25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2003 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 29 Sinop Edırre PB 26 Adana A 34 PB 31 Samsun PB 28 Mersın A 33 Kocaelı PB 29 Trabzon PB 27 Dıyarbakır A Çanekkale PB 29 Giresun Izmır A 33 Ankara Marısa PB 27 Şanlıurfa B 30 Mardın A 34 Eskışehir B 24 Siirt A/dın A 36 Konya B 31 Hakkâri B Denzlı A 34 Sıvas B 29 Van B 29 Zonguldak PB 27 Antalya A 37 Kars B 28 Yurdun kuzey kesimleri parçalı bulutlu, diğer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı biraz artacak. Rüzgâr kuzey ve batı yön- lerden hafrf, ara sı- ra orta kuvvette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y PB Y PB PB PB 1/ 16 25 26 22 26 28 29 Münıh B 26 Zürıh Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına Y PB B PB Y PB PB B 2/ 25 36 27 27 23 28 32 B 29 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y PB PB Y PB Y PB B 23 39 26 36 28 32 28 32 B 37 Taşkent l Parçalı bulutlu BuUlu t Çok bulutlu llKarlı .Ljrültulû G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada yok' dedi. Birgün sonra tasarıdaki 47. madde ile imam-ha- tiplerin önünün açıldığı, 84. maddenin yükseköğ- retim kurumlarında kılık ve kıyafeti serbest bırak- tığı açıklandı. Bakan Çelik'in, "Bizim kimseyi tasfiye etmek gi- bi birniyetimizyok" dediği sırada, yeni yasayla ik- tidann 50'den fazla rektörü, daha sonra dekanla- rı ve enstitü müdürlerini, özetlersek üniversiteler- den toplam 26 bin kişiyi tasfiye olanağına kavuşa- cağı ortaya çıktı. Devlet bakanlanndan AN Babacan ekonomide işlerin tıkınnda gittiğini her fırsatta söyleyedursun; IMF, Türkiye'nin, yapması gerekenleri gerçekleş- tirmediğini öne sürüyor, ABD Hazine sorumlulan, Türk ekonomisinin düzlüğe çıktığı savlarını tehli- keli bıılduklarını içeren demeçler veriyoriar. RTE "Bizdeaslakinyok" diye caka satıyor. Eleş- tirilerinden rahatsız olduğu yazar çizerler veya ga- zete ya da TV'lere karşı iktidar gücünü ve olanak- larını kullanmaktan geri durmuyor. • • • Geçende Köşk'le arasındaki soğukluğu yalanla- yan RTE, bu kez ulusal bir sorunda devleti temsil eden Çankaya'yı es geçti, by-pass etti. Olayın yansıtılış biçirni hayli değişik ve ilginç. Haberler doğrudan olmasa bile RTE'yi koruyan bir tutum içinde. Oysa Çankaya ile Başbakanlık arasındaki ilişki- lerin donma noktasına geliş nedenini doğru sap- tamak gerekmez mi? Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Sermet Atacanlı, durumu diplomatik bir incelikle açıkladı. Bircümle ile özetledi. Ama o cümlenin işa- ret ettiği gerçekler dikkate alınmadi. Böylesine önemli bir devlet olayı duyulur duyul- maz hükümet başkanının derhal Çankaya'yı ara- yıp bilgilendirmesi; şayet burnu Kaf dağında de- ğilse, üç beş ayda bir düzine yabancı devlet ada- mıyla konuştuğu için böyyük devlet adamı hava- sına girmediyse, Cumhurbaşkanı'nın "görüşlerini veya telkinlerini" alması öncelikli görevi değil miy- di? RTE ve hatta Dışişleri Bakanı Gül, böyle bir ge- reksinim içinde değil. Büyükelçi ve sözcü Atacanlı, -anlayana anlama- yana- devlet geleneğini, devlet yönetiminde her dönem işleyen devlet görevini anımsattı. Başbakan RTE'nin olayın başında, ortasında ve- ya sona ererken bir kez olsun Çankaya'yı arama- yışını, "Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızla doğ- rudan temasını duymadım" cümlesiyle özetledi. Tek partili iktidar olmayı hâlâ Kasımpaşalık diye algılamaktan vazgeçemediler. • • • Süleymaniye baskını, Türkiye'nin vazgeçeme- yeceği Kuzey Irak'ı ve sorunlannı yeniden günde- me taşıdı. ABD, PKK/KADEK teröründen çok, Ku- zey Irak'taki Türk askeriyle uğraşıyor. Baskın olayını fırsat bilerek terör sorununu ABD'nin önüne bir kez daha koyabildik mi acaba? ABD, PKK'yi terör örgütü ilan etmedi mi? Bush yönetimi, terör örgütleri nerede görülürse görülsün ortadan kaldırılacağını açıklamadı mı? Irak, işgali altında. Türkiye ile işbirliği yaparak ya da kendi başına PKK'yi temizlemesi gerekmez mi? Üç so- ruya üç evet! Tam tersine, ABD PKK ile görüşüyor, hatta pa- zarlık yapıyor. Onur Öymen, TBMM'de açıkladı. PKK, bir-iki yıl önce 11 bin vatandaşımızı zorla, bir kısmını kandırarak Kuzey Irak'a kaçırdı, Artuş kam- pına yerleştirdi. Orada PKK militanlannın kaynağı olarak kullandı. BM bu insanlar göçmendir diye PKK kampına maddi yardım yaptı. Bayrağının P- KK kampında dalgalanmasına olanak sağladı. Tür- kiye müdahale etti. BM himayesi kaldırıldı. Kamp dağıldı ama sonra? Bu insanlanmız bu kez 36. pa- ralelin güneyinde Mahmura kampına götürüldü ve şu anda oradalar. 36. paralelin altında Saddam yok artık, Mahmu- ra kampı dahil oraları ABD'nin sorumluluğu altın- da. Türkiye'den götürülen bu insanları kurtarmak için hükümet, (tabii hükümet uyanr ya da bastırır- sa ABD) ne yapıyor? Yoksa bu sorun da "Aman ABD'yi gücendirme- yelim" başlıklı hükümet politikasının bir parçası mı? ABD belgeleri ikna etmiyorI Baştarafı 1. Sayfada NATO Müttefik Kuvvetler Ko- mutan Yardımcısı Korgeneral John Sılvester, toplantı sonra- sında beraberindekı yetkililerle bölgede incelemelerde bulun- mak üzere Kuzey Irak'a gitti. ABD'li korgeneralin izlenimle- rinin Komisyon'un çalışmalan açısından önemli olacağı belir- tiliyor. Silvester'inbugün Anka- ra 'ya dönmesi ve araştırmanın hafta başından önce tamamlan- ması bekleniyor. Türk \e AB- D'li yetkililerin, araştırmalan- nın sonucunu ortak bir açıkla- ma ile duvuracaklan kavdedildi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül. Kanal 7'de katıldığı prog- ramda sorulan yanıtlarken, ABD tarafindan yöneltilen iddi- alan yalanladı. Kuzey Irak'ta bulunan Türk askerlerinin sayı- sı ve bunlann silahlannın ABD tarafınca da bilindığini anlatan Gül, "Gerçekten yakışık olma- yan bir durum ortaya çıktı. Askerlerimiz orada gizli ka- paklı bir iş içinde değiller. Orada görevlerini yapıyorlar. Spekülasyonlar geçerli ola- maz, çünkü biz Irak'ı istikra- ra kavuşturmak için uğraşan bir ülkeyiz" diye konuştu. Gözaltına alınma olayının. Türk askerlerinin Kerkük Vali- si'ne suikast düzenleyeceğı yö- nündeki istihbaratlar üzerine ya- pıldığına ilişkin ıddialann anım- satılması üzerine Bakan Gül, "Bizim açımızdan böyle bir ihtimal söz konusu değil. Bi- zim bundan bir çıkarımızın olnıası gerekir. Çıkarlarımız yok ki. Çıkarımız, Irak'ın bir an önce istikrara kavuşması- dır" diye konuştu. Gül, Ankara'nın bilgısı dışın- da bölgede böyle birgelişmenin olmuş olup olamayacağının so- rulması üzerine de, "Olamaz. iraklı Kürt lider, Ankara'nın tepkisinden çekindi Talabani Türkiye'yegelemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Kür- distan Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal Talabani, Ankara ziyaretini iptal etti. Süleyma- niye'de 11 Türk askerinin gözaltına alınmasında rolü olduğu duşünülenTalabani'nin,Ankara'nın tepkisinden çekindiği için ziyaretini iptal ettiği öğrenildi. Talabani'nin bugün Ankara yerine Londra'ya gideceği bildirildi. Türkiye, ABD güçlerince Türk askerlerine yö- nelik baskınm faturasını Talabani'ye çıkanyor. Türkiye ile ABD'nin arasını bozmaya çahştığı öne sürülen Talabani, Ankara'nın tepkisi nede- niyle ziyaret programını değiştirdi. Daha önce açıklanan program uyannca Moskova'dan An- kara'ya gelmesi bekJenen Talabani, dün sürpriz bir şekilde programını iptal etti. IKYB kaynak- lan, Talabani'nin bugün Londra'ya gideceğini belirtirken ziyaretin Talabani'nin kendisi tara- findan iptal edıldiğini söylediler. IKYB'li biryet- kili, "Medyada yer alan suçlamalar ziyaret için olumsuz bir hava yaratmıştır. Sayın Tala- bani, bu nedenle ziyaretini iptal etmiştir" de- di. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan ise "Bizim bir sorunumuz yok. Isrerse gelir" dediler. Talabani'nin kontrolündeki Süleymaniye böl- gesinde geçen cuma günü gerçekleşen baskında ABD güçleri 11 Türk askerini gözaltına almıştı. IKYB kaynaklan, bölgede hâkim gücün ABD'li- ler olduğunu, kendi korumalannın da baskında gözaltına alındıklannı öne sürerken Talabani de Moskova'da yaptığı açıklamada, "Türk asker- leri misafirimiz. Olaya üzüldük" demişti. TSK'ye nıensup timlerin emir komuta zinciri dışında bir şey yapmalan mümkün değil. İki müttefîkin arasını bozrrıak is- teyen unsurlar her zaman var- dır" dedi. Gül, bir başka soru üzerine "Bu olay bir provokas- yondur" diye konuştu. Anlamava çalışıyoruz' ABD'nin Ankara Büyukelçı- si Robert Pearson da, ortak ko- mısyonun görüşmelerinin olum- lu bir havada sürdüğünü söyle- dı. Pearson. Mıllı SaMinma Ba- kanı Vecdi Gönüle yaptığı ve- da ziyaretinde Süleymaniye'de- ki baskının ardından iki ülke as- ken yetkılileri arasındaki görüş- meleri değerlendirdi. Afganıstan harekâtı sırasında Türkiye'nin hava sahasını ABD uçaklanna açtığını, bu sayede 8 bin uçuş gerçekleştirildiğinı be- lirten Pearson, aynı olanağın I- rak harekâtı sırasında da tanın- dığını söyledi. Süleymaniye'de yaşanan olay nedeniyleTürkiye-ABD arasın- da kurulan komisyonun olumlu bir havada çahşmasına devam ettiğıni savunan Pearson, "İki taraf da Süleymaniye'de ne ol- duğunu anlamayı ve bir daha böyle bir olayın gerçekleşme- mesini amaçlıyor. Taraflara başkanlık eden iki ülke gene- ralleri de Türkiye-ABD ilişki- lerinin önemi ve işbirliğinin devamı yönünde görüş bildir- diler" diye konuştu. Başbakan, Süleymaniye krizini yönetmekte güçlük çeken hükümetini savundu Erdoğan devlet geleneğine sığındıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ta Türk askerlerinin gözaltına alınması krizini yönetmekte güçlük çeken hükümetini sa- vundu. Erdoğan. Türkiye'nin "kendi derin tarihi tecrü- belerinin ve devlet geleneği- nin gerektirdiği adımları atmakta tereddüt etmediği- ni" belirtti. Erdoğan, dün akşam "Ulu- sa Sesleniş" programında yurttaşlara seslendi. Konuş- masına tanmla ilgili görüşle- nnı açıklayarak başlayan Er- doğan Türk askerlerinin ABD güçlerince gözaltına alınmasını "yakışıksız ve çirkin" olarak niteledi. Er- doğan, hükümetin bu olayda- ki tutumunun "tavizsiz ger- çekçilik ve karariıuk" ola- rak özetlenebileceğini savun- du. Kriz boyunca Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Se- zer ile görüşmeyen ve krizin patlak verdiğı saatlerde Sam- sun'da bulunan Erdoğan, "tam bir koordinasyon içinde çalışıldığını" savun- du. Olayda Türkiye'nin tari- hi tecrübelerinin ve devlet ge- leneğinin gerektirdiği adım- lan atmakta tereddüt etmedi- ğını savunan Erdoğan, bun- dan sonra da aynı tutumun sürdürüleceğini kaydetti. Erdoğan. 2002'de çiftçile- re yapılması gereken toplam 2 katnlyon 186 tnlyon liralık doğrudan gelir desteği öde- melerinin tamamlanmasıyla ilgili çalışmalann yapıldığını belirtti. Erdoğan, "Mayıs 2003'ten itibaren yapılan ödemelerin toplamı 867.3 trilyon lira olup, kalan 378 trilyon lira on gün içinde ödenecektir" dedi. Ekono- mınin, eksi enflasyon olgu- suyla tanıştığını belirten Er- doğan, yüzde 7.4 'lük büyü- me hızının da sevindirici bir gelişme olduğunu anlattı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN "...Asılacaksan, ingiliz Sicimiyle' Asıl!.." I Baştarafı Arka Sayfada Londra'nın hesabında bu yoktu; o- nun gizli tahrikı ve fırıldaklarıyla, sorun önce Şeyh Sait Isyanı olarak patlak verdi; arkasından Hakkâri ve yöresin- deki Nastûrî Isyanı olarak meydana çıktı; bu kadaryetmezmiş gibi, Ingilte- re'nin toprak talebini içeren ültimatomu geldi. Acaba niye? Atina Londra'nın, Sov- yetler'in yıkılmayacağı kesinleşince, Yunanistan'ı Anadolu'da kaderme terk ettiğini, iddia etmemiş midir? Iddi- aya göre, Bolşevikler'e ancak güçlü bir Türkiye'nin sed çekebileceğinı he- saplamışlar! Öyleyse Türkiye Cumhu- riyetî'ni, rahat bırakması gerekmez mi? Neden böyle hırpalıyor? Tek sebep, Musul/Kerkük. yâni petrol mudur? iş- te zumanın zırt dediği yer burası: Lond- ra, Gâzi'den rahatsızdır, zira edindiği gizli bilgilerden çıkardığı sonuç, odur ki, yeni Türkiye onlann tasarladığı gi- bi Ingiltere ile el ele verip, Orta/Do- ğu'da Sovyetler'e karşı durmayı dü- şünmediği gibi; bölgede, adeta ona ve savunma düzenine paralel, 'maz- lum' bir 'Avrasya Konfederasyonu tasartsını geliştirmektedir: Sovyetler + yeni Türkiye (projeksiyonu) = Lond- ra'ya a/ Hindistan yolunun kapatıl- ması, b/ Orta/Doğu petrolünün ya- saklanması! Aslında Ingiltere'yı çileden çıkaran, Gâzinin Emperyalizm'e karşı tasarla- dığı Sovyetler/Türkiye seddiydi; o hal- de ne yapılıp yapılıp, Mustafa Kemal düşürülecekti. Terakkiperver' tuzağı... Yurt 'içinden' takviye olmazsa, kolay mı bu? Hayır! Zaten Londra'nın tasarı- mında, Osmanlı'nın kovulması, Cum- huriyet filân yoktu ki; Kurtuluş'u müte- âkıp, Tanzimat 'düzeni', yeni kadrolar- la, yine 'İngiliz himâyesi'nde sürdürü- lecekti: BaştaHüseyin Rauf Bey olmak üzere, Karabekir Kâzım Pasa, Ali Fu- at ve Refet Paşa vs.. ne tesâdüftür ki, Musul/Kerkük için 'dışanda' Ingilte- re'nin baskısı sürerken; Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası muhalefetinin başı- nı çeken de, aynı takım! Içerdeki -'cum- huriyetçi', dolayısıyla 'demokrat'; 'terak- kiperver', dolayısıyla 'ilerici'- bu muha- lefetin, 'ulusallık derecesini' kestirebil- mek için, o yıllarda çıkan ingiliz gazete- lerine bakınız: Hüseyin Rauf Bey'i ye- re göğe koyamıyorlar; Gâzi'nin tanım- lanmasıysa, 'başını eğmek istemeyen mağrurbaş'. yâni 'âsi'! Şimdi soru şudur: Aynı senaryodan çekilmiş, acaba kaçıncı filmi yaşamak- tayız? Buüç! PCDK büro actı KADEK'e validenjest DtYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Kuzey Irak'ta P- KK-KADEK ile paralel hareket eden Kürdistan Demokratik Çö- züm Partisi (PÇDK) büyük kent- lerde büro açmayı sürdürüyor. PÇDK'nin Kerkük bürosunun açıhşına Kerkük Valisı Abdur- rahman Mustafa da katıldı. ABD'nin Irak işgalinden son- ra art arda temsilcilikler açan PÇDK, Türkiye'nin Türkmen nüfus nedeniyle en çok ilgilendi- ği Kerkük kentinde bir büroyu hizmete soktu. Açılış törenine bazı yerel siyası parti temsilcile- rinin yanı sıra Kürt Vali Musta- fa'nın da katılması dikkat çekti. Irak Kürdistan Yurtseverler Bir- liği kökenli Mustafa'nın törene katılması, bölgedekı PKK-KA- DEK varlığının geleceği bakı- mından anlamlı bulundu.PÇDK, Kuzey Irak'taki yerel parlamen- tonun yeni bir anayasa hazırlan- ması sırasında yaptığı geniş ka- tılımlı toplantıdan dışlanmıştı. Kürdistan Parlamentosu'na çağ- nlmayan PÇDK'nin bürosunun açıhşına, IKYB kökenli yetkili- lerin katılımı dikkat çekti. Yakınlan gözlem altına alınan yurttaşlar endişeli saatler geçirdi. Ankara} daşarbon paniği B Baştarafı 1. Sayfada paket geldi. Yılmaz Odabaşı'nın oğluTürkkonut Genel Başkan Yar- dımcısı Alaaddin Odabaşı adına gelen paket Kutluay Topçuoğlu tarafindan açıldı. Paketin içinden toz çıkması üzerine paket poşetin içine konularak Türkkonut Genel Başkanı Yılmaz Odabaşı'na götü- rüldü. Tozun şarbon ohna olasılı- ğından şüphelenen Türkkonut yö- netıcıleri polise haber verdi. Olay yerine gelen polis de Sağlık Ba- kanlığı ve sivil savunma ekıpleri- ni çağırdı. Bina giriş çıkışlan ka- patılırken bütün katlar da "ZM 31" isimli maddeyle dezenfekte edildi. Paketm açıldığı 6. ve 8. kat- larda çalışan 18 kişi çeşitli hasta- nelere kaldınldı. Paketin içinde bulunduğu poşet ise incelenmek üzere Hıfzıssıhha Enstitüsü Baş- kanlığı'na gönderildi. Pakette pul var mühür yok Olayı öğrenen Ankara Valisi Yahya Gür, 5 kişınin tedavi gör- düğü Ankara Numune Hastane- si'ne giderek Sağlık İl Müdürü Se- lahattin Şahin ve Ba§hekim Doç. Dr. Mahmut Koç ile doktorlardan bilgi aldı. Gür. hastaneden aynlır- ken yaptığı açıklamada, paketin üzerinde pul olduğunu, ancak mü- hür bulunmadığını söyledi. Gür, 6. ve 8. katlardaki 18 kişinin 24 sa- at gözlem altında tutulacaklannı bildirdi. Alaaddin Odabaşı ve Yıl- maz Odabaşı ile de görüştüğünü belirten Gür, "Gözlem altında olanlarda olağanüstü bir durum yok, normal yaşamlarına devam ediyorlar" dedi. Kesin sonuç bekleniyor Paketin içindeki tozun "şorbon olmadığının tahmin edildiğini" belirten Gür, ancak kesın sonucun alınması için 24 saat beklenmesi gerektiğini dile getirdi. Hıfzıssıh- ha Enstitüsü Başkanlığı yetkilile- ri de "paketteki numunenin şar- bon olmadığını" düşündüklerinı, hastaneye kaldınlanlann hiçbirin- de de şarbon belirtisine rastlanma- dığını belirttıler. Sağlık Bakanlı- ğı'ndan yapılan yazılı açıklamada da paketten alınan örnekJer üze- rinde yapılan ilk analizlerde ve te- da\ i altına alınan kişılerin yapılan ilk sağlık kontrollennde herhangi bir şarbon bulgusuna rastlanma- dığı kaydedildi. GÜNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada taşıyor ve bu kınntıların taşıyamayacağı ağırlıkta, birbirinden farklı "sonuçlar" kamuoyuna aktarılı- yor. Bütün bunlar bir yana, Irak'ta yaşanan olayın öze- ti şu: ABD, terör örgütüyle diplomatik görüşme yapıyor, Türk subayına terörist muamelesi yapıyor! Bunun dışındaki her şey, ıkinci şıktır! Türkiye'ye, "Artık ABD topraklanndasın, attığın adımlara dikkat et" diyen ABD'nin, eğer terorizmle mücadele hedefinde samimi ise kendisinin de adım- lanna dikkat etmesi gerekiyor! 4 Temmuz vakası, bu türolaylarda şu sorunun gün- deme geleceğini ortaya koydu: - Bunlardan VVashington'un haberı var mıydı? ABD'yi incitmek istemeyenler, "Yok efendim, ha- bersizdi. Olay mahallidir" diyecekler... Daha farklı ba- kanlar, "bölgede buiutlarmola verse haberi olan Ame- rikan yönetiminin bundan habersiz olması olanaksız, kendimizi aldatmayalım" diyecekler... Bizce ikinci şık daha gerçekçi. Diyelim ki, Amerikan yönetiminin olaylardan habe- ri yok. Bu daha mı iyi? Hayır. Ama siyasal iktidar, bu yöntemle olayın çapını küçültüp, kendi düzeyine in- dirmeye çalışıyor. Iran-KADEK çatışması! Terör örgütü PKK/KADEK'in bölgedekı durumunu ayrıca masaya yatırmak gerekiyor. Örgütün yayın organlannda son günlerde şu işle- niyor: Türkiye'ye 1 Eylül'e kadar süre tanıyoruz. Bu za- man dilimi içinde Öcalan'ı da kapsayacak bir genel af ilan etmezse, KADEK'İ Kürt halkı adına muhatap almazsa, yeniden eyleme geçiyoruz! Bu duyurunun özü şu: Terör, geliyorum diyor! Türkiye'nin, politikalarını, bugünü kurtarmaya gö- re değil, gelecekte yaşanabilecekleri olumsuzdan olumluya çevirmeye yönelik yapması gerekiyor. Bu yönde hiç adım atmadığı söylenemez. Son topluma kazandırma yasa taslağı bu çabanın bir sonucu. An- cak, açıkça vurgulamak gerekirse karşımızda sade- ce bir terör örgütü yok. gerek lojistik gerekse strate- jik olarak pek çok kanaldan beslenen bir cephe var. KADEK'in son eylemlerine bakalım... Tunceli Valisi'ne saldınyı üstlendiler. Saldınnın, Tür- kiye'nin son girişimlerine bir karşılık olduğu mesajı dikkati çekiyor... Iran, ilk kez Türkiye kökenli bir terör örgütüyle ça- tışmaya girdi. Son 10 gün içindeki çatışmalarda 30 Iranlı güvenlik görevlisi, 22 terör örgütü üyesı yaşa- mını yitirdi. Başta Urumiye olmak üzere Iran'ın Tür- kiye sınırına yakın pek çok yerleşim yerinde hastane kuracak kadar destek gören terör örgütünün şimdi Iran'la çatışması ilginç. Terör uzmanlannın yorumu şu: ABD, KADEK'i Tran'a karşı da kullanma niyetinde olabilir! Akla uzak değil! Irak'ın kuzeyindeki 5 bin teröristin 1000-1200 ka- dannın Türkiye'ye, bir o kadannın da Iran'a geçtiği haberleri var. Her iki taraftaki teröristlerin merkez des- tek yeri Irak'taki kamplar. Irak şu anda kimin deneti- minde? ABD'nin! Terör örgütü, 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde savaş işaretleri verirken, Imrah sakini ne yapacak? örgüt içinde, "ABD ne derse yapalım, önümüzü o açar" diyenlerie, tam böyle düşünmeyenler arasında bir görüş farklılığı dikkati çekiyor. Acaba bu noktada öcalan hangi tarafı tutuyordur? Türkiye'ye getirilmeden önce paketlenmesini sağla- yanlara nasıl bakıyordur? ankcum@ttnet.net.tr Yara almadan kurtuldu İmar Müdürü'ne silahlı saldın Istanbul Haber Ser- visi - Boğaziçi tmar Müdürü Ruşen Serda- roğlu (47), otomobilın- de silahlı saldınya uğ- radı. Saldınyı Serdaroğ- lu yara almadan atlatır- ken polis, kaçan saldır- ganın yakalanması için çalışma başlattı. Maslak'taki tstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi îmar Müdür- lüğü binasından aynlan Serdaroğlu, şoförünün kullandığı 34 BC 2804 plakalı resmi araçla Maslak Oto Sanayi Si- tesi girişine geldiğinde. kımliği belirsiz bir kişi- nin silahlı saldırısına uğradı. Saldırgan, Ser- daroğlu'nun içinde bu- lunduğu araca 4-5 el ateş ettikten sonra olay yerinden yaya olarak kaçarken Serdaroğlu ve şoförü saldınyı yara al- madan atlattı. Serdaroğ- lu'nun verdiği ifadede, saldırganı tanımadığım, tehditler aldığını, ancak son günlerde belirgin bir olayı hatırlamadığı- nı söylediği öğrenildi. Polis, saldırganın yaka- lanması için geniş çaplı operasyon başlattı. Erdoğan'a TKK-ABD' SOPUSU • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Antalya Milletvekili Osman Özcan. Başbakan Ta>yip Erdo- ğan'a ABD'nin AKP'nin bilgisi altında PKK-KA- DEK ile görüşüp görüşmediğini sordu. Özcan, Erdo- ğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesin- de "'Bu ve buna benzer durumlan TBMM'nin gizli oturumunda görüşmeyi düşünüyor musunuz" dedi. Tarikat davasmda olay • İstanbul Haber Servisi - Tuzla'nın Aknrat belde- sınde kurduğu tarikat aracılığıyla halktan para topla- dığı ve çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu ıddiasıyla yargılanan Yaşar Yılmaz ve 26 sanığın davasmda şi- kâyetçi Fatma Şahin dinlendi. Şahin, zorla evlendiril- diğini. nikâhtan sonra Yılmaz'ın kendisine "Seni bo- şadım ^Tidime aldım" dediğini anlattı. Duruşma- dar naz'ın yakınlan şikâyetçilere saldırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear