Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2003 PAZARTE!
HABERLER
Erdoğan'ın AKP İstanbul II Kongresi'nde çizdiği pembe tabloda emekçiye yine nasihat düştü:
Sendikalarbizi yormasınîstanbul Haber Servisi - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuz-
luklann damanna girildiğını ve bu
yolda sabırla yürüdüklerini belirte-
rek gelinen noktada, açıklama yap-
mamak durumunda olduklannı söy-
ledi. Erdoğan, "Ama zamanı gehp
de bu rakamlan açıklayınca, bu ül-
keyi nasıl soyduklannı göreceksiniz*
dedi. Sendikalann. hükümen yorma-
masını isteyen Erdoğan, "Ülkeyibu-
günlere gerirenJere karşı takınma-
dığuuz tavn, bu hükümete takına-
mazsınız" diye konuşru.
'Artık hortumlar kesiliyor'
AKP'nın Abdı Ipekçi Spor Salo-
nu'nda düzenlenen Istanbul 1. Ola-
ğan Kongresi'nde konuşan Başbakan
Erdoğan. halkın temiz, dürüst, ilke-
li siyasete ve ekonomik kalkınma-
ya olan özlemi nedeniyle partiieri-
ne Adalet ve Kalkınma Partisi adı-
nı verdiklerini vurguiayarak "An-
cak tescilli adımız olan Ak Parri'vi
hazmedemeyenier bize AKP diyor-
lar. Niçin? Bunlann midesine otur-
duk onun için. Ama bu da en kısa za-
AKP kongresindeMatrbc'lipropaganda
İstanbul Haber Servisi - Henüz olağan büyük
kurultayını yapmadan iktidar olan AKP'nin,
istanbul 1. Olağan II Kongresi'nde, kongreye
katılan bakanlann, millervekillerinin. belediye
başkanlannın ve diplomank misyon temsilcilerinin
yanında, Başbakan Erdoğan a yakınlığıyla bilinen
şarkıcı Adnan Şenses'in de adı anons edildi.
• Türk bayrağının yanı sıra Atatürk, Erdoğan ve il
başkanı Müezzinoğiu'nun posterlerinin asıldığı
salonda, Müezzinoğlu'nun posterinin alt kısmındaki
"Müezzinoğlu retoaded" yazısı dikkat çekti. Matrix
filminin afişinde de yazan reloaded, Ingilizcede
yeniden yüklenmiş, doldurulmuş anlamına geliyor.
• Haremlik-selamlık uygulamasının yapılmadığı
kongrede, son derece şık ve çağdaş görünümlü
kadınlar, tesettürün en pahalı ve son moda
çizgılerini tercih eden kadınlar ve bilinen tesettür
görüntüleri iç içeydi. • Kongreye girişte Türk
bayraklan ve üzerinde AKP arması olan
yelpazeler dağıtılırken konuşmalar sırasında
işitme engelliler için elle tercüme yapıldı, bedensel
özürlüler için de salonda özel bir yer aynldı.
manda hallolacak. Ak Parti marka-
suu dünvaya taşıdığımız zaman bu-
nun önündekimseduramayacak" de-
dı. 3 Kasım'da devraldıklan Türki-
ye'nin ekonomide ve dış polıtikada
çöktüğünü ifade eden Erdoğan. u
Ar-
ük hortumlar kesilmeye başladı" di-
ye konuştu.
Erdoğan, ilköğretim okullannda-
ki öğrencilere bu yıl kitaplann be-
dava verileceğinı. 10 bin yoksul öğ-
rencinin, özel okullarda devlet tara-
findan okutulacağuıı, nemalann öde-
neceğini ve devletin bundan böyle
işçinin, memurun maaşına göz dik-
meyeceğını öne sürdü.
3 ayda 20 baraj açıiışı
Eylül ayı sonuna dek 20 baraj ın
açılmış olacağını ve ucuz elektnk
üretileceğini vurgulayan Erdoğan,
"Ekonomi düzene oturduktan son-
ra işçryi, memuru enflasyona ezdir-
meyeceğiz. Ancak elimizde olmayan
kaynaklan veremeyiz. Öncetikti der-
dimiz. resmi sayısı 5 milyon olan in-
sanlannuza iş bulnıak. Sendika yö-
netkileri bu hassasiyetimizi göz ar-
dı etmemeH" diye konuşru.
Kopenhag kriterlerini, kendi insa-
nımız için istedıklerini savunan Er-
doğan, "Dininretisnıaredilrnesinede
Cunıhuriyetimizin kurucusu Gazi
Mustafa Kemal'in istismar edilme-
sine de taraftar değiBz" dedi. Erdo-
ğan, örtülüsüyle, açık olanıyla tüm
AMASYA GENELGESİ
Ö?gürlük
tutkusunun
belgesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet .N'ecdet Se-
zer, Amasya Genelgesi ile önemi
vurgulanan "ulusal egemenlik" ve
"ulusal bağunsızhk" ilkelerimn,
cumhunvetın temelıni oluşturduğu-
nu belırtırken Türkiye'nin bu ilke-
lerden kopmaması gerektiğıni bil-
dirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Amas-
ya Genelgesi'nin 84. yıldönümü
dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Se-
zer, Atatürk "ün bagımsızhk ve öz-
gürlük savaşımını başlatmak ama-
cıyla çıktığı Anadolu yolculuğu-
nun, sonuçlanyla tarihın akışıru de-
ğiştirdiğine işaret ederken, Amasya
Genelgesi'nin, kurtuluş sürecinde
atılan ilk adım olduğunu Mirguladı.
Genelge ile yurdun nasıl kurtanla-
cağının ilkelerinin de saptandığını
vurgulayan Sezer, "Amasya'da ya-
yunlanan genelge ile tüm dünyaya
duyurulan kararlar. geleceğunizin
biçimlenmesi yönünden yaşamsal
önem taşunaktadır. Amasya Genel-
gesi, Türk ulusunun bagımsızhk ve
özgürlük tutkusunu yansıtan. işgal
girişimlerine karşı savaşma kararh-
hğını ortaya koyan tarihsel bir belge-
dJr" görüşüne yer verdı. Sezer
şunlan kaydetti: "Amasya Genelge-
si'nin yayımlanmasrvla birlikte, ba-
ğunsızhk savaşımının hazuiık çahş-
malan da hızlanmış, Amasya'da ye-
şeren kurtuluş düşüncesl Erzurum
ve Sıvas kongrelerinin yapılmasL
TBMM'nin açıhnası ve düzenli or-
dunun kuruunasıyla seferbertiğe dö-
nüşmüştür. 80. yıhnı coşkuyla kuda-
nıa\a hazuiandığınıız Cumhuriyet,
gerçekleştirdiği dönüşümler ve kı-
vanç verici başanlanyla gurur
kaynağunızdır. Genç cumhuriyeti-
mizin çağdaşlaşma ve aydınlanma
doğruhusunda kısa sürede elde etti-
ğifleriemeler,geleceğe güvenle bak-
mamızm temel nedenidir."
AKP'li kadınlan daha çok çalışma-
ya, gençleri de siyasete daha aktif
katılmaya çağırdı. Seçilme yaşını
25'e indireceklerini, bunun için de
gençlerin gerekirse referanduma ha-
zır olmalannı isteyen Erdoğan şöy-
le devam etti:
Müezzinoğlu yine il başkanı
-Şinıdi daha çokçahşarak. kapı ka-
pı dolaşarak, adanı adanıa markaj
yaparak yerel seçimlerde silip sü-
pürmemiz lazım. Belediye dönemi-
mi övünerek anlatmm, çünkü bura-
ya oradan geldim. Biz paraşüüe in-
medik, basamaklan teker teker çık-
nk. Ne miOetimizin onuruyla ne de
kendi onurumuzla kimseyi oynat-
mayız. Bize hakaret edenler, hesap-
lannı yargıda verecekler."
Erdoğan'ın konuşmasının ardm-
dan, çoğunluğunu ANAP kökenli-
lerin oluşturduğu ve aralannda Bah-
çelievler Belediye Başkanı Saffet
Bulut'un da olduğu çok sayıda po-
litikacı AKP'ye katılırken il baş-
kanlığına Mehmet Müezzinoğlu
yeniden seçildi.
Erdoğan'dan sert eleştiri
Hükümet-YÖK
Sıvas
anıldı
Sıvasta ateşe karşı rürkiileri ve
şiirleriyle semaha duran
aydınlanmiA dostlan taranndan
anıldı. Pir Sultan Abdal Dernegi
Kadıköy Şubesi'nce. Bostancı
Gösteri Merkezi'nde düzenlenen
gecc şehitler için yapılan bir
daldkalık $a\gı duruşu ile başladL
Sunuculuğunu .Mehmet Özer'in
yapngı geceye, Hasan Kara\'oL,
Grup Agire Jivan. Erdal Er/incan
ve Tolga Sağ türküleriyle katddı.
Demeğe bağlı semah ekibinin de bir
gösteri sunduğu gecede a\ dınlann
an an ölüme gidişlfrinin «österildiği
sa>dam gösterisi salonda duygu
doiu dakikalann yaşanmasına
neden oldu. "Cumhurryet burada
kuruldu, burada yıkacağız" dhen
yobazlann oteti sardığı sırada,
merdhenkrde nöbet rutmava başla
yan şair Behçet Aysan ile Asun
Ekzircinin. dünyaya nuakası ve
sigarasn la son bir kez selam veren
karikatürist Asaf Koçak'uı ve sanki
dışanya çıkabileceği umuduyla
ayağında tertik/er ve sırönda
çantasıyta bekleyen genç türkücü
Hasret Gühekin'in fotograflan
herkesüı gözlerini yaşarttı. Törene
Kadıkö\ Beledh e Başkanı Selami
Öztürk, CHP İstanbul >lilletvekili
Aü Rıza Gülçiçek ve şair Metin
.AJtıok'un kıa Zeynep Ataok da
kaüldı. (Fotograf: ÖZGÜR
BURAK ÖZTÜRK)
tırmanıyor
Haber Merkezi- Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "hükümetin ÖSS sis-
teminde değişikliğe giderek ûnam ha-
tip lisesi mezunlaruun önünü açmayı
amaçladığmr söyleyen YÖK Başka-
nı Prof. Dr. KemalGüriiz'e yönelik sert
eleştirilerde bulundu. Kırklareli'de
AKP II Kongresi'ne katılan Erdoğan,
"YÖK'ün başındaki zat, bakıvorsu-
nuz işi gücü shasede uğraşmak. AK
P'nin millerveldU sayısı ileuğraşma. İşi
hi bihyorsan gel meydana, siyaset \^p.
Orada da kaç gram olduğunu göre-
lim. Anıa kalkıp da YÖK'ün özerktt-
ğini kullanmak sureüyie, oradan da
aûp rutnıa. Senin işin YÖK'ün başın-
da profesör yetiştirmek'' dedi.
Orman arazisi satışı tsran
Erdoğan, orman arazilerinin satışı-
nı öngören yasa tasansını önümüzde-
ki hafta yeniden TBMM gündemine
getirerek geçirmeye çahşacaklannı
belirterek muhalefetten destek istedi.
"Orman vasfiru yitirmiş'' arazilerin sa-
tışından elde edilecek parayla Türki-
ye'nin dış borç faizi ödemekten kur-
tulacağını savundu. Erdoğan, 'Tur-
Idye 25 nıih ar dolar kazanacak. Mu-
halefete diyorum: Gehn şunu birlik-
te çıkarahm, biz sizi alkışlayalun" di-
ye konuştu.
Kilit operasyonu sanığı pasaport almak için gittiği emniyette gözaltına alındı
Mehmet ÂIi Yaprak tutuklandı
• Uyuşturucu
kaçakçılığı
suçlamasından
tutukJanan Yaprak için
Susurluk Raporu'nda üç
sayfa aynlmış ve
Abdullah Çatlı tarafından
fidye almak için
kaçınldığı belirtilmişti.
İstanbulHaberServisi-Gebze de ge-
çen yıl bir ılaç fabnkasuıda 75 milyon
dolar değerinde 15 milyon adet "Cap-
tagon" adh uyuşturucu hapın ele geçi-
rildiğı "KiHtoperasj'onu'' kapsamında,
Mehmet AH Yaprak tutuklandı.
Gaziantep'teki Yaprak TV'nin eski
sahibı Mehmet AJi Yaprak, bir avuka-
ta ölüm emri vermekten aldığı 9 yıl 4
ay 15 günlük ağır hapis cezasının in-
fazını tamamlayarak geçen günlerde
tahliye oldu. tstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesı'nce (DGM) hakkında ve-
rilmiş 'Şakalama" karan bulunduğu
anlaşıian Yaprak, Gaziantep'te pasa-
port almak için emniyete başvurunca
gözaltına alındı. îstanbul polisi, Yap-
rak'ı sorguladıktan sonra DGM'ye sevk
etti. Savcılık tarafindan sorgulanan Yap-
rak tutuklanması istemiyle tstanbul Nö-
betçi 2 No'lu DGM Yedek Hâkünliği'ne
sevk edildi. Yaprak tutuklanarak Bay-
rampaşa Cezaevi'ne gönderildi.
Eski Anadolu Basın Birliği Başkanı
olan Yaprak için Susurluk Raporu'nda
3 sayfa aynlırken 25 Mayıs 1996 gü-
nü Abdullah Çath ve ekibi tarafindan
fidye için kaçınldığı öne sürülmüştü.
Mebmet Ali Yaprak kaçınldıktan 5 gün
sonra 15 milyon mark karşılığı serbest
bırakılmıştı. Yaprak'ınBulgaristan'ın
başkenti Sofya'daki Captagon fabrika-
sı ise 1998 yıhnda basılmıştı.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Abant Izzet Baysal Üniversrtea (Bo-
lu AİBÜ) öğrencilerinin yolladığı mek-
tubu yayımlamıştım. Öğrencıler,
2002'de Kenan Mak isımli öğrenci-
nin öldürülmesini anmak amacıyla
yaptıkları toplantı nedeniyle uğradık-
ları haksızlıklan dıle getirmişlerdı. Aİ-
BÜ, rektörü Yaşar Akbayık da öğ-
rencilerin anlattıklarının gerçeği yan-
sıtmadığını belirten bir mektup yol-
ladı. Rektörün mektubunu da bu kö-
şede yayımladım.
Rektör Yaşar Akbıyık'la telefonla
da görüştük. Üniversite öğrencileri
rektörün açıklamalarına bir cevap
yolladılar. Üniversitelerde yönetimle
öğrenciler arasında, her zaman so-
runlar ortaya çıkar.
Ancak 12 Eylül sonrası kurulan
YÖK sistemi, üniversitelerin özerkli-
ğini tamamen yok ettiği gibi öğren-
cileri de sürekli tehlike olarak gören
bir yasal yapılanma yarartı. Hiç yok-
tan üniversite içine giren güvenlik
güçleri, kolayca çözülebilecek so-
runların büyümesine, öğrencilerin
okullanndan uzaklaştınlmasına, eği-
timin haklannın sonaermesine neden
Bolulu Gençlerin Rektöre Cevabı
oluyor. Bunun onlarca ömeğine biz-
zat tanığım.
12 Eylülcü sistemin en çok yarala-
dığı yerlerden birisi üniversiteler ol-
du. Bundan öğrenciler de öğretim
üyeleri de acı çekiyorfar. Gençlerin si-
yasetle ilgilenmemesi, toplumsal so-
runlara uzak durması için her şey ya-
pıldı. Batı ülkelerınde üniversiteler,
bilimsel eğitimin yanı sıra, geleceğin
siyasetçilerinin ve yöneticilerinin ye-
tiştirildiği bir yer olarak kabul edilir. Bu-
nun için hertürlü olanak onlara sağ-
lanır. Bizde tam tersi, üniversiteli genç-
>er, yaşamın gerçeklerinden kopuk,
ders çalışmaktan başka bir şey yap-
maması gereken bir topuluk olarak
görülüyor. Sonra da kötü politikacı-
lardan yakınıyoruz.
• • •
Bolu'da ya da Türkiye'nin dört bir
yanındaki üniversitelerde yöneticile-
rin öğrencilerle iyi bir diyalog kurma-
sı en büyük dileğimiz. Üniversite genç-
liğinin derslerinin yanı sıra toplumsal
ve kültürel konularda daha aktif ol-
masını sağlamak ve onları bu yönde
teşvik etmek de üniversitelerin göre-
vi. Soruna böyle yaklaşılsa, üniversi-
tede olay diye kabul edilen birçok
konu, ortak biretkinliğe dönüşebilir.
Işte Bolulu gençlerin mektuplann-
dan bölümler: "(Kenan Mak'ı anmak
amacıyla toplandığımız gün) Arka-
daşlanmız slogan atmak ve rektör-
lüğe saldınnak için değil; öldürûlen
arkadaşlannı anmak için alana top-
lanmışlardı. Bu duyarlık, jandarma-
nın öğrencileri coplaria, tekme tokat-
la dağıtmalanna kadar özünü koru-
yabilmiş, daha sonra jandarmadan
kurtulmak için öğrenciler sağa sola
dağılmışlardır.
...Jandarma kuvvetlerinin bir grup
tarafindan saldınya uğradığını iddia
edenlere şunu sormak lazım: 3 öğ-
renci jandarmaya mukavemet su-
çundan yargılanıyor. Bu 3'e karşı 7
jandarmaya iş göremez raporu ve-
rilmiştir. Oğrencilerden birine bile ra-
por verilmemiştir. Jandarma kuvvet-
leri silahı, copu, vücudunu koruyan
aletleri ve eğitimli vücutlanyla alana
-ki alanjandarma kaynıyordu- gele-
cek, öğrencilere hiçbir şey olmaya-
cak, ama jandarma iş göremez du-
ruma gelecek(!) Asli ve idari mahke-
melerde jandarmalann verdiği ifa-
deler doğrultusunda karar verilmiş,
öğrenci tanıklann ifadelerine itibar
edilmemiştir. Örneğin, öğrenci ta-
nıkların verdiği ifadede öğrencinin
ağzından burnundan kan gelinceye
kadar dövüldüğü anlatılmıştı.
Ceza almazlarsa telafi hakkı tanı-
yacağız diyen rektörün kendisi şim-
di arkadaşlarımıza 'eylemci' diyor.
Rektör, öğrenciler için 'Görevin ya-
pılmasını engellemişlerdir' diyor. Ter-
sine jandarma öğrencilere saldırdı,
üstelik öğrenciler dağılırken. Yürüt-
menin durdurulması isteminin red-
di, henüz ortada bir kararolduğu an-
lamına gelmez. Henüz mahkeme sü-
reci sona ermedi. Rektör kesin bir
mahkeme karan varmış gibi bir tu-
tum içinde.
2003 yılındakianmanın olaysz geç-
mesielbette ki sevindirici. Bu yılkian-
ma, çok sıkı güvenlik önemleri altın-
da yapıldı. Geçen yıl, başı derde gi-
ren 9 öğrenciyi unutmayın der gibi
bir hava yaratıldı. Yönetim öğrenci-
yi hiç muhatap almadı, jandarmay-
la birlikte hareket etti. öğrenciler gö-
zaltına alındıktan sonra, Bolu Devlet
Hastanesi'nde muayene edilirken
jandarmalarda doktoria birlikte mu-
ayene odasmda bulundu ve bir an-
lamda öğrencilere psikolojik baskı
uyguladı.
Bu olaylargösteriyor ki Türkiye'de
demokrasi doğru algılanmıyor. Hem
demokrasiyi kullanın deniyor hem
de kullananlara ceza veriliyor. Bizöl-
dürülen arkadaşımızı anmaya çalışı-
yoruz, ceza katillere değil bize veri-
liyor. "
Dileğimiz, üniversitelerimizde bu
türden sorunların yaşanmaması.
Gençlerin özgürce örgütlenip top-
lumsal sorunlara duyarlık göstere-
cekleri bir ortamın yaratılması.
2000'Lİ Y1LLARDA
ERDAL ATABEK
Türk Tabipleri Birliği
50. Yıhnda...
1953 yılında kurulan Türk Tabipleri Birliği, kuru-
luşunun 50. yılını kutluyor.
Değişik zamanlarda birliğin çeşitli yönetim or-
ganlannda görev yapmış arkadaşlanmızın kimile-
riyle bugüne katkıda bulunmak için Ankara'da
olacağız.
Meslek kuruluşlannın tarihi, bir ülkenin asıl ta-
rihidir.
Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacılan Birliği, Türk
Mühendis ve Mimarlan Odalan Birliği, Türkiye Ba-
rolar Birliği gibi özel yasa ile kurulmuş meslek ku-
ruluşlan canlı organizmalargibi yaşamışlardır. On-
larda doğmuş, büyümüş, serpilmış, gelişmiştir. Ki-
mi zaman kendini anlatmakta zortuk çekmiş, ki-
mi zaman toplum yaşamında büyük roller oyna-
mış, önemli işlevlerin sahibi olmuştur.
Bu kuruluşlann hepsinin de toplum yaşamını
etkileyen önemli işlevleri artık tarihin malı olmuş-
tur
Hepsi de ülkenin demokratikleşme mücadele-
sinde yerine konulamaz değerde işlev yapmışlar-
dır.
Hepsi de kendi alanlannda "Toplumun yaran-
na projeler hazıriamış, toplumun çıkanna öneri-
ler geliştirmiş"tir.
Hepsi de ülkenin banş içinde yaşamasına yö-
nelik çalışmalannı cesaret ve azimle sürdürmüş-
lerdir.
Türk Tabipleri Birliği, gerek halk sağlığının ko-
runmasında, gerekse sağlık hizmetleri sistemin-
de günümüzde de geçerli önerilerin sahibi olmuş-
tur.
Türk Eczacılan Birliği, ilaç üretimi, dağıtımı ve
halk sağlığı alanlannda hizmetlerini sürdürmüştür.
Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği, günü-
müzde de SİT alanlannın korunması, ülkenin ya-
pılaşması alanlannda önemli hizmetler vermekte-
dir.
Türkiye Barolar Birliği, hukuk savaşımında her
zaman ülkenin bir hukuk devleti olması mücade-
lesini sürdürmüşlerdir.
Bir araya gelerek yaptığımız çalışmalar, seminer-
ler, sempozyumlar, ortak eylemler her zaman an-
lamlı, her zaman etkili, her zaman halkın desteği-
ni alan çalışmalar olmuştur.
Ülkelerinin en büyük aydın gücünü temsil eden
bu kuruluşlar çoğu kez, kendi dar politik anlayış-
lannı egemen kılmak isteyen siyasal iktidariarla ça-
tışmışlardır. Bu çatışmalarda meslek kuruluşlan-
nın ne denli haklı olduğunu yargı da, en büyük ay-
raç olan zaman da göstermiştir.
Bu kuruluşlann bağımsızlıklannı korumalan, ül-
ke için en büyük talihtir.
Bu kuruluşlann temsil ettiği uzman potansiyel-
lerini ülkenin geleceğine katmak en doğru yoldur,
ama siyasal çıkariann bağladığı gözler çoğu kez
bu gerçeği görememişlerdir.
Bugün, Türk Tabipleri Birliği'nin yanm yüzyıllık
yaşamını değeıiendirirken onu oluşturan büyük
emekler yeniden gözlenmizde canlanıyor.
Yurdumuzun dört biryanından gelen delege he-
kimlerin büyük bir çabayla geliştirdikleri öneriler,
yaptıklan çalışmalar işte bu gelişmenin yapıtaşla-
ndır.
Edirne'den Van'a, Trabzon'dan Adana'ya, An-
talya'dan Erzurum'a kadar yayılmış tabip odala-
nmızın yönetiminde görev almış arkadaşlanmız.
Bir yerde onlarla karşılaştığımız zaman, anacak
ne çok konumuz oluyor.
Doğru bir geçmiş, değerfi bir gelecek yaratır.
Bugün de gerek bizim kuruluşumuzun, gerek-
se kardeş kuruluşlanmızın önünde aynı görevler
duruyor:
Ülkenin demokratikleşmesine sürekli katkıda
bulunmak,
kendi alanında toplum yaranna önerilerini açık-
lamak,
üyelerini sürekli bilinçlendirmek,
toplumu sürekli aydınlatmak.
Kuruluşlanmızı bugüne getirmiş bütün arkadaş-
lanmıza şükran duyuyoruz. Ve hep birlikte daha
doğru bir geleceği kuracağımıza inanıyoruz.
Her zaman belirttiğim gibi, gelecek onu hak
edenlerin olacaktır.
e-mail: erdalatak'/ superonline.com
Faks:0212 513 90 98
23 yılJık yasak sona erdi
Diyarbakır'da
OHAUsiz ilk miting
DtYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu)
- Diyarbakır'da 22 yıl
aradan sonra ilk kez 1
Mayıs'ta yapılması
planlanan ancak Bin-
göl depremi nedeniy-
le ertelenen "Banş ve
Demokrasi" mitingi
önceki gün gerçekleş-
tirildi.
OHAL'in kalkması-
nın ardından Diyarba-
kır'da ilk kez miting dü-
zenlenmesine izin ve-
rildi. Benu Sen Yedi
Kardeşler Burcu'nda
düzenlenen mitingde
Demokrasi Platfor-
mu'na bağlı sendika-
lar, sivil toplum örgüt-
leri, DEHAP'hlar ve
yüzlerce kişi katıldı.
Mitingde bir konuşma
yapan fHD Diyarbakır
Şube Başkanı Selahat-
tin Demirtaş, ABD'nin
Irak'a müdahalesiyle
birlikte dünyada yeni
şekillenmeler olduğu-
nu belirterek *Emper-
yalist ülkeler söz hakkı
vermeden Ortado-
ğu'nun kaderini çizme-
yeçahşıyorlar" dedi.
Hükümetin halkın
genel af talebine Piş-
manlık Yasası'yla yanıt
verdiğini ifade eden
Demirtaş, "Biz genel
bir af isthoruz. Türki-
ye'nin demokratikleş-
meveçağdaşlaşmasıüe
Kürt sorununun çözü-
mü için ayrımsız genel
af çıkarübnab, Bir kül-
türü hiçe saymak doğ-
ru değildir" diye ko-
nuştu.
Yoğun güvenlik ön-
lemleri altmda gerçek-
leşen mitingde sık sık
"Genel af istiyoruz",
" Yaşasın haklann kar-
deşHği" sloganlan atıl-
dı. Konuşmaların ar-
dından Koma Azad'ın
konserini dinleyen ka-
tılımcılar sessizce da-
ğıldılar.