25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 5 HAZİRAN 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVİN İLYASOĞLU Bartoli'nin sihirli değneğiCeciüa Bartoli, 1966'da operacı bir ana babanın çocuğu olarak Ro- ma'da dünyayagelmiş. Ailesi küçü- coik yaşında ses yeteneğini keşfet- miş; annesı bilinçli ve doğru yönde OIJU opera sahnesine hazırlamış. Herkesin elde edemeyeceği bır şans bıı! Nice sesler vardır erken keşfe- dilir ama yanlış yönde çalıştınldığı içın solar gider. Bartoli, bu konuda hiç zaman yitirmeden koyu ses ren- gine göre (tnezzo) çahştınlmış. Üs- tün teknıği ıle sesi kullanmanın bü- tün cambazlığııu (coloratura) öğren- mış. Genç yaşında müzik çe\Teleri- nin kendi çocuğu olarak sahnelerde ağırlanmaya başlanrruş. Ve daha kır- kına varmadan adı yirmincı yüzyı- hn bır mucızesi olarak şan tarihine geçmiş bile! Şen, kendisiyle ve çev- resiyle barışık bir insan. Nice ünlü operacı gibı fotoğrafçılara, televiz- yonculara, gazetecilere karşı kapris- ler yapmıyor. Hemen poz veriyor, hemen anlatmaya başlıyor, provada sesini marke filan ermeden tam gü- cüyle şarkısını söylüyor. Prova ön- cesinde söyleşi yapmaya başladığı- nuzda o denli doğal ki, kırk yıldır ta- nışageldiğimiz sıradan bir arkadaş- la sankı yenıden buluşuyorduk. Rengârenk süslemeler Bartoli, konser süresinde her bir ezginin teker teker ortamına girerek onu yaşıyor, yaşatıyor ve müziği dinleyicisi ile paylaşıyordu. Doğru- su bu denli uzun müzik cümlelerini bu denli tertemiz söyleyen bir baş- ka şancı daha dinlememiştim. Ba- rok dönemin rengârenk süslemele- rini gırtlak-diyafram ilişkisindeki olağanüstü teknıği ıle son derece çe- vik ve hızlı, aynı zamanda pınl pı- nl ve hıç tondan düşmeden seslen- diriyordu. Bu becerisinin tılsımını sorduğumda şu yanıtı aldım: "Hiç- bir sihirli formül yok! Öncelikle uzun yılların birikimi olan teknik bilgi gerekiyor. Ama en önemlisi, önünde gördüğün nota yazısının arkasına geçebilmek. İmge giicü- nü ne kadar çok çalıştırabilirsen yapıtın özünü de o kadar iyi an- larsın." Bartoli'nin bir başka ilginç yönü de araştırmacılığı. Konserlerindeki ortak çağ, on sekizincı yüzyıl. Se- siyle, rengiyle, şiiriyle, müziğiyle barok ve klasik çağlan içeren dö- nem. "Dinletilerimin ortak pay- dası her zaman şiirle müziğin bir- • "Dinletilerimin ortak paydası her zaman şiirle müziğin birleştiği, dolayısıyla dramatik anlatımm öncelik kazandığı on sekizinci yüzyıl yapıtları oluyor. Bu çağın felsefesinde besteci de şair de müziğin hizmetindedir. Böylece şiirin gücü ile müziğin gücü birleşince son derece dramatik bir etki doğuyor." leştiği, dolayısıyla dramatik anla- tımın öncelik kazandığı on seki- zinci yüzyıl yapıtları oluyor. Bu çağın felsefesinde besteci de, şair de müziğin hizmetindedir. Böyle- ce şiirin gücü ile müziğin gücü birleşince son derece dramatik bir etki doğuyor." Popüler bestectnln tanınmamış yapıtları Günümüzde konser organizatör- leri ve plak şirketleri alışılagelmış dağarcığın dışında, daha yenı, alım- lı bir şeyler anyorlar. Onun bu tür buluşlannı sorduğumda, hem evet, hem hayır diye yanıtladı: "Ben po- püler olmuş bestecilerin unutul- muş çalışmalarını gün yüzüne çı- kararak bir yenilik getiriyorum. Örneğin Vivaldi'yi çalgısal müzi- ği, Dört Mevsim gibi çalışmala- rıyla biliriz. Oysa onun çok önem- li bir opera bestecisi olduğunu unuturuz. Onun operalarındaki aryaları birleştirdiğim bir Vival- di albümü yaptım. Sonra Gluck, Salıerı gibi bestecilerin kastrato (castrato) sesi için yazdıklarını derlediğim albümler hazırladım. Şimdi plak şirketleri gördü ki böylesi müziğin de alıcısı olan me- raklı bir kitle varmış. Hemen ilk ağızda yanm milyon CD satıldı! Dolayısıyla hem tanınmış bir bes- teci, hem onun tanınmamış müzi- ği ortaya çıkıyor." Ve kastrato geleneğinden söz edi- yoruz. On sekizinci yüzyıldahadım edilip yaşam boyu o saf, çocuksu sesini koruyan kastratolardan. Son bilinen kastrato Alessandro Mo- reschi, 1922'deRomadaöldügü za- man sesinın kaydını da bırakmış. "tşte onu dinlediğimiz zaman bu sesin büyüle>ici olduğunu görü- yoruz. Bu ses bugün yerine kulla- nılan kontr-tenor sesi değil. Bu yanlış hep yapılıyor. Kontr-tenor- lara on sekizinci yüzyılda yalnız dini müzik söyletilirmiş. Kastra- tolar ise opera sahnesinde rol alır- mış. Bugün kastratonun karşılığı mezzo-sopranolar olmalı. Ben bu nedenle çok derin araştırma yapı- yorum. Böylece kastratolar için yazılmış dağarcığı öğreniyorum." Çağdaş müzlkte sancının Işl zor Sonra çağdaş müziğe değiniyo- ruz. Öyle ya bu çağda yaşayan bir yorumcu kendini yalnız on sekizin- ci yüzyıla hapsedemez ki! Bartoli, çağdaş yapıtlan genellemek istemi- yor. Ama melodik çızgıden uzak ol- duğundan ve bestecilerin şancılan tanımadığından yakınıyor: "Önce- ki yüzyıllarda her besteci, belli bir sancının sesine göre yazardı yapıtlarını. Ne yazık ki artık bu gelenek yitip gitti. Şimdi besteci kendi hayal dünyasındaki şarkıcı için, elbet bir gün söyleyen çıkar diye yazıyor. Yine de tek tük ör- nekler var, Lucıano Berio ve Cathy Berbenan gibi." Bartoli şu sıralarda Monteverdi ve Peri gibi erken barok döneminin bestecılenni araştınyor. Böylece zamanın özgün çalgılan eşliğinde söyleyecek ve dönemin rengini ya- ratmak için değişik bir diyafram tekniğı çalışacak. Henüz öğrenci yetiştirmıyormuş. Ve sahneden aynlmak için İcesin bir yaş sının koymamış kendisine. "Yaşlanmak önemli bir etken a- ma kaç yaşına kadar olursa olsun eğer hâlâ dinleyicinle bir şeyler paylaşabiliyorsan sahnede kalır- sın. Sonra da çekilmesini bilnıek gerek." Cecilia Bartoli, adeta 31. festiva- lin çok özel bir armağanı oldu. Kon- serde peş peşe belki yirmiye yakın şarkı söyledı. Inanılır gibı değıldı enerjisi! Her bın ustalık isteyen ya- pıtlardı. Onu büyük bır zevkle ızle- dik. Mozart düetlerinde yer alan bariton Widmer ve eşlikçisi piya- nist Errico için böylesi bir yıldızla sahne paylaşmak da büyük bir şans- tı. evini(« boun.edu.tr ŞEFlKA KUTLUER BtLKENT ODEON'DAYDI Bach altı cazERSİN ANTEP Ankara Bilkent Odeon'da cumartesi akşamı flüt sanatçımız Şefıka Kutluer ve Peter Breiner Jazz Trio'nun katıldığı "Coming Bach" başhklı bir konser vardı. Piyanoda Breiner, bas gitarda Juraj Griglak ve davulda Cyril Zelenak gibi Slovak müzisyenlerden oluşan trionun üyeleri; konserde çalınan yapıtlan Kutluer ile birlikte kaydetmiş ve albüm "Coming Bach" adıyla çıkmıştı. Kutluer yazarlarca çok iyi eleştiriler yapılmış bir sanatçı. Bu kayıt da onun caz temalı ilk çalışması... Sanatçılann sahneye çıkışındald ıshklar; Ankara'nın caz seyircisinin merhabasıydı. Seyirci ilk enerjiyi verdi vermesine ama; sahnenin önünde yalnız yanm sola döndüğünde piyanisti görebilen, davul ve bası göremeyen öndeki solistin ciddiyeti konserin beklendiği gibi bir caz konseri olmayacağının sinyalini verdi. Kutluer'in CD'de ve konserdeki aynı anlatımı trioyla bütünleşemedi. Notadan başını kaldırmayan solistin doğaçlamalan dahi büyük bir nota bağlıhğıyla seslendirmesi dikkatlerden kaçmadı. Breiner her ne kadar sahnede enerjiyi canlı tutmaya çahşsa da ne Kutluer bir iki yerde "kurbağa dili" ile durumu kurtarabildi, ne de seyirci yerinden kalktı. Caz konserlerinde pek de alışık olmadığımız bir hava vardı ve seyirci neredeyse uyuyacaktı. KÜni bölümlerdeki gürlüklerde sahnenin akustiği öyle bir yansıma oluşturuyordu ki; gürültüden kimin ne çaldığı dahi anlaşılmıyordu. Kutluer arkasında senfonik bir orkestra varmış gibi barok stile de kaçmamak, cazın kenanndan köşesinden tutunmak için "hafif dejenere bir barok üslubu" ile çalıyordu. Her yapıtta aynı şey oluyor, Breiner tarafından yapılan düzenlemelere göre Kutluer yapıtları özgün notalanna uyarak çalıyor, diğer çalgılar ona eşlik ediyordu. Arada kaynayan notalar, kaçınlan bölümler dikkat çekiyordu. Yalnızca iki bölümün son parçalan olan "Well-tempered Piano'dan re minör Prelüd Vol.2" ve "La minör 'Invenrion' No. 13. BWV. 784"te orkestra üyeleriyle sırayla doğaçlama yaptı ve Kutluer nazik bir anlatımla izledi. Açıkçası seslendirenlerin diyalogsuz, bütünlükten uzak olduğu bir müzik, caz olmaya çahşıyordu. Kutluer'in stilinde, tavırlannda, hatta sahnedeki duruşunda cazdan eser yoktu. Ancak son yapıt olarak "Invention"m seçimi; program boyunca oturan seyircinin aklında bir melodi bırakmış olsa gerek ki; ayağa kaldırmayı başardı ve istek aldı. Kutluer'in ve diğer sanatçılanmızın konserlerinde daha özenle hazırlanmış programlara tanık olmak dileğiyle... Saim Akçıl yönetimindeki Tekfen Karadeniz Filarmoni îzmir'de konser verdi Barışiçin 'Üç Denizin SesV ÖNDER KÜTAHYALI 14 Haziran akşamı tzmir'in Gün- doğdu Meydanf nda verilen ve "Ulus- lararası İzmir Festivali"nın sanatse- verlere armağanı olan "Barış Konse- ri"nde, Saim Akçıl yönetimindeki "Tekfen Karadeniz Filarmoni Or- kestrası" vardı. Yaklaşık on yıl önce "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Ör- gütü"ne üye ülkelerin müzikçileriyle bir oda orkestrası olarak kurulan top- luluk, daha sonra Hazar Denizi ile Ak- deniz'i de içerecek yolda genişletildi. Son yıllarda benimsediği slogan, "Üç Denizin Sesi"dir. Aralanndaki anlaş- mazlıklan bir türlü çözemeyen Erme- nistan'la Azerbaycan'm, İsrail ile Fi- listin'in ve Türkiye ile Yunanistan'm müzikçileri, bu orkestrada insanlığa mutluluk getirecek olan sürekli banş için çalıyor. Kültür mozaiği bir dinleti Üyeleri arasında değerli sanatçılann ve akademisyenlerin bulunduğu or- kestra güzel tınlıyor ve yapıtlan tam biryetkinlikle seslendiriyor. Saim Ak- çıl, öbür kentlerimize ve Yunanistan'a da taşınan izlenceyi biraz kısaltarak sundu. Nevit KodaUı'nın "Telli Turna"sı ıle YV. A. Mozart'uı K. V 550 No. 40 sol minör senfonisinden birinci bölüm güzel yorumlandı. Hafif içerikli üç şarkı söyleyen Özbekistanlı tenor Nor- mumin Sultanov'un sesi renkliydi; fakat ince bölgedeki tonlarda çabuk yoruldu. Neyzen Ercan Irmak'ın çaldığı tl- yas Mirzayev'in ney konçertosunda, Dede Efendiden, Tamburi Cemil Bey'den ve Azeri halk müziğinden ez- giler kullanılmış. Buziki sanatçısı Yannis Saoulis'in "Boğaziçi" adlı ya- pıtı ise buziki sololanyla doluydu ve hiç değişmeyen nihavent makamı tek- düzelik yarattı. Her iki yapıt da ses ge- tirecek nitelikte değildi. Bestecilerin biricik başansı, 19. yüz- •"Uluslararası İzmir Festivali' kapsamında 14 Haziran akşamı şef Saim Akçıl yönetimindeki Tekfen Karadeniz Filarmoni Orkestrası, 'Banş Konseri' verdi. Son yıllarda 'Üç Denizin Sesi' sloganını benimseyen orkestra, dinletide Nevit Kodallı, Mozart, İlyas Mirzayev, Yannis Saoulis ve Nikos Skalkottas'ın yapıtlanm seslendirdi. yılın sonunda Osmanlı Sarayı'nın mü- zik yöneticisi Guatelli Paşa'nın ya- nılgısını bize göstermeleri olarak özet- lenebilir. Değindiğim yanılgı. yerel ez- gilerimizin A\Tupa müziğine uygun gelen klasik armoni kurallanyla çok- seslendirilmesidir. Buna karşılık Yu- nanistan'ın ünlü bestecisi Nikos Skal- kottasın (1904-45) "Beş Yunan Dansı"ndan örneklerde, halkbilimin değerlenyle çağdaş müzik dili arasın- dakı bireşim hayranlık vericiydi. Nabucco operası başarılıydı îzlence bittiğinde, orkestramn yaylı çalgılar kesimı coşkulu alkışlara bır- kaç kısa parçayla teşekkür etti. Daha sonra Gündoğdu Meydanf nı dolduran binlerce sanatsever, dostluğu \ e banşı simgeleyen dinletinin kulaklarda kalan mutlu tınılanyla evlerine döndüler. Kitlelere, özellikle de turistlere kı- vanç veren başka bir sanat olayı da ÎZ- DOB'nin 17 Haziran akşamı Efes Bü- yük Tiyatro'da festival çerçevesinde sahnelediğı G. Verdi'nin "Nabucco" operası oldu. Yapıtı sahneye koyan Alesandre Ti- pel. Orkestra Şefi Aleıandru Samo- illa Koro şefi ise Hans Joachim Gal- lus. Dekor Tayfun Çebi'nin, kostüm- ler Ayşegül Alev'in, koreografi de Neslihan Öztürk'ündür. Başlıca rol- lerde şu sanatçılar var: Gökhan Koç (Nabucco), Fırat Yalçınkaya (Isma- ele), Tevfik Rodos (Zaccana), Ayşe Tek (Abigaille), Burcu Kılı (Fenena) ve Farih Oztürk (Başrahip). Verdi, çıraklık dönemini yaşamakta olmasına karşın "Nabucco" operasın- da on yıl sonraki usta bestecinin belir- tilerini gösteriyor. Yapıt senfonik özel- likler taşıyor ve kimi partiler son de- rece güç. Sanatçılanmız görevlerini başanyla yerine getirdiler ve ızleyici- lerden coşkulu alkışlar aldılar. Nabuc- co, 10. Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali'ne de götürülecek. • Kültür Servisi - îstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatlan Bölümü öğretim görevlisi Emre Akay ve Hasan Yalaz'ın senaryosunu yazdıklan ve yönettikleri 'Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi' başlıklı uzun metraj çalışma, yann saat 19.30'da Kuştepe Kampusu'nda yapılacak galayla seyirciyle buluşacak. Gerçek bir hikâye olan filmde kendini bir yönetmen olarak tanıtan Mehmet Demirtaş, amatör sinemacı Emre Akay'a bir film projesi sunar. Demirtaş, oyuncu aramaktadır ve kafa avcılığını Akay'a önerir. Aynca Akay tarafından seçilecek oyuncunun gizli çekilmiş görüntülerini de ister. Akay işi kabul eder, fakat kendisinin de gizlice görüntülendiğini bilmemektedir. Aslında Tuğra Kaftancıoğlu'nun tasarladığı sıra dışı film başlamıştır bile. Vasil Bykov ökJü • MINSK (AFP) - Belarusya'nın önde gelen yazarlanndan Vasil Bykov uzun bir hastalık döneminden sonra 79 yaşında öldü. Savaş yazınının ustalanndan biri olan ve otoriter başkan Alexander Lukashenko'ya karşı yerel sesi oluşturan Bykov 'Ölüler Incinmez', 'Sotnikov', 'Alp Baladı' ile filmi de yapılan 'Göğe Yükseliş' adlı yapıtlanyla dünya çapında üne kavuşmuş ve 50'den fazla dile çevrilmişti. Fransız BüyükelçiHgrnde konser • ANKARA (ANKA) - Tüm dünyada kutlanan 21 Haziran 'Müzik Günü' dolayısıyla Fransız Büyükelçiliği'nde 'Müzik Şenliği' düzenlendi. Fransız Büyükelçisi Bernard Garcia'nın evsahipliğinde Büyükelçıhk bahçesinde düzenlenen 'Müzik Şenliği'nde Ankapella Korosu ve 'Türk Dünyası Müziği' topluluğu konser verdi. Hacettepe Üniversitesi himayesinde çalışmalannı sürdüren Ahter Destan'ın yönetimindeki Ankapella Korosu, yabancı ve Türk bestecilerinin çeşitli yapıtlanm seslendirirken Irfan Gürdal'ın sanat yönetmenliği yaptığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 'Türk Dünyası Müziği Topluluğu' da Türkçe konuşulan çeşitli ülkelerin geleneksel müziklerinden örnekler sundu. Orvvell 100 yaşmda oiacaktı • LONDRA (AFP) - Yapıtlannda George Onvell adını kullanan Eric Arthur Blair, yaşasaydı bugün 100. yaşına girecekti. 25 Haziran 19O3'te Bengal'de doğan Onvell, hem mılliyetçiliğin zararlannı düşünen bir yurtsever, hem yoksuHardan yana bir ögrenci, hem de tngiltere Krallığı'na karşı bir polis gibi birçok zıt karaktere bürünmüştür. Orvvell, 'Hayvan Çiftliği', '1984', 'Paris ve Londra', 'Katalonya'ya Saygı' gibi 62 dile çevrilen ve 10 milyondan fazla satan 9 kitap ve 700 makalesiyle ölümünden 50 yıl sonra bile hâlâ yaşamakta.Geçenlerde yapılan bir açıklamada ünlü yazann arkadaşlannı komünist olarak ihbar ettiği belirtümişti. Van Gogh'u bulana büyük ödül • AMSTERDAM (AFP) - Amsterdam Sanat Galerisi, Hollandalı usta ressam Vincent Van Gogh'un aralık ayında Van Gogh Müzesi'nden çalınmış iki resminin bulunmasma yardımcı olacak kişilere 100 bin Euro ödül vereceğini açıkladı. Ressamın 200 tablosunun ve 500 çiziminin bulunduğu müzeden, 1882'de yaptığı ilk tablosu 'Scheveningen'den Deniz Görünümü' ve 1884'te yaptığı 'Nuenen Kilisesi'nden Çıkan Cemaat' çahnmıştı. Ödülün, tablolann sağlam ele geçmesi durumunda verileceği bildirildı. Harl(a çocuklar Antalya'daydı • ANTALYA(AA) - 'Rusya Vladımır Spivakof Uluslararası Harika Çocuklar Vakfı'nda müzik eğitimi alan Robert Brem (keman), Liya Yakupova (keman), EUina Haçaturyan (\iyola), Roman Yefimov (viyolonsel), Aliya Vodovozova (flüt) ve Farid Mahmudov (piyano), Moskova Kremlin Sarayı'nın aslına sadık kalmarak Antalya'mn Kundu köyüne inşa edilen 'Kremlin Palace Otel'in tanıtım gecesinde konser verdiler. 12 ile 15 yaşlan arasmdaki 6 küçük müzisyen, Mozart, Çaykovski ve Fazıl Say'ın besteleriyle klasik ve caz ağırlıklı yapıtlan yorumladılar. BUGUN • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZt'nde saat 18.30'da Muhsin Drvan'm Stilografya ve Horoloji adlı saydam göstensı. (0 212 334 87 40) • NARDİS JAZZ CLUB'da saat 21.30'da Kent Mete ve Önder Focan Duo. konseri. (0 212 244 63 27) • BİLGİ ÜNİVERSİTESİ KUŞTEPE KAMPUSU'ndasaat 19.30'da Azınük Raporu (Minority Raport) filmi gösterilecek. (0 212 293 50 10) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZt'nde Ulusal Türk Sineması Konferansı. (0 212 334 87 40) M 10. ASPENDOS FESTtVALİ'nde saat 21.30'da Sofya Ulusal Operası'ndan 'Turandot' adlı opera. (0 242 243 88 27) ISTANBUL MÜZİK FESTİVALİ'NDE BUGÛN • tSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ'nde saat 21 .OO'de Cihat Aşkın ve Emre Aracı' dan 'Boğaziçi Mehtaplannda Sultanlarla Vals' konseri. (0 212 334 07 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear