Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2003 CUMA
6 HABERLER
GelecekipotekaltındaYurttaş ormanların korunmasını istiyor. DoğalHayatı Koruma Vakfi, 'nın TürJüye ayağı anayasanın
ormanlardan rant elde etmek isteyen bir azınlığı mutlu etmek için değiştirilmek istendiğini düşünüyor
SERDARKIZIK
ÎZMİR - Dünya Doğayı Koruma
Vakfi (WWF) tarafindan yapılan bir
araştırmaya göre Türkler ormanlarda
daha fazla korunan alan ıstiyor. 12
A\Tupa ülkesinde yapılan bir araştır-
maya göre Türk toplumunun yüzde
98'ı ormanlann ıyi korunmasının
önemlı olduğuna inanıyor ve yüzde
96'sı daha fazla milli park ve eşdeğer
korunan alanlann olması gerektiğıru
düşünüyor.
Araşhrma sonuçlanna göre orman-
lann iyi korunması konusunda Av-
rupa ortalaması yüzde 93. Bu konu-
da Türkiye, Çek Cumhuriyeti'nden
(yüzde 99) sonra geliyor ve Yunanis-
tan'la birlikte ikinci sırada yer alıyor.
İnsanlar duyarlı
Türk insanı, korunan alanlarda eğit-
sel ve bilimsel çalışmalara yüzde 85,
rekreasyonel faaliyetlere yüzde 77,
sürdüriilebilirturizrne yüzde 83, mey-
ve, mantar, vs. toplanmasına yüzde 67
oranında destek veriyor. Yüzde 33
oranla üışaat, yüzde 8 oranla avlan-
ma, yüzde 5 oranla ağaç kesimi gibi
angınlann bir bölümü kazalardan meydana geliyor, diğeri ise
kasıtlı olarak çıkanlıyor. Bu durumda asıl sorumlu insan. Yanan ve
yakılan hazinelerimiz bir süre sonra, bugün AKP'nin gözünü
diktiği "bozuk orman arazileri"ne dönüşüyor. Teknik deyimiyle
2-B alanlan oluyor. Böylece kaçak semtler ve şehirler yaratılarak
yakılan, yok edilen orman alanlan rantçılara yeni çıkarlar sağlıyor.
çalışmalan reddeden Türk insanı, bu
konuda Avrupa toplumlan arasında ilk
sırada yer alıyor.
WWF Türkiye Doğal Hayau Koru-
ma Vakfı Çevre Koruma Bölüm Baş-
kanı Ahmet Birsel bu verilere karşın
iş bitirici AKP iktidannın orman ara-
zilerine elini atmasının ardından şu
uyarıyı yaptı:
*Son zamanlarda gündeme getiri-
len anayasa değişiklikleri, yabuzca or-
manlardan rant ekk etme hevesinde
olan bir azınlığı memnun etmeye yö-
neBk. Böylesine önemli bir konuda
karar vermeden önce, genel tophım-
saleğihmleri\eügilitaraflarınyakla-
şımlannı görmezlikten gelmek, Tür-
kiye ormanlannm geleceğini ipotek
alüna alacakür."
Bu uyanlara karşın AKP. Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer'ın veto
ettiği orman alanlanyla ilgili yasal
düzenlemeyi yeniden Meclıs'te ele
aldı. Bu arada geçen pazartesi Mar-
maris ve Bodrum'da başlayan ve 700
hektarda etirili olan yangınlarda ilk
saptamalara göre 350 hektar orman
kül oldu.
Doğa ve insanın yüzyıllık çabasıy-
la yaratılan ormanlar iki günde tü-
kendi. Bu sayı son 5 yılın ikinci bü-
yük kaybı.
Tablo acı
Ege'de hemen hemen her yaz or-
manlarda yangın çıkıyor. Yıllara
göre ortaya çıkan tablo hektar ba-
zında şöyle:
• 1996 Gökova Körfezi. Çamlı
mevkii, TDT tesisleri yakını, 7 bin
• 1997 Hisarönü 401
• 1998 Marmaris 306 (14 yangın)
• 1999 Kovanlık 107
• 2000 Marmaris 37 (15 yangın)
• 2001 Marmaris 159(10yangın)
• 2002 Marmaris Çetibeli 1333
• 2002 Bodrum Torba 209
Yangınlann bir bölümü kazalardan
meydana geliyor, diğeri ise kasıtlı
olarak çıkanhyor. Görülüyor ki çok
değerli varlıklanmız, ağır darbeler
yemiş. Bu durumda asıl sorumlu in-
san. Yanan ve yakılan hazinelerimiz
bir süre sonra, bugün AKP'nin görü-
zunü diktiği "bozuk orman arazOe-
ri"ne dönüşüyor. Teknik deyimiyle
2-B alanlan oluyor. Daha sonra ço-
ğunluğu, Maliye Bakanı KemalUna-
krtan gibi "uyanık" milli görüş kad-
rolannın eline geçiyor. Sonra da ka-
çak semtler ve şehirler yaratılıyor.
Sonuç olarak bugün Meclis'te yapıl-
maya çahşıldığı gibi, gündeme geti-
rilen yasal(!) düzenlemelerle yakı-
lan, yok edilen orman alanlan rant-
çılara yenı çıkarlar sağlıyor.
Son yangınlara bu açıdan bakıldı-
ğında çeşitli soru işaretleri doğuyor.
Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nün
yangınlann çıkmasının hemen ardın-
dan yaptığı açıklama doğrusu çok
dikkat çekici.
Yeni 2B ler mi geliyor?
Diğer yangınlann çıkış gerekçele-
ri konusunda "Henüz araşünyoruz;
incefiyoruz, birsonuç yok" dıyenler bu
kez yangınlar başladıktan 3-5 saat
sonra alelacele "Marmaris'teki yan-
gın elekrrik tellerinden. Bodrum'da-
ki de çöphlkten çıktT dedıler. Doğal
olarak kamuovunda bir kuşku doğdu.
Nitekım dün f EDAŞ bölge yetkilile-
rinın araştırmalar sonucu
a
YangınJa-
ruı elekrrik nakil hatlanyla bir ilgisi
yok" açıklaması kuşkulan pekıştirdi.
Acaba yangınlarla yenı 2-B alan-
lan mi yaratıldı? AKP'nin orman
alarüannı kapatan iş bitirici kadrola-
nna ve Meclis'tekı milletvekıllerıne
duyurulur...
Orman Mühendisleri Odası
Rastlaııtı
değil
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Orman Mühendisleri Odası
Genel Başkanı Salih Sönmezışık
Marmaris ve Bodrum'da meydana
gelen yangınlann rastlantı
olmadığını söyledi. 2-B'de miladın
1981 olduğunu, ancak AKP
hükümetinin bunu 2000'lere çekmek
istendiğini belirten Sönmezışık. "O
zaman bu yanan yerler de saülır"
dedi. Sönmezışık, Muğla'nın
Marmaris ve Bodrum ilçelennde
çıkan orman yangınlannın 2-B
satışına ve SÎT alanlannın
daraltılmasına zemin hazırlığı
olduğunu savundu. Bakanlıklann
zoraki birleşmesi ve AKP'nin
kadrolaşması sonucu Çe\Te ve
Orman Bakanlığı ile birlikte
yereldeki bürokratlann yangınlara
hazırlıksız yakalandıklannı belirten
Sönmezışık, "Karayolları ile orman
içinden geçen enerji nakil hatlannın
guzergâhlannı yıllardır
temizletemediler. Devletin kurumlan
topu birbhierinin üzerine atarken,
yangınlara yoJ açryorlar. Yangınlar
devlet enyle çıkanhyor" diye
konuştu. Sönmezışık "Bu yangınlar
rastlantı değiL SİT'in geri çekilmesi
planh bir olay. StT'in geri çekilmesi
ile yanguüann başlaması
düşündürücü" dedi.
Orman alanlan daralıyor
Ağaçlara
acımıyorlar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orman
alanlannın daraltılmasına ilişkin yasa
tasansı: TBMM Tanm, Orman ve
Köyişleri Komisyonu'nun basma
kapalı oturumunda kabul edildi.
Tasan, kızılağaç ve aşılı
kestaneliklerin orman alanı dışına
çıkanlmasını. aynca özel mülkiyete
ait 3 hektardan büyük alanlardaki
sınırlamalann kaldınlmasmı
öngörüyor. Kaçak yapılaşma
nedeniyle orman niteliğini yitiren
arazilerin satışıyla ilgili anayasa
değişikliğini, gelecek hafta genel
kurulda yeniden görüştürmeye
hazırlanan iktidar, diğer yandan
orman alanlannın sınırlandınhnasıyla
ilgili tasanyı komisyondan geçirdi.
TBMM Tanm, Orman ve Köyişleri
Komisyonu'nun AKP'li Başkanı
hyas Arslan. tarnşmalann
kamuoyuna yansımaması ve
düzenlemenin hızla çıkanlması için
tasannın görüşüldüğü toplantıyı
bastna kapalı olarak sürdürdü. Tasan,
kızılağaçlıklar ile aşılı kestaneliklerin
orman sayılamayacağı hükmünü
getirirken, bu alanlar orman dışına
çıkanlıyor. Buna göre, orman sınırlan
içinde ve bitişiğinde, tapulu yerler,
orman sınırlan dışmda her türlü
tasarruf belgeleri ile özel mülkiyette
bulunan kızılağaçlıklar ile aşılı
kestanelikler orman sayılmayacak.
250 hektar kül oldu
Marmaristeki orman yangmı tamamen kontrol altma ahndı.
Muğla Orman Bölge Müdür Yardımcısı Recep Demird, sön-
diirme ve soğutma çahşmalannın devam ertiğini bikfirdi. Yan-
gm alanının ölçüm çahşnıalanna da başbndığını befirten De-
mirel, "Kesin olmamakla birlikte, yanan alanın 250 hektann
altında olduğunu tahmin ediyoruz" dedi. (AA)
YQŞÛ,yangın veçaresizlik
L
BANUAVAR
MARMARİS - Orhaniye Keçibükü'ne
yıllardır gelirim. Bu yıl da tatilimi geçirmek
üzere koya geldim. Bir teknenin içinden
sahile doğru olanca yeşilliğe teşekkür ederek
bakarken çalılıklardan yükselen beyaz
dumanı fark edip önce telsizle Martı
Marina'yı aradım ve yangın ihban yaptım.
Sonra iskeleye atladım ve deli gibi bağırarak
yakındaki motel, tekneler ve turistlerden
yardım istedim. Bu olay 16.00 sulannda
oldu. Ve 10 dakika içinde 50 kişi denizle
orman arasında zincir oluşturarak kovalarla
yangının bir bölümünü söndürüldü. 15-20
dakika içinde jandarma olay yerindeydi.
Kozalaklar füze gibi
Bu arada 1 saat geçmişti. Ve yorgunluktan
bitap insanlar umutsuz gözlerle ilerleyen
yangına bakarak küçücük kovalan
boşaltmayı sürdürdü. Ne itfaiye
geldi ne de arazözler, ne bir
helikopter. Değirmenyanı
Itfaiyesi sadece 10 dakika
mesafedeydi ve bir türlü
gelemiyordu. Arada kovayı
kenara atıp itfaiyeyi anyor,
jandarmayla giderek şiddetlenen rüzgânn
etkisiyle yolu aşarak karşıya geçebilme
tehlikesi olan yangını tek bir kuvvetli
arazözün durdurabileceğini konuşuyorduk.
Ama, 1.5 saat sonra görünürde kimse yoktu
ve insanlar giderek bitkinleşiyordu... Şişen
kozalaklann füze gibi yolu geçmeye
başladıklannı gözlerimle gördüm!.. Işte o
sırada ilk itfaiye ekibi göründü. Çok geç
kalınmıştı. Yangın yolun üst tarafina
yayılmıştı. Artık tüm Orhaniye koyu
yanıyordu. ilk helikopter 2 saat sonra
17.52'de gökyüzünde göründü. Jandarma
daha önce Bodrum'daki yangına müdahale
ettiklerini söyledi. Daha sonra konuştuğum
Martı Marina görevlisi benim telsiz
bağlantımdan 2 saniye sonra Bozburun
Belediyesiyle konuştuğunu ve acil itfaiye
istediğini söyledi.
Yaşiılar ağlıyor
Konuşulan yetkili 2 dakika sonra Martı
Marina'yı arayarak Bozburun'da da yangın
ihban aldıklannı ve araçlannı
yoflayamayacaklannı bildirmiş. Oysa
yapılan araştırmada Bozburun'da en ufak bir
yangın olmadığını ortaya koydu. Gece
Orhaniye köyüne gittik. Yanguı evlere doğru
yaklaşıyor, köy boşaltılıyor, evlerini terk
etmeyenler çatılarda toplanmış korku içinde
bekliyordu. Yaşiılar ağlıyordu. Çevrede
asker
vardı ve
orman
ekipleri geldi. Orman ekibinden birine
Değirmenyanı itfaiye ekibinin neden olay
yerine 1.5 saat sonra geldiğini sordum.
Hemen telefon açtı ve Değirmenyanı itfaiye
sorumlusuyla beni konuşturdu. Ve yetkili
bana yangın ıhbanndan 5 dakika sonra olay
yerinde olduğunu söyledi. Jandarma, ben ve
50 kişi oradaydık. Bütün gece uyumadık.
Karanlık basuıca helikopterler de çekilmiş
ve ormanın çeşitli bölgelerinde çahşan
ormancılardan başka kimse kalmamıştı.
Çaresizlikle göğe uzanan alevlere
bakakaldık sabaha kadar. Sabah 05.00'te
yeniden helikopterler geldi, kül olan canım
tepeler ortaya çıktı, hâlâ yanan tepeler vardı.
Iskelede otururken yangının ilk başladığı
bölgede birkaç kişinin jandarmayla
konuştuğunu gördüm. TEDAŞ yetkilileri
hasar gören telleri değiştirmek istiyordu!
Jandarma onlan geri yolladı.
Koyun can. kasap et derdinde
Daha sonra savcılık izniyle tellerden örnek
kestiler ve tellerin her yanımn arklarla kaplı
olduğunu hayretle gördük. Tam o
sırada Orhaniye köyünden bir
haber geldi. Kadınlann bekleştiği
bir orta alanda 50 metrekare bir yer
yine yanmaya başlamış ve köylüler
kazma, kürek ve süpürgelerle
yangını söndürmütü. Yangının
başladığı noktaya ilk basın mensubu 8
saat sonra geldi ve bilir bilmez köylüler
yaktı, yok çöpten çıktı gibi asılsız
haberleri ortalığa yayanlar oldu.
Bütün acım ve heyecanımla çalakalem
gördüklerimi yazdım. ilk görgü tanığı
olarak jandarmaya daifade verdim.
BIRBAKIMA
SERVER TANtLLt
Birkaç Satırla...
Konular birden bastırdı. Üstelik, arka arkaya ölüm-
ler Bir tekine kapanmak, ötekileri gözardı etmek gibi
olacak. En iyisi, birkaç satırla konudan konuya geç-
mek. Köşe yazaıiığında buna cevaz da vardır. Ben de
öyle yapacağım bugün.
Hangisinden başlamalı?
•
Yaşı ilerledikçe, hayatta oluşuna seviniyor, ama bir
acı haberin tedirginliğine de gitgide gömülüyordum.
Geçtiğimiz günlerde, hayatın şaşmaz yasası noktayı
koydu:
"Biryıldız daha kaydı."
"Hollyvvood'un 'AJtın Çağı'na damgasını vuran akt-
ris Katharine Hepbum, 96yaşında öldü" diye yazı-
yordu Milliyet.
Sonra, kimi yazılar...
Onlann içinde, en güzellerinden biri, "özgürBir Yıl-
dız" başlığıyla Mine G. Kınkkanat'ın kalemindendı Ra-
dikal'de.
"Biryukardan bakış, bir kamçılayıcı duruş, birhün-
sa tavır Baş eğmeyen modern kadını temsil ediyor-
du" diye tanımlıyor Telerama bu kural dışı sanatçıyı.
Uzun ömrü ve hep diri duran sanatı ile kaç kuşağı da
kendisine bağlamayı bildi.
Onurla göğüsledi yaşam ve sanat yanşını...
Aşk olsun sana Katharine Hepburn!
•
Ustalan da söylerier öykü yazmak, roman yazmak-
tan güçtür. Birkaç sayfada, yaşamdan bir kesiti, bir ânı
alıp yoğunlaştıracaksınız. Yürek de ister.
Birkaç gün önce yitirdiğimiz Tomris Uyar, işte o yü-
rekli yazariardan biriydi.
Yalnız öyküde karar kılmıştı.
Türk öytiıcülüğünün 1970'lerte başlayan yeni bir aşa-
masına damgasını basan sanatçılardan biri oldu: O gü-
zelim Türkçesi, o sürükleyici tekniği ve insan malze-
mesiyle.
Bu arada o nefis çevirileriyle...
Kitaplığıma bakıyorum: Atladığım bir eseri var mı di-
ye. Böyle bir sanatçının bir tek öyküsünü bile kaçır-
mak vebal attına sokar insanı. <
Tomris Uyar'ın anısı önünde eğiliyorum...
•
İki yıl önceydi: Büyükada'da oturan Melih Cevdet
Anday'ı zıyaret amacıyla Bostancı'dan vapura bindi-
ğimde karşılaştık. Yüzümüz gitgide uzaklaştığımız
Anadolu sahiline dönük bir halde oturup sohbete dal-
mıştık.
Sohbet de ne? Kan ağlıyordu içimiz.
Uzaklastıkça daha kavranır olan sahili gösterip hınç-
la sormuştu: "Sevgili Tanilli, o kadar dolaştm, hiç
böyle bir duvar gördün mü?"
Gerçekten, ta Moda'dan başlayıp Pendik ve ötele-
rine uzanan kıyı şeridi, yüksek ve iğrenç bir duvar olup
çıkmıştı. Geçmişte doğa ile kucak kucağa olan bu şe-
ridin yeşili yok edilmiş ve betona dönüştürülmüştü
her şey.
Kızgınlıkla konuşuyordu, ağlayacak gibiydi.
Birkaç gün önce, "Istanbul'un başı sağ olsun!" di-
ye ölüm haberini gazetelerde okuduğumda, o kısa
vapur yolculuğu geldi aklıma.
Içim cız etti; Çelik Gülersoy'u göremeyecektim.
Gazeteler, yaza yaza bıtiremiyorlar yaptıklannı.
Istanbul'un tarihsel dokusunu korumak ve kenti bir
kültür merkezi halkıe getirmek; bu arada, kentin, yaz-
gısına terk edilen tarihsel köşklerinin restorasyonunu
yaparak bu rnekânlan haikla buluşturmak...
ömrünün 55 yılını bu işe adamış adam!
Istanbul'un, bir barbar ordusunun istilasına uğrayıp
tarihsel ve doğal dokusunun hızla yok edildiği bir dö-
nemde, Çelik Gülersoy koşup geliyor imdada.
Hani Allah gönderdi" derter ya, öyle bir şey!
Bir uygarlık görevi, yaptığı.
Bu kent yaşadıkça, onun da adını yaşatacak olan
hizmetler...
"Istanbul O'na ağlıyor" diye yazıyor gazeteler; na-
sıl ağlamazsınız?
Ama, Istanbul Belediyesi'nin başına musallat olan
o gerici gürûhun; daha gelir gelmez, bir teşekkürü bi-
le esirgeyerek, bir noter ihtarnamesi ile, onardığı köşk
ve kasırlardan kovmasını da hatıriamaz olur musunuz?
Ve nedir dilinizin ucundaki? Söyler misiniz?
Not: Geçen haftaki yazımın, 15'inci satınnda, "af"
kelimesi "as" diye çıkmıştır. Düzettir, özür dilerim.
Orman Idtabı
yanbşlarla dolu
MUSTAFAÇAKIR
AJNfKARA - "Or-
manlanmıza Sahip Çı-
kalım BirBgT adı altın-
da bir araya gelen 47
çevre örgütü, Çevre ve
Orman Bakanlığı'nca
hazırlanan "2-BGerçe-
ği" adlı kitapçığı irde-
ledı.
Bakanlığm kitapçık-
ta yer alan 11 görüşü-
nü tek tek işleyen çev-
re örgütleri. gerçeğin
"bakanlığın açıkladığı
gibi olmadıgı" sonucu-
na ulaştı.
Bakanlığın kitapçığı-
nı irdeleyerek elde ettik-
leri sonuçlar şöyle:
# Bakanlığm kitap-
çığında. 2-B arazileri
"Bir daha geri kazanı-
lamayan ve ıslah edile-
me\en araziler" olarak
tanimlanıyor. Çe\Te ör-
gütlerinin kitapçığında
ise, Orman Yasası'nda
bu yerlerin bir daha ge-
ri kazanılamayacağına
ilişkin bir ifade bulun-
madığına dikkat çekili-
yor.
# Bakanlıkkitapçık-
ta uygulamanın yeni ol-
duğunu dile getirmişri.
Çevreciler ise, uygula-
manın yeni olmadığı-
nı, geçmişte de bu gibi
yaklaşık 70 miryon met-
rekare arazinin satıldı-
ğını belûtiyorlar
# Bakanlığm, "ya-
sal boşluk nedenrv le iş-
gaki durumundaki ki-
şi ve kurumlann dev-
lete hiçbir katkı sağla-
madıklan" görüşüne
çevrecilerin yanıtı ise
şöyle:
Herhangi bir yerin or-
mansızlaştınlması ve
çeşitli amaçlarla işgal
edilmesi Orman Yasa-
sı 'na göre suçtur. Yapıl-
ması gereken suçlula-
nn cezalandmlmasıdn-.
Marmaris yangını mahkemelik
• MUĞLA (Cumhuriyet) - Marmaris'te 3 günde
güçlükle kontrol altına alınan orman yangını
kurumlan karşı karşıya getirdi. Jandarmanm
tespitine göre enerji nakil hatlanndan çıktığı
açıklanan yangın, TEDAŞ'ın bilirkişi
incelemesinde çöplükten kaynaklandığının
belirlenmesiyle bir başka boyut kazandı. Orhaniye
Muhtarlığı yeni bir tespıt ısterken Muğla Valisi
Hüseyin Aksoy, "Biz uzman değiliz. Yangının
nasıl çıktığını mahkeme belirleyecek" dedi.