22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2003 PAZARTE! HABERLER Erdoğan'ın AKP İstanbul II Kongresi'nde çizdiği pembe tabloda emekçiye yine nasihat düştü: Sendikalarbizi yormasınîstanbul Haber Servisi - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuz- luklann damanna girildiğını ve bu yolda sabırla yürüdüklerini belirte- rek gelinen noktada, açıklama yap- mamak durumunda olduklannı söy- ledi. Erdoğan, "Ama zamanı gehp de bu rakamlan açıklayınca, bu ül- keyi nasıl soyduklannı göreceksiniz* dedi. Sendikalann. hükümen yorma- masını isteyen Erdoğan, "Ülkeyibu- günlere gerirenJere karşı takınma- dığuuz tavn, bu hükümete takına- mazsınız" diye konuşru. 'Artık hortumlar kesiliyor' AKP'nın Abdı Ipekçi Spor Salo- nu'nda düzenlenen Istanbul 1. Ola- ğan Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan. halkın temiz, dürüst, ilke- li siyasete ve ekonomik kalkınma- ya olan özlemi nedeniyle partiieri- ne Adalet ve Kalkınma Partisi adı- nı verdiklerini vurguiayarak "An- cak tescilli adımız olan Ak Parri'vi hazmedemeyenier bize AKP diyor- lar. Niçin? Bunlann midesine otur- duk onun için. Ama bu da en kısa za- AKP kongresindeMatrbc'lipropaganda İstanbul Haber Servisi - Henüz olağan büyük kurultayını yapmadan iktidar olan AKP'nin, istanbul 1. Olağan II Kongresi'nde, kongreye katılan bakanlann, millervekillerinin. belediye başkanlannın ve diplomank misyon temsilcilerinin yanında, Başbakan Erdoğan a yakınlığıyla bilinen şarkıcı Adnan Şenses'in de adı anons edildi. • Türk bayrağının yanı sıra Atatürk, Erdoğan ve il başkanı Müezzinoğiu'nun posterlerinin asıldığı salonda, Müezzinoğlu'nun posterinin alt kısmındaki "Müezzinoğlu retoaded" yazısı dikkat çekti. Matrix filminin afişinde de yazan reloaded, Ingilizcede yeniden yüklenmiş, doldurulmuş anlamına geliyor. • Haremlik-selamlık uygulamasının yapılmadığı kongrede, son derece şık ve çağdaş görünümlü kadınlar, tesettürün en pahalı ve son moda çizgılerini tercih eden kadınlar ve bilinen tesettür görüntüleri iç içeydi. • Kongreye girişte Türk bayraklan ve üzerinde AKP arması olan yelpazeler dağıtılırken konuşmalar sırasında işitme engelliler için elle tercüme yapıldı, bedensel özürlüler için de salonda özel bir yer aynldı. manda hallolacak. Ak Parti marka- suu dünvaya taşıdığımız zaman bu- nun önündekimseduramayacak" de- dı. 3 Kasım'da devraldıklan Türki- ye'nin ekonomide ve dış polıtikada çöktüğünü ifade eden Erdoğan. u Ar- ük hortumlar kesilmeye başladı" di- ye konuştu. Erdoğan, ilköğretim okullannda- ki öğrencilere bu yıl kitaplann be- dava verileceğinı. 10 bin yoksul öğ- rencinin, özel okullarda devlet tara- findan okutulacağuıı, nemalann öde- neceğini ve devletin bundan böyle işçinin, memurun maaşına göz dik- meyeceğını öne sürdü. 3 ayda 20 baraj açıiışı Eylül ayı sonuna dek 20 baraj ın açılmış olacağını ve ucuz elektnk üretileceğini vurgulayan Erdoğan, "Ekonomi düzene oturduktan son- ra işçryi, memuru enflasyona ezdir- meyeceğiz. Ancak elimizde olmayan kaynaklan veremeyiz. Öncetikti der- dimiz. resmi sayısı 5 milyon olan in- sanlannuza iş bulnıak. Sendika yö- netkileri bu hassasiyetimizi göz ar- dı etmemeH" diye konuşru. Kopenhag kriterlerini, kendi insa- nımız için istedıklerini savunan Er- doğan, "Dininretisnıaredilrnesinede Cunıhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in istismar edilme- sine de taraftar değiBz" dedi. Erdo- ğan, örtülüsüyle, açık olanıyla tüm AMASYA GENELGESİ Ö?gürlük tutkusunun belgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet .N'ecdet Se- zer, Amasya Genelgesi ile önemi vurgulanan "ulusal egemenlik" ve "ulusal bağunsızhk" ilkelerimn, cumhunvetın temelıni oluşturduğu- nu belırtırken Türkiye'nin bu ilke- lerden kopmaması gerektiğıni bil- dirdi. Cumhurbaşkanı Sezer, Amas- ya Genelgesi'nin 84. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Se- zer, Atatürk "ün bagımsızhk ve öz- gürlük savaşımını başlatmak ama- cıyla çıktığı Anadolu yolculuğu- nun, sonuçlanyla tarihın akışıru de- ğiştirdiğine işaret ederken, Amasya Genelgesi'nin, kurtuluş sürecinde atılan ilk adım olduğunu Mirguladı. Genelge ile yurdun nasıl kurtanla- cağının ilkelerinin de saptandığını vurgulayan Sezer, "Amasya'da ya- yunlanan genelge ile tüm dünyaya duyurulan kararlar. geleceğunizin biçimlenmesi yönünden yaşamsal önem taşunaktadır. Amasya Genel- gesi, Türk ulusunun bagımsızhk ve özgürlük tutkusunu yansıtan. işgal girişimlerine karşı savaşma kararh- hğını ortaya koyan tarihsel bir belge- dJr" görüşüne yer verdı. Sezer şunlan kaydetti: "Amasya Genelge- si'nin yayımlanmasrvla birlikte, ba- ğunsızhk savaşımının hazuiık çahş- malan da hızlanmış, Amasya'da ye- şeren kurtuluş düşüncesl Erzurum ve Sıvas kongrelerinin yapılmasL TBMM'nin açıhnası ve düzenli or- dunun kuruunasıyla seferbertiğe dö- nüşmüştür. 80. yıhnı coşkuyla kuda- nıa\a hazuiandığınıız Cumhuriyet, gerçekleştirdiği dönüşümler ve kı- vanç verici başanlanyla gurur kaynağunızdır. Genç cumhuriyeti- mizin çağdaşlaşma ve aydınlanma doğruhusunda kısa sürede elde etti- ğifleriemeler,geleceğe güvenle bak- mamızm temel nedenidir." AKP'li kadınlan daha çok çalışma- ya, gençleri de siyasete daha aktif katılmaya çağırdı. Seçilme yaşını 25'e indireceklerini, bunun için de gençlerin gerekirse referanduma ha- zır olmalannı isteyen Erdoğan şöy- le devam etti: Müezzinoğlu yine il başkanı -Şinıdi daha çokçahşarak. kapı ka- pı dolaşarak, adanı adanıa markaj yaparak yerel seçimlerde silip sü- pürmemiz lazım. Belediye dönemi- mi övünerek anlatmm, çünkü bura- ya oradan geldim. Biz paraşüüe in- medik, basamaklan teker teker çık- nk. Ne miOetimizin onuruyla ne de kendi onurumuzla kimseyi oynat- mayız. Bize hakaret edenler, hesap- lannı yargıda verecekler." Erdoğan'ın konuşmasının ardm- dan, çoğunluğunu ANAP kökenli- lerin oluşturduğu ve aralannda Bah- çelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut'un da olduğu çok sayıda po- litikacı AKP'ye katılırken il baş- kanlığına Mehmet Müezzinoğlu yeniden seçildi. Erdoğan'dan sert eleştiri Hükümet-YÖK Sıvas anıldı Sıvasta ateşe karşı rürkiileri ve şiirleriyle semaha duran aydınlanmiA dostlan taranndan anıldı. Pir Sultan Abdal Dernegi Kadıköy Şubesi'nce. Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen gecc şehitler için yapılan bir daldkalık $a\gı duruşu ile başladL Sunuculuğunu .Mehmet Özer'in yapngı geceye, Hasan Kara\'oL, Grup Agire Jivan. Erdal Er/incan ve Tolga Sağ türküleriyle katddı. Demeğe bağlı semah ekibinin de bir gösteri sunduğu gecede a\ dınlann an an ölüme gidişlfrinin «österildiği sa>dam gösterisi salonda duygu doiu dakikalann yaşanmasına neden oldu. "Cumhurryet burada kuruldu, burada yıkacağız" dhen yobazlann oteti sardığı sırada, merdhenkrde nöbet rutmava başla yan şair Behçet Aysan ile Asun Ekzircinin. dünyaya nuakası ve sigarasn la son bir kez selam veren karikatürist Asaf Koçak'uı ve sanki dışanya çıkabileceği umuduyla ayağında tertik/er ve sırönda çantasıyta bekleyen genç türkücü Hasret Gühekin'in fotograflan herkesüı gözlerini yaşarttı. Törene Kadıkö\ Beledh e Başkanı Selami Öztürk, CHP İstanbul >lilletvekili Aü Rıza Gülçiçek ve şair Metin .AJtıok'un kıa Zeynep Ataok da kaüldı. (Fotograf: ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK) tırmanıyor Haber Merkezi- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "hükümetin ÖSS sis- teminde değişikliğe giderek ûnam ha- tip lisesi mezunlaruun önünü açmayı amaçladığmr söyleyen YÖK Başka- nı Prof. Dr. KemalGüriiz'e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kırklareli'de AKP II Kongresi'ne katılan Erdoğan, "YÖK'ün başındaki zat, bakıvorsu- nuz işi gücü shasede uğraşmak. AK P'nin millerveldU sayısı ileuğraşma. İşi hi bihyorsan gel meydana, siyaset \^p. Orada da kaç gram olduğunu göre- lim. Anıa kalkıp da YÖK'ün özerktt- ğini kullanmak sureüyie, oradan da aûp rutnıa. Senin işin YÖK'ün başın- da profesör yetiştirmek'' dedi. Orman arazisi satışı tsran Erdoğan, orman arazilerinin satışı- nı öngören yasa tasansını önümüzde- ki hafta yeniden TBMM gündemine getirerek geçirmeye çahşacaklannı belirterek muhalefetten destek istedi. "Orman vasfiru yitirmiş'' arazilerin sa- tışından elde edilecek parayla Türki- ye'nin dış borç faizi ödemekten kur- tulacağını savundu. Erdoğan, 'Tur- Idye 25 nıih ar dolar kazanacak. Mu- halefete diyorum: Gehn şunu birlik- te çıkarahm, biz sizi alkışlayalun" di- ye konuştu. Kilit operasyonu sanığı pasaport almak için gittiği emniyette gözaltına alındı Mehmet ÂIi Yaprak tutuklandı • Uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasından tutukJanan Yaprak için Susurluk Raporu'nda üç sayfa aynlmış ve Abdullah Çatlı tarafından fidye almak için kaçınldığı belirtilmişti. İstanbulHaberServisi-Gebze de ge- çen yıl bir ılaç fabnkasuıda 75 milyon dolar değerinde 15 milyon adet "Cap- tagon" adh uyuşturucu hapın ele geçi- rildiğı "KiHtoperasj'onu'' kapsamında, Mehmet AH Yaprak tutuklandı. Gaziantep'teki Yaprak TV'nin eski sahibı Mehmet AJi Yaprak, bir avuka- ta ölüm emri vermekten aldığı 9 yıl 4 ay 15 günlük ağır hapis cezasının in- fazını tamamlayarak geçen günlerde tahliye oldu. tstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesı'nce (DGM) hakkında ve- rilmiş 'Şakalama" karan bulunduğu anlaşıian Yaprak, Gaziantep'te pasa- port almak için emniyete başvurunca gözaltına alındı. îstanbul polisi, Yap- rak'ı sorguladıktan sonra DGM'ye sevk etti. Savcılık tarafindan sorgulanan Yap- rak tutuklanması istemiyle tstanbul Nö- betçi 2 No'lu DGM Yedek Hâkünliği'ne sevk edildi. Yaprak tutuklanarak Bay- rampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Eski Anadolu Basın Birliği Başkanı olan Yaprak için Susurluk Raporu'nda 3 sayfa aynlırken 25 Mayıs 1996 gü- nü Abdullah Çath ve ekibi tarafindan fidye için kaçınldığı öne sürülmüştü. Mebmet Ali Yaprak kaçınldıktan 5 gün sonra 15 milyon mark karşılığı serbest bırakılmıştı. Yaprak'ınBulgaristan'ın başkenti Sofya'daki Captagon fabrika- sı ise 1998 yıhnda basılmıştı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Abant Izzet Baysal Üniversrtea (Bo- lu AİBÜ) öğrencilerinin yolladığı mek- tubu yayımlamıştım. Öğrencıler, 2002'de Kenan Mak isımli öğrenci- nin öldürülmesini anmak amacıyla yaptıkları toplantı nedeniyle uğradık- ları haksızlıklan dıle getirmişlerdı. Aİ- BÜ, rektörü Yaşar Akbayık da öğ- rencilerin anlattıklarının gerçeği yan- sıtmadığını belirten bir mektup yol- ladı. Rektörün mektubunu da bu kö- şede yayımladım. Rektör Yaşar Akbıyık'la telefonla da görüştük. Üniversite öğrencileri rektörün açıklamalarına bir cevap yolladılar. Üniversitelerde yönetimle öğrenciler arasında, her zaman so- runlar ortaya çıkar. Ancak 12 Eylül sonrası kurulan YÖK sistemi, üniversitelerin özerkli- ğini tamamen yok ettiği gibi öğren- cileri de sürekli tehlike olarak gören bir yasal yapılanma yarartı. Hiç yok- tan üniversite içine giren güvenlik güçleri, kolayca çözülebilecek so- runların büyümesine, öğrencilerin okullanndan uzaklaştınlmasına, eği- timin haklannın sonaermesine neden Bolulu Gençlerin Rektöre Cevabı oluyor. Bunun onlarca ömeğine biz- zat tanığım. 12 Eylülcü sistemin en çok yarala- dığı yerlerden birisi üniversiteler ol- du. Bundan öğrenciler de öğretim üyeleri de acı çekiyorfar. Gençlerin si- yasetle ilgilenmemesi, toplumsal so- runlara uzak durması için her şey ya- pıldı. Batı ülkelerınde üniversiteler, bilimsel eğitimin yanı sıra, geleceğin siyasetçilerinin ve yöneticilerinin ye- tiştirildiği bir yer olarak kabul edilir. Bu- nun için hertürlü olanak onlara sağ- lanır. Bizde tam tersi, üniversiteli genç- >er, yaşamın gerçeklerinden kopuk, ders çalışmaktan başka bir şey yap- maması gereken bir topuluk olarak görülüyor. Sonra da kötü politikacı- lardan yakınıyoruz. • • • Bolu'da ya da Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde yöneticile- rin öğrencilerle iyi bir diyalog kurma- sı en büyük dileğimiz. Üniversite genç- liğinin derslerinin yanı sıra toplumsal ve kültürel konularda daha aktif ol- masını sağlamak ve onları bu yönde teşvik etmek de üniversitelerin göre- vi. Soruna böyle yaklaşılsa, üniversi- tede olay diye kabul edilen birçok konu, ortak biretkinliğe dönüşebilir. Işte Bolulu gençlerin mektuplann- dan bölümler: "(Kenan Mak'ı anmak amacıyla toplandığımız gün) Arka- daşlanmız slogan atmak ve rektör- lüğe saldınnak için değil; öldürûlen arkadaşlannı anmak için alana top- lanmışlardı. Bu duyarlık, jandarma- nın öğrencileri coplaria, tekme tokat- la dağıtmalanna kadar özünü koru- yabilmiş, daha sonra jandarmadan kurtulmak için öğrenciler sağa sola dağılmışlardır. ...Jandarma kuvvetlerinin bir grup tarafindan saldınya uğradığını iddia edenlere şunu sormak lazım: 3 öğ- renci jandarmaya mukavemet su- çundan yargılanıyor. Bu 3'e karşı 7 jandarmaya iş göremez raporu ve- rilmiştir. Oğrencilerden birine bile ra- por verilmemiştir. Jandarma kuvvet- leri silahı, copu, vücudunu koruyan aletleri ve eğitimli vücutlanyla alana -ki alanjandarma kaynıyordu- gele- cek, öğrencilere hiçbir şey olmaya- cak, ama jandarma iş göremez du- ruma gelecek(!) Asli ve idari mahke- melerde jandarmalann verdiği ifa- deler doğrultusunda karar verilmiş, öğrenci tanıklann ifadelerine itibar edilmemiştir. Örneğin, öğrenci ta- nıkların verdiği ifadede öğrencinin ağzından burnundan kan gelinceye kadar dövüldüğü anlatılmıştı. Ceza almazlarsa telafi hakkı tanı- yacağız diyen rektörün kendisi şim- di arkadaşlarımıza 'eylemci' diyor. Rektör, öğrenciler için 'Görevin ya- pılmasını engellemişlerdir' diyor. Ter- sine jandarma öğrencilere saldırdı, üstelik öğrenciler dağılırken. Yürüt- menin durdurulması isteminin red- di, henüz ortada bir kararolduğu an- lamına gelmez. Henüz mahkeme sü- reci sona ermedi. Rektör kesin bir mahkeme karan varmış gibi bir tu- tum içinde. 2003 yılındakianmanın olaysz geç- mesielbette ki sevindirici. Bu yılkian- ma, çok sıkı güvenlik önemleri altın- da yapıldı. Geçen yıl, başı derde gi- ren 9 öğrenciyi unutmayın der gibi bir hava yaratıldı. Yönetim öğrenci- yi hiç muhatap almadı, jandarmay- la birlikte hareket etti. öğrenciler gö- zaltına alındıktan sonra, Bolu Devlet Hastanesi'nde muayene edilirken jandarmalarda doktoria birlikte mu- ayene odasmda bulundu ve bir an- lamda öğrencilere psikolojik baskı uyguladı. Bu olaylargösteriyor ki Türkiye'de demokrasi doğru algılanmıyor. Hem demokrasiyi kullanın deniyor hem de kullananlara ceza veriliyor. Bizöl- dürülen arkadaşımızı anmaya çalışı- yoruz, ceza katillere değil bize veri- liyor. " Dileğimiz, üniversitelerimizde bu türden sorunların yaşanmaması. Gençlerin özgürce örgütlenip top- lumsal sorunlara duyarlık göstere- cekleri bir ortamın yaratılması. 2000'Lİ Y1LLARDA ERDAL ATABEK Türk Tabipleri Birliği 50. Yıhnda... 1953 yılında kurulan Türk Tabipleri Birliği, kuru- luşunun 50. yılını kutluyor. Değişik zamanlarda birliğin çeşitli yönetim or- ganlannda görev yapmış arkadaşlanmızın kimile- riyle bugüne katkıda bulunmak için Ankara'da olacağız. Meslek kuruluşlannın tarihi, bir ülkenin asıl ta- rihidir. Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacılan Birliği, Türk Mühendis ve Mimarlan Odalan Birliği, Türkiye Ba- rolar Birliği gibi özel yasa ile kurulmuş meslek ku- ruluşlan canlı organizmalargibi yaşamışlardır. On- larda doğmuş, büyümüş, serpilmış, gelişmiştir. Ki- mi zaman kendini anlatmakta zortuk çekmiş, ki- mi zaman toplum yaşamında büyük roller oyna- mış, önemli işlevlerin sahibi olmuştur. Bu kuruluşlann hepsinin de toplum yaşamını etkileyen önemli işlevleri artık tarihin malı olmuş- tur Hepsi de ülkenin demokratikleşme mücadele- sinde yerine konulamaz değerde işlev yapmışlar- dır. Hepsi de kendi alanlannda "Toplumun yaran- na projeler hazıriamış, toplumun çıkanna öneri- ler geliştirmiş"tir. Hepsi de ülkenin banş içinde yaşamasına yö- nelik çalışmalannı cesaret ve azimle sürdürmüş- lerdir. Türk Tabipleri Birliği, gerek halk sağlığının ko- runmasında, gerekse sağlık hizmetleri sistemin- de günümüzde de geçerli önerilerin sahibi olmuş- tur. Türk Eczacılan Birliği, ilaç üretimi, dağıtımı ve halk sağlığı alanlannda hizmetlerini sürdürmüştür. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği, günü- müzde de SİT alanlannın korunması, ülkenin ya- pılaşması alanlannda önemli hizmetler vermekte- dir. Türkiye Barolar Birliği, hukuk savaşımında her zaman ülkenin bir hukuk devleti olması mücade- lesini sürdürmüşlerdir. Bir araya gelerek yaptığımız çalışmalar, seminer- ler, sempozyumlar, ortak eylemler her zaman an- lamlı, her zaman etkili, her zaman halkın desteği- ni alan çalışmalar olmuştur. Ülkelerinin en büyük aydın gücünü temsil eden bu kuruluşlar çoğu kez, kendi dar politik anlayış- lannı egemen kılmak isteyen siyasal iktidariarla ça- tışmışlardır. Bu çatışmalarda meslek kuruluşlan- nın ne denli haklı olduğunu yargı da, en büyük ay- raç olan zaman da göstermiştir. Bu kuruluşlann bağımsızlıklannı korumalan, ül- ke için en büyük talihtir. Bu kuruluşlann temsil ettiği uzman potansiyel- lerini ülkenin geleceğine katmak en doğru yoldur, ama siyasal çıkariann bağladığı gözler çoğu kez bu gerçeği görememişlerdir. Bugün, Türk Tabipleri Birliği'nin yanm yüzyıllık yaşamını değeıiendirirken onu oluşturan büyük emekler yeniden gözlenmizde canlanıyor. Yurdumuzun dört biryanından gelen delege he- kimlerin büyük bir çabayla geliştirdikleri öneriler, yaptıklan çalışmalar işte bu gelişmenin yapıtaşla- ndır. Edirne'den Van'a, Trabzon'dan Adana'ya, An- talya'dan Erzurum'a kadar yayılmış tabip odala- nmızın yönetiminde görev almış arkadaşlanmız. Bir yerde onlarla karşılaştığımız zaman, anacak ne çok konumuz oluyor. Doğru bir geçmiş, değerfi bir gelecek yaratır. Bugün de gerek bizim kuruluşumuzun, gerek- se kardeş kuruluşlanmızın önünde aynı görevler duruyor: Ülkenin demokratikleşmesine sürekli katkıda bulunmak, kendi alanında toplum yaranna önerilerini açık- lamak, üyelerini sürekli bilinçlendirmek, toplumu sürekli aydınlatmak. Kuruluşlanmızı bugüne getirmiş bütün arkadaş- lanmıza şükran duyuyoruz. Ve hep birlikte daha doğru bir geleceği kuracağımıza inanıyoruz. Her zaman belirttiğim gibi, gelecek onu hak edenlerin olacaktır. e-mail: erdalatak'/ superonline.com Faks:0212 513 90 98 23 yılJık yasak sona erdi Diyarbakır'da OHAUsiz ilk miting DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'da 22 yıl aradan sonra ilk kez 1 Mayıs'ta yapılması planlanan ancak Bin- göl depremi nedeniy- le ertelenen "Banş ve Demokrasi" mitingi önceki gün gerçekleş- tirildi. OHAL'in kalkması- nın ardından Diyarba- kır'da ilk kez miting dü- zenlenmesine izin ve- rildi. Benu Sen Yedi Kardeşler Burcu'nda düzenlenen mitingde Demokrasi Platfor- mu'na bağlı sendika- lar, sivil toplum örgüt- leri, DEHAP'hlar ve yüzlerce kişi katıldı. Mitingde bir konuşma yapan fHD Diyarbakır Şube Başkanı Selahat- tin Demirtaş, ABD'nin Irak'a müdahalesiyle birlikte dünyada yeni şekillenmeler olduğu- nu belirterek *Emper- yalist ülkeler söz hakkı vermeden Ortado- ğu'nun kaderini çizme- yeçahşıyorlar" dedi. Hükümetin halkın genel af talebine Piş- manlık Yasası'yla yanıt verdiğini ifade eden Demirtaş, "Biz genel bir af isthoruz. Türki- ye'nin demokratikleş- meveçağdaşlaşmasıüe Kürt sorununun çözü- mü için ayrımsız genel af çıkarübnab, Bir kül- türü hiçe saymak doğ- ru değildir" diye ko- nuştu. Yoğun güvenlik ön- lemleri altmda gerçek- leşen mitingde sık sık "Genel af istiyoruz", " Yaşasın haklann kar- deşHği" sloganlan atıl- dı. Konuşmaların ar- dından Koma Azad'ın konserini dinleyen ka- tılımcılar sessizce da- ğıldılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear