Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2003 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 29 Sinop
Edırre
PB 26 Adana A 34
PB 31 Samsun PB 28 Mersın A 33
Kocaelı PB 29 Trabzon PB 27 Dıyarbakır A
Çanekkale PB 29 Giresun
Izmır A 33 Ankara
Marısa
PB 27 Şanlıurfa
B 30 Mardın
A 34 Eskışehir B 24 Siirt
A/dın A 36 Konya B 31 Hakkâri B
Denzlı A 34 Sıvas B 29 Van B 29
Zonguldak PB 27 Antalya A 37 Kars B 28
Yurdun kuzey
kesimleri parçalı
bulutlu, diğer yer-
ler az bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı biraz
artacak. Rüzgâr
kuzey ve batı yön-
lerden hafrf, ara sı-
ra orta kuvvette
esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Y
Y
Y
PB
Y
PB
PB
PB
1/
16
25
26
22
26
28
29
Münıh B 26 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madnd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
B
PB
Y
PB
PB
B
2/
25
36
27
27
23
28
32
B 29 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
Y
PB
PB
Y
PB
Y
PB
B
23
39
26
36
28
32
28
32
B 37
Taşkent
l Parçalı bulutlu BuUlu t Çok bulutlu llKarlı .Ljrültulû
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
yok' dedi.
Birgün sonra tasarıdaki 47. madde ile imam-ha-
tiplerin önünün açıldığı, 84. maddenin yükseköğ-
retim kurumlarında kılık ve kıyafeti serbest bırak-
tığı açıklandı.
Bakan Çelik'in, "Bizim kimseyi tasfiye etmek gi-
bi birniyetimizyok" dediği sırada, yeni yasayla ik-
tidann 50'den fazla rektörü, daha sonra dekanla-
rı ve enstitü müdürlerini, özetlersek üniversiteler-
den toplam 26 bin kişiyi tasfiye olanağına kavuşa-
cağı ortaya çıktı.
Devlet bakanlanndan AN Babacan ekonomide
işlerin tıkınnda gittiğini her fırsatta söyleyedursun;
IMF, Türkiye'nin, yapması gerekenleri gerçekleş-
tirmediğini öne sürüyor, ABD Hazine sorumlulan,
Türk ekonomisinin düzlüğe çıktığı savlarını tehli-
keli bıılduklarını içeren demeçler veriyoriar.
RTE "Bizdeaslakinyok" diye caka satıyor. Eleş-
tirilerinden rahatsız olduğu yazar çizerler veya ga-
zete ya da TV'lere karşı iktidar gücünü ve olanak-
larını kullanmaktan geri durmuyor.
• • •
Geçende Köşk'le arasındaki soğukluğu yalanla-
yan RTE, bu kez ulusal bir sorunda devleti temsil
eden Çankaya'yı es geçti, by-pass etti.
Olayın yansıtılış biçirni hayli değişik ve ilginç.
Haberler doğrudan olmasa bile RTE'yi koruyan bir
tutum içinde.
Oysa Çankaya ile Başbakanlık arasındaki ilişki-
lerin donma noktasına geliş nedenini doğru sap-
tamak gerekmez mi? Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü
Sermet Atacanlı, durumu diplomatik bir incelikle
açıkladı. Bircümle ile özetledi. Ama o cümlenin işa-
ret ettiği gerçekler dikkate alınmadi.
Böylesine önemli bir devlet olayı duyulur duyul-
maz hükümet başkanının derhal Çankaya'yı ara-
yıp bilgilendirmesi; şayet burnu Kaf dağında de-
ğilse, üç beş ayda bir düzine yabancı devlet ada-
mıyla konuştuğu için böyyük devlet adamı hava-
sına girmediyse, Cumhurbaşkanı'nın "görüşlerini
veya telkinlerini" alması öncelikli görevi değil miy-
di?
RTE ve hatta Dışişleri Bakanı Gül, böyle bir ge-
reksinim içinde değil.
Büyükelçi ve sözcü Atacanlı, -anlayana anlama-
yana- devlet geleneğini, devlet yönetiminde her
dönem işleyen devlet görevini anımsattı.
Başbakan RTE'nin olayın başında, ortasında ve-
ya sona ererken bir kez olsun Çankaya'yı arama-
yışını, "Cumhurbaşkanımızın Başbakanımızla doğ-
rudan temasını duymadım" cümlesiyle özetledi.
Tek partili iktidar olmayı hâlâ Kasımpaşalık diye
algılamaktan vazgeçemediler.
• • •
Süleymaniye baskını, Türkiye'nin vazgeçeme-
yeceği Kuzey Irak'ı ve sorunlannı yeniden günde-
me taşıdı. ABD, PKK/KADEK teröründen çok, Ku-
zey Irak'taki Türk askeriyle uğraşıyor.
Baskın olayını fırsat bilerek terör sorununu
ABD'nin önüne bir kez daha koyabildik mi acaba?
ABD, PKK'yi terör örgütü ilan etmedi mi? Bush
yönetimi, terör örgütleri nerede görülürse görülsün
ortadan kaldırılacağını açıklamadı mı? Irak, işgali
altında. Türkiye ile işbirliği yaparak ya da kendi
başına PKK'yi temizlemesi gerekmez mi? Üç so-
ruya üç evet!
Tam tersine, ABD PKK ile görüşüyor, hatta pa-
zarlık yapıyor. Onur Öymen, TBMM'de açıkladı.
PKK, bir-iki yıl önce 11 bin vatandaşımızı zorla, bir
kısmını kandırarak Kuzey Irak'a kaçırdı, Artuş kam-
pına yerleştirdi. Orada PKK militanlannın kaynağı
olarak kullandı. BM bu insanlar göçmendir diye
PKK kampına maddi yardım yaptı. Bayrağının P-
KK kampında dalgalanmasına olanak sağladı. Tür-
kiye müdahale etti. BM himayesi kaldırıldı. Kamp
dağıldı ama sonra? Bu insanlanmız bu kez 36. pa-
ralelin güneyinde Mahmura kampına götürüldü ve
şu anda oradalar.
36. paralelin altında Saddam yok artık, Mahmu-
ra kampı dahil oraları ABD'nin sorumluluğu altın-
da.
Türkiye'den götürülen bu insanları kurtarmak
için hükümet, (tabii hükümet uyanr ya da bastırır-
sa ABD) ne yapıyor?
Yoksa bu sorun da "Aman ABD'yi gücendirme-
yelim" başlıklı hükümet politikasının bir parçası
mı?
ABD belgeleri ikna etmiyorI Baştarafı 1. Sayfada
NATO Müttefik Kuvvetler Ko-
mutan Yardımcısı Korgeneral
John Sılvester, toplantı sonra-
sında beraberindekı yetkililerle
bölgede incelemelerde bulun-
mak üzere Kuzey Irak'a gitti.
ABD'li korgeneralin izlenimle-
rinin Komisyon'un çalışmalan
açısından önemli olacağı belir-
tiliyor. Silvester'inbugün Anka-
ra 'ya dönmesi ve araştırmanın
hafta başından önce tamamlan-
ması bekleniyor. Türk \e AB-
D'li yetkililerin, araştırmalan-
nın sonucunu ortak bir açıkla-
ma ile duvuracaklan kavdedildi.
Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül. Kanal 7'de katıldığı prog-
ramda sorulan yanıtlarken,
ABD tarafindan yöneltilen iddi-
alan yalanladı. Kuzey Irak'ta
bulunan Türk askerlerinin sayı-
sı ve bunlann silahlannın ABD
tarafınca da bilindığini anlatan
Gül, "Gerçekten yakışık olma-
yan bir durum ortaya çıktı.
Askerlerimiz orada gizli ka-
paklı bir iş içinde değiller.
Orada görevlerini yapıyorlar.
Spekülasyonlar geçerli ola-
maz, çünkü biz Irak'ı istikra-
ra kavuşturmak için uğraşan
bir ülkeyiz" diye konuştu.
Gözaltına alınma olayının.
Türk askerlerinin Kerkük Vali-
si'ne suikast düzenleyeceğı yö-
nündeki istihbaratlar üzerine ya-
pıldığına ilişkin ıddialann anım-
satılması üzerine Bakan Gül,
"Bizim açımızdan böyle bir
ihtimal söz konusu değil. Bi-
zim bundan bir çıkarımızın
olnıası gerekir. Çıkarlarımız
yok ki. Çıkarımız, Irak'ın bir
an önce istikrara kavuşması-
dır" diye konuştu.
Gül, Ankara'nın bilgısı dışın-
da bölgede böyle birgelişmenin
olmuş olup olamayacağının so-
rulması üzerine de, "Olamaz.
iraklı Kürt lider, Ankara'nın tepkisinden çekindi
Talabani Türkiye'yegelemedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Kür-
distan Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal
Talabani, Ankara ziyaretini iptal etti. Süleyma-
niye'de 11 Türk askerinin gözaltına alınmasında
rolü olduğu duşünülenTalabani'nin,Ankara'nın
tepkisinden çekindiği için ziyaretini iptal ettiği
öğrenildi. Talabani'nin bugün Ankara yerine
Londra'ya gideceği bildirildi.
Türkiye, ABD güçlerince Türk askerlerine yö-
nelik baskınm faturasını Talabani'ye çıkanyor.
Türkiye ile ABD'nin arasını bozmaya çahştığı
öne sürülen Talabani, Ankara'nın tepkisi nede-
niyle ziyaret programını değiştirdi. Daha önce
açıklanan program uyannca Moskova'dan An-
kara'ya gelmesi bekJenen Talabani, dün sürpriz
bir şekilde programını iptal etti. IKYB kaynak-
lan, Talabani'nin bugün Londra'ya gideceğini
belirtirken ziyaretin Talabani'nin kendisi tara-
findan iptal edıldiğini söylediler. IKYB'li biryet-
kili, "Medyada yer alan suçlamalar ziyaret
için olumsuz bir hava yaratmıştır. Sayın Tala-
bani, bu nedenle ziyaretini iptal etmiştir" de-
di. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan ise "Bizim bir
sorunumuz yok. Isrerse gelir" dediler.
Talabani'nin kontrolündeki Süleymaniye böl-
gesinde geçen cuma günü gerçekleşen baskında
ABD güçleri 11 Türk askerini gözaltına almıştı.
IKYB kaynaklan, bölgede hâkim gücün ABD'li-
ler olduğunu, kendi korumalannın da baskında
gözaltına alındıklannı öne sürerken Talabani de
Moskova'da yaptığı açıklamada, "Türk asker-
leri misafirimiz. Olaya üzüldük" demişti.
TSK'ye nıensup timlerin emir
komuta zinciri dışında bir şey
yapmalan mümkün değil. İki
müttefîkin arasını bozrrıak is-
teyen unsurlar her zaman var-
dır" dedi. Gül, bir başka soru
üzerine "Bu olay bir provokas-
yondur" diye konuştu.
Anlamava çalışıyoruz'
ABD'nin Ankara Büyukelçı-
si Robert Pearson da, ortak ko-
mısyonun görüşmelerinin olum-
lu bir havada sürdüğünü söyle-
dı. Pearson. Mıllı SaMinma Ba-
kanı Vecdi Gönüle yaptığı ve-
da ziyaretinde Süleymaniye'de-
ki baskının ardından iki ülke as-
ken yetkılileri arasındaki görüş-
meleri değerlendirdi.
Afganıstan harekâtı sırasında
Türkiye'nin hava sahasını ABD
uçaklanna açtığını, bu sayede 8
bin uçuş gerçekleştirildiğinı be-
lirten Pearson, aynı olanağın I-
rak harekâtı sırasında da tanın-
dığını söyledi.
Süleymaniye'de yaşanan olay
nedeniyleTürkiye-ABD arasın-
da kurulan komisyonun olumlu
bir havada çahşmasına devam
ettiğıni savunan Pearson, "İki
taraf da Süleymaniye'de ne ol-
duğunu anlamayı ve bir daha
böyle bir olayın gerçekleşme-
mesini amaçlıyor. Taraflara
başkanlık eden iki ülke gene-
ralleri de Türkiye-ABD ilişki-
lerinin önemi ve işbirliğinin
devamı yönünde görüş bildir-
diler" diye konuştu.
Başbakan, Süleymaniye krizini yönetmekte güçlük çeken hükümetini savundu
Erdoğan devlet geleneğine sığındıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Irak'ta
Türk askerlerinin gözaltına
alınması krizini yönetmekte
güçlük çeken hükümetini sa-
vundu. Erdoğan. Türkiye'nin
"kendi derin tarihi tecrü-
belerinin ve devlet geleneği-
nin gerektirdiği adımları
atmakta tereddüt etmediği-
ni" belirtti.
Erdoğan, dün akşam "Ulu-
sa Sesleniş" programında
yurttaşlara seslendi. Konuş-
masına tanmla ilgili görüşle-
nnı açıklayarak başlayan Er-
doğan Türk askerlerinin
ABD güçlerince gözaltına
alınmasını "yakışıksız ve
çirkin" olarak niteledi. Er-
doğan, hükümetin bu olayda-
ki tutumunun "tavizsiz ger-
çekçilik ve karariıuk" ola-
rak özetlenebileceğini savun-
du. Kriz boyunca Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se-
zer ile görüşmeyen ve krizin
patlak verdiğı saatlerde Sam-
sun'da bulunan Erdoğan,
"tam bir koordinasyon
içinde çalışıldığını" savun-
du. Olayda Türkiye'nin tari-
hi tecrübelerinin ve devlet ge-
leneğinin gerektirdiği adım-
lan atmakta tereddüt etmedi-
ğını savunan Erdoğan, bun-
dan sonra da aynı tutumun
sürdürüleceğini kaydetti.
Erdoğan. 2002'de çiftçile-
re yapılması gereken toplam
2 katnlyon 186 tnlyon liralık
doğrudan gelir desteği öde-
melerinin tamamlanmasıyla
ilgili çalışmalann yapıldığını
belirtti. Erdoğan, "Mayıs
2003'ten itibaren yapılan
ödemelerin toplamı 867.3
trilyon lira olup, kalan 378
trilyon lira on gün içinde
ödenecektir" dedi. Ekono-
mınin, eksi enflasyon olgu-
suyla tanıştığını belirten Er-
doğan, yüzde 7.4 'lük büyü-
me hızının da sevindirici bir
gelişme olduğunu anlattı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
"...Asılacaksan, ingiliz
Sicimiyle' Asıl!.."
I Baştarafı Arka Sayfada
Londra'nın hesabında bu yoktu; o-
nun gizli tahrikı ve fırıldaklarıyla, sorun
önce Şeyh Sait Isyanı olarak patlak
verdi; arkasından Hakkâri ve yöresin-
deki Nastûrî Isyanı olarak meydana
çıktı; bu kadaryetmezmiş gibi, Ingilte-
re'nin toprak talebini içeren ültimatomu
geldi.
Acaba niye? Atina Londra'nın, Sov-
yetler'in yıkılmayacağı kesinleşince,
Yunanistan'ı Anadolu'da kaderme
terk ettiğini, iddia etmemiş midir? Iddi-
aya göre, Bolşevikler'e ancak güçlü
bir Türkiye'nin sed çekebileceğinı he-
saplamışlar! Öyleyse Türkiye Cumhu-
riyetî'ni, rahat bırakması gerekmez mi?
Neden böyle hırpalıyor? Tek sebep,
Musul/Kerkük. yâni petrol mudur? iş-
te zumanın zırt dediği yer burası: Lond-
ra, Gâzi'den rahatsızdır, zira edindiği
gizli bilgilerden çıkardığı sonuç, odur
ki, yeni Türkiye onlann tasarladığı gi-
bi Ingiltere ile el ele verip, Orta/Do-
ğu'da Sovyetler'e karşı durmayı dü-
şünmediği gibi; bölgede, adeta ona
ve savunma düzenine paralel, 'maz-
lum' bir 'Avrasya Konfederasyonu
tasartsını geliştirmektedir: Sovyetler
+ yeni Türkiye (projeksiyonu) = Lond-
ra'ya a/ Hindistan yolunun kapatıl-
ması, b/ Orta/Doğu petrolünün ya-
saklanması!
Aslında Ingiltere'yı çileden çıkaran,
Gâzinin Emperyalizm'e karşı tasarla-
dığı Sovyetler/Türkiye seddiydi; o hal-
de ne yapılıp yapılıp, Mustafa Kemal
düşürülecekti.
Terakkiperver' tuzağı...
Yurt 'içinden' takviye olmazsa, kolay
mı bu? Hayır! Zaten Londra'nın tasarı-
mında, Osmanlı'nın kovulması, Cum-
huriyet filân yoktu ki; Kurtuluş'u müte-
âkıp, Tanzimat 'düzeni', yeni kadrolar-
la, yine 'İngiliz himâyesi'nde sürdürü-
lecekti: BaştaHüseyin Rauf Bey olmak
üzere, Karabekir Kâzım Pasa, Ali Fu-
at ve Refet Paşa vs.. ne tesâdüftür ki,
Musul/Kerkük için 'dışanda' Ingilte-
re'nin baskısı sürerken; Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası muhalefetinin başı-
nı çeken de, aynı takım! Içerdeki -'cum-
huriyetçi', dolayısıyla 'demokrat'; 'terak-
kiperver', dolayısıyla 'ilerici'- bu muha-
lefetin, 'ulusallık derecesini' kestirebil-
mek için, o yıllarda çıkan ingiliz gazete-
lerine bakınız: Hüseyin Rauf Bey'i ye-
re göğe koyamıyorlar; Gâzi'nin tanım-
lanmasıysa, 'başını eğmek istemeyen
mağrurbaş'. yâni 'âsi'!
Şimdi soru şudur: Aynı senaryodan
çekilmiş, acaba kaçıncı filmi yaşamak-
tayız?
Buüç!
PCDK büro actı
KADEK'e
validenjest
DtYARBAKIR (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kuzey Irak'ta P-
KK-KADEK ile paralel hareket
eden Kürdistan Demokratik Çö-
züm Partisi (PÇDK) büyük kent-
lerde büro açmayı sürdürüyor.
PÇDK'nin Kerkük bürosunun
açıhşına Kerkük Valisı Abdur-
rahman Mustafa da katıldı.
ABD'nin Irak işgalinden son-
ra art arda temsilcilikler açan
PÇDK, Türkiye'nin Türkmen
nüfus nedeniyle en çok ilgilendi-
ği Kerkük kentinde bir büroyu
hizmete soktu. Açılış törenine
bazı yerel siyası parti temsilcile-
rinin yanı sıra Kürt Vali Musta-
fa'nın da katılması dikkat çekti.
Irak Kürdistan Yurtseverler Bir-
liği kökenli Mustafa'nın törene
katılması, bölgedekı PKK-KA-
DEK varlığının geleceği bakı-
mından anlamlı bulundu.PÇDK,
Kuzey Irak'taki yerel parlamen-
tonun yeni bir anayasa hazırlan-
ması sırasında yaptığı geniş ka-
tılımlı toplantıdan dışlanmıştı.
Kürdistan Parlamentosu'na çağ-
nlmayan PÇDK'nin bürosunun
açıhşına, IKYB kökenli yetkili-
lerin katılımı dikkat çekti.
Yakınlan gözlem altına alınan yurttaşlar endişeli saatler geçirdi.
Ankara}
daşarbon paniği
B Baştarafı 1. Sayfada
paket geldi. Yılmaz Odabaşı'nın
oğluTürkkonut Genel Başkan Yar-
dımcısı Alaaddin Odabaşı adına
gelen paket Kutluay Topçuoğlu
tarafindan açıldı. Paketin içinden
toz çıkması üzerine paket poşetin
içine konularak Türkkonut Genel
Başkanı Yılmaz Odabaşı'na götü-
rüldü. Tozun şarbon ohna olasılı-
ğından şüphelenen Türkkonut yö-
netıcıleri polise haber verdi. Olay
yerine gelen polis de Sağlık Ba-
kanlığı ve sivil savunma ekıpleri-
ni çağırdı. Bina giriş çıkışlan ka-
patılırken bütün katlar da "ZM
31" isimli maddeyle dezenfekte
edildi. Paketm açıldığı 6. ve 8. kat-
larda çalışan 18 kişi çeşitli hasta-
nelere kaldınldı. Paketin içinde
bulunduğu poşet ise incelenmek
üzere Hıfzıssıhha Enstitüsü Baş-
kanlığı'na gönderildi.
Pakette pul var mühür yok
Olayı öğrenen Ankara Valisi
Yahya Gür, 5 kişınin tedavi gör-
düğü Ankara Numune Hastane-
si'ne giderek Sağlık İl Müdürü Se-
lahattin Şahin ve Ba§hekim Doç.
Dr. Mahmut Koç ile doktorlardan
bilgi aldı. Gür. hastaneden aynlır-
ken yaptığı açıklamada, paketin
üzerinde pul olduğunu, ancak mü-
hür bulunmadığını söyledi. Gür,
6. ve 8. katlardaki 18 kişinin 24 sa-
at gözlem altında tutulacaklannı
bildirdi. Alaaddin Odabaşı ve Yıl-
maz Odabaşı ile de görüştüğünü
belirten Gür, "Gözlem altında
olanlarda olağanüstü bir durum
yok, normal yaşamlarına devam
ediyorlar" dedi.
Kesin sonuç bekleniyor
Paketin içindeki tozun "şorbon
olmadığının tahmin edildiğini"
belirten Gür, ancak kesın sonucun
alınması için 24 saat beklenmesi
gerektiğini dile getirdi. Hıfzıssıh-
ha Enstitüsü Başkanlığı yetkilile-
ri de "paketteki numunenin şar-
bon olmadığını" düşündüklerinı,
hastaneye kaldınlanlann hiçbirin-
de de şarbon belirtisine rastlanma-
dığını belirttıler. Sağlık Bakanlı-
ğı'ndan yapılan yazılı açıklamada
da paketten alınan örnekJer üze-
rinde yapılan ilk analizlerde ve te-
da\ i altına alınan kişılerin yapılan
ilk sağlık kontrollennde herhangi
bir şarbon bulgusuna rastlanma-
dığı kaydedildi.
GÜNDEM MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
taşıyor ve bu kınntıların taşıyamayacağı ağırlıkta,
birbirinden farklı "sonuçlar" kamuoyuna aktarılı-
yor.
Bütün bunlar bir yana, Irak'ta yaşanan olayın öze-
ti şu:
ABD, terör örgütüyle diplomatik görüşme yapıyor,
Türk subayına terörist muamelesi yapıyor!
Bunun dışındaki her şey, ıkinci şıktır!
Türkiye'ye, "Artık ABD topraklanndasın, attığın
adımlara dikkat et" diyen ABD'nin, eğer terorizmle
mücadele hedefinde samimi ise kendisinin de adım-
lanna dikkat etmesi gerekiyor!
4 Temmuz vakası, bu türolaylarda şu sorunun gün-
deme geleceğini ortaya koydu:
- Bunlardan VVashington'un haberı var mıydı?
ABD'yi incitmek istemeyenler, "Yok efendim, ha-
bersizdi. Olay mahallidir" diyecekler... Daha farklı ba-
kanlar, "bölgede buiutlarmola verse haberi olan Ame-
rikan yönetiminin bundan habersiz olması olanaksız,
kendimizi aldatmayalım" diyecekler...
Bizce ikinci şık daha gerçekçi.
Diyelim ki, Amerikan yönetiminin olaylardan habe-
ri yok. Bu daha mı iyi? Hayır. Ama siyasal iktidar, bu
yöntemle olayın çapını küçültüp, kendi düzeyine in-
dirmeye çalışıyor.
Iran-KADEK çatışması!
Terör örgütü PKK/KADEK'in bölgedekı durumunu
ayrıca masaya yatırmak gerekiyor.
Örgütün yayın organlannda son günlerde şu işle-
niyor:
Türkiye'ye 1 Eylül'e kadar süre tanıyoruz. Bu za-
man dilimi içinde Öcalan'ı da kapsayacak bir genel
af ilan etmezse, KADEK'İ Kürt halkı adına muhatap
almazsa, yeniden eyleme geçiyoruz!
Bu duyurunun özü şu:
Terör, geliyorum diyor!
Türkiye'nin, politikalarını, bugünü kurtarmaya gö-
re değil, gelecekte yaşanabilecekleri olumsuzdan
olumluya çevirmeye yönelik yapması gerekiyor. Bu
yönde hiç adım atmadığı söylenemez. Son topluma
kazandırma yasa taslağı bu çabanın bir sonucu. An-
cak, açıkça vurgulamak gerekirse karşımızda sade-
ce bir terör örgütü yok. gerek lojistik gerekse strate-
jik olarak pek çok kanaldan beslenen bir cephe var.
KADEK'in son eylemlerine bakalım...
Tunceli Valisi'ne saldınyı üstlendiler. Saldınnın, Tür-
kiye'nin son girişimlerine bir karşılık olduğu mesajı
dikkati çekiyor...
Iran, ilk kez Türkiye kökenli bir terör örgütüyle ça-
tışmaya girdi. Son 10 gün içindeki çatışmalarda 30
Iranlı güvenlik görevlisi, 22 terör örgütü üyesı yaşa-
mını yitirdi. Başta Urumiye olmak üzere Iran'ın Tür-
kiye sınırına yakın pek çok yerleşim yerinde hastane
kuracak kadar destek gören terör örgütünün şimdi
Iran'la çatışması ilginç. Terör uzmanlannın yorumu şu:
ABD, KADEK'i Tran'a karşı da kullanma niyetinde
olabilir!
Akla uzak değil!
Irak'ın kuzeyindeki 5 bin teröristin 1000-1200 ka-
dannın Türkiye'ye, bir o kadannın da Iran'a geçtiği
haberleri var. Her iki taraftaki teröristlerin merkez des-
tek yeri Irak'taki kamplar. Irak şu anda kimin deneti-
minde?
ABD'nin!
Terör örgütü, 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde savaş
işaretleri verirken, Imrah sakini ne yapacak?
örgüt içinde, "ABD ne derse yapalım, önümüzü o
açar" diyenlerie, tam böyle düşünmeyenler arasında
bir görüş farklılığı dikkati çekiyor.
Acaba bu noktada öcalan hangi tarafı tutuyordur?
Türkiye'ye getirilmeden önce paketlenmesini sağla-
yanlara nasıl bakıyordur?
ankcum@ttnet.net.tr
Yara almadan kurtuldu
İmar Müdürü'ne
silahlı saldın
Istanbul Haber Ser-
visi - Boğaziçi tmar
Müdürü Ruşen Serda-
roğlu (47), otomobilın-
de silahlı saldınya uğ-
radı. Saldınyı Serdaroğ-
lu yara almadan atlatır-
ken polis, kaçan saldır-
ganın yakalanması için
çalışma başlattı.
Maslak'taki tstanbul
Büyükşehir Belediyesi
Boğaziçi îmar Müdür-
lüğü binasından aynlan
Serdaroğlu, şoförünün
kullandığı 34 BC 2804
plakalı resmi araçla
Maslak Oto Sanayi Si-
tesi girişine geldiğinde.
kımliği belirsiz bir kişi-
nin silahlı saldırısına
uğradı. Saldırgan, Ser-
daroğlu'nun içinde bu-
lunduğu araca 4-5 el
ateş ettikten sonra olay
yerinden yaya olarak
kaçarken Serdaroğlu ve
şoförü saldınyı yara al-
madan atlattı. Serdaroğ-
lu'nun verdiği ifadede,
saldırganı tanımadığım,
tehditler aldığını, ancak
son günlerde belirgin
bir olayı hatırlamadığı-
nı söylediği öğrenildi.
Polis, saldırganın yaka-
lanması için geniş çaplı
operasyon başlattı.
Erdoğan'a TKK-ABD' SOPUSU
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Antalya
Milletvekili Osman Özcan. Başbakan Ta>yip Erdo-
ğan'a ABD'nin AKP'nin bilgisi altında PKK-KA-
DEK ile görüşüp görüşmediğini sordu. Özcan, Erdo-
ğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesin-
de "'Bu ve buna benzer durumlan TBMM'nin gizli
oturumunda görüşmeyi düşünüyor musunuz" dedi.
Tarikat davasmda olay
• İstanbul Haber Servisi - Tuzla'nın Aknrat belde-
sınde kurduğu tarikat aracılığıyla halktan para topla-
dığı ve çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu ıddiasıyla
yargılanan Yaşar Yılmaz ve 26 sanığın davasmda şi-
kâyetçi Fatma Şahin dinlendi. Şahin, zorla evlendiril-
diğini. nikâhtan sonra Yılmaz'ın kendisine "Seni bo-
şadım ^Tidime aldım" dediğini anlattı. Duruşma-
dar naz'ın yakınlan şikâyetçilere saldırdı.