22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 HAZİRAN 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA E R A N D O S Y A S I dishab(g cumhuriyet.com.tr ^ f ABD'nin yeni muhafazakârlan, Irak'ta zafer ilanının ardından Tahran'a döndü. Amaç, rejimi devirmek eocon'lann kampanyası• Irak saldınsının ardından Şam ve Tahran'ı hedef alan ABD, İran'a dönük istikrarsızlaştıncı örtülü etkinlikler peşinde. Neocon'lar, rejimi devirmek için Halkın Mücahitleri'ni kullanmak istiyor. Derleyen: GAMZE ERBİL ABD Irak'ta zaferini ilan ettikten he- men sonra, önce Suriye, ardından tran'ı he- def alan bir kampanya başlattı. 27 Ma- yıs'ta tran'a dönük ABD politikasını tar- tışan George Bush yönetiminden sızan bil- gilere göre, Washington'un "gönlündeya- tan", Tahran'da yöneümin devrilmesi. "Ye- ni muhafazakârlann'" (Neocon'lar) dik- katlerini Iran'da "rejim değişikligi r> ne yo- ğunlaştırdığı belirtıliyor. 12 Mayıs'ta Suudi Arabistan'ın başken- ti Riyad'da ABD hedeflerini vuran terör sal- dınlanndan hemen önce ABD ve Iran'ın gizli görüşmeler yaptığı haberleri basına sızmıştı. Geçen haftalarda da New York Ti- mes ve Washington Post'ta, ABD'nin Af- ganıstan ve Irak özel temsılcısi Zalmay Halflzad tarafindan yürütüldüğü belirtilen temaslann kesildiğı yazıldı. Artık Tah- ran'a dönük "istikrarsızlaşüncı örtülü faaüyeder" planlandığından söz ediliyor. Iran yönetimini devirmek için ABD Savunma Ba- kanıPaıü\Vbtfowitzveyardırncısı DouglasFeith'ın (ABD yönetiminin "şahinler" olarak adlandınlan yeni muhafazakârpolitikalann miman olan ekıbın önde gelen bu iki ismi, Amerikan Gırişim Enstıtü- sü'nde -AEI- birlikte çahşıyorlar), önerisi Halkın Mücahitleri örgütünün kullanılması. ABD, terör örgütleri listesinde yer alan Hal- kın Mücahitleri ile işbirliğine gidebileceği sin- yali veriyor. Yeni muhafazakârlar, Iran'ın sür- NÜKLEER PROGRAM SAVI Hedef silahsız bir Ortadoğu değil... • tsrail'in güvenliği konusunda çok "hassas" olan ABD'nin "nükleerden anndınlmış bir Ortadoğu" istediği savı inandıncı bulunmuyor. Washington'un tran'ı hedef alırken bir süredir dilinden düşürmediği ve geçen haftalarda Avrupa Birliği'nin (AB) de desteğini aldığı gerekçe, "Tahran'ın bir nükJeer silahlanma progranır bulunduğu iddiası. 1995'ten bu yana Rusya'dan nükleer teknoloji aldığı bilinen îran, bunu enerji sağlamak gibi banşçı amaçlarla kullandığını savunuyor. ABD'deki çevreler ise Iran'ın nükleer silah elde etmeye çalıştığını ileri sürüyor. Irak'ta kalıcı askeri üsler hedefini gerçekleştirmeye çalışan ve Israil'in güvenliği konusunda son derece "hassas" olan ABD'nin gerçekte "nükleerden armdınbnış bir Ortadoğu" yaratılması amacı olduğu savı inandıncı değil. Ancak bir süredir kımı müdahalelerinde "kiüe imha silahlan" gerekçesini kullanan Washington'un bu yöndeki iddialan uluslararası alanda genel kabul görmüş durumda. BM süreci planı İRAN'DA 520 TUTUKLU - tran'da geçen hafta sünen rejim karşıtı öğrenci eylemleri sırasında toplam 520 eylemcitu- tuklandı. Oğrenci lidcrieri, dün rurukJulann serbest bırakılması için parlamentonun önünde protesto gösterisi yapn.Öte yandan Iran'da 166 milletvekili. vasal görevi olmayan kimselerin 'öğrencilere yönelik vahşi davranışlannT kınadı. Milletve- kilkri. siyasi sistemi eleştirmek için gerekli araçlann yolduğunun krize dönüşebüeceğine dikkat çekti. (Fotoğraf: REUTERS) gündeki muhalifleriyle, ağırlıklı olarak da Gü- ney Kaliforniya'da Şah'ın oğlu Rıza Pehlevi'nin çevresi ile teması arttınyorlar. Pehlevi-Likud illşkisi ABD"deki bir Yahudi gazetesinde (İleri) yakın dö- nemde çıkan bir habere göre Pehlevı, ABD'deki Li- kud Partisi destekçıleriyle yakın ilişki içinde. Rı- za Pehlevi'nin îran içinde hiçbir bağlantısının bu- lunmaması bir yana, Likud'la olan bu yakınlığı, po- tansiyel etkinliğini deriskeatıyor. Yeni muhafaza- kârlann Irak örneğinde "sürgündeki muhalefet" üzerinden bir alternatif iktidar gelıştırme kurgusu- nun nasıl "iflas ettiği" de biliniyor. El Kaide'nin Dünya Ticaret Merkezi ve Penta- gon'a yönelik saldınlanndan 9 gün sonra, 20 Ey- lül 2001'de, Bush yönetimindeki yeni muhafaza- kâr ekibin bağlantılı olduğu Yeni bir Amerikan Yüzyılı Projesi (PNAC) adlı kuruluşun, Bush'abir mektup gönderdiği kaydediliyor. 41 kişinin imza- sını taşıyan bu açık mektupta, Iran tarafindan des- teklenen Hizbullah hedef alımyor ve bu örgüte des- teğini kesmemesi durumunda Tahran'a misilleme yapılması isteniyor. Mektupta dile getirilen diğer başlıklar bugün büyük ölçüde geride kalan adım- lan içeriyor: Terorizmle savaş ve Afganis- tan'a müdahale, Filistin liden Yaser Ara- fat'la bağlann kesilmesi, Irak'ta Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesı... Ekim 200 l'de AEI'nın önde gelen isim- leri, başta Wall Street Journal gıbi gaze- telerde olmak üzere tran"ı hedef alan ya- zılar yayımlamaya başladılar: Iran halkı, Tahran'daki mollalartarafindan kandınlı- yordu. Kandınlanlar arasında Iran Cum- hurbaşkanı MuhammedHatemi çe^esin- deki reformcular da vardı. Halk, ABD yanlısı bir ayaklanmayla hükümeti devir- meye hazırlanıyordu... Patlamaya hazır ülke' Kasım 2001 sonunda "İran'ın patlama- ya hazır olduğunu" yazan Michael Lede- en, yalnızca ABD'nin Iran halkının cesa- retini desteklemesine gerek olduğunu id- dia etti. Bush'un, Ocak 2002'de Iran'ı "şer ek- seni"nin parçası ilan etmesinin ardından yeni muhafazakârlann kampanyası arttı. Wall Street Joumal'da, RobSobhanL "Ken- disi de teokrasinin zorunlu bir hizmetkân olan Hatemi ile diyaloğun işe yaramaz ol- duğunu" yazdı. Asıl desteklenmesi gere- ken "rejim karşrtT Iran halkı idi. ±±ak arayışı Hatemi'nin reform çaabalaruun yetersiz kalmasL, halkı özeDikle de gençleri baskıdan bunaltıyor. Afananya'da yaşayan îranhlar, başkent Berön'de düzenledikleri gösteride, Abnan hükümetinin tran'daki insan haklannın iyileştirihnesine yardımcı olması ve rejime baskı yapmasını istedi (Fotoğraf: AP) Yeni muhafazakârlann yayını Weekly Stan- dard'a yazan eski bir CIA yetkilisi Reuel Marc Gerecht ise Iran'da bir iktidar değişikliği için Irak'a ABD birliklerinin yerleşmesinin kritik önemi üzerinde duruyordu. 2002 Ağustos tarih- li yazısında Gerecht şunlan söylüyordu: "Bir Amerikan işgaJi, İran'daki ayaklanmalan bü- yük olasılıkla tetikler. Büyük şehirlerde eşza- manlı olarak gerçekleşecek olan bu ayaklanma- lar,rejiminbeklemediği biçimde gerçekleşebttir_" tran'a yönelik kampanyanın şıddetı ABD'nin Irak zaferinın ilan edildiği mayıs ayı başından ıri- baren çarpıcı bir biçimde arttı. 5 Ma- yıs'ta, Standard'ın editörü VVilliam Kristol. "ABD'nin, tran'la Irak'ın ge- leceği için bir ölüm kalun savaşı vere- ceğmi" yazdı. Kristol, "Bundan son- raki büyük savaşın -ummuyoruz anıa askeri bir müdahale- lran'la olacağı- nı" vurguladı. Kristol'un makalesınden bir gün sonra AEI'da bir konferans düzenlen- di: "Iran'ın geleceği: Mollakrasi, De- mokrasi. ve Terorizmle Savaş" 'Küçük çarpışma' Katılımcılardan, Hudson Institu- te Ortadoğu uzmanı Meyrav Wurm- ser'ın, Irak'a yönelik savaşın. ''bü- yük bir savaşın küçük bir çarpışma- sı" olduğunu vurgulaması dikkat çekti. Wurmser şöyle devam etti: "Bizinı yalnızca Irak'la uğraşabüe- ceğimizi düşünmek hastalıkh bir yak- laşun olur. Devam etmek zorundayız ve hızlanmahyız. Halilzad'u İran hü- kümetinin temsflcileriyle gizli görüşme- lere göndermek büyük bir hataydı. "Sevilen" değü, - korkulan\esaygıdu- yulan' zafer sahipleri olarak davran- mak yerine hâlâ eski diplomasiye sa- dık kahyoruz. Oysa ki 11 Eylül saldı- nlanna neden olan bu poüükaydı.*" Birkaç gün sonra, Halilzad'ın görüş- melerinin sona erdiği duyuruldu ve Senatör Sam Brovvnback, "İran De- mokrasi Yasası"nı hazırladı. "Iran hal- kınuı banşçı bir şekilde yönetim biçi- nıini değiştirmesine izin veren halkoy- lamasının hedeflenmesi"ni savunan Brownback, "Bu terörist rejimle ilgi- lenmenin zamanı** diye konuşuyor, "bu önenıli çabşmavi kazanabilecek tek özne olan İran halkmı destekleme- nin ve kararfa olmanın zamanı" dıyor. 1979 yılındaki ayaklanma CIA'nın tüm etkinliğine karşın ABD için sürpriz olmuştu Washington Tahran'ı tanunıyor AB'nin desteğini de alan ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla iran'a Nükleer Silahlann Yayılmasım Önleme Anlaşması'nın (NPT) ek protokolünü kabul ettirmesi ve ülkedeki nükleer tesislerin BM denetimine açılması sürecinin başlatılması planlanıyor. Bu sürecin Irak'takıne benzer biçimde işletilme olasılığı bugün zayıf görünmekle birlikte üzerinde durulan bir "plan" olduğu anlaşılıyor. Avrupa Birliği'nin "kMe imha silahlan üretimini engeUemek için askeri güç kullanımı"na yeşil ışık yakan karanyla birlikte tran'ın bu başlıkta sıkıştınlmaya devam edileceği öngörülebilir. Iran ABD'yi hep "şaşntan" bir ül- ke oldu. ABD'li siyasetçilerin. çoğu zaman bu ülkeyi "tanunadan" adım attıklan. son yıllarda da Tahran'a uy- gulanan yaptınmlann Washington"un Iran hakkında daha fazla bilgi sahi- bi olmasmı engellediği söyleniyor. Iran'da 1979'da Şah'ın devrilmesi- ne neden olan ayaklanmanın, o dö- nemde CIA'nın tüm etkinliğine kar- şın ABD için bir "sürpriz" olması, bu savı doğrular nitelikte. ABD'nin bugün tran'a yönelik na- sıl bir müdahale planladığı tartışılır- ken yönetimdeki önemli isimler bu- nun "askeri müdahale olmadığı" me- sajmı veriyor. tran'ın içine yönelik "örtülü faaliyetlerin" devam ettiği ise bilinen bir gerçek. Iran'da üç siyasi kanal. Cumhurbaş- kanı Muhammed Hatemi'nin çe\Te- • Cumhurbaşkanı Hatemi'nin çevresinde yoğunlaşan reformcular, yargı ve güvenlik birimlerinin kontrolünü elinde tutan muhafazakârlarla mevcut durumdan hoşnutsuz, daha köklü dönüşüm isteyen kesimler, İran'daki üç siyasi kanadı oluşturuyor. sinde yoğunlaşan reform- cular. yargı ve güvenlik bi- rimlerinin kontrolünü elin- de tutan ve çeşitli "dene- tim" kurumlarına yerleş- miş olan muhafazakârlar ile mevcut durumdan hoşnut- suz, daha köklü dönüşüm isteyen kesimler olarak şe- killeniyor. Bu kanallann ilk ikisinin, ABD'nin iran'a yönelik adımlannı birbirleri- ne karşı "kuOandığı" ve Washing- ton'un müdahalelerinin bu iki oda- ğın iktidar kavgasını "lazışürdığı" belirtiliyor. Ağırlığını 1979 sonrası doğan gençlerin oluştur- duğu üçüncü kanal ise "moDalar kapışmasmdan" çıkışın tek yolunun ABD müdahalesinden geçtiğine inanıyor. Washington'un bugün so- kaklarda gösteriler yapan "muhaKr' kesimlerle orga- nik bir bağ kurmuş olabile- ceğine ihtünal verilmiyor. En etkili silah, California merkezli radyo yayın- lan. Son gösterilerde de, özelleştirme karşıtı öğrenci eylemlerinin rejim kar- şıtı gösterilere dönüşmesinde bu ya- yuılann etkisinin olduğu belirtilmiş- ti. ABD istihbaratmın bir diğer faali- yet alanı olabilecek "sürgündeki İran- hlar" söz konusu olduğunda, yine uzun yıllardır ABD'de yaşayan Şah' uı oğlu ve çevresi akla geliyor. Ancak Rı- za Pehlevi'nin tran'ın içindeki çe\re- lerle anlamlı bir etkinlik oluşturabile- cek bir teması bulunmuyor. İktidar seçeneğl yok Sonuç olarak, bugünkü tabloda ABD'nin Iran'ın içine yönelik bir operasyon için bir "tutamak nokta- a" bulunmadığı görülüyor. ü^k'ta ge- niş bir muhalif çevTeyle iş gördüğü halde anlamlı bir "iktidar alternati- fi" yaratamayan ABD'nin. Iran'da hiçbir bağlantısı yokken böyle bir gi- rişimi nasıl anlamlı bir sonuca ulaş- tıracağı merak konusu. İLİŞKİLERİN TARİHÎ ABD hep îran la yakından Dünya petrol rezervinin yüzde 10'una sahip olan 60 milyonluk Iran, Washington yönetiminin, dünyaya bakarken göz ardı etmesi mümkün olmayan bir ülke oldu hep. ABD on yıllar boyunca tran ile "yakmdan" ilgilendi. Bir CIA operasyonuyla iktidara getirdiğı müttefiki Şah Rıza Pehlevi'nin 1979'dadevrilmesinden sonra bile Iran ile "bağlarmı" koparmadı. Ancak bu tanhten itibaren tran, ABD ıçın "sistem içinde" rutulamayan bir aktör olacaktı. tslamcı mollalar iktidannın daha doğrudan ABD'nin "hedef tahtasına" yerleşmesi ise ABD Başkanı George Bush'un Ocak 2002 tarihli "şer ekseni" konuşmasıyla belirginlık kazandı. ABD'nin İran'a müdahalelerinin kökeni 1953'e uzanıyor. Bu tarihte, bir CIA operasyonu ile anayasal hükümetin devrilmesi ve Şah Rıza Pehlevi'nin yönetime getirilmesine tanık olunuyor. Sonraki 25 yıl boyunca ABD, Muhammed Rıza Pehlevi'nin ordusu ile gizli polisinin eğitim ve silahlandınlmasını üstleniyor. 1979'daki ayaklanma da kaçınılmaz olarak Amerikan karşıtı bir nitelik taşıyor. 1979'da, yönetimin desteklediği öğrenciler Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'ni basarak 50'den fazla Amerikalıyı rehın aldılar. 444 gün boyunca süren elçilik krizi, ABD-tran ılişkilerinin kesilmesinin gerekçesi oldu. 1980'li yıllara yayılan tran-Irak Savaşı sırasındaysa ABD, iki ülkeyi birbirine karşı kullandı; hem tran'a hem de Irak'a silah sattı. ABD birliklen birçok kez tranlılarla çatışmaya girdi. 1988'debir ABD füzesi uluslararası hava sahasında j . düzenli uçuş yapmakta olan bir tran uçağını vurdu ve 280 kişı öldü. 1989'daAyetullah Ruhullah Humeyni'nin ölümünün ardından ABD düşmanca tutumunu yoğunlaştırma yolunu seçti. 1993'teABD başkanlığına Bill CBnton'un gelmesiyle "ikili kuşatma" politikası gündeme geldi. Buna göre ABD hem Irak hem de İran'ı hedef alıyordu. Mayıs 1995'te tüm ticareti, kredi %e mali hizmetleri yasaklayan düzenlemelerin ardından Ağustos 1996'da üçüncü taraflan hedef alan "dolayh boykot" politikalan uygulanmaya başlandı. ABD'nin ticari ambargosu, Iran ekonomisıne yıllık 4 milyar dolar zarar venrken müttefiklere yapılan baskı sayesinde Iran büyük ölçüde "yamızlaşnrıldı". Üçüncü taraflan hedef alan boykotla, İran petrolü ve doğalgazına 40 milyon dolardan fazla tutarda yahnm yapan firmalara ABD yaptınm uyguluyordu. Nihayet bu dönemde Kongre'nin tran yönetiminin altını oymak için "örtülü faahyedere" 18 milyon dolarlık ödenek ayırması bardağı taşıran son damla oldu. Bu düzenlemeler, Iran yönetiminin de ABD'ye yönelik tavnnı keskinleştırmesine neden oldu. 1997 seçimlennde büyük bir zafer kazanan reformcu Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, ABD ile ilişkileri düzeltme konusunda fazla adun atamadı. Batı ile yakın ilişki kurma hedefine sahip olan yeni cumhurbaşkanı. yönetimde kritik yerlen tutan muhafazakârlan aşamadı. \BD ile fran arasında, 11 Eylül sonrasında Afganistan ve ardından Irak'a yönelik müdahaleler sürecinde gerçekleştinlen "gizH görüşmeler"in ise 12 Mayısta Riyad'da meydana gelen ABD hedeflerine yönelik saldınlann ardından kesildiği açıklandı. -fran ın ABD'nin hedef tahtasına yerleşmesi Bush'un 'şer ekseni' ilanından sonra oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear