Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ibrahim
ş Salim
Alpaslan 9 Sorumlu Müdür:
Mehmet Sucu # Haber Merkezi
Müdürü: Hakan Kara
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇLK
Genel Yavın Yönetmenı:
Yıldız • Yaznşleri Müdürü:
Istıhbarat. Cengiz Vıldırım # Ekonomı Özlem
Y'üzak# Kültür EgemenBerköz# Spor \b-
dülkadirVücelman9 \lakaleler Sami Kara-
ören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı-
Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen. Mehmet
Faraç 0 A\rupaTemsıIcısr Güra\ Öz
Yayın Kurulu: İlhan Selçuk AnkaraTemsıleıs! Mustafa Balbav AıatürkBuhanNo. 125.Kat:4. Müessese Müdürü: REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel
(Başkan). EmreKongarıDanış- Bakanlıklar Tel 4195020 (7 hatl.Faks 419502" • tzmırTemsıl- ErolErkut • Bıl- MudurGfilbin Erduran#Koondınator
man), Orhan Erinç, Hikmet cısı Serdar Kınk. H Zıva Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks
Çetinkaya, Şükran Soner, tb- 4418745 • Adana Temsıicısı Çetin Yiğenoğlu. inönüCd. 119 S
rahim Yıldız, Orhan Bursalı. \ o 11.Tel 363 12 ll.Faks 363 12 15 AntalyaTemsılcısr Ahmet
gı Işlem
Korulsan
Ahmet ^e
ha
Işıtro*11
^GenelMudürYrd Se\-
da Çoban • Fmansman Vludünı Çetin
ErduranTel O212 5I4O7 53-513 84
• Sa-
Mustafa Balbay. Hakan Kara. OnıçoğluCumhunvetCad.80 5Tel 02422480057
Fa\. 2430509 " 5 h a z l l e l K u z a
60-61.Faks-0212513 8463
\ı>ımto\»jı:'lemOun Haber4jansiBasuneYa>ınaIıiAŞ Tudocağı Cad 3*>41 Cağalotlu34334 Istanbul PK 24t>-Suiecı34435 la.
Tef ıf»2İ2rl21'O5ı:ı
ıhall Fali (0212)511 S5 "5 Büla: Vfert.cz Gazets Dergı Bİ.ni"Ya>Tncılıi. San ^eTK \SBart>aros Buhan Vı 12C
Seşıtoş- Ist Gend Dağttun: BBD Meılez
6TEMMUZ2003 tmsak-3 30 Güneş-5.31 Öğle 13 16 İkındi P 13 Akşam: 20.48 Yatsı 22 38
GUIV C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
nuz. Hatta satır aralannı tarıyorsunuz.
Iktidar olalı beri Kıbns konusu her açıldığında
dillerinden düşürrnedikleri, neolduğu, nereye va-
racağı kestirilemeyen iki cümlenin dışındayeni bir
plan, yeni bir hedef görmek olanaksız.
Londra'da söyledikleri defarklı değil: "BizKıb-
ns'ta çözûmsüzlüğün çözüm olmadığını savun-
duk. önemli olan kalıcı ve taraflan tatmin eden bir
çözûm bulunmastdır" diyor.
Türk basını soruna lakayt. ingiliz basını öyle
mi? Kıbns sorununu en az Gül kadar derinleme-
sine bilen Londra basınının merakını klişeleşmiş
iki cümleyle giderebileceğini sanıyor.
Çözümsüzlük çözüm değilse, çözüm nedir?
Türkleri ve Rumları "tatmin edecekçözüm" nasıl
bulunacaktır?
Gül'ün Londra'ya gitmeden önceki kısa açık-
lamalanna göre; Kuzey ve Güney Kıbrıs arasında
"eşit" bir çözüm arayışına yatkın Türkiye. Fakat
ne hikmetse eşitlikten söz eden Dışişleri Bakanı,
KKTC'nın "egemen devlet" niteliğine -son za-
manlarda- hemen hiç değinmıyor.
AKP iktidara geldiğinden beri Kıbrıssorunu ala-
cakaranlıkta.
AB üyelığini Kıbns'ta çözüme bağlayan son de-
meçlerden sonra biraz daha içine kapandı.
"Verip kurtulmanın neresindeler" acaba?
• • •
Güney Kıbrıs, Atina ile el ele vermiş; Kuzey Kıb-
ns'ı dayutarak, Kıbrıs Adası'nı tümüyle elegeçir-
menin, Enosis'i tam anlamıylagerçekleştırmenin
peşinde. Plan üstüne plan, girışim üstüne giri-
şim.
Atina uluslararası arenada Güney Kıbrıs'ın se-
sı soluğu. Ankara ise AB'den müzakere tarihi ala-
bilmek için Kıbrıs sorununu nasıl atlatacağını dü-
şünmekle meşgul. "Çözûmsüzlüğün çözümü"
sloganının derin izler bırakacağına sanlmış, dur-
madan yineliyor.
Annan Planı'nda degişikliği zorunlu görüyor.
Hangi alanda, hangi ölçeklerde, bilinmiyor.
Buna karşılık Güney Kıbrıs'ın EOKA'cı yeni li-
deri Tasos Papadopulos, Türklerden gelecek
yeni bir hamlenin önünü kesmenin arıfesinde ol-
duklarını kanıtlayan açıklarnalar yapıyor.
Son olarak KKTC topraklarının yüzde
89.3'ünün Rumlarla Ermenilerin "öz malı" oldu-
ğunu savladı. Tarihi belgeler de ellerindeymiş.
Amaç ortada. Türkleri topraksız göstermek.
Oysa, Kıbrıs Cumhuriyeti'nden önce ve sonra
Rumlann Türklerden gasp ettikleri toprak say-
makla bitmez.
Türk medyası Kıbrıs'a kerhen yer veriyor. ör-
neğin Denktaş, önümüzdeki günlerde çözüm
önerilerini, hem de aynntılı biçimde açıklayaca-
ğını söyledi. En az Kıbns'ta kapıların açılması ka-
dar uluslararası ilgiyi çekecek bir hazırlıktan söz
ediyor. Medyamızda tek satır yok!
• • •
Belki fazla duyariılık, fazla karamsarhk diyecek-
siniz; bu hükümetle, hele askerler de -söylentiye
göre- bu hükümet gibi Annan Planı'nı görüşme-
lere zemin kabul ediyorsa, Kıbrıs sorununun so-
nunu parlak görmek olanaklı mı?
Kıbrıs'la ilgili böyle bir hava esiyor. Oysa bu ik-
tidar iç düzenlememizde de, laik cumhuriyetJe il-
gili konulan soruna dönüştürüyor, ana hedefleri-
ne adım adım yürüyor.
örnek; üniversiteleri doğrudan ilgilendirmesine
karşın üniversitelerin görüşü alınmadan gizlice
hazırlanan YÖK Yasa Taslağı el altından medya-
ya sızdırıldı. Tartışma açıldı. Taslağın veya tasa-
rının altında yatan amaç; üniversitelerdeki de-
mokrat, Atatürkçü kadroların tasfiyesi. Başta
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, birçok üniversite
rektörünü iki kez seçildikleri gerekçesiyle görev-
lerinden uzaklaştırmak. Imam hatiplilerın üniver-
siteye girişlerine yol açmak.
ME Bakanı Hüseyin Çelik'in, iki kez seçilmeyi
önlemekteki amaçlarını "Bizim tasfiye etmek gi-
bi bir niyetimiz yok. Kimsenin hakkını gasp etmi-
yoruz" diye savunması bile; bu iktidann, Atatürk-
çü rektörlerden, böylece Atatürkçü üniversite yö-
netimlerinden bir hamlede kurtulmayı asıl hedef
yaptığının kanıtı değil mi?
Patlamanın meydana geldiği LPG istasyonu-
nundaki yangın 1.5 saarte söndürülebildi. (AA)
LPG istasyonunda
[Hitkumı: 110 yarcdı
• Baştarafı 1. Sayfada
yük bır patlama meyda-
na geldi. Daha sonra art
arda gerçekleşen 4-5
patlama sonucu yangın
bitışikteki binalann ça-
tısına da sıçradı ve çev-
redeki binalann camla-
n kınldı. Patlama sıra-
sındaö'sı ağır 110 kişi
yaralandı. YaTalılann
13"ü Gülhane, 17 'si
Numune, 17'si Ankara.
23'ü Hacettepe, 3'ü
Gazi. 7'si tbni Sina,
29'uSSKhastanelerin-
de tedavi altına almdı.
Yangını haber alan itfa-
iye ekiplerinin akarya-
kıt depolannı soğutma-
lan üzerine benzin is-
tasyonunda patlama
meydana gelmedi.
Ankara metropol il-
çelerinden yangın böl-
gesine gelen ıtfaiye
ekipleri sayesinde yan-
gm kontrol altına alm-
dı. Yangın 22.30 sırala-
nnda ıse tamamen sön-
dürüldü.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan da
patlamadan bir süre
sonra olay yenne geldi.
Yetkililerden bilgi alan
Erdoğan, daha sonra
Numune Hastanesi'nde
yaralıları ziyaret etti.
Erdoğan, akaryakıt is-
tasyonlannın yerleşim
birimleri dışuıa çıkanl-
ması gerektiğini, bunun
için yerel yönetimlerle
bağlanhya geçecekleri-
ni söyledi.
ABD'yle asker bunahnu• Baştarafı 1. Sayfada
askerlenne Irak Kürdistan Yurt-
severler Bırliği (IKYB) peşmer-
gelerinin de destek verdiğini,
Türkmenlerin baskına ateşle kar-
şılık verdiğini öne sürdüler. Bas-
kın sonrasında 3'ü subay 8"ı ast-
subay olan Türk askerleri ile
Türkmenler Kerkük'e götürüldü.
Binada bulunan belge ve silahla-
ra da el konuldu. Olayın arkasın-
da daha önce de Türk askerleri ve
Türkmenlere karşı olumsuztavır-
lar takınan Kerkük'te görevli AB-
D'li albay Bill Mayville'in oldu-
ğu ileri sürüldü Mayville'in,
"Türkiye'ye söyleyin, size silah
değil işadamı göndersin" dedı-
ği öğrenildi. ABD"li Albayın. gö-
zaltına alınan Türkmenlerin ak-
şam saatlennde serbest bırakıla-
cağını söylediği kaydedildi.
ABD ile sağırlar diyaloğu
Dışişlen Bakanı Gül, önceki
akşam Ingıltere dönüşünde geliş-
meleri havalimanında öğrendi.
Dışişleri Bakanhğı'nageçen Gül,
Powell'ı aradı. Povvell. gerekeni
yapacağını bildirdi. Bakanhğa
çağnlan ABD Büyükelçiliğı
Müsteşan Robert Deutch, olayı
şaşkınlıkla öğrendikJerini, bunun
bilgilen dışında geliştiğini sa\oın-
du. Deutch'tan askerlerin "sürat-
le serbest bırakılması" istendi.
Aynı saatlerde Türkıye'nın Was-
hington Büyükelçiliği'ne ABD
Savunma Bakanlığı'nın da olay-
dan habersiz olduğu bilgisi veril-
di. Bağdat'takı merkezi yönetim
de olayın kendılerinden bağım-
sız geliştiğini bildirdi.
ABD'li yetkililerin resmi dü-
zeyde dile getirmediği ancak ba-
sına sızdırdıklan, "Türk asker-
lerinin Kerkük Valisi'ne su-
Irak'ın Süleymaniye kentinde gözlemci olarak bulunan TSK mensuplarının bulunduğu bina önce-
ki günABD askerleri tarafından kuşatıldı. Binanın içindekiTSK mensupları gözaltına almdı. (AA)
ikast yapacaklan" iddiası An-
kara'da buyük rahatsızhk yarattı.
Yapılan ısrarlı girişimlere karşın
askerlerin geçen 24 saat boyunca
serbest bırakılmaması üzerine
Deutch ikinci kez bakanlığa çağ-
nldı. Büyükelçi Robert Pearson
görev süresini sonunda olduğu
için yerine Deutch çağnlırken,
müsteşara nota yerine içenği sert
bır uyanda bulunuldu.
İlişkilerimizi etkiler
Aynı saatlerde Dışişleri Bakan-
lığı'ndan sert bir açıklama geldi.
Olayın Hükümet ve Genelkur-
may Başkanlığı'nda tepkiyle kar-
şılandığına işaret edilen açıkla-
mada, askerlerin serbest bırakıl-
ması amacıyla üst düzey temas-
lann yürütüldüğü bildirildi. Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral
HUmi Özkök'ün de NATO Baş-
komutanı Orgeneral Jones ile gö-
rüşerek duruma müdahale ettiği-
ne işaret edilen açıklamada şöy-
le demldi:
"Bu temas ve girişimlerimiz-
de tekrar tekrar vurgulanmış
olduğu üzere. gözaltındaki
TSK mensuplannın serbest bı-
rakılması, olaya sebebiyet ver-
miş olan yetkililer hakkında ge-
rekli işlemin yapılması ve tara-
fımıza da bilgi verilmesi isten-
miştir.ABD ile ilişkilerimize de
yansımaları olabilecek bu olay-
İa ilgili tüm gelişmeler çok ya-
kından izlenmekte ve değerlen-
dirilmektedir."
ABD nezdinde girişimlerin so-
nuçsuz kalması üzerine aralann-
da Dışişleri Bakanlığı'ndan bir
diplomat ile üst düzey askeri yet-
Hükümet seyirci kaldıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - .\BD ile yaşanan Ku-
zey Irak skandalı, krizi yönet-
meye çalışan AKP hükümeti
için de skandala dönüştü. Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan,
sabah saatlennde Ankara'da as-
kerlerin tamamının, akşam saat-
lerinde ıse Samsun'da bir bölü-
münün serbest bırakıldığını
"açıkladı". Başbakan gibi An-
kara dışına çıkan ve krizi Kay-
seri'den izleyen Dışişleri Baka-
nı Abdullah Gül geceyansına
doğru Erdoğan'ı yalanladı.
Türk askerinin önceki gün öğ-
leden sonra Kuzey Irak'ta gö-
zaltına alınmasının ardından
Ankara'daki ilk gelişmeler, Dı-
şişleri Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Gül'ün inisiyatifinde
gelişti.
Erdoğan ise, önceki gece Dı-
şişleri Bakanı'ndan bilgi aldık-
tan sonra dün sabah partisinin
MKYK toplantısma katıldığı
saatlerde olayla ilgili yeterince
bilgi sahibi olmadığını ortaya
koydu. Erdoğan, dün saat
10.30'da AKP Genel Merke-
zi'ne gırerken "Maalesef böy-
le bir olay olmuş. Takip ediyo-
ruz. Biz süratle bırakılmala-
rını istedik" dedi. Erdoğan,
ÖZKÖK, ABD'Ll MUHATAPLARINI UYARDI
Askeriseçenekdedeğerlendûildi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ABD birlikJerinin Türk özel
kuvvetlerini alıkoyması Genelkur-
may'da çok sert tepki yarattı. Olayın
öğrenilmesinin ardından Genelkur-
may Karargâhı'nda tam kadro çalış-
maîar sürerken Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Hilmi Özkök,
ABD'li muhataplannı uyardı.
Özkök'ün, olayın TSK için "onur
kırıcı" olduğu mesajını vererek as-
kerlerin zaman yitirmeksizin serbest
bırakılmasını ıstedığı öğrenildi.Ge-
nelkunnay'ın, askerlerin bırakılma-
ması durumunda içinde askeri seçe-
neklerin de bulunduğu önlernleri de-
ğerlendirdığı öğrenildi.Önlemler
arasında Incirlik'in lojistik amaçlı
kullanılmasının smırlandınlması ve
K. Irak'taki Türk birliklerinin arttı-
nlmasının da olduğu dile getirildi.
Özkök. 2. Başkan Orgeneral Yaşar
Büyükanıt ve diğer komutanlarla
gelen bilgilen değerlendirdi.
MKYK toplantısında da net bil-
gi veremedi. Erdoğan saat 12.00
dolayında partililere, "Serbest
bırakılmalan için gereken her
şeyi yapıyoruz. Saat 08.00'de
serbest bırakılacaklardı, gali-
ba bırakıldılar" diye konuştu.
MKYK toplantısının ardın-
dan Erdoğan, bazı açıhşlar için
Samsun'a gitti.Gül de aynı saat-
lerde Kayseri'ye giderek bir
okulun "mantı günü"ne katıl-
dı. Erdoğan, saat 14.30'da Sam-
sun'a hareketinden önce asker-
lerin, "ABD'lilerin mi yoksa
peşmergelerin mi elinde oldu-
ğu" konusunda bile net bilgi ol-
madığını söyledi.
Başbakan bir gafa da
Samsun'da imza attı.
Saat 20.00 sıralannda
gazetecilerin sorulan
üzerine Erdoğan, as-
kerlerin bir bölümünün
serbest bırakıldığını
söyledi.
Yaklaşık iki saat son-
ra ise Gül, bu bilginin
doğru olmadığını kay-
detti. Süleymaniye
kentine giden Türk he-
yetinden haber bekJe-
dikJerini kaydeden
Gül, olayı gerçekleşti-
renler hakkında tahki-
kat başlatılmasım iste-
diklerini bildirdi.
kililerin bulunduğu heyet, durum
hakkında yerinde bilgi almak ve
askerlerin geri alınmasını sağla-
mak üzere Silopi 'den bölgeye ha-
reket etti.
ABD'yle yaşanan gerilim ne-
deniyle Habur Sınır Kapısı'ndan
ABD güçlerine lojistik destek
sağlayan araçlann geçişi durdu-
ruldu. Irak'ta bulunan ABD'li
ku\"vetlere benzin, LPG götüren
ve peşmerge bölgelerine mal ta-
şıyan araçlann kapıdan geçişlen
durduruldu.
Yetkililer, bu sınırlama dışında
kapıdaki trafiğin normal akışın-
da sürdüğünü belirtırken, "Sınır-
lamaya dayalı olarak bazı ak-
saklıklar yaşanacak. Bunun dı-
şında kapının kapalı olması gi-
bi bir durum söz konusu değil"
bilgisini verdiler.
SAAT SAAT
OLAYIN GEÜŞİMİ
• Cuma 12.00: ABD asker-
leri, Süleymaniye'de görevli
bulunan TSK'nin Özel Kuvvet-
ler Komutanlığı'na bağlı asker-
lerin bulunduğu binaya baskın
düzenleyerek 11 askeri alıkoy-
du.
• Cuma 21.00: Dışişleri Ba-
kanı Abdullah Gül, ABD nez-
dinde girişimlere başladı.
• Cuma 22.00: ABD Büyü-
kelçiliğı Müsteşan Robert De-
utch, Dışişleri Bakanhğı'na
çağnldı. Gül, ABD Dışişleri
Bakanı Colin Powell ile tele-
fonla görüştü.
• Cumartesi 12.00: Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan,
askerler için "Saat 08.00'de
serbest bırakılacaklardı, ga-
liba bırakıldüar" dedi.
• Cumartesi 14.30: Türk as-
kerleri serbest bırakılmayınca
Dışişleri Bakanhğı, Robert De-
utch'u ikinci kez çağırdı.
• Cumartesi 15.00: Dışişle-
ri Bakanhğı ABD ile ilişkilerin
etkilenebileceği uyansmda bu-
lunuldu.
• Cumartesi saat 19.30: Baş-
bakan Erdoğan Samsun'da, as-
kerlerin bir bölümünün serbest
bırakıldığını söyledi.
• Cumartesi saat 21.30: Gül,
Kayseri'de Erdoğan'ı yalanla-
dı.
CHP: İktidarın pasif ve çaresiz politikalan Washington'ı cesaretlendirdi
Amerika ve AKP'ye tepki yağdıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Süleymaniye'de Türk tı-
mine operasyon düzenleyen
ABD'ye ve gelişmelerde yeter-
siz kalan hükümete partilerden
ve sivıl toplum örgütlerinden tep-
ki yağdı. CHP Grup Başkanvekı-
li Mustafa Özyürek, tezkerenin
reddedildığı 1 Mart'tan bu yana
hükümetın ABD'ye karşı izledi-
ği "pasif ve çaresiz" polıtikanın
bu tip girişimlere cesaret verdiği-
ni söyledi. 11 Türk askerinin esir
alınmasının son derece vahim ol-
duğuna dikkat çeken Özyürek.
"Müttefık bir ülkenin bu has-
mane hareketini protesto edi-
yoruz" dedi.
Yeni Türkiye Partısi Genel
Başkanı Ismail Cem, yazılı açık-
lamasında, "Teslimiyetçi ve ki-
şiüksizAKP siyaseti,Türkiye'yi
ve Silahlı Kuvvetleri mahcup
ve mecbur duruma düşürmüş;
bölücü terörü vüreklendirmiş-
tir" dedi.
DSP Dışişleri ve Milli Güven-
Iik AR-GE Kurulu Başkanı Şük-
rü Sina Gürel ise AKP hüküme-
tinin bu olay karşısında gösterdi-
ği tutumun Türk halkının ulusal
duyarhlığıyla uyumlu olmadığı-
nı ifade etti.
DYP Genel Başkanı Mehmet
Ağar, askerlerin derhal serbest
bırakılmasını ve Dışişleri Baka-
nı Abdullah Gül'ün ABD gezi-
sini iptal etmesini istedi.
MHP Genel Merkezi'nce ya-
'11 ABD SUBAYI TUTUKLANSIV- İstanbulda TÜYAP önünde
toplanan ve "Katil ABD Iraktan defol", "Kahrolsun ABD bağımsız
Türkiye" dövizleri taşıyan tşçi Partisi (tP) üyesi bir grup ABD'yi
protesto etti. İP tstanbul II Başkanı Turan Özlü, K.Irak'taki
gözalnlara karşılık Türkiyenin de en yüksek rütbeli 11 Amerikan
askerini derhal tutoklamasını istedi. İP İzmir IITeşkilatı'da.AKP İl
Başkanlığı önünde ABD'yi protesto etti. (EBRU ER DOGAN)
pılan açıklamada "Kuzey
Irak'taki tarihi fırsatı kaçıra-
rak aşiret lideıierine karşı
mahcup, mahkûnı. mağlup bir
politika izleyen AKP hüküme-
ti, Türk Silahlı Kuvvetleri un-
surlarını da zor durumda bı-
rakmaktadır" dendi.
İşçi Partisi Genel Başkanı Do-
ğu Perinçek ise bu eylemin sade-
ce Türk ordusuna değil tüm Türk
ulusuna karşı yapıldığını vıırgu-
layarak "ABD ordusu, Türk or-
dusuna karşı düşmanca bir as-
keri harekât başlatmıştır.Yapı-
lan bu harekete karşı Türki-
ye'de bulunan ABD askeri gü-
cünden 11 subay hemen tevkif
edilmeli ve nezaret altına alın-
mahdır" dedi.
ADD Genel Başkanı Ertuğrul
Kazancı, olayın vahim olduğunu
vurgulayarak, "Emperyalistbir
saldırganlığın temsilcisi olarak
Irak'ta bulunan ABD, zora
başvuruvu yöntemini icra et-
mektedir" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Azerbaycan'da 15 Ekim'de cumhurbaşkanlığı se-
çimi yapılıyor. Bağımsızlığının birinci on yılını tamam-
layan Azerbaycan, ikinci on yıla demokrasisini, sis-
temini, ekonomisini, özetle bağımsız devlet yapısını
iyiden iyiye yerleştirme hedefiyle giriyor.
Cumhurbaşkanı, Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Ge-
nel Başkanı Haydar Aliyev27 Haziran'dayeniden a-
day olduğunu açıkladı. Merkezi Seçim Komisyonu
adaylığı kabul edip, süreci başlattı. Aliyev'in ardından
oğlu llham Aliyev, de 3 Temmuz'da adaylığını koy-
du. Tartışmalı bir değerlendirmeden sonra 5'e karşı
10 oyla adaylığı kabul edildi. Tartışmanın nedeni oğul
Aliyev'in baba Haydar Aliyev'in partisinin genel baş-
kan yardımcısı olması. Yani aynı partiden iki başkan
adayı görünüyor. llham Aliyev'in öteki unvanlan şun-
lar:
Devlet petrol şirketı SOCAR'ın başkan yardımcısı,
Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, Âvrupa Konseyi
Azerbaycan Parlamento Heyet Başkant, milletveki-
li...
llham Aliyev'in adaylığına karşı çıkan muhalefet
partilerinin gerekçeleri ise şöyle:
- Aynı partiden iki aday olmaz.
- llham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı.
- ABD'de hakkında dava var.
Hiç de yabancısı olmadığımız bir seçim süreci!
Bakû'daki siyasi kulislerde, Haydar Aliyev'in son
anda oğlu lehine çekileceği, onun adaylığını güçlen-
dirmek için kendisini de adaylık gündeminde tuttu-
ğu konuşuluyor.
Aliyev'in rakipleri arasında yer alan Azerbaycan
Musavat Partisi lideri Isa Kamber, gerek Ankara te-
maslarında gerekse seçim propaganda sürecinde ül-
kesi için şu geleceği işliyor:
Türkiye ile Azerbaycan iki devlet bir millettir. Bu-
nu söz olmaktan çıkanp yaşama geçireceğiz."
Çehregani'nin iddiası
Türkiye'deki genel seçimlerde, ABD'nin duruşu ne
kadar konuşuluyorsa, Azerbaycan'daki seçimlerde
Türkiye'nin duruşu bunun iki katı önem taşıyor. Ya-
kın geçmişte bunun pek çok örneği görüldü.
Görüldü ama, olumlu yönleri kadar olumsuz yön-
leri de yaşandı. Türkiye'den giden bazı kişiler, dev-
leti arkalarında gösterip kendilerine "ağabey" rolü
biçtiler. Devamındada iki ülke arasında çok köklü bi-
çimde yeşeren umutlan biçtiler. 9O'lı yıllarda yaşanan
olaylaria ilgili hâlâ yeni kitaplar çıkıyor.
Elçibey'ın önemli bir haik desteğiyle devlet baş-
kanlığına gelmesi sürecinde de pek çok deneyimsiz-
lik yaşandı. Elçibey, deyim yerindeyse çaydanlıktaki
su daha 35-40 derecedeyken çayı demlemeye giriş-
ti. Sonuç bir dizi gemleme oldu.
Bunlar elbette geride kaldı ama, tümüyle yok say-
mak yerine ders almak, yenilenmemesini sağlamak
gerekiyor.
Güney Azerbaycan Ulusal Direniş Hareketi lideri
olaraksunulanlranlı Azehmuhalif MahmutAMÇeh-
regani, 3 Temmuz'da Bakû'da düzenlediği basın top-
lantısında dedi ki:
"Güney Azerbaycan 18 ay içinde kendi sınırianna
sahip olacak. Iran'daki 35 milyon Azerbaycanlı de-
mokratikleşme sürecinin dışında kalamaz. Irak Türk-
lerinin dunımuna düşmemek için demokrasi müca-
delesinin ön saflannda yer almalıyız."
Azerbaycan seçimleri, Iran'daki rejimin tartışma
konusu olduğu bir dönemde yapılıyor. Şu aşamada
Türkiye'nin seçimleri kimin kazandığına değil, Azer-
baycan'ın bağımsız bir devlet olarak ayakta durma-
sının koşullarına dikkat etmesi ve bağlan bu yönde
güçlendirmesi en sağlıklı yol görünüyor.
Son bir not:
Programda değişıklik olmazsa, Rusya Devlet Baş-
kanı Pırtin önümüzdeki hafta Bakû'ya gidiyor!
ankcum@ttnet.net.tr
SHP Genel Sekreteri Sağlar:
Ağaryurtdışına
uyuşturucugönderdi
MUĞLA (Cumhuri-
yet) - Sosyal Demokrat
Halk Partisi Genel Sek-
reteri Fikri Sağlar.
DYP Genel Başkanı
MehmetAğar'ın Emni-
yet Genel Müdürü oldu-
ğu dönemde yasadışı tö-
rör örgütü DHKP-C li-
deri Dursun Karataş ın
ortadan kaldınhnasımn
finansmanını karşıla-
mak için yurtdışına 179
kılogram u^şturucu
madde gönderdiğini
söyledi. Sağlar, "Bu bil-
gilerin gizlisi saklısı
yok. Hepsi de mahke-
nıe tutanaklarına geç-
miş ifadeler. Biz de bu
durunıu mahkeme tu-
tanaklarından öğren-
dik" dedi.
Partisinin Muğla ör-
gütlerinin açılışına katıl-
mak üzere Ege Bölge-
si'ne gelen Sağlar çarpı-
cı açıklamalar yaptı.
Türkiye'de bankalann
hortumladığı paranın 39
milyar dolar, enerji yol-
suzluğundaki kayıbın da
41 milyar dolar olduğu-
nu belirten Sağlar,
" Türkiye'nin toplam
borcunun 206 milyar
dolar olduğunu düşü-
nürsek bu rakamlann
önemi daha da ortaya
çıkar" diye konuştu.
Türkiye'de yaşanan il-
ginçliklerin komedıye
dönüştüğünü vurgula-
yan Saelar şunlan söyle-
di " 'i bir kere,
Mehmet Ağar'ın Em-
niyet Genel Müdürü
olduğu dönemde, terö-
rist Dursun Karataş'ın
ortadan kaldırılması-
nın fınansmanı için
Ağar tarafından }iırt-
dışına uvuşturucu gön-
derilmiş. Bunu kim
açıklıyor. Susurluk'la
ilgili mahkeme sırasın-
da Mehmet Eymür
açıklıyor. Eymür'ün
anlattıkları karşısında
mahkeme \argıcı şaşı-
rıyor ve 'Dur bakalun
bunlar önemli şeyler.
Gelecek duruşmaya
bunlan yazılı olarak ve
belgeleriyle getir' diyor.
Eymür de yazılı olarak
getirip mahkemeye su-
nuyor. Fakat bir dü-
zeltme de yapıyor. Di-
yor ki, 'Geçen sefer
mahkemede 163 kilog-
ram uyuşturucu gönde-
rildiğini söylemiştim.
Yanhş söylemişim. 179
kilogram olacaktı.' Hep-
si mahkeme kayıtlann-
da var. Susurluk Araş-
tırma Komisyonu'nda
bu tutanaklan gördük.
Şimdi böyle bir şey
dünyanın başka nere-
sinde olabüir. Ne var Id,
Mehmet Ağar bu ko-
nulara ilişkin hiç ko-
nuşnıadı. dokunul-
mazlığını kullandı.
Şimdi de bir partinin
genel başkanı. Böyle
şeyler sadece bizim ül-
kemizde olabilivor."