Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA
8 HABERLERtN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 31 Sinop B 26
Edirne PB 34 Samsun B 27
Kocaelı PB 34 Trabzon B 25
Çanakkale PB 31 Giresun
Izmır B 37 Ankara
B 26
A 31
Manısa B 38 Eskişehır A 32
A 31Aydın _B 39 Konya
Denızlı B 37 Sıvas A 28
Zonguldak B 29 Antalya A 36 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanhurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
A
B
36
32
36
37
34
35
27
24
B 23
Yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı
bulutlu.diğeryerler
az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığı tüm yurtta
artacak. Rüzgârku-
zey yönlerden hafıf
ara sıra orta kuvvet-
te esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
B
B
B
Y
B
23
20
20
25
20
24
25
26
Münıh Y 31 Zünh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
B
B
Y
Y
A
A
23
31
34
29
32
29
32
35
Y 33 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tifhs
Kahıre
Y
B
B
B
B
B
B
A
21
22
30
38
24
20
16
37
A 38
Parçalı bulutlu Sısı ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu t Gok guruttulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
Kaptırdık gidıyoruz; AB üyelıği, ABD'nin izinden
ve dizi dibinden aynlmama güdüsü nelere mal ola-
cak, araştıran da yok, araştırmaya niyeti olan da...
Bizimkiler Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın
"Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hiçbir kuşkulan
kalmadığını" söylemesini göğüslerini gere gere yi-
neliyorlar.
Yazanmız Ürdün'den AB'nin Türkiye'nin üyeliğiy-
le Ortadoğu'ya komşu olacağını söyleyen dış poli-
tika sorumlusu Solana'yı manşetlere taşıyor.
Dünya Ekonomi Forumu vesilesiyle Abdullah
Gül'ün Dışişlerı Bakanı Colin Povvell'la bir araya
geleceği haberini büyük bir iştiha ile duyuran med-
ya, ayaküstü hoş beşle kısıtlı kalan ikili görüşmede
Kıbrıs'tan Irak sorununa, hatta Iran politikasına ka-
dar uluslararası sorunların ele alındığını şişiren ha-
berleıie yetiniyor.
Gül'ün Povvell'la neler konuştuğu ya da Gül'ün
dört gözle beklediği Amerika ziyaretinde hangi or-
tak sorunları ele alacağını soran yok, soracak olan
da...
Oysa; Gül, sadece ve sadece görüşmenin "öv-
gü faslını" yansıtmak çabasında.
Gönderdiği son mektubun içeriğinden ABD Dı-
şişleri Bakanı Powell'ın "çoookmemnun kaldığmı"
söylüyor.
Amerika'yı çoook memnun eden o mektupta
acaba neler yazdı Gül?
Ülke adına Amerika'ya hangi ödünleri verdi? Gül
açıklamıyor, elbette açıklamayacak da... Ulusal ki-
mi sorunlardaABD lehine verdiğimizödünleruygu-
lamalarla ortaya çıktı mı, bu iktidarla yitirdiklerimi-
zin ölçüsü, verilen ödünler anlaşılacak ama iş işten
geçmiş olacak!
• • •
AB yönetimi Türkiye'yi yönetenlerin yumuşak
karnını, fikri sabite dönüşen isteğini keşfetti: AB
Baktılar ki üyelik için A-Ke-Pe iktidarının verme-
yeceği ödün yok.
Yıllardır gerçekleştirmekten sakındıklan ödünle-
ri, üyelik vaadini ısıtarak Türkiye'den koparacakla-
nnı anladılar.
Kıbrıs ve Ege sorunlarını kendilerine uygun biçim-
de çözecekler. Güneydoğu'ya (Kürt muhibbi ABD
ile birlikte veya ABD'ye koşut bir politika izleyerek)
ayn bir statü verdirebilmenın yollarını araştıracak-
lar. Ermeni tasarılannı Demokles'in kılıcı gibi başı-
mızın üzerinde tutacaklar, Ermenistan'ın Türkiye
üzerinden gereksındiği olanakları sağlayacaklar vs.
AB ve ABD modeli "21. yüzyıl Sevr'ini" Türki-
ye'ye kabul ettirmenin önündeki tek engel TSK'yi
de eli kolu bağlı, sesi soluğu çıkmaz bir konuma ge-
tirecekler.
Irili ufaklı yetkililerin verdikleri demeçlere bakılır-
sa ABD ve AB için öncelikli hedef TSK... ABD'de
ilk kez bir üst düzey yetkilinin, Savunma Bakanı
Wolfowitz'in orduyu eleştiren demeci, AB adına
konuşan genişlemeden sorumlu komısyon üyesi
Günter Verheugen'in aynı yolda sürekli açıklama-
lan... birbirini tamamlıyor, birbirine koşut.
Ordu konusunda Batı ile AKP kafası denk!
Avrupa'da ve Atlantik ötesinde "kendi idealleri
önünde engel gördükleri TSK'nin etkisini ve yetki-
sini alt düzeylere düşürme"y\ içeren planlar hare-
kete geçırıldı.
Son altı yedi aydır tarttılar, aralarında tartıştılar
ve... Türkiye'ye düne kadar kabul ettirmeyeceklerı
koşulları A-Ke-Pe ıktidarıyla gerçekleştireceklen
sonucuna vardılar.
6. paketi gördükten, askerin etkisini ve yetkisini
silmek amacındaki 7. paketle ilgili bılgileri aldıktan
sonra "AB üyeliğimiz konusunda hiçbir kuşkulan
kalmadığını" sürekli yinelemeleri, Selanik'te beyaz
çizgili siyah aynı kumaş giysilerle törenlere katılan
RTE-Gül ikilisınin ayaklarını yerden kesecek, hoş-
nut kılacak bir iki cümle söyleyerek sırtlarını okşa-
maları elbette doğal.
Son günlerdeki övgüler, AB üyeliğimize neredey-
se kesin gözle bakan demeçler...
Bu gelişmeler de bir bit yeniği aranmasını gerek-
tirmiyor mu?
Kürt konferansı
toplanıyor
I Baştarafi 1. Sayfada
Kürt Sorununun Çözii-
mü". DEHAP'tan alınan
bilgıye göre. konferansın
35 kişilik "Çağırıcılar
Grubu"nda yer alan ba-
zı isimler de şöylc
KESK Genel Başkanı
Sami Evren, Hak-Iş Ge-
nel Başkanı Sami Uslu.
yazar Mehmet Altan.
öğretim üyesi-yazar Tok-
tamışAteş.DEHAP Ge-
nel Başkanı Tuncer Ba-
kırhan TTB 2 Başkanı
Metin Bakkalcı. SP'li
Mehmet Bekaroğlu. ya-
zar Murat Belge, gaze-
teci Fehmi Koru, DE-
HAP PM üyesı Naci
KutJay, tHD Genel Baş-
kanı Hüsnü Öndül. Pir
Sultan Abdal Kültür Der-
neği Genel Başkanı Ka-
zım Genç, Şerafettin El-
çi, Mihri Belli, EMEP
Genel Başkanı Levent
Tüzel, yazar Aydın Çu-
bukçu. Konferans için
200 kışi Ankara'ya davet
edıldı.
Davetliler arasında
Yaşar Kemal. Doğu Pe-
rinçek, Tarhan Erdem,
Şükrü Elekdağ, İshak
Alaton, Hasan Cemal,
Orhan Pamuk. Sami
Selçuk. Abdurrahman
Dilipak, Cüneyt Ülse-
ver, Ercan Karakaş,
Baskın Oran, İlnur Çe-
vik de bulunuyor. Davet-
lilerin konferansa katılıp
katılmayacaklannın ise
henüz netleşmedıği öğ-
renildi
Düzeltme
• tstanbul Haber Servisi - 24.06.2003 tarihli
gazetemizde "Köy Enstıtüleri ışık saçmaya
devam ediyor" başlıklı haberde. "Köy
Enstitülenni Araştırma ve Eğitimi Geliştirme
Derneği kurma çağnsmda bulundu" ifadesine
yer verilmiştir. Dernek kurucu üyesi
Ramazan Çavdar, yapılan çağnnın,
20 Hazıran'da kurulan derneğe üyelik çağnsı
olduğunu belirtmiştir. Düzeltır, özür dileriz.
AKP'den inadına kadrolaşmaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP hükümeti. kadrolaş-
mada sınır tanuruyor. TBMM Plan
ve Bütçe Komısyonu'nda. Diya-
net tşleri Başkanlığı'na verilmesi
öngörülen kadro sayısı AKP mil-
letvekillerinin önergesiyle
1600'den 15 bine çıkanldı. Komis-
yonun CHP'li üyeleri. bu değişik-
lık üzerine, "Toplumda gergin-
lik yaratılmak isteniyor" diye-
rek salonu terk etti. AKP'lı Mah-
mut Göksu. ımamlann askerlikle-
rinin bir bölümünü "asker i-
mam" olarak yapmalannı önerir-
ken AKP mılletvekilı Alaattin
Büyükkaya, cemevlerinin ibadet
yeri olmadığını ilen sürdü
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda. dün Diyanet tşleri Baş-
kanlığı'na 1600 ek kadro tahsisı-
ni öngören yasa tasansı görüşüldü.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın,
1997 yılında Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'na 16 bin kadro tahsisedil-
mesini öngören yasa tasarısının
TBMM Genel Kurulu'na indiği-
ni. ancak seçimler yüzünden ka-
dük kaldığmı söyledi.
Tasan hazu"lanırken başkanlığın
16 bın 667 kadro ihdas edilmesini
önerdiğini ancak DPT'nin bu kad-
royu 1600'e indirdiğini. Bakanlar
Kurulu'nun da buna uyduğunu be-
lirten Aydın. bu sayının gereksinı-
mini karşılamaktan uzak olduğu-
nu ileri sürdü.
'Cemevi ibadet yeri değiT
AKP'li Musa Uzunkaya ıse
"Bir yerde caminiz varsa oraya
inıam göndermeye mecbursu-
nuz. Yoksa birileri gelir sizin
boşltığunuzu doldurur" diye ko-
Kadrosunda 88 bin 501 kişi bulunuyor
Diyanet 9 bakanlığa bedel
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - TBMM
Plan ve Bütçe Komısyonu'nda kabul edilen öner-
geyle Diyanet Işleri Başkanlığı 'nın kadro sayısının
100 bini aşması öngöriilüyor. Başkanlığın mevcut
88 bin kadrosu bile, 9 bakanlıktaki toplam perso-
nel sayısına denk düşüyor.
Diyanet tşleri Başkanlığı'nın 88 bin 501 kadro-
su bulunuyor. Diyanet tşleri Başkanlığı'na 15 bin
yeni kadro tahsis edilmesini öngören yasa tasansı-
nın TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmesi du-
rumunda, başkanlığın kadro sayısı 103 bine ulaşa-
cak. Diyanet Işleri Başkanlığı, kadro artışıyla Mil-
li Eğitim, Sağlık ve Maliye bakanlıklan ile Emni-
yet Genel Müdürlüğü'nün ardından en fazla kad-
roya sahip 5. kuram olacak. Başkanlık mevcut du-
rumda bile; tçişleri, Dışişleri, Baymdırlık, Ulaştır-
ma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Tica-
ret, Eneıji ve Tabii Kaynaklar. Kültür ve Turizm,
Çe\Te ve Orman bakanlıklanndaki toplam 89 bin
olan personel sayısıyla yaklaşık aynı sayıda perso-
nel çalıştınyor. Bu bakanlıklann kadrolan şöyle:
tçişleri Bakanlığı 23 bin 301, Baymdırlık ve ts-
kân Bakanlığı 17 bin 46, Kültür ve turizm Bakan-
lığı 15 bin 315, Çevre ve Orman Bakanhğı 15 bin
314, Dışişleri Bakanlığı 5 bin 41, Sanayi ve Tica-
ret Bakanlığı 4 bin 536, Ulaştırma Bakanlığı 3 bin
961. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 3 bin
618, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 868.
nuştu. CHP'li Ali Kemal Kum-
kumoğlu ise Türkiye'de bulunan
Alevi yurttaşlara Diyanet tşleri
Başkanlığf nın hizmet götürme-
diğini belirterek "Alevi vatan-
daşların vergileriyle onlara hiz-
met götürmeyen imamlara ma-
aş ödeniyor. Bu helal mi. haram
mı" diye sordu.
AKP'lı Alaattin Büyükkaya
ise, Aleviliğin ayn bir din olma-
dığını belirterek "Cemevleri as-
la ibadet yeri değildir. semah
edilen,Alevi kültürün icra edil-
diği yerlerdir" dedı. Bakan Ay-
dın hukuken camiler ve mescitle-
rın ibadet yen olarak kabul edil-
dığini, başka bir ibadet yeri tanı-
madıkJannı söyledi.
AKP'li Mahmut Göksu, imam-
lann askerliklerinin bir bölümü-
nü "asker imam" olarak yapma-
lannı önerdi. Göksu, yurtdışına
gönderilen din adamlannın öğ-
retmenlik de yapmalan gerektiği-
ni ileri sürdü. Bunun üzerine söz
alan Aydın, asker imam uygula-
masına daha önceki yıllarda
olumsuz yanıt alındığını, imam-
lann yurtdışında öğretmenlik
yapmalannın ise mümkün olabi-
leceğini söyledi. Aydın, "Bu ko-
nuda irtica sorunu ortadan kal-
dınlınca karar verilebilir'" diye
konuştu.
CHP'den tepki
Görüşmelerin ardından AKP
milletvekilleri bir önerge vererek
1600 olarak önerilen kadro sayısı-
nın 15 bme çıkanlmasını istediler.
CHP'li AliTopuz. siyasi yaşamın-
îşçüere kapı gösterildi
COŞKUN
YAMAN
BALIKESİR -
SEKA Bahkesir tş-
letme Müdürlüğü'nü
1.1 milyon dolara sa-
tın alan Albayraklar
Turizm Seyahat AŞ,
dün fabrikayı teslim
alır almaz, 287 çah-
şanm işine son verdi.
Özelleştirme Idaresi
Başkanlığı ile Al-
bayrak AŞ arasında
imzalanan varlık sa-
tış sözleşmesi esası-
na göre, fabrikayla
birlikte 1980 dönüm
arazi, 185 lojman, 47
iş makinesi. sosyal
tesisler, Ovabayın-
dır'da bulunan su
pompalama tesisleri
söz konusu şirkete devredildi.
Albayraklar'dan işçilere verilen
fesihnamede. 'Bahkesir SE-
KA'da, 2002 Temmuz ayından iri-
baren üretim yapılmadığı göz
önünde bulundurularak, maki-
ne,teçhizat, alet edevat, ekipman
ve tesislerin ürerime hazır hale
getirilmesi için bakım, onarım ve
modernizasyon çahşmalan yapı-
lacaktır. Bu nedenle 24 Haziran
2003 tarihinden iribaren iş akdi-
niz feshedilmişrir" denildi.
AKSU'NUN SATIŞINA PROTESTO - SEKA Giresun Aksu îşletme Müdüriüp iş-
çileri, 30 Haziran'da satışa çıkanlacak işyerlerinin özelleştirilmesini protesto ama-
cıyla saçlannı kazıttı. Önümüzdeki günlerde açlık grcvine başlayacaklannı belirten
sendika yetkilileri, "Hükümet vazgeçene kadar mücadelemiz sürecek" dedi. (AA)
tşçiler devir teslimin ardından
Albayraklar'dan çok Selüloz-tş
Sendikası yönetimine tepki gös-
terdi. Devir öncesi Balıkesir'e ge-
len sendikanın genel başkanı Er-
gin Alşan'ı işçilen satmakla suç-
layan çalışanlar, yeterli mücadele-
nin yapılmadığını savundu. Bu
arada işçilerin ihbar tazminatı Va-
kıfbank, kıdem tazminatı da Yapı
Kredi Bankası aracılığıyla öden-
meye başlandı. Çalışanlann iş kay-
bı tazminatı da çalışma sürelerine
göre tş Kurumu tarafindan ödene-
cek. SEKA îşletme Müdürü Meh-
met Öcal başta olmak üzere yak-
laşık 100 memur ıse başka kamu
kuruluşlanna atanmak üzere ha-
vuza aktanlacak. Memurlara üç il
seçeneği sunulacak.
Selüloz-Iş Sendikası da fabrika
güişindeki baştemsilciliği boşalttı.
Tüm üyeleri işten çıkanlan sendi-
ka, 8 ay içinde yeniden üye kayde-
dip örgütlenmesi halinde varhğım
sürdürebilecek.
da hükümetten gelen kadro talebı-
nin yaklaşık 10 kat arttınldığına
hiç tanık olmadığını belirterek
"Bir tertiple karşı karşıya oldu-
ğumuzu düşünüyorum" dedı.
CHP'li Birgen Keleş. uygula-
manın ülkede gerginlik yaratacağı-
nı \iirgulayarak "Bu önerge dini
istismar etmektir" dedi. CHPli
üyeler, önergenin kabul edilmesi
üzerine salonu terk etti.
AKP'li millervekillerinin ver-
diken önergeyle 15 bin kadronun
tamamı din hizmetlerine aynldı.
Hükümet tasansında 850 olan i-
mam hatip kadrosu 11 bine, 450
olan müezzin-kayyım kadrosu 2
bin 500.150 olan Kuran kursu öğ-
reticisi kadrosu 500'e yükseltılir-
ken 1000 yeni vaiz kadrosu tah-
sis edildi.
Yerel seçimler
Altınok:
Ankara 'ya
adayım
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Anakent Beledi-
ye Başkanı Melih Gökçek
AKP'ye geçme planlan yapar-
ken, dün sürpriz bir basın toplan-
tısı düzenleyen Keçiören Beledi-
ye Başkanı Turgut Altınok.
AKP'den Anakent Beledıye Baş-
kanlığı için aday olduğunu açık-
ladı Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ise "Olsa olsa şu an-
da aday adayı olabilir" dedi.
Altınok, dün sabah düzenledi-
ğı basın toplantısında, çeşıtli si-
yasi görüşlerden yurttaşlann
Anakent Belediye Başkanlığı
adaylığı ıçın kendısınden ıstekte
bulunduklannı kaydetti. Altmok.
AKP'den yerel seçimlerde Anka-
ra Anakent Belediye Başkanlığı
için aday olduğunu açıkladı. Baş-
bakan Erdoğan ise gazetecılerin
"Turgut Altınok AKP'nin An-
kara anakent belediye başkan
adayı diyebilir miyiz" sorusu
üzerine, "Ha\ır, olsa olsa şu an-
da aday adayı olabilir. Kimseye
adaydır diyemeviz. Bütün bun-
lar Ûçemizin, ilimizin değerlen-
dirmesinden geçecekrir. Bu de-
ğerlendirmelerden sonra aday
kesinleşecektir" diye konuştu.
Tarikat yaşıyor çocuklar ölüyor
RECEP BLLUT
KAYSERİ - Kayseri'de tüp gaz
kaçağından kaynaİdanan patlama
sonucu çöken Taşçıoğlu Kuran
Kursu ve Hafız Yetıştırme Yur-
du'nda dikkat çekici siyaset-tarikat
bağlantılan ortaya çıktı. 1940'lıyıl-
larda CHP milletvekili olan Ömer
Taşçıoğlu'nun bağışladığı binalar
tslamcı vakıflann eline geçerken
yurtta Diyanet tşleri Başkanhğı'nm
kadrolu ögretmenleri çeşitli kentle-
re sürüldü. Yurdun faaliyetine de-
vam edebilmesi için çevre kentler-
den toplanan 22 yoksul öğrenciden
10'u patlamada yaşamını yıtirdi
Ömer Taşçıoğlu, 1947'de oğlu
Mustafa'nm yaşamını yıtirmesi-
nin ardından tüm gayrimenkulünü
yoksul öğrencilerin eğitiminde kul-
lanılması amacıyla Hafız Yetiştir-
me Derneği'ne bağışladı Ancak
Taşçıoğlu'nun yaşamını yitirmesi-
nin ardından dernek yöneticileri
gayrimenkulleri yoksul öğrencile-
rin yaranna kullanmak yerine ya
yok pahasma sattı ya da dövizle ki-
raya verdi Kentin en işlek yerinde
bulunan bir bina ise yılda 160 bın
markathlasFinans'akiralandı Ay-
nı zamanda AKP il delegelen olan
Taşçıoğlu Hafiz Yetiştirme Derne-
ği Başkanı Ali Rıza Özderici. yö-
netim kurulu üyesi Ahmet Has-
yüncü. derneğin mallannı teminat
gösterek "Kuranıkerim ve İslami
lu'mlere Hizmet Vakff'nı kurdu
İslamcı vakfa peşkeş
Derneğin bazı mallannm akta-
nldığı vakfin başkanlığına yine
Özderici getirildi. Vakıfyönetıcıle-
rinin açrığı Safa Vakfi Kayseri Şu-
besi'ne de kentin pahalı semtlerin-
den Taşçıoğlu ailesine ait bir bina-
nın iki katı 10 yıl süreyle kıraya ve-
rildi. Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'nce faaliyeti durdurulan Safa
\akfı yerine aynı adla dershane
açıldı. Taşçıoğlu ailesinin mallan
bu şekilde tslamcı vakıflara peşkeş
çekilirken öğrenciler yoksulluk
içinde eğitim gördü.
Taşçıoğlu Kuran Kursu ve Hafız
Yetiştirme Yurdu'nda kalan öğren-
ciler 2001 yılında "dayak yedikle-
ri ve işkence gördükleri" iddi-
asıyla isyan etti Öğrenciler gece
yansı yurt yöneticilerince kapı
önüne konurken Diyanet tşleri kad-
rosunda görevli öğretmenler de çe-
şıtli kentlere sürüldü 2002 yılında
yurtta öğrenime ara verildi.
Ancak dernek yöneticileri Taşçı-
oğlu ailesinin mallannı "hafiz ye-
tiştirme" şartıyla kullanabildikle-
ri için yurdu 2003 yılında jeniden
öğrenime açtılar. 2001 yılında ya-
şanan olaylar nedeniyle öğrenci
bulmakta zorlanan dernek yöneti-
cileri çevre ilçe ve köylerden yok-
sul çocuklan topladılar. Bu 22 öğ-
renciden 10'u çöken binanın enka-
zında yaşamını yitirdi
Bina standart değil
Öte yandan Taşçıoğlu Yatılı Ku-
ran Kursu ve Hafiz Okulu'nun çök-
mesine neden olan patlamanın
LPG kaçağından meydana geldiğı
ve enkazdan çıkan LPG tüplerin-
den bazılannın standartlara uygun
olmadığı belirlendı. İnceleme ko-
mısyonu üyesı inşaat mühendisi
Mehmet Yaradanakul. yurt bina-
sının mutfak kısmının bodnımda
bulunmasının havalandırmayı en-
gellediğini ve binanın çökmesine
neden olduğunu ıfade etti Komis-
yon bina ile ilgılı raporunu cumhu-
riyet savcılığına sunacak.
3 kişi tutuklandı
Bu arada Kuran kursundaki
patlamayla ilgili olarak adliyeye
sevk edilen eğitmenler Faruk
Gördeli ve Arif Demirezen ile
aşçı Zeynel Abidin Kaya, bekçi
Rahmi Kurudirek ve yurda tüp
götüren Ömer Deredeğirmenli
Cumhuriyet Savcısı Abbas Cey-
lan'aifade verdi.
Savcı Ceylan, Gördeli ve Demi-
rezen'i serbest bırakırken Kaya.
Kurudirek ve Deredeğirmenli'yi
"Dikkatsizlik ve tedbirsizlik ne-
deniyle birden fazla kişinin ölü-
müne sebebiyet vermek" iddi-
asıyla tutuklanmalan istemiyle nö-
betçi mahkemeye sevk etti. Nöbet-
çi mahkeme, 3 kişiyi tutukladı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...Gâzi'nin,
'Diyalektiği'..."
I Baştarafi Arka Sayfada
Kıssadan Hisse: 'Çağ-
daş Uygahık Düzeyi', dün
başka bir düzeydir, bugün
başka; yann bir başka dü-
zey olacaktır; tabiatı icabı,
değişen, değişken bir şey-
dir, diyalektiktir.
Kojullar değljtl mi,
çözümler değlşlr...
A ynı müthiş elâstikiyet,
r \ 16 Teşrinevvel 1921'-
de, TBMM'deTürk/Fransız
Itilâfnamesı tartışılırken, Mi-
sâk-ı Milli Hatn dolayısıy-
la tartışmaya katılan Mus-
tafa Kemal Paşa'nın açık-
lamasında görülmuyor mu?
Tespit/2. "...Misâk-ı Mij-
ITnin 1. Maddesi, bir
'Hatt-ı Mütâreke tasavvur
ediyor. Hatt-ı Mütâreke'yi,
hudud-u millî tasavvur
ediyor. Onun üst tarafın-
daki yer inkısam kabul et-
mez. Hatt-ı Mütâreke ne-
dir? Var mıdır böyle bir
hat, yoktur." Bıraz daha
sonra, dediği de şu: "Mi-
sâk-ı MiirTmizde muay-
yen ve müsbet bir hat
yoktur. Kuvvet ve kudre-
timizle tesprt edeceğimiz
hat, hatt-ı hudut olacak-
tır.."
Kıssadan hisse:
1936'da, Hatay tartışılırken
Ankara Itilâfnamesi gün-
deme gelmiş, söz alan za-
manın Dışişleri Bakanı Yu-
suf Kemal demıştir ki: "o
zaman zarureüer vardır, o
zaruretlerdir ki bize bu fe-
na hududu kabul ettirdi.
Şimdi Fransa'da bulunan
Franklin Boullion'a soru-
yorum; o zamanki müza-
kerelerde Türk Murahas-
sı baştan sona kadar 'An-
takya Iskenderun Türktür,
behemahal alınacaktır'
sözünü tekrartamış değil
midir?.."(7Aralık1977)
Uygulama ne
olmalıydı?
Bu iki tesbitin aydmlığın-
da. siyasi partilerin 'sı-
nıfsallığı' gerçeğine bakar-
sak, göreceğımiz nedir?
Gazi Mustafa Kemal Pa-
şa'nın mantığında, aynı dı-
yalektikgeçerlı:
a/ Eğer, klâsık şemaya
göre gelişmiş bir burjuva
toplumuysanız, siyasi par-
tıler, 'sermaye gücü' (lı-
beral, demokrat) ve 'üre-
tim gücü' olarak {sosyal
demokrat, sosyalist, ko-
münıst) iki ana kutupta
toplanacak; onlara ek ola-
rak, geçmiş dönem nos-
taljiklerı için 'muhafaza-
kâr' (Katolik, Püriten, Soy-
lu); gelecek toplum ütop-
yacılan için de, 'Marjinal'
partiler(Çevreci, Femınıst,
Eşcinsel, vs.) bulunacaktır
Ve bu -Gâz/'nin tâbiriyle-
'çok tabiidir' (Avrupa mo-
deli)
b/ Eğer, klâsik şema ge-
lişmesi, Emperyalizm ta-
rafindan bozulmuş, Burju-
vazi ecnebi denetiminde-
ki komprador sermayeye
dönüşmüş; sanayi, dola-
yısıyla işçi sınrfı oluşama-
mış; kırsal kesim de gü-
dük ve verimsiz kalmış-
sa; temel çelışkı yine Em-
peryalizm'le Ülusallık ara-
sında olacağından, 'Maz-
lum halkın 'bir arada olma-
sı ve ulusal bir tam bağım-
sızlık ve özgürlük partisi
olarak örgirUenmesi dog-
rudur. (Gazi Cumhuriye-
ti'nde Kemalist Model:
Halk Fırkası)
c/ Eğer, Emperyalizm
ülkeye nüfuz eder, yeniden
ecnebi sermaye, ülke
ekonomi ve yönetiminde
etkili olursa; siyaset sa-
dece tek partinin (Bürok-
rasi+Burjuvazi) tekelinde
tutulamaz, çünkü bu tak-
dirde, münhasıran burju-
vazi ve ecnebi nüfuzu al-
tındaki partiler (burjuva
partileri) söz sahibi olur;
sakıncalıdır, demokrasi-
nin dengesini bozar; ge-
lişen işçi sınrfı da (Üretim
Gücü) söz sahibi olmalı
ve partisini örgütlemeli-
dir (Inönü Cumhuriye-
ti'nden itibaren bu 'model'
uygulanmak zorunda idi;
oysa Gâzi'nin bu şartlarda
'faM'saydığı, 'sınıfsalsıya-
setyapmak' fırsatı, işçilere
hiçbir vakit -sürekli ve tam
olarak- tanınmadı.)
Artık tanındı mı? Emin
misiniz? Niye konfederas-
yonlar, 'işbirlikçi' ıktıdarlara
karşı, açıkça 'siyasi tavır'
koyamıyorlar?
Silahlı Kuvvetler ve Siyaset...
Prof. Dr. Tuncer GÜVENÇ
• Baştarafi 2. Sayfada
Batı'da. TSK'nin Türki-
ye'de siyasal etkınliği hak-
sız ve kasıtlı olarak abartıl-
maktadır. Batı, küçük ve
bölgesel etkisi olmayacak
ve ancak bölge dışında
uzak ülkelerdeki barış
güçlerinde görev alabile-
cek 'uyumlu' bir TSK is-
temektedir.
tçerde ise TSK'ye kar-
şı eleştiriler dış olaylarla
eşzamanlı olarak belirli
kesimlerde yapılmakta-
dır. Bu dışa bağımlı siya-
setçilerden, büyük ser-
mayeye bağü ve onlarca
desteklenen yazarlardan
gelmektedir.
Bunlann bir kesimi kö-
rükörüne AB muhibbi, kü-
reselcı. Frogg ve Ver-
heugen'in adamlan ve yi-
ne ABD muhipleridir. Bun-
lardan bazılannın çıkar
ilişkileri ortaya atılmış ol-
makla birlikte. biz bunlann
daha çok 1918-1920 Der-
saadet'in Ali Kemal fosıl-
leri olduğuna inanıyoruz.
Zaten bu işlev C1A ve AB
temsilcılığıne verilmiş ol-
sa. bu kadar içten yapıla-
mazdı. Başka bir kesim de
Cumhuriyet ilkelerini anla-
yamamış. hazmedememiş
okumaz yazarlardan oluş-
maktadır. Cumhuriyet ilke-
lennin en başında tam ba-
ğımsızlık olduğunu ve la-
ıkliğin de bağımsızlığın ve
çağdaşlaşmamn doğal ve
kaçınılmaz sonucu olduğu-
nu anlayamamışlardır.
Dinciler ve din bezir-
gânları ise doğalan gereği
dışa bağımlı bir kesimdir
ve taraftar toplamak için
takıyye yoluyla çalışır ve
özünde daıma laikliğe. do-
layısı ile bağımsızlıga,
çağdaşlaşmaya. her yön-
den Cumhuriyet ilkelerine
karşıdırlar ve emperyalist
güçlere hizmet etmekte ya-
nştadırlar
En son olarak da aynlık-
çılar, etnık ırkçılık gıiden-
ler vardır. Bunlar her za-
man emperyalıst güclerin
adamı olarak zaman zaman
onlar tarafindan beshnen,
kışkırtılan. kullanılan ve
gerektiğınde bir kena.-a bı-
rakılanlardır
Dikkat edilirse içer<ie or-
du karşıtlan ile dışardiki T-
SK-MGK karşıtlan ansın-
da adı konulmamıs bir
müttefiklik ve zamaıolaş
bırlıktelık vardır ve ?una
şaşmamak gerekır.
Gerçekte Cumhuriyet
ilkelerine ve AnaJolu
devrimine karşı yıkın
zamana kadar giılice
yürütülen karşıde^rinı
artık ne içte ve ne dedış-
ta saklanamamaktıdsr.
Dışarda açıkça ''Ketnsm-
lizmi terk edin" deıalir-
ken, içerde bu, ya doaylı
yollardan ya datakıjy i l e
yapılmaktadır. Uzunyıl--
lardan ben devlet a a n ı
yetıştırememış olmanıtz
ve çapsız oy bezirgân si«-
yasetçilennTüıkıye'y ge--
tırdikleri noktada impiras-
torlukçu güçler, onur
nhsel yamaklan yerL
bırlikçiler, amaçlanna!
r
a
ma fırsatı bulduklaırm
sanmaktadırlar Bunlacr
yanılmaktadırlar TQkB—
ye'de Cumhun>etilke er
ne bağlılık haîhn
çoğunluğunun tağlılığdı:»'
ve her türlü gafletı, dalle—
ti ve daha ilenshı hüsmn^
uğratacak güçtedir.