25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ Köprülü Kanyon 'un üstünde, Toroslar'ın zirvesinde, 20 bin asker çıkaran gizemli bir antikyerleşim D E N I Z S û M dsnssonio3Btiunyetcsm.tr' Selge: Savaşçüannkenti M anavgat'ın arkasında uzanan puslu dağlann içindeki Köprülü Kanyon gende kahr kalniaz, rengi solmuş trafiklevhasında"Sdge"yazıyor.. Ha- fif bir rampanın ardından, zikzak şek- liyle keskın \ırajlan gösteren uyan lev- halan başlıyor... Levhalardan bin ge- ride kalırken öteki geliyor... Rampa dikleşıyor... Levhalar sıklaşıyor... Yol zikzak olmaktan çıkıp "dik" ve bite- viye "zik" halini alıyor... Sürüsünden aynlmış keçiler, yol ke- nanndaki kayalann üstünde sekiyor... Çam ormanının içinde yükseldikçe, Köprü Çay'ın yatağı daha da küçülü- yor... Bu yolda gaz pedalına biraz daha basılsa Toroslar'dan aşağıya kartallar gibi süzülmek ve fakat sonunda bin metreden dibe çakılmak işten değil... Aşağıdaki Köprülü Kanyon, şimdıler- de raftingı ile ne kadar ünlüyse birkaç yıla kadar Selge'ye doğru bu tepelerde yamaç paraşütü ile o kadar ünlenebi- lir... Burası, antik çağda Pisidia adıyla biliniyor... Bugüne uyarlamak gerekır- se, Antalya'nın kuzeyinden Burdur ve Isparta'ya kadar olan dağlıkbölge... An- tik çağdan önce Hıtitler'deki adı ise Pi- tassa... Pisıdıa sözcüğünün altı kazın- dığında "reçmetiormaıT yani "çamor- manT çıkıyor... Rampadaki sayısız virajın sonunda asfalt yol toprağa dönüşüp küçük bir düzlüğe çıkıyor... İsa'dan öncekl 2 bin yıl Küçük düzlük, bir çanağın dıbi.. Taş kalıntılar, Selge antık kentınin, çanağın kenarlanna doğru uzandığını gösteriyor... Selge'den birkaç bin yıl sonra kurulan Altınkaya köyü ise an- tik kalıntılann içinde duruyor... Dağın tepesinde kent kurmak da ne- yin nesi sorusu, köyün varlığı ile an- lamını yitiriyor... Selge'nın bir Hitit kenti olma olası- lığı yüksek... Ancak ilk yerleşimin Dor göçleri sırasında İsa'dan önceki 2 bin yılda olduğu varsayılıyor.. İkinci büyük yerleşım ıçın İsa'dan önceki 7. yüzyıl- dan söz edilıyor... Bilinen ise, Selge'nin Pisidia bölgesinde kendi madeni para- sını basan ilk kent olduğu ve o sıra ta- rihin İsa'dan önceki 5. yüzyılı göster- diği oluyor... Ne var kı iki tarafında güreşçi figürlerinin bulunduğu gümüş paralardaki yazılar, Luvi dilini çağnş- nnyor ki, bu da yine Hititler'in bölge- deki köklerine işaret edıyor... Selge'nin kahnhlanna doğru yürü- mek için Altınkaya köyüne girer gir- mez, çevrenizi çocuklar sanyor... Her çocuk, "turist rehbercüiğr oynuyor... Amaciddi... Hemen öne düşüp, yol boyu Sel- ge'nin tarihine ılişkin ezberledikleri kalıplan peş peşe sıralıyorlar... Pednellssos savaşı Kentin ayakta yan yanya duran ve en görkemli yapısı tiyatrosu... Düşün- mesi bile zor; dağın başında 9 bin ki- şilik tiyatro... Fakat Selgelilerin asıl oyunculuğu savaş alanlannda... Kav- gacı ve savaşçı yanlan daha ağır bası- yor... Pisidia bölgesinde saldırmadık- lan kent yok gibi... Tarihin tozlu sayfalan arasında İsa'dan önceki 218 yılı Öne çıkıyor... Kalıntılann arasında dolaşırken düş kurmak gerekiyor... Şimdinin bu yal- nız kenrinde o sıra, 20 bin askerlik bir ordu bulunuyor... Selge ordusu, şim- dilerde izi buluna- mayan ama 40-50 kilometre yakınla- nnda olduğu sanı- lan Pednelissos kentıru kuşatıyor... Pednelissos halkı Selefki Kralı III. Antiochos'un yö- rede bulunan am- cası Achaios'tan yardım istiyor... Achaios, 6 bin 500 askerle birlıkte ge- nerallerinden Gars- yeris'ıgönderiyor... Bununüzerine Sel- geliler, Pisidia bölgesindeki ana geçit- leri tutuyor... Garsyeris, Burdur'un Bu- cak ilçesi yakınlannda olduğu varsa- yılan Kretopolis'e geldiğinde geçitle- rin tutulduğunu öğrenip geri dönüyor... Selgelilerde geçitleri bırakıyor... Bu- nun üzerine Garsyeris, geri dönüp Kre- topolis üzerinden Perge'ye iniyor ve Pamfilya bölgesinde yeni kuvvetler topluyor... Pamfilya kentleri, Selge'nin düşmanı... Bu arada, kuşatma altındaki Pedne- lissos'ta açlık baş gösteriyor... Garsye- ris, buğday yüklü çuvallar içinde 200 adamını şehre sokmayı deniyorama Sel- geliler, askerleri yakalıyor... Bu başa- n üzerine Selgeliler, Pednelıssos'taki kuşatmada küçük bir kuvvet bırakıp Garsyeris'in üzerine yürüyor... Garsye- ris geri çekilmek zorunda kalıyor, hat- ta köşeye sıkışıyor... Ne var ki Garsye- ris'in süvarileri arkadan saldınp sava- şın seyrini değiştiriyor... Selgeliler da- ğılıyor. Pednelissos halkı da kentte ka- s. lan az sayıdaki Selge kuvvetini püskür- tüyor... Selgeliler yaklaşık 10 bin ka- yıp veriyor; kalanlar Selge'ye kaçma- yaçalışıyor... Logbasls'ln Ihanetl Bu kez Garsyeris, geçitleri tutarak ka- çan Selge ordusunu durduruyor... Sel- geliler, kentin soylulanndan Logba- sis'i elçi olarak Garsyeris'e gönderip banş istiyor... Ancak, Logbasis, halkı- na ihanet ederek şehri Garsyeris'e tes- lim ediyor... Derken kralın amcası Ac- haios, Selge'ye geliyor... Kralın amca- sı, işbirlikçi Logbasis'le yeni bir hile- nin içıne girdiğinde Selge halkı topla- nıp önce Logbasis'in evine saldınyor, oğullannı ve bütün adamlannı öldürü- yor, sonra işgalcilerle savaşa tutuşu- yor ve kenti kan gölüne çeviriyor... Ac- haios, vergisini alsa da Selgelilerle ba- nş yapmak ve kente özgürlüğünü ver- mek zorunda kalıyor... Selgeliler her ne kadar savaşçı bir yapıdaysa da yeri geldiğinde politik davranmayı bili- yor...îsa'dan önce- ki 4. yüzyılda Bü- yük İskender, Ana- dolu'dan geçerken hemen bir elçi yol- layıp dostluk kuru- yorlar, İskender'in ordusuna yol göste- riyorlar...Özetleiş- lerini biliyorlar! Yine İsa'dan ön- ceki 4. yüzyıldakı coğrafyacı Strabon, Selge'nin meyve bahçelerinden, ge- niş otlaklanndan ve 'elge, bir zamanlar Toroslar 'ın arka yüzündeki Pisidia bölgesinin en savaşçı kentiydi. Şimdi Altınkaya köyünün içinde bir ören yeri. Köyün inekleri tarihin gölgesine sığınıyor... ormanlanndan söz ediyor... Kentin zey- tin, şarap, bitki köklerinden ılaç ve esans üretriğini anlatıyor... Selge, var- lıklı bir kent olarak anılıyor... Bugün ise Selge'nin kalıntılan ara- sındaki Altınkaya köyü, dar alanda ta- nm ve dağlık alanda hayvancılık yap- maya çalışarak nafakasını ancak çıka- rabiliyor... Köye adını verenkayadaki altın nerede kimse bilmiyor! Rehber- liğe soyunan küçük çocukiar da antik kalıntılar arasındakı "gönülhı" gezin- tinin sonunda yüklü bir bahşişe hak kazanmak için günümüzdeki fakirliği açıkça söylüyor... Köyden aynlırken ıncik boncuk ve örgü işi satmaya çalı- şan kadmlar ise en "otantik" halleriy- le bıri beşe pazarlıyor... İsa'dan 25 yıl önce, Selge bağımsız- lığını yitirip kısa bir dönem için Gala- tia Krallığı'na bağlanıyor... Ardından Roma dönemi başlıyor.. Selge, özgür ve federe bir kent devleti olarak Roma împaratorluğu ile arasını iyi tutuyor... Roma'nın ardından Bizans geliyor... Selge'nin adı Zerk oluyor... îsa'dan sonraki 4. yüzyılda İskandinavya'dan kopup gelen Gotlar, Anadolu'yu tala- na başlayıp 399'da Selge'ye de saldı- nyor... Ne var ki Selge, düşmanı geri püskürterek savaşçı geleneğini yitir- mediğini gösteriyor... Kalıntılann kırıntıları Selge'yi çevreleyen üç tepenin üze- rinde uzayıp giden surlardan ve yak- laşık 100 metrede bir yükselen kule- lerden günümüze ancak taş kalıntılar yansıyor... Bir zamanlar yedi kapıdan girilen kentin yüzyıllar içinde "taşh tarla"ya dönüşmüş yollannda kınk sütunlaryer- deyatıyor... Toroslar'ın zirvesindeki beş kapıh tiyatro, sahne bsmı çökse de zamana direniyor... Zamana direnemeyen stadyumun ise ancak oturma yerleri ile toprağın altın- dan birkabartı olarak kendini belli edi- yor... Tiyatronun toprakla dolan kapı- lanndan birinin içinde inekler yaüyor... Kazanılan zaferlerin stadyumdaki yazıtlan gün yüzüne çıkmayı bekli- yor... Zeus'a adandığı öngörülen tapı- nağın tepelerden birinde olduğu sanı- lıyor... Sütunlu caddenin, hamamın, agoranın, bazilikanın yerleri kalıntıla- nn kınntılanndan yola çıkılarak belir- lenmeye çalışılıyor... Çünkü Selge'de henüz arkeolojik kazı yapıknıyor... Selge, yıkıldığı gibi duruyor! Zaman, Selge'yi yıkıyor... Tarihine yeniden kavuşma çalışmasmın değerini arttırdığı semtte kaçak restorasyon ve yapılaşma engellenemiyor Rantiye gözünii Balat^a diktiİstanbul Haber Servisi - İstanbul'un 1985'te UNESCO tarafından "Dünya Kültür ve Doğa ıMirasını Koruma Sözleşmesi''ne dahil edılmesın- den sonra Fatih Belediyesi'nin gerçekleştirdiği "Balat-Fener Rehabilitasyon Projes" ile Balat semti kaybettiği tarihine yeniden ka\-uşturulma- ya çalışılıyor. Bölgede emlak satın alan semtin yeni sahiplerinintt kaçakrestoras\x)n''yaparak ev- lenn tarihi dokusunu bozduğu iddia ediliyor. Pro- je kapsamında ev hanımlan için el ışi atölyeleri ve çocuklara okul sonrası eğitim verılmesı plan- lanırken. uyuşturucu konusunda da semt insan- lannı bilinçlendirmeye çalışacak eğitıci birimler oluşturulmak isteniyor. Halıç'in temizlenmesi ve semtin restorasyonu- nun yapılması, semttekı emlak değerlerini de her geçen gün arttınyor. Balat-Fener Kültür Derne- ği Başİcanı Hüsejin Mo\it, " Burada 40-50 bin dolara ev alıp bu evleri 500 bin dolara sarma>a ça- hşıyoriar. Bunlan alan yeni sahipleri ise Anıtlar Kurulu'ndan izin almalan gerekirken, izin alma- dan kaçak restorasyon yapıp e\lerin tarihi doku- sunu bozuyor" diye konuştu. Movit. bazı emlak- çılann ve yasadışı yoldan emlakçılık yapanlann "Evleriniz boşaldiacak" diye spekülasyon yara- \ıp cenazevi kalduıyorduk İnsanlar birbirine o kadar güvenirdi ki, hiç kimse kapısuıı kilitlemez- di" diye konuştu. Balat'ta uzun yıllardır pastane- cilik yapan Mustafa Güçlü ise "KiKseleri, cami- lcri ve türbeleriyle her tarafi tarih buranın. Bu- raya çok daha önceden bakım yapılması gerekir- j Jjalat-Fener KültürDerneği Başkanı Hüseyin Movit, bazı emlakçılann veyasadışıyoldan j I emlakçılıkyapanlann "Evleriniz boşaltılacak" diye spekülasyonyaratamkyoksıd halbn j elindeU evleri değerinin altındafiyatlardan satın ahnaya çalıştığını söylüyor. tarak yoksul halkın elindeki evleri değerinin al- tında fiyatlardan satın almaya çalıştığını belırt- ti. Semtte manavlık yapan David Behar, 60 yıl- lık Balatlı. Behar, "Geçmişte burada yaşayan bir- çok Yahudi \arduparasıoianlargitti, kalanlarkal- dı. Eskiden biri öldüğünde aramızda para topla- di" diye konuştu. Kaptan Asteri tarafindan 1890 yılında kurulduktan sonra HıristoDuo'dis tarafan- dm işletılen Agora Meyhanesi, yaşayan tarihiy- le Balat'ın simgelennden bir dığen. Harap hal- de olan Agora'yı satın alan gazetecı Ersin Kal- kan, meyhanenin eski sahibi HLTSÜ) Duh'dis'in ge- ri dönerek ölene kadar meyhanenin işletmecili- ğini yapacağını anlatarak "Bina\ı restore edip es- ki havasmayeniden kavuşturmayı amaçh\orum" diye konuştu. Haliç'in güneyinde Fener ve Ayvansaray ara- sında yer alan Balat, ismini eski Yunanca'da "sa- ray yeri" anlamına gelen "Palation" kelimesin- den alıyor. Yahudi, Rum, Ermeni ve Türk kültü- rüne ait pek çok tarihi eseri banndıran Balat, do- ğal bir müze görüntüsüyle geçmişe tanıklık edi- yor. Balat'ta uzun yıllar yaşayıp kültürlerini bu- raya aktaran Yahudilerin büyük bölümünün 1948'de kurulan İsraü'e, Rumlann ise 1955'de- kı "6-7 Eylül olaylan" ve 1960 ihtilalinden son- ra Yunanistan'a göç etmeleriyle semtin yapısın- da bozulmalar da başladı. Semtin simgesi hali- ne gelen ve tarihi değeri olan iki üç kath cumba- lı evlerde bugün Türkiye'nin çeşitli yerlerinden göç eden gelir seviyesi düşük ailejer yaşıyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Iraklılar Ne Diyor? Irak konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yengeliğine güvenip kendi kendimize gelin- güvey olmaya çalıştığımız gün geçtikçe belirgin- leşiyor. Yenge dedikse amca, dayı, erkek kardeş eşi gi- bi sıhriyetten dogan biryakınlığı belirtmek isteme- dik. "Sam amca" söyleminden kaynaklanan ve iktidar yöneticilerinin bu nedenle aralanndaki iliş- kinin akrabalık düzeyinde olduğunu sandıklan yak- laşımdan da söz etmiyoruz. Türkçe Sözlük (Türk Dil Kurumu) benim murad ettiğim yengeyi şöyle tanımlıyor: "Düğünde geli- ne kılavuzluk eden kadın" • • • Anımsanacağı gibi siyasal iktidar, daha iktidarı hayal ederken çıktıklan Amerika gezilerinde veril- miş olan sözler nedeniyle medya gruplarındaki destekçilerinin de katkısıyla Irak'a asker gönder- me konusunda geçerli bir yöntem arıyor. Kuzey Irak'ta yuvalanan bölücü terör örgütüne karşı yürütülen savaşımda zorunlu olarak Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin sınırı aşmasına karşı çıkan ABD'nin bu kez Irak'a Türk askeri istemesinin ne- denleri apaçık ortada. Bunakarşın "Türkiye'nin büyükçıkahan"gerek- çesine sığınılarak "ABD'ye kalkan olmak" girişimi- nin geleceği pek parlak görünmüyor. öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekil- leri içinde, yeni bir tezkerenin Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nden geçmesine sıcak bakmayanlann sayılarının azımsanmayacak bir düzeyde olduğu anlaşılıyor. Bununla kalsa, yanı karşı çıkanlaryalnızca bizim- kilerolsaneyse... Irak'ta Türk askerinin gelmesine karşı çıkan Arap- lar da azımsanmayacak sayıda. Hani, Irak halkının nabzını yoklamak için Irak'a bir resmi heyet gönderdik ya... Boşuna göndermişiz. Çünkü Irak halkının en yetkili temsilcilerinden bi- ri olan ve Sünnilerin otorite mercii Heyet-ül Üle- ma'nın (Alimler Heyeti) Başkanı Prof. Dr. Muham- med el Kubeysi Istanbul'da. Dün sabah düzenlediği ve Anadolu Ajansı tara- fından öğle üzeri haberi geçilen basın toplantısın- da söyledikleri, bizimkilerin umutlarını kıracak bir nitelik taşıyor. Işte Prof. Dr. Kubeysi'nin sözlerinden birparag- raf: "ABD, Irak'tan çekilme takvimi verirse ve Irak kendi iç güvenliğini sağlayamazsa o zaman Bir- leşmiş Milletler (BM) gözetimi altında çokuluslu bir güç içinde Türkiye'nin asker göndermesi müza- kere edilebilir. Bu şart ve durum dışında hiçbirşe- kilde Türk askerinin Irak'a gelmesini, işgalkuvvet- lerine kalkan olmasını kabul edemeyiz." Buyrun bakalım... Sünniler böyle düşündüğüne göre varın Şiilerin ne diyeceğini düşünün. Orgeneral Çetin Doğan'ın konuşmasını eleşti- renler, o konuşmanın üzerinden daha neredeyse 48 saat geçmemişken doğrulanmasına ne diye- cekler. Olasıdır ki kızacaklardır ama, işin içine din de ka- nştığından kızgınlıklannı bu kez belli etmemeye özen göstereceklerdir. Bekleyelim bakalım... oerinc@cumhuriyet.com.tr. Kazılar yeniden başladı Agorayazıtian bir dönemeışıktutuyor • Kent içinde yer alan sayılı antik kentler arasında bulunan Smyrna Agorası'nda 60 yıl sonra başlayan kazılarda alçı üzerine çizilmiş grafitiler bulundu. Agora'da bulunan grafitilerin Roma dönemine ait olduğu açıklandı. lZMtR(Cumhuriyet Ege Bürosu)- Dünya- nın kent içinde yer alan sayılı antik yerleşimle- ri arasında yer alan Smyrna Agorası'nda bulunan yazıtlarda ken- tin günlük yaşamından izler sunulduğu bildiril- di. Çarpık yapılaşma nedeniyle uzun yıllar- dır göz önünden uzak- laşan bölge için hazır- lanan "Agora ve Çev- resi Koruma GeKştir- meveYaşatmaProjesi" uygulamasıyla 60 yıl sonra tekrar başlayan kazılarda, alçı üzerine çizilmiş grafıtilerle kar- şılaşıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir İl Kültür Müdürlüğü ve Arkeoloji Müzesi Mü- dürlüğü işbirliğiyle ya- şama geçirilen projey- le bulunan grafitilerde halk yaşamınm anlatıl- dığı kaydedıldı. Fransa Milli Araştırma Mer- kezi Müdürü Prof. Dr. Thomas Drewbear, Agora'nın Smyrna'nın tek çarşısı olduğunu be- lirterek, "Kazılarda, he\ keller, \azıtlar, cam parçalar, kandiller, ça- nak çömlek, sikkeler, mozaik, çok farkh mi- mari eserlerve alçı üze- rine çizilmiş grafitiler bulduk. Kazılar sıra- sında bulunan grafıti- lerde ait se\i\ede yaşa- mını sürdüren halkın yaşayışlarmı anlattık- lannı tespit ettik. Gra- fitilerde halk spor, sağ- hk, aşk konularmda çe- şitli bilgilersunnıuş. Or- neğin gençler beğendik- leri sporculann karika- türierini basit bir anla- ümla çizmiş. Sevdikle- ri kızlann adlannı yaz- mışlar, gemi figürleri yapmışlar" dedı. Agora'da bulunan grafitilerin Roma dö- nemine ait olduğunu açıklayan Prof. Dr. Drewbear, "Bu grafiti- ler millattan sonra 1. ve 2. \üz>illara ait. Alçı üzerinemürekkepleçi- zilmiş eserler. O dönem- de üst se\i>edeki insan- lar, yöneticiler, zengin- terin hejiielleriyapüır- ken halkta kendini bu yolla anlatmış. Ancak bugün bulduğumuz grafitiler alçı üzerine çizilmiş olduğu için kml- ma ve zedelenme olasıbklan çok fazla Bu nedenle onları özel tut- kallarla yaptşünyoruz" diye koauştu. t
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear