22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HA2İRAN 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabft cumhuriyet.com.tr 11 Selanik'teki AB doruğunda Simitis, Ege sorunlannı da Türkiye paragrafına sokmak istiyor irveningündemiEge• Doruğun son gününde Erdoğan Simitis'le özel bir görüşme yapacak. Atina'nın sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili bölümüne Ege ve Kıbns ile ilgili net ifadeler koydurmaya çalıştığı haberleri Ankara'da sıkıntı yaratıyor. SERKANDEMtKIAŞ ANKARA/SELANtK-Avnıpa Bir- liği (AB) dönem başkanı Yunanis- tan'ın ev sahipliğinde Selanik'te baş- layan zirve, Türk-Yunan ilişkilerinde giderek büyüyen Ege sorununun da ele alınacağı bir platform olması açı- suıdan da önem kazanıyor. Yunanis- tan'ın Türk savaş uçaklannın ihlalle- ri iddiasını AB'ye taşımasıyla başla- yan süreçte Başbakan Kostas Simitis'in de Ege konusunu sonuç bildirgesine net bir şekilde sokmaya çalıştığı sav- lanıyor. Türkiye'yi doruJcta temsil edecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Simitis'le zirvenin son gü- nünde özel bir görüşme de yapacak. AB zirvesi, Halkidiki yanmada- sında bulunan Porta Carras komp- leksinde dün başladı. Zirvenin ilk gü- nünde liderler, yasadışı insan kaçak- çılığının önlenmesi, sınırlann korun- ması ve uluslararası terorizmle mü- cadele gibi konulan ele aldılar. Zir- venin bugünkü bölümünde ise birli- KIBRISTA TÜRK TARAFINA ÇÖZÜM ÇAĞRISI BİNALAR KORLMA ALTLNDA - Zirve öncesinde Selanik'teki birçok bina gösteriler sırasuıda zarar görmemesi için mctal koruyucularla kaplandı. (Fotoğraf: AP) A B zirvesinin taslak l\büdirisininKıbns ile ilgili bölümünde tarafına çözüm çağnsı yapıhyor. Metindeki Kıbns paragrafı şöyle: "Kıbns'ın AB üyetiği iki toplum arasındaJd çözüm koşullannı oluşturmaktadır. AB, BM Genel Sekreteri'nin çabalannı Güvenlik Konseyi kararianna uygun olarak ve 1475 sayılı karannı dikkate alarak desteklemektedir. Yakın zamanda Türk ve Runı Kıbnslılar arasındaki temas ve Oetişimi engelleyen kısıdamalann yumuşaülması olumludur ve iki topiumun birleşnıiş ve AB üyesi ve bir adada beraber yaşayabileceklerinin kamüdır. Ancak AB bunun çözüm için yeterli olmadığı görüşündedir. AB Konseyi, özellikle Türkiye ve Kıbns Türk yetkililer başta olmak üzere riim taraflan BM Genel Sekreteri'nin önerileri temelinde müzakerelere tekrar başlamaya davet etmektedir. AB, Güvenlik Konseyi kararlanna uygun olarak Kıbns sorununa adil, sürekii ve işlevsel çözüm bulmak için çahşmaya devam edecektir." ğin geleceğini şekillendirecek AB anayasası tartışılacak. Ortak dış po- litika ve güvenlik konulannın da gö- rüşüleceği zirveye 15 üye ve katılım anlaşmasını imzalayan 10 ülke de ka- tılacak. Türkiye, Romanya ve Bul- garistan ise dönem başkanlığı ile "adaylar" toplantısına katılacak. Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdul- lahGül, bugün Selanik'e gelecek. Er- doğan ve Gül, üçlü toplantıya ve Yu- nanıstan Cumhurbaşkanı Kostis Ste- fanopıdos'un vereceği akşam yeme- ğine katılacak. Cumartesi Balkan Zir- vesi'ne katılacak olan Gül, Selanik'ten Ürdün'e geçerek Dünya Ekonomik Forumu toplannsında Türkiye'yi tem- sil edecek. Erdoğan da Simitis ile bir araya gelecek. Selanik Zirvesi, Türk- Yunan ilişkilerinde Ege'den kaynak- lanan sıkıntılann giderek arttığı bir dö- neme rastlaması açısından da önem- li. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yor- go Papandreu, Türk savaş uçaklan- nın Ege ihlallerine ilişkin bir şikâyet mektubunu AB Komisyonu'na vere- rek sorunu Brüksel'e taşımıştı. Taslak sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili bölümünde "Hebinki karar- lanna uygun olarak Türtdye'nin bu öncelikkre uyumu AB üyetiği yolun- da ileriemesini sağlayacakür" ifade- leriyle de Ege sorunlannın çözümü- ne atıf yapıhyor. Yunan basınına yan- sıyan haberler ise Simitis'in Ege ko- nusunun daha net bir şekilde bıldır- gede yer almasından yana olduğu şek- linde. Yunanistan Büyükelçısi Micha- el Christides ise önceki gün, Ege'ye atıf yapılmayacağını, paragrafin *ka- bul edilebüir ve manokh" olacağını söylemişti. 'Yeni çabalar gerekb"' Taslakta Türkiye ile ilgili şu ifa- delere yer veriliyor: "AB Konseyi, Türk hükümefinin refornı sürecüıi devam ettirme ve geriye kalan yasal çataşmalan 2003 sonuna kadar ta- mamlama kararlılığını kutlar. İ yelik müzakerelerinin başlaması amacryia Kopenhag siyasi ölçüderini yerine ge- tirme çabalannı destekler. tleriemeler dikkate ahndığında bu amaca ulaşmak için yeni çabalarda bulunnıası gerek- mektedir. Türkhenin bu hedefe ulaş- masına yanfamcı olmak anıaeryla AB, yenilenmiş bir kaulını ortakhğı belge- siyle (KOB) Türkiye için önenüi de- recede artünlmış bir üyeük öncesi ma- li yardunla desteklennıesi hedefini saptamıştır. Helsinki kararlanna uy- gun olarak Türkiye'nin bu önceükle- re uyumu, AB üyeügi yolunda ilerie- mesini sağlayacakûr. KOB, AB Kon- seyi'nin Arahk 2004'te alacağı karar dikkate ahndığında AB-Türkiye iMş- kilerinin temel direği olacaknr." KIBRIS'TA İŞBİRLÎĞÎ Gül'le Weston anlaştı • Denktaş'tan destek alamayan Weston, Gül ile görüşmesinden memnun aynldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Dışişleri Bakanhğı Kıbns Özel Koordinatörü Thomas \Veston, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Kıbns konusunda görüşlerinin büyük ölçüde örtüştüğünü belirterek işbirliği içinde birlikte çalışma konusunda görüş bırliğine vardıklannı açıkladı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan, Annan planı zemininde müzakerelerin yeniden başlaması için destek alamayan Weston, Bakan Gül ile görüşmesinden memnun aynldı. Dışişleri Bakanlığf na sabah saatlerinde gelen Weston, ilk olarak Doğu Akdeniz Dairesi Genel Müdürü Büyükelçi Ertuğrul Apakan ile görüştü. 'Yapıeı bir görüşme' Weston, daha sonra Dışişlen Bakanı Gül tarafından kabul edildi. VVeston, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, bakanlıktaki temaslannrn "uzun, avnntıh ve tatmin edki" olduğunu, Kıbns konusunu tüm boyutlanyla ele aldıklaruıı ve bu konulann arasmda güven arttıncı önlemlerin de bulunduğunu söyledi. Gül ile görüşmesini "yapıcı" olarak niteleyen Weston, görüşlerinin büyük ölçüde örtüştüğünü ve işbirliği içinde birlikte çalışma konusunda görüş birliğine vardıklannı kaydetti. Weston, "Umarnn bu ziyaret, yabuzca ABD'nin Kıbns konusunun çözümüne katkıda buhuuna kararfabğmı göstermekle kalmaz, stratejik ortağumz, dostumuz ve müttefıkimiz olan Türkiye ile her alanda işbirliği içinde çahşma isteğimizin de bir göstergesi olur" diye konuştu. Bush Tahran'ı nükleer silah konusunda uyarırken Moskova Buşehr'i bitirmeye kararlı Iran'da Ru^-Amerikaıı çekişmesi Dış Haberler Servisi - Tahran- Washıngton gerginlığı sürerken ABD Başkanı George Bush, tran'ın nükleer silah üretmesine hoşgörü göstermeyeceklerini söy- ledi ve hükümet karşıtı eylemle- re destek verdi. Rusya ise ABD'nin baskılanna karşın Tah- ran'la olan nükleer işbirhğini sür- düreceğini bildirdi. Bush, önceki gün uluslararası topiumun bu tutumu Iran'a kar- şı net olarak ortaya koymasını istedi. Amerikan raporlanna gö- re bu ülke "nükleer silah yapma- nmeşigmde" Bush, Iran'ın nük- leer silaha sahip ohnası halinde "tehlikeü bir ülke haline gelece- ğini" kaydetti. Iran'daki hükü- met karşıtı protesto eylemlerini de "cesurca" olarak tanımlayan Bush, yönetimin göstericilere karşı en üst düzeyde anlayış gös- termesini istedi. Bush, ABD'nin göstericilerin yanında olduğunu da vurgulayarak "tran'daözgür- lük isteyen bu cesur sesleri takdir- le karşıhyonun" dedi. Iran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi ise Bush yönetimini, "tran ve ABD arasmda başka bir güvensizHk duvan örmekle" suçladı. "Amerikan halkına saygüıyız. ancak siyasi olarak Amerikan yönetimiyle büyük sorun- lanmızvar" dıyen Hatemi, bazı insan- lann terörist etkinliklerini kutsal bir mesele gibi tanımladıklannı, bazılan- nın ise terorizmle mücadele bahanesi altında şiddeti benimseyip savaşı kut- sallaştırdığını söyledi. Rusya: İşbirliği sûrecek Washington, Irak'a saldınnm ar- dından Suriye'yle birlikte hedef gös- terdiği Tahran'a yönelik baskılanm sürdürürken Moskova, Iran ile yaptı- ğı nükleer işbirliğini sürdüreceğini bildirdi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA). Iran'ı Nükleer Silah- lann Yayıhnasını Önleme Anlaşma- sı'nı (NPT) ihial etmekle suçlamıştı. Rusya, Iran'dayapımını üstlendiği ülkenin ilk nükleer santralı Buşehr'i tamamlayacağını, bu santralın Iran'ın banşçı amaçlar doğrulrusunda nükle- er enerji üretimi planınm bir parçası olduğunu belirtti. Ancak Moskova, Fransa'da, Iran rejimi nıuhalifı Halkın Mücahitkri örgütüne yönelik olarak başlanlan operasyona tepküer süriiyor. Kanada'nm başkenti Ottavva'dald Paris Büyükelçiliği önünde toplanan örgüt üyeleri operasyonu protesto etti. Dün de Roma'daki Fransız Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteride 2 Idşi kendisini ateşe verdL Öncekigün Paris'ta kendini yakan ikinci kadın protestocu da dün kaldırıldığı hastanede öldü. (Fotoğraf: AP) Batı ve ABD'nin artan baskılan kar- şısında Tahran'ın NPT'nin IAEA de- netçilerinin bürün kuşkulu tesisleri incelemesine olanak tanıyan ek pro- tokolünü imzalamasını istiyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı YuriFe- dotov ise Iran'daki hükümet karşıtı protestolann Tahran'ın iç işi olduğu- nu belirterek üstü kapalı bir biçimde ABD'ye mesaj gönderdi. ZÎYAL RESMI DAVETl ÎLETTÎ Powell GüVü çağırdı Dış Haberler Servisi - Dışişleri Bakanhğı Müs- teşan Uğur Ziyal, ABD Dışişleri Bakanı Colin PoweD'ın, Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül'ü Was- hington'a resmen davet ettığinı bildirdi. Zıyal, ilerleyen dönemde Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan'ında ABD'yi zi- yaretinin söz konusu ol- duğunu söyledi. ABD'deki temaslannı sürdüren Ziyal, Washing- ton Büyükelçüiği'nde ga- zetecilere yaptığı açıkla- mada, aldığı temel izle- nimin ABD'nin, Türki- ye'ye dönük yapıcı ve ileriye bakan bir yaklaşım içinde, stratejik ortaklı- ğın sürmesine önem atfet- tiği olduğunu kaydetti. Ziyal, Povvell'ın Gül'e davetini ilettiğini, önü- müzdeki dönemde Er- doğan'ın da Washington'ı ziyaretinin gündemde ol- duğunu belirtti. Ziyal, bu çerçevede iki ülke ara- sında ziyaret ve temas- lann devam edeceğini, Eylül ayında Türkiye- ABD EkonomikOrtakhk Konseyi'nin toplanaca- ğını ve Kasım'da da Yük- sek Düzeyli Askeri Grup toplantısının yapılacağı- nı ifade etti. 'Incirtik devam edecek' Ziyal, tncirlik Üssü konusunda da "ABD bi- ze hiçbir zaman İncirük Üssü'nü terk edeceğini söylemedL" dedi. Üssün modernizasyonu için ba- zı şirketlere ABD'nin iha- le verdiği yönündeki so- ruya karşılık Ziyal, "Bu da, İncnükÜssü'nün de- vam edeceğini onaytayor" yanıtını verdi. Kıbrıslı Rum'a tazminat Türkiye koşullu kabul etti STRASBOURG (AA> Türkiye, Avnıpa Insan Haklan Mahkemesi'nin (ATHM), Kıbns Rum kesiminde yaşayan Titina Loizidou'ya maddi tazminat ödenmesi yönündeki karannı "benzer davalara emsal teşkü etmemesi" koşuluyla kabul etti. Türkiye, karan benzer davalann KKTC'de oluşturulacak bir hukuk bürosuna gönderihnesini telep etti. Avnıpa Konseyi'nin Bakanlar Komitesi adına büyükelçiler seviyesinde dün bir araya gelen delegeler komitesi toplantısında, Türkiye'nin Daimi Temsilcisi Büyükelçi Numan Hazar, Türkiye'nin, ATHM'nin maddi tazminat karanyla ilgili gereken işlemleri ekim ayına kadar tamamlayacağını söyledi. Türkiye'nin gecikme faizleriyle birlikte Loizidou'ya yaklaşık 900 bin dolar maddi tazminat ödemesi bekleniyor. Loizidou, AlHM'ye yaptığı başvuruda, Kıbns'ın Kuzey kesimindeki topraklannın elinden alındığı ve evinde oturma hakkının engellendiğini ileri sürmüştü. PANGOLOS'TAN 91 BİN DOLAR PKK'yeAtina desteği MURATİLEM ATİNA -Yunanis- tan'da terör örgürü başı Abdullah Öcalan'ın da- vasında ifade veren emekli amiral Andonis Naksakis eski Dışişleri Bakanı Theodoros Pan- galos ile "Kürtiere Des- tekGrubu" oluşturduk- lannı bunun deşıfre ol- ması halinde de "inkar etme" karan aldıklan- nı açıkladı. Atina Ağır Ceza Mah- kemesi'nde görülen ve 12 kişinin yargılandığı da\ T anın dünkü duruşma- sında Naksakis ve örgüt üyeleri Ayfer Kaya ile Cengiz Yakar ifade ver- diler. Öcalan'ın Yunanis- tan'a girmesinde baş rol oynadığı belirtilen Nak- sakis, "1991 yıhndaPan- galos ile •Kürtiere Des- tek Grubu' oluşturduk. Pangalos ile birtikte PA- SOK ve Yeni Demokrasi Partisi'nden (\ DP) baa milkrvekiflerinin de bu- hmduğu bu grubun mev- cudiyetinin ifşa edilmesi dunimunda her şeyin in- kar edihnesi konusunda anlaşmay^ vardık" dedi. Öcalan' ın yakalanma- sında dönemin Yunan hükümetinin de katkısı olduğunu ve kendisinin de bu olayda yem ola- rak kullanıldığını savu- nan Naksakis, "Yunan hükümeti. Ocalan'ı Tür- kiye'ye teslim etmekiçin örgürJü bir plan uygula- dı" dedi. Naksakis, sorularüze- rine, Pangalos'un PKK terör örgürü üyesi Dilan kod adlı Şemse Kıhç'a 91 bin dolar verdiğini de söyledi. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Pervane Böceğinin Ölümü Pervane böceği ışığa doğru uçmak ister, kendi- ni alıkoyamaz. Parlak, yakıcı ışığa yaklaşır ve so- nunda yok olur. Türkiye son yıllarda göz göre gö- re pervane böceği gibi uçuruma itilmektedir. - Işin en ilginç yanı her şey gözler önünde olu- yor. Birileri ortalık yerde planlıyortar. Meclislerden geçmemesi gereken kanunlar geçiyor. Türkiye'yi dışandaki güç odaklarına tek taraflı bağlayan an- laşmalar imzalanıyor. - Türkiye ekonomisi göz göre göre çokuluslu şirketlerin, IMF'nin, Brüksel'in ve Vaşington'ın el- lerine bir sömürge gibi teslim edilebiliyor. Tarih ki- taplannda okurken bile bizi ürperten olaylar son yıllarda gözlerimizin önünde, çok normal gelişme- lermiş gibi seyrediliyor, yaşanıyor. - Amerika'nın Irak ve Ortadoğu planlan 1990 ve 1991 yıllanndaki Körfez krizinden beri bir Hollyvvo- od filmi gibi herkesin gözleri önünde oynatıldı. Irak'ın bölüneceği, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti- nin kurulacağı 1992'de belli idi. Ben, Turkish Da- ily News gazetesinde daha 1992'de iki defa ma- kale olarak yayımladım. Türkiye'de benim gibi yüzlerce, belki de binler- ce insan bu gerçeği görüyordu. Siyasette, bürok- raside, iş çevrelerindeki bu insanlargörmezlikten, anlamazlıktan geldiler. Bugün Kuzey Irak'taki olu- şum karşısında "Nasıl olur, nasıl yapariar?" diye şaşırmış görünüyortar. 12 yıldır gözler önünde her şey yavaş yavaş yapılmaktaydı. Herkes neden ka- fasını kuma gömdü? - O zaman esas mesele başka; içimizde bazı çev- reler, "özellikle görmek istemediler". Bugünkü ko- şullann ortaya çıkmasına olanak yarattılar. - Türkiye'nin, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde bazı büyük sermaye çevreleri tarafından 1989'da ha- zırianmaya başlanan planlar halen uygulanmakta- dır. Bu planlan ve politikaları kitaplanmda belge- leri ile anlattım; Cumhuriyet'te defalarca yazdım. 199O'lı yıllardan ıtibaren yazdığım ve olacağını sa- vunduğum bütün gelişmeler doğru çıktı. Bunlann hepsi kitap haline getirildi. - Avrupa Birliği, Türkiye defterini 6 Mart 1995'te kapatmıştı. Sıfır maliyetle Türkiye'yi iktisadi, siyasi ve sos- yal olarak kendi arka bahçesi haline getirmişti. İç pazan, dış politikası, geleceği AB ipoteği attına sokulmuştu; hem de göz göre göre. 2001 iktisadi krizinde gümrük birliği uygulama- sının en önemli unsur olduğunu ilgili çevreler özel- likle görmek istemediler. Görürler ve halka göste- rirlerse, "Türkiye-AB ilişkilerinin gerçek yüzü or- taya çıkacaktı", onun için korktular, gerçeği gizle- diler. "Sessiz Darbe" sürdürülmeliydi. Ya Türk-Yunan ilişkileri? - Türk-Yunan ilişkilerinde Atina'nın, "Türkiye'yi AB ipoteği altına aldırtarak Türkiye üzerinde istek- lerini (Megali Idea'yı) teker tekergerçekleştirmek isteyeceği" daha 1992'de belirlenmişti. Bugün Kıbrıs'ı hallettiğini düşünen Atina, şimdi Ege'nin altını ısıtıp 2004'te halletmek istemekte- dir. Fener Patrikhanesi'nin evrenselliği hem AB hem de Yunan belgelerinde (ve yazışmalarda) res- men kullanılmaktadır. 2005'teki gündem, Vatikan- laşmış Fener olacaktır. - Ve Türkiye, "Bunlar verilirse AB bizi alacakya- lanı ile oyalanarak" bir kaz gibi yolunacaktır. Esas yanıtı verilmesi gereken soru şudur: Kimler, Türkiye'nin kaz gibi yolunmasına ve uzun vadede Sevr'in koşullarının yeniden yaratılmasına yardımcı olmaktadırlar? 70 milyonu kimler "Bunlan verirsek AB yann bizi alacak diye kandırmaktadır'"! Bu zor bir soru değildir; gazetelerin çoğu, ekran- ların büyük bir kısmı bu aldatmacanın aracı haline gelmişlerdir. Yalnız bunlar mı? Bazı büyük serma- ye örgütleri, bazı yükseköğrenim kurumları, bazı siyasi partiler, hatta bazı işçi sendikalan bu yala- nın bir parçası olmuşlardır. Amerika ve Avrupa'daki güç odakları, Türki- ye'deki bu çevrelerde egemen olmuşlardır. Bu çev- reler Türkiye'nin sesini, görüşünü ve çıkannı yan- sıtmıyoıiar. Dışandaki güç odaklarının temsilciliği- ni yapmaktadırlar. Bu "şema", Soğuk Savaş sonrasında, yeni ku- rulmak istenen "Batı kutuplu dünya düzeninin, Türkiye'ye yüklediği misyonu göstermektedir". Türkiye'deki bazı büyük sermaye çevreleri ve bun- laria beraber çalışan siyasal partiler, bürokratlar, eği- tim kurumlan ve iletişim organları, gerçekte Türki- ye'nin değil, ancak dışandaki güç odaklannın uzan- tılandır. Büyükelçilikler ve konsolosluklar gibi ya- bancı görevlilerden, "kimlik kartlan dışında" hiç- bir farkları kalmamıştır. Bu işlevleri aslında, savundukları küreselleşme- nin vazgeçilmez bir parçasıdır. Bunlar 70 milyonu bir pervane böceği gibi yok edecek yakıcı ışığa doğru sürüklerken kendileri, temsil ettikleri tarafın koruma şemsiyesi altında olacaklarına ınanmaktadırlar. Sömürgelerdeki uzantılar gibi... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Irak'ta sular durulmuyor • BAĞDAT (AA) - Irak'm El Iskenderiye kenti yakınlannda ABD'ye ait bir cankurtarana el bombası atüması sonucu 1 askeri sağlık görevlisi öldü, 2 asker de yaralandı. Kuzeydeki Samarra kentindeki işgal güçlerine ait büro da havan topuyla vuruldu. Olayda 1 Iraklı öldü, 12 kişi yaralandı. Bağdat'taysa, önceki gün düzenlenen protesto gösterisi sırasuıda Amerikan askerleri tarafından öldürülen 2 Irak askennin cenaze töreninde ABD lanetlendi. İlk gerçek yerleşke yıkıldı • Dış Haberler Servisi - İsrail ordusu, Batı Şeria'da kaçak olarak inşa edilen Yahudi yerleşim birimi Mitzpe Yitzer'ı dün sabah yıktı. Ordu radyosu, yerleşkenın meskun olduğunu belirterek bunun, yıkımına başlanan, içinde yaşayanlann bulunduğu ilk kaçak mahal olduğuna dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvell'ın da bugün Ortadoğu'ya giderek İsrail ve Filistinli yetkılilerle bir araya geleceği bıldirildı. Yaş gününde hapisteydi • YANGON (AA) - Myanmar'da Nobel Banş Ödülü sahibi muhalıf Aung San Suu Kyi, 58'inci yaş gününü hapiste geçirdi. Ulusal Demokrasi Birliği lideri Suu Kyi, 30 Mayıs'ta çıkan çatışmalardan sonra gözaltına ahnmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear