22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2003 PA2AR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'Ölünceye Kadar' Haziran 1999'dan 17 Aralık 2002'yeL Biryazann gün gün tuttuğu notlar... Yaşamın son dört yılını kapsayan bir belge. Bir yaşam ve ölüm savaşınınöyküsü... Memet Fuat usta bıryazar... Nurullah Ataç Düz- yazı ödülü'nü almış, çevirileriyle, öyküleriyle, de- nemeleriyle, eleştirileriyle, kitaplıklar dolduracak sayıda ürünleriyle çağdaş edebiyatımızda silinmez izler bırakmış!.. Bir de şu var, Memet Fuat, Nâzım Hikmet'in üvey oğlu... Ama büyük şairin gerçek oğlundan, Me- met'ten ona daha yakın, onu çok daha iyi tanıyan, anlayan, onu yaşamı boyunca savunan, bir üvey çocuk... "Ölünceye Kadar!" iki cilt. (Adam Yayınlan) "Dün hastahaneden çıktım. Akşama doğnı. Oksijen ma- kinesine ek ikincibirmakineyle. Adı Bibab's... Bu daha küçük ama saldırgan, acımasız bir makine" diye başlamış notlarını yazmaya... 17 Aralık 2002 tarihli son satırlan da şöyle: "Hiçbirşey belii değil. Tansiyon ölçümleri doğnı dürüst alınamıyor. Ma- kine de çalışmıyor. Hizmet yetersiz. Bakım yeter- siz. Uygulama yetersiz." Türlü hastalıkla boğuşma; hastahanede hemşi- relerle doktorlaria boğuşma; anlayışsız kişilerle bo- ğuşma, tam dört yıl evde, odasında makinelerie, hele o canavar mı dost mu olduğu belli olmayan Bibab's denilen, araçla boğuşma... Gündüz bir tür- lü, gece büsbütün ağır. Araçlar durur, çahşmaz, düzeltilir, ustalar gelir gider. Hüseyin Bey adlı sü- rekli bakıcı en büyük yardımcıdır... Kısacası, dört yıl süren bir serüven... Yine de Memet Fuat yazariığını sürdürür. Hem de her zamankinden daha yoğun. Insan, inanamıyor, soluk alma olumsuzluğu, bir sürü araçla yaşamda kalabilme çabası, bu aradayazılar, krtaplar!.. Üçyıl- daiki roman: "Sana OelilerGibi"ve "Adilim"... Bir deneme kitabı "Yaşlılığın Eteklennde"... Daha baş- ka kitaplar, çalışmalar... Bunlar hep ya yatakta, ya koltuktayazılmış... Memet Fuat, Nâzım Hikmet'in gölgesinde kalmış usta bir yazardır. Nâzım, onun üvey babası olma- saydı diyeceğım geliyor! Memet Fuat'ın çağdaş edebiyatımızın güçlü bir yazan olarak tanınmasını önlediği için!.. Bilmem bundan yakınır mıydı? öy- le bir belirti yok notlannda... Ama ilk öykü kitabı "Ya- şadığımız"üan "Aşk ve Sümüklüböcek"e, daha sonraki öykülerine, düzyazı ustalığını sürdürmüş- tü. En çok Nâzım'ı yazdı, en çok Nâzım'ı savundu, dosta düşmana, anlayana anlamayana, türlü düş- manakarşı.. Bu dört yıllık notlarda, hem edebiyat var, hem gün- delik politikaya ilgi var, ama en çok da spor var; f ut- bol, voleybol var. Hasta koltuğundan maçlarla il- gileniyor, futbolcularia, zaman zaman tek tek yo- rumlar yaparak... Ne de olsa bir kulüp kurucusu, yıllarını voleybola vermiş biri... İki kocaman ciltteki notlan iki gündeokudum. Bü- yük bir hızla!.. Sanki onları yazan benmişim gibi. Ne de olsa benim kuşağımın insanı... Son günlerinde "Işim bitti. Ama bir türlü sonum gelmiyor. Bitse de gitsek" gibi şeyler yazmışsa da, dünyaya, kültüre, edebiyatailgisini, özellikleyazar- lığını hiç mi hiç bırakmamış. Ta, 17 Aralık 2002 gü- nüne kadar... KOOP-C'DBNI DUYURU YAZ SÖYLEŞİLERİ 2 20Temmuz 2003 Pazar günü saat 15.00'te Çanta Beldesinde, Cumhunyet Mahallesi 1. kısımdaki Kır Kahvesi'nde yaz söyleşilerimızden ikincisi yapılacaktır. Konu l'vgarlıklar Çatışması mı? ABD tmparatorluğu mu?... Oturum Başkanı Dr. Erdal ATABEK Konuşmacılar Doç. Dr. Mensur AKGÜN (KültürCniv. Uluslararası tlişkıler Bölümü Öğreıım Ü>esı) Emekli Koramiral Atilla KIYAT Gereğı Duşunuldu Savcı ve yargıç olarak tstanbul ve yurdumuzun çeşitli yerlerinde görev yapan değerlı hukukçu Basri Akgiray, yurt gerçeklerini ve siyasal yaşamını da dile getıren anılannı kitaplaştırdı. Loryma Resort Bir yaşam tarzı Turunç. Gûney Ege'nın fıyortlarla bezetunış nefes kesicı coğrafyasının en güzel koylanndan bıri... Loryma Resort Hotel yamaçlann vejetasyon dokusuna gızlenmiş, koyun büyüleyicı, mistık panoramasına tümüyle hükmeder ko- numda. sıra dışı bir tesis. Ormanlardan inen serinletici esmtiler. düşük nem oranı ve bol oksijenli, sağlıklı hava- sıyla ıdeal iklim koşullanna sahip. Eko-çiftliğinden kendi sütünü. peyninni, kremasını. yumurtasını temin eden. ken- di ürettiği -yörenın en kalitelı- ze>1ınyağım kullanan, da- mak zevkı kadar sağlıklı beslenme ilkelerine de duyarlı bir mutfak. Konforlu apart daireler, açık büfe restaurant. pool- bar. outdoor-bar. açıklcapalı yüzme havuzlan, jakuzi, fit- ness-center. sauna. süper disko. bilardo, dart, tenis, masa- tenisi. çocuk kulübü, doktor servisi... Lisanslı rehberlerle mountainbıking. sea kayaking, trekkıng, canyornng, scuba diving, raftıng.. Ruh-zihin-beden sağlığı programları, Ayurveda konsültasyonu. T'ai-Chi. Yoga seanslan, aroma- terapi masajlan. doğal zayıflama kürleri. yüz-vücut bakı- mı.. "Özel animasyonlar", "sürpriz showlar"dan anndınl- mış, arabesk müzıği uzaktan bıle duyamayacağınız, kent yaşamının yıprattığı insanın pozıtıf yaşam enerjisiyle dolu günlük yaşamına dönmesıni hedefleyen, kültür ve çevTe dostu bir ışletme anlayışı. Detaylı bilgi: www.loryma.com Tel: 0252 476 72 20-24 Faks: 0252 476 72 25 info(<i loryma.com Cumhuriyet Dostlanna %20 ındirim 1+3 taksit Cumhuriyeti Savunmak... Cumhuriyetimizin kuruluşunun 80. yılını, siyasal ve ekonomik yönden tümüyle dışa bağımh olarak, ülke değerlerinin bir bir yok edilmesine tepkisiz bir toplum, sorumluluk duygusundan yoksun genç kuşaklar ve giderek çağdışına düşen yönetimlerle yaşamaktayız. Prof. Dn Abidin KUMBASAR K urtuluş Savaşı'nın önden ve laik Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Ketnal Atatürk, "En yakın arkadaştanm beni an- cak yetenekleri kadar izkyebfl- dfier" diyerek onlann nitelikle- rini belirtmiş ve ülkeyi, yetişen genç kuşaklarla, halk çocukla- nndan oluşan Türk ordusuna ema- net etmiştır. Atatürk aynca, yüz- yıllar boyunca kul ve ümmet ola- rak koşullandınhp inançlan ve emeği sömürülen ülkemiz halkı- run gelecekte çağdaşlaşması ve sorunlara ilgi duyarak üretici ni- tehkler kazanıp gerektiğinde Cumhuriyeti de savunabilmesi için Halkevleri'ni kurdurmuş, tüm yurdumuzda çağdaş eğitim yuvalannın yaygınlaştınlmasına özen gösterilmesini sağlamıştır. En yakın arkadaşlanna kurdur- duğu siyasal partilerle denediği çok partili demokrasiye geçiş atı- lımlannın çabucak amacından saptınlması ve karşıdevrimci ni- teliğe dönüşmesi, Atatürk'ün Cumhuriyeti, yakın kuşağı olan arkadaşlanna değil de gençlere ve Türk ordusunun güvencesine bı- rakmasının haklılığını göster- mektedir. Yaşanaa ardan bilindi- ği gibi.. Atatürk döneminde sinen karşıde\Tİmciler, tkinci Dünya Savaşı sonrasında dış güçlerce zorlanarak geçen çok partili dö- nemde, etkinlik kazanmışlar ve esefle anmak gereks; de karşı- de\Tİmci akım'ann öncüleri Ata- türk döneminde de yönetimlerde ve TBMM'de yer alan çıkarcı po- litikacüar olmuşlardır. Sözde, demokrasiye geçiş ola- rakkabul edilen 1946 seçımlerin- den sonra, önce öğretim birliği yozlaştınlmış, giderek bağımsız- hğımızı zedeleyen iç ve dış bağ- lantı ve düzenlemelerle karşıdev- rim tüm yönetımlere egemen ol- muştur. Sömürücü dış güçlerin sömürgelerinde uyguladıklan, "f şbirtikçiler buL yozlaşür ve sö- mür" kuralı direnme görmeden ülkemizde de uygulanmış, dış güçlerin yönlendirdikleri işada- mı-politikacı ortaklan da yurdu- muzda, "Çıkarsağja,yoziaştırve yönet" uygulamasıyla ülkemizi bugünkü durumuna getirmişler- dir. Cumhuriyetimizin kuruluşu- nun 80. yılını, siyasal ve ekono- mikyönden tümüyle dışa bağım- lı olarak, ülke değerlerinin bir bir yok edilmesine tepkisiz bir top- lum, sorumluluk duygusundan yoksun genç kuşaklar ve gide- rek çağdışına düşen yönetimler- le yaşamaktayız. Yurtsever ay- dınlaruı uyanlan, tekelleşen ve çı- kar peşinde olan televoleci med- ya patronlannca göz ardı edil- mekte, bilim adamlanmızın çağ- daş uluslararası kuruluşlara onur- lu üye olma ıstekleri halk kitle- lerine, A\Tupa Birliği düşmanh- ğı olarak yansıtılmaktadır. Son dönemde ise yıpratma çabalan yoğun olarak Cumhuriyetimizi savunan tek gfiç olarak kalan, 'Türk Ordusuna yönleiMfirilmek- tedir. Ashnda ülkemiz çağdaş dü- zeyde olmayı başaran ve her tür- KiTOzlaşnnnatertiplerine direne- rek nhetiğinikoruyan tek kunun olduğu halde, karannk düşünce- ti poütikacılar ve ikinci cumhuri- yetçtterce Türk Ordusu" Avrupa Birliğiyolunda engelmiş gibigös- terihneye çalışılmaktadır. Oysa Avrupa ülkeleri aralanna almak îstanbul Bir Deniz Kentiyken... Istanbul 1 un bir deniz kenti olduğu sürekli unu- tulur. Kentin Avrupa yakasında, boğaz kıyısın- da iki iskele, "RumeUhisan" ve "Kuruçeşme" lüks lokantalara dönüştürülmüştür. Bu kara mi- zah görüntüsü msanda "Acaba bu kentte biünç- sizbğin boNTitian nedir?" merakmı uyandınyor. Üçüncü köprüye hayır diyen Arnavutköylüler "tûp yol" istiyorlar... Bütün bu masraflı proje- lerden ve nüfusu, otomobil sayısı sürekli artan bu deniz kentine yakışan ulaşım yolu. "şehir hatiangemileri" ile sürdürülse. daha sürdürüle- bilir bir kent- yaşam boyutuna geçilemez mi? Ülkemizde "kamusal alan", "özelalan" bilinç- leri yoktur. Bu nedenle de korular, parklar, yeşil alanlar, kıyılar kolaylıkla betona döndürülebilir. Kentlerin sokaklan, hatta ana caddeleri otopark haline gelir ve kamuda hiç ses çıkmaz. Kaldınm- lar sürekli değiştirilir, yükseldikçe yükselir, ka- muda niç ses yoktur; oysa, bilinmez ki, çağdaş kent tasarımında "kakhrmı \üksekliği ile uygar- hk arasında ters orantı olduğu" kabul edilir. Kaldınmlarda, dev beton saksılarla park yap- mak engellenir; otomobiller de gidip ana cad- deye park eder (Şişli Halaskârgazi Caddesi). Pe- ki, bu belediyeler park yasağını eleman sayısı- m arttınp denetleyerek, yeni kat otoparklan ya- parak (her mahalleye bir kat otoparkı planlana- bilir) yürütülemez mi? Otomobilin tam bir 'ikon" haline geldiği kentlenmiz, yayalar için hiçbir uygar çabanm gösterilmediği bir dönemi yaşa- maktadır... Sevgi, etik ve estetik yoktur artık... Tıpkı akıl- cı planlamalar gibi... Belki yeni çe\xe günleri, başka görüşlerle ve daha olumlu düşüncelerle kut- lanabilir... Hepimizvn dileği bu... Dr.MineBORA istemedikleri yönetimlerimizden çok önce. Türk Ordusu'nun ni- teükJerini ve Avrupa Ortak Gü- cü'nde oynayacağı etkinüği bile- rek birçok yöredegörev almas> nı istemişlerdir. Ülkemizde tü- müyle çağdaş biümsel bügiler öğ- reten tek eğitim kurumlan olan askeri okuDardayetişen aydm kit- le\i yozlaştırma>'a güçleri yetme- yen ve bu engeli kendi güçleriyle aşama>an çağdışı çevreler, bu kez deiçerdekiy^kmmalannıyurtdı- şma yansıtarak dış güçlerden des- tekarama çabasındalar. Böylece emperyalist sömürücülere, sa- vaşla yenemedikleri ordumuzun içten güçsüzleştirilerek etkinli- ğinin giderilmesi firsatı verilme- ye çahşılmaktadır. Ülkemiz yüce Atatürk'ün "Gençüğe Hitabesrnde belirtti- ği olumsuz aşamalara doğnı sü- rüklenmekteyken tüm yurtsever aydınlanmız parlamentoda par- ticilik hesaplanna kapılmadan gerçekleri bilimsel ve çağdaş açı- dan değerlendirip tartışacak üye- lenn özlemını çekmekteler. Ul- ke bu özlem içindeyken Ata- türk'ün kuruluşunda, "Fffkamn esas rubu tam bağımsıznk ve ka- yıtSEşaıtaz egemenliktir" diye ta- nımladığı ve "Halk Fırkası, hal- kımıza siyasi eğitim vernıek için bir okul olacakür" diye amacım belırttiği siyasal partınin bugün- kü yöneticileri, gelişen olaylan tepİcisizce izlemekte, hizipleş- menin küçük hesaplanyla uğraş- maktalar. Eski uygulamalanyla genel merkez partısi olarak tanımlaya- bileceğimiz partiyi, daha da kü- çülterek, sadece merkez partisi yapmaya giriştiklerini söylemle- rinde belirtenlerden de başka bir davTanış beklenemezdi. Ülke her konuda her gün biraz daha karan- lığa sürüklenirken 520 tane sıfir ldlometrede Mercedes'i seçimler- de aday göstermekle övünüp, baş tacı ettikleri şeyhlerin gösterdik- leri yönde giderek, kağnılann ge- risinde kalanlardan bir yarar gel- meyeceğinin bilincüıde olarak, Cumhuriyet ve Atatürk Ukelerinin birlikte savunucusu obnak tüm yurtseverlerin başlıca amacı ol- mahdır. Avrupa standartlarında ilk ve tek Türk İlköğretim Okulu EyÜboğlU LİSeSİ'nden sonra Eyüboğlu Çamlıca İlköğretim Okulunun da Avrupa Okullar Bİrlİğİ standartlarmda eğitim verdiği onaylandı. • Accredited by ECIS Eyuboğlu Lısesı - 2000 Çam 1 ca ı'koğretım Oku.u - 2003 Eyüboğlu Çamlıca İlköğretim Okulu, 3 yıldır yoğun olarak sürdürdüğü akreditasyon çalışmalarını 2003 yılıntn Nısan ayında tamamladı. Büyük bir özveri ve ekip ruhuyla sürdurüien çalışnalanmız sonucunda Eyüboğlu Çamlıca ilköğretim Okulu Uluslararası Okullar Avrupa Konseyı - ECIS tarafından akredite edilen ilk ve tek Türk ilköğretim okulu oldu. Avrupa standartlarında eğitim yaptığı onaylanan okullar arasında ilk ve tek Türk ilköğretim okulu olarak yer almaktan büyük onur duyuyor ve bu onuru tüm öğrendlerimiz, velilerimiz ve akreditasyon sürednde emeği geçen Eyüboğlu çaltşanlan ile paylaşıyoruz. Eyüboğlu Eğitim Kurumlan Çamlıca Kampüsü Namık Kemal Mahallesi, Dr. Rüstem Eyüboğlu Sokak No 3 Ümranıye 34762 Istanbul 0216 522 12 12 PENCERE "Kemalâr Bbette 'Kem-alâfla Olmaz... Eski bir fıkra: Yüce Divan üyelerinden birine fenalık gelmiş, adamcağızı kanepeye uzatmışlar... Çevredekiler sormuşlar: - Burada ilaç dolabı yok mu?.. Bayılan üye telaşla gözlerini açıp doğrulmuş: - Burası Yüce Divan, burada dolap yoktur!.. Sonra yine bayıtonış!-- • 'Kemal' ne demek'?-. Sözlük açıklıyor "Olgunluk, erdem, erginlik..." Şahidî şiirini yazmış: "Ne cah iledir, ne mal iledir Beyim ululuk kemal iledir." (Cah = Yüksek mevki) Cenap Şahabettin de altını çizmiş: "Tahsil-i kemalât, kem-alât ile olmaz!.." (Alât = Aletler, kem = kötü..) • 68'de kıpkızıl solcu geçinir, burnundan kıl aldır- maz, Kemalizme burun büker, devrimle sosyaliz- me geçileceğini söylerdi; zoru görünce döndü, kendisinı sattı, sermaye uşaklığında para kazan- maya başladı; yine Kemalizme atıp tutarak dinci- lere göz kırpıyor... Birisi dedi ki: - Ne dün ne de bugün adam olabildi; bir türlü kemale erişemedi. Kemale ulaşmak, adam olmak demek!.. • Mizah aklın marifetidir. Nükte zekânın şimşeğidir.. Sonuç?.. Inançla mizah olmaz!.. Imandan espri doğmaz; bu yüzden karikatür Ba- tı'da Aydınlanma Devrimi'nden sonra boy atmış- tır... Ya'Doğu'da?.. Karikatür Osmanlı'da ancak Meşrutiyet'le birlik- te ortaya çıktı... • Islamda resim yasaktı.. Ya karikatür?.. İki kez yasaktı; ama mizah kapıdan değil baca- dan girdi. Bektaşi mizahını nasıl açıklayacağız?.. Inancı delen şimşek, kapalı gökte çaksa da bu- lutlan dağıtamaz; Alevi-Bektaşi esprisi Doğu'nun tarihinde Batı'yı sollayan insan dehasının şaşılası örnekleridir... Bektaşiye sormuşlar: - Bir duvar ile zaptiyebaşı arasında ne fark var- dır?.. Baba Erenler ensesini kaşıyıp düşündükten son- ra yanıtlamış: - Zaptiyebaşının üstüne işediğin zaman farkı görürsün!.. • Bektaşi Babası siyasi tarihi tek tümcede özetle- miş: - Siyaset tarihi toplumda yönetimin mirasyedi- lerden üçkâğıtçılara geçiş öyküsüdür... - Mirasyedilerkimler?.. - Krallar, padişahlar, sultanlar... - Üçkâğrtçılar kimler?.. - Profesyonel politikacılar!.. Sen çok yaşa Baba Erenler!.. Captain Dragut GÜMÜŞLÜK - BODRUM Bodnım'un doğal kalan son koUanndan KO\XNBABA'DA 1 Kişi T.P. - 39.000.000 TL 0-6 yaş ücretsız. 6-12 >aş °o 50 ındirimli, açık büfe kahvaltı. öğle vemeği. 5 çayı. açık büfe akşam >emegi. çocuk ve büyükler ıçın ha\^ız. TV salonu. bar. şark köşesi Gazetenız. kıtaplannız bızden Tel. (252) 388 66 27 GSM. (0532) 265 78 45 WORLD CARD VE BONUS CARD'INIZA TAKSİT OLANAĞI www.eyuboglu.com Duşlediğlnlz tatll gerçek oluyorl.. Ağahan Mimarlık ödüllü Akyaka yöresınde Tûrk rnimarisi ile Batı kotıforunun benzersız birleşımı. GÖKO\'A, dünya güzelı bir belde... Bir yanda çam ağaçlan, bir yanda masmavı deniz. Buz gibi kaynak sulan arasında doğa ile başbaşa bir dinlence. Bu dinlence yennin adı YÜCELEN HOTEL Oda özellikleri • Denıze sıfir • Demz-Orman manzaralı • Özel Plaj • 220 yatak kapasıtesi • KJıma • Merkezi ısıtma • Minibar • Dırekt çıbşlı telefon • Balkon • Saç kuntma • TV • Özel banyo Fasiliteler • 2 açık, 1 kapah-ısıtmah havuz • 1 çocuk ha\iızu • Çocuk parkı. toplar.tı salonu • Otopark • Restorantlar Sptr & Aktiviteler VVındsurt tenıs. rasa tenısı. mını futbol, bilardo. joggıng, kano, deniz b ^ıkJetı. bısıklet. sea kayak. kıte board Akyaka Bddesi/Gökova/MUĞLA Tel: 0.25! 243 5108 - 243 5434 Fakı: 0.252 243 5435 e-mail: g«kma(5 yucelen.com.tr ^^•v.yucelen.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear