25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞU\RI TURHAN SELÇUK KUMUN Bl'fc. ÖENEYÎME Petrol Mühendisleri Odası Başkanı Pamir: Yanlış politikalann Hazine'ye yükü 35 milyar dolan aşıyor Doğalgazihtiyacımız abartüdı• Eneıji politikasının sadece doğalgaza dayandınlamayacağını belirten petrol mühendisi Necdet Pamir şunlan söylüyor: Mavi Akım Türkiye için kesinlikle olumsuz bir projedir. Bunu söylediğim için cezalandınlıp açığa aJındım. Şimdi bu kişiler soruşturuluyor. Bunlann cezalandınlması kamuvicdanı açısından çok önemli. LJYLATAVŞANOĞLU YıllardırTürkiye'nin enerjı politika- sıyla ilgiJi yazıp çizdilderimiz uzman- lar tarafından sürekli doğrulanıyor. Birilerinin ülke ve ülkenin insanı pa- hasına hepimizi ne denli zarara soktuk- Ian, Mavi Akım adh garabetle Türld- ye'yi nasıl Rusya'nın doğalgazına ba- ğımh hale getirdikleri ve Bakü-Ceyhan boru hattını torpilledikleri çok net bi- çimde ortaya çıkıyor. Son olarak konuştuğum uzman pet- rol mühendisi, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi, Petrol Mü- hendisleri Odası Başkanı Necdet Pa- mir. Pamir aynı zamanda enerji alanın- da CHP Grubu danışmanı. Çok sayı- da enerji politikalan ve enerji güvenli- ğiyle ilgili makalesi, Bakû-Ceyhan bo- ru hattı konulu bir de ldtabı var.Pamir'le konuşmamız şöyle gelişti: - Bu yıüarca bir Bakû-Ce> han boru hatü ya da Doğu-Ban Enerji koridoru teranesi tutturduk. Anıa birden, gök- ten zembiDe inmişçesine birüeri Mavi Akım diye bir olguyu bize yutrurdu. Bu nereden kavnaklandı? Pamir, Türidye'nin yanhşenerji pofitikalarmı dile getirdiği için sustunılmak istendiğini söyledi. (SERDAR ÖZSOY) PAMİR - Bu konuda belli kesimler kafa kanştırmaya çahşıyorlar. Onun için baştan meseleyi açıkhğa kavuştu- ralım. Bu işlerden sorumlu bir eski ba- kan diyor ki: "Mavi Akım doğalgaz, Ba- kû-Ceyhan petrol projesidir. Bu ikisi- ni birbiriyle karşûaşürmanın hiçbir anlamı yoktur." Bakii - Ceyfıan Türkiye'nin konumunu güçlendirecekü Tabii ki olay hiç böyle basit değil. Burada kelime oyunu yapılıyor. Strate- jik açıdan , Doğu-batı koridoru ya da Bakû-Ceyhan, Türkiye'nin savunduğu Orta Asya ve Kafkaslar'ı Türkiye'ye bağlayacak, buradan Avrupa'ya açıla- cak ve Türkiye'nin köprü konumunu güçlendirecek çok büyük bir tasarımın önemli bir köşe taşıydı. Planlandığı andan beri Azerbaycan'ın 25 milyon ton. Kazakistan'ın20 milyon ton petrolünü çeşitli güzergâhlardan uluslararası pazara ulaştırmak amaçla- nıyordu. Bunun için örneğin Ermenis- tan ya da Gürcistan'dan geçecek yollar düşünülmüştü. Türkiye'nin bu konuda kategorik hiçbir tavn olmamıştır. Bura- da amaç Rusya üzerinden olmayan hat- lardan petrol ve doğalgazı uluslararası pazarlara ulaştırmaktı. - Knnüeri, "Ne oiacakcanım, Türld- ye Bakû-CeyhaıTdan 100-150 milyon dobrtartfegkiri abcakmış'dhçbupro- jeyi küçümsüyortardi-. Somırt projeler kurban edDdi PAMİR - Olay bu kadar basit değil. Birkaç milyar dolarlık bir boru hattı- nın bir kısmmın Türkiye'de olması, Akdeniz'de yeni bir pazarın canlan- ması, Kerkük-Yumurtalık'a ek olarak böyle bir boru hattının devreye girme- si, onun dışında Türk müteahhitlerin iş yapması, Ceyhan'a yakın bir yerde Aynı gazfarldıfıyatlarla satın alınırken, uluslararası tahMm de elimizi kolumuzu bağlıyor MaviAkım tam bir kurtkapanıMavi Akım'ındaha bir sürü sakıncası var. Bir kere Türkiye'nin temelde enerji politikalan çok yanlış. Bir ülke öncelikle kendi enerji kaynakla- nna dayah bir enerji politikası tasarlamak, kurmak zorundadır. Türkiye'nin 180 milyar küovat/saat kul- lamlabilir hıdroelektrik potansiyeli var. Hep 125 milyarda takılmışız, ama küçük santrallan da di- kate ahrsanız 180 milyar kilovatsaata çıktığmı gö- rüyoruz ki bu çok önemli bir rakamdır. Siz kendi hidroelektrik potansiyelinizi bırak- mışsınız ve yüzde 100'ü ithal doğalgaza dayah bir elektrik üretim politikası tutturmuşsunuz. Bu, te- melden yanlış. Türkiye'nin ikinci şansı, kendi öl- çülerine göre ciddi bir linyit potansiyeline sahip olması. 8.3 milyar ton ispatlanmış üretilebilir lin- yit rezervi bulunuyor. - Ama linyite karşı çıkanlar hep çevre temiztiği- ni neden gösteriyorlar-. PAMtR - Evet. Ben de kömür ağırlıklı enerji politikalannı sa\ r unan bir insan de- ğilim, ama akışkan yatak teknolojileriyle kurulu santrallara bizim Türkiye'deki lin- yit kalitesi son derece uygun. Bunu yap- tığınızda çe\Te kirletme riskj minimum, ve- rimliliği de çok daha fazla artıyor. Bu 8.3 milyar tonun da üçte ikisini kullanmamı- şız daha. Onu bırakın, 1970'Ierden bu ya- na linyit, 1980'lerdenbuyana gaz ve petrol ara- maktan vazgeçmişiz. Yapdanlar iyi niyet içermiyor - Mavi Akun'm çok pahah olduğu herkes tara- findan söyteniyor. Ozaman bu bağjanttTürtdye'de- ki bazı kişflerin Rusya'daGazprom'un yetküilern- le oluşturduklan ilişki nedenîyle mi ortaya çıkö? PAMİR-Bız, "E\^kimisi>usilerinGazpromTa iüşkisi sonucudur" dersek bir sürü yanlış iş yapan adam, "BeJgesini çıkar, ispat et" diyerek meydan okuyor. Biz haklıyız, havasına giriyorlar. Bana gaz fıyatını sorduğunuzda ben bunu bel- gesiyle söylüyorum. Kamuoyunda artık çok cid- di bir kanı oluştu. Böyle enerji politikası olmaz. Ehil değilseniz işbaşına gelmeyin. Ama bu ehli- yetsizlik meselesi de değil. Bilinçli olduğundan artık kuşku duymadığımız bir tercih var ortada. Açık söylemek gerekırse, bu iyi niyet içermiyor. Ödnci olarak, yüzde 67 oranında Rus gazına bağ- lısınız. 17 milyar metreküp civannda gaz tüketip bunun 11 milyar metreküpünü tek bir kaynaktan ahyorsunuz. Bu kaynak da daha Mavi Akım'a geimeden Batı Hattı. 'Ticari sır diyefiyatlarlaoynadılar' - l>i de tek bir ülke>e bu kadar bağunhhk stra- tejik olarak çok yanhş değil mi? PAMİR- Evet, aynca ekonomık olarak da çok yanlıştır. Böylece rekabetten elde edeceğiniz ucuz fiyatı kaçırmış olursunuz. Mavi Akım, yeni baka- nın da söylediği gibi tam bir kurt kapanı. Ulusla- rarası tahkim hakkı vermişsiniz. Gazı kesseniz • Bir ülke öncelikle kendi enerji kaynakJanna dayah bir enerji politikası tasarlamak zorundadır. Türkiye, ne hidroelektrik ne de linyit potansiyelini gerektiği gibi kullanmayıp, doğalgazda dış kaynaklara bağrmlı olmayı tercih etmiştir. santrallar ayağa kalkacak. Üretecekleri elektriği pa- hahya satın alma garantisi vermişsiniz. Mavi Akım bu anlamda sakmcah. Ama onun usulsüzlük bo- yutu ayn, fıyat boyutu ayn tahribat yaratıyor. - Bir de tkari sır gerekçe gösterilerek fiyat ka- mumıından gizlenmedi mi? PAMtR - Evet, öyle oldu. Uzun süre gaz fiya- tıyla bu şekilde oynadılar. 1999'da daha DSP azınlık hükümeti varken Mavi Akım böylesine öne geçmemişti. Türkmen gazı daha önce gelecek gi- bi görünüyordu. Türkmen ya da Azeri gazı bir bi- çimde Türkiye'ye gelirse Mavi Akım ertelenir- di. 1999'da o zamanki BOTAŞ Genel Müdürü BOTAŞ dergisinde yayımlanan demecinde şöy- le diyordu: "Türkmen gaa 5 yühk ortalamalara bakbğunızda öbür gazlara kıyasla en ucuz olanı- dır." Ama aradan zaman geçti, Cumhur Ersü- mer yeniden Enerji Bakanı oldu. Bir bakıyorsu- nuz, aynı genel müdür, Ersümer'le birlikte TBMM'de kapalı oturumlarda, Rus gazının Türk- men gazından bir birim daha ucuz olduğu argü- manında bulunuyor. Aradan zaman geçiyor. Ba- kanlığa yine ANAP'tan Zeki Çakan getirildi. O da dedi ki: u Teslinı noktasında Türkmen gazı ye- di birim daha ucuzdur." Bakın, mevcut boru hat- tından gelen Rus gazı Mavi Akım içinde temel teşkil ediyor. - Ne alakası var? PAMİR-Mavi Akım'da gaz fiyatı saptanırken mevcut boru hattıyla gelen gazdan daha pahah ol- mayacağı hükme bağlanrruş. O halde aldığırruz ga- zm fıyah Mavi Akım için temel teşkil edecektir. Ama aynı kaynaktan çıkan gazı da, biri Turusgaz, öbürü de Rus Gazexport üzerinden olmak üzere iki ayn faturayla alıyorsunuz. Ben basit bir iş yaptım. 2001'de Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın web sitesine girdim. Rusya'dan aldığımız gaza o zaman öde- diğimiz para 1.45 milyar dolar. "bo- tas^ov.tr"ye girin. O yıl Rusya'dan ne ka- dar gaz aldığımıza bakın. Basit bir böl- me işlemi yaptığınız zaman 133 do- lar 1000 metreküp çıkıyor. Gazın fiyatı- nın gizli yanı ohnadığı ortaya çıkti. Bir toplantı- da eski Hazine Bakanı, "Ben gazuı frvatmı bilmi- yorum" deyince ben de bunlan anlattım. Yanlış politikalann yükü 35 milyar dolar Özetlemek gerekırse, Mavi Akım Türkiye için stratejik, ekonomik kesinlikle olumsuz bir proje- dir. Bunu söylediğim için sayın bakanlar, "Kamu görevi yapıyorsun. Konuşmamalısm" diye ceza verdiler, beni açığa aldılar. Devlet şimdi bu işi ya- panlara soruşturma açıyor. Bunlann cezalandınl- ması bir daha bu tür işlerin tekrarlanmaması açısın- dan mutlaka gerekiyor. Sonuçta hep Türkiye kay- bediyor. Bu yanlış enerji politikasının sadece Hazine üzerine yükü önümüzdeki 15 yıl için 35 milyar dolardan az değil. 10 milyon ton petrollük yeni bir rafi- nerinin kurulması çok önemliydi. Ba- kû-Ceyhan bütün bunlan canlandıra- bileceİc çok önemli bir ilk adımdı. Mavi Akım ise birçok proje arasın- da kâğıt üzerinde \zx olan bir projeydi. O ana kadar Türkiye, özellikle 1986' dan bu yana başlattığı Baü Hatü dediğimiz, Rusya'dan çıkıp Ukrayna, Moldovya, Romanya, Bulgaristan üzerinden ge- len, 6 miryar metreküple başlayıp ka- pasitesi 14 milyar metreküpe çıkanlan bir boru hattıyla gaz ahyordu. Geçen yıl alım miktan 11 milyar metreküptü. Onun dışında Nijerya ve Cezayir'den sı- vılaştınlmış gaz alıyordu. Bu üçü somut projelerdi. Ama Mavi Akım da dahil öbürleri tasarlanan projelerdi. Mavi Akım kan önlüyor -Sonra ne oldu da Mavi Akun birden öbiirierinin önüne geçti? PAMİR- Belli bir döneme kadar nis- peten Türkmen gazı, Azerbaycan gazı önde gidiyordu. Fizibiliteleri REFAH- YOL hükümeti döneminde imzalandı, ama somutlaşması ANAP ikridarlan döneminde oldu. Birdenbire Mavi Akım projesi hız kazandı. - Bu proje kesinlikJe Doğu-Baü Kori- doru'nun önünü kesmiyor mu peki? PAMİR - Tabıı ki kesiyor. Türki- ye'nin, Azerbaycan'dan alacağı gazın ge- çeceği hat Bakû-Ceyhan petrol boru hattına paralel döşenecekti. Bu böyle olunca kamulaştırma bedeli, işletme maliyetleri ortak olacağından Bakû- Ceyhan lehine yüzde 30'dan aşağı düş- meyecek bir oranda kârlı olacaktı. Ma- vi Akım bir kere bunu önlüyor. Üdnci oiarak, Türkiye 'nin gaz ihtiya- cıhesaplanabartüarakyapılmışnr. Tür- kiye'nin bu kadar pahalı gaz ve elekt- rik tüketmesinin nedenlerinden biri de budur. Siz Mavi Akım'ı teşvik edip ona önceük verdiğinizde ona alternatif olan Azerbaycan \eTürkmen gazı gibi projelerin önünü kesersiniz. Mavi Alam Doğu-Batı Koridoru felsefesine temel- den zarar vermiştir. 11 Eylülfaktörü - Yani sonsuza kadar mı engeBedi? PAMİR - Hayır, ama en az bir 8-10 yıl geriye attı. Tabii ki Doğu-Batı Ko- ridoru'nun söylemden eyleme geçme- si o kadar kolay değildi. 1995-96 yılla- nnda ABD sadece kendi kaynaklannı sağlama açısından değil, tüm dünya- nın, kesintisiz ve çeşitlendiribniş kay- naklardan enerji temin etmesine yöne- ük olarak bu projelere destek verdı.Asıl ivme kazanması isel 1 Eylül terör sal- dınlanndan sonra oldu. Bakın, Hazar, Ortadoğu'nun büyük- lük ve maliyet açısından yanına yana- şamaz. Ama ABD'nin Suudi Arabis- tan rejimine, Irak ve îran'a olan güven- sizliği, öbür Ortadoğu rejimlerinin ABD açısuıdan güvenilirlikten yoksun olma- lan Bakû-Ceyhan'ın şansını daha çok arttırdı. Ama şimdi başka sıkıntılar or- taya çıktı. Mavi Akım bir yana, Irak'ta- ki gelişmeler de durumu zora soktu. Ben Bakû-Ceyhan'cıyım. Hazar'a çok daha fazla ilgi duyuyorum. Ama piya- sa koşullanyla ilgili gerçekçi olmayan konuşmalar yapmamahyız. - Yani Bakû-Ceyhan petrohi çok da- ha mı malhetli oiacak? PAMİR-Ilkçıkış anında yüksek ma- liyetli olacak. Ustüne bir de taşıma ma- liyeti ekleniyor. Bupetrolü Akdeniz'de pazarlayacaİcsınız. Ama bu pazarda Or- tadoğu, Kuzey Afrika petrolü egemen. Çünkü rafıneriler o dns petrole daha faz- la yatkın. Ek olarak petrol piyasasın- da bir arz fazlalığı vardır. Doİayısıyla pazara yeni bir oyuncu soktuğunuzda arz artacak ve fîyatlar inecektir. ABD' nın, önümüzdeki on yıllarda olmasını istediği fıyatlann daha da düşmesidir. Petrol fiyatı düştüğünde Bakû-Ceyhan gibi daha marjinal projelerin şanslan da azalır. Ertelendiğinde de bu Türki- ye'nin önemi açısından sıkıntı yaratır. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Sıfır Çarpı Sıfır Elde Var: Petrus! Sıcak haziran ayında ülke gündemine, "Petrus" şa- rabı girdi ve oturdu. Bir kamu bankamızın gene) mü- dürü ile yardımcısının, Ankara'da üç arkadaşı ile baş- başa yedikleri akşam yemeğinde, şisesinin 4.3 mil- yara satıldığı söylenilen ve dünyanın en pahalı şa- rapları arasındaadı geçen Petrus'u içtiklerini öğren- dik. Bu kadan ile de yetinmedi gündem değişikliğine yol açan dostlar.. Onlann sayesinde, Petrus üstüne yazılmış bilgilendirme yazılannı da okumafırsatını ya- kaladık. öylece, haziranın ikinci yansına başlarken Sana- yı Bakanı Ali Coşkun'un, kamu işçilerine "Bizdenzam beklemeyin, Unutmayın ki Türkiye'de milyonlarca in- san, asgari ücretle çalışabilmek için kuyrukta bek- liyor" anlamına gelebilecek gözdağını, kolaylıkla unu- tuverdik! Bu yılın ikinci yansı için kamuda çalışanlara "sıfır zam "mı içlerine sindirmelerini, aba altından sopa göstererek öğütleyen sadece Ali Coşkun değil. Ça- lışma Bakanı Başesgioğlu da uygulanan acımasız ücret politikasına itiraz etmemeleri için, özellikle me- murtarayöneldi. Türkiye'deki işsizlerin sayısını unut- mamalannı istedi. Ya, geçen yıl bugünlerde Türkiye'nin umudu ola- rak takdim editen Tayyip Erdoğan? Başbakan veAKP Genel Başkanı, "sıfır zam "mı savunurken, işçi ve memuıiara milletvekillenni ömek gösteriyor. Millet- vekili arkadaşlarının maaşlarına zam istemeden öz- veri içerisinde görevlerini yaptıklannı anımsatıyor. "Milletvekilerimiz, ülkenin halini bildikleri için ağız- lannı açmıyoriar. Işçı ve memur arkadaşlar, sizlerde milletvekillerimizi ömek alın ve susun" demek isti- yor. Başbakan, hep yinelediğim gibi, daha devlet çar- kının nasıl döndüğünü öğrenemediği için, milletve- killiğini de evine ekmek götürmek, çoluk çocuğun nz- kını sağlamak amacıyla yapılsui bir meslek olarak al- gılıyor. O yüzden de bir devlet memuru ya da kamu işçisi ile parlamenterleri aynı sepete koyarak, ücret değerlendirmelerinde sıfır zamla yetinmeleri için, mil- yonlarca memur ve işçiye, 550 milletvekilini ömek almalarını öğütlüyor. Toplusözleşmesiz, kâğıt üzerindeki sendikalan bi- rer teftiş fırçası gibi, Uluslararası Çalışma örgütü toplantılan için vıtrinde bulunduran bir sistem, nasıl demokrasiden, sosyal devletten söz edebilir ki? Devletin bakanları, memur ve işçilerine "Sıfırzam karşısında sesinizi çıkartırsanız, elinizdekini de yiti- rebilirsiniz" anlamına gelen tertdit dolu demeçler ve- riyorlar. Kendilerini topluma "aydın"diyetanıtmaktanhoş- lananlanmız, Avrupa Birliği denilince, o topluluğun çalışanlara tanıdığı hakları es geçerek, bizim için vazgeçilmez değer olması gereken kurumlarımızın hoyratça törpülenmesine destek verecek girişimler- te beyin yıkıyorlar. Sadece sendikaları ile değil, siyasal partileri, sivil toplum örgütleri ile detepkisiz bir toplumdüzeni içe- risinde olmamızı, acaba içlerine sindirebilenlerin sa- yısı ne kadardır? Bu tepkisizlik sürerse, siyasal erki temsil edenler, bir adım daha atarak, sıfır zam gerekçelerine ülke- deki asgari ücretle çalışmaya razı olanlan öne çıkart- makla kalmayacaklar; boğaz tokluğu şartına evet diyebileceklerin variığından da söz edeceklerdir. 3 Kasım seçimlerinin, herhangi bir AB ülkesinı aratmayacak ölçütler içerisinde, tam demokratik ku- rallarla ve seçmenin özgür isteklerine uygun olarak yapıldığından kuşku duyanımız yok. Belli güçler, tüm olanaklan ile toplumu önce iki par- tili bir sistemin erdemine koşullandırdılar. Sonra da göz koyduklan iki parti dışındaki siyasal oluşumlan alan dışına ittiler. Geçen yıl bu günlerde, parlamento çalışanlardan yana yasalar çıkartmak için çabeüarken, o yasaya omuz verenleri sandığa gömmekten söz ediyordu, Anka- ra Ticaret CkJası Başkanı. Dediğini yaptı. Hem de elbette bu ülkedeki sermaye kesiminin öy- le bir sonucu almaya tek başına gücü yetmeyeceği için, emekçilerin de sonsuz desteğini sağlayarak! Bugünkü parlamentomuzu oluşturan partilerden sadece iktidarda olanı değil, kendısine anamuhale- fet denileni de, sıfır zam açıklamalan karşısında sus pus otuımuyor mu? Tepkisini koymasını bilmeyen toplumlara sıfır zam- mın bile çok olduğunu düşünenler, ülkelerinin gün- deminde kendi durumlanndan önce, dünyanın en pa- halı içkilerinin yeraldığını fark etmeyenlerin sırtına da- ha çok yüklenmek için, elbette yolsuzluklann dama- rına girdik türünden nutuklar atarak, Irak'ın yenıden yapılanmasına yardım gerekçesi ile yeni üsleri ABD emrine vererek, Bush ve şahinlenn Iran üstündeki niyetlerini bir an önce vizyona koymalannı da kolay- laştıracaklardır. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(S e-kolay.net Cahit Amca Uğurlar olsun... tsim babamı yitirdim. BİLGESU ERENUS C L I B HOTEL MERİ ÖLÜDEMİZ • Ölüdeniz tabiat parkı içirade, denize sıfır • Türkiye turizminin hizmetinde, 25. yıl Rezervasyon ve hil gi icin: Tel:0 252 617 OO 01 Fax. 0 252 617 OO 10 E-mail hotelmeri@hotelmeri.com : hotelmeri.com SATILIKARSA Çatalca Karaburun Ayazma mevkiinde 210 m2 deniz manzaralı arsa 7e/.- OS33 S67 51 34
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear