Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul _B 28 Sinop PB 26 Adana A 34
Edirne B 32 Samsun Y 26
Kocaeli B 30 Trabzon Y 27
Çanakkale B 30 Giresun
Izmir A 3T Ankara
Y 27
A 30
Manisa A 36 Eskişehır A 28
Aydın A 36 Konya A 32
Denızli A 36 Sıvas A 28
Zonguldak PB 24 Antalya A 35 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
32
41
41
37
40
35
28
B 27
Yurdun kuzeycogu
kesımlerı parçalı bulut-
lu Orta ve Doğu Kara-
denız kıyıları sağanak
ve gok gürültülu sağa-
nak yağışlı, dığer yerler
az bulutlu ve açık ge-
çeceK. Hava sıcaklığı
kuzeydoğu kesımlenn-
de bıraz azalacak, dı-
ğer yerierde onemı bır
değışıkiık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo Y 27 Berlin Y 28 Moskova PB 28
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
23
27
31
30
33
25
31
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
B
Y
PB
PB
PB
B
32
26
31
30
31
30
32
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
Y
PB
PB
Y
Y
A
32
22
35
33
33
22
34
Münih Y 33 Zürih Y 33 Şam A 38
Parçalı bulutlu Sıslı ^ Çok bjıutlu ı Yagmurtu « W J
Karlı Sulu kar > Gok gurtiltulü
G U N C E L CÜıNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
mekle meşgulmüş!
RTE yerine grupta Dışişleri Bakanı Gül konuştu. Bir
gün sonra mektubun basında farklı yansıtıldığını söy-
leyen Gül. grup konuşmasında mektuptan sanki ha-
bersiz. Sonradan anlaşıldı; meğer Gül, "ABD'nin en
üst düzeyde Süleymaniye olayına cevap verdiğini"
söylerken nazik bir üslupla, ne ki ağır biçimde Tür-
kiye'yi suçlayan mektubu, Genelkurmay'ın açıkla-
masında olmayan bir notla, "ortaya çıkan netice şu-
durki, büyük birhata söz konusudur" diyerek yanıt-
lıyormuş!
Oysa, "ortaya çıkan netice" açıklamanın üzerinden
12 saat geçmeden bütün çıplaklığıyla arz-ı endam
eyledi.
ABD, açıklama metnini iki generalin imzaladığını
doğaıluyorama.. içeriğindeki öğeleri kabul etmiyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Boucher'in açıklamala-
rına göre "VVashington'un, Süleymaniye olaylannı
değertendirmesi hâlâ sürüyor".
ABD, hem suçlu hem de güçlü. Bırakın özür dile-
meyi, hatalı olduklarını bile kabul etmiyor.
• • *
Rumsfeld'in mektubunda Süleymaniye'deki olay-
ların kaynağında hâlâ Türkiye'yi, Türk askerini suç-
lu bulan bir zihniyet yatıyor.
Olayın patlak verdiği günden beri ABD aynı ma-
salı gerçek gibi göstermeye özen gösteriyor. Ftums-
feld, hâlâ "Türk askeri güçlerinin Kuzey Irak'taki fa-
aliyetleri konusunda ellehnde bulunan bilgilerin doğ-
ruluğundan emin olduklannı" yazıyor. Hâlâ "Türk
güçleh Amerika'ya ciddi kaygı veren faaliyetler için-
deydi ve yakalandılar" diyebiliyor.
Haklıltğımızı vurgulayan kimi haberlerin medyaya
pompalandığı günlerde RTE beyefendi: "yanlış he-
sabın Bağdat'tan döndüğünü", Dışişleri Bakanı Gül
ise "kaybedenin ABD olduğunu" söylüyordu.
Gül ne diyor grupta: AKP iktidannda "daha özgür,
daha modem, daha gelişmiş birdemokrasi"yeşerm\ş.
Bu irdelemeye göre "daha gelişmiş bir demokra-
si" demek, "ABD edepsizliği karşısında askerin de
Türkiye'nin de onurunu koruyamamak" demek!
Bu hükümet sayesinde bugünleri de gördük.
• • •
Genelkurmay'ın basın açıklaması, -askerler dahil-
hemen hiçbir çevreyi tatmin etmedi.
Baykalhaklı. "Süleymaniye olayı, Genelkurmay'ın
açıklaması ile sessizce geçiştirilemez". Açıklamada
bir "tavır takınılmamış ve özür dilenmemiştir". Efen-
dim, ABD gibi büyük bir devlet özür dilemez diyerek
işin ıçinden sıyrılmak olanaksızdır. Türkiye'nin -sa-
vunması, korunması hükümete ait olan- onuru "ze-
delenmiş, açıklama olayla ilgilibirhüküm de vermek-
ten kaçınmıştır".
Buna karşın VVashington, tam bir edepsizlik örne-
9'-
Mağdur Türkiye'yi sanık iskemlesine oturtuyor, sa-
nık ABD'yi mağdur mertebesine çıkarıyor.
CHP lideri; hükümete "Kuzey Irak'ta bir şeyler ol-
duğuna" dair sorular yöneltiyor. PKK-KADEK yöne-
ticilerı ile ABD yetkilileri Kuzey Irak'ta bir araya ge-
lip görüştüler mi diye soruyor. Bu görüşmelerden
sonra -kimin kışkırtması, siparişiyle ele alındığını bi-
lemediği- dağdaki eşkıyaya af yasasının gündeme
geldiğini, bu ara terörün yeniden başladığını anım-
satırken "tarihe şu notu" düşüyor: "PKK/KADEK'e
Kerkük'te resmibirbina açılması için izin verilmiştir!"
Medya pek çok şey ifade eden bu saptamalan
duymazdan geliyor. ABD ile Kuzey Irak bataklığına
saplanan bu hükümet ise Süleymaniye olaylarının
can damarı sorulara yanıt veremiyor.
Güncel soru şu: "En büyük güven bunalımı" Ge-
nelkurmay açıklamasıyla giderildi mi?
7. paket inceleniyor
CHP önlem
paketine soğuk
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP.
Milli Güvenlik Kuru-
lu'nu (MGK) işlevsiz kı-
lacak düzenlemeler içe-
ren 7. uyum paketine
temkınli yaklaşıyor. CHP
Istanbul Miİlet\-ekılı
Onur Öymen. Avrupa
Birlığı (AB) üyeliği için
zorunlu hükümler ile ilgi-
si olmayan hükümlenn
birbirine kanştınlmama-
sı gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Ab-
dullah Gül'ün CHP'ye
verdiği 7. uyum paketini
değerlendiren Oymen,
AB ile ılgisi olmayan ba-
zı düzenlemelerin de pa-
kete konulduğuna işaret
ederek "Olmazsa olmaz
koşulları bilelim. Ona
göre yasal değişiklikleri
yapalım. Ama bazı ko-
nuları sanki yapılmaz-
sa AB ile masaya oruru-
lamazmış gibi sunma-
valım. Bunlardan han-
gisi zaruri, hangisi çağ-
daşlaşma yolunda atıl-
ması gereken adımlar.
hangisi parti politikası,
seçmcne selam..." dedi.
Hangi yaştaki çocuklann
çocuk mahkemelerinde
yargılanacağı gibi hü-
kümlerin müzakereler
için vazgeçilmez bir şart
olarak görünmesinin söz
konusu olmadığını anla-
tan Öymen şunlan söyle-
dı: "Hükümetin esas
amacının MGK ile ilgi-
li bazı kökJü değişiklik-
leri yapmak olduğu, di-
ğer yasa maddelerinin
de bunun etrafında ade-
ta bir garnirür gibi gün-
deme getirildiği görül-
mektedir. Paketteki ba-
zı değişikUklerin, MGK
ile ilgili düzenlemelerin
bir parça gözden kaçı-
rılması veya kamuoyu
önünde sulandırılması
için gündeme getirildiği
anlaşılmaktadır."
Şair-Yazar
BEDRİ GİDER'i
saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
EŞİ, ÇOCUKLARI, TORUNLARI
Silivri Basınkent-1 'de sahibinden
Tripleks Yazlık
0 542 423 28 72/513 85 94
Erdoğan'la görüşenYıldınm istifa etmeyeceğini söyledi, CHP soruşturma önergesi verecek
'Derin Deniz' büyüyorANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yetkisindeki ihale için nü-
fiızunu oğlu ve geçmişte yöneti-
ciliğıni yaptığı şirket lehine kul-
landığı ortaya çıkan Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldınm. Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan'ın
koruması ile görevını sürdürüyor.
Erdoğan ile görüşen Bakan Yıldı-
nm, yakın çevresine "istifa ima-
sı almadığını ve istifayı düşün-
mediğini" söyledi. CHP grup yö-
netımi, görevinde kalmakta dire-
nen Bakan hakkında "soruştur-
ma önergesi" hazırlıyor.
"Derin Deniz" skandalı, Ba-
kan'ın oğlu Erkan Yıldınm'ın
1.5 tnlyon liraya Denn Denız ad-
lı gemiyı satın almasıyla ortaya
çıktı. Oğul Yıldınm'a gemi alımı
için 200 bin Euro borç veren San-
tour adlı şirket, daha sonra devle-
tin Ankara Gemisf ni ihalesiz ola-
rak kiralamıştı. Bakan Yıldmm'ın
da geçmişte Santour şirketinin
yöneticısi olduğu saptandı.
Basına yansıyan gelışmelere
karşın "Ne var bunda" diyerek
skandalı geçiştirmeye çalışan Yıl-
dınm"ın durumu. partı yönetici-
leri arasında da rahatsızlığa ne-
den oluyor. AKP Merkez Yürüt-
me Kurulu'nun gelecek hafta Bı-
nali Yıldınm'ı çağırabıleceğı be-
lirtiliyor. Bir parti yöneticisi ko-
nuyla ilgili olarak "Partinin yıp-
ranmaması için biz bu konuyu
askıda bırakmak istemiyoruz.
Belki kendisi sorulmadan da
konuyu anlatacaktır" şekhnde
konuştu.
'Görevinden aynlmaz'
AKP kulisinde ise Yıldmm'ın
Istanbul Büyükşehir Belediye-
si'nde görev yaptığı dönemden
ben Erdoğan"ın yakın arkadaşı
olması nedeniyle genel başkanın
iradesi dışında bır zorlamayla gö-
revinden aynlmayacağı belirtili-
yor. "Derin Deniz" skandalıyla
ilgili olayın gelışımi şöyle:
Bakan Binali Yıldınm "ın iki yıl
genel müdürü olarak çalıştığı
Sancak Line'ın ıştiraki Santours,
Ulaştırma BakanJığı"na bağlı olan
(ancak Özelleştirme kapsamında
bulunan) Türkıye Denizcılik Iş-
letmeleri'nden ihalesiz olarak ve
ucuz olduğu iddia edilen bır fıya-
ta Ankara feribotunu kiraladı.
Bu kiralama işlemiyle aynı za-
manda, Sancak Line'ın Çeşme
acentası Bakan Yıldmm'ın oğlu
Erkan Yıldınm, Sancak Lıne'dan
"satacağı bilet karşılığT 200 bın
Euro borç alarak. 445 bın Euro'ya
Sancak Line'ın çalıştığı Çeşme-
Brindısi hattında çalıştmlmak
üzere îtalya'dan gemı satm aldı.
BakanYıldınm, Sancak Line'da
maaşlı çalışmadığını hattın kâror-
tağı olduğunu söyledi, ancak San-
cak Lıne'ın genel müdürü çıktı.
Ankara fenbotunun kıralanma-
sında bır etkisi olmadığını iddia
ederek Denizcilik Işletmeleri'nin
her zaman ihalesiz gemı kiraladı-
TJJRJTA fT'tn ftnrvoni tnvıi nw/*i/?ci Türkive Bilimsel veTeknik Araştırma
1<J£>11SU\ in ^evreLl IUŞU prUJVM Kurumu(TCBİTAK)MarmaraAraş-
tırma MerkezFnde (MAM) prototipi tamamlanan. Türkiye'nin ilk hibrid (iki enerjili) elektrikli
taşıtı tanıtıldı.TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Naci Görür, elektrikli taşıt projesinin çevre veener-
ji tasarrufu açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Projeyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin
yakından ilgilendiğini biİdiren Görür, "İstanbul'da 7200 belediye otobüsü olduğunu ve günde 50
ton yakıt harcadıklarını düşünürsek, gerçekten önemli bir çalışma" dedi.TOFAŞ adına konuşan
FIAT Uluslararası fş Geliştirme Başkanı Jan Nahum Türkiye'nin sanayide büyük gelişme
sağladığını belirterek "Türkiye, kendisinden uzakta olan gelişmiş ülkeleri yakaladı" dedi. (AA)
ğını söyledi. Öyle olmadığı,
TDt'nin daha önceden ihaleyle de
gemi kiraladığı ortaya çıktı.
Yıldınm'a soru önergesi
CHP tstanbul Milletvekili Ber-
ban Şimşek, Yıldmm'ın yanıtla-
ması istemıyle TBMM Başkanlı-
ğı'na verdiği soru önergesinde,
"Ulaştırma Bakanı olmadan
önce Sanrur şirketinde ya da bu
şirketle bağlantılı başka bir şir-
kette görev aldınız mı? Almış
iseniz görev ve yetkileriniz ne-
dir? Varsa ortaklığınızın duru-
mu nedir" sorusunu yöneltti.
Berhan Şimşek. BinaliYıldınm'a
şu sorulan sordu:
"Oğlunuz, Derin Deniz adlı
gemiyi hangi koşullarda satın
almıştır ve Sanrur adlı şirketten
kredi almış mıdır? Almışsa kre-
dinin miktarı nedir? Ankara
Feribotu hangi yöntemle, hangi
koşullarda, kişi veya kişilere
kiralanmışbr."
Oevlet yardımlan
Partilere
iyi haber
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi. 2.
u}!^! paketınde yer alan ve siya-
si partilerin devlet yardımından
yoksun bırakılmasına karar veren
"O yıl aldığı yardımın yarısın-
dan az olamayacağına" ilişkin
hükmü iptal etti.
Anayasa Mahkemesi Başkan-
vekili Haşim Kılıç, AKP, SP ve
bağımsızlardan oluşan dönemin
111 milletvekilinin "2. AB'ye
uyum paketi" olarak bilinen
4748 sayılı "Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun"un bazı maddelerinin ıp-
talı istemiyie açılan davanın kara-
ra bağlandığını bildirdi. Kıhç,
SPY'nin 101. maddesine eklenen
ve kapatma davası dışında siyasi
partilenn o yıl içinde verilen dev-
let yardımından kısmen veya ta-
mamen yoksun bırakılmasını ön-
gören düzenlemedeki "yansın-
dan az olmamak kaydıyla" hük-
münün iptaline karar verildiğini
bildirdi. Kılıç, miktan mahkeme-
nin takdir edeceğini kaydetti.
Planlanan değişiMiklerin devletyönetiminde ciddi boşluUarayol açacağı belirtildi
MGK'ye büyük siıurlama
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Hükümetin AB'ye
uyum kapsamında Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği
Yasası'nda yapmayı planladığı de-
ğişiklikle birçok görev boşta kalı-
yor. Mevcut yasada Milli Güvenlik
Siyaset Belgesi'nde öngörülen
"topyekûn savunma ve kurumla-
rarası politikalann birbirine
uyumlu hale getirilmesi" yönün-
de birçok görev yeni taslakta sa-
hipsiz duruma düşüyor. tstanbul
Üniversitesi Uluslararası tlişkiler
Bölümü Öğretim Üyesı Yavuz Gö-
kalp Yddız, taslağin devlet yöne-
timinde ciddi boşluklara yol açaca-
ğını, eşgüdüm görevinin ortadan
kalkması nedeniyle de kurumsal
parçalanmanın hızlanacağrnı dile
getirdi.
Hükümetin, getirdiği yeni tas-
lakta MGK Genel Sekreterliği' nin
görevlerine ilişkin 4,5 ve 13 mad-
delen büyük oranda kaldmlıyor.
MGK Genel Sekreten'nin atan-
masına ilişkin düzenlemede ise
Türk Silahh Kuv\etleri (TSK) ta-
mamen saf dışı bırakılıyor. Genel
sekretenn atanması sırasındaTSK
komuta heyetinin görüş bildirme
yetkısı dahı kalmıyor. Yapılan dü-
zenleme ile MGK ve genel sekre-
terlikin görevlerine de büyük bir
sıntrlama getiriliyor. Getirilen ye-
ni taslak ile kurulun çok sayıda gö-
revi sadece "tavsiye kararı al-
mak ve görüş bildirmek'" konu-
muna ındirgeniyor.
Yıldız: Başka kurum yok
Hükümetin hazırladığı taslağı
değerlendiren Istanbul Cniversite-
si Uluslararası İlişkıler Bölümü
öğretim üyesi Yavuz Gökalp Yıl-
dız, kurulun ve genel sekreterliğin
işlevsızleştirildiğini dile getırdi.
MGK'nin yerini dolduracak şu an-
da başka bir kurum olmadığını,
yasal görevlendirme olmayacağı
için de devlet yönetiminde ciddi
bir boşluğun doğacağını savunan
Yıldız, "Çünkü MGK'nin var-
lık nedeni kurumlar arasındaki
koordinasyonu sağlaması, ulu-
sal hedefler doğrultusunda ku-
rumların politikalannı uyumlu
hale getirmesidir. Böyle bir işle-
vi üstlenen kurum bu işlevden
uzaklaştınldığı takdirde. devlet
yönetimindeki kurumsal parça-
lanma daha da hızlanır" diye ko-
nuştu. Yeni uygulayıcılann tanım-
lanmadığını anımsatan Yıldız şöy-
le konuştu:
"Türkiye'nin topyekûn sa-
vunma ihtiyacı her geçen gün
daha büyük önem arz ermekte-
dir. Çünkü ekonomiden kültüre,
siyasete. askeri yapıya. toplum-
sal psikolojiye kadar bütün güç
TARİHÎ VE KÜLTÜREL ÇEVRELERÎN YATIRIMA AÇILMASI
Mumcu1danyetki itirafi
unsurlan topyekûn savunmanın
ana eksenini oluştururlar. Bu
faktörleri kim koordine edecek?
Hangi siyaset bağlammda aske-
ri kuvvetlerimizi konumlandınp
aktif hale getireceğiz? Bu güç
unsurlanm parçaladığımız tak-
dirde,Türkiye savunmasız ve ör-
tülü operasyonlara hazır hale
getiriliyor."
^ G K kaldırılıyor'
Ulusal savunma sanayisinden
ekonominin biçimlendirilmesine
kadar birçok konunun topyekûn sa-
vunma sisteminin ana unsuru oldu-
ğunu belirtenYıldız, "Terör ve ir-
tica karşısında bütün faktörleri
harekete geçirip stratejik hedKe-
fe kilitleyecek kuruma ihtiyaç
var. MGK'yi kaldırdığın zaman
bunlann hiçbiri olmaz. Getirilen
düzenleme MGK'nin kalkması
anlamına geliyor" dedi.
Bağcılap'da kanlı takip
'Dur' ihtarı
olum
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve
Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Turizmi Teşvik
Yasası'nda yapılacak değişikliklerle bakanlığına
büyük yetkiler verileceğini söyledi.
Mumcu. Turizmi Teşvik Yasası'nın 1982'deçıka-
nldığını ve bu yasanm o dönemde Türk turizmi
için bir" milat" olduğunu belirtti. Yeni tasarry la bu
yasayı güncelleştirmeyi ve daha çağdaş biranlayış-
la yeniden yapılandırmayı amaçladıklannı bildi-
ren Mumcu, değişikliklerle Türk turizminde "ikin-
ci hamle döneminin" başlayacağını ileri sürdü. Ta-
sannın birçok yenilik getirdiğini belirten Mumcu.
"Yasanın getirdiği en önemli konulardan birisi
"kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgeleri'
kavramı. Tarihi mirasın yoğun bulunduğu bazı
önemli kentleri bu anlayışla yeniden planlama-
yı amaçhyoruz" dedi. Mumcu, "Tasarıyla milli
parklar Kültür ve Turizm Bakanlığı'na mı ge-
çecek" sorusuna şu karşılığı verdi: "Milli parkla-
nn yönetimiyle ilgili hiçbir şey bize geçmeye-
cek. Turizm çevresi olarak planlanmayan hiçbir
orman veya Hazine arazisinde turizm tahsisi ya-
pılmayacak. Madde ancak planlaması yapılmış
çevrelerde Hazine ya da orman arazilerinin tu-
rizm amaçlı tahsisine imkân vermekte ve bunu
bakanlığm yetkisine bırakmaktadır."
Mumcu, tasannın "sınırları Bakanlar Kuru-
lu'nca belirlenmek üzere" özellikle tarihi kent-
sel çevreler içinde bakanlığına önemli yetki ve so-
rumluluk verdiğini kaydetti.
tstanbul Haber Servisi - Bağ-
cılar'da polis 'dur' ihtanna uvma-
yan İbrahim Demirci'yi başın-
dan \-urarak öldürdü. Polis ekiple-
rince takip edilen Kenan Aksa-
kal'ın kullandığı otomobil. Ka-
zım Karabekir Mahallesi'nde dur-
duruldu. Araçtan inen Aksakal,
bir apartmana girerken, yanında
bulunan ibrahim Demirci (24) ya-
ya olarak kaçmaya çalıştı. Polisin
"dur" ihtanna uymayan Demirci.
başından \Tiruldu. Ağır yaralanan
Demirci, kaldınldığı hastanede
yaşamını yitırdi. Demirci'nin ya-
kınlan ise polislere saldırdı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
vaat ve kabul-ret yaklaşımından uzak bir biçim-
de karşı tarafın söylediklerini kayda geçirmek anla-
mına geldiğine göre, yapılan ortak açıklama "taraf-
lann anlaşamadıklan konulan birbirine söylemesi" bi-
çiminde de değerlendirilebilir.
ABD Türkıye'ye, "Senin Kuzey Irak'ta benim de-
netimimden ve stratejimden uzakta hareket etmen-
den rahatsızım" dedi.
Türkiye not etti!
Türkiye ABD'ye, "NATO şemsiyesi altında pek
çok operasyonda birtikte hareket ettiğimiz bir müt-
tefikin askerierimize karşı takındığı tutum kabul edi-
lemez" dedi.
ABD not etti!
Anlaşılan Türk-Amerikan ilişkilerinin tutulacak ya-
nı kalmayınca salt not tuttular. Kamuoyuna bir "uz-
laşma" havası verilmiş olsa da ortada daha çok
"buzlaşma" belirtileri dolaşıyor.
Ortak açıklamada art arda şu sözcükler yer alı-
yor: Bılgı paylaşımı, mutabık kalma, işbirliği, koor-
dinasyon, eşgüdüm...
İşbirliği" sözcüğü 3 yerde geçiyor.
Demek ki açıklama yazılırken bir de sözlük bulun-
duruldu, buna benzer kaç sözcük var saptanıp,
açıklamanın değişik yerlerine serpiştirildi!
Seviye testi mi?
Açıklamaya ilişkin genel notlarımızı düştükten
sonra soru işaretlerine ve saptamalara geçelim:
1 - Yapılan ortak açıklamaya karşın Amerikan ta-
rafı değerlendirmenin sürdüğünü duyurdu. Bu, AB-
D'nin özür dilemek bir yana, Türkiye'nin bölgedeki
faaliyetlerini kontrol altına almak istediğini gösteri-
yor. Buna karşı Türkiye'nin nasıl bir politika izleye-
ceği henüz netleşmemiş görünüyor.
2- AKP hükümeti olayın meydana geldiği günkü
tutumunu devam ettiriyor. Olay günü Başbakan
Samsun'a kiraza, Dışişleri Bakanı da Kayseri'ye
mantıya gitmişti. Açıklamanın ertesinde ise Başba-
kan memleketi Rize'ye hasret gidermeye gitti. Aca-
ba hükümet, kendisini birtaraf değil de Türk-Ame-
rikan askerleri arasında "hakem" rolünde mi görü-
yor?
3-1 Mart'ta Meclis'ten geçmeyen malum tezke-
renin ardından Ankara kulislerinde şu değeriendir-
me yankılanmıştı:
- ABD bunun intikamını alır. Şu aşamada fatura-
yı hangi kesime keseceğini saptıyor olmalı!
Ikinci şıkka paralel olarak, Türk ordusunun "sevi-
ye testi"ne tutulması mı söz konusu?
4- Amerika ile ilişkilerimizde yaprak kıpırdasa fır-
tına alarmı veren TÜSİAD, kökler sarsılırken nere-
de?
5- Geçici Irak yönetiminde yer alan kişilerden bi-
rinin geçmişte terör örgütü PKK ile bağlantısının ol-
duğu iddiaları var. Yönetimdekilerin çoğu tanınan ki-
şiler olmadığı için araştırılması gereken bir durum.
Terör örgütüyle diplomatik ilişkiye giren ABD'nin,
Türk askerine terörist muamelesi yapması "geçiş-
tirilirse" bunun devamında insanın aklına şu soru ge-
liyor:
- Acaba günün birinde Irak'ı temsilen Türkiye'ye
gönderilecek büyükelçinin kimliği ne olacak?
Soruyu daha fazla açıp okurun canını sıkmaya-
lım!
6- Çuvallama krizinin açıklanmaya çalışıldığı bir
anda, VVashington'dan, ABD'nin Türkiye'ye verece-
ği 8.5 milyar dolarlık kredinin IMF koşuluna bağlan-
dığı haberi geldi. Yoksa ABD Türkiye'ye dosya al-
tından borç takvimi mi gösteriyor?
7- Gelişmelerin merkezinde yer alan Talabani,
Türkiye'ye gelmemek için her yere gidiyor. En son
Paris'te görüldü. Buradan Roma'ya geçecek. Son
demeçlerini bütün Irak'ı kapsayacak biçimde veren
Talabani'ye karşı Ankara'nın blok bır tutumu var mı?
ankcum@ttnet.net.tr
Açıklama
Haber Merkezi - Gaze-
temizin 22.06.2003 tarihli
sayısında "Bulgar Orto-
dokslara Rüşvet tddiası"
başlığıyla yavımlanan ha-
ber üzerine Bulgar Orto-
doks Kiliseleri Vakfı Yöne-
rim Kurulu Adına Avukat
Ayşegül Topuz bir açıkla-
ma yaptı. Haberde iddia
edildiği gibi üç ayda bir,
1200 dolarlık maaşm. her-
hangi bir Bulgar vatandaşı-
na ya da Bulgar asıllı Türk
vatandaşına verilmesının
söz konusu olmadığını
söyleyen Topuz, "Haber-
deki diğer iddiaya gelin-
ce. Konstantin Kostof ya-
kın zamana kadar Bul-
gar kiliselerinde görevli
ancak ruhani olarak hiç-
bir zaman başrahip' sıfa-
tını almamış bir papaz-
dır. Gerçekte baş rahip"
diye bir kadro da yoktur"
dedi. Haberde 1994\ılında
Fener Rum Patrikliği tara-
findan Bulgar Kilisesi'nde
kullanılan belgelenn Rum-
ca olmasının istendiğinin
ve Kostof un bu isteği red-
dettıği için 31.10.2002'de
azledildiğinin belırtildiğı-
ni kaydeden Topuz şöyle
devam etti: "Gazetenize
tamamen yanlış aksetti-
rilen olay, Fener Rum
Patrikhanesi'nin Bulgar
vatandaşlan için düzen-
lenen ve imzaya sunulan
'vaftiz ve e\
r
lenme belge-
leri'ile birlikte, sayın pat-
rik hazretlerinin okuya-
bilmesinin sağlanabilme-
si için Türkçe ya da Rum-
ca biv
^pğinin de bir-
likt «ının isten-
mesinden ibarettir. Sayın
patrik hazretleri ve pat-
rikhanc tarafından bu
belgelerin Türkçe ya da
Rumca bir örneklerinin
daha sunulması talep
edildiği halde. nedense
belgelerin •Türkçe' olabi-
leceği yolundaki taleple
hiç ilgilenilmemiş, sanki
orijinallerinin bile Rum-
ca' olması istenilmiş gibi
bu olay defalarca kamu-
oyuna yanlış aksettiril-
miştir."
Kostof "un papazlık yet-
kisinin kaldınlması karan-
nın Bulgaristan Patrikha-
nesi tarafından da
02.06.2003 tarihinde onay-
landığını vurgulayan To-
puz, Bojidar Çipofun ga-
zetede yer alan, hiçbir yö-
netim kurulu üyesinin pay-
laşmadığı beyanatlannın
kamuoyunu yanlış bilgilen-
dirmeye yönelik olduğunu
söyledi Cemaatlerinin, Fe-
ner Rum Patrikhanesi ile
hiçbir sorunu bulunmadı-
ğını ve yayımlanan haber-
den büyük üzüntü duyduk-
lannı kaydeden Topuz
açıklamasını şöyle tamam-
ladı: "Bojidar ÇipoFun,
vakfimızın yönetim kuru-
lu başkanı ya da sözcüsü
olmadığını ve vakıf yöne-
tim kurulunun ortak ira-
desi ile alınan bir karar
olmaksızın, kendi şahsi
düşüncelerini' Bulgar Or-
todoks Kiliseleri Vakfi Yö-
netim Kurulu Üyesi' sıfatı-
nı kullanmak suretiyle
açıklamış olmaktan ötü-
rü 'ihtaren uyanlacağını'
önemle belirtir."