22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2003 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızlı PB PB PB PB A A A A 30 34 30 31 33 35 37 35 Zonguldak Y 26 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y B B B B 26 25 25 25 29 28 30 26 A 35 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A A A A 33 32 37 40 34 36 31 29 Y 26 I Parçalı bulutlu Yurdun kuzey kesım- len parçalı bulutlu, Ba- tı ve Orta Karadentz kı- yılan. Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusu sağa- nak ve gök gürultulu sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutlu ve açik geçecek. Hava sı- caklığında önemlı bır değışıklık olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y -< Y Y Y Y Y Y 24 26 27 25 23 27 30 25 Münıh Y 28 Zürıh Berlın Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B Y B A A A 24 26 33 26 26 30 32 33 Y 27 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre A B Y B Y B Y A 2b 34 24 37 30 21 17 35 A 38 Tahran Cı ^ Çok bulutlu ^ ^ B > Yağrrnjıiu K a l i ; Sulu kar » Gok guruftu u GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada Garip birtezat. Devlet işinde ciddiyetin gerekliliğine işa- ret ederken alkışlanmayan bir başbakan, işçilerle memur- lann sokağa dökülmelerini umursamadığını söyleyınce al- kışlanıyor. lşçilerie memurlar zam miktarlarından memnunlarmış gibi, onlar adına Başbakanlık kapılannda, gazete sütun- larında hak arayan sendika yöneticilerini "işçilerle memur- lann sırtından siyaset yapanlar" diye tanımlıyor. Bir de amaçları varmış sendika yöneticilerinin. Işçiye, memura "/deo/o//g/yd/rmeye" çalışıyorlarmış... Hangi ide- oloji? Islam ideolojisini başkasına kaptırmayacağına gö- re, ağzındaki bakla, komünizm mi acaba? Rize'deki nutkundan işçi memur nasibini alırken, işçi emeklisini unutmadı. Esip savururken kalabalıktan birses, "İşçi emeklisi ne olacak" diye soruyor. Kasımpaşalıya böyle soru yönertilir mi, ne cesaret! Al- mış sazı eline, işçiye memura verip veriştiriyor, elbette iş- çi emeklisine de... Işte, devlet ciddiyetini ne ölçüde benimsediğini kanıtla- yanyanıtı; "Bu yıl aldı alacağını" d\yor işçi emeklisine, "ne olacak, bir daha mı vereceğiz?" Ayagındaki ayakkabı işçi emeklisinin aldığı aylık kadar. Ankara'da, Istanbul'da iki ev, çocuklarAmerika'daeğitim görüyor. Hanımefendisiyle kendisi birgiydiklerini bir daha giymiyorlar. Memura verdiği, işçiye önerdiği zam iki kilo kıyma parası. Rize'deki işçiye, memura, emekliye hiddet ve şiddet sergileyenler gelin beri: 1952'de SSK Yasası yürürlüğe gir- diğinden beri primlerini ay sektirmeden düzenli olarak tı- kırtıkırödeyen bir işçi emeklisinin -bendenizin- aylık emek- li maaşına bir göz atın. Aynı konu iktidardan altı kez gitmek, yedi kez gelmekle övünen bir eski başbakan, bir eski cumhurbaşkanının ya- nındadasöz konusu olmuştu. "BirmilletvekiliMeclis'ebir kapıdan giriyor, üç ay sonra öteki kapıdan çtkınca milyar- lar tutarında emekli maaşı alıyor. Halbuki 50 yıllık -yasaya göre- bir 'fîkir işçisi' iki-üç yüz milyonla yetinmek zorunda bırakılıyor. Sosyal adalet bunun neresinde" dediğimde; Yıllanmış Bordo şarapları gibi herdaim aranan eski baş- bakan, eski cumhurbaşkanı öyle celallendi ki, milletvekili emekli maaşını savunurken verdiği demokrasi dersini unutmak olanaksız: "Onlar seçilmiş!" "Ya biz neyiz? Şunun bunun çocukları mı" dediğimi anımsıyorum. Diyeceğim o ki, yöneticinin eskisinin-yenisinin, işçiye, memura, emekliye bakış açısı dün neyse bugün de aynı. Adamlar değişiyor. Orta boylu şişkonun yerini uzun boy- lu, bıyıklı, yapışık saçlı bir başkası alıyor. Hamamda yalnız tellaklar değişiyor. Kafa aynı kafa! • • • Kafa aynı kafa olunca işçiye -dün olduğu gibi bugün de- memur zammını karşılamak için iktidann eli senin benim ce- bime uzanıyor. Memur, alacağı küçük zammın yükselmesi olası tüke- tim mallarıyla bir anda uçup gittığinden yakınmasın diye bir de yeni yöntem bulmuşlar. önce bütçedeki yatırımlar- dan miktar-ı münasip azaltmaya gideceklermış. Memur birkaç ay olsun, zammın keyfine varsın diye! Tabii zammı karşılayacak iki katrilyon gelirsağlamak içın genelde 65 milyonu ilgilendiren yüzde 66 zamma kapı aç- tıklarını yutan olursa... • • • Başka alanlarda yutturmaca sürüyor: Rumsfeld'in mektubunda öyle sert ifadeler yokmuş. Tersine VVashington'ın baskından haberi olmadığı ve AB- D'nin Türk ordusunun onuruna -peki ama ulusun onuru ne oluyor?- "duyartr olduklarını yazdığı işlenmeye başladı. İktidann, yalaka sınrfının kıblesi VVashington olduktan sonra... Dön baba dönelim; dostluğa, işbirliğine, her şey kurban! DEHAP açıklaması Cüneyt Arcayürek'in Güncel köşesinde 11.06.2003 tarihinde ya- yımlanan "Gözden Kaçan Gelişmeler" başlıklı yazıya Demokratik Halk Partisi Ge- nel Başkan Yardımcısı Ha- mit Geylani'nin dün (17.07.03) faksladığı açıkla- mada yer alan, "yazıdan üzüntü duyanlan" tatmin edecek ifadeleri aşağıda yayımlıyoruz: "11.6.2003 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımladığınız makalede; partimizle ilgili olarak dile getirdiğiniz görüşler ve yap- tığınız değerlendirmeler, DEHAP'ın hukuki ve siyasal konumuyla bağdaşma- makta ve makale bu anla- mıyla okuyucularınızın ve kamuoyunun doğru bilgi edinme hakkını zedelediği kanısındayız. 8.6.2003 günü Ankara'da yaptığımız büyük kongremi- ze, siyasi parti temsilcileri, yabancı misyon şefleri, Av- rupa Padamentosu'ndan parlamenterler, eski bakan ve milletvekilleri, sivil top- lum örgüt temsilcileri ve on binlerce partilimiz katılmış ve destek sunmuştur. Yakın siyasal tarihimizin girdisini, çıktısını iyi bilen ve tanığı bir yazar olarak; DE- HAP'ın kongresini, KA- DEK'in kongresi gibi sun- manız, demokrasinin geliş- mesinden yana duruşunuz- la bağdaşmamıştır diye dü- şünüyoruz. Son derece hassas bir süreçten geçiyoruz ve her- kesin bu süreçte, Kürt-Türk siyasal ilişkilerinde modern ve demokratik ilişkilerın oluşması yönünde bir so- rumluluk taşımasından ya- nayız. Ayrımsız, siyasal birgenel af talebini, elbette, çatışma- nın acılarını e<*. yogun yaşa- mış partili kitlemizin ve de- mokrasiden yana olan her- kesin vazgeçilmez talebi olarak görüyor ve savunu- yoruz. Bu talebi, kuşkusuz, ken- di siyasal kabulleriniz doğ- rultusunda değerlendirme hakkınız var. Kalıcı bir barış kültürünün gelişmesi için vazgeçilmez bir talep olarak gördüğü siyasal ve herkesi kapsayacak bir affı DE- HAP'ın kongresinde dile ge- tirme hakkı da var. Ne var ki, bu beğenmedi- ğimiz hükümet bile, toplu- mu ve taraflan tatmin etme- yen ve Kürt sorununun çö- zümü yolunda 'Dağ fare do- ğurdu' dedirtecek yasayı çı- kartırken, yaşadığımız has- sasiyetleri kısmen de olsa dikkate almış ve adını 'Top- luma Kazandırma Yasası' ya da 'Eve Dönüş Yasası' koy- muştur. Kimler kazandırılacak topluma ve eve dönecek olanların belli bir kısmı dağ- dakiler değil midir? Döne- cek olanların gerekli yasal sürelerde düzenlemeler ya- pıldıktan sonra temel siya- sal haklarını kullanmalanyla toplumsal uzlaşı yolunda olumlu bir adımın atılacağı- nı düşünüyoruz. Bunu DE- HAP'ın söylemesine neden tepki gösterilsin, doğrusu anlamakta güçlük çekiyo- ruz. Bir hak arama ülkesi ol- ma adına, size yönelik dos- tane sitemlerimizi ve söz konusu makaleye 'itirazlan- mızı' sizinle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu istemimizin, olaydan üzüntü duyanları tatmin edecek şekilde köşenizde yayımlanmasını, hoşgörü, karşılıklı saygı ve sevgiye katkıda bulunarak, bizleıie bir ortaklaşma yaratacağı- na inancımla saygılar su- nanm." Kişiye özel fabrika satışıMURAT KIŞLALI ANKARA - SEKA'ya aitAk- su ışletmesının altı firmanın gır- diği ihalede 3.5 mılyon dolarde- ğeT bulması. Aksu'dan çok daha büyük olan SEKA Balıkesir Iş- letmesi'nin geçen ay 1.1 milyon dolara hükümete yakın Albay- raklar'a satışının tekrar sorgu- lanmasına neden oldu. Türkiye"de gazete kâğıdı üre- ten iki şirketten Giresun'daki Ak- su ışletmesi, Albayraklar'a satı- lan Balıkesir işletmesıne göre. üçte bir oranmda araziye, üçte i- kı oramnda lojmana. dörtte üç kapasiteye, 10 yıl daha eski tek- nolojiye sahip. Buna karşın özel- leştirme ihalesinde SEKA Ak- su"ya en yüksek teklifi veren Milda Gazete Dağıtım Ltd. çok daha küçük olan bu işletmeye, Albayraklar'ın ödediğinin üç ka- tından fazlasını ödedi. Öte yan- danburakammbile 197l'de 32 milyon dolara kurulan ve bugün 40.5 trilyon lira değer bıçılenAk- su'nun "ucuza gittiği" gerçeği- ni degiştirmediği ifade edildi. Özelleştırme İdaresi Başkan- hğı tarafından öncekı gün yapı- lan ihalede SEKA'nın Gire- sun'daki Aksu Işletmesi için en yüksek teklifi Milda Mecmua Gazete Dağıtun Pazarlama Sa- nayi Ticaret Limitet Şırketi ver- di. Milda 1971 yılında kurulan, yılda 77 bın ton üretim kapasite- sine sahip, 694 dönüm arazisi ve 125 lojmanı bulunan SEKA Ak- su için 3 5 milyon dolar önerdi. Buna karşın 1981 yılında ku- rulan ve bu nedenle 10 yıl daha yeni bir teknolojiye sahip olan Türkiye'nın diğer gazete kâğıdı üreticisi SEKA Balıkesir'in yıl- lık üretim kapasitesı lOObinton. arazısı 1980 dönüm. sahip oldu- ğu lojman sayısı ıse 180. Başba- kan Recep Tavyip Erdoğan baş- kanlığındaki Özelleştirme Yük- sek Kurulu (ÖYK) SEKA Balı- kesir'i 10 Haziran'da yapılan sözleşmeyle. İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde pek çok ihaleyi verdiği ve birlikte \argı- landıklan Albayraklar şirketine 1 1 milyon dolara verauşti Böy- lehkle çok daha büyük bir işlet- me olan SEKA Balıkesir 3 5 mil- yon dolar değer biçilen SEKA Aksu'nun üçte binnden düşük bir fiyata elden çıkanlmış oldu Selülöz-tş Giresun Şube Baş- kanı Mehmet Aydın bu rakam- lann SEKA Aksu'nun değerinı bulduğu yönünde bir gösterge olarak alınmamalan gerektiğim söyledi. Aydın. SEKA Aksu'nun makıne aksamının 20 trilyon lı- ra, binalannın 7 tnlyon lira be- delle sigortalı olduğunu, arazisi- nin 2003 değerinin belediye ra- yiç arsa bedeline göre 12 trilyon lira ettiğini ve 125 lojmandan da 1 trilyon lira getiri sağlanabile- ceğınibelirttı. Aksu'nımbugün- kü toplam değennin 40 trilyon li- raya ulaştığım söyleyen Aydın, işletmenin 1971'de 32 milyon dolar bedelle kurulduğunu ıfade etti Aydın Aksu'nun ürün kali- tesının de düşük kalıteh su kul- lanan ve tesisleri fay hattı üzerin- de bulunan SEKA Balıkesir'e göre daha yüksek olduğunu be- firterek "SEIC\ Balıkesir çok ucuza gittiği için Aksu da in- sanlann iştahlannı kabarttı" değerlendinnesınde bulundu. Aksu: 3.5 milyon dolar. Hem eski hem pahalı. Balıkesir: 1.1 milyon dolar. Hem iyi hem ucuz. 6 Vana AKP'nîn elinde'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Tanm, Ör- man ve Köyişlen Komisyo- nu'nda basına kapalı oturumla görüşülen "kizılağaç ve kes- taneliklerin orman alanı dı- şına çıkanlmasına" ılışkın ta- sarının perde arkasmda hükü- metin yeni bır '*nüfuz skan- daü" çıktı. Karadeniz'de hü- kümete yakın şırketlerin ham- madde gereksinimı için kızıla- ğaç ve kestaneliklerin hedef alınmasını değerlendiren CHP Grup Başkanvekilı Haluk Koç. "Yolsuzluk hortumu kesilmedi, sadece vanalar el değiştirdi. Bakanları Başba- kan'ı yalanlıyor" dedi. Meclis komisyonunda bası- na kapalı olarak görüştürülen tasannın Eneıji ve Tabii Kay- naklar Bakanı Hilmi Cüler'in bir dönem yöneticilık yaptığı sıkıştınlmış levha şirketi Çam- san AŞ gibi şırketlenn ham- madde gereksinimini karşıla- yacağı ortaya çıktı. CHP Grup Başkanvekili Koç, "Gün geç- miyor ki bir bakanın adı bir şirketle birlikte geçmesin" dedı. Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın mıkrofon bulduğu her yerde "Hortumları kestik" dediğini vurgulayan Koç, "Hortumlar duruyor. sadece vanalar el değiştirdi. Sayın Başbakan. vanalar artık si- zin elinize geçti. Celin şu do- kunulmazlığı kaldıralım, şu suçlamalardan kurtulun, ka- nun önünde eşit olahm ve si- Ormanlaryağmalanacak ERDOĞAN ERtŞEN / ÖMER ŞAN ORDU / RİZE - Hükümetin. Ordu'da kuru- lu Çamsan AŞ'nin yoğun baskısı üzerine kesta- ne gibi kızılağacı da orman kapsamı dışına çı- karmaya çalışmasına, orman mühendisleri ve TEMA büyük tepki gösterdi. Mühendisler. "Kı- zılağacın orman kapsamından çıkarılması talebi, bu propagandaya önderlik eden saııa- yi kuruluşunuo kendi ucuz hammadde tale- bi dışında hiçbir hukuki, teknik, idari, sosyal ihtiyacı ifade etmiyor" dediler. Ordu'da orman mühendisleri yaptıklan ortak açıklamada, kızı- lağacın orman kapsamından çıkanhnasıyla her türlü yasal denetimin ortadan kalkacağını vur- guladılar. Yasadaki değişikliğin orman alanlan- nın fiilen daraltılması anlamına geldiğini belir- ten mühendisler, açıklamalannda şu ifadelere y- er verdiler: "Kişilerin kendi arazileri üzerin- de bulunan ve orman ağacı sayılan rürlerdc orman idaresinin izin ve denetimi doğrudur. Uygulamada keyfilik, bürokratik engel, pa- halılık gibi olumsuzluklar olduğu da doğru- dur. \'e bunlar düzeltilmelidir.Ancak tüm bu olumsuzluklar var diye çok daha büyük bir olumsuzluğa, Doğu Karadeniz'deki orman varlığının geniş ölçüde tahribine yol açabile- cek bir duruma izin verilemez." TEMA ise "devlet ormanlannın yağmalanmasına ola- nak tanınacak" açıklamasım yapn. yaseti temiz hale gerirelim. Kendi bakanlarınız her gün sizi tekzip ediyor.' Bızler yol- suzlukla uğraşamayız, çünkü bız kendımız yolsuzluğa bulaş- mışız' diyorlar" diye konuştu. CHP Giresun MilleU'ekili Mehmet Işık. tasarı ile kızıla- ğaç ve kestaneliklerin tama- men muhtarlann denetımıne bırakılacağına dikkat çekti. Işık, "Düzce, Adapazarı ve Karadeniz Bölgesi'nde ku- rulan sanayilerin hammad- de ihtiyacı var. Bu ihtiyaç Rusyadan karşılanıyordu. Ancak ekonomik durumu düzelince Rusya, Sibirya or- manlarından ihracatı dur- durdu. Hammadde fıyatlan yükseldi ve gözler Türkiye ormanlarına çevrildi" diye konuştu. Tasannın komisyon- da basına kapalı görüştürülme- sıne tepki gösteren CHP'li Gürol Ergin de, "Çalışma- nızda haklıysanız. kamuoyu- na yansımasını istersiniz. Hükümetin genel anlayışı kandırmaca. Bunları sakla- yabilmek için Meclis'te mu- halefetin de sesini kısnıak is- tiyorlar. Tasarıyı basının önünden kaçırmak istiyor- lar" diye konuştu. Apartmanın altına ilk mescit açıldı • Baştarafı 1. Sayfada şilerin bölgede örgütlendığıni öne süren yurttaşlar şunlan söyledi: "Dar bir alan- da 5 tane cami olmasına karşın apart- man altına mescit' açılması irticai bir yapılaşmanın önemli kanıtıdır. Mescit- lerinde su bulunmayan bu adamlar, çev- redeki camilerde aptes aldıktan sonra buraya gelip namaz kılıyorlar. Bunun altında nasıl bir amaç var, bilmek isti- yoruz." Maltepe tlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yaklaşık 90 imza ile başvurarak soruştur- ma başlatılmasmı talep eden yurttaşlar, söz konusu "mescif'e dışandan kimsenin ahnmadığını ve buna gerekçe olarak "Bi- zim namazımız farklı" denildiğini söy- ledi. Adını vermek istemeyen bir yurttaş ise tepkisini şöyle dile getirdi: "Benim e- vim caminin çok yakınmda. Sanki biri camıma konup bağıra çağıra ezan oku- yor, vaaz veriyor. Ben bunların abuk sa- buk vaazlannı dinlemek zorunda deği- lim. Böyle bir şey olamaz. O zaman ben de çarıma bir hoparlör koyup istediğim zaman avaz avaz müzik çalayım." Son iki yıldır çe\Tede çok sayıda sank- lı, cüppeh, şalvarlı, çember sakallı erkek ve çarşaflı kadın türediğinı anlatan çevre sakinleri. bu kişilerin bölgede boşalan ev- leri zaman kaybetmeden tutmak ya da sa- tm ahnak ve aynı düşünceyi paylaşanlan bıualara yerleştirmek için çalışmalarda bu- lunduklannı söyledi. "İran'daki Mollalan" andıran kıya- fetler giyen bu ınsanlann çe\Teye korku saldıklannı ve •'yol kapamaya" kadar va- ran uygulamalarla çe\Teyı rahatsız ettik- lennı anlatan yurttaşlar, '"Evlerine ya da mescitlerine aldıkları küçük çocukla- nn beynini yıkayıp Atatürk ilke ve dev- rimlerine, laik Cumhuriyete karşı genç beyinleri kendi kurmak istedikleri re- jimler doğrultusunda eğitmektedirler" şeklinde konuştular. DEHAPhn kapatılması davasında sona doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, DEHAP" ın kapatılması istemiyle açılan davada esas hakkındaki görüşü- nü Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi. DEHAP, esas hakkındaki görüşe karşı son yazılı sa\"unmasını yapacak. Yazıh savunmanın ardından Anayasa Mahkemesi heyeti, DEHAP yetki'lile- rinin sözlü savunmasını, Başsavcı Ok'un da sözlü açıldamalannı dinle- yecek. Emekliye aynlanYargıtay Cumhuri- yet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, DE- HAP'ın, "Demokratik cumhuriyet, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine ay- kırı eylemlerin odağı haline geldiği" gerekçesıyle temelli kapatılması iste- miyle 13 Mart 2003 'te Anayasa Mah- kemesi 'nde dava açmıştı. Sabıh Kanadoğlu, DEHAP'ın "Ya- sadışı PKK/KADEK terör örgütü ile bağlantı içinde olduğu, bu şekilde anayasanın 68/4. maddesinde ifade edilen 'devletin ülkesi ve milletiyle bö- lünmezbütünlüğüne' aykırı eylemle- rin odağı haline geldiğinin tespit edildiği" gerekçesiyle 29 Nısan 2003 tarihli ek iddianame ile temelli kapa- tılması istemiyle dava açmıştı. Anaya- sa Mahkemesi, son açılan davayı ilk davayla birlikte inceliyor. Türk askerine Almanlardan Kosova'da taciz • Baştarafı 1. Sayfada Özeller'in Prizren Polis Karakolu'na giderek alkol muayenesi yaptırdığı ve kanında alkol bulunmadığı bildirildi. 'Üzüntfl duyduk"1 Prizren "de yaşanan gergınliğin ardından bır basın toplantısı yapan KFOR'da görevli Alman askeri birliğinin sözcüsü Zigfrid Hüben, yaşananlardan üzüntü duyduklannı söylemekle yetindi. Olayın ardından Prizren"de devriye gezen Alman askerlerinin sayısının düşurüldüğü belirtildi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yethariç... Yorumlardan, haberierdengördüğümka- danyla bizim bu uygulamamıza karşı çıkacaklar!" Masaya dışandan bakanlar, "burada iktidara en yakın gazete Cumhuriyet" diyebilirdi. Ama Ecevit haklıydı. Hükümetin o icraatına sistemli biçimde kar- şı çıkan tek gazete Cumhuriyet oldu... Cumhuriyet, olaylara bakarken iktidarda kim var diye değil, doğru mu yanlış mı, ülke yararına mı de- ğil mi, diye yaklaşan bir gazete. Ülke yaran ve doğ- ru-yanlış elbette bizim tekelimizde değil. Ama Cum- huriyet, kendi ilkeleri doğrultusunda bu sorulara en akılcı yanıtı vermeye çalışan gazete. önceki görevlerimin yanı sıra onuncu yılını doldu- ran Ankara Temsilciliği döneminde detanıkolduğum o ki, bizi iktidarlardan çok muhalefet seviyor. Sağ- sol hangi parti olursa olsun, iktidardan muhalefete düşen, etrafına bakıp sesini duyurabileceği bir ga- zete anyor, bakıyor en yakında Cumhuriyet var. Zira, Türkiye'de bır gelenek oluştu: Gazeteler, tarafsız bır biçimde iktidar partisine ya- kın duruyor! Iktidarı destekleme biçimleri Cumhuriyet'in çizgisini anlatan Türkiye özlemi 5 sözcükle özetlenebilir: Laik, demokratik, çağdaş, sosyal, hukuk devleti! AKP'nin tek basına iktidara gelmesıyle birlikte (yi- ne doğal olarak) hükümete başlıca muhalif yayın or- ganı Cumhunyet oldu. Gazetenin çizgisini belirieyen 5 sözcüğün tümü erozyona uğrarsa, Cumhuriyet el- bette buna sessiz kalamaz. Gazetenin bu çizgisinin son dönemde çok farklı biçimlerde yorumlandığı dikkati çekiyor Laikiikten demokrasiye, sosyal devlet kavramından hukuka kadar her şey "darbe" alırken buna muhalefet eden Cumhuriyet'in "demokratlığı"n\ sorgulamak Aziz Nesin'lik bir kara mizah örneği! En ciddi rejim sorunu şudur: iktidann dokunulmazlığı! Cumhuriyet'e çamur atmaya kalkanlann bu konu- daki işlevlerini sorgulaması gerekiyor. Türkiye'de ik- tidar destekçiliği 3 biçimde yapılıyor: 1- Iktidarın attığı her adımı büyük bir reform ola- rak sunmak. 2- iktidara yönelik eleştiri getiren kesimlerin sesi- ne kulak vermemek. 3- İktidann uygulamalanna seçenek oluşturabile- cek kurum ve görüşleri değişik yöntemleıie erozyo- na uğratmak. Dolaylı olarak iktidarın alternatifı olma- dığını yerleştirmek. AKP'nin tam ve yarı resmi yayın organlarının du- rumu ise bir başka kara mizah konusu. İktidarda başka bir parti olsaydı, bugünkü görüşlerinin 180 de- rece zıddını savunacağı aşikâr olan gazeteler, "AKP neylerse gûzel eyler" sığlığı içinde... Bu da bir gaze- tecilik türü! Bu gazetelerdeki Kopenhag kriterlerine uyumun kaçınılmazlığına ilişkin haber ve yorumlar, demok- rasimizin aldığı mesafe açısından göz yaşartıcı gü- zellikte... Kopenhag'ı kendi çizgilerine "kopan hak" gözüyle baktıkları için, bu kriterlerden bolca istiyor- lar. Yukarıda açtığımız konuların her biri ayn ayn iş- lenmesi gereken güncel sorunlar haline geldi. Ga- zeteciliğin işlevi arttıkça, medya gücü büyüdükçe, her kesim bundan edinmek, yararlanmak istiyor. Bir başka deyimle medyanın işlevi artarken işleri de artıyor! Baştaki konuya dönmek gerekirse, gazetecilik de genel erozyondan payını aldı, "gaz" kısmı öne çıktı. İktidara gaz vermek en önemli işlev haline geldi. İk- tidann her yaptığına gaz veren en demokrat ilan edi- lir oldu. Ancak hükümetin yenilik diye sunduğu ya- saların altından başka şeyler çıktıkça işin gazı da kaçmaya başladı. Cumhuriyet iktidardakilerin değil, dardakilerin ga- zetesi olmaya devam edecek. Elbette bu çizgiyi eleştiren, kızan, çamur atanolacaktır... Cumhuriyet'i suçlayıp kendilerini öne çıkarmaya çalışanlar da ola- caktır... Ee onların gazını almak da bizim işimiz değil! ankcum@ttnet.net.tr Bağ-Kur özerkleşiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağ- Kur'un yeniden yapılandınlmasını öngören yasa tasansı, TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda kabul edildi. Tasanya göre, kurum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olmaktan çıkanlarak ilgili kuruluş haline getiriliyor. Kurum, idari \e mali bakımdan özerk bir kuruluş olarak tanımlanıyor. Tasanya göre, Bağ'Kur'lulara ölüm ayhğı bağlanabilmesi için 5 yıllık hizmet süresı aranacak. Ek vergi esastan görüşülecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, motorlu taşıtlar ve emlaktan bu yıl için bir defaya mahsus ek vergi alınmasını öngören yasa hükmünün ıptali ve yürürlüğünün durdurulması isteminı 23 Temmuz Çarşamba günü esastan görüşecek. CHP'mn bu yöndeki iptal istemini gündemıne alan Yüksek Mahkeme, Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nden ıtıraz yoluyla gelen başvTiruyaı da esastan karara bağlayacak. Adli tatil başlıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıda toplu ızm kullammı anlamına gelen adlı tatil, bugün mesai saati bitımınden ıtibaren başlayacak. Adli tatil boyunca adlıyelerde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davalan görüşecek. Diğer davalara ise yeni adli yıla kadar ara venlecek. Yeni adli yıl, 8 Eylül 2003 Pazartesı günü törenle başlayacak. Belediye otobüsü ağaca çarptı • tstanbul Haber Servisi - Beşiktaş'ta, frenınin boşalması sonucu ağaca çarpan tETT otobüsünün sürücüsü ile 2 yolcu hafif şekilde yaralandı. Taksim-Ortaköy Dereboyu arası nng seferi yapan Yasın Akça'nın kullandığı, içinde yaklaşık 20 yolcunun bulunduğu tETT otobüsü, Dolmabahçe yokuşundan inerken frenınin boşalması sonucu kontrolden çıkarak yol kenanndaki direğe çarptı. Kaza^" ^'irücü Akça ıle yolculardan Musa Ce 7 a Kepez hafif şekilde yaralandı. "
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear