29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ibrahim ş Salim Alpaslan 9 Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇLK Genel Yavın Yönetmenı: Yıldız • Yaznşleri Müdürü: Istıhbarat. Cengiz Vıldırım # Ekonomı Özlem Y'üzak# Kültür EgemenBerköz# Spor \b- dülkadirVücelman9 \lakaleler Sami Kara- ören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı- Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen. Mehmet Faraç 0 A\rupaTemsıIcısr Güra\ Öz Yayın Kurulu: İlhan Selçuk AnkaraTemsıleıs! Mustafa Balbav AıatürkBuhanNo. 125.Kat:4. Müessese Müdürü: REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel (Başkan). EmreKongarıDanış- Bakanlıklar Tel 4195020 (7 hatl.Faks 419502" • tzmırTemsıl- ErolErkut • Bıl- MudurGfilbin Erduran#Koondınator man), Orhan Erinç, Hikmet cısı Serdar Kınk. H Zıva Bh 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks Çetinkaya, Şükran Soner, tb- 4418745 • Adana Temsıicısı Çetin Yiğenoğlu. inönüCd. 119 S rahim Yıldız, Orhan Bursalı. \ o 11.Tel 363 12 ll.Faks 363 12 15 AntalyaTemsılcısr Ahmet gı Işlem Korulsan Ahmet ^e ha Işıtro*11 ^GenelMudürYrd Se\- da Çoban • Fmansman Vludünı Çetin ErduranTel O212 5I4O7 53-513 84 • Sa- Mustafa Balbay. Hakan Kara. OnıçoğluCumhunvetCad.80 5Tel 02422480057 Fa\. 2430509 " 5 h a z l l e l K u z a 60-61.Faks-0212513 8463 \ı>ımto\»jı:'lemOun Haber4jansiBasuneYa>ınaIıiAŞ Tudocağı Cad 3*>41 Cağalotlu34334 Istanbul PK 24t>-Suiecı34435 la. Tef ıf»2İ2rl21'O5ı:ı ıhall Fali (0212)511 S5 "5 Büla: Vfert.cz Gazets Dergı Bİ.ni"Ya>Tncılıi. San ^eTK \SBart>aros Buhan Vı 12C Seşıtoş- Ist Gend Dağttun: BBD Meılez 6TEMMUZ2003 tmsak-3 30 Güneş-5.31 Öğle 13 16 İkındi P 13 Akşam: 20.48 Yatsı 22 38 GUIV C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada nuz. Hatta satır aralannı tarıyorsunuz. Iktidar olalı beri Kıbns konusu her açıldığında dillerinden düşürrnedikleri, neolduğu, nereye va- racağı kestirilemeyen iki cümlenin dışındayeni bir plan, yeni bir hedef görmek olanaksız. Londra'da söyledikleri defarklı değil: "BizKıb- ns'ta çözûmsüzlüğün çözüm olmadığını savun- duk. önemli olan kalıcı ve taraflan tatmin eden bir çözûm bulunmastdır" diyor. Türk basını soruna lakayt. ingiliz basını öyle mi? Kıbns sorununu en az Gül kadar derinleme- sine bilen Londra basınının merakını klişeleşmiş iki cümleyle giderebileceğini sanıyor. Çözümsüzlük çözüm değilse, çözüm nedir? Türkleri ve Rumları "tatmin edecekçözüm" nasıl bulunacaktır? Gül'ün Londra'ya gitmeden önceki kısa açık- lamalanna göre; Kuzey ve Güney Kıbrıs arasında "eşit" bir çözüm arayışına yatkın Türkiye. Fakat ne hikmetse eşitlikten söz eden Dışişleri Bakanı, KKTC'nın "egemen devlet" niteliğine -son za- manlarda- hemen hiç değinmıyor. AKP iktidara geldiğinden beri Kıbrıssorunu ala- cakaranlıkta. AB üyelığini Kıbns'ta çözüme bağlayan son de- meçlerden sonra biraz daha içine kapandı. "Verip kurtulmanın neresindeler" acaba? • • • Güney Kıbrıs, Atina ile el ele vermiş; Kuzey Kıb- ns'ı dayutarak, Kıbrıs Adası'nı tümüyle elegeçir- menin, Enosis'i tam anlamıylagerçekleştırmenin peşinde. Plan üstüne plan, girışim üstüne giri- şim. Atina uluslararası arenada Güney Kıbrıs'ın se- sı soluğu. Ankara ise AB'den müzakere tarihi ala- bilmek için Kıbrıs sorununu nasıl atlatacağını dü- şünmekle meşgul. "Çözûmsüzlüğün çözümü" sloganının derin izler bırakacağına sanlmış, dur- madan yineliyor. Annan Planı'nda degişikliği zorunlu görüyor. Hangi alanda, hangi ölçeklerde, bilinmiyor. Buna karşılık Güney Kıbrıs'ın EOKA'cı yeni li- deri Tasos Papadopulos, Türklerden gelecek yeni bir hamlenin önünü kesmenin arıfesinde ol- duklarını kanıtlayan açıklarnalar yapıyor. Son olarak KKTC topraklarının yüzde 89.3'ünün Rumlarla Ermenilerin "öz malı" oldu- ğunu savladı. Tarihi belgeler de ellerindeymiş. Amaç ortada. Türkleri topraksız göstermek. Oysa, Kıbrıs Cumhuriyeti'nden önce ve sonra Rumlann Türklerden gasp ettikleri toprak say- makla bitmez. Türk medyası Kıbrıs'a kerhen yer veriyor. ör- neğin Denktaş, önümüzdeki günlerde çözüm önerilerini, hem de aynntılı biçimde açıklayaca- ğını söyledi. En az Kıbns'ta kapıların açılması ka- dar uluslararası ilgiyi çekecek bir hazırlıktan söz ediyor. Medyamızda tek satır yok! • • • Belki fazla duyariılık, fazla karamsarhk diyecek- siniz; bu hükümetle, hele askerler de -söylentiye göre- bu hükümet gibi Annan Planı'nı görüşme- lere zemin kabul ediyorsa, Kıbrıs sorununun so- nunu parlak görmek olanaklı mı? Kıbrıs'la ilgili böyle bir hava esiyor. Oysa bu ik- tidar iç düzenlememizde de, laik cumhuriyetJe il- gili konulan soruna dönüştürüyor, ana hedefleri- ne adım adım yürüyor. örnek; üniversiteleri doğrudan ilgilendirmesine karşın üniversitelerin görüşü alınmadan gizlice hazırlanan YÖK Yasa Taslağı el altından medya- ya sızdırıldı. Tartışma açıldı. Taslağın veya tasa- rının altında yatan amaç; üniversitelerdeki de- mokrat, Atatürkçü kadroların tasfiyesi. Başta YÖK Başkanı Kemal Gürüz, birçok üniversite rektörünü iki kez seçildikleri gerekçesiyle görev- lerinden uzaklaştırmak. Imam hatiplilerın üniver- siteye girişlerine yol açmak. ME Bakanı Hüseyin Çelik'in, iki kez seçilmeyi önlemekteki amaçlarını "Bizim tasfiye etmek gi- bi bir niyetimiz yok. Kimsenin hakkını gasp etmi- yoruz" diye savunması bile; bu iktidann, Atatürk- çü rektörlerden, böylece Atatürkçü üniversite yö- netimlerinden bir hamlede kurtulmayı asıl hedef yaptığının kanıtı değil mi? Patlamanın meydana geldiği LPG istasyonu- nundaki yangın 1.5 saarte söndürülebildi. (AA) LPG istasyonunda [Hitkumı: 110 yarcdı • Baştarafı 1. Sayfada yük bır patlama meyda- na geldi. Daha sonra art arda gerçekleşen 4-5 patlama sonucu yangın bitışikteki binalann ça- tısına da sıçradı ve çev- redeki binalann camla- n kınldı. Patlama sıra- sındaö'sı ağır 110 kişi yaralandı. YaTalılann 13"ü Gülhane, 17 'si Numune, 17'si Ankara. 23'ü Hacettepe, 3'ü Gazi. 7'si tbni Sina, 29'uSSKhastanelerin- de tedavi altına almdı. Yangını haber alan itfa- iye ekiplerinin akarya- kıt depolannı soğutma- lan üzerine benzin is- tasyonunda patlama meydana gelmedi. Ankara metropol il- çelerinden yangın böl- gesine gelen ıtfaiye ekipleri sayesinde yan- gm kontrol altına alm- dı. Yangın 22.30 sırala- nnda ıse tamamen sön- dürüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da patlamadan bir süre sonra olay yenne geldi. Yetkililerden bilgi alan Erdoğan, daha sonra Numune Hastanesi'nde yaralıları ziyaret etti. Erdoğan, akaryakıt is- tasyonlannın yerleşim birimleri dışuıa çıkanl- ması gerektiğini, bunun için yerel yönetimlerle bağlanhya geçecekleri- ni söyledi. ABD'yle asker bunahnu• Baştarafı 1. Sayfada askerlenne Irak Kürdistan Yurt- severler Bırliği (IKYB) peşmer- gelerinin de destek verdiğini, Türkmenlerin baskına ateşle kar- şılık verdiğini öne sürdüler. Bas- kın sonrasında 3'ü subay 8"ı ast- subay olan Türk askerleri ile Türkmenler Kerkük'e götürüldü. Binada bulunan belge ve silahla- ra da el konuldu. Olayın arkasın- da daha önce de Türk askerleri ve Türkmenlere karşı olumsuztavır- lar takınan Kerkük'te görevli AB- D'li albay Bill Mayville'in oldu- ğu ileri sürüldü Mayville'in, "Türkiye'ye söyleyin, size silah değil işadamı göndersin" dedı- ği öğrenildi. ABD"li Albayın. gö- zaltına alınan Türkmenlerin ak- şam saatlennde serbest bırakıla- cağını söylediği kaydedildi. ABD ile sağırlar diyaloğu Dışişlen Bakanı Gül, önceki akşam Ingıltere dönüşünde geliş- meleri havalimanında öğrendi. Dışişleri Bakanhğı'nageçen Gül, Powell'ı aradı. Povvell. gerekeni yapacağını bildirdi. Bakanhğa çağnlan ABD Büyükelçiliğı Müsteşan Robert Deutch, olayı şaşkınlıkla öğrendikJerini, bunun bilgilen dışında geliştiğini sa\oın- du. Deutch'tan askerlerin "sürat- le serbest bırakılması" istendi. Aynı saatlerde Türkıye'nın Was- hington Büyükelçiliği'ne ABD Savunma Bakanlığı'nın da olay- dan habersiz olduğu bilgisi veril- di. Bağdat'takı merkezi yönetim de olayın kendılerinden bağım- sız geliştiğini bildirdi. ABD'li yetkililerin resmi dü- zeyde dile getirmediği ancak ba- sına sızdırdıklan, "Türk asker- lerinin Kerkük Valisi'ne su- Irak'ın Süleymaniye kentinde gözlemci olarak bulunan TSK mensuplarının bulunduğu bina önce- ki günABD askerleri tarafından kuşatıldı. Binanın içindekiTSK mensupları gözaltına almdı. (AA) ikast yapacaklan" iddiası An- kara'da buyük rahatsızhk yarattı. Yapılan ısrarlı girişimlere karşın askerlerin geçen 24 saat boyunca serbest bırakılmaması üzerine Deutch ikinci kez bakanlığa çağ- nldı. Büyükelçi Robert Pearson görev süresini sonunda olduğu için yerine Deutch çağnlırken, müsteşara nota yerine içenği sert bır uyanda bulunuldu. İlişkilerimizi etkiler Aynı saatlerde Dışişleri Bakan- lığı'ndan sert bir açıklama geldi. Olayın Hükümet ve Genelkur- may Başkanlığı'nda tepkiyle kar- şılandığına işaret edilen açıkla- mada, askerlerin serbest bırakıl- ması amacıyla üst düzey temas- lann yürütüldüğü bildirildi. Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral HUmi Özkök'ün de NATO Baş- komutanı Orgeneral Jones ile gö- rüşerek duruma müdahale ettiği- ne işaret edilen açıklamada şöy- le demldi: "Bu temas ve girişimlerimiz- de tekrar tekrar vurgulanmış olduğu üzere. gözaltındaki TSK mensuplannın serbest bı- rakılması, olaya sebebiyet ver- miş olan yetkililer hakkında ge- rekli işlemin yapılması ve tara- fımıza da bilgi verilmesi isten- miştir.ABD ile ilişkilerimize de yansımaları olabilecek bu olay- İa ilgili tüm gelişmeler çok ya- kından izlenmekte ve değerlen- dirilmektedir." ABD nezdinde girişimlerin so- nuçsuz kalması üzerine aralann- da Dışişleri Bakanlığı'ndan bir diplomat ile üst düzey askeri yet- Hükümet seyirci kaldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - .\BD ile yaşanan Ku- zey Irak skandalı, krizi yönet- meye çalışan AKP hükümeti için de skandala dönüştü. Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, sabah saatlennde Ankara'da as- kerlerin tamamının, akşam saat- lerinde ıse Samsun'da bir bölü- münün serbest bırakıldığını "açıkladı". Başbakan gibi An- kara dışına çıkan ve krizi Kay- seri'den izleyen Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül geceyansına doğru Erdoğan'ı yalanladı. Türk askerinin önceki gün öğ- leden sonra Kuzey Irak'ta gö- zaltına alınmasının ardından Ankara'daki ilk gelişmeler, Dı- şişleri Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Gül'ün inisiyatifinde gelişti. Erdoğan ise, önceki gece Dı- şişleri Bakanı'ndan bilgi aldık- tan sonra dün sabah partisinin MKYK toplantısma katıldığı saatlerde olayla ilgili yeterince bilgi sahibi olmadığını ortaya koydu. Erdoğan, dün saat 10.30'da AKP Genel Merke- zi'ne gırerken "Maalesef böy- le bir olay olmuş. Takip ediyo- ruz. Biz süratle bırakılmala- rını istedik" dedi. Erdoğan, ÖZKÖK, ABD'Ll MUHATAPLARINI UYARDI Askeriseçenekdedeğerlendûildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - ABD birlikJerinin Türk özel kuvvetlerini alıkoyması Genelkur- may'da çok sert tepki yarattı. Olayın öğrenilmesinin ardından Genelkur- may Karargâhı'nda tam kadro çalış- maîar sürerken Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Hilmi Özkök, ABD'li muhataplannı uyardı. Özkök'ün, olayın TSK için "onur kırıcı" olduğu mesajını vererek as- kerlerin zaman yitirmeksizin serbest bırakılmasını ıstedığı öğrenildi.Ge- nelkunnay'ın, askerlerin bırakılma- ması durumunda içinde askeri seçe- neklerin de bulunduğu önlernleri de- ğerlendirdığı öğrenildi.Önlemler arasında Incirlik'in lojistik amaçlı kullanılmasının smırlandınlması ve K. Irak'taki Türk birliklerinin arttı- nlmasının da olduğu dile getirildi. Özkök. 2. Başkan Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlarla gelen bilgilen değerlendirdi. MKYK toplantısında da net bil- gi veremedi. Erdoğan saat 12.00 dolayında partililere, "Serbest bırakılmalan için gereken her şeyi yapıyoruz. Saat 08.00'de serbest bırakılacaklardı, gali- ba bırakıldılar" diye konuştu. MKYK toplantısının ardın- dan Erdoğan, bazı açıhşlar için Samsun'a gitti.Gül de aynı saat- lerde Kayseri'ye giderek bir okulun "mantı günü"ne katıl- dı. Erdoğan, saat 14.30'da Sam- sun'a hareketinden önce asker- lerin, "ABD'lilerin mi yoksa peşmergelerin mi elinde oldu- ğu" konusunda bile net bilgi ol- madığını söyledi. Başbakan bir gafa da Samsun'da imza attı. Saat 20.00 sıralannda gazetecilerin sorulan üzerine Erdoğan, as- kerlerin bir bölümünün serbest bırakıldığını söyledi. Yaklaşık iki saat son- ra ise Gül, bu bilginin doğru olmadığını kay- detti. Süleymaniye kentine giden Türk he- yetinden haber bekJe- dikJerini kaydeden Gül, olayı gerçekleşti- renler hakkında tahki- kat başlatılmasım iste- diklerini bildirdi. kililerin bulunduğu heyet, durum hakkında yerinde bilgi almak ve askerlerin geri alınmasını sağla- mak üzere Silopi 'den bölgeye ha- reket etti. ABD'yle yaşanan gerilim ne- deniyle Habur Sınır Kapısı'ndan ABD güçlerine lojistik destek sağlayan araçlann geçişi durdu- ruldu. Irak'ta bulunan ABD'li ku\"vetlere benzin, LPG götüren ve peşmerge bölgelerine mal ta- şıyan araçlann kapıdan geçişlen durduruldu. Yetkililer, bu sınırlama dışında kapıdaki trafiğin normal akışın- da sürdüğünü belirtırken, "Sınır- lamaya dayalı olarak bazı ak- saklıklar yaşanacak. Bunun dı- şında kapının kapalı olması gi- bi bir durum söz konusu değil" bilgisini verdiler. SAAT SAAT OLAYIN GEÜŞİMİ • Cuma 12.00: ABD asker- leri, Süleymaniye'de görevli bulunan TSK'nin Özel Kuvvet- ler Komutanlığı'na bağlı asker- lerin bulunduğu binaya baskın düzenleyerek 11 askeri alıkoy- du. • Cuma 21.00: Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, ABD nez- dinde girişimlere başladı. • Cuma 22.00: ABD Büyü- kelçiliğı Müsteşan Robert De- utch, Dışişleri Bakanhğı'na çağnldı. Gül, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile tele- fonla görüştü. • Cumartesi 12.00: Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, askerler için "Saat 08.00'de serbest bırakılacaklardı, ga- liba bırakıldüar" dedi. • Cumartesi 14.30: Türk as- kerleri serbest bırakılmayınca Dışişleri Bakanhğı, Robert De- utch'u ikinci kez çağırdı. • Cumartesi 15.00: Dışişle- ri Bakanhğı ABD ile ilişkilerin etkilenebileceği uyansmda bu- lunuldu. • Cumartesi saat 19.30: Baş- bakan Erdoğan Samsun'da, as- kerlerin bir bölümünün serbest bırakıldığını söyledi. • Cumartesi saat 21.30: Gül, Kayseri'de Erdoğan'ı yalanla- dı. CHP: İktidarın pasif ve çaresiz politikalan Washington'ı cesaretlendirdi Amerika ve AKP'ye tepki yağdıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Süleymaniye'de Türk tı- mine operasyon düzenleyen ABD'ye ve gelişmelerde yeter- siz kalan hükümete partilerden ve sivıl toplum örgütlerinden tep- ki yağdı. CHP Grup Başkanvekı- li Mustafa Özyürek, tezkerenin reddedildığı 1 Mart'tan bu yana hükümetın ABD'ye karşı izledi- ği "pasif ve çaresiz" polıtikanın bu tip girişimlere cesaret verdiği- ni söyledi. 11 Türk askerinin esir alınmasının son derece vahim ol- duğuna dikkat çeken Özyürek. "Müttefık bir ülkenin bu has- mane hareketini protesto edi- yoruz" dedi. Yeni Türkiye Partısi Genel Başkanı Ismail Cem, yazılı açık- lamasında, "Teslimiyetçi ve ki- şiüksizAKP siyaseti,Türkiye'yi ve Silahlı Kuvvetleri mahcup ve mecbur duruma düşürmüş; bölücü terörü vüreklendirmiş- tir" dedi. DSP Dışişleri ve Milli Güven- Iik AR-GE Kurulu Başkanı Şük- rü Sina Gürel ise AKP hüküme- tinin bu olay karşısında gösterdi- ği tutumun Türk halkının ulusal duyarhlığıyla uyumlu olmadığı- nı ifade etti. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, askerlerin derhal serbest bırakılmasını ve Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül'ün ABD gezi- sini iptal etmesini istedi. MHP Genel Merkezi'nce ya- '11 ABD SUBAYI TUTUKLANSIV- İstanbulda TÜYAP önünde toplanan ve "Katil ABD Iraktan defol", "Kahrolsun ABD bağımsız Türkiye" dövizleri taşıyan tşçi Partisi (tP) üyesi bir grup ABD'yi protesto etti. İP tstanbul II Başkanı Turan Özlü, K.Irak'taki gözalnlara karşılık Türkiyenin de en yüksek rütbeli 11 Amerikan askerini derhal tutoklamasını istedi. İP İzmir IITeşkilatı'da.AKP İl Başkanlığı önünde ABD'yi protesto etti. (EBRU ER DOGAN) pılan açıklamada "Kuzey Irak'taki tarihi fırsatı kaçıra- rak aşiret lideıierine karşı mahcup, mahkûnı. mağlup bir politika izleyen AKP hüküme- ti, Türk Silahlı Kuvvetleri un- surlarını da zor durumda bı- rakmaktadır" dendi. İşçi Partisi Genel Başkanı Do- ğu Perinçek ise bu eylemin sade- ce Türk ordusuna değil tüm Türk ulusuna karşı yapıldığını vıırgu- layarak "ABD ordusu, Türk or- dusuna karşı düşmanca bir as- keri harekât başlatmıştır.Yapı- lan bu harekete karşı Türki- ye'de bulunan ABD askeri gü- cünden 11 subay hemen tevkif edilmeli ve nezaret altına alın- mahdır" dedi. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, olayın vahim olduğunu vurgulayarak, "Emperyalistbir saldırganlığın temsilcisi olarak Irak'ta bulunan ABD, zora başvuruvu yöntemini icra et- mektedir" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Azerbaycan'da 15 Ekim'de cumhurbaşkanlığı se- çimi yapılıyor. Bağımsızlığının birinci on yılını tamam- layan Azerbaycan, ikinci on yıla demokrasisini, sis- temini, ekonomisini, özetle bağımsız devlet yapısını iyiden iyiye yerleştirme hedefiyle giriyor. Cumhurbaşkanı, Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Ge- nel Başkanı Haydar Aliyev27 Haziran'dayeniden a- day olduğunu açıkladı. Merkezi Seçim Komisyonu adaylığı kabul edip, süreci başlattı. Aliyev'in ardından oğlu llham Aliyev, de 3 Temmuz'da adaylığını koy- du. Tartışmalı bir değerlendirmeden sonra 5'e karşı 10 oyla adaylığı kabul edildi. Tartışmanın nedeni oğul Aliyev'in baba Haydar Aliyev'in partisinin genel baş- kan yardımcısı olması. Yani aynı partiden iki başkan adayı görünüyor. llham Aliyev'in öteki unvanlan şun- lar: Devlet petrol şirketı SOCAR'ın başkan yardımcısı, Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, Âvrupa Konseyi Azerbaycan Parlamento Heyet Başkant, milletveki- li... llham Aliyev'in adaylığına karşı çıkan muhalefet partilerinin gerekçeleri ise şöyle: - Aynı partiden iki aday olmaz. - llham Aliyev, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı. - ABD'de hakkında dava var. Hiç de yabancısı olmadığımız bir seçim süreci! Bakû'daki siyasi kulislerde, Haydar Aliyev'in son anda oğlu lehine çekileceği, onun adaylığını güçlen- dirmek için kendisini de adaylık gündeminde tuttu- ğu konuşuluyor. Aliyev'in rakipleri arasında yer alan Azerbaycan Musavat Partisi lideri Isa Kamber, gerek Ankara te- maslarında gerekse seçim propaganda sürecinde ül- kesi için şu geleceği işliyor: Türkiye ile Azerbaycan iki devlet bir millettir. Bu- nu söz olmaktan çıkanp yaşama geçireceğiz." Çehregani'nin iddiası Türkiye'deki genel seçimlerde, ABD'nin duruşu ne kadar konuşuluyorsa, Azerbaycan'daki seçimlerde Türkiye'nin duruşu bunun iki katı önem taşıyor. Ya- kın geçmişte bunun pek çok örneği görüldü. Görüldü ama, olumlu yönleri kadar olumsuz yön- leri de yaşandı. Türkiye'den giden bazı kişiler, dev- leti arkalarında gösterip kendilerine "ağabey" rolü biçtiler. Devamındada iki ülke arasında çok köklü bi- çimde yeşeren umutlan biçtiler. 9O'lı yıllarda yaşanan olaylaria ilgili hâlâ yeni kitaplar çıkıyor. Elçibey'ın önemli bir haik desteğiyle devlet baş- kanlığına gelmesi sürecinde de pek çok deneyimsiz- lik yaşandı. Elçibey, deyim yerindeyse çaydanlıktaki su daha 35-40 derecedeyken çayı demlemeye giriş- ti. Sonuç bir dizi gemleme oldu. Bunlar elbette geride kaldı ama, tümüyle yok say- mak yerine ders almak, yenilenmemesini sağlamak gerekiyor. Güney Azerbaycan Ulusal Direniş Hareketi lideri olaraksunulanlranlı Azehmuhalif MahmutAMÇeh- regani, 3 Temmuz'da Bakû'da düzenlediği basın top- lantısında dedi ki: "Güney Azerbaycan 18 ay içinde kendi sınırianna sahip olacak. Iran'daki 35 milyon Azerbaycanlı de- mokratikleşme sürecinin dışında kalamaz. Irak Türk- lerinin dunımuna düşmemek için demokrasi müca- delesinin ön saflannda yer almalıyız." Azerbaycan seçimleri, Iran'daki rejimin tartışma konusu olduğu bir dönemde yapılıyor. Şu aşamada Türkiye'nin seçimleri kimin kazandığına değil, Azer- baycan'ın bağımsız bir devlet olarak ayakta durma- sının koşullarına dikkat etmesi ve bağlan bu yönde güçlendirmesi en sağlıklı yol görünüyor. Son bir not: Programda değişıklik olmazsa, Rusya Devlet Baş- kanı Pırtin önümüzdeki hafta Bakû'ya gidiyor! ankcum@ttnet.net.tr SHP Genel Sekreteri Sağlar: Ağaryurtdışına uyuşturucugönderdi MUĞLA (Cumhuri- yet) - Sosyal Demokrat Halk Partisi Genel Sek- reteri Fikri Sağlar. DYP Genel Başkanı MehmetAğar'ın Emni- yet Genel Müdürü oldu- ğu dönemde yasadışı tö- rör örgütü DHKP-C li- deri Dursun Karataş ın ortadan kaldınhnasımn finansmanını karşıla- mak için yurtdışına 179 kılogram u^şturucu madde gönderdiğini söyledi. Sağlar, "Bu bil- gilerin gizlisi saklısı yok. Hepsi de mahke- nıe tutanaklarına geç- miş ifadeler. Biz de bu durunıu mahkeme tu- tanaklarından öğren- dik" dedi. Partisinin Muğla ör- gütlerinin açılışına katıl- mak üzere Ege Bölge- si'ne gelen Sağlar çarpı- cı açıklamalar yaptı. Türkiye'de bankalann hortumladığı paranın 39 milyar dolar, enerji yol- suzluğundaki kayıbın da 41 milyar dolar olduğu- nu belirten Sağlar, " Türkiye'nin toplam borcunun 206 milyar dolar olduğunu düşü- nürsek bu rakamlann önemi daha da ortaya çıkar" diye konuştu. Türkiye'de yaşanan il- ginçliklerin komedıye dönüştüğünü vurgula- yan Saelar şunlan söyle- di " 'i bir kere, Mehmet Ağar'ın Em- niyet Genel Müdürü olduğu dönemde, terö- rist Dursun Karataş'ın ortadan kaldırılması- nın fınansmanı için Ağar tarafından }iırt- dışına uvuşturucu gön- derilmiş. Bunu kim açıklıyor. Susurluk'la ilgili mahkeme sırasın- da Mehmet Eymür açıklıyor. Eymür'ün anlattıkları karşısında mahkeme \argıcı şaşı- rıyor ve 'Dur bakalun bunlar önemli şeyler. Gelecek duruşmaya bunlan yazılı olarak ve belgeleriyle getir' diyor. Eymür de yazılı olarak getirip mahkemeye su- nuyor. Fakat bir dü- zeltme de yapıyor. Di- yor ki, 'Geçen sefer mahkemede 163 kilog- ram uyuşturucu gönde- rildiğini söylemiştim. Yanhş söylemişim. 179 kilogram olacaktı.' Hep- si mahkeme kayıtlann- da var. Susurluk Araş- tırma Komisyonu'nda bu tutanaklan gördük. Şimdi böyle bir şey dünyanın başka nere- sinde olabüir. Ne var Id, Mehmet Ağar bu ko- nulara ilişkin hiç ko- nuşnıadı. dokunul- mazlığını kullandı. Şimdi de bir partinin genel başkanı. Böyle şeyler sadece bizim ül- kemizde olabilivor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear