avrupa'ya geliyor. Tabii bu durumu Berlusconi gibi politikacılar kabullenemiyor. Onlara göre AB Avrupa Parlamentosu Milletvekili Anna Karamonou, İstanbul ve Ankara'da sivil toplum örgütleriyle, özelükle de kadın örgütleriyle bir araya geldi bir Hıristiyan kulübü olmalı. Ama AB bir Hıristiyan kulübü değil. AB çok farklı kültürlere sahip. Zaten bu farklı kültürler onu çok ilginç kılıyor. Hepimiz de farklı kültürlere son derece saygılıyız. - Pekt sen kadınların erkeklerle eşit firsatlardan yararlanmalannın her zaman savunuculuğunu yapmış bir kadın olarak sana soruyorum. Şeriatta erkek baskısıvla kadınlann başlarmı örtmek zorunda bırakılmalan sence insan haklanna ne derece saygıta bir yaklaşun? İnsan haklarma saygı KARAMANOU - Ben temelsel olarak insan haklanna her türlü saygısız davranışa karşıyım. Bunu da defalarca söylemişimdir. - Bir arank da Rum Ortodoks KiUsesi'nin köktendinci ilkelerini eleştirmiş, üstelik Aynaroz'daki keşişlerin aralanna dişi sinek bile sokmamalarnu kuıanuş, orayı basmaya bile kalkışnuştın. Bu yüzden de Rum Ortodoks Kilisesi çevreleri sana düşman kesilmiştL Seni aforoz etmişler miydi? Olayı bizeanlanr mısm? 'Bushyönetimindeki insanlarköktendinci' - AP'deki bir \unan, üstelik de bir kadın parlamenter olarak ABD'nin Irak'a müdahalesini nasıl karşıladın? KARAMANOU - ABD dünyanın jandarmahğına sıvanıyor. Irak'ı ele geçirip bölgeyi kontrol altına alma planlannı hayata geçirdi. Daha önce de aynı şeyi Afganistan'da yaptı. Ben sorunlann kaba güç kullanılarak ya da savaş yoluyla çözülmeye çalışılmasına her zaman karşı çıkmışımdır. - Özellikle oğul Bush döneminde ABD'nin bu tavn daha fazla öne çıkn. Bunun nedeni sence nedir? KARAMANOU - Çünkü oğul Bush yönetimindeki insanlann hemen hepsi köktendinci. Bush'uh kendisi de zaten bir köktendıncidir. Ağzından Tann'nuı adını düşürmüyor. Merak ediyorum, acaba Amerikalılan çok seven ve dünyada yaşayan bütün öbür uluslan göz ardı eden bir Tann mı var? Bu köktendincilerin bir de garip ve safdil bir yaklaşımlan vardır. Dünyada sadece çok iyi ve çok kötü güçler olduğuna inanırlar. Ikisinin arasını bir türlü bulamazlar. - AB'de ortak bir politika olmaymca da ABD tek başuıa dünyada at koşturabiHyor. Ö>1e değilmi? KARAMANOU - Aynen öyle. • KARAMANOU - Yok, hayır. Aforoz filan etmediler. (Burada bir kahkaha atıyor.) Ashnda Aynaroz'da kadınlara kesin yasak konuhnası karan tarihin en karanlık bir döneminde oradaki keşişler tarafmdan alınmış. Bunun Rum Ortodoksluğuyla, dinle filan hiçbir ilgisi yoİc. Üstelik o dönemde kadınlann toplumsal yaşamda hiçbir yerleri olmadığı için sadece Aynaroz'a değil, hemen hemen hiçbir yere giremiyorlardı. Evlerinden dışan adım bile atamıyorlardı. Esit haklar Kadınlann o zamanlar görevi sadece insan neslıni üretmek, evlerine bakmak, yemek pişirmek ve erkeklere hizmet etmekti. Bugün kadınlar sözüm ona erkeklerle eşit haklara sahipler. Bu da bir ikiyüzlülük. Oysa hâlâ kadınlara Aynaroz'u yasaklamak gibi çağdışı gelenekler sürüyor. Şimdi Avrupa Parlamentosu (AP) kadmlar için utanç kaynağı olan bu yasağın kaldınlması yolunda bir karar aldı. îkinci sınıf vatandaş muamelesi görmek kadmlar için ne kadar küçültücü bir durum. - Peki Aynaroz'daki keşişlerin sizin tepkiniz ve AP'nin karanna tepkileri nasıl oldu? KARAMANOU - Ne tepkısı gösterebilirler ki? Zaten buna karşı çok güçlü bir argümanlan da olamıyor. GÖRÜŞ Dr. BEKİRKUMBULn Kentleri ve Turizm Alanlarım Koruyalım 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu'nda değişik- lik öngören ve yerel yönetimleri çok yakından ilgi- lendiren yasa, kamuoyunun bilgisine sunulmadan ve tartışılmadan 24 Temmuz 2003'te Büyük Millet Meclisi'nden geçerek yasalaştı. Yerel yönetim re- formu ile yetkilerinin ve kaynaklarının arttırılması- nı bekleyen yerel yönetimlerin yetkileri yasa deği- şiklıği ile bir kez daha ellerinden alındı. Yasa değişikliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın önerisi, Bakanlar Kurulu'nun karan ile "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri" ve "Alt Böl- geleri" ilanı yetkisi verilmekte, bu alanlardaki imar yetkileri belediyelerden ve Bayındıriık ve Iskân Ba- kanlığı'ndanalınaraktümü ile Kültür ve Turizm Ba- kanlığı'na verilmektedir. Bakanlık bu bölgelerin ta- mamını veya alt bölgelerini plan ve projelere göre "ana yatırımcı" tarafmdan başka yatırımcılara tah- sis edebilmekte, yatırımcı tarafmdan hazırlanan plan ve projelere göre "ana yatınmcı" tarafmdan başka yatırımcılara da tahsis yapma yetkisi veril- mektedir. Bölge içindeki ormanlann ve meralann imar planı dışında hiçbir koşula bağlı olmaksızın kullanıma açılması söz konusu olacak, yine geti- rilen değişiklikle bölge içindeki özel mülkiyete ait parsellerin acele kamulaştınlması yapılabilecektir. Tarih, kültür ve turizm kentleri ve kent parçalan bundan böyle Bakanlar Kurulu Karan ile "Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri" ilan edilebi- lecek, planlama ve imar yetkileri Kültür ve Turizm Bakaniığı'na devredilerek bu bölgelerin tamamı yerel yönetimler devre dışı bırakılarak yerii veya ya- bancı "biryatınmcıya" tahsis edilebilecektir. Bu yasa, iktidann yerel yönetim reformu ile ilgi- li verdiği sözlerie "tutariı" olmadığı gibi, kamu yö- netiminin temel ilkelerine de aykındır. Bilindiği gibi, bugüne kadarki uygulamada Ba- kanlar Kurulu'nca ilan edilen "turizm merkezleri- nin" birçoğu, yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtla- dığı gerekçesiyle yargı tarafmdan iptai edilmiştir. AKP iktidan hukukun eğilimlerini göz önüne almadığı gi- bi, kentleri veya kent parçalannı da kapsayacak bi- çimde bölgeler saptayarak bu alandaki yerel yö- netimlerin tüm yetkilerini "merkeze" almaktadır. Bununla da yetinmeyip tarihi ve kültürel birikim- lerin yaygınlaştığı bu alanlann biranlamda "yöne- timini" de bir yatınmcıya "tahsis " etmektedir. Top- lumun ortak değerlerini oluşturan tarihi ve kültürel varlıklann kâr güdüsü ile davranan yatınmcıya tes- liminden kamu ve toplum yararına sonuç bekle- mek aşın iyimseriik olur. Bu durum, anayasamıza da aykındır. Yasa ile "yerelyönetimler" turizm sek- törlerinden tümüyle dışlanmaktadır. Bu, iktidann ka- muoyuna verdiği yerel yönetim reformu sözüne taban tabana zıttır. Avrupa yerel yönetimler özerk- lik şartına da aykındır. Yasanın uygulanması ile başta Istanbul olmak üze- re Bursa, Antalya, Muğla, Izmir gibi tarih, kültür ve turizmin yoğunlaştığı yörelerimizde, "turizm" adı- na tarihin ve kültürün feda edilmesinin "geri dö- nülmez ve yıllarca sürecek" etkileri olacaktır. Bu kentlerimizde, ne plan ne de uygulama bü- tünlüğü kalmayacaktır. Ülkemizde turizmin baş- kenti olarak bilinen Antalya'nın tarihini, kültürünü, turizme feda etmeden, "turizmi" "merkezi ve ye- rel yönetim" gerilimi yaratmadan, merkezi ve ye- rel yönetim ile yatınmcının, sivil toplumun ve hal- kın katılımına, işbiriiğine ve ortaklığına dayalı çağ- daş modellerie geliştirmenin yolları aranması ge- rekirken bu yaklaşım bu yasa ile büyük bir darbe almıştır. Bu karar yanlıştır, ancak dönülmede he- nüz geç kalınmamıştır. Bu yasanın Sayın Cumhurbaşkanımızca veto edilmesini ve hükümetimizin de bu yasadan vaz- geçmesinı kentlerimiz ve turizmimiz için doğru ve yerinde bir karar olacağı inancı ile yetkilileri bu doğrultuda göreve davet ediyoruz. (*) Tarihi Kentler Birliği Başkan Vekili Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ANKARA 22. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞt'NDEN 2003 125 Esas Davacı tçişleri Bakanhğı tarafmdan Banş Kehya vs. aleyhıne açılan alacak davası sonunda, mahkeme- mizden venlen 25.6.2003 tarih ve 2003/457 sayılı ka- raı ile 863.750.000 TL.'nın 28.5.2002 tarihınden iti- baren yasal faızı ile, 46.631.700 TL. bakiye harcın, 100.000.000 TL. vekalet ücretinin ve 397.550.000 TL. yargılama gıderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilıne karar venlmış, davalılar Banş Kehya, Köken Kurt ve Fevzı Korkmaz'ın adreslen meçhul kaldığından işbu karann adı geçenlere ilanen tebliğine, 15 gün ilan 15 gün yasal süre içerısinde temyiz edümediğı takdirde karann kesinleşeceği ka- rar yenne kaım olmak üzere ilan olunur. Basuı: 38227 GERZE KADASTOO MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 200X32 Davacı Gerze Orman Işletme Şeflıği tarafmdan da- valılar Arif Cırt mirasçılan Şuayip Cırt ve 15 arkadaşı hakkında mahkememize açılan kadastro tespitıne iti- raz davasmuı yapılan yargılaması sırasında tüm ara- malara rağmen adresı tespit edilemeyen Yakup Cırt, Hıdayet Cut ve Şazıye Cırt'a dava dilekçesi ve duruş- ma günü teblıg edılememış ve yapılan tüm araştırma- lara rağmen tebhgata açık adreslen tespit edilememış ve adı geçen davalılara duruşma günü ilanen teblıg edilmesine karar venldiğınden; Adı geçen davalılar Yakup Cırt, Hidayet Cırt ve Şa- ziye Cırfın mahkememizde yapılacak olan 12.9.2003 günü saat 09.00'daki duruşmasında bızzat hazır bu- lunmalan veya kendılerini bir vekille temsıl ettirme- lerinın gerektığı, tebhğ edilen gün ve saatte duruşma- da hazır bulunmadıklan takdirde yargılamaya yokluk- lannda devam edileceği ve hüküin verilebileceği ila- nen tebliğ olunur. İşbu üarun gazete yayın tarihinden itibaren 15 gün sonra adı geçenlere tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen duvurulur. Basm: 38115 KADKOY 2. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN (AHKÂMIŞAHSİYE) Dosya No: 2003 11 Vası Tay. Mahkememizce verilen 25.06.2003 tarih ve 2003'll Esas. 2003/418 Karar sayılı karan ile Musta- fa ve Ayşe oğlu 1341 doğumlu ŞEFlK SUAT TOK 4721 s. TMK'nun 405. maddesi gereğince vesayet al- tma ahnarak kendisine FATMA NURAN TOK vasi tavin edilmıştir. Keyfiyet ilan olunur. 17.07.2003. ' Basın: 38325
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear